12.07.2015 Views

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

Ufuk-U_niversitesi-SBE-Dergisi-S-ayı-5-kopya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

için, bu yörede çok yönlü yaşanan sosyal çatışmalar, dinle birlikte sürekli zemin bulanbir dil çatışmasını, (yani; Türk dilinin giderek azalan düzeyde kullanılmasına yönelikolan dil çatışmasını) beraberinde getirmektedir. Burada kullanılan Türk dili, yalnızcayöreye ait ağız ve lehçelerden etkilenmekle kalmamakta, bunların dışında göç sebebiylekomşu ülke kökenli diller ve ağızlarının kullanımı ve hatta kürtçenin bazı yerleşimbölgelerinde kamusal alanlara bile y<strong>ayı</strong>ldığı medya haberlerinden duyuşsal-işitsel(aidovisuell) olarak izlenmektedir. Bu makale araştırması, ayrıca Türk dilininöğretmenler arasında okuduğunu anlama düzeyinde incelemeye dayalı olması açısındanfarklı bir yönü de göstermektedir. Terör sonucunda bu bölgeden diğer bölgelere korkusebebiyle iç göçler yaşanmıştır. Bu iç göçler nedeniyle Güneydoğu Anadolubölgesindeki okullara o bölge kökenli öğretmenler, (bölgeyi tanıdıkları ve terörden dahaaz endişeleri olduğu için) atanm<strong>ayı</strong> tercih etmektedirler. Yöre kökenli öğretmenlerinyoğunlukla atanm<strong>ayı</strong> istemesi, Türkçe öğretiminde ve öğrencilerin Türk dilini doğrukullanımında negatif etki yaratmaktadır. Çünkü Güneydoğu Anadolu coğrafi kökenliöğretmenler, anne-baba yanında kazandıkları alışkanlıkları sebebiyle ağız ve lehçekullanımını okul içinde de devam ettirmektedirler. Hatta çoğunlukla aile içinde ve yakınçevrede konuşulan farklı etnik dillere de uyumludurlar.1.a.)Araştırmanın Önemi:OECD PISA 2012 raporu hakkında TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın“PISA şokuna uğrayan ülkeler bunu bir fırsata çevirip eğitimde reform adımlarıatıyorlar. Maalesef Türkiye siyasi ve ekonomik gündemdeki şoklardan sıyrılıp, esashissetmesi gereken PISA sonuçlarını ıskalıyor. PISA sonuçları kendi eğitim politikasınaen az etki eden ülkelerden biri Türkiye …” (www.hurriyet.com.tr) şeklinde yaptığıaçıklama, PISA konusunda sanayi ve ekonomiyle ilişkili olarak eğitimle uğraşan kurumve kuruluşlara yönelik yapıcı bir eleştiridir. 15 Şubat 2014 tarihli kitle haberleşimmedyalarında y<strong>ayı</strong>nlanan bu konuşmasına Yılmaz, “Matematik, Fen ve okumabecerilerinde üst düzey okuma becerileri çarpıcı derecede düşük” diye devam etmiştir.TÖDER Yönetim Kuırulu ve TÜSİAD Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Enver Yücel ise,OECD’nin bir ekonomik topluluk olduğunu vurgulayarak “Ekonominin kalkınmanınsürdürülebilir olmanın temel şartı kaliteli bir eğitim. OECD diyor ki, bir ülkeninekonomik kalkınmasının ve gelişiminin devamı için eğitim nerede? Bu nedenle PISAgibi bir sınav geliştirdi. Okulları ölçmüyor, öğrencileri bir yerlere yerleştirmiyor ….Ama ülkeler bazında bir sıralama ve ülkelerdeki eğitimin nerede olduğu ile ilgili birsıralama yapıyor…” (www.hurriyet.com.tr) şeklinde Yılmaz’ın düşüncelerinidestekleyen farklı bir açıklama yapmıştır. OECD Eğitim Bölümü Direktör YardımcısıAndreas Schleicher, PISA sonuçlarına dayanarak okul başarıları, öğrencilerinkendilerine güveni, paranın eğitimdeki önemi ve kalifiye öğretmen yetiştirmekonularında karşılaştırmaya dayalı olarak kendi düşüncelerini sunmuş ve “Türkiye’deöğrenciler kendisine güvenmiyor. Başarılı olma konusunda umutları yok. Başarısızlığınnedeni sorulduğunda ‘öğretmen beni sevmedi, şanssızdım olmadı’ gibi cevaplarveriyorlar” demiştir. Bunun yanı sıra “Baktığımızda bu değerlendirmede öğrencilere127

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!