12.07.2015 Views

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1. GİRİŞEğitim ve program geliştirme süreklilik arz eden ve değişen süreçlerdir. Bu süreçlerindeğişmesinde ve gelişmesinde etkili olan faktörler; ekonomik, sosyal, hukuki, psikolojik,felsefi ve teknolojik olarak sınıflandırılabilir. Ekonomik, sosyal ve hukuki gelişmelerözellikle ulusal düzeyde eğitimi ve program geliştirmeyi etkilerken, psikolojik, felsefi ve bilgiteknolojilerindeki gelişmeler hem ulusal hem de uluslararası düzeyde etkili olmaktadır.2. PSİKOLOJİ ALANINDA YAPILAN DENEYSEL ÇALIŞMALARIN ETKİSİÖğrenme kuramlarının da temellerini oluşturan psikoloji alanında yapılan deneyselçalışmalarla, başlangıçta davranışların fizyolojik ve biyolojik nedenleri araştırılmıştır. Buaraştırmalarla, davranışların yalnızca fizyolojik ve biyolojik olarak açıklanamayacağısonucuna ulaşılmıştır. İnsan davranışlarını tetikleyen birtakım etkilerin önemli olduğunuvurgulayan araştırmalar, şimdilerde geleneksel olarak algılansa da aslında çağdaşyaklaşımların temelini oluşturmuştur. Bu etkilerin eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgiliipuçları sunan davranışçı kuram deneyleri; Pavlov’un, Watson’un ve özellikle de Skinner’ınçalışmaları, öğrenmenin daha ayrıntılı incelenmesini sağlamıştır. Davranışçı kurama göreöğrenme; etkiye verilen tepkidir, basit ve mekaniktir, sadece gözlenebilen davranışlardananlaşılmaktadır. Çağdaş yaklaşımlarda önemsenen, çağdaş programların ve programgeliştirme anl<strong>ayı</strong>şının önemli bir noktası olarak görülen “bireysel farklılıkların dikkatealınması” ve “etkin katılım” kavramları, aslında çağdaş olarak algılanmayan davranışçıkuramda dile getirilmiştir.Davranışçı kuramcı (edimsel koşullanmacı) Skinner’ın yaptığı deneysel çalışmalar sonucuortaya attığı programlı öğrenme ilkelerinden biri olan bireysel hız (öğrenmede bireyselfarklılıkların dikkate alınması) ve bir diğeri etkin katılım, çağdaş program geliştirmeçalışmalarında ve öğretimde önemli bir yer tutmuştur. Bu deneylerin devamında öğrenmeninaslında basit ve mekanik olmadığını, karmaşık bir süreç olduğunu, yalnızca gözlenebilendavranışlardan anlaşılmadığını, zihinde de gerçekleşebileceğini, öğrenenin de basit bir alıcıolmadığını ortaya koyan bilişsel kuram deneyleri; çağdaş program geliştirme çalışmalarınatemel olmuştur.Özellikle Piaget’nin yaptığı çalışmalardan etkilenen Bruner ve Tyler’ın program geliştirmedeöğrenciyi merkeze alan anl<strong>ayı</strong>şında, bilişsel kuramın etkileri görülebilmektedir. İlgi uyandıranproblemlerin çözümünü, öğrencinin araştırmasını ve sorgulamasını, öğretmenin rehberliğindeöğrenciye yalnızca davranış değil; düşünme becerileri, tutum ve zihinsel becerilerkazandırm<strong>ayı</strong> amaçlayan programların geliştirilmesinde bilişsel kuram deneylerinin önemlibir etkisi olmuştur. Çünkü bilişsel deneylerin sonucunda, öğrencinin araştıran, soruşturan,birtakım karmaşık zihinsel süreçlere sahip olduğu vurgulanmıştır. Bilişsel kuram gibihümanistik, yapılandırmacılık ve gestalt kuramlarının da çağdaş yaklaşımlara önemli etkilerigörülebilmektedir. Öğrencinin etkin olduğu, zihinsel dengeyi ve deneyimi öğretmeninrehberliğinde oluşturabileceği programların hazırlanması gerektiği, bu kuramlarla kabulgörmüştür. Sarmal, çekirdek, modüler, proje merkezli, disiplinlerarası, sorgulama merkezliprogramlama yaklaşımlarına ve yapılandırmacı, buluş yoluyla, araştırma yoluyla, işbirlikli92

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!