12.07.2015 Views

beypazarı orman köylerinde kırsal kalkınma araştırmaları muzaffer ...

beypazarı orman köylerinde kırsal kalkınma araştırmaları muzaffer ...

beypazarı orman köylerinde kırsal kalkınma araştırmaları muzaffer ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜBEYPAZARI ORMAN KÖYLERİNDE KIRSALKALKINMA ARAŞTIRMALARIMUZAFFER ÖZSANYÜKSEK LİSANS TEZİORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALIKAHRAMANMARAŞ 2011


T.C.KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜBEYPAZARI ORMAN KÖYLERİNDE KIRSALKALKINMA ARAŞTIRMALARIMUZAFFER ÖZSANBu tez,Orman Mühendisliği Anabilim DalındaYÜKSEK LİSANSderecesi için hazırlanmıştır.KAHRAMANMARAŞ 2011


BEYPAZARI ORMAN KÖYLERİNDE KIRSAL KALKINMA ARAŞTIRMALARI(YÜKSEK LİSANS TEZİ)MUZAFFER ÖZSANÖZBu çalışma, Karaşar Kasabası ile Saray ve Köseler Köylerinde yapılan kırsal kalkınmaprojelerini değerlendirmek ve havzanın kalkınmasına dönük projeksiyonlar çizmek amacıylayapılmıştır. Materyal olarak bölgeye ait kaynaklar, kurum kaynakları ve kurum yöneticileriyleyapılan görüşmeler ile havzada yaşayan insanlarla yapılan anketler kullanılmıştır.Bu çalışma hızlı kırsal kalkınma tekniğine göre yapılmıştır. Araştırmada sıklık veyüzde dağılım tabloları kullanılmıştır. Araştırmada havzanın ekonomik kaynaklarının kısıtlıolduğu; halkın genel olarak <strong>orman</strong>cılık ve hayvancılıkla geçimini sağladığı; okur yazaroranının orta ve ileri yaşlarda yaklaşık %45 olduğu; sebze ve meyve ihtiyaçlarınıBeypazarı’ndan karşıladıkları belirlenmiştir. Genç nüfüsun büyük çoğunluğunun Beypazarı veAnkara başta olmak üzere kentlere göç ettiği gözlenmiştir.Sonuç olarak; Orman işlerinde yöre topografyasına uygun birim fiyat tespiti, gelirgetiren ve gıda güvenliği sağlayan uygulamalar, meyve ağacı plantasyon sahalarının kırsalhalka devri, hayvancılık için eğitim, kredi ve mera yönetimi uygulamasıyla otlaklarınkullanıma açılması, kooperatiflerin daha bilinçli ve aktif kullanılması, eğitim sorunununçözümlenmesi ve doğal kaynakların kullanılması gibi uygulamalar havzanın kalkınmasınaönemli katkılar sağlayacaktır.Anahtar Kelimeler: Hızlı Kırsal Kalkınma (RRA), Beypazarı, sosyal <strong>orman</strong>cılık, kırsalkatılım, sosyal projeler.Kahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiFen Bilimleri EnstitüsüOrman Mühendisliği Anabilim Dalı, 12 / 2011Danışman: Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜSayfa sayısı: 158i


RURAL DEVELOPMENT RESEARCH IN THE FOREST VILLAGES OFBEYPAZARI(M.Sc. THESIS)MUZAFFER ÖZSANABSTRACTThe aim of this study was to evaluate the projects of rural development made inKaraşar town, Saray and Köseler villages, and to draw the projections for development of thebasin. The material of the research has been obtained from the related literature, interviewsheld by the managers of related institutions and surveys applied to people living in the basin.This study was made by using the rapid rural development technique. In the research,frequency and the percent distribution tables were used. In this research, it was determinedand identified that economic resources of the basin is limited; people make their living fromforestry and livestock; literacy rate in middle and senior age is approximately 45%; peoplemeet their vegetables and fruit needs from Beypazarı. It was observed that majority of theyoung population had migrated to the cities, especially to Beypazarı and Ankara.In conclusion; the applications such as: the appropriate unit price fixing in the basintopography for forestry jobs, the applications providing food safety and income generating,the transfer of fruit tree plantation areas to public, education for livestock, opening rangelandsto use via rangeland management and credit applications, using cooperatives more consciousand actively, analysing educational problems, and using natural resources, will makeimportant contributions to the development of the basin.Key Words: Rapid Rural Appraisal (RRA), Beypazarı, social forestry, participation of ruralcommunity, social projects.Supervisor: Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜPage number: 158Kahramanmaraş Sütçü İmam UniversityInstitute of Natural and Applied SciencesDepartment of Forestry Engineering 12 / 2011ii


BEYPAZARI ORMAN KÖYLERİNDE KIRSAL KALKINMA ARAŞTIRMALARIÖZET“Beypazarı Orman Köylerinde Kırsal Kalkınma Araştırmaları” isimli bu çalışmaAnkara ilinin Beypazarı ilçesinde bulunan ve <strong>orman</strong> köyü statütüsünde olan Karaşar kasabasıile Saray ve Köseler köylerinde yapılan kırsal kalkınma projelerini değerlendirmek vehavzanın kalkınmasına dönük projeksiyonlar çizmek amacıyla Kahramanmaraş Sütçü İmamÜniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalında yüksek lisanstezi olarak yapılmıştır.Ülkemizin kalkınma çabalarında başarıya ulaşabilmesi ve gelişmiş ülke düzeyiniyakalayabilmesi, ancak tüm sosyal tabakaların birlikte kalkındırılması ile mümkündür. Kentlerdeyaşayan insanların hayat standardı kalkınmışlık ölçüsünde üst düzeylerde iken, kırsal alanlardayaşayan insanların hayat standardı çok düşük seviyelerde seyretmektedir.Kalkınmış <strong>orman</strong> köylüsü; <strong>orman</strong>a baskıyı asgariye indirecektir. Bu sayede <strong>orman</strong>,zaman sürecinde öngörülen standardını koruyabilecek ve fonksiyonlarını yerine getirebilecektir.Tek bir havzada yapılan bu kırsal kalkınma araştırması, çalışılan kırsal alana özel kalkınmaprojeksiyonları geliştirecektir. Bu projeksiyonların uygulanması ve kalkınma hedefindebaşarıya ulaştırması, diğer kırsal alanların kalkındırılması için model oluşturacaktır.Bu araştırmada materyal olarak bölgeye ait kaynaklar, kurum kaynakları ve kurumyöneticileriyle yapılan görüşmeler ile havzada yaşayan insanlarla yapılan anketler vemülakatlar kullanılmıştır. Anketler rastgele seçilmiş 174 (bu rakam örneklem büyüklüğümetoduyla belirlenmiştir) kişiye uygulanmıştır. Ankette 44 adet soru sorulmuştur. Bu çalışmahızlı kırsal kalkınma tekniğine göre yapılmıştır. Araştırmada sıklık ve yüzde dağılım tablolarıkullanılmıştır.Araştırmada havzanın ekonomik kaynaklarının kısıtlı olduğu; halkın genel olarak<strong>orman</strong>cılık ve hayvancılıkla geçimini sağladığı; okur yazar oranının orta ve ileri yaşlardayaklaşık %45 olduğu; sebze ve meyve ihtiyaçlarını Beypazarı’ndan karşıladıklarıbelirlenmiştir. Genç nüfüsun büyük çoğunluğunun Beypazarı ve Ankara başta olmak üzerekentlere göç ettiği gözlenmiştir. Havzada 1979-2000 yılları arasında ORKÖY projeleri adıaltında süt sığırcılığı, süt koyunculuğu, arıcılık ve ev dam örtüsü kredi uygulamalarıyapılmıştır. 2007-2008 yıllarında da güneş enerjisi ile su ısıtma sistemi için kredi uygulamasıyapılmıştır.iii


Sonuç olarak; köyler tek tek incelenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda Beypazarıköylerinin kırsal kalkınmaya muhtaç olduğu tespit edilmiştir. Kırsal kalkınmanın önündekisorunların ne şekilde çözüleceğine ilişkin çözüm önerileri getirilmiştir.Kırsal kesimde yaşayan halkın sosyo-ekonomik durumunu daha iyi yaşanabilir birseviyeye getirmek birçok sorunun çözümü olacaktır. Kalkınmış <strong>orman</strong> köylüsü, <strong>orman</strong>abaskıyı azaltma, kentlere göçü önleme ve en önemlisi ülkenin kalkınarak büyüme uğraşlarıiçine girmesi noktasında önemli bir basamak görevi görecektir.Tezin Sonuç ve Öneriler bölümünde sosyal, kültürel ve ekonomik olarak aynı yapıyasahip olan birimlere genel olarak havza bazında öneriler sunulmuştur.Orman işlerinde yöretopografyasına uygun birim fiyat tespiti, gelir getiren ve gıda güvenliği sağlayan uygulamalar,meyve ağacı plantasyon sahalarının kırsal halka devri, hayvancılık için eğitim, kredi ve merayönetimi uygulamasıyla otlakların kullanıma açılması, kooperatiflerin daha bilinçli ve aktifkullanılması, eğitim sorununun çözümlenmesi ve doğal kaynakların kullanılması gibiuygulamalar havzanın kalkınmasına önemli katkılar sağlayacaktır.iv


RURAL DEVELOPMENT RESEARCH IN THE FOREST VILLAGES OFBEYPAZARISUMMARYThe aim of this study, named “Rural Development Researches in the Beypazarı Forestvillages” that is done for the Kahramanmaraş Sütçü İmam University Institute of Natural andApplied Sciences Department of Forestry Engineering, as a M.Sc. thesis, is to evaluate theprojects of rural development in Karaşar town and Saray and Köseler villages, and to draw theprojections for development of the basin.To achieve in developmental efforts and to reach Turkey to the level of developedcountry are possible with the development of all social strata. While the life standart of peopleliving in urban areas is upper levels, the life standart of people living in rural areas remains atvery low levels.Developed forest villagers will minimize the pressure on forests. In this way, the forestwill be able to protect the prescribed standarts in time, and will be able to fulfill the functions.The research of the rural appraisal performed in the single basin will draw private appraisalprojections to this rural area. Application of projections and reaching success will form amodel for the development of other rural areas.The material of this research has been obtained from the related literature, interviewsheld by the managers of related institutions and surveys applied to people living in the basin.The surveys have been applied to randomly selected 174 (sample size method) villagers. 44questions were asked in the survey. This study was made by using rapid rural developmenttechnique. In the research, frequency and the percent distribution tables were used.In this research, it was determined and identified that economic resources of the basinis limited; people make their living from forestry and livestock; literacy rate in middle andsenior age is approximately 45%; people meet their needs vegetables and fruit fromBeypazarı. It was observed that majority of the young population had migrated to the cities,especially to Beypazarı and Ankara. ORKÖY projects in the basin among the years of 1979and 2000 had been made under the name of dairy cattle breeding, dairy sheep breeding,beekeeping and home loan implementations. In the years of 2007-2008, loan implementationswere made for solar energy system.v


As a result; the villages are evaluated individually. After the studies it is determinedthat the Beypazarı villages are in need of rural development. And suggestions for solving ruraldevelopment problems are presented.Improving the socio-economic status of the rural people up to decent living conditionscan solve many of the problems in the rural areas. Besides, developed forest villages will havea crucial role in decreasing the pressure on the forest, preveting the migration to the cities andmost of all becoming a part of the country’s ongoing progression for development.In the Conclusion and Suggestions part of the thesis, suggestions are presented to thesimilar structured units, generally in basin terms.The implementations such as: the appropriateunit price fixing in the basin topography for forestry jobs, the applications providing foodsafety and income generating, the transfer of fruit tree plantation areas to public, education forlivestock, opening rangelands to use via rangeland management and credit applications, usingof cooperatives more conscious and actively, analysing educational problems, and usingnatural resources, will make important contributions to the development of the basin.vi


TEŞEKKÜR“Beypazarı <strong>orman</strong> köylerinde kırsal kalkınma araştırmaları” başlıklı bu çalışmaKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman MühendisliğiAnabilim Dalı’nda yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Bu yüksek lisans araştırmasının<strong>orman</strong>cılığımıza fayda sağlamasını ve benzer çalışmalara ışık tutmasını temenni ederim.Konu seçimi ve çalışmaların yönlendirilmesinde, görüş ve önerileriyle, karanlık birtünelde yol bulmaya çalışırken, engin bilgileriyle beni aydınlatıp, yolumu açarak değerlikatkılarını esirgemeyen danışman hocam, sayın Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜ’ye sonsuzteşekkürlerimi sunarım.Araştırmalarım sırasında yöre halkıyla yapılan mülakatlarda kolaylık sağlayıp yardımeden ve kasabalarında gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı Karaşar Belediye BaşkanıAli ÖZDAMAR’a, Karaşar Jandarma Karakolu personeline ve hasseten Beypazarı FidanlıkMühendisi Korkut ÖZDEMİR ile Eğriova İşletme Şefi Hasan YILDIZ’a teşekkürlerimisunarım.Tez yazım aşamasında özellikle teknik konularda yardımlarını esirgemeyen SelçukÜniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. H. Hüseyin DÖNMEZ ve Prof. Dr.Nurcan DÖNMEZ’e teşekkürlerimi sunarım.Anket sonuçlarının değerlendirilmesi sürecinde yardımcı olan kardeşim Mehmet veGül Vuslat ÖZSAN’a teşekkür ederimAyrıca hayatım boyunca ve bu çalışmayı hazırlamam sırasında benden manevidesteklerini esirgemeyen sevgili annem Fatma ÖZSAN’a sonsuz sevgilerimi veteşekkürlerimi sunarım.Aralık 2011KahramanmaraşMuzaffer ÖZSANOrman Mühendisivii


İÇİNDEKİLERSayfa NoÖZiABSTRACTiiÖZETiiiSUMMARYvTEŞEKKÜRviiİÇİNDEKİLERviiiSİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİxŞEKİLLER DİZİNİxiÇİZELGELER DİZİNİxiii1. GİRİŞ 11.1. Kırsal Kalkınma ve Sosyal Ormancılık 11.2. Kırsal Kalkınma Araştırmasının Nedenleri ve Amaçları 31.3. Ülke Kalkınması, Kırsal Kalkınma ve Sosyal Ormancılık 51.4. Orman Köylerinin Bugünkü Sosyo-Ekonomik Yapısı 131.4.1. Ülkemizde Orman Köylerinin Tarihsel Gelişimi 151.5. Gelişmekte olan Ülkeler Kalkınmasında Orman Kaynakları ve Ormancılık 161.5.1. Sosyal Ormancılık Tanımlarının Temel Çıkış Noktaları 171.5.2. GOÜ'lerdeki Tarımsal Üretim ve Ormancılık Üretim DallarınınKısıtları171.6. Sosyal Ormancılık Tanımlarının Temel Çıkış Noktaları 181.6.1. Sosyal Ormancılığın Ortaya Çıkış Nedenleri 191.7. Sosyal Ormancılık ve Kırsal Halk İlişkisi 201.8. Ormancılık ve Ülke Kalkınması Açısından Kırsal Kalkınma ve Sosyal22Ormancılığın Önemi2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 253. MATERYAL VE METOT 283.1. Materyal 283.1.1. Havzanın Genel Tanıtımı 283.1.1.1. Karaşar Kasabasının Genel Tanıtımı 283.1.1.2. Saray Köyünün Genel Tanıtımı 35viii


3.1.1.3. Köseler Köyünün Genel Tanıtımı 383.2.Metot 453.2.1 Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği' nin Tanımı 463.2.2. Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği'nin Ana Prensipleri 463.2.2.1. Hız ya da Süratlilik 463.2.2.2. Bilgi Ağı Kurmak 463.2.2.3. Tekrarlayıcılık 463.2.2.4. Ekip Çalışması 473.2.2.5. Karşılıklı Etkileşim 473.2.2.6. Yöresel Bilgi Temeli 473.2.3. Bir HKDT Çalışmasının Yürütülmesinde Ana Aşamalar 473.2.4. HKDT'nin Vaka Çalışmalarında Kullanımı 483.2.5. Büro Çalışmaları 483.2.6. Arazi Çalışmaları 484. BULGULAR VE TARTIŞMA 504.1. Havzanın Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapısı 504.1.1. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halkın Geçim İmkânları 534.1.2. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halkın Ormandan FaydalanmaŞekilleri ve Miktarları554.1.3. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halka ait Hayvan Cins ve55Miktarları ile Otlatılması Tarzı4.1.4. Orman İçerisindeki ve Civarındaki Halkın Ormana Yaptığı Etkiler 564.1.5. Orman-Halk İlişkilerinin Düzenlenmesine ait GerçekleşmesiMümkün Olan Tedbirler564.2. ORKÖY Projeleri 574.2.1. Karaşar Kasabasında Uygulanan ORKÖY Projeleri 574.2.2.Saray Köyünde Uygulanan ORKÖY Projeleri 584.2.3. Köseler Köyünde Uygulanan ORKÖY Projeleri 594.3. Vaka Çalışmaları 605. SONUÇ VE ÖNERİLER 122KAYNAKLAR 129EKLER 133ÖZGEÇMİŞ 141ix


SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİHKDTORKÖYDASHRPDSİGPSMÖGÜGOÜBBHBGSMHIMFFAOAGMOTSSKDMİ: Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği: Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü: Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi: Devlet Su İşleri: Küresel Koordinat Sistemi: Milattan Önce: Gelişmiş Ülke: Gelişmekte Olan Ülke: Büyükbaş Hayvan Birimi: Gayri Safi Milli Hasıla: Uluslararası Para Fonu: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı: Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü: Orman Toprağı: Sosyal Sigortalar Kurumu: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüx


ŞEKİLLER DİZİNİSayfa NoŞekil 3.1. Havzanın hava fotoğrafından görünümü 29Şekil 3.2. Karaşar kasabasının genel görünümü 30Şekil 3.3. Karaşar kasabasındaki kültür evi 34Şekil 3.4. Karaşar <strong>orman</strong> toplu koruma merkezi 34Şekil 3.5. Saray örnek köyünün girişi 36Şekil 3.6. Saray köyünde yapılan Atatürk büstü ve köy konağı 37Şekil 3.7. Köseler köyü girişi 38Şekil 3.8. Eğriova yaylasından görünüm 41Şekil 3.9. Havzayı gösterir topografik harita 43Çizelge 3.4. Havza iklim değerler 44Şekil 3.10. Havzanın başka açıdan genel görünümü 44Şekil 4.1. Ormanda üretim işlerinde çalışan kooperatif üyesi <strong>orman</strong> köylüler 54Şekil 4.2. Yaz aylarında Eğriova yaylasına çıkarılmış büyükbaşlar 54Şekil 4.3. Arıcılık evlerin bahçelerinde yabani hayvanlardan korumaya alınarak yapılmaktadır 55Şekil 4.3.1. 1.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 62Şekil 4.3.2. 2. Soruya verilen yanıt yüzdeleri 63Şekil 4.3.3. 3. Soruya verilen yanıt yüzdeleri 64Şekil 4.3.4. 4.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 65Şekil 4.3.5. Kış aylarında havzadan bir görünüm 65Şekil 4.3.6. 5.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 66Şekil 4.3.7. 6.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 67Şekil 4.3.8. 7.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 68Şekil 4.3.9. 8.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 69Şekil 4.3.10. Havzadaki ev mimarisinden bir görünüm 70Şekil 4.3.11. Havzadaki geleneksel ev mimarisinden bir görünüm 71Şekil 4.3.12. 9.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 72Şekil 4.3.13. 10.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 73Şekil 4.3.14. 11.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 74Şekil 4.3.15. 12.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 75Şekil 4.3.16. 13.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 76Şekil 4.3.17. Köylerde kullanılmadığı için çürümeye terk edilmiş bir traktör 77Şekil 4.3.18. Hayvanlarına ot biçerken tırpan kullanan <strong>orman</strong> köylüsü 78Şekil 4.3.19. 14.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 78Şekil 4.3.20. Köylüler hayvanlarını yayılması için köyün dışına kadar yolluyor 79Şekil 4.3.21. 15. Soruya verilen yanıt yüzdeleri 81Şekil 4.3.22. 16. Soruya verilen yanıt yüzdeleri 82Şekil 4.3.23. 17.Soruya verilen yanıt yüzdeleri 83xi


ÇİZELGELER DİZİNİSayfa NoÇizelge 3.1. Karaşar Kasabasında bulunan kamu kurum ve kuruluşları 33Çizelge 3.2. Karaşar’da bulunan tesis ve işletmeler 35Çizelge 3.3. Karaşar kasabasında faaliyet gösteren firmalar 35Çizelge 3.4. Havza iklim değerler 44Çizelge 4.1. Fenni arıcılık ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 57Çizelge 4.2. Süt sığırcılığı ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 58Çizelge 4.3. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 58Çizelge 4.4. Fenni arıcılık ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 58Çizelge 4.5. Süt koyunculuğu ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 59Çizelge 4.6. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 59Çizelge 4.7. Güneş enerjisi ile su ısıtma sistemi ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 59Çizelge 4.8. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamaları 60xiii


1. GİRİŞ1.1. Kırsal Kalkınma ve Sosyal OrmancılıkÜlkemizde kırsal nüfusun önemli bir kısmını oluşturan <strong>orman</strong> köylülerininkalkındırılması 1956 yıl ve 6831 sayılı yasa ile onaylanmıştır. Orman içi ve kenarındayaşayan 21.310 <strong>orman</strong> köyünde, 7.079.497 <strong>orman</strong> köylüsünün yaşam standardı oldukçadüşüktür (ORKÖY, 2011). Bu olgunun bir sonucu olarak da hem sosyal sorunlar (terör, göçvb.) hem de <strong>orman</strong> kaynaklarına yapılan baskı artmaktadır. Ormanlara yapılan baskılar;<strong>orman</strong>sızlaşma ve diğer getirileri olan erozyon, su kıtlığı, çığ vb. sorunları doğurmaktadır.Kırsal kalkınmaya ve özelde de <strong>orman</strong> köylülerinin kalkındırılmasına gereken önemi vermekdevletin asli görevlerindendir, insanların yaşam standardını yükseltmek, refah seviyesiniartırmak ve onları mutlu etmek siyasi ve hukuki kurumsal bir yapı olan devletinsorumluluğudur. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelere benzemeye çalışan diğer dünyaülkeleri kalkınma politikaları oluşturarak, teknolojik olarak gelişmişliği sağlamaya çalışırkenbir taraftan da nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan kırsalda yaşayan insanların sorunlarınıçözmek zorundadır (Tolunay, 1998).Kırsal kalkınma; kırsal alanda, sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını esas alarak,bir taraftan kırsal kesimin gelir düzeyinin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi yoluylagelişmişlik farklarının azaltılmasını amaçlayan, diğer taraftan çevresel ve kültüreldeğerlerin korunmasını ve geliştirilmesini gözeten, yerelde farklılaşan sosyal, kültürel veekonomik özellikleri, ihtiyaçları, potansiyelleri ve dinamikleri dikkate alarak çok sektörlüyaklaşımla planlanan faaliyetler bütünü olarak kabul edilmektedir (DPT, 2006).Kırsal yörenin temel kaynaklarından biri olan <strong>orman</strong>larımız kırsal yörelerde, özellikle<strong>orman</strong> köylerimizde yasayan insanımızın temel ihtiyaçlarında önemli bir kaynakoluşturmaktadır. Orman kaynaklarımızın verimli kullanılması; kırsal kesimde yaşayançoğunluğun kalkınma hızının arttırılması ve gelir açığının azaltılmasında etkin roloynamaktadır. Globalleşen dünyada bugün çevre sorunu, artık sınırlar ve uluslar ötesi birboyut kazanmış olup çözümü de aynı evrensellikte ele alınması gereken bir yapıdadır. Buyapı Devletleri <strong>orman</strong>cılık politikalarını yenilemeye ve <strong>orman</strong>larda süreklilik ve verimlilikilkesini ana prensip olarak kabul etmeye zorlamıştır. Orman kaynakları artık tüm dünyayıilgilendirir hale gelmiştir. Çevre soranlarında, <strong>orman</strong>sızlaşma ve <strong>orman</strong>ların nitelik kaybı1


önemli bir etken olarak görünmektedir. Ormanların ürettiği ana <strong>orman</strong> ürünleri ve tali<strong>orman</strong> ürünlerinin yanında, fonksiyonel bir takım hizmetler de sunduğu bilim adamlarımız vetoplumumuzca kabul gören bir gerçektir. Ormanların sunduğu fonksiyonel hizmetlerin, maddiürünlerine oranla para ile ölçülemeyecek bir katkı sağladığı düşünülürse; <strong>orman</strong> varlığınınkorunması ve geliştirilmesinin topluma sağlayacağı hizmet değerinin boyutuanlaşılabilecektir. Ormanların çevre sorunlarına olan olumlu etkisi, maddi ve hizmetdeğerlerinin korunması devletlerin <strong>orman</strong>cılık politikasının temelini oluşturmaktadır (Hopur,2004).Kırsal kesim halkının hayat standardının yükseltilmesi ve <strong>orman</strong>la ilişiklerininsürdürülebilirlik ilkesine dayandırılması <strong>orman</strong>ları korumanın ön koşuludur. İnsanarağmen <strong>orman</strong>cılığın işlemediği bilim adamlarımızca ortak kabul gören bir olgudur.Ormancılık iki temel ayak üzerine oturmaktadır; ilki <strong>orman</strong> varlığı, ikincisi ise bu varlık ile içiçe olan insandır (Hopur, 2004).Orman köylüsü hayatını idame için <strong>orman</strong>dan menfi yönde yararlanmakzorundadır. İşte bu anda politikanın yapabileceği tek şey bu zorunluluğu asgari düzeyeçekip yararlanmanın <strong>orman</strong>ın sürdürülebilirliğine zarar vermesini engellemektir. Ormanköylüsünün <strong>orman</strong>dan yararlanması sıfıra indirgenemez. Bugün kırsal kesim halkının hayatstandardını yükseltmeyi hedefleyen iç ve dış kaynaklı sosyal <strong>orman</strong>cılık projeleriuygulanmaktadır. Projelerin tek amacı <strong>orman</strong>a baskıyı azaltıcı etkiye sahip olan kabuledilebilir hayat standardı seviyesinin yakalanmasını sağlamaktır. Hayat standardı makulseviyeye yükselmiş bir kırsal kesim, kalkınma uğraşı içindeki ülkemizin bu amacınayönelik en büyük adımdır. Dolayısı ile kırsal kalkınma faaliyetleri <strong>orman</strong>cılığın üstünde,ülke sathında önemli bir yere sahiptirler (Hopur, 2004).Ülkemizde sosyal <strong>orman</strong>cılık, diğer <strong>orman</strong>cılık dalları gibi gerekli ilgiyigörmemiştir. Bu nedenle; sosyal <strong>orman</strong>cılığın geliştirilmesi için bu amaçla yapılan gerekdış destekli, gerekse iç destekli tüm projelerin ve uygulamaların bilimsel olarakaraştırılarak, ülkeyle uyumlu modellerin oluşturulması gerekmektedir. Ülkemizde sosyal<strong>orman</strong>cılık projeleri kapsamında 1993 yılında başlayan ‘ Doğu Anadolu Su HavzalarıRehabilitasyon Projesi" başta olmak üzere birçok proje uygulamaya konmuştur (Ketmen,2001).2


Ülkemizde uygulamaya konulan kırsal kalkınma projelerinin çoğu, kırsal kesimhalkını hazıra konmaya yöneltmiş ve beklenen etkinin görünmesine olanak vermemiştir.Buna en çarpıcı örnek; zamanında dönmeyen ve hatta bazen hiç alınamayan ORKÖYkredileridir. Kırsal kesimdeki yerel kaynakların yöre halkının hayat standardınayansıtılması için süreklilik arz eden projelerin oluşturulması tezin ana konusunuoluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışma havzası olarak tek bir havza ele alınmıştır. Geniş birhavzada yüzeysel gözlemler yerine dar bir alanda fakat derinlemesine bir incelemenin ve bunabağlı projeksiyonların ortaya konması uygun görülmüştür (Hopur, 2004).Ülke Kalkınması, Kırsal Kalkınma ve Sosyal Ormancılık birbiri ile doğrudan ilişkilikavramlardır. Kırsal kalkınma, Sosyal Ormancılık faaliyetleri ile kabul edilebilir bir hızakavuşabilir. Sosyal <strong>orman</strong>cılık faaliyetleri ile kalkındırılmış kırsal kesimlerin çoğalmasıülke kalkınması açısından bir temel teşkil eder. Yalnız basına kentlerin gelişmesi, ülkeninkalkınması ve gelişme seyrine girmesi için yeterli değildir. Kırsaldaki hayat standardıkabul edilebilir bir seviyede olmadıkça; kentlerin gelişmişliği, ülke kalkınmasını tek başınataşıyamaz (Hopur, 2004).1.2. Kırsal Kalkınma Araştırmasının Nedenleri ve AmaçlarıKırsal kalkınma araştırmasının nedeni:Ülkemizin kalkınma çabalarında başarıya ulaşabilmesi ve gelişmiş ülke düzeyiniyakalayabilmesi, ancak tüm sosyal tabakaların birlikte kalkındırılması ile mümkündür.Kentlerde yaşayan insanların hayat standardı kalkınmışlık ölçüsünde üst düzeylerde iken,kırsal alanlarda yaşayan insanların hayat standardı çok düşük seviyelerde seyretmektedir.Kent insanına kalkınma adına çeşitli hizmetler daha kolay ulaştırılabilirken, kırsalinsanına kalkınma hizmetleri hep geri planda ve güç şartlar altında sunulmaya çalışılmıştır.İşte kırsal alanlarda farklı kurumların kalkınma çabalarına katkı sağlamaları bu güç şartlarınvarlığı nedeniyledir. Ormancılık örgütü de kırsal sahada yer alan <strong>orman</strong> köylerininkalkındırılması çabalarına aktif olarak katılır. Bu katılım sosyal <strong>orman</strong>cılığın gereğidir.Ormancılık örgütünün kırsal kalkınma çabalarına katılımını, kırsal halk ile<strong>orman</strong>cılık sektörünün karşılıklı menfaatlerini gerektirmektedir. Kalkınmış <strong>orman</strong> köylüsü;<strong>orman</strong>a baskıyı asgariye indirecektir. Bu sayede <strong>orman</strong>, zaman sürecinde öngörülenstandardını koruyabilecek ve fonksiyonlarını yerine getirebilecektir. Tek bir havzada yapılan3


u kırsal kalkınma araştırması, çalışılan kırsal alana özel kalkınma projeksiyonlarıgeliştirecektir. Bu projeksiyonların uygulanması ve kalkınma hedefinde başarıyaulaştırması, diğer kırsal alanların kalkındırılması için model oluşturacaktır.Kırsal yöre halkının kalkınmanın yanında göz önünde tutulması gereken önemli birunsurda sürdürülebilir <strong>orman</strong>cılıktır.Sürdürülebilir <strong>orman</strong>cılık; <strong>orman</strong> kaynakları yönetimi boyutu, toplumsal katılımboyutu, araştırma geliştirme boyutu, <strong>orman</strong> köylüleri ile kaynak kullanımı boyutu veekonomik boyutlar kapsamında incelenilmektedir. Bu kapsamda sürdürülebilir <strong>orman</strong>kaynakları yönetimi, <strong>orman</strong> ekosistemleri tür, miktar (hacim ve alan), olgunluk yaş,bütünlük, üretkenlik kapasitesi, kendini yenileyebilme ve biyolojik çeşitlilik gibi özelliklerigöz önüne alarak yönetmek anlamına gelmektedir. Bu kavram, planlama ile bütünleşik biryaklaşımı gerektirmektedir. Bu amaçla <strong>orman</strong> kaynaklarına ait tüm değerlerin hesabakatılması ve dolayısıyla geniş kapsamlı bir envanter yapılması gerekmektedir. Ormankaynakları yönetimi uygulamalarında kullanılan bilgisayar sistemleri, <strong>orman</strong>ın karmaşıkyapısını ve bu yapı içindeki süreçleri, yöneticinin daha kolay anlayabilmesinisağlamaktadır (Görücü, 2002).Sürdürülebilir kalkınmanın temel aşamalarından birisi ve belki de en önemlisisürdürülebilir <strong>orman</strong>cılıktır. Görücü, Drengson ve Taylor’a atfen sürdürülebilir <strong>orman</strong>cılığışöyle tanımlamaktadır (Görücü, 2002): “Ormanların ve <strong>orman</strong> alanları ile bunlarınbiyolojik çeşitliliğinin, verimliliğinin, gençleşme kapasitesinin, canlılığının vepotansiyelinin yerel, ulusal ve küresel düzeylerde, günümüzde ve gelecekte kendilerindenbeklenen ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonları yerine getirecek ve diğerekosistemlere zarar vermeyecek şekilde ve tempoda işletilmesi ve kullanılmasıdır”.Kırsal kalkınma araştırmasının amacı:Karaşar Kasabası ile Saray ve Köseler Köylerinde kırsal kalkınma araştırmasıyürütülürken bir takım özel amaçlar çalışmalara yön çizmiştir. Bu amaçlar;- Havzada uygulanmış projeleri irdelemek.- Karaşar Kasabası, Saray ve Köseler Köylerinde sosyo-ekonomik ve kültürel şartlarıortaya koymak.- Kalkınmaya ihtiyacı olup olmadığını tespit etmek; varsa çalışmaya devam etmek.- Kalkınma önündeki sorunları tespit etmek.4


- Sorunların çözümüne ilişkin önerileri getirmek.- Uygulamanın hangi kurumlar ve hangi zaman dilimi içinde yapılacağına ilişkinprojeksiyonları geliştirmek şeklindedir.1.3. Ülke Kalkınması, Kırsal Kalkınma ve Sosyal OrmancılıkÜlkeler, barındırdıkları nüfusun refah ve mutluluğunu sağlamak için, sahipoldukları kaynakları verimli bir şekilde kullanmak zorundadırlar. Uygulanan ekonomiksistem ne olursa olsun, ülke ekonomilerinin cevap arama durumunda oldukları temelsorular evrenseldir. Bunlar; (a)Hangi mallar üretilmelidir? (b)Ne kadar üretilmelidir? (c) Hangiteknoloji ile üretilmelidir? (d) Bölüşüm nasıl olmalıdır? şeklindedir. Bu dört temel sorununuygun yanıtları ülkelerin ekonomik yapıları içerisinde bulunmaya çalışılmaktadır (Geray,1991).Ülke ekonomilerinin sağlıklı bir çizgi içerisinde bulunması gerekli olmasınarağmen, kalkınma açısından konu düşünüldüğünde, sadece sayısal olumlu ekonomikgelişmelerle yetinilemeyeceği ortaya çıkmaktadır. Ekonomide olumlu gelişmelerin eldeedilmesi ile ekonomik büyümeden söz edilmekte, fakat kalkınmadan söz edilememektedir.Zira ülke kalkınması çok boyutlu bir olgu olup, daha çok niteliklerle ilişkilidir (Geray, 1991).Geçtiğimiz son 25 yılda çeşitli ülkeler üzerinde yapılan araştırmalar, kalkınmadüzeyleri olarak ülkelerin; gelişmiş ülke (GÜ) ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) olarakayrılabileceğini ortaya koymuştur. Az gelişmişlik olgusunun saptanmasıyla, ülkekalkınmasının hangi anlama geldiği de rahatlıkla anlaşılmaktadır. Her ülke bir diğerinegöre; ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel özellikler açısından farklı konum ve yapıdaolmasına rağmen; GOÜ'ler, aralarında bulunan temel ortak noktalar ile tanımlanabilmektedir.Leibenstein (1969)’e göre GOÜ'lerin ortak özellikleri şu şekilde verilmektedir (Geray, 1991;Tolunay, 1998):A- Ekonomik özellikler;a) Tarım dışı sektörlerde istihdam olanaklarının kıtlığı,b) Tarımsal üretim tekniklerinin ilkel olması,c) Tarım sektöründe işsizliğin ve özellikle gizli işsizliğin varlığı,d) Kişi başına gelirin çok düşük olması,e) Kişi başına tasarruf ve kapital donanımının düşük olması,5


f) Harcamalar içerisinde yiyecek giderlerinin büyük paya sahip olması,g) Dengesiz gelir dağılımının geçerli olması,h) Pazar ve kredi yapısının yetersiz olması.B- Demografik ve Sosyal özelliklera) Yüksek doğum ve ölüm oranı,b) Yüksek nüfus artış oranı,c) Kırsal nüfusun aşırı kalabalıklığı,d) Eğitim düzeyinin düşüklüğü,e) Toplumsal davranışlarda geleneklerin hâkim olması,f) Yetersiz beslenme, sağlık ve barınma koşullarının varlığı.C- Teknolojik özellikler;a) Mevcut teknolojilerin ilkel olması,b) Faktör verimliliklerinin düşük olması,c) Haberleşme ve ulaşım araçlarının yetersizliği.GOÜ' lerin yukarıda sayılan ekonomik, demografik, sosyal ve teknolojik özelliklerigelişmiş ülkelerin sahip oldukları özellikler ile ters yöndedir. GOÜ olgusunun kırılması içinbu özelliklerin değiştirilmesi gerekmektedir. Büyüme ve kalkınma bu değişimin sağlanmasıiçin geliştirilen ve üzerinde tartışılan kavramlardır. Büyüme, ekonominin üretim, yatırım,dış ticaret, gelir, istihdam, sermaye donanımı, servet, doğal kaynak düzeyi, gibi bütün sayısaldeğerlerinin artış göstermesidir. Bu sayısal değerler, ekonominin büyümesi ile ilgilidir.Büyüme modellerinin, GOÜ'lerde uygulama olanakları sınırlıdır. Bu nedenle GOÜ'lerinkalkınma sorunlarını dikkate alan "kalkınma modelleri" geliştirilmiştir (İlkin 1979). Kalkınma;bulunulan durumdan ya da bir önceki konumdan hareket ederek, değişime girmeyi önerendinamik bir kavramdır (Oakley ve Garforth, 1985). Kalkınma; üretim ve kişi başına ulusalgelirin artırılmasıyla birlikte, ekonomik ve sosyo-kültürel yapının da değiştirilmesi anlamınagelmektedir. Kalkınma; bir ülkenin yapısal niteliklerinin olumlu yönde değişimidir (İlkin,1979; Tolunay, 1998).Kalkınma farklı amaçları ve süreçleri içerebilir. Örneğin, kalkınma; insanları dahafazla gelir elde ederek, yaşam düzeylerinin yükseltilmesi için, bir sosyal sisteme yeni vemodern üretim tekniklerinin sunulmasını gerektirebilir. Geleneksel toplumun, gelişmiş batı6


uluslarının sahip olduğu toplumsal ve teknolojik yapıya topluca dönüştürülmesi olarakanlaşılabilir. İnsanların ve toplumların kendilerine güvenli bir gelecek kurabilmeleriningeliştirilebilmesi ve desteklenmesi olarak düşünülebilir. Bunların yanında kalkınma; insanlarınne yapacaklarını, sağlıklı kararlar ile belirledikleri özgür deneyimler olarak da algılanabilir(Oakley ve Garforth, 1985).Kalkınma ekonomisine ilişkin konular, GOÜ'lerin ekonomilerinin gelişmelerineyönelik teoriler ve politikalardan oluşmaktadır (Tolunay, 1998). Kalkınma teorisinin ilki;kalkınmayı tayin eden faktörlerin neler olduğu, diğeri; üretim faktörlerinin en yüksekkalkınma hızına ulaşmak için nasıl kullanmaları gerektiğini ortaya koymaktır. Yüksekkalkınma hızı için, üretim faktörlerinin, alternatif kullanım alanlarından en yüksek verimisağlayacak bir dağılımının içerisinde olması gerekmektedir. Üretim faktörlerinin alternatifkullanım alanları denildiğinde üç türlü seçim söz konusudur. Birinci seçim: üretimfaktörlerinin sektörler arasında nasıl dağıtılacağı ile ilgilidir. İkinci seçim: aynı sektördeuygulaması olanaklı projeler arasındadır. Üçüncü seçim: teknoloji seçimi ile ilgilidir.GOÜ'lerin özellikleri arasında; ekonomik düşünce ve davranışların akılcı kurallarlaişletilemediği, gerekli ekonomik organizasyon ve yönetiminin gerçekleştirilmediğihatırlanırsa, kaynak dağıtımının kaynakların miktarını artırmaktan çok daha önemli olacağıortaya çıkmaktadır (Savaş, 1979).Bir ekonomide üretimin maksimize edilebilmesi için, her üretim faktörününmarjinal prodüktivitesinin birbirine eşit olması gerekmektedir. Eğer bir ülke ekonomisindeböyle bir kaynak dağılımı sağlanmışsa, üretim faktörlerinin dağıtımını değiştirmekle,üretimi arttırmak mümkün olmayacaktır. Kaynakların optimal dağılımını sağlayan bu kritermarjinal prodüktivite eşitliği kriteri olup bunun gerçekleşmesi için üretim faktörlerininmobilitesinin tam olması ve tam rekabet koşullarının var olması gerekmektedir. OysaGOÜ'lerin ekonomilerinde hem faktör mobilitesi sınırlıdır, hem de monopol eğilimleriyüksektir. Bu yüzden marjinal prodüktivite eşitliği kriteri ile GOÜ'lerin kalkınma sorununareçete geliştirmek çok zordur (Savaş, 1979).Klasik liberal ekonomi yaklaşımı piyasa şekli olarak tam rekabet koşullarınıvarsayar. Ekonomik sistemin kendi kendine herhangi bir müdahale olmaksızın işleyeceğini;üretim, teknoloji seçimi, yatırım, müdahale vb. konularda piyasanın rehberlik edeceğini kabuleder. Piyasa mekanizmasının gerekli koşulların GOÜ'lerde gerçekleşmemesinden dolayı,kalkınma yolunda olumlu sonuçlara ulaşılamamaktadır. GOÜ'lerle ilgilenen iktisatçılar ve7


Birleşmiş Milletler uzmanları kalkınma sorununun çözümü için "ekonomiye müdahaleedilmesinin gerekliliği üzerinde durmuşlardır (Tolunay, 1998).Kaynakların optimal dağılımı yönünden konu ele alındığında, piyasamekanizmasının alternatifi planlama olmaktadır. Bugün, sahip oldukları ekonomik düzenne olursa olsun bütün ülke ekonomileri planlı ekonomi halindedir. Ülkelerin kalkınmauğraşlarında eş zamanlı olarak yürütülen üç kalkınma alanı bulunmaktadır. Bunlar;(1) Ekonomik kalkınma: insanların gereksinimi olan mal ve hizmetlerin birekonomik yapı içerisinde üretilmesiyle insanların refah ve mutluluğu artacaktır(2) Sosyal kalkınma: sosyal yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yapılan veağırlıklı olarak hizmet yönü ön planda tutulan kalkınma konularıdır. Bunlar; sağlık, eğitim,altyapı, şehirleşme, çevre sorunları vb. konuları içermektedir.(3) İnsan kalkınması: bireysel ve toplumsal olarak tüm insanların, sahip olduklarıpotansiyellerini kalkınma için kullanmaları ve ülkenin olumlu yönde güçlenmesinde yapıcırol oynamalarının sağlanmasıdır. İnsan kalkınmasında, toplumun bireylerinin eğitilmesinebüyük önem verilmektedir (Oakley ve Garforth, 1985).GOÜ’lerde kalkınma; bir taraftan kaynakların etkin bir şekilde kullanılması, üretimhayatının geliştirilmesi, sanayileşmenin sağlanması, teknolojik ilerlemenin hızlandırılmasıgibi temel ekonomik konular üzerinde yoğunlaşırken, diğer taraftan tarımsal verimliliğinartırılması, alt yapı olanaklarının geliştirilmesi ve ülke insanlarının eğitim, beslenme vesağlık sorunlarının çözülmesini gerektirmektedir. Burada en son belirtilen kalkınmauğraşları, GOÜ'lerdeki ikili yapı nedeni ile daha çok kırsal bölgeler için gerekli kalkınmakonularıdır. Ayrıca bu ülkelerde piyasa mekanizmasının çalışmadığı alanlar kırsalbölgelerdir. GOÜ'lerin kırsal bölgeleri kendine özgü bir işleyiş mekanizması olan kapalıekonomiler halindedir. Kırsal yörelerde üretim ve tüketim piyasalarını birleştiren mübadelemekanizması yeterli derecede gelişmemiştir. Yapılan üretim büyük ölçüde kırsaltoplumların kendi tüketim ihtiyaçlarında kullanılmaktadır (Tolunay ve Akyol, 2006).Kırsal yörelerde bulunan insanlar geçimlerini, toprağa dayalı bir üretim dalı olantarımsal üretimden ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Tarımsal üretim ve hayvancılık,“parasal gelir ve günlük gıda güvenliği” nin sağlanması için yapılmaktadır. Fakat üretimtekniklerinin ilkel ve geleneksel oluşu; gelir ve gıda güvenliğini tehlikeye düşürmektedir(Tolunay ve Akyol, 2006).8


Dengeli kalkınma açısından kırsal yöreler, çeşitli altyapı (yol, su, elektrik, vb. gibi)yatırımlarının götürülmesi gereken yörelerdir. Genel olarak kentsel nüfusun barındığıyerleşim birimleri, altyapı yatırımlarından büyük ölçüde pay alırken, kırsal nüfusunbarındığı bölgeler bu yatırımlardan yoksun kalabilmektedir. Ayrıca eğitim ve sağlıksorunlarının en yoğun şekilde hissedildiği, kaynakların rasyonel kullanılmadığı alanlar yinekırsal yörelerdir. Diğer yandan, insan kalkınmasının, en öncelikli hedef kitlesi kırsal yöreinsanıdır (Tolunay ve Akyol, 2006).GOÜ'ler kırsal bölgelerde yaşayan insanların sorunlarını çözümlemek amacıyla,çeşitli kırsal kalkınma programları uygulamaktadır. Tarımsal uğraşların, GOÜ'lerekonomisi içerisinde önemli bir üretim dalı olması nedeniyle, uygulanan kırsal kalkınmaprojeleri genellikle tarımsal ağırlıklı bir yapı taşımaktadır. Dar açılı bir tarımsal kalkınma, kırsalbölgelerin kalkınmasında çok önemli ve gerekli bir kalkınma uğraşısı olmasına rağmen,kırsal yaşamın tarımsal bakış açısı içerisinde bulunmayan konuları bünyesine almamaktadır.Oysa kırsal kalkınma, kırsal yaşam ile ilgili tüm sorunları kendine çalışma konusuedinmektedir. Bu güne kadar kırsal kalkınma üzerine birçok tanım yapılmış ve kırsalkalkınma konularının çerçevesi belirlenmeye çalışılmıştır. 1970'li yıllarda Birleşmiş MilletlerTeşkilatı'nm desteği ile yapılan bir toplantıda ele alınan konular, kırsal kalkınmanınkapsamı hakkında çarpıcı bir bakış açısı vermektedir. Buna göre kırsal kalkınma sadecetarımsal gelişme ve ekonomik büyüme şeklinde dar anlamıyla algılanmamaktadır. Çünkükırsal kalkınma: kırsal toplumların ekonomik ve sosyal amaçlar ile gelişmiş toplum statüsünedönüştürüldüğü bütünleşik bir süreçtir. Bu dönüşüm sağlanırken kırsal toplumların;ekonomik, sosyal ve kültürel yapıları ve bu yapılar arasındaki ilişkiler iyi bir konumagetirilmeye çalışılmaktadır. Kırsal kalkınma: insan yaşamına olumsuzluklar getiren kırsalçevre koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalardır, şeklinde tanımlanmaktadır.Kırsal kalkınma çalışmalarında; kırsal toplumların sorunları belirlenmekte vetanımlanmakta, bu sorunlara göre uygun çözüm önerileri geliştirilmektedir. Bu nedenle,kırsal kalkınma programlarının çözmeye yöneldiği sorunlar, sadece tarımsal uğraşlar ya daekonomik konularla ilgili sorunlar değildir (Tolunay ve Akyol, 2006).Kırsal kalkınmada çözülmesine çalışılan sorunlar, geniş anlamlı olan sözcüklerledüşünüldüğünde; fiziksel sorunlar ve fiziksel olmayan sorunlar olarak iki ana grubaayrılabilir. Fiziksel sorunlar; kırsal bölgelerin fiziksel sorunları ile ilgilidir. Bu sorunlara; altyapı olanaklarının yetersizliği, eğitim ve sağlık koşullarının olumsuzluğu, tarımsal9


verimliliğin düşüklüğü, içme ve sulama suyu azlığı, toprak erozyonu örnek gösterilebilir.Fiziksel olmayan sorunlar; kırsal toplumların içinde yaşadıkları bölgenin ekonomik vesosyal koşullarından ya da ülke yönetiminden kaynaklanan sorunlardır. Bu sorunlara örnekolarak; işlenebilir tarımsal arazilerin azlığı, devlet hizmetlerinin yetersizliği ya daulaşamaması, daha fazla toprağı ve kapitali olan çiftçilere bağımlılık gösterilebilir (Oakleyve Garforth, 1985). Kırsal yöredeki fiziksel nitelikli sorunların teşhisi ve tanımlamasıkolaydır. Bu tür sorunlar her hangi bir gözlem ya da inceleme ile kolayca anlaşılabilir vesorunun çözümüne yönelik uygun bir hareket tarzı geliştirilebilir. Fiziksel olmayansorunların tanımlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Fakat üzerinde çalışılan kırsalbölgenin, sosyoekonomik ve sosyopolitik yapısı analiz edilerek, bu tür sorunlar teşhisedilebilmektedir. Kırsal yöre insanları elinde bulunan kaynaklan etkin ve verimli birşekilde kullanmasını bilmeyebilirler. Ya da yürütülecek bir kırsal yöre faaliyetininkendilerine ne gibi yararlar sağlayacağını algılamayabilirler. Tüm bunlar, kırsal kalkınmaçalışmaları içerisinde çözülmesi gereken sorunlar arasındadır (Tolunay ve Akyol, 2006).Niteliği ne olursa olsun, kırsal yöre sorunlarının karmaşık bir yapısı vardır. Herhangi bir kırsal yöre için geliştirilmiş bir kalkınma stratejisi, başka bir yöre için uygunolamayabilir. Çünkü birbirinden farklı özellik ve niteliklere sahip kırsal yörelerin, farklıözellik ve nitelikte sorunları vardır. Bu nedenle, kullanılacak kırsal kalkınma stratejileribirbirinden farklı olacaktır. Genel olarak kırsal kalkınma çalışmalarında ele alınanstratejileri; teknolojik stratejiler, katılımcı reformist stratejiler, yapısal stratejiler olarak üçana başlık halinde vermek mümkündür. Teknolojik stratejiler; teknolojik ilerlemelerikullanarak kırsal toplumların bakış açılarını geliştirmek şeklinde özetlenebilir. Kırsaltoplumların getirilen teknolojiye uyum sağlaması ve mevcut kırsal yapı içerisinde buyenilikleri kullanması ana ilkedir. Bu stratejilerin dikkate aldığı çalışma konuları arasında;tarımsal üretim tekniklerinin yenilenmesi, mekanizasyon tarımsal ilaç ve gübrekullanılması, hayvancılıkta yapay döllenme, el sanatlarında becerilerin geliştirilmesisayılabilir. Katılımcı reformist stratejilerde; teknolojik değişimin önemli bir yeri olmasınarağmen stratejinin gerçek anlamını, insanların kırsal kalkınma çalışmalarında etkin bir roloynaması vermektedir. Kalkınma çalışmalarına halkın katılımı bu stratejinin temelidir.Yapısal stratejilerde ise; öncelikle kırsal yörede var olan sosyal, siyasal ve ekonomikilişkiler araştırılmaktadır. Daha sonra bu ilişkilerin kırsal yöre insanlarına getirdiğiolumsuz sonuçlar belirlenmekte ve bu olumsuzlukları giderecek hareket tarzı ile kırsal10


kalkınma çalışmalarının yürütülmesi sağlanmaktadır. Burada belirtilen stratejiler birermodel değildir ve kırsal kalkınma çalışmaları tek bir strateji ile yürütülmemektedir. Kırsalkalkınma çalışmalarında izlenecek stratejiler bir karışım içinde bulunabilmektedir (Oakleyve Garforth, 1985).Kırsal kalkınma çalışmalarında görev alan personele rehberlik eden ve uyulmasıgereken temel prensipler vardır. Ana çizgileri şu şekildedir (Tolunay, 1998; DPT, 2007)1- Herkese ulaşılabilirlik: Kırsal kalkınma çalışmalarının getireceği, fayda kırsalbölgede bu çalışmalara gereksinimi olan, gönüllü ve istekli bütün kişilere ulaşabilmelidir.Bazı kişilere uygulamalara girmek ve yararlanmak hakkı verilirken, aynı konumda bulunandiğer kişileri bu haktan yoksun bırakmak kırsal kalkınmanın insan eşitliği ilkesine terstir.2-Bağımlılık yaratmama: Kırsal kalkınma çalışmaları, kırsal yöre insanlarınıdestekleyecek şekilde planlanmalıdır. Çalışmalar geçim güvenliği açısından insanları, bugibi çalışmalara bağımlı hale getirmemelidir. İnsanlar bu program ya da projelerinuygulanmasından sonra da kendi ayakları üzerinde durarak yaşamlarını sürdürebilmelidir.3-Sürdürülebilirlik: Kırsal kalkınma çalışmalarının getireceği çözümler kısadönemli, geçici çözümler değil; uzun dönemli geniş bir gelecek perspektifini içerençözümler olmalıdır. Kısa dönemli çözümler, geçici sonuçların hemen alınmasınısağlayabilir. Fakat uzun dönemli çözümler, sürekli ve kalıcı başarıların elde edilmesinisağlar.4-Aşamalı yaklaşım: Kırsal kalkınma çalışmalarında, insanlara götürülmek istenenher türlü yenilik (teknoloji, kültür, vb.) aşama aşama götürülmelidir. Tüm yenilikler bir andaverilerek şaşkınlık ve tereddüt yaşatılmamalıdır. Adım adım ve sürekli bir şekilde yürütülenmütevazı bir ilerleme, her şeyi bir anda gerçekleştiren şaşırtıcı ilerlemeden daha iyidir.5-Katılım: Kalkınma insanlar için değil, insanlarla birlikte yapıldığı zaman gerçekanlamını kazanmaktadır. Kırsal kalkınmada üzerinde çalışılan yöre halkının düşüncelerinialmak ve uygulamanın her aşamasında katılımlarını sağlamak gerekmektedir.6-Etkililik: Kırsal kalkınma çalışmaları, kırsal yöre kaynaklarının etkili ve verimlibir şekilde kullanımı üzerine yoğunlaşmalıdır. Kaynakların yeterli kullanımından çok etkilikullanımı önemlidir (Oakley ve Garforth, 1985).11


Kırsal kalkınma çalışmaları; kırsal alan içerisinde teşhis edilen sorunların niteliği vealternatif çözüm yollarına göre, kırsal yapıya farklı konularda ve çeşitli zaman süreçleriiçerisinde müdahale edilmesini gerektirmektedir. Kırsal kalkınma; kırsal toplumlarıngelişmiş toplum statüsüne dönüştürüldüğü bütünleşik bir süreç olarak algılanırsa ve busürecin aşama aşama olgunlaşacağı düşünülürse, yapılacak çalışmaların belirli uygulamadönemleri içinde olacağı ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan ülkelerin kırsal kalkınmaçalışmalarında hangi noktada bulunduğuna bakılmaksızın, bir kırsal kalkınma döneminin anaaşamaları bulunmaktadır. Bir kırsal kalkınma dönemine kırsal yörede bulunan sorunlarınanalizi ve tanımlanmasıyla başlanmaktadır. Daha sonra bu sorunların çözümünü sağlayanen iyi alternatif hareket tarzının seçildiği ve kırsal yapıya müdahale şeklinin belirlendiğiplanlama çalışmaları yapılmaktadır. Hazırlanan plan ve projeler, uygulama alanına konularakyürütme gerçekleştirilmektedir. Uygulama süreci içerisinde çalışmalar izlenmekte ve toplananizleme değerleri ile kırsal kalkınma dönemi değerlendirilmektedir. Başarılı sonuçlar, budönemin çıktısı olarak ayrılmakta ve tekrar başa dönülmektedir. Eğer başarısız bir durumsöz konusu ise; başarısızlığın nedenleri araştırılmakta, düzeltme işlemlerinden sonra, aynıaşamalar takip edilerek tanımlanan sorunların çözümüne yeniden başlanmaktadır. Kırsalkalkınma çalışmaları birden fazla kalkınma dönemini içeren çalışmalar şeklindeyapılabilmektedir (FAO/RAPA, 1988).Buraya kadar yapılan açıklamalar sosyal <strong>orman</strong>cılık kavramını sağlam zeminlereoturtmak için yapılmıştır. Herhangi bir ülkede; ülke nüfusunu büyük bir çoğunluğununkırsal yörede yaşaması ve nüfusun büyük bir kısmı tarımsal üretimden gelir sağlıyorolması, kırsal nüfusun günlük geçiminin kırsal yöre kaynaklarına tamamen bağımlılığı,kırsal yöre de alt yapı olanaklarının yetersizliği, eğitim ve sağlık açısından ciddi sorunlarınvarlığı, kırsal kalkınma gereğini ve önemini işaret etmektedir (Hopur, 2004).Kırsal kalkınmayı, sektörel bazdaki çalışma konuları olarak: tarımsal kalkınma,<strong>orman</strong>cılık kalkınması, endüstriyel kalkınma, kırsal turizm, sosyal boyutlu çalışmakonuları olarak: yaşam standardı, beslenme, eğitim, sağlık, kadın ve erkeğin sosyalkonumu, ekonomik boyutlu çalışma konuları olarak: finansal durum, üretim, gelir,pazarlama, işgücü ve istihdam, teknoloji ve girdi kullanımı, siyasal boyutlu çalışmakonuları olarak: üretim faktörleri üzerinde kontrol ve denetim, gelir dağılımı, liderlik,toplumsal yaşam ve düzen, çevresel boyutlu çalışma konuları olarak; <strong>orman</strong>sızlaşma, su ve12


hava kirliliği, erozyon, çevre duyarlılığı ve çevresel eğitim, şeklinde gruplandırmakmümkündür (Hopur, 2004).Bir ülkenin <strong>orman</strong> alanları içerisinde <strong>orman</strong> kaynaklarına bağımlı olarak yaşamsürdüren kırsal nüfus bulunuyor ve ülke <strong>orman</strong>cılık örgütü kırsal nüfusun varlığı nedeniyletemel <strong>orman</strong>cılık uğraşlarını yapamaz durumda ise, bu ülkede kırsal kalkınma kapsamında<strong>orman</strong>cılık kalkınmasını gerektiren uygulamalar gündeme gelecektir. Yani ülke <strong>orman</strong>cılıkörgütü temel <strong>orman</strong>cılık uğraşları ile birlikte <strong>orman</strong>cılık kalkınmasını yapmak zorundadır.Bu nedenle ülke kalkınması ile bağlantılı olarak yapılan kırsal kalkınma çalışmalarının,<strong>orman</strong>cılık uygulamaları içerisine yansımış şekli olan sosyal <strong>orman</strong>cılık uygulamalarıkarşımıza çıkacaktır (Hopur, 2004).1.4. Orman Köylerinin Bugünkü Sosyo-Ekonomik YapısıOrman köyleri genelde ulaşılması zor, ilçe ve kasabalara uzak, eğimi yüksekaraziler üzerine kurulmuştur. Sorunları, sahip oldukları özelliklerinin doğal sonucu ortayaçıkan <strong>orman</strong> köylerinin, bugünkü sosyo-ekonomik yapısı ana çizgileri ile şöyle verilebilir.Ülkemizde bulunan 21.310 <strong>orman</strong> içi ve bitişiği köyde 7.079.497 kişi yaşamaktadır(ORKÖY, 2011). Orman köyleri genel nüfusun yaklaşık %10'unu oluşturmaktadır. Geçmiş(2002 yılı verilerine göre ) yıllara oranla <strong>orman</strong> köyü sayısında yaklaşık 1017 adetlik birartış varken, <strong>orman</strong> köylerinde yaşayan insanların sayısında yaklaşık 600.192 kişilik birazalma olmuştur. Orman köyü sayısındaki artışa rağmen, son yıllarda olan bu nüfusazalması kentlere olan göçte önemli bir kaynağın da <strong>orman</strong> köyleri olduğunuaçıklamaktadır. Söz konusu kırsal nüfusun toplumsal problemlerle iç içe olduğubilinmektedir.Kırsal nüfusun içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle;- Ormandan tarla açma- Ormanda hayvan otlatma- Meralarda gereğinden fazla hayvan otlatılması- Orman kaçakçılığı, başta olmak üzere birçok sorun ortaya çıkmaktadır.Temel alt yapı hizmetlerinin bu alanlara ulaşmaması, eğitim, öğretim, ulaşım, sağlıkvb. toplumsal hizmetlerin yetersiz kalması gibi sorunların da etkisi ile kırsal alandan kentlere13


doğru olan göçün hızı artmaktadır. Kırsal halk önemli ekonomik sorunlarla karşı karşıyakalınmaktadır.Bunun sonucunda;- Gecekondulaşma- Ulaşım yetersizlikleri- Su havzalarının tahrip olması, su kaynaklarının azalması- Kentler ve çevresindeki <strong>orman</strong> ve tarım alanlarının tahrip olması- Taşıt sayısının artması sonucunda hava kirliliği- Kent içi ve yakınındaki rekreasyon alanlarının yetersizleşmesi- Katı atık ve çöp sorunu- Eğitim – öğretim – sağlık ve kültürel gereksinimlerin yeterince karşılanmaması- Sosyal içerikli projelerin artması (Özdönmez ve ark., 1996; Tolunay 1998).Orman köylerinde birim işletme başına ortalama 42 dekar tarım alanı düşmektedir. Bumiktar <strong>orman</strong> dışı köylerde 72 dekardır. Yani <strong>orman</strong> köyleri açmalarla arazi kazansalar daellerindeki tarım toprağı <strong>orman</strong> dışı köylere nazaran az olacaktır. Bu durum <strong>orman</strong>köylüsünün birim alan başına daha emek-yoğun çalışması olgusunu doğurmaktadır. Gelişmişülkelerde bugün tarım alanlarından km² başına 18 kişinin geçimini sağladığı, ülkemizde ise busayının km² basma 220'ye ulaştığı görülmektedir (Tolunay, 1998).Ormandan açma, işgal ve faydalanma yoluyla elde edilen tarım arazileri 6 milyon hacivarındadır. Bu arazilerin eğimi yüksek, verimi düşük olup şiddetli erozyon altındabulunmaktadırlar. Genelde V, VI, VII. sınıf tarım arazi gruplarını oluşturan bu araziler, <strong>orman</strong>köylülerinin besin maddesi ihtiyacını karşılayacak ve geçimlerini temin edecek kapasitededeğildir. Ayrıca yapılan bir araştırma sonucu 1,5 milyon ha <strong>orman</strong> içi otlak alanı bulunduğuve tüm hayvan varlığının %46'sının <strong>orman</strong> içi ve bitişiği otlaklardan yararlandığıbelirlenmiştir. Aynı araştırmaya göre 11,1 milyon BBHB (Büyük Baş Hayvan Birimi )’neeşdeğer hayvan varlığı otlaklardan yararlanmaktadır. Bir ha verimli bir otlak temim 0,65BBHB'nin besleyebileceği dikkate alınırsa <strong>orman</strong> içi otlakların 1 ha'ından 7,3 BBHB'nin yaniolması gerekenin 11,3 katı hayvanın beslendiği daha doğrusu izlenemediği ortayaçıkmaktadır. Bu olguda <strong>orman</strong> köylerindeki hayvancılık uğraşlarının verimsizliğinivurgulamaktadır (Tolunay, 1998).14


Orman köyleri devletin sosyal ve alt yapı hizmetlerinden çok az yararlanmaktadır.Orman köylerinde I. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde kamu yatırım harcamalarında kişibasma düşen pay kentlerdeki harcama payının %0.05'idir. Orman köylerinde kişi başınadüşen GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla), ülkemizde kişi başına düşen GSMH'nın hep çokaltında kalmıştır.1.4.1. Ülkemizde Orman Köylerinin Tarihsel Gelişimi:İlk uygarlık merkezlerinden olan Anadolu’da M.Ö.6000-7000 arasında ilk kez toprakişlemesi ve hayvan evcilleştirilmesinin yapıldığı belirlenmiştir. Bu çağlardan Büyük İskenderordularının işgaline kadar nüfusun çok az olduğu Anadolu’da doğal kaynaklardan çok kıtyararlanılmış, dolayısıyla ekonomik denge bozulmamıştır. İskender’le birlikte doğalkaynaklara karşı bir sömürge işletmeciliği başlatılmıştır. Selçuklu İmparatorluğu ve Osmanlıİmparatorluğunun yükselme dönemlerinde, nüfusun az olması, fethedilen yeni yerlere yapılangöçler ve Anadolu’nun dünya ticaret yolları üzerinde bulunması gibi etkenler doğal kaynaklarüzerindeki aşırı ve olumsuz baskıyı önlemiştir. 16. Yüzyılda başlayan ve uzun süren savaşlar,Anadolu’daki isyanlar, salgın hastalıklar, mültezimlerin baskısı, ovalardaki verimlitopraklarda ve yol boylarında yaşayanlar ulaşılması güç, sarp ve <strong>orman</strong>lık bölgelere göçederek yerleşmiştir. Bu nüfusa iskân edilmeye çalışılan Yörük ve Türkmenler de katılarak<strong>orman</strong> köyleri oluşturulmuştur. Daha sonra imparatorluğun kaybedilen topraklarındangelenler, cumhuriyet döneminde Bulgaristan’dan gelen göçmenler de Anadolu’ya düzensiz,plansız bir şekilde ve çoğunlukla <strong>orman</strong> içlerine yerleştirmiştir (Acun 1983).Orman köylülerinin sosyo-ekonomik durumu maddeler halinde özetlenecek olursa;- Orman köylerinin sayısı artmasına rağmen, kente yoğun dış göç vermektedir.- Orman köylülerinin geliri, ülke ortalamasının çok altındadır.- Orman köylerinde tarım ve hayvancılık uğraşları geleneksel metotlarla ilkel bir şekildesürmektedir.- Orman köylüleri eğimi yüksek, verimi çok düşük ve şiddetli erozyona uğramışalanlarda tarım yapmaktadır.- Orman köylerinde yüksek düzeyde gizli ve açık işsizlik vardır.- Ormancılık sektörü <strong>orman</strong> köyleri nüfusunun çok az kısmını işlendirmektedir.- Orman köyleri devletin hizmetlerinden en alt düzeyde yararlanmaktadır.Sonuç olarak <strong>orman</strong>cılık politikası amaçları gerçekleşmemektedir.15


Bunun sonucunda;- Ormandan tarla açma,- Ormanda hayvan otlatma,- Meralarda gereğinden fazla hayvan otlatılması,- Orman kaçakçılığı, başta olmak üzere birçok sorun ortaya çıkmaktadır.Temel alt yapı hizmetlerinin bu alanlara ulaşamaması, eğitim, öğretim, sağlık gibitoplumsal hizmetlerin yetersiz kalması gibi sorunlarında etkisiyle, kırsal alandan kentleredoğru olan göçün hızı artmaktadır.Orman köyleri eğitimsizlik, ulaşım vb. nedenlerden dolayı, sosyo-ekonomik açıdangelişmemekte ve kapalı ev ekonomisi düzeninde çoğalan nüfusu ile işsizliğin besleyici anakaynağını teşkil etmektedir. İl ve ilçe merkezlerinden uzakta, dağınık olarak kurulan <strong>orman</strong>köylerine sosyal hizmetlerin götürülmesi zor veya mümkün olmamaktadır. Ayrıca hizmetgötürülse dahi, bunların tamamının yerlerinde kalkındırma imkânı yoktur, Tolunay'ın1998'deki doktora çalışmasında bildirdiğine göre; 5508 <strong>orman</strong> köyünde yapılanaraştırmalar bu köylerin %38' inin bulundukları yerde kalkındırma olanağınınbulunmadığını göstermiştir.1.5. Gelişmekte Olan Ülkeler Kalkınmasında Orman Kaynakları ve OrmancılıkGelişmekte olan ülkelerin kırsal yörelerinde yaşayan insanların olumsuz yaşamkoşullarının ortadan kaldırılabilmesi için, kırsal yöredeki kaynakların etkin ve verimli birşekilde kullanılması gerekmektedir. Orman kaynakları kırsal yörede insanların, yaşamkoşullarının iyileştirilmesinde kullanılabilecek kaynaklar arasındadır. Çünkü <strong>orman</strong>kaynakları kırsal üretim sisteminin temel girdileri olan, gıda, yapacak ve yakacak odun, ot vehayvan yemi gibi ürünlerin yanı sıra kırsal yöre insanın istihdamını sağlayabilmektedir.Ayrıca <strong>orman</strong>ların gıda (özellikle erozyon ve sel felaketlerinin önlenmesi) açısından önemliçevresel fonksiyonları bulunmaktadır.GOÜ’lerde <strong>orman</strong> kaynakları üzerindeki sosyal baskı nedeniyle yapılan <strong>orman</strong>cılıkuygulamalarından istenilen sonuç alınamamaktadır Bu durum sebebi; hem <strong>orman</strong> idaresininhem de kırsal yöre insanlarının aynı <strong>orman</strong> kaynağı üzerinde farklı beklentileri ve kullanımisteklerinin bulunmasıdır. Her iki taraf beklentileri ve isteklerinde ısrarlı olduklarındakaynakların kullanımından rasyonel sonuç elde edilememektedir. Bu nedenle <strong>orman</strong>16


kaynaklarının kullanımında her iki tarafın karlı çıkacağı uygulamaların yapılmasıgerekmektedir (Tolunay, 1998).Ormansızlaşma ve çevre bozulmasının farkına varan hükümetler, karşılıklıanlaşmalar çerçevesinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan elde ettikleri teknik yardım yada finansman kuruluşlarında elde ettikleri (Örneğin; International Monetary Fund - IMF)kalkınma kredileriyle farklı ad ve yaklaşımları içeren projeleri uygulamaya koymaktadır.1.5.1. Sosyal Ormancılık Tanımlarının Temel Çıkış NoktalarıOrman kaynaklarına olan bağımlılıklarının göz ardı edilmesi sosyal <strong>orman</strong>cılıktanımının temel çıkış noktasıdır.Temel insan ihtiyaçlarının karşılanması için, <strong>orman</strong> kaynaklarının bilinçsiz vedüzensiz yararlanma şekli ile kullanılması ya da kullanılmak istenmesi, <strong>orman</strong>sızlaşma ya daçevre bozulması nedeni ile halkın yaşam güvenliğinin tehlikeye düşmesi ve kırsal yöredeyoksulluğun meydana gelişi ya da artışı da sosyal <strong>orman</strong>cılık tanımının ortaya çıkmasındaetkili olmuştur.Tanımlarda Üzerinde Durulan Amaçlar:Kırsal yöre halkının <strong>orman</strong> kaynaklarına yönelik temel gereksinimlerininkarşılanması, kırsal yörede sosyal, siyasal, kültürel ve çevresel değişimi gerektiren birkalkınma sürecinin başlatılması, <strong>orman</strong>sızlaşma ve çevre bozulmasının önlenmesi,toplumsal refah için <strong>orman</strong> kaynaklarından en iyi şekilde yararlanma şekline ulaşılmasıdır.Uygulamada Seçilen Yaklaşım Şekilleri:Halkın katılımının sağlanması, halkın eğitilerek bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması vesorumluluklarının öğretilmesi, halkın girişimci ve üretken kılınmasıdır (Tolunay, 1998).1.5.2. GOÜ'lerdeki Tarımsal Üretim ve Ormancılık Üretim Dallarının Kısıtları1- Sürekli olarak aynı üretimin yapılması dolayısı ile topraklar yorgun ve fakirdüşmektedir. Örneğin tarımsal üretimin her yıl aynı ürün ve üretim tekniği ile yapılması.2- Kırsal yörede, bu üretimleri gerçekleştirmek için yeterli miktarda kapitalbulunmadığından, yüksek oranda iş gücü kullanılmaktadır. Bu durum, tarımsal verimliliğindüşük düzeyde kalmasına neden olmaktadır.17


3- Hayvancılığın önemli girdisi olan yemin sağlandığı otlak ve mera alanları az yada sınırlıdır. Bu nedenle <strong>orman</strong> alanları otlatma amacı ile kullanılmaktadır.4- Ormancılık üretiminin yetersiz kalması durumunda, kırsal yörede yaşayaninsanların yapacak ve yakacak odun ihtiyaçları kullanamamakta ve dar boğazlaradüşülebilmektedir.5- Gerek tarımsal üretim, gerekse <strong>orman</strong>cılık üretimi için kullanılabilecek arazikıttır. Özellikle kırsal yörede, sınırlı araziye sahip insanlar, sınırsız ihtiyaçlarınkarşılamakta zorlanmaktadır.6- Kırsal yörede toprağa dayalı üretimlerle geçimlerini sağlayan insanların temelihtiyaçlarının sürekli olarak karşılanması gerekmektedir.1.6. Sosyal Ormancılık Tanımlarının Temel Çıkış NoktalarıKırsal yörede, <strong>orman</strong> kaynakları içerisinde veya kenarında yerleşik düzeydeyaşayan insan topluluklarının varlığı ve bu insan topluluklarının yaşamlarının <strong>orman</strong>kaynaklarına bağımlı oluşu ve <strong>orman</strong>cılık uygulamalarında, kırsal yöre halkınıntaleplerinin dikkate alınmaması ya da <strong>orman</strong> kaynaklarına olan bağımlılıklarının göz ardıedilmesi sosyal <strong>orman</strong>cılık tanımının temel çıkış noktasıdır.Temel insan ihtiyaçlarının karşılanması için, <strong>orman</strong> kaynaklarının bilinçsiz vedüzensiz yararlanma şekliyle kullanılması ya da kullanılmak istenmesi, <strong>orman</strong>sızlaşma veçevre bozulması nedeniyle halkın yaşam güvenliğinin tehlikeye düşmesi ve kırsal yöredeyoksulluğun meydana gelişi ya da artışı da sosyal <strong>orman</strong>cılık tanımının ortaya çıkışındaetkili olmuştur.Kırsal yöre halkının <strong>orman</strong> kaynaklarına yönelik temel gereksinimlerininkarşılanması, kırsal yörede sosyal, siyasal, kültürel ve çevresel değişimi getiren birkalkınma sürecinin başlatılması, <strong>orman</strong>sızlaşma ve çevre bozulmasının önlemesi,toplumsal refah için <strong>orman</strong> kaynaklarından en iyi yararlanma şekline ulaşılmasıdır.18


1.6.1. Sosyal Ormancılığın Ortaya Çıkış NedenleriSürdürülebilir <strong>orman</strong> kaynaklan yönetimi ve kırsal nüfusun geçiminin iyileştirilmesisorumluluğu devlete aittir. Devlet bu sorumluluğu öncelikle <strong>orman</strong>cılık örgütü olmak üzerediğer kurumlara devretmiştir. Sürdürülebilirlik <strong>orman</strong>ların ve diğer kaynaklarınyönetiminde, dünyada bir hedef olarak yaygın bir şekilde kabul edilmiştir. Bu kabul baskınürünlerin özelliklede odunun sürekli üretimi üzerinde yoğunlaşan bir <strong>orman</strong>cılık politikasıanlayışından, <strong>orman</strong>ı "doğal bir karmaşık kaynak sistemi" olarak yönetmekle ilgilenen yenibir <strong>orman</strong> politikasına geçişe destek olmuştur (Arnold ve Dewees,1995; Warner, 1997).Bu yeni kabul artık ulaşılması gereken çoklu hedefleri getirmiştir. Sürdürülebilirkalkınma kavramının gelişiminin erken dönemlerinde, kaynakların korunması ile bukaynaklara bağımlı kırsal nüfusun kalkınma gereksinimleri arasında bir bağ kurulmasınıngerekliliği kabul edilmiştir (Arnold ve Dewees,1995; Warner, 1997).Sosyal <strong>orman</strong>cılığın <strong>orman</strong> kaynaklarının sürekli kullanımını mümkün kılan birstrateji olarak ortaya çıkışı, 1950'lerin ve 1960'ların endüstriyel gelişme üzerindeyoğunlaşan kalkınma stratejilerinin, kırsal kalkınmaya gereken önemi vermemeleri vekırsal kesimde yaşayan yoksulların temel gereksinimlerini karşılamamaları nedeniyleeleştirilmeye başlandığı, 1970'lerde gerçekleşmiştir. Önde gelen kalkınma stratejilerininhedef ve sonuçlarına yönelik bu eleştirel sorgulama, kalkınma faaliyetlerini destekleyenkaynakların kullanımının sürekli olmadığı ve gelecek kuşakların geçimlerine zararverebileceği yönünde giderek artan kaygılar nedeni ile daha da güçlenmiştir (Arnold,1992;Warner, 1997).Bu dönemdeki, endüstrileşme ve hızlı nüfus artışı ve tarımsal alanlara duyulan ciddiihtiyaç, odun kökenli enerji krizi ortaya çıkarmıştır. Bu krizin nedeni olarak Afrika veAsya'daki tarımsal alanlar için <strong>orman</strong>ların bozulması sonucu oluşan <strong>orman</strong>sızlaşmagösterilmiştir. 1970'lerin sonlarında düzenlenen uluslararası toplantılar, özellikle de1978’de düzenlenen ve konusu insanlar için <strong>orman</strong>lar olan Dünya Ormancılık Kongresi,Dünya Bankası’nın <strong>orman</strong>cılık sektörünü endüstriye yönelik <strong>orman</strong>cılıktan, çevrekoruması ve topluluk ihtiyaçlarının karşılanması hedeflerine doğru kaydırması ve etkilikitap ve raporlar, sosyal ve toplum <strong>orman</strong>cılığı olarak tasarlanmış ilk program ve projeleringelişimine yol açmıştır (Warner, 1997).19


Güney Asya'daki şiddetli kuraklık ve seller de, <strong>orman</strong>lık alanların genişletilmesineduyulan gereksinimi ve kırsal <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerinin desteklenmesi gereğini bir dahaortaya çıkarmış ve dikkatleri toplamıştır. 1970'lerin başında Birleşmiş Milletler Gıda veTarım Teşkilatı (FAO) ve İsveç Uluslararası Kalkınma Kurumu, Ormancılık ve KırsalKalkınma konulu bir toplantı düzenlemiş ve çeşitli ülkelerde sosyal <strong>orman</strong>cılık adı altındayapılan ilk uygulama örneklerinin uzman kişiler tarafından tartışılmasını sağlamışlardır(Tolunay, 1998).Toplulukların yakacak odun gereksinimleri yüzünden, <strong>orman</strong> kaynaklarının azaldığışeklindeki anlayış, sosyal <strong>orman</strong>cılığı toplulukların refahıyla ilgili endişelerine rağmen,yakacak odun arzını artırmak için köy/kamu arazilerine yakacak odun sağlayan ağaçlarındikilmesi üzerinde yoğunlaşan ağaçlandırma projeleri oluşturmuştur. Bu projeler sonucunda,kırsal halkın odun sağlamak amacıyla yapıcı dikimlerle pek ilgilenmediği ama yem vemeyve gibi ekonomik yarar sağlayan dikimlere büyük ilgi duyduğu anlaşılmıştır.1.7. Sosyal Ormancılık ve Kırsal Halk İlişkisiToplum ile toplumun sahip olduğu <strong>orman</strong> kaynakları arasında sürekli bir ilişkidensöz etmek olağandır. Bu ilişki; <strong>orman</strong>ların insanlara barınma, korunma, yiyecek sağlama vebenzeri yararları ile insanlık tarihinin gelişim sürecinde değişiklikler göstererek bugünküdüzeye gelmiş bulunmaktadır.Toplumun <strong>orman</strong> kaynaklarına yönelik taleplerini mümkün olduğu ölçüdekarşılama sanatı olarak tanımlanan <strong>orman</strong>cılık; barınma ve beslenme, düzensiz ağaçkesimi, <strong>orman</strong>ı koruma ve teknik <strong>orman</strong>cılık olarak dört evreden geçerek günümüzegelmiştir (Özdönmez ve Ark., 1996; Tolunay, 1998).İhtiyaç duyulan aletlerin bir kısmının ağaçtan yapılması, gizlenme, avlanma, meyvetoplama vb. nedenlerle <strong>orman</strong>dan yararlanma alışkanlığı başlamıştır. Dolayısıyla hayvanotlatılmasına ve açılmalara neden olmuş, açılan alanın verimsizleşmesinden ya da nüfusartışından yeni alanlara ihtiyaç duyulmuştur. Böylece insanların <strong>orman</strong>ları tahrip edici ilketkileri ortaya çıkmıştır. Ormancılık politikasının görevi, ülke düzeyinde <strong>orman</strong>cılığıdüzenlemek, yani tüm ülke <strong>orman</strong>cılığı için amaçlar belli etmek ve tedbirler almaktır.Burada söz konusu olan ve tedbirlerin devlet yönetiminin yüksek düzeydekiorganları tarafından alınmış olması, kamu yararını gözetmesi gerekir. Özellikle ekonomik20


ve kültürel açıdan gelişmiş toplumlar çevreye duyarlıdır. Bu toplumlar başta <strong>orman</strong>kaynakları olmak üzere tüm doğal kaynakların korunmasını istemektedir. Ekonomik açıdangelişmiş devletler hem <strong>orman</strong> ürünlerinin ikamesi olan endüstriyel ürünler üretebilmekte, hemde odun hammaddesi gereksinimini, diğer ülkelerden ithal yoluyla karşılayarak kendi <strong>orman</strong>kaynaklarının korunarak, daha çok hizmet üretimi sürekliliği sağlama yoluna gitmektedir.Fakat ekonomik ve kültürel açıdan az gelişmiş ülkelerde, az gelişmişlik sorunları<strong>orman</strong>cılık çalışmalarını etkilemektedir. Orman içinde ve kenarında yaşayan insan kitlelerisosyoekonomik gerekçelerle, <strong>orman</strong> kaynaklarına bağımlıdır. Bu bağımlılığı nedeniyle <strong>orman</strong>kaynaklarından usulsüz olarak faydalanmaktadırlar.Ormancılık; sadece <strong>orman</strong>ların yetiştirilmesi bakım ve onarımı, koruması, ürün eldeedilmesi, bu ürünlerin alıcılara sunulması, <strong>orman</strong>ların diğer hizmetlerinden toplumunyararlandırılması gibi salt <strong>orman</strong> içerisindeki işleri kapsayan dar anlamdaki <strong>orman</strong>cılıkladeğil, bu sayılanlara ek olarak, <strong>orman</strong> ürünleri ve mamullerinin elde edilmesi ve ticaretiyanında <strong>orman</strong>la bütünleşik olarak yaşayan insanların sosyo-ekonomik yöndenkalkındırılması anlamındaki <strong>orman</strong>cılık olarak anlaşılmalıdır. İşte bu sebepten; her ülke, o ülkedeyaşayan insanların <strong>orman</strong> kaynaklarına yönelik taleplerini karşılamaya çalışmaktadır.Toplumsal talepler sonucu belirlenen ve dinamik olan <strong>orman</strong>cılık politikası amaçları vardır.Ormancılık politikası bu amaçlar doğrultusunda <strong>orman</strong>cılık çalışmalarını yöneten <strong>orman</strong>cılıkörgütlerini yönlendirmekte ve <strong>orman</strong> kaynaklan bu amaçlar doğrultusunda işletilmektedir.Orman kaynaklarına yönelik toplumsal talepler her ülkede farklı olduğu için, ülkelerin<strong>orman</strong>cılık politikaları da farklıdır. Bunun doğal sonucu olarak her ülkenin kendine özgü<strong>orman</strong>cılık tipi ortaya çıkmaktadır. Az gelişmiş ülkelerde nüfusun büyük çoğunluğu kırsalbölgelerde bulunmaktadır. Bu kırsal nüfusun azımsanmayacak bir kısmı, <strong>orman</strong> içi vekenarında yaşamaktadır. Ormancılık politikaları oluşturulurken, var olan bu nüfus kitlesinin<strong>orman</strong> kaynaklarına bağımlılığı göz ardı edilememektedir.Hızlı nüfus artışı, ekonominin tarıma dayalı olması ve artan nüfusun istihdamının vegeçiminin tarımsal üretimle sağlanması, <strong>orman</strong> alanları içinde yaşayan insanları tarımsal alanelde etmek amacıyla <strong>orman</strong> alanlarına yöneltmektedir. Bu nedenle, ülkeler <strong>orman</strong>cılıkpolitikalarında <strong>orman</strong>ların azalmasını yasaklayıcı hükümler getirmektedir. Tüm bunlar; azgelişmiş ülkelerin <strong>orman</strong>cılık politikalarına yansımakta ve <strong>orman</strong>cılık uygulamalarıkoruma <strong>orman</strong>cılığı ağırlıklı bir yapı kazanmaktadır. Bu nedenle az gelişmiş ülkelerin<strong>orman</strong>cılık örgütleri, bir taraftan teknik <strong>orman</strong>cılığın gereği olarak <strong>orman</strong>ların işletilmesi,21


toplumun mal ve hizmet şeklindeki <strong>orman</strong> ürünü taleplerinin karşılanması göreviniüstlenirken, diğer taraftan <strong>orman</strong> varlığının korunması, kadastro-mülkiyet sorunlarınınçözümlenmesi ve <strong>orman</strong> köylülerin durumlarının iyileştirilmesine yönelik görevleri deüstlenmek zorunda kalmaktadır (Tolunay, 1998).Dünyada pek çok ülkede nüfusun büyük bir bölümü <strong>orman</strong> kaynaklarına bağımlıolarak yaşamaktadır. Orman içi ve kenarı köylerde yaşayan insanların, yaşam koşullarınıiyileştirmek ve <strong>orman</strong>la ilişkilerini düzenlemek için yapılan <strong>orman</strong>cılık; aynı araziüzerinde, aynı zamanda veya birbirini takip eden şekilde, <strong>orman</strong>cılık, ziraat ve hayvancılıkbirleştirilerek kombine arazi kullanımını sağlayan, arazinin verimliliğini arttıran, halkınkültürel çalışmaları ile uygun planlama çalışmaları yapan, devamlı arazi kullanım şeklidir. Birbaşka deyişle <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerine kırsal halkın da dahil edilmesidir. Sosyal <strong>orman</strong>cılığınana gayesi, <strong>orman</strong>ların korunması ve iyileştirilmesi için <strong>orman</strong>ların içinde ve bitişiğindeyaşayan halkın sosyal, özelliklede ekonomik açıdan iyileştirilmesidir. Ülkemizde 21.310<strong>orman</strong> köyü bulunmaktadır. Bu köylerde 7.079.497 <strong>orman</strong> köylüsü yaşamaktadır (ORKÖY,2011). Bu kitle <strong>orman</strong> içi otlatma, açma, yapacak ve yakacak odun ihtiyacını vb.<strong>orman</strong>lardan temin etmektedir. Maksimum odun hâsılası anlayışından kurtulan gelişmiş dünya<strong>orman</strong>cılığı kırsal kesimdeki halkın kalkındırılmasını esas alan, katılımlı halk <strong>orman</strong>cılığıanlayışını benimsemiştir. Kırsal kesimdeki halk sosyo-ekonomik açıdan iyileştirilmedikçe<strong>orman</strong>ların korunması ve iyileştirilmesini gerçekleştirme mümkün olmayacaktır. Ormancılıkile tarım arasındaki ilişki, kırsal kalkınmanın gerekli olduğu toplumlarda birincil unsurdur.Gelişmekte olan ülkelerde tarım, ekonominin ve sosyal kalkınmanın bel kemiğinioluşturmaktadır. Ormanlar ise toplumun oduna bağlı olan çok çeşitli ihtiyaçlarım karşılama veyaşanabilir hayat ortamının oluşturulmasında, tarımsal alanların ve yerleşim yerlerininmuhafazasında çok yönlü koruma ve çevresel fonksiyonlar icra görmektedir.1.8. Ormancılık ve Ülke Kalkınması Açısından Kırsal Kalkınma ve Sosyal OrmancılığınÖnemiOrman, birçok öğeleri içeren karmaşık etkilenmelerle biçim kazanan, devingenyapıda bir toplumdur, bir ekosistemdir. Eğer bir ülkede, <strong>orman</strong> alanları içerisinde <strong>orman</strong>kaynaklarına bağımlı olarak yaşam sürdüren kırsal nüfus bulunuyor ve bu sebepten dolayı ülke<strong>orman</strong>cılık örgütü temel <strong>orman</strong>cılık uğraşlarını yapmakta zorlanıyorsa, bu ülkede planlı<strong>orman</strong> işletmeciliği için kırsal kalkınma kapsamında <strong>orman</strong>cılık kalkınmasını gerçekleştirecek22


uygulamalar yapılmak zorundadır. Bu nedenle ülke kalkınması ile ilintili olarak yapılan kırsalkalkınma çalışmalarının <strong>orman</strong>cılık içerisine yansımış şekli sosyal <strong>orman</strong>cılıktır.Ekosistem dengesini bozmadan (bütünlük ilkesi) ve sürekliliği koruyabilmek içinyararlanmayı ölçülü sınırlarda tutmak ve gerçekleştirmek zorunluluğu vardır. Etkinlikler; yatırımüretimya da yarar-maliyet yönleriyle ele alındığında da işletmenin sürekliliğini (eko-teknolojikilke) sağlamak oldukça güç bir iştir. Aşırı yararlanma ve birçok zararlıların (böcek, hayvanve özellikle insan vb.) <strong>orman</strong> ekosisteminin doğal yapısındaki etkilerin yıkıcı boyutlaraulaşması durumunda <strong>orman</strong> ekosistemi bozulup yok olmakta ve daha düşük değerli alan (çalıya da çayır formasyonuna) konumuna dönüşmekte; daha da ileri boyutlarda ise topraktaşınması yüzünden alanlar çoraklaşmaktadır. Bu yönüyle de <strong>orman</strong> işletmecisi, ekosistemdengesini kollayabilmek ve bunu sağlayabilmek için yararlanmayı ölçülü düzeylerdetutmak, bir başka anlatımla, üretim etkinliklerini ve planlamalarını işletme karını maksimizeetmekten çok, öncelikle doğal dengenin korunmasını ve doğal dengenin sağlanması yönündeyoğunlaştırmak zorundadır.Orman işletmeciliği de bu çok karmaşık yapıdaki doğa varlığından yararlanmayıbaşka bir anlatımla <strong>orman</strong>ları toplumun yararına sunmayı amaçlayan karmaşık bir işletmebiçimidir. Orman işletmecisi, bu görevinin üstesinden gelebilmek için karşılaştığı tümsorunları çözümlemek zorundadır. Orman ekosistemi genelde bir yaşam birliği olarak ifadeedilmektedir. Bu açık sistemde en etkili etkileşim <strong>orman</strong> içerisinde yaşayan aktif insannüfusunca yapılmaktadır. Bunları sürekli kılabilecek tüm koşulları yaratmak için sürdürülenakılcı ve planlı etkinliklerin bütünüdür. Orman ekosisteminin kendine özgü bir yapısı, gelişimkuralları ve değişim temposu vardır. Orman ekosistemi, üretimde-tüketimde-ayrıştırmada vebir ortamda belli bir yapıya sahiptir. Belli canlı ve cansız maddeleri üretirler, biriktirirler.Orman ekosistemi kendine özgü bir devingenliğe, kendi kendini dengeleme özelliğine vebelli bir esnekliğe sahiptir. Ekosistem dengesinde etkilenme ve karşıtlıklar vardır. Yıkıcılıkyapıcılıksürüp gider; ilişkilerde ve çelişkilerde bir karışıklık bir bozukluk ve olumsuzlukdeğil, bir uyum yani bir kozmos hüküm sürer. Orman işletmesinin çok farklı yönleribulunmakla birlikte, topluma diğer işletmeler gibi mal ve hizmet sunan (üreten) bir işletmebiçimidir. Doğaya bağlı bir işletmedir. Orman işletmesinin tüm kaynak bileşenlerinintemelinde <strong>orman</strong> ekosistemi vardır. Kalıpsız'a göre <strong>orman</strong>cılık; <strong>orman</strong> toprağından sürekliolarak çeşitli mal ve hizmet üreten ve bu üretimi değerlendiren bir işletmedir (Kapucu, 1997).23


Orman işletmeleri; toplumun, günümüz ve özellikle gelecekteki (endüstri üstü)toplumun oldukça farklı isteklerine uyum sağlamaya çalışır. Mal olarak tümgereksinimlerini karşılamayı amaçlar. Aynı ölçüde ve kimi durumlarda da maldan dahaönemli sayılabilecek boyutlarda gerekli olabilen altyapısal hizmetleri (infrastrüktelhizmetleri) de tam olarak yerine getirmeye çalışır. Günümüz toplumuna karşı bu işlevleriyerine getirirken aynı ölçüde de gelecekteki toplumun istek ve eğilimlerine göre ortayaçıkabilecek gereksinimleri bugünden güven altına alma görevini de üstlenmiştir. Ormanişletmesinin etkinlikleri ağırlıklı olarak geleceğe yöneliktir. Bu yönüyle <strong>orman</strong>işletmeciliği, günümüz ve gelecekteki endüstri üstü toplumun <strong>orman</strong> ürünlerine olangereksinimlerini karşılamak ve alt yapısal hizmetleri yerine getirmek olarak iki ana grubaayrılmaktadır.24


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALARAnıl (1974), Türkiye’de <strong>orman</strong> köyleri sorununun genel köy sorunlarından ayrıplatformda ele alındığını, gerek yasalar gerekse yasaların uygulayıcısı olan devletkuruluşları kanalıyla farklı çözümler getirildiğini işaret etmektedir. Bu nedenle <strong>orman</strong>köylerini yakından tanımak ve onların iç olgularını sorunlarıyla birlikte saptamakgerektiğinden hareketle, <strong>orman</strong> köylerine yönelik olarak yapılacak araştırmalara basamakoluşturmak için, tipik bir <strong>orman</strong> köyü olan Yukarıçulhalı Köyünü araştırma konusu olarakseçmiş ve köyün sosyo-ekonomik dokusunu ortaya çıkarmıştır. Köyün sosyo- ekonomikyönü köyde var olan 168 ailenin her 10 tanesinden 1 örnek alınarak “sistematik örneklememetodu” kullanılmıştır. “Formal Mülakat Tekniği”nin kullanıldığı araştırmada görüşmeleraile reisleri ile yapılmış, derlenen veriler köy önderleri ve <strong>orman</strong> işletmesi ilgililerindensağlanan bilgiler yardımı ile kontrol edilmiştir.Duruöz ve ark (1976), ülkemizde hazırlanan kalkınma planlarının, ülke nüfusununbelli bir zaman süreci içerisinde kentleşeceğini ve kentleşme ile bir doku değişimiyaşanacağını belirtmektedir. Üzerinde çalıştıkları araştırmada; Orman Bölge Müdürlükleriiçindeki kentlerin işlevsel sınıflandırması yapılmış, bu kentlerin gerek <strong>orman</strong>cılık kesimi,gerekse diğer kesimler yönünden görünüm ve eğilimleri ile <strong>orman</strong> köylülerini işlendirmeolanakları incelenmiştir.Geray ve Acun (1980), köyde ve kentte bulunan iki insan fotoğrafını çekmek,farklılıklarını bulmak gerekçesiyle <strong>orman</strong> köylülerinin kentleşmesi ve <strong>orman</strong> köyilişkilerini inceleyen bir araştırma üzerinde çalışmışlardır. Bu amaçla uygulanmak üzere114 konuyu içeren bir anket formu hazırlanmıştır. Safranbolu ilçesinde seçilen 10 köyde100 aile ve bu ilçeden İstanbul’a göç etmiş olan 68 aile bazında karşılaştırmalı olarakaraştırma yürütülmüştür. Anket çalışması bitirildikten sonra, köylerde ve kentte uygulanananket formlarının ayrı ayrı dökümleri yapılmış elde edilen bulgular karşılaştırılarakaraştırma sonuçlarına ulaşılmıştır.Çağlar (1986), Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü (ORKÖY); ilk kurulduğu1970 yılından sonra, sosyo-ekonomik etkinlikler için temel teşkil edecek etüt ve envanterçalışmalarına başladığını, bu çalışmaları kurum bünyesinde bulunan “Etüt-Plan ve ProjeHeyetleri” aracılığı ile yürüttüğünü, bilgi toplama yöntemi olarak yazılı anket ve sözlümülakat yöntemlerini kullandığını belirtmektedir. 1981 yılı itibari ile ORKÖY’ün; 47 köyü25


kapsayan 39 ilçeyi kapsayan 3 İl Planı’nı ve 26 adet “Sektörel Plan”ı hazırladığınıaçıklamaktadır.Sağkaya (1986a, 1986b, 1986c, 1986d), ülkemizde <strong>orman</strong> köylüsünün <strong>orman</strong>cılıkpolitikaları içerisinde yer almadığı, halka rağmen <strong>orman</strong>cılık yapıldığı bu nedenle <strong>orman</strong>cılıkpolitikalarında değişikliklere gidilmesi gerektiğini belirtmiştir. Özellikle Hindistan veGüney Kore örneklerini vererek, Dünya Ormancılığı'ndaki gelişmeleri aktarmış ve TürkiyeOrmancılığında bu yönde uygulamaların yapılmasını önerdi.Tolunay (1987), özellikle 1983 yılından sonra <strong>orman</strong>cılık uygulamalarında ayrıönem verilen "Çal Yöresi Ağaçlandırmaları" üzerine ortaya çıkış nedenleri, <strong>orman</strong>cılıkpolitikaları içindeki yeri, uygulamalarda karşılaşılan sorunlar ve bu tip örneğin Türkiyegenelinde yaygınlaştırılması için alınması gerekli yasal ve örgütsel düzenlemeleribelirlemek amacıyla araştırmalar yapmıştır. Çal Yöresi'nde ağaçlandırmaların sosyal<strong>orman</strong>cılık proje ve uygulamaları ile ortaya çıkmadığı, üretimden uzak olan bozuk devlet<strong>orman</strong>ları, hazine arazileri ve kendilerine ait verimsiz araziler üzerinde yaptıklarıağaçlandırma çalışmaları ile yapıldığını ortaya koymuştur. Bu uygulamaların Türkiye'nin<strong>orman</strong> varlığını artırmada önemli katkı sağlayacağını belirtmiştir.Beebe (1987), Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT)'nin, 1970'li yıllardaortaya çıkmış ve 1980’li yıllarda geliştirilmiş olan bir kırsal değerlendirme tekniğiolduğunu belirterek, bu tekniği; kırsal bir yörede bulunan herhangi bir yerleşim birimininyöresel yapısını anlamak için, çeşitli uzmanlık alanlarına sahip kişilerin oluşturduğu ekiptarafından en az 4 gün en fazla 3 haftalık zaman süreci içerisinde, yöresel yapınıngözlemlendiği ve kırsal yöredeki insanlarla sözlü mülakat ve görüşmelerin yapıldığı birçalışma olarak tanımlamaktadır.Forrester (1992); "Türkiye'de Sosyal Ormancılık" başlıklı çalışmasında, genelolarak Türkiye Ormancılığı'nı inceleyerek, sosyal <strong>orman</strong>cılığın geçmişten günümüze kadargelişimini analiz etmiştir. Sosyal <strong>orman</strong>cılığın ilişkili olduğu <strong>orman</strong>cılık uygulamalarının;ORKÖY, enerji <strong>orman</strong>ları, agroforestry, özel ağaçlandırmalar ve dış kaynaklı sosyal<strong>orman</strong>cılık projeleri olduğunu belirterek bu konular üzerinde tartışma ve irdelemelerdebulunmuştur.Ayberk (1992), “Tarımsal Ormancılığın Tanımı, Önemi, Uygulama veAraştırmalardan Örnekler” adlı çalışmalarında; agroforestry kavramının tanımını yapmış26


agroforestry sistemleri ve gördükleri fonksiyonları inceleyerek, çeşitli ülkelerde görülenörnekleri ve Türkiye’de bu konuda yapılan uygulamaları araştırmıştır. Ayrıca İzmit Kavakve Hızlı Gelişen Tür Orman Ağaçları Araştırma Müdürlüğü tarafından yapılan tarımsal<strong>orman</strong>cılık (agroforestry) araştırmaları üzerine ön bilgiler vermiştir.Geray (1993), toplum <strong>orman</strong>cılığının; “<strong>orman</strong> kaynaklarının fakir kırsal kesimi dedikkate alacak şekilde yönlendirmektir” şeklinde tanımlamıştır. Toplum <strong>orman</strong>cılığınısosyolojik, ekonomik, teknik ve biyolojik yanları olan çok disiplinli fakat asıl olarakbağlayıcı özelliği reel gelir transfer etmek olan ve dolayısı ile de temel ağırlığı, olmazsaolmaz koşulu sosyo-ekonomik olan <strong>orman</strong>cılık türü olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Geray(1993) toplum <strong>orman</strong>cılığının tipik bir gelişmekte olan ülke ya da yöre <strong>orman</strong>cılığıolduğunu da ifade etmektedir.Tolunay (1998), "Sosyal Ormancılık ve Türkiye açısından Önemi" başlıklıçalışmasında kırsal yörede sosyo-ekonomik <strong>orman</strong>cılık sorunlarının ortaya çıkışı vebunların <strong>orman</strong>cılığa yansımasını ortaya koymuştur. Bu kapsamda ele aldığı iki köyde kırsalkalkınma araştırmaları yapmış ve çözüm önerileri getirmiştir. Köylerden ilkini yurt dışındanTayland'da Ban Tha Khan köyü, ülkemizdekini ise Kızılağı köyü olarak seçmiştir. "HızlıKırsal Değerlendirme Tekniği"ni (HKDT) kullanarak karşılaştırmalı kırsal kalkınmaaraştırması yapmıştır.Ketmen (2001), "Kahramanmaraş Yöresi Orman Köylerinde Kırsal KalkınmaAraştırması" başlıklı çalışmasında Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi(DASHRP) kapsamında kalan köylerdeki sosyo-ekonomik yapıyı ortaya koymuş ve kırsalkalkınma adına yapılması gerekenleri sıralamıştır.Hopur (2004), “Dereli Köyü ve Mikrohavzasında Kırsal Kalkınma Araştırması veProjeksiyonları” başlıklı çalışmasında Kahramanmaraş merkez köylerinden DereliKöyünün yer aldığı mikrohavzayı sosyo-ekonomik yönden inceleyerek ortaya koymuş vehavzanın kalkınması için gerekenleri sıralamıştır.27


3. MATERYAL VE METOT3.1. MateryalSosyal Ormancılık konusu ile ilgili ülke genelinde ve yöresel bazda yapılmış öncekiaraştırmalar; yöre ile ilgili İl Nüfus İdaresi'nden elde edilmiş demografik yapıya ilişkinbilgiler; sosyo-ekonomik yapı ve kültürel faaliyetlere ilişkin resmi dokümanlardanyararlanılmıştır. Yöre ile ilgili DSİ Bölge Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Devlet Meteorolojiİşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Beypazarı Meteroloji İşletme Müdürlüğü, Çevre veOrman Bakanlığının ilgili merkez ve taşra teşkilatlarından (Ankara Orman BölgeMüdürlüğü, Beypazarı İşletme Müdürlüğü, ilgili Eğriova Orman İşletme Şefliği, İl Çevre veOrman Müdürlüğüne bağlı Orköy Şube Müdürlüğü, Ağaçlandırma ve Erozyon KontrolüŞube Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüklerinden) ve İlçe TarımMüdürlüğünden bilgi alınmıştır. Yöresel bilgi temelli yarı yapısal mülakatlargerçekleştirilmiştir.Söz konusu havzanın İl Mahalli İdaresi tarafından hizmet altlığı olarak kullanılan,havzanın tamamını içine alan 1/25.000 ölçekli Topoğrafik Harita, havzanın <strong>orman</strong> durumunugösterir Amenajman Haritası, havzanın kadastro durumunu gösterir Kadastro Haritası vehavzanın tamamını içine alacak düzeyde Harita Genel Komutanlığından alınan yaklaşık1/25.000 ölçekli Hava Fotoğrafları'ndan yararlanılmıştır.Havzanın gözlem ve incelemelerinde konum tespiti için Küresel Koordinat Sistemi(GPS) kullanılmıştır. Ayrıca; Fotoğraf makinesi, Pusula, Eğim Ölçer vb. aletlerden deyararlanılmıştır.3.1.1. Havzanın Genel Tanıtımı (Şekil 3.1, Şekil 3.2)3.1.1.1. Karaşar Kasabasının Genel TanıtımıKaraşar’ın Tarihçesi:Karaşar bölgesinde şimdiye dek arkeolojik-tarihi çalışmalar yapılmadığı içinyerleşmenin tarihi açıklık kazanmadı. Ama elimize geçen verilere bakılırsa, en eskiyerleşmenin Hititlere ait olduğu görülür. Hititlerden sonra, M.Ö. 12. yüzyıl sonlarına doğruFrigler, daha sonra Lidyalılar ortaya çıkar. Bu tarihlerden sonra da Bizanslıların ve sonraOğuz boyları ve Selçukluların izlerine rastlanır. Selçukluların yönetimi altındaki bölge,28


1240 yılında Moğolların yönetimine girer. Moğolların, Anadolu’yu istilası sırasında halkınbir kısmı göç eti. Bolu ve sonra Oğuz boyları burada tekrar etkili oldu. Günümüzde, Boluve Beypazarı çevresinde halen Oğuz boylarının adlarını taşıyan yerleşme yerleri vardı.Karaşar’ın İsim Kökeni :Karaşar’ın ismini, erkeklerin başlarında siyah puşu, bellerinde Karaşal,bacaklarında siyah şalvar kullanmasından; kadınların ise başlarında fes ve çember (abani),sırtlarında üç etekli entari ve bunu tamamlayan feymana, bellerinde acem veya tarabuludenilen şal kuşağı kullanmasından aldığı, bu nedenle çevrede yöre insanının Karaşallılarlakabıyla anıldıkları, bu deyişin zamanla Karaşar’a dönüştüğü söylenmektedir. Genelliklehalkı sevecen, yardımsever, zeki ve son derece çalışkan insanlardır.Şekil 3.1. Havzanın hava fotoğrafından görünümü29


Şekil 3.2. Karaşar kasabasının genel görünümü13. yüzyılda Moğol İmparatoru Cengiz Han’ın İran’ın kuzeydoğusunda bulunanHorasan bölgesini ele geçirmesiyle burada yaşayan Türkmen boylarının bir bölümü Konyayakınlarına göç etmişlerdir. Karaşar’ın ilk sakinleri de Horasan’dan Konya dolaylarınagelen boylardandır. Konya dolaylarında Yörük olarak yaşarlarken boy içindeki bazıkargaşalıktan dolayı yedi aile içlerinden ayrılarak kuzeye doğru gitmişlerdir. Bu olayOsmanlı Devleti’nin yeni kurulduğu dönemlere rastlar. Bu yedi aile Beypazarı’nındoğusunda bulunan Yoğunpelit isimli bir köyün bulunduğu yerde bir kaynak başına(Şimşit Dere Kaynağı) ilk olarak yerleşmişlerdir.Buraya gelen sakinler sonradan bilhassa gözden uzak olmak ve sürülerine elverişlibir yer bulmak için etrafı dağlar, tepeler ve büyük <strong>orman</strong>larla çevrili 1300 metreyükseklikteki bu tepelerden birinin eteğine kesin olarak bilinmemekle 1420 yılındayerleşmişlerdir. Gelen bu yedi aileden Nadarlar doğu, Kaşlar kuzey, Kepiçler batı,Yağaplar güney yörelere yerleşmişlerdir. Aşiretin diğer aileleri olan Söğütoğulları,Ortaoğulları ve Simitoğulları da yakın yörelere dağılmışlardır.Karaşar’ın tarihi Türklerin anayurdu Orta Asya’ya kadar dayanır. Adını aynı adlaanılan ve kökü Uygurların (Dokuz Oğuz-On Uygur) ilk yerleşim yeri olan Doğu Türkistan(Bugünkü Çin sınırları içinde bulunan Tanrı Dağları-Beşbalık-Turfan-Karabalgasunbölgeleri)’daki yerleşik bir Oğuz (Türkmen) boyundan almıştır. Nitekim DoğuTürkistan’da Karaşar ve Köseler adlı yerleşim yerleri vardır. Meydan Larouse’de30


Karaşar’ın, Türkistan’da Göktürkler ve Uygurlar zamanında iktisadi bakımdan hayligelişmiş bir şehir olduğunu yazmaktadır. Ayrıca Prof. Dr. Lazslo Rosanyi’nın “TarihteTürklük” adlı kitabında “Kara Şahr” olarak ismi zikredilmektedir.Karaşar Adını Taşıyan Yerleşim BirimleriKaraşar, Köseler ve Saray köylerinin küçük yerleşim birimlerinin tarihi ile ilgiliolarak “438 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri (937/1530) 1” incelendiğindealtı ailenin Beypazarı’nın doğusunda bulunan Yoğunpelit adlı köyün bulunduğu yerde birkaynak başına yerleştikleri görülür.Karaşar, Köseler ve Saray köyleri ile Beypazarı’nın öteki köyleri halkının çoğuTürkmen olarak bilinir. Türkmen ve Yörük, konar-göçer Türk aşiretlerine verilen bir addır.Kimi bölgelerde konar-göçer Türk aşiretlerine “Yörük” denir. Karaşar, Köseler ve Sarayhalkı kendini Türkmen olarak tanımlar. Bu tanımlama ile kendilerinin Türk aşiretlerindenolduğu söylenebilir.Osmanlılar döneminde konar-göçer aşiretler zorunlu iskâna tabi tutuldu.Anadolu’daki konar-göçer aşiretlerin ilk iskânı 1401 yılında yapıldı. Köprülüzade FazılMustafa Paşa’nın Sadrazamlığı döneminde yoğunlaşarak 1870’li yıllara kadar devam etti.Karaşar, Köseler ve Saray köylerinin yerleştiği Beypazarı, geçmişte Bursa(Hüdavendigar Livası) Sancağına bağlı idi. Osmanlı Devleti 1300 yılında kuruldu. Bukuruluş Türkmenler ile Alevilerin desteği ile gerçekleşti. 1. Murad Hüdavendigar 1300yılında ‘Hüdavendigar’ adıyla Osmanlının merkezi durumuna getirdi (tr.wikipedia.org).Karaşar Kasabası; İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Sakarya bölümünde, Ankara ili,Beypazarı ilçesine bağlı bir kasabadır. Ankara iline 130 km Beypazarı ilçesine mesafesi 30km. olup Beypazarı’nın kuzeyinde bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 1300 m olup yörekarasal iklimin bütün özelliklerini taşımaktadır. Karaşar kasabası; 3 mahalle (Gazi,Cumhuriyet ve Yeni Mahalle) olup yüzölçümü 85 km² ’dir. 2010 yılı nüfus sayımına göre723 erkek 776 kadın olmak üzere toplam nüfusu 1499’dur (www.yerelnet.org.tr).Karaşar’ın Elsanatları:"Sanat, bazı düşüncelerin ve amaçların, durumların ya da olayların, beceri ve düşgücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insanyetkinliği. Sanat ve sanat ürünleri çağdan çağa ve toplumdan topluma çok farklı biçimlerde31


değerlendirilmiştir, ama buna karşın bütün insanlık tarihi boyunca var olmuştur. Sanatürünlerinin doğal nesnelerden farkı, sanatın niteliğini de ortaya koyar. Doğal süreçler(örneğin, kristaller, sarkıt ve dikitler, arı peteği ya da örümcek ağı gibi oluşumlar)sonucunda ortaya çıkan nesneler bir anlamda güzel sayılsa da, sanat yapıtı kabul edilmez;çünkü sanatın asıl özelliği, belirli bir nesne üretmeyi amaçlayan bir etkinlik olmasıdır". Elsanatları Karaşar'ın kültürel kişiliğini yansıtır. Sosyo-kültürel açıdan önemli yer tutar.Karaşar’ın Halk Oyunları ve Türküleri:Halk oyunlarının her ritmi, her figürü ayrı bir anlam ve özellik taşır. Anadoluinsanının düşünce, duygu ve heyecanını yansıtır. Halk oyunları Anadolu'da çok çeşitlilikgösterir. Bunun nedeni topraklarımız üzerinde yaşamış eski uygarlıklar, tarihsel gelişimiçerisindeki sosyal olaylar, etnolojik etkenler ve yedi iklimi sınırları içinde barındırancoğrafi yerleşim durumudur.Karaşar’ın Yemekleri:Yemekler Karaşar mutfağında karbonhidratlı besin maddeleri geniş yer tutar. Yağ,süt, peynir ve yoğurt bolca bulunur. Karaşar yemekleri arasında tarhana özel bir yer tutar.Tarhanaya verilen önem şu sözlerle dile getirilir: “Tarhana olmadan karın doymaz denir”.Karaşar’ın Mimarisi:Eski Karaşar evleri evlerin alt katının dış duvarı bir metreye yakın taşla örülmüştür.Duvarın taş kısmından sonraki bölümüne, aralıklarla dikine kalın çam direklerkonulmuştur. Dikine konulan direklerin ara yerine çam direklere üçgen oluşturacakbiçimde direkler konulmuştur. Birinci katın üstüne yan yana kalın direkler konulmuştur.Bu direklerin üstü yine kalın çam tahtalarıyla hava ve ışık sızdırmayacak biçimdekapatılmıştır. Birinci katta ahır, samanlık, odunluk bulunur. İkinci katta da mutfak, ambar,salon ve oturma odaları bulunur. Banyo odalardaki dolapların içine gizlenmiş vaziyettedir.Tuvaletler dışarıda ve eve birleşik olup ikinci kattan geçilebilir şekilde yapılmıştır. İçmesuları ve kullanma suları meydan çeşmelerinden sağlanmakta ve kanalizasyon şebekesibulunmamaktadır. Şimdi ise su ve kanalizasyon şebekeleri oluşturulmuştur(www.karasarim.com).32


Karaşarda Tarım ve Hayvancılık:Beypazarı ilçe Tarım Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre; 1980 li yıllarda kasabada13000 küçükbaş hayvan varken bu rakam şu anda 1500’ e düşmüştür. Aynı şekilde 5000büyük baş hayvan varken bu rakam şu anda 100’ e düşmüştür. 1980’li yıllarda 600 kovan arıbulunurken şu anda 60 kovan arı bulunmaktadır. Aynı şekilde 5000 adet kümes hayvanıbulunurken bu sayı 150 adete düşmüştür. Belli dönemlerde ORKÖY tarafından hayvancılıkkonusunda sosyal ve ekonomik amaçlı projeler ve kredilendirmeler uygulansa da buuygulamalar yetersiz kalmıştır.Karaşar’da arazi yapısındaki taşlılık ve eğimden dolayı geçmişten günümüze kadargeçen süreçte tarımsal faaliyet yapılamamış olsa da <strong>orman</strong>daki ahlatlar armuda aşılanmıştır.Ormanda bulunan yabani meyvelerin çokluğundan dolayı yaban hayvanları açısından uygunbir yaşam ortamı sağlanmış olup bu yaşam halen de süregelmektedir.Karaşar Kasabasında bulunan kamu kurum ve kuruluşları ise;Çizelge 3.1. Karaşar Kasabasında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarıBelediye :Jandarma Karakolu:Camii:1 Adet1 Adet2 AdetKültür Evi: 1 Adet (Bkz. Şekil 3.3)Sağlık Ocağı:PTT :Halk kütüphanesi :Motorlu Taşıtlar Kooperatifi:Kalkınma Kooperatifi:1 Adet (1 Doktor, 1 Hemşire, 1 Veteriner)1 Adet (1 posta memuru, 1 Türk Telekom memuru)1 Adet (1 Memur)Başkan, Başkan Yardımcısı, Muhasip ve 2 ÜyeBaşkan, Başkan Yardımcısı, Mutemet ve 2 Üye bulunmaktadır.Orman Toplu Koruma Merkezi: 1 Adet (Bkz. Şekil 3.4)33


Şekil 3.3. Karaşar kasabasındaki kültür eviŞekil 3.4. Karaşar <strong>orman</strong> toplu koruma merkezi34


Karaşar’da Bulunan Tesis ve İşletmelere bakar isek;Çizelge 3.2. Karaşar’da bulunan tesis ve işletmelerBakkal:3 AdetKahvehane:1 AdetKasap:1 AdetKaraşar Kasabasında Faaliyet Gösteren Firmalar:Çizelge 3.3. Karaşar kasabasında faaliyet gösteren firmalarKaya İnş.Taah. Madencilik Pet.Tar.İth.Tic.Ltd.Şti ; Karayolları inşaatı yapıyor ve 26 kişi çalışıyor.DAK Özel Güvenlik Şirketi; Karlık Tepe röle istasyonu güvenliği için 4 kişi istidam ediyor.3.1.1.2. Saray Köyünün Genel TanıtımıKaraşar – Saray köyü (Şekil 3.5) arası 7 km. olup yaya1 saat 15 dakikada araçla 5dakika kadar bir süre almaktadır. Nüfus 2010 yılı sayımlarına göre toplam 200 kişidir. Köyünalanı 35 km² dir. Bir yaylası vardır, Saray yaylası 25 km mesafededir. Köyde 1 adet camiibulunmaktadır. 2006 yılında Beypazarı’na bağlı köyler arasında Saray Köyü son 10 yıldaherhangi bir adli olay olmaması nedeniyle Jandarma Genel Komutanlığı teklifiyle AnkaraValiliği tarafından örnek köy olarak seçilmiştir.35


Şekil 3.5. Saray örnek köyünün girişiÖrnek köy kapsamında yapılan çalışmalar aşağıda sıralanmıştır:- Köyde 1 Adet Atatürk büstünün yapımı tamamlanmıştır (Şekil 3.6).- İmam lojmanın alt katı Sağlık evi olarak düzenlenmiştir.- Köy Konağının 1 Odası Köy Kütüphanesi olarak düzenlenmiştir.- Eski okul binasının 1 bölümü Marangoz atölyesi olarak düzenlenmiş ve faaliyetebaşlamıştır.- Köy sokaklarının düzenlenmesi ve Cadde ve sokakların isimlendirilmesi yapılmıştır.- Köyün alt kısmında 1 adet Mesire alanının yapımı tamamlanmıştır.- Köy girişine 300 adet Aylantus fidanı dikimi yapılmıştır.- Köy okulunun bahçesine 564 ve köy içerisinde bir bahçeye 114 bodur elma ağacıdikilerek örnek meyve bahçesi oluşturulmuştur.- Köy girişinde bulunan fidanlığın yanına 1 Adet dinlenme parkı yapılmıştır.- Köy meydanına 1 Adet Çocuk parkı yapılmıştır.- Köy içerisinde 3 yerde yeşil alan oluşturulmuştur.- 10 Adet eski çeşmenin tamiratı yapılmıştır.- 1 Adet Futbol sahası yapımı tamamlanmıştır.36


- Köyde Tadilat gerektiren 150 Adet evin tadilatı yapılmıştır (Boyama, sıva, Ahşap veçatı tamiri vb).- Eski ve atıl vaziyette duran köy okulu, marangozhane, eğitim merkezi olarakdüzenlenmiştir.- Köye bir adet çamaşırhane yapılmıştır.Şekil 3.6. Saray köyünde yapılan Atatürk büstü ve köy konağıİcra Edilen Kurslar:- Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce Sistemi semineri- Ağaç işlemeciliği ve ahşap bakım kursu- Bayan saç kesim kursu- El sanatları kursu- Nakışlı çorap ve Kazak örme kursu.- Çevrenin ve doğal hayatın korunması bilinçlendirme kursu.- Okuma-Yazma Kursu.- Genel Sağlık ve Diş sağlığı konusunda bilinçlendirme (http://wowturkey.com).37


Saray köyü sosyo-ekonomik ve kültürel bakımdan Karaşar Kasabası ile aynıyapıdadır.3.1.1.3. Köseler Köyünün Genel TanıtımıKaraşar Kasabasına 1 km mesafede bulunup, 2010 yılı nüfus sayımına göre toplam 63kişi bulunmaktadır. Köyün genel alanı 14 km² ’dir. Köyde 1 adet camii ve 1 adet köy konağıbulunmaktadır.Karaşar Kasabası, Köseler (Şekil 3.7) ve Saray köylerinde genel olarak toplam 20öğrenci bulunmakta olup, bu öğrenciler taşımalı eğitim çerçevesinden Beypazarı’nda eğitimgörmektedirler.Şekil 3.7. Köseler köyü girişiHavzanın Bitki ÖrtüsüBatıda Bolu İline bağlı Kıbrısçık İlçesi, Kuzey ve Doğu kesimlerinde Ankara İlinebağlı Çamlıdere ve Güdül İlçeleri arasında kalmaktadır. Ayrıca Türkiye Florası (Flora ofTurkey and the East Aegean Island (1965-2000) kareleme sistemine göre alan A3 ve A4karesine girmektedir.Bu alanın bitki örtüsü, bitki coğrafyası açısından step ve <strong>orman</strong> geçiş bölgeleriolarak tanımlanmaktadır. Çalışma alanı İran-Turan Fitocoğrafik bölgesi ile Avrupa-Sibirya38


Fitocoğrafik bölgesi arasında geçiş oluşturmaktadır. Buna göre alan, bu fitocoğrafik bölgeelemanlarının karışımından oluşan bitki örtüsüne sahiptir. İran-Turan Fitocoğrafikbölgesinde kuralçık karakterdeki otsu ve küçük ağaççıklardan oluşan türler hâkimdir.Avrupa-Sibirya Fitocoğrafik bölgesini temsil eden türler ise, nemli iklime adapte olan otsutürler ile geniş yapraklı ve ibreli <strong>orman</strong> ağaçlarından oluşur.Çalışma bölgesinin sınırları göz önüne alındığında, denizden yüksekliğinin 900-1700 metre arasında değiştiği görülmektedir. Karaşar Beldesinin kuzey kesimindekivadinin başlangıcından kayalık yamaçlarda küçük ağaççık grupları halinde, Rosaceae(Gülgiller) familyasına ait elemanlar bulunmaktadır. Bu elemanlar; Prumus (Erik), Cerasus(Kiraz), Crataegus (Alıç), Rosa (Kuşburnu), Pyrus (Armut)'tur. Bu grup içindeki Alıç veKuşburnu bireyleri yol boyunca ve step bölgelerinde değişik yoğunluklarda görülmeyedevam etmektedir. Ayrıca bu kayalıklar üzerinde Brassicaceae (Hardalgiller) familyasınaait cinslerden de, arabis, Alyssum, Cardaria, Thlspi, Capsella türlerine rastlanmaktadır.Bunların yanı sıra Centranthus (Valerianaceae), Campanula (Campanulaceae), Asteraceaefamilyasından Senecio, Anthemis, Tanacetum, Tussilago (Öksürük otu) cinsleri, Fabaceae(Baklagiller) Vicia ve Lathyrus cinsleri, Lamiaceae (Ballıbabagiller) familyasından Baltotave Acutellaria, Verbascum (Scrphulariaceae) türleri bulunmaktadır. Yol boyunca Apiceae(Maydonozgiller) familya üyeleri görülmektedir.Su kenarına yakın kesimlerde salix (Salicacea-Söğütgiller) üyeleri baskın ağaç türüolarak göze çarpmaktadır. Su kenarına yakın nemli alanlarda ise şu gruplar görülmektedir.Equisetum (Atkuyruğu), Adianthum (Venüs saçı), Ramunculus (Ranunculaceae,Düğünçiçekgiller), Primula (Primulaceae-Çuhaçiçeğigiller), Veranica (Scrophulariaceae),Epilobum (Onagraceae) cinsleri yer almaktadır.Kayalık bölge ve yamaçlarda yoğun olarak, görsel güzelliğe sahip Galanthus(Kardelen) türü göze çarpmaktadır. Su kenarındaki çayırlık ve sert toprakta soğanlı birbitki olan Muscari (Arap sümbülü) yetişmektedir.Karaşar-Çukurören-Belenova bölgeleri çevresinde hâkim ağaç türü olarak Pinusnigra subsp, pallasiana (Karaçam) yol boyunca görülmektedir.Çukurören Yaylası çevresindeki alanda çalımsı gruplar halinde Juniperis (Ardıç) veBerberis (Karamuk) bulunmaktadır. Çayırlık alandaki otsu elemanlar ise şunlardır: Fabceaefamilyasından Vicia, Lthyrus, Coronilla, Lotus, Trifoliam (Yonca-Üçgül), Medicago39


cinsleri, Lamiaceae familyasından Nepeta, Salvia (Adaçayı) ve Ballota cinsleri,Papaveraceae (Gelincikgiller) familyasından Chelidonium (Kırlangıçotu) ve Glauciumcinsleri bulunmaktadır. Yumrulu ve soğanlı bitkiler olarak; Liliaceae (zambakgiller)familyasından Galanthus, Muscari Gagea cinsleri ve Iridaceae (Süsengiller) familyasındanCrocus (Çiğdem) cinsi ilkbahar mevsiminin başlangıcında baskın bir örtü ile dikkatçekmektedir. Gölet çevresinde ise Poaceae (Buğdaygiller) familyası üyeleri çayırekosistemini meydana getirir.Çukurören mevkii ile Belenova yaylası arasındaki bölgelerde Karaçamın yanı sıraPinus Sylvestris (Sarıçam) 1650-1700 metrelerde yayılış göstermektedir. Aynı bölgedebulunan kayalık <strong>orman</strong> açıklıklarındaki dar bir alanda ise Liliaceae familyasına ait Tulipa(Lale9, Allium (Doğal soğan) ve Merendera cinsleri yayılış göstermektedir.Belenova Yaylası yaklaşık 1600 metre yüksekliğe sahiptir. Bu bölgede taşlık stepkarakterlerindeki çayırlık bölge geniş yer tutmaktadır. Bu çayırlık ile <strong>orman</strong> geçişalanlarında çalı formunda Jeniperus ve Berberis cinsleri görülür. Çayırı oluşturanelemanlar şunlardır: Poaceae üyelerinden Lolium, Hordeum (Arpa), Poa (Çim), Festuca(Çim), Bromus, Alopeccurus, Stipa cinsleri ve Scrophulariaceae familyasından Pedicularisgöze çarpmaktadır.Belenova Yaylası ile Eğriova Yaylası (Şekil 3.8) arasında kalan bölgelerde 1700metreden itibaren Pinus sylvestris (Sarıçam) ve Abies nordmaniana ssubp.Bornmüelleriana (Uludağ Göknarı) bireyleri karışık <strong>orman</strong> oluştururlar. Yol boyuncabulunan <strong>orman</strong> kenarında Astragalus (Fabaceae-Geven) ve soğanlı bitki Ornithogaahum(Lilliaceae-Tükrükotu) bulunmaktadır.Eğriova Yaylası ve çevresi step karakterindendir. Burada yükseklik 1500 metreyeinmektedir. Karakteristik step türlerinin yanı sıra gölet içerisinde sucul bitki olarak şucinsler görülür. Leemne (Lemnaceae-Su Mercimeği), Polygonum (Polygonaccac-SuSümbülü).Su kenarında kökleri su içinde olan cinsler; Cyperaceae familyasından bataklıksazlıküyelerinden olan Cyperus ve Carex (Ayak otu), Juncaccac familyasından Juncus(Kofa bitkisi), Ranunculus (Su düğünçiçeği)’dur.Gölet çevresinde tabanda ise nemli alanları tercih cinsler yer almaktadır. Bunlar:Scrophularia (Sccrophulariceae), Ornithogalum Myosotis (Boraginaccac-Unutmabeni),40


Trifolium (Yonca-Üçgül), Veronica (Venüs Çiçeği), Potentilla (Rosaceae-Beşparmakotu)’dır.Şekil 3.8. Eğriova yaylasından görünümEğriova-Çatal Ören arasında ve çevresinde taban suyu yüksek çayırlıklarda ilkbaharmevsiminde Ranuncculus (Düğün Çiçeği) üyeleri baskın sarı renkli örtü oluşturmasıyladikkat çekmektedir. Ayrıca bu bölge hayvan otlağı olarak da kullanılmaktadır.Çatal Ören bölgesinde Pinus nigra subsp. Pallusiana (Karaçam) yoğun <strong>orman</strong>örtüsü oluşturmaktadır. Orman örtüsü altındaki nemli yerlerde Urticaccac familyasındanUrtica (Isırgan otu), Fragaria (Rosaccac) Çatal Ören ile alanın kuzeydoğusunda yer alanMeler Boğazı yayla yerleşim bölgesi arasındaki çayırlık ve step vejetasyonu içerisinde şucinsler belirgin olarak bulunur: Lamium (Lamiaccac-Ballıbabagiller), Euphorbia(Euphorbiaceae-Sütleğen), Trifolium, Sanguisorba (Rosaceae-Çayır düğmesi),Scrophularia (Scrophulariaccac), Ranunculus, Poaccac üyelerinden ise Feztuca, Poa,Dactylis, Koeleria'dır.41


Bitki zenginliği oluşturan türler, yayılış alanları açısından insan tahribatınaduyarlıdır. Yayla kesimlerindeki yapılaşmanın artmasıyla türlerin devamlılığı tehdit altınagirebilir. Özellikle geofit (yumurta soğanlı, çok yıllık bitkiler) grubuna giren türler, bufaktörlerden daha fazla üreyebildiklerinden, bu kısımlarının ortadan kalkmasıçoğalmalarını engeller. Görsel açıdan güzellik oluşturan geofitlerin korunması alanaçısından önemlidir (www.karasarim.com).Havzanın Topoğrafik Yapısı:Havza üzerinde bulunduğu alan, Orta Anadolu İle Batı Karadeniz Bölgelerinibirbirinden ayıran Köroğlu Dağları silsilesinin bir bölümünü teşkil etmektedir. Havzanınen yüksek noktası, 2056 m. rakımlı Sakal T.dir. En düşük noktası ise, havzanın güneydoğuköşesinde ki Kavuşuk köprü mevkiidir (970 m). Diğer önemli dağ ve tepeler isim veyükseltileri de belirtilerek aşağıda gösterilmiştir. (Şekil 3.9)Havzadaki dağ ve tepeler;Kelkaya T. (1734 m), Kel T. (1715.4 m), Efeler T. (1770 m), Mürsel T. (1893 m),Kartal T. (1735 m), Kavaklıburun T. (1788 m), Dedemezarı T. (1709 m), Kahyaoğlu T.(1619 m), Güdükkaya T. (1564 m), Kıran T. (1532 m), Çobankuyu T. (1678 m), Türbe T.(1573 m) dir. Sırtlar: Yaylankaya, Bayraklar, Kuşkaya, Taşlıalan, Kuzoluk, Ortadağ,Kirazyanı, Karlık, Boyunkaya, Yapalak, Sarıkaya, Karakot, Kapaklı sırtlarıdır.Havzadaki Belli Başlı Sular ve Dereler;Eğriova deresi; Horhor, Kökpınar, Velevboğazı, Aşağıçepişlik, Sarıalan,Kınıkboğazı derelerini alarak kuzeygüney istikametinde akar ve Eğriova göletine dökülür.Efeler deresi daha sonra Ayı deresi adını alarak doğu-batı istikametinde akarak Eğriovagöletine dökülür. Eğriova göletinin güney ucundan çıkan Isırganlı deresi, Kınık deresini dealarak güneybatıya doğru akar ve Takiçolan dere adıyla havzayı terk eder. Isırganlı dereFındıklı tepenin kuzeydoğusunda Dibidören dere olarak ayrılır ve güneye doğru akaraksırasıyla, Göynükdibi, Üngün derelerini alarak Çukurören yaylasının kuzeyinde Makacanderesi ismiyle Dumluca deresiyle birleşerek Çukurören göletine dökülür. Müftükonak veDedemezarı dereleride batı-doğu istikametinde akarak sularını Çukurören göletine dökenbelli başlı derelerdir. Çukurören göletinden çıkıp güneye doğru akan Çalardı deresisırasıyla Koca ve yayla dereleri, Boyunkaya ve ayı dereleri, Tatar, Alışcık ve Asarcıkderelerini alarak şeflik sınırı olan Bardakçı dereyle birleşir. Havzanın batı sınırını oluşturan42


Delikli dere küçük derelerin sularını toplayarak kuzey-güney istikametinde akar ve Süvariçayıyla birleşir. Süvari çayı, Kirmir çayıyla birleşir. Kirmir çayı da Sarıyar baraj göletinedökülür. Yani havzanın sularının büyük kısmı Sarıyar baraj göletine gider (Şekil 3.9, Şekil3.10).Şekil 3.9. Havzayı gösterir topografik haritaBeypazarı Meteroloji İstasyonu iklim verileri Çizelge 3.4'de yansıtılmıştır. Sıcaklıkdeğerleri konumuz olan havzaya en yakın olan merkez rasat noktasından alınmıştır.Yağışlar en fazla kış aylarında ve sonbahar mevsiminde düşmektedir. Yıllık yağışortalaması 396,2 mm'dir. En düşük sıcaklık Şubat (-17,7°C), en yüksek sıcaklık Temmuzayında (43°C) olarak gerçekleşmektedir. En çok yağış Aralık (54,0 mm), en az yağış Eylülayında (12,6 mm) düşmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 13°C'dir (DMİ, 2005) (Çizelge 3.4).43


Çizelge 3.4. Havza iklim değerleriAylarEn Yüksek En Düşük SıcaklıkSıcaklık (°C) Sıcaklık (°C)Nisbi Nem (%) Yağış (mm)Ortalaması (°C)Ocak 18.2 - 15.0 1.1 74 47.6Şubat 20.1 - 17.7 2.8 70 33.4Mart 26.2 - 13.8 7.0 63 33.8Nisan 32.0 - 6.2 12.4 60 48.9Mayıs 35.1 0.4 17.4 58 42.5Haziran 39.0 4.8 21.5 53 29.4Temmuz 43.0 7.9 24.8 49 14.0Ağustos 43.7 8.2 24.4 50 14.1Eylül 38.1 4.0 20.0 52 12.6Ekim 34.9 - 2.0 14.0 62 28.3Kasım 23.1 - 10.1 7.5 69 37.6Aralık 18.2 -12.9 3.0 76 54.0TOPLAM 396.2Rasat Süresi: 1975 – 2005, Rakım: 682 m.Şekil 3.10. Havzanın başka açıdan genel görünümü44


3.2.MetotKonuyla ilgili önceki çalışmalar çeşitli yönleriyle incelenmiştir. Havzadauygulanmış ve uygulanmakta olan projelerin kırsal kalkınma amaçlı projelerin aksayanyönleri tespit edilmiştir. Yöresel yapının tespitinde metot olarak Hızlı Kırsal DeğerlendirmeTekniği (HKDT) kullanılmıştır. HKDT daha önceki çalışmaların bazılarında Türkçebazılarında yabancı dilde RRA (Rapid Rural Apprassial) şeklinde geçmiştir. Bu tezdeTürkçe olan HKDT terimi kullanılmaktadır. Yarı yapısal mülakatlara ilişkin anket soruları,havzayla ilgili dokümanların incelenmesi, uzmanlık gruplarının önerileri ve yöreselgözlemlere dayanılarak hazırlanmıştır. Anket sorularının uygulanacağı kişi sayısıistatistiksel olarak Örneklem Büyüklüğü yöntemiyle aşağıdaki gibi ortaya çıkarılmıştır.1 1 1 /n = gerekli örneklem büyüklüğüN = hedef kitledeki birey sayısı / = belirlenen güven düzeyinde standart normal değerp = araştırılan özelliğin hedef bölgedeki oranıd = marjinal hata (Scheafer ve ark, 1979)%95 güven düzeyinde, %7 marjinal hata ile gerekli örneklem büyüklüğü:1762 0.5 0.5 174,02 1741762 1 0.071.96 0.50.5Bu işlem sonucunda hazırladığımız anket havzada enaz 174 kişiye uygulanmıştır.Yapılacak yeni projeler için halkın beklentileri ortaya konmuştur. Yerel kaynaklartespit edilmiş, bunların harekete geçirilmesi için çeşitli çözüm yolları saptanmıştır. Klasik<strong>orman</strong> envanteri ve anket çalışmalarına göre araştırıcılar ile kırsal yöre insanları arasındadirekt ve güçlü bir etkileşimin kurulmasını sağlayan ve diğer araştırma tekniklerine göredaha kısa bir süre içinde ve daha az maliyetle, doğru ve eksiksiz bilgiler sağlayabilen birteknik olduğu için “Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği” (HKDT) bu çalışmadakullanılmıştır.45


3.2.1 Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği' nin TanımıHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT); bir kırsal yerleşim biriminin yöreselyapısını anlamak amacı ile çeşitli uzmanlık alanlarına sahip bir ekip tarafından, en az dörtgün en fazla üç haftalık süre içinde kırsal yapının gözlemlendiği ve içerisindeki insanlarla,mülakat ve görüşmelerin yapıldığı bir kırsal değerlendirme çalışmasıdır (McCracken ve ark1988; Tolunay, 1999; www.fao.org).3.2.2. Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği'nin Ana PrensipleriHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniğinin (HKDT); sosyal <strong>orman</strong>cılık çalışmalarındakullanılması sırasında aşağıdaki ana prensiplerin yerine getirilmesi gerekmektedir (Tolunay,1999; www.fao.org).3.2.2.1. Hız ya da SüratlilikHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT); kısa bir zaman süreci içerisinde bilgitoplayan bir teknik olarak geliştirilmiştir. Yarı yapısal mülakatlar görüşme yapılankişilerden, istenilen bilgilerin kısa zamanda elde edilmesini sağlamaktadır. Tekniğin çeşitlialanlarına sahip kişilerden oluşan bir ekip tarafından uygulanması, gerek araştırıcıların kendiaralarında ve gerekse araştırıcılar ile kırsal yöre insanları arasında, hızlı bir işleyiş niteliğiolan öğrenim mekanizması kurmaktadır. (Tolunay, 1999; www.fao.org)3.2.2.2. Bilgi Ağı KurmakHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT), çeşitli bilgi ve kaynaklar ilearaştırıcılar arasında yoğun bir etkileşimi gerektirir. Kırsal yapının ortaya konmasındayararlanılabilecek bir çok bilgi kaynağı bulunmaktadır. HKDT ekibi, bu bilgi kaynaklarınaulaşabilmelidir. Çeşitli kaynaklardan bilgi elde etmeye yönelmek ve farklı kırsal yöreinsanları ile görüşmelerde bulunmak, bu prensibin temel hedefidir. Böylece HKDT; farklı,konum ve görüş açılarında bulunan bilgi kaynakları ile kırsal olayların sağlıklı bir şekildeolanak vermelidir (www.fao.org).3.2.2.3. TekrarlayıcılıkElde edilen bilgilerin doğruluğu ve güvenirliğini artırmak için, HKDT ekibitarafından yapılan işlemler sürekli olarak yinelenmelidir. Araştırıcıların başlangıçta kurmuş46


oldukları hipotezler ve varmış oldukları sonuçlar, elde edilen yeni bilgiler çerçevesindegüvenilirliğini yitirebilir (Tolunay, 1999; www.fao.org).3.2.2.4. Ekip ÇalışmasıHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT); üzerinde çalışılan kırsal yöreninresminin çok yönlü uzmanlık alanları ile yakalanmasını hedeflemektedir. Bu nedenle; kırsalsistemin karmaşık ve bileşik ilişkilerinin ortaya konması gerekir. Bu işlem; farklı uzmanlıkalanlarına sahip kişilerin oluşturduğu bir ekip tarafından yapılabilir. Örneğin, böyle birekibin üyeleri <strong>orman</strong> mühendisi, veteriner hekim, sosyolog, ekonomist vb uzmanlık alanıolan kişilerden oluşabilir (Tolunay, 1999; www.fao.org).3.2.2.5. Karşılıklı EtkileşimHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT) kırsal yörede geçerli ve sağlıklı bilgielde edilmesinde, toplanan ham bilgilerin analiz ve sentezinde yoğun bir etkileşim (hem ekipüyeleri arasında hem de kırsal halk arasında) ve katılım içerisinde bulunmasını, gerektirenbir çalışma ortamını zorunlu kılmaktadır (Tolunay 1999; www.fao.org).3.2.2.6. Yöresel Bilgi TemeliSosyal <strong>orman</strong>cılık plan ve projelerinin dizaynına temel teşkil edecek bilgilerin,doğrudan doğruya kırsal yörede yaşayan insanlardan elde edilmesi, HKDT’nin diğer birönemli prensibidir. Bu nedenle HKDT'nin çalışılan kırsal yöre üzerinde yoğunlaştırılmasıgerekmektedir. Kırsal yöre insanların karşılaştıkları sorunların çözümlerine yönelik öneri veyaklaşımlar, sağlıklı plan ve projelerin oluşmasına zemin hazırlar, bu açıdan elde edilenbilgiler, kırsal yörelerden elde edilmiş katıksız ve saf bilgiler olmalıdır (Tolunay 1999;www.fao.org).3.2.3. Bir HKDT Çalışmasının Yürütülmesinde Ana AşamalarHızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği (HKDT) çalışmasına başlanılmadan önce, buçalışmanın neden yapıldığı, hangi amaçlara hizmet ettiği ortaya konulmalı ve üzerindealışılacak kırsal yöre ya da bölge, coğrafi alan olarak belirlenmelidir. Bir HKDT çalışmasınınyürütülmesinde dört ana aşama bulunmaktadır (Tolunay, 1999; www.icra-edu.org).1- Mevcut veri ve bilgilerin incelenmesi2- HKDT çalışma konularının ve anahtar soruların belirlenmesi47


3- Arazi çalışmaları ve organizasyonu4- HKDT raporlarının hazırlanması3.2.4. HKDT'nin Vaka Çalışmalarında KullanımıVaka çalışmalarının amacı; havzanın fiziksel ve özellikle de sosyo-ekonomik açıdananalizini yapmak, ulaşılabilir ve işlenebilir doğal kaynakların tespit etmek ve özellikle de<strong>orman</strong> kaynakları kullanımını ortaya koyarak, kırsal kalkınmaya yönelik önerilen projeleriirdelemektir (www.icra-edu.org).3.2.5. Büro ÇalışmalarıBüro çalışmalarında; havza ile ilgili mevcut veri bilgi ye haritalar incelenmiş, yerelgözlemler yapılmış, arazide çalışılacak konular belirlenmiş ve çeşitli uzmanlık alanlarınasahip grubun önerileri alınarak anahtar sorular geliştirilmiştir. Grupta; ziraat mühendisi,veteriner, ekonomi uzmanı, teşkilatta çalışan <strong>orman</strong> mühendisi ve psikolog vardır. Grubunbilgi koordinasyonu tarafımızdan yapılmıştır. Grup anket sorularının hazırlanması vedeğerlendirilmesi aşamalarını ve sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin ortaya konmasındaaktif olarak çalışmıştır. Vaka çalışmaları anket uygulamasında yer almamışlardır. Önceliklegörüşme yapılacak konular tespit edilip hangi anahtar sorularının yöneltileceği belirlenmiştir.Anahtar sorularda, özellikle sorunlar ve çözümleri ortaya konulmaya çalışılmıştır (Hopur,2004).3.2.6. Arazi ÇalışmalarıBüroda, araziye çıkmadan önce bir program yapılmıştır. Arazi yapısınınincelenmesi ve ön görüşmeler sonbaharda gerçekleştirilmiştir. Köylere kış ayları içinde degidilmiştir. Detaylı yerel incelemelerin yapılması ve anketlerin uygulanması için ilkbaharayları seçilmiştir (Hopur, 2004).Arazide havzanın genel yapısı dikkatlice gözlemlenmiştir. Görüşme öncedenseçilen anahtar bilgi kaynaklan ile yapılmıştır. Anahtar bilgi kaynakları, belediye başkanı,muhtarlar, ihtiyar heyeti üyeleri, jandarma karakolu personeli, imam vb. ileri gelenkişilerdir. Köyün ana hatlarıyla ortaya konması, geçim kaynakları, arazi miktarı,yetiştirilen tarımsal ürünler, gelir kaynakları, harcamalar, pazarlama, hayvancılık,<strong>orman</strong>cılık, işlenebilir doğal kaynaklar vb. konularda çeşitli bilgiler elde edilmiştir.Konuşulan her şey anında not edilmiş ve önceden hazırlanan anketler anahtar bilgi48


kaynaklarına yönlendirilmiştir. Sorulara verilen cevaplar ve anlatılanlar, dinlenerekdikkatlice tetkik edilip, sağlam ve güvenilir bilgiler elde etmeye çalışılmıştır. Bunlarınışığında hazırlanan anket 15 kişilik birincil bir denek grubuyla yapılarak anketin boşluklarıgiderilerek anket daha reel bir şekilde havzayı yansıtır bir hal almıştır (Hopur, 2004).Havzada köylerin ve kasabanın yerleşim yerleri ve sahip oldukları doğal kaynaklarve araziler araştırma alanı olarak seçilmiş bu bağlamda köylerin anketi 44 adet sorudanoluşmuştur. Anket soruları; yörenin sosyo-ekonomik yapısının anlaşılmasını sağlamasıyanında kişilerin, kaynakların harekete geçirilmesi ile ilgili olarak düzenlenmiştir. Anketsorularına doğruluk seviyesi yüksek cevaplar alınabilmesi amacı ile kişilerin isimleri veözel aile yaşamına ilişkin sorular sorulmamıştır. Çapraz soru tekniği ile anketten eldeedilmek istenilen bilginin birkaç kez ortaya çıkarılmasının yanında, tek soruda birkaçistatistiki bilgi elde etme yoluna gidilmiştir (Hopur, 2004).Havzadaki tüm köy ve mahalleler gezilerek bölgenin genel şartları, çok yetiştirilenürünler, <strong>orman</strong> ürünlerine duyulan ihtiyacın boyutu, meyvecilik, arıcılık, hayvancılıkürünleri vb.nin bugünkü durumları ortaya konmaya çalışılmıştır. Hedef kitle olan 174kişiden oluşan havzanın %10’ una yakın bir kesimidir (Hopur, 2004).Yapılan çalışmada, HKDT'nin en az 4 gün en fazla 3 hafta olması gerektiğiilkesinden hareketle havzadaki köylerde toplam 15 gün süre ile aktif çalışma yapılmıştır.10 gün yerel gözlem ve incelemelerin yapılması ile yöre halkı ile olan diyaloglarıngeliştirilmesi çalışmaları yapılmıştır, bu sayede anketin güvenilir bilgilere ulaşabilmesi içingerekli güven tesisi sağlanmıştır. 6 gün süre ile 44 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Buaşamadan sonra büro çalışmalarına geri dönülerek anket değerlendirmeleri yapılmıştır(Hopur, 2004).49


4. BULGULAR VE TARTIŞMA4.1. Havzanın Sosyo-Ekonomik ve Kültürel YapısıKaraşar bölgesinde şimdiye dek arkeolojik-tarihi çalışmalar yapılmadığı içinyerleşmenin tarihi açıklık kazanmadı. Ama elimize geçen verilere bakılırsa, en eskiyerleşmenin Hititlere ait olduğu görülür. Hititlerden sonra, M.Ö. 12. yüzyıl sonlarına doğruFrigler, daha sonra Lidyalılar ortaya çıkar. Bu tarihlerden sonra da Bizanslıların ve sonraOğuz boyları ve Selçukluların izlerine rastlanır. Selçukluların yönetimi altındaki bölge,1240 yılında Moğolların yönetimine girer. Moğolların, Anadolu’yu istilası sırasında halkınbir kısmı göç eti. Bolu ve sonra Oğuz boyları burada tekrar etkili oldu. Günümüzde, Boluve Beypazarı çevresinde halen Oğuz boylarının adlarını taşıyan yerleşme yerleri vardı.Karaşar Kasabası; İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Sakarya bölümünde, Ankara ili,Beypazarı ilçesine bağlı bir kasabadır. Ankara iline 130 km Beypazarı ilçesine mesafesi 30km. olup Beypazarı’nın kuzeyinde bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 1300 m olup yörekarasal iklimin bütün özelliklerini taşımaktadır. Karaşar Kasabası; 3 mahalle (Gazi,Cumhuriyet ve Yeni Mahalle) olup yüzölçümü 85 km² ’dir.2010 yılı nüfus sayımına göre723 erkek 776 kadın olmak üzere toplam nüfusu 1499’dur (www.yerelnet.org.tr).Bölgeden, Ankara’ya ve İlçesi Beypazarı’na önemli boyutlarda göç vardır. Göçnedeni kaynakların yetersizliği ve şehirde iş bulma isteğidir. Kasaba ve köylerde gözlemleregöre genelde çekirdek aile yapısı göze çarpmaktadır. Yalnız eş ve çocukları barındıran buaile yapısı aslında bir ataerkil aile yapısının bünyesinde yaşam sürdürmektedir. Çekirdekaile sergileyen bu ailelerin yarısı, anne babanın yönlendirdiği ana evlere eklenti olarakyapılan yan evlerde oturmaktadır, bu anlamda ataerkil aile yapısı sürdürülmektedir.Yörede taşımalı bir ilköğretim sistemi vardır. Genç nüfusun tamamı, ilkokulmezunudur. Orta yaşlı nüfusun %64'ü okuryazar ya da ilkokul mezunudur. Yaşlı nüfusun%20'si okuryazar ya da ilkokul mezunudur. Üniversite düzeyinde eğitim alabilen kişilerçıkmıştır ancak bunlar iş imkanını sadece ilçe ve şehirlerde bulmuşlardır. Bunların köyedönüşleri ancak emeklilik yaşamak için olacaktır. Bu kişiler köyde yaşamamakla beraberköy ile olan ilişkilerini kesmemişlerdir.Köy evlerinin genelinde bahçe mevcuttur. Ev bahçelerinin genişliği yaklaşık evoturumu kadardır. Bahçelerde susuzluk nedeni ile herhangi bir sebze yetişmemektedir.50


Bahçeler evin açık deposu, hayvan barınağı olarak kullanılmakta ve genelde içlerindeağaçlar yer almaktadır. Bahçe içlerinde elma, kiraz, armut ve erik gibi meyve ağaçları gözeçarpmaktadır.Köylü, ihtiyacı olan sebzenin ve meyvenin tamamını ilçeden temin etmektedir.Yapılan meyve-sebze alışverişi genelde haftalık olmaktadır. Sulama suyu sorunu sonucubahçeleri atıl kalmakta ve meyve-sebze ihtiyacının karşılanmasını şehre bağımlıyapmaktadır. Köylüler ürettikleri et, yumurta vb. hayvansal ürünleri genelde kenditüketimlerinde kullanmaktadırlar. Süt üretimleri fazla olduğundan süt ürünleri fabrikalarınasatmaktadırlar. Yaz-kış süt ve ürünlerini şehir pazarına indirmektedirler. Kasabada İlçeTarım Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş 1 veteriner hekim bulunmaktadır.Hanelerin dış cephe izolasyonu yetersizdir. Kışın yakıt tüketimi zayıf izolasyonnedeni ile normalin üstüne çıkmaktadır. Tuvaletler genelde evin dışarısındadır.Kanalizasyon sistemi kasaba ve köylerde tamamlanmıştır. Havzadaki sağlık hizmetleri ilsağlık planlamasına göre Karaşar’daki sağlık ocağından yararlanmamaktadır. SağlıkOcağında bir doktor bir hemşire bulunmaktadır.Havzada TurizmKaraşar kasabasının iki adet yaylası ve üç adet yapay göleti bulunmaktadır.Yaylaların birincisi kasabaya 10 km. mesafede bulunan Çukurören yaylası, ikincisikasabaya 26 km. mesafede bulunan Eğriova yaylasıdır.Göletler ise Nallıkaşı göleti, Çukurören göleti ve Eğriova göletidir.Eğriova Yaylası'nda Ekoturizm"Rio de Janeiro'da 3-14 Haziran 1992'de gerçekleştirilen UNFCCC and GlobalEnvironment Facility "Çevre ve Kalkınma Konferansı'nın sonunda elde edilen Gündem 21adlı eylem planında dağlar, duyarlı eko sistemler olarak belirlenmiştir. Gündem 12'dedağlar aynı zamanda önemli bir su, enerji ve biyolojik çeşitlilik kaynağı olaraktanımlanmış; küresel ekonominin korunması açısından büyük önem taşıdıklarıvurgulanmıştır.Ülkemizde dağlık alanlar ile yaylalar arasında konumsal bir ilişkibulunmamaktadır. Çünkü yayla, Türkiye'nin her bölgesinde yazın çıkılıp oturulan serinyer, dağların üzerindeki yazlık yerleşim ya da sazlık mera olarak kullanılmaktadır.51


Dolayısıyla ülkemiz koşullarında, dağ ve yayla eko sistemlerinin birlikte ele alınmasıgerekmektedir.Söz konusu alanların kazandığı önem, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılınınhem "Uluslararası Dağlar Yılı" hem de 'Uluslararası Eko Turizm Yılı' ilan edilmesi iledaha da belirginleşmiştir. Çünkü doğaya dönük turizm için iyi bir potansiyel oluşturanyaylalar, zengin kültürel özelliklere sahip yerel toplumlarıyla da ziyaret ettikleri yörelerinözelliklere sahip yerel toplumlarıyla da ziyaret ettikleri yörelerin değerlerine saygılı veilgili, doğaya karşı sorumlu kitlesi için bulunmaz alanlardır.Tübitak-Ydabag (Yer Deniz ve Atmosfer Bilimleri Araştırma Grubu) tarafındandesteklenen 'Eğriova Yaylası Örneğinde Yönetim Planlaması' konulu proje bu bakımdanoldukça önemlidir. Peyzaj Mimarlığı, Botanik, Coğrafya ve Jeomorfoloji gibi meslekdisiplinlerinin ortak çalışması olan bu proje, 2000- 2002 tarihleri arasında tamamlanmıştır.Eğriova Yaylası, Ankara'nın Beypazarı İlçesine yaklaşık 13 km uzaklıkta yer olanKaraşar Beldesi halkınca kullanılmaktadır. Karaşar, İç Anadolu'nun Yukarı SakaryaBölümünde yer almakta olup, denizden yüksekliği 1356 metredir. Eğriova yayla serisindeise, bu yükseklik 2000 metreye kadar çıkabilmektedir. Yayla Ankara'ya oldukça yakınkonumlanmış olmasına rağmen Ankara halkının büyük bir çoğunluğu tarafındanbilinmemektedir. Eğriova Yaylası oldukça doğal bir ortamdır. Başta kardelen, çiğdem,sümbül gibi feofitler olmak üzere değişik flora örneklerini ve kara leylek, tilki, ayı, geyikgibi fauna örneklerini bünyesinde barındırmaktadır.Eğriova Yaylasının doğallığını sürdürmesindeki en büyük etmenlerden biri, doğayasaygılı ve onunla uyum içinde yaşayan Karaşar halkıdır. Karaşar'da genç nüfus genellikle,öğrenim görmek ve iş bulmak amacıyla köyden göç etmek zorunda kalmıştır. Ancak yöreile bağlarını koparmayan genç nüfus, hemen hemen her ay ya da iki ayda bir Karaşar'agitmekte; yaz aylarını ise yaylada büyükleri ile birlikte çalışarak geçirmektedir.Karaşar'da halk, hayvancılık ve <strong>orman</strong>cılıkla geçimini sağlamaktadır. Yöre halkı,yaz aylarında yaylaya göç ederek beş ay süresince yaylacılıkla uğraşmaktadır. Ancak,hayvanlardan elde edilen yumurta, süt ve süt ürünleri, ekonomik kazanç amaçlı olmayıp,daha çok Karaşar halkınca tüketilmektedir. Yılın geriye kalan yedi ayında ise, kerestelerinideğerlendirerek, meyve ve sebze sandığı yapmakta; bunun yanı sıra, köye özgü çorap,heybe gibi el sanatlarıyla ek gelir elde etmektedirler.52


Çalışma alanı açılmadığından ve Karaşar halkı haricinde sınırlı bir kullanıcı kitlesitarafından bilindiğinden; diğer yaylalarda rastlanan ve özellikle yoğun kullanım veyapılaşmadan kaynaklanan sorunlar henüz gözlenmemektedir Eğriova Yaylası'nın turizmeaçılması, son derece hassas ve üzerinde önemle durulması gereken sonuçları daberaberinde getirebilir. Eğriova örneğinde Yönetim Planlaması konulu araştırmada enönemli amaçlardan biri bu sonuçları mümkün olduğunca olumlu kılmaktır. Böylesi birprojede, multidisipliner yaklaşımın yanı sıra yöre insanının desteğini almak oldukçaönemlidir. Çünkü kırsal alanda gerçekleştirilen planlama çalışmalarında genellikle halkınbeklentileri planlamaya aktarılmadığından uygulamada aksaklıklar söz konusu olmaktadır.Bu noktadan hareketle, halkın yörenin geleceğine ilişkin düşüncelerini almak veplanlamaya katılımını sağlamak amacıyla tartışmalı bir halk katılımı toplantısıdüzenlenmesi gerekmektedir.Kırsal planlamada oldukça önemli olmasına karşın genellikle göz ardı edilen halkkatılımlı toplantısının gerçekleştirilmiş olması ve bu toplantı sonucunda halkınbeklentilerinin de projeye aktarılacak olması toplantının diğer önemli sonucudur. Yerelhalkın desteğini almak, söz konusu projenin başarısını oldukça etkileyecektir. Çünkü kırsalalanda gerçekleştirilecek planlamalarda, sadece kısa dönemli yaklaşımı teşvik edici, hattazorlayıcı çalışmalardan çok ikna edici yaklaşımlara sahip olmak önemlidir. Bunun yanısıra, yaşanan sorunlara yerel halkın bakış açısıyla yaklaşmak da önemlidir. Ancak budurumda, yerel halkın sorunların çözümünde daha istekli katkıda bulunmaları sağlanabilir.Bu nedenle çalışmaların başlangıcından itibaren alan, en az yöre insanı kadar iyi tanınmalı,en az onlar kadar değerli anlaşılmalı ve en az yöre insanı kadar sorunlarla yüz yüzegelinmelidir. Yöre insanı ve yerel otorite ile karşılıklı güvenin kurulması, ana amaçlardanbiri olmalıdır. Yöre insanının tepki ve eylemlerinin etkili ve yönlendirici olduğu gözönünde tutularak, sorunlar örtbas edilmemeli, aksine sorunlara karşı karşıya gelinençözümlere ulaşılmasının iyi olduğu kabul edilmelidir (www.karasarim.com).4.1.1. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halkın Geçim İmkânları:Havza içindeki köyler halkının çoğunluğu geçimini; hayvancılık, <strong>orman</strong> işçiliği vetarım ile sağlamaktadır (Şekil 4.1, Şekil 4.2). Buğday, meyve, sebze vs. ekimi ilebüyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanları yetiştiriciliği ve arıcılıktan bahsedilebilir (Şekil4.3). Arazi yapısının elverişli olmaması nedeniyle, <strong>orman</strong> köylüleri ancak kendi53


ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak oranda ziraat yapabilmektedir. Genç nüfus geçiminisağlamak için genellikle Ankara ve diğer büyük kentlere göç etmektedir.Şekil 4.1. Ormanda üretim işlerinde çalışan kooperatif üyesi <strong>orman</strong> köylüleriŞekil 4.2. Yaz aylarında Eğriova yaylasına çıkarılmış büyükbaşlar54


Şekil 4.3. Arıcılık evlerin bahçelerinde yabani hayvanlardan korumaya alınarakyapılmaktadır4.1.2. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halkın Ormandan Faydalanma Şekilleri veMiktarları:Havza içindeki veya civarındaki halk, <strong>orman</strong>dan zati yapacak ve yakacak odunteminini (Orman Kanunu’nun kendilerine sağladığı imkânlar çerçevesinde) birim fiyatlaveya gündelikle <strong>orman</strong> işçiliği, <strong>orman</strong> emvali taşımacılığı gibi yasalara uygun yararlarsağlamanın yanında, hayvan otlatma ve zaman zaman (ciddi boyutlarda olmamaklabirlikte) <strong>orman</strong> emvali kaçakçılığı gibi yasa dışı eylemlerde de bulunabilmektedirler.Bunun dışında halk pek yaygın olarak, eski geleneksel yayla alanlarından ve <strong>orman</strong> içiaçıklıklarından, yaz aylarında yayla olarak faydalanmaktadır. Son zamanlarda yaylalardan,turizm ve rekreatif amaçlı kullanım emareleri de görülmektedir. Özellikle EğriovaYaylasında sosyal hareketlilik oldukça yoğundur.4.1.3. Orman İçerisinde ve Civarındaki Halka ait Hayvan Cins ve Miktarları ileOtlatılması TarzıHavza sınırları içindeki veya civarındaki halkın çoğunluğu geleneksel küçükbaş vebüyükbaş sürü hayvancılığı yapmaktadır. Hayvan otlatmaya uygun alanlar yetersizolduğundan, otlatma genellikle <strong>orman</strong>lık alanlarda yapılmaktadır. Halk henüz büyükbaş55


ahır hayvancılığına yoğun olarak yönelmemiştir. Koyun, keçi ve sığır dışında at, eşek vekatır gibi yük hayvanları da bulunmaktadır. Tarım İlçe Müdürlüğü yetkililerinden alınanbilgilere göre küçükbaş hayvan 1500 adet, büyükbaş hayvan 100 adet, 60 kovan arıbulunmaktadır ve kümes hayvanı 150 adete düşmüştür.4.1.4. Orman İçerisindeki ve Civarındaki Halkın Ormana Yaptığı EtkilerHavza sınırları içindeki veya civarındaki halk usulsüz ve kontrolsüz hayvanotlatmayla <strong>orman</strong>lara zarar vermektedir. Kaçak kesim, açmacılık vs. gibi <strong>orman</strong>a zararveren faaliyetler ciddi oranlarda değildir. Orman İşletme Şefliğinin yapacağı her türlü<strong>orman</strong>cılık faaliyeti için yeterince işgücü vardır.4.1.5. Orman-Halk İlişkilerinin Düzenlenmesine ait Gerçekleşmesi Mümkün OlanTedbirlerHavza içinde ve civarında yaşayan halkın <strong>orman</strong>la olan ilişkileri, işgücü sağlamasıdışında olumsuzdur. İlişkilerin normal olabilmesi için bütün Türkiye için geçerli olanbirtakım tedbirlerin burada da alınması gerekmektedir. Bunlar genel olarak; <strong>orman</strong>işletmeciliğinin entansif çalışmaya yönelerek (Bilhassa bozuk <strong>orman</strong> alanları ile <strong>orman</strong> içiaçıklıklarının ağaçlandırılmasının hızlandırılması) yöre halkına daha çok iş imkânısağlanması, geleneksel sürü hayvancılığından ahır hayvancılığına geçişin sağlanması,arıcılığın teşviki, yaylacılığın bir turizm sektörü haline dönüştürülmesi suretiyle yörehalkına yarar sağlanmalıdır. Kadastro işleri hızlandırılarak devlet <strong>orman</strong>ları ile özel mülksınırlarının kesinleştirilmesi, tarım faaliyetlerinin daha verimli duruma getirilmesi ve bufaaliyetler dışında el sanatları v.b gibi başka ve yeni geçim alanlarının teşvik edilmesi gibitedbirlerin alınması gerekmektedir.Havzadaki köylülerin temel geçim uğraşları önceleri hayvancılık ve <strong>orman</strong> idaresinceverilen işlerdir. Köyün <strong>orman</strong> kenarı olması ve orta dağlık bir arazi yapısının bulunması nedeniile köy içi tarımsal alanlar sınırlıdır.Genç nüfus, köydeki kaynakların azalması ile şehre göç etmektedir. Benzer olarak yaşlınüfus, havzada var olan üretim potansiyelinin azaldığını ve bu nedenle geçimleriningüçleştiğini beyan etmektedir.Köy yönetiminden birinci derece sorumlu kişi muhtar’dır. Köyün yönetiminde muhtarasekiz kişilik "Köy İhtiyar Heyeti" yardımcı olmaktadır. Köy kararlan ihtiyar heyetinin de56


katıldığı toplantılarda, oy birliği ile alınmaktadır. Alınan kararlar köyün karar deflerineişlenmektedir.Havzadaki hanelerin hepsinde televizyon bulunmaktadır. Yurtta ve dünyadagelişen olaylar bu iletişim aracından izlenmektedir. Köylüler, ancak ilçeye gittiklerindegazete alabilmektedirler.Köy içi yol şebekesi asfalt ve parke kilit taşlıdır. Sokaklar araç geçişlerine imkânvermektedir. İlçeye bağlanan 30 km'lik yolun tamamı asfalttır. Asfalt yol bakımlıdır ancak yaylayolları <strong>orman</strong> yolları niteliğinde olduğu için araçlar, sayıca çok ve kesif olan çukurlardanolumsuz etkilenmektedir.4.2. ORKÖY ProjeleriHavzada uygulanmış ORKÖY aile işletmeciliği kredilendirme uygulamalarınıhavzadaki her birim için ayrı ayrı göz önüne alacak olursak. Proje uygulamaları son yıllardayapılamamaktadır bundan dolayı önceki dönem çalışmalarına ulaşılmıştır.4.2.1. Karaşar Kasabasında Uygulanan ORKÖY Projeleri:Ekonomik Amaçlı Uygulamalar;a) Fenni Arıcılık ORKÖY Ferdi Kredi UygulamalarıÇizelge 4.1. Fenni arıcılık ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1979 11980 51981 5Her ünite 20 kovandan oluşmaktadır. Toplam 11 aileye 220 kovan verilmiştir.57


) Süt Sığırcılığı ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.2. Süt sığırcılığı ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1979 11980 21981 5Toplam 8 aileye, 2 baş süt sığırı ve 5x10m’lik beş hayvan kapasiteli ahır için kredi verilmiştir.Sosyal Amaçlı Uygulamalar;a) Ev Dam Örtüsü İçin ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.3. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1979 201979 yılında 20 eve (aileye) verilmiştir. Sosyal amaçlı proje olduğu için faizuygulanmamıştır.4.2.2.Saray Köyünde Uygulanan ORKÖY Projeleri:Ekonomik Amaçlı Uygulamalar;a) Fenni Arıcılık ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.4. Fenni arıcılık ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1980 41981 11988 51990 658


Her ünite 20 kovandan oluşmaktadır. Toplam 16 aileye 320 kovan verilmiştir.b) Süt Koyunculuğu ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.5. Süt koyunculuğu ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı2000 4Toplam 4 aileye olmak üzere 8 koyun için kredi verilmiştir.Sosyal Amaçlı Uygulamalar;a) Ev Dam Örtüsü İçin ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.6. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1935 581976 51977 51990 15Toplam 83 aileye verilmiştir. Sosyal amaçlı proje olduğu için faiz uygulanmamıştır.b) Güneş Enerjisi İle Su Isıtma Sistemi ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.7. Güneş enerjisi ile su ısıtma sistemi ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı2008 182007 19Toplam 37 aileye güneş enerjisi verilmiştir. Sosyal amaçlı proje olduğu için faizuygulanmamıştır4.2.3. Köseler Köyünde Uygulanan ORKÖY Projeleri:Ekonomik Amaçlı Uygulamalar; Köseler köyünde ORKÖY’ün ekonomik amaçlıbir uygulaması olmamıştır.59


Sosyal Amaçlı Uygulamalar;a) Ev Dam Örtüsü İçin ORKÖY Ferdi Kredi Uygulamaları:Çizelge 4.8. Ev dam örtüsü için ORKÖY ferdi kredi uygulamalarıYılÜnite Sayısı1979 5Toplam 5 aileye verilmiştir. Sosyal amaçlı proje olduğu için faiz uygulanmamıştır.Bu kredilerin faizi Ziraat Bankasının küçük ölçekli tarımsal kredilerinde uyguladığıfaizin 1/7 si oranında uygulanmaktadır.Ancak bu projeler o kadar az sayıda uygulanmış ki yöre halkı bu konulardan çokyakınmaktadır. Süt ve besi sığırcılığı projesi diğer <strong>orman</strong> köylerde olduğu gibi, genel olarakistenilen başarıyı gösterememiştir. Başarısızlığın yaşanmasında ve kredilerin istenilenoranda geri dönüşümünün temin edilememesinde bazı faktörler rol oynamıştır. Bunlardan enönemlisi, kredi sisteminin sadece büyükbaş hayvanların tahsisi ile ayakta tutulmayaçalışılmasıdır. Kırsal yöre halkı yem girdisinde büyük oranda hazır yem satın almadurumunda kalmıştır. Üretilen hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi yine kırsal yöreinsanının kendi becerisine bırakılmıştır. Kredilerin kırsal kalkınmada istenilen etkiyigösterebilmesi; yem bankalarının oluşturulması hayvansal ürünlerin pazarlama garantisinealınması ile mümkündür. Yem bankaları; köylünün tarım arazisinin belli bir bölümününORKÖY kredisi ile alınan süt ve besi sığırcılığı için korunga, fiğ, yonca vb. yem türlerininyetiştirilmesi ile sağlanmaktadır. Yem konusunda bunların yanında köylüye silaj yapımıanlatılmıştır satılamayacak durumda olan dolu gibi afet görünce mesela yada hayvancılığındesteklenmesi için silaj konusunda bilgilendirilmiş, konu hakkında broşürler dağıtılmıştır.4.3. Vaka ÇalışmalarıHavzada yerel yapının tüm hatları ile ortaya konması ve sorunların tespiti amacı ilemevcut belge ve dokümanların yanı sıra kırsal yörede yapılan "yarı yapısal mülakatlar”'danda yararlanılmıştır. HKDT tekniğinin gereği olarak ön tespitlere göre yörenin sosyoekonomikyapısını ve muhtemel sorunları ortaya koymayı hedefleyen “anket soruları"hazırlanmıştır. Hazırlanan bu anket sorulan; yazılı verilerin incelenmesi ve kırsalda ilk 560


günlük ön çalışmanın arkasından oluşturulmuş ve 10 gün süre ile kırsal kesim insanınayöneltilmiştir.Anket sorularının uygulanmasında; öncelikle günlük programlanan yerleri yöreden biryardımcı kişi genelde muhtar ile tespit edilmiştir. Aynı kişi ile beraber kişiye anket amacıile ilgili ön bilgiler verilerek samimi cevaplar alabilmek için güven tazelenmiştir, Anketinuygulaması esnasında kişinin yalnız olmasına ve çevredeki insanlardan etkilenmemesinedikkat edilmiştir, ancak genelde toplu mekânlarda topluca konuşma yapılıp ve birebir anketuygulanmıştır.Anket soruları 43+1 sorudan oluşmakta ve uygulaması 1 aile için ortalama 20-25dakika sürmektedir. Anketler hane reislerine uygulanmakta ve doğru cevaplar alınması içinisim yazılmamaktadır. Sorulan sorulara alınan cevaplar cevap anahtarına işlenirken,kişilerin havzanın sosyo-ekonomik durumunu yansıtan farklı düşünceleri de dinlemek suretiile köy profilinin çıkartılmasına katkı sağlanmıştır.Anket sorulan ile öngörülemeyen kırsal kalkınmaya engel olan daha farklı sorunlarıda ortaya çıkarmak için seçenek içermeyen ek bir soru 44. soru olarak yöneltilmiştir. Anketsorulan ekler bölümünde yer almıştır.Anket sorularının hazırlanması ve sorulara ilişkin değerlendirmeler bürodayapılmıştır. Büro çalışmalarında anket formları analiz edilerek sorulara ait yanıtlarınyüzdeleri çıkarılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar HKDT ekibine sunulmuş ve böylece sosyoekonomikve kültürel yapının yorumlanması sağlanmıştır. Ekip üyeleri sonuçlarınyorumlanması ile ortaya çıkan kalkınma önündeki sorunların tespitinin yanında, busorunlara ilişkin çözüm önerilerinin getirilmesinde de katkıda bulunmuştur. Anket sorularınaverilen cevaplar, yüzde oranları, grafikleri ve yorumları aşağıda verilmiştir.Ulaşıma ait bulgular:Soru 1 – Ankara’ya ulaşımınız hangi aralıklarla gerekiyor?a) Günlükb) 2-3 günde birc) Haftalıkd) Ayda bir ya da daha seyrek61


1. sorua12%d43%b16%c29%Şekil 4.3.1. 1.Soruya verilen yanıt yüzdeleriHavzada yerel halkın;- %12'si her gün- %16'ü her 2-3 günde- %29'u haftada bir- %43'ü ayda bir veya daha seyrek şehir’e geliş gidiş yapmaktadır (Şekil 4.3.1).Halkın %28'i yani yaklaşık yarısı günü birlik ya da 2-3 günde bir şehre geliş gidişyapmaktadır. Gidiş gelişlerde yöreyi şehre bağlayan 140 km'lik yol genelde özel araçlarla yada mutat vasıtalarla kat edilmektedir.Ulaşımda toplu taşıma vasıtası kullanmama nedenleri;- Vasıta sefer sayısının az oluşu (sabah ve akşam)- Sefer saatlerinin dakik ayarlanamaması, uzun süreli gecikme yaşanabilmesi- Yöre insanının kendi otomobillerini kullanması şeklinde kendini göstermektedir.Havzada yerel halkın sadece %43'lik bir bölümü ayda bir veya daha seyrek şehre inmeihtiyacı göstermektedir. Yerel halkın bir bölümü çok sık aralıklarla şehre inme ihtiyacıduymaktadır. Bunun nedeni temizlik ve besin maddelerinin karşılanması zorunluluğudur.Yöre halkı et ve süt ürünler dışındaki ihtiyaçlarını ilçede kurulan pazarlardan ya daşehirdeki marketlerden alma durumundadır.İnsan ulaşımında kullanılan minibüsler aynı zamanda farklı tonajlarda yem torbaları,makine vb. yüklerini getirirken halkın ürettiği süt ve sür ürünlerinin ulaşımını sağlamaktadır.62


Kırsal yörelerde bu tür insan ve malların ortak ulaşım şekli seyahat sürelerinin normalinüstüne çıkmasına neden olmaktadır.Soru 2 – Beypazarı’na ulaşımınız hangi aralıklarla gerekiyor?a) Günlükb) 2-3 günde birc) Haftalıkd) Ayda bir ya da daha seyrek2. sorud19%a31%c29%b21%Şekil 4.3.2. 2. Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 31 ‘ i günlük- % 21’i 2-3 günde bir- % 29’ u haftalık- % 19 ‘u ayda bir yada daha seyrek, şeklinde tespit edilmiştir (Şekil 4.3.2).İlçede günlük nakliye, ticaret ya da işçi olarak çalışanlar ve benzeri işlerle uğraşan% 52’ lik bir kesim ilçeye hemen hemen her gün gitmekte aile geçimlerini buy ollasağlamaktadırlar.% 29’luk kesim ise Beypazarı’nda kurulan Çarşamba pazarlarına katılmak ordaürün satmak ve evlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla en az haftada bir ilçeyeinmektedirler.63


Yaşlı olanlar emekli olanlar ya da memurlar; ayda bir fatura, maaş ve evihtiyaçlarını karşılamaya veya kişisel bakım (hamam, berber) ihtiyaçlarını karşılamayaayda bir ya da daha seyrek ilçeye inmektedirler.Soru 3- İl ve İlçe merkezlerine ulaşımınızı nasıl sağlıyorsunuz?a) Bütün ulaşım araçlarıyla sağlamak mümkünb) Kasabanın / Köyün özel minibüsü ilec) Kendi şahsi aracımızlad) Diğer ( Belirtiniz………………. )3. Sorud10%a26%c29%b35%Şekil 4.3.3. 3. Soruya verilen yanıt yüzdeleri4.3.3).- % 26 ‘sı bütün ulaşım araçlarıyla sağlamak mümkün- % 35 ’i köyün özel minibüsü ile- % 29’u kendi şahsi aracıyla- % 10’u ise belediyenin otobüsüyle ilçeye ulaşımlarını sağladıklarını belirttiler (Şekil% 10’luk kesim dar gelirli olan pazara mal satmaya ya da almaya giden hastaneyegitmesi gereken kesimdir.Diğer % 90’lık kesim ise serbest meslek ya da farklı işlerle uğraşanlar ilçede işleriolduğunda bir vasıta ya da minibüs ile gidebilecek maddi durumdadırlar.64


Soru 4 – Kışın yollarınız kapanmakta mıdır?a) Evet ( Şu aylarda ………………………)b) Hayırc) Diğer ……………………….c3%4. Sorua26%b71%Şekil 4.3.4. 4.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 26 ‘sı evet kapanıyor,- % 71 ’i hayır kapanmıyor,- % 3’u nadiren kısa sureli dediler (Şekil 4.3.4).Şekil 4.3.5. Kış aylarında havzadan bir görünüm65


Soru 5 – Şehre veya İlçeye hangi amaçlarla gidiyorsunuz?a) Çalışmak içinb) Alış-veriş yapmak içinc) Özel ve resmi daire işlerim içind) Tanıdık ziyaretleri içind4%5. Soruc34%a16%b46%Şekil 4.3.6. 5.Soruya verilen yanıt yüzdeleriBu konunun tespiti için havzada "Şehir’e daha çok hangi amaç/amaçlarlagidiyorsunuz?" sorusu sorulmuştur. Yapılan değerlendirmeler sonucu kırsal kesim halkınınşehre gidiş amacı;- % 16 ‘ sı çalışmak için,- % 46’sı alış-veriş yapmak için,- % 34 ‘ü özel ve resmi daire işlerim için,- % 4 ‘ü tanıdık ziyaretleri için şeklinde tespit edilmiştir (Şekil 4.3.6).Kırsal kesim halkının şehre geliş gidiş yapmasında en önemli etken alış-verişyapma ihtiyacıdır. Havzada yer alan kırsal kesim halkı büyük bir kısmı dışa bağımlı yaşarhale gelmiştir.Kırsal halkın bir kesimi ilçede çalışmaktadır. İlçede çalışanlar kendi iş yerlerinde ya dabaşkalarının ticari müesseselerinde sigortalı olarak istihdam olmaktadır.66


Kırsal kesim halkın resmi daireler için ulaşımlarının başında, sağlık amacıbulunmaktadır. Sağlık işlemleri için gerekli tedavi ve ilaç temini konularında ilçeye ve şehreulaşım ihtiyacı duyulmaktadır. Resmi işlerin diğerleri ise; faturaların yatırılması, üç ayda birgelen yaşlılık maaşı çekimi ve diğer kişilerin farklı maaş çekimleri ile diğer devlet dairesiişlemleridir.Havzanın içinde bulunduğu ekonomik durum, geçmiş yıllardan beri şehre göçlerinyaşanmasını beraberinde getirmiştir. Şehirde belli bölgelerde yaşayan aynı köyden gelmişinsanlar "gecekondu" sistemi ile yerleşmişlerdir. Yerel halktan her ailenin şehre yerleşmişbir tanıdığı mevcuttur. Şehirde yapılan tanıdık ziyaretlerini, akrabalara ve eski hemşehrilereyapılan ziyaretler oluşturmaktadır. Çok önceki yıllarda şehir merkezine göç etmiş insanlargerek ticari gerekse sosyo-ekonomik durumlarını geliştirmişlerdir. Bugün Türkiye’ninbaşkentindeki çanta imalatçıları, hurdacılar ve ikinci el oto yedek parçası alıp-satankişilerin birçoğu bu havzanın insanlarıdır. Ekonomik gelişim ile birlikte insanların kasabave köylerle bağlantıları kopmamıştır. Havzadaki geçmişten bugüne insanların üzerindeağırlığını hissettiren dede, baba kültürü bağların kopmamasında etkili olmuştur.Arazi ve Ev Mülkiyeti'ne ilişkin bulgular;Soru 6 – Kasabanızdan / köyünüzden arazi kadastrosu geçti mi?a) Evetb) Hayır6. Sorub22%a78%Şekil 4.3.7. 6.Soruya verilen yanıt yüzdeleri67


- % 78’i evet yapıldı,- % 22'si hayır yapılmadı dedi (Şekil 4.3.7).Havzada tarım arazisi yetersiz olduğundan deneklerin %20’lik kısmının arazikadastrosu konusunda bilgisi olmadığı anlaşılmıştır. Hâlbuki arazi kadastro çalışmasıgeçmişte yapılmış olup, kişilerin tapuları mevcuttur. Mevcut tapulu alanlarda da taşlılıksorunundan dolayı tarımsal faaliyet yapılamayıp daha çok otlatma amaçlı kullanılmıştır.Çukurören Yaylası Karaşar Kasabasında yaşayan kişilere tapuludur. EğriovaYaylasında tapu bulunmamasına rağmen, geçmişten beri kullanıla geldiği için OrmanKanunun 2.maddesinin b fıkrasına göre <strong>orman</strong> sınırları dışına çıkarılarak hazineyetapulanmıştır. Eğriova Yaylası gerek yayla gerekse mera olarak geçmişte olduğu gibişimdide kullanılmaktadır. Oysa hazine arazilerinin vatandaşlar tarafından kullanımı yasakolduğu halde bu kullanım devam etmektedir. 2b maddesinin mevzuatı ile ilgili sorunlardandolayı vatandaşlar söz konusu yaylayı kiralayamamaktadırlar.Bu konuyla ilgili olarak 2b maddesi hakkında gerekli düzenlemelerin yapılarak<strong>orman</strong> köylerinde karşılaşılan bu tür sorunların çözüme kavuşturulması gerekmektedir.Soru 7 – Kasabanızdan / köyünüzden <strong>orman</strong> kadastrosu geçti mi?a) Evetb) Hayır7. Sorub20%a80%Şekil 4.3.8. 7.Soruya verilen yanıt yüzdeleri68


- % 80’ lik kısmı evet dedi,- % 20’lik kısmı hayır dedi (Şekil 4.3.8).Havzada 1952 yılında 3116 sayılı Orman Kadastrosu Yönetmeliği çerçevesinde<strong>orman</strong> kadastrosu uygulaması yapılmıştır. Yapılan bu çalışma grafik metotla yapıldığı vearazideki nirengi noktalarında değişikler olduğundan bu çalışmaya göre hareket etmeksağlıklı sonuçlar vermemektedir. Örneğin; bir dere yatağının değişmesi veya bir noktadakisabit kayanın dış etkenler nedeniyle yerinin değişmesi çalışmanın araziye aplikasyonunuzorlaştırmıştır. Öyle ki geçmişte mera olarak kullanılan alanlar kendiliğinden <strong>orman</strong>laşmış,<strong>orman</strong> olarak kabul edilen yerler başlangıçta tarla açmak amacıyla açılmış şimdi ise meraarazisi halini almıştır.Havzada Saray Yaylası olarak bilinen alan 1952 den sonra açılarak kullanılmayabaşladığından <strong>orman</strong> kadastrosunda halen <strong>orman</strong> olarak görülmektedir. Orman idaresince2004 yılında yaylada bulunan yayla evlerine işgal-faydalanma davaları açılmıştır. Davalaridare lehine sonuçlanmıştır. Yerel mahkeme karalarına göre Saray Yaylası <strong>orman</strong>sayılmıştır, yargı süreci devam etmektedir.Orman kadastrosu ile ilgili yukarda bahsettiğimiz 2b maddesinde ki sorunlar <strong>orman</strong>kadastrosu içinde geçerlidir. Çok eski yıllarda yapılan bu çalışmaların şimdiki teknolojikimkânlarla güncellenmesi ve sağlıklı hale getirilmesi gerekmektedir.Soru 8 – Kendinize ait eviniz var mı?a) Evetb) Hayır8. Sorub45%a55%Şekil 4.3.9. 8.Soruya verilen yanıt yüzdeleri69


- % 55 ‘i evet evim var dedi- % 45 ‘i hayır evim yok dedi (Şekil 4.3.9).Şekil 4.3.10. Havzadaki ev mimarisinden bir görünüm (www.karasarim.com)Havzada yer alan yerel halkın %55'i kendi evinde oturmaktadır. Kendine ait olmayanevlerde oturan %45 'lik kesim kira ücreti vermeksizin akrabalarının evinde oturmaktadır.Havdaki bazı evler yazlık olarak kullanılmaktadır. Havzada bulunan Nallıkaşı mevkiinevilla tipi yazlık evler yaptırılmış ve kullanılmaktadır, aynı şeklide Çukurören ve EğriovaYaylalarındaki evler yazlık olarak kullanılmaktadır. Yaylalarda elektrik olmadığındankullanımı kısıtlanmıştır. Söz konusu yaylalara elektrik götürüldüğünde yayla nüfusu artacakdolayısıyla havzanın gelişimine katkıda bulunacaktır.Evlerin fiziki durumları;- Tuvaletlerin evin dışında olmasına rağmen yeterli sayıda oda ve ev bölümlerine sahiptir- Isı izolasyonu yetersiz- Kerpiç ve ahşap kombinasyonlardan oluşmakta- Dış yüzey sıvalan genelde acı kireçle yapılmıştır- Evlerde yıpranmışlık bariz gözlemlenmekte ve bakım ister bir yapıdadır (Şekil 4.3.10).70


Isınma soba sistemi ile sağlanmaktadır. Sobalar tek odada mevcut olup yalıtımınyetersizliğinden dolayı odun ve kömür sarfiyatı fazladır. Bu sebeplerden dolayı bazıları kışaylarını ilçe veya şehirde çocuklarının yanında ya da kendi evlerinde geçirmektedirler.Şekil 4.3.11. Havzadaki geleneksel ev mimarisinden başka bir görünümEvlerin önemli bir çoğunluğu imar izni alınmaksızın kaçak yapı şeklinde inşaedilmiştir. Projelendirmeleri, yapan ustanın yaklaşık pratik zekâsına dayanmaktadır. Havzadayer alan evlerin genelde bahçeleri mevcuttur. Ev bahçelerinin genişliği yaklaşık ev oturumukadardır. Bahçeyi dış sahalardan ayıran kesif bir yapı yoktur. Çevirme işlemi, yığma taşlar,ahşap malzeme ve cansız çalılarla yapılmaya çalışılmıştır. Bahçelerde susuzluk nedeni ileherhangi bir ürün yetişmemektedir (Şekil 4.3.11).Bahçeler evin açık deposu, hayvan barınağı olarak kullanılmakta ve genel olarakiçlerinde ağaçlar yer almaktadır. Havzadaki arıcılıkla uğraşan kişiler arılarını evlerininbahçelerinde barındırmaktadırlar. Ormanlarda bulunan ayıların arı kovanlarını olansaldırılarından dolayı açık arazilere kovan konulamamaktadır.71


Kırsal yörede evlerin inşaat süreci hiç bitmemektedir. İmkânlar düzeyine artıkizolasyonu daha iyi daha modern yapılar yapılmakta ve belli bir aşamaya gelen eveoturulmaktadır. Belli bir birikimin ardından, yapıdaki eksiklikler giderilmeye çalışılmaktadır.Yerel yönetim seçimleri öncesi kaba inşaat yapılaşması hız kazanmaktadır. İnşaatın içdonanımları zamana yayılmakta ve çoğu kez yılları kapsayan aralıklı bir inşaat süreciyaşanmaktadır.Yörede oturulamayacak düzeyde olan, ahırdan bozma yapılarda dahioturulmaktadır. Bu durumun sebebi hane reislerinin kira verebilecek ekonomik güce sahipolmamalarıdır. Bu evlerde yaşam gün boyu aynı odada yaşam odası olan diğer odalarındakapılarının açıldığı salonda sürmektedir. Geceleri yatma zamanında ebeveyn ve çocuklarayrı odalarda bulunmaktadırlar.Arazi Kullanım Şekline ilişkin bulgular;Soru 9 - Tarım arazileriniz sizce yeterli mi?a) Yeterlidirb) Kısmen yeterlidirc) Yetersizdird) Kısmen yetersizdir9. Sorud10%a15%b18%c57%Şekil 4.3.12. 9.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 15’i yeterlidir,- % 18’i kısmen yeterlidir,72


- % 57’ si yetersizdir,- % 10’u kısmen yetersizdir dedi (Şekil 4.3.12).Havza toprak yapısı itibariyle tarıma müsait olmadığından halkın % 67’si tarımsalarazinin yetersiz olduğunu belirtmektedir. Arazilerdeki aşırı taşlılıktan dolayı toprakişlenmemektedir bu nedenle tarım yapılamayıp arazileri otlakiye olarak kullanılmaktadır.Soru 10 - Kendinize ait araziniz var mı?a) Evetb) Hayır10 Sorub50%a50%Şekil 4.3.13. 10.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 50’si evet arazim var- % 50 ‘si hayır arazim yok, dedi (Şekil 4.3.13).Havzada tarımsal arazi zaten kısıtlı ve taşlıyken, birde karlı bir şekildekullanılmamasının yanında nüfusun yaş oranı da yüksek olduğundan emek sarf edecekbirey bulmak zorlaştığından kendi arazilerini de otlakiye olarak kullanmaktadırlar. Eldeedilen ürünlerin girdilerinin çok çıktının ürünün az olduğunu ve genelde emekli sandığı,bağ-kur ya da işçi emeklisi olduklarından ilgilenmedikleri arazilerin çayırlık olarakkullanıldığını ifade ettiler. Gençlerde <strong>orman</strong> işlerinde çalışmayı daha tarıma göre tercihetmektedirler.73


Soru 11 – Arazinizi daha çok hangi amaçla kullanıyorsunuz?a) Arazimi kullanmıyorumb) Bağcılık amaçlı kullanıyorumc) Hayvan yemi üretiminde kullanıyorumd) Tahıl üretiminde kullanıyorum.11. Sorud2%c23%b8%a67%Şekil 4.3.14. 11.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 67 ‘ si arazimi kullanmıyorum,- % 8’ i bağcılık amaçlı kullanmıyorum,- % 23’ü hayvan yemi üretiminde kullanmıyorum,- % 2 ‘si tahıl üretiminde kullanıyorum dedi (Şekil 4.3.14).Havzada yukarıda ki soruların yorumlarında da değinildiği gibi tarımsal amaçlıkullanım olmayıp, <strong>orman</strong>cılık ve hayvancılık ön planda olduğu için arazilere bakış açısıdaçayırlık ve yoncalık işletmesi olarak kullandıkları bir sonuç ortaya çıkmıştır. Patosmakinası ile otları balya yapıp hayvanlarına kışlık yem hazırlamaktadırlar. % 8 ‘lik kesimhobi düzeyinde amatörce bağcılık ve meyvecilik yapmaktadırlar.Havzadaki tarımsal arazi sahiplerinin % 67 gibi büyük bir bölümü arazi taşlılığı,verimsizlik, ürünlerin karlı bir fiyatla satılamaması, emek yoğun çalışılması, makinekullanımındaki zorluk ve diğer olumsuz nedenler sonucunda tarıma sıcakbakamamaktadırlar.74


Soru 12 – Arazinizi tam olarak kullanmama sebebiniz nedir veya nelerdir?a) Yeterli sulama suyu bulunmamaktadırb) Topraklarımız yeterli verimlilikte değildirc) Tarım için gerekli masrafları temin edemiyoruzd) Üretimimizi iyi paraya satamıyoruz.d3%12. Soruc17%a33%b47%Şekil 4.3.15. 12. Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 33’ ü yeterli sulama suyu bulunmamaktadır,- % 47 ‘si topraklarımız yeterli verimlilikte değildir,- % 17 ‘si tarım için gerekli masrafları temin edemiyoruz,- % 3’ü üretimimizi iyi paraya satamıyoruz dedi (Şekil 4.3.15).Elde edilen oranlardan da anlaşılacağı üzere tarımın önündeki en önemli engeltopraklarımızın yeterli verimlilikte olmaması ve ikinci kullanamama nedeni ise sulamasuyunun yeterli düzeyde temin edilemeyişidir. Yeterli sulama suyunun araziye verilemeyişi,topraktaki kıt olarak bulunan bitki besin maddelerinin harekete geçerek bitkiye ulaşımınıengellemektedir.Tarımsal girdi temininde yaşanan sorun, diğer sorunlara dayanmaktadır.Verimliliğin düşük olması; elde edilen mahsulde, kalite ve miktar olarak daha az üründemektir. Daha az ürün ise daha az para demektir. Daha az paranın kazanılması, bir sonrakiyılarda üretim yapılırken girdi teminini zorunlu hale getirmektedir.75


Pazarlama; ürün kalitesi ve toptan pazarlama ile yakından ilgilidir. Ürünlerinin paraetmemesi ve tüccardan paralarını alamamaları da her üründe olduğu gibi bu konuda da büyüksıkıntıdır. Daha az su daha az besin maddesini harekete geçirebilir. Böyle bir ortamda bitkiselverimlilik kalite ve miktar bakımından – İç Anadolu şartları göz önüne alınırsa - dekar başıdaha az ürün anlamını taşır. Bu gelir kaybının oluşmasında ana birinci etkenin sulama suyununaz olması ve toprağın su buharlaşma ile su kaybının fazla olması tarım için suyun önemimanlatmaya yetmektedir.Ürünlerin ortak pazarda satışa sunulmaması sadece tarımsal ürünlerde gelir kaybınayol açmamaktadır. Hayvansal ürünlerin de uygun zamanda ve ortak satılamaması çok dahaciddi gelir kayıplarına yol açmaktadır.Havzadaki makinalaşmaya ilişkin bulgular;Soru 13 – Yakın çevrenizde tarımda traktör ve diğer makinaların kullanımı ne ölçüdedir?a) Hiç kullanmıyoruzb) Sadece arazi hazırlığı sırasında kullanılmaktadırc) Arazi hazırlığı ve mahsul alımı aşamalarında kullanılmaktadırd) Tarımın her safhasında kullanılmaktadır13. Soruc5% d10%b10%a75%Şekil 4.3.16. 13.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 75’i hiç kullanmıyoruz,- % 10’ü sadece arazi hazırlığı sırasında kullanılmaktadır,76


- % 5’i arazi hazırlığı ve mahsul alımı aşamalarında kullanılmaktadır,- % 10’ü tarımın her safhasında kullanılmaktadır dedi (Şekil 4.3.16).Şekil 4.3.17. Köylerde kullanılmadığı için çürümeye terk edilmiş bir traktörAnket genelinde sorulara verilen cevaplar ve ikili mülakatlardan anlaşılacağı üzereköyde bulunan traktörler genel olarak <strong>orman</strong> işlerinde sürütme ve nakliye yapmak amaçlıkullanılmaktadır. Havzada arazi taşlılık oranın yüksek olmasından dolayı traktör kullanımıimkânsızdır. Bu soruya verilen yanıtlardan da anlaşılacağı üzere tarımsal amaçlı bir traktörkullanımı yoktur (Şekil 4.3.17). Genelde küçük tarla ve bahçelerde yada otlaklardan yemiçin ihtiyaçlarda da tırpan (Şekil 4.3.18) kullanılmaktadır.Makinaların kullanımı tarım için değil hayvancılık için hayvan besiciliğinde gerekliolan traktörün kuyruk miline bağlanan ve balya makinası (patos) adı verilen makinaylaEğriova ve Saray yaylalarında ki otları, yoncaları ve kendi arazilerindekileri balyalayıpköye hayvan yemi olarak istif edilmesinde kullanılır.77


Şekil 4.3.18. Hayvanlarına ot biçerken tırpan kullanan <strong>orman</strong> köylüsü (www.karasarim.com)Hayvansal varlığa ilişkin bulgular için;Soru 14 – Hayvansal varlığınız ne durumdadır?a) Hiç yokb) Evimizin ihtiyaçlarını karşılayacak kadarc) Ev geçimine katkı karşılayacak kadard) Evimizin geçimi tamamen hayvanlarımıza bağlıdır14. Soruc16%d6%a34%b44%Şekil 4.3.19. 14.Soruya verilen yanıt yüzdeleri78


- % 34’ü hiç yok,- % 44’ü sadece evimizin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar,- % 16’sı ev geçine katkı karşılayacak kadar,- % 6’sı evimizin geçimi tamamen hayvanlarımıza bağlıdır dedi (Şekil4.3.19).Şekil 4.3.20. Köylüler hayvanlarını yayılması için köyün dışına kadar yolluyorHavzada, geçimi tamamen hayvansal varlığa dayalı aileler mevcuttur (Şekil 4.3.20).Hayvancılıkla hiç uğraşmayan % 34’ lük kesim ise hayvana bakamayacak durumda olanyaşlı ya da emekli insanlardır. Ev geçimine katkı sağlayacak düzeydeki hayvansal varlığıngetirisi değişebilmektedir. İlkbahar, yaz aylarında normal düzeylerde bir gelir sözkonusudur. Kışın hem yemin paraya dayalı temini hem de süt ürününün azalması sözkonusudur. Kurban Bayramı için yetiştirilen hayvanların satışı, yılda bir gelir katkısısağlamaktadır.Havzada yer alan kırsal kesim halkının ifadelerine göre; geçmiş yıllarda havzada,tamamen hayvancılığa dayalı bir ekonomi bulunmaktaydı. Her aile küçükbaş ve büyükbaşhayvan varlığına sahipti. Köyün bu hayvanlar için geniş bir meraları vardır. Mera dolayısıile hayvanların sulanabileceği pınarlar mevcuttur. Tüm bu şartlar altında ekonomiyekazandırılan hayvansal girdiler söz konusu olmaktaydı.Bugün meraların ıslah edilmemiş olması ve hayvancılıkla uğraşacak nüfusunazalması sonucu havzada hayvansal varlık tükenme noktasına gelmiştir. Küçükbaş79


hayvanlar genellikle yazlık kışlık otlatma alanları farklıdır. Tüm yılda en fazla 1 ayboyunca küçükbaş hayvanların belli bir kısmına yem, arpa v.b. parasal değeri yükseksayılabilecek yemler verilir. Kışın balyaların yanında hayvanlara mecburen fenni yemverilmekte ve bu da vatandaşlara maddi külfet getirmektedir. Yem üretimi için uygunsulak arazisi bulunmayan havzanın hayvansal varlığı ekonomik baskıya daha fazladayanamamıştır. Hayvancılıkla uğraşacak güçte genç nüfus kalmaması, gelirin azalmasıgibi nedenlerden dolayı sürüler parça parça satılmak zorunda kalınmıştır.Ticari hayvancılığın bitmesi sonucu;- Çobanlık mesleği kaybolmuş- Evlere hayvansal besin girdisi azalmış- Ailelerin maddi geliri azalmış- Ekonomiye hayvansal girdi sağlanamaz olmuş- Yaşam asgari standartlarda sürer olmuştur.Havzada dokümanların incelenmesi ve halkın ifadelerine göre; önceki dönemlerdevar olan ticari hayvancılık faaliyetleri ile bugünkü hayvansal varlığı dikkate aldığımızdaancak, geçmişte var olan ticari hayvancılığın bittiği sonucu çıkmaktadır.Ancak köylü, uygun kredi ve tekniklerle desteklenirsek yörenin hayvancılık içinmüsait olduğunu ve gelir getirici, istihdam oluşturacak arttıracak ve köyün yine gençlerledolup şenleneceğini söylüyorlar.Soru 15 - Hangi tür hayvanlara sahipsiniz?a) Büyükbaş (100 Adet)b) Küçükbaş (1500 Adet)c) Kümes hayvanları (50 Adet)80


15. Soruc10%b20%a70%Şekil 4.3.21. 15.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 70 ‘i büyükbaş,- % 20 ‘si küçükbaş,- % 10’u kümes hayvanları dedi (Şekil 4.3.21).Yörede hayvan sayısı evvel yıllarda çok fazla sürüler olduğunu şimdi ise burakamlara düştüğünü öğrendik. Küçükbaş hayvanların bakımının büyükbaş hayvanlaragöre daha çok insan gücüne dayanması daha fazla emek ve çaba gerektirmesi küçükbaşhayvan sayısının daha büyük oranda düştüğü, diğer <strong>orman</strong> köylerinde olduğu gibihavzadaki köylerde yaşlanan nüfusun artması küçükbaş hayvancılığı olumsuz yöndeetkilemiştir. Bu nedenle bahsettiğimiz yaşlı nüfus bir büyükbaş hayvan ile 5-10 kümeshayvanına ancak bakabilmektedir. Bu insanlar ticari beklentiden daha çok kendiihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla hayvan beslemektedirler.Soru 16 – Hayvan yemini daha çok ne şeklide veya şekillerde temin edebiliyorsunuz?a) Uygun mevsimlerde hep dışarıda otlatıyorumb) Tarım ürünlerinden temin ediyorumc) Ormanlardan dal faydalanması yapıyorumd) Fenni yem satın alıyorum.81


16. Sorud34%a57%Şekil 4.3.22. 16.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 57 ‘si uygun mevsimlerde hep dışarıda otlatıyorum,- % 3 ‘ü tarım ürünlerinden temin ediyorum,- % 6’sı <strong>orman</strong>lardan dal faydalanması yapıyorum,- % 34’ü fenni yem satın alıyorum dedi (Şekil 4.3.22).Havzada mevcut olan hayvanların besin ihtiyacı ağırlıklı olarak iki şekilde teminedilmektedir. Havzada yaylacılıkta yapılması ve ot oranın fazla olması sebebi ile karyağmadığı iklimin el verdiği ölçüde otlatma yapılmakta ve kış ayları içinde ot balyalarıhazırlanmaktadır, diğer uygulama ise köylü istemese de madden çok değerli bu hayvanlariçin parayla hazır yem satın alımı şeklindedir. Kış aylarında hazır yem kullanımı %60' a çıkar.Köylülerin ve Orman teşkilatının ifadelerine göre <strong>orman</strong>dan yasak olmasınarağmen dal ve otlatma yararlanması olmaktadır. Gençlik sahaları dikenli tel ihatasıbulunduğundan hayvanların girmesi zordur ki köylüler de bu konuya dikkat ettikleriniifade etmektedirler.c6% b3%82


Geçim kaynaklarına ilişkin bulgular;Soru 17 - Ana geçim kaynağınız nedir? (Birden fazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Ziraatb) Hayvancılıkc) Ormancılıkd) El sanatlarıe) Diğer ( Belirtiniz……………………...)17. Sorua1%d3%e17%b39%c40%Şekil 4.3.23. 17.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 1’i ziraat,- % 39’u hayvancılık,- % 40’ı <strong>orman</strong>cılık,- % 3’ü el sanatları,- % 17’si diğer geçim kaynaklarını beyan etti (Şekil 4.3.23).Anket sorularına verilen cevaplara göre havzadaki insanların çoğunluğu <strong>orman</strong>cılıkve hayvancılık faaliyetlerinde bulunarak kazanç temin etmektedirler. % 17’lik kesim isedaha önce çeşitli kuruluşlarda çalışmış, emeklilikten sonra köyüne geri dönmüş kişiler, dulemeklileri, bağ-kur emeklileri ya da serbest meslekle uğraşan nakliyecilik ve benzeri işlerleuğraşmış kesimdir.83


Bu kişiler <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerine katılmadıkları gibi küçük çapta da olsahayvancılık yapmazlar. Hayvansal gıda ihtiyaçlarını diğer köylülerden para karşılığı teminetmektedirler.El sanatları ve ziraat çok düşük seviyededir. Bunun nedeni bu uğraşlar gelirgetiriciliğinin az olması uğraşı gerektirmesi ve yaşlı nüfusun asla uğraşmamasıdır.Havzanın geriye kalan % 89 oranındaki kesim tipik <strong>orman</strong> köyü profiline uygun birşekilde <strong>orman</strong>cılık (Şekil 4.3.24) ve hayvancılık (Şekil 4.3.25) faaliyetleri ile geçimlerinisağlamaya uğraşmaktadır.Şekil 4.3.24. Köylüler <strong>orman</strong>da üretim işlerinde çalışırken84


Şekil 4.3.25. Köylüler küçükbaş hayvanlarını otlatırkenSoru 18 - Elde ettiğiniz bitkisel ürünler geçiminiz için yeterli mi?a) Yeterlidirb) Kısmen yeterlidirc) Yetersizdird) Kısmen yetersizdir18. Sorua3%d8%b20%c69%Şekil 4.3.26. 18.Soruya verilen yanıt yüzdeleri85


- % 3’ü yeterlidir- % 20’si kısmen yeterlidir- % 69’u yetersizdir- % 8’i kısmen yetersizdir dedi (Şekil 4.3.26).Anket sorularına verilen cevaplardan da anlaşılacağı gibi havzada kayda değer birbitkisel üretim yoktur. Bitkisel ürünlerimiz yeterlidir diyen insanlar hobi amaçlı yaptıklarıbahçelerden aldıkları ürünleri yeterli bulmuşlardır ama havzadaki bitkisel üretimdüşünüldüğünde üretimin yetersiz olduğu anlaşılacaktır. Birçok yönden olduğu gibi ilçeyegıda yönünden de bağımlıdırlar.Havzadaki işletmelere, tesislere ilişkin bulgular;Soru 19- Kasabanızda/köyünüzde hayvansal ve tarımsal ürünlerinizi işleyebileceğinizsanayi tesisleri var mı? (Mandıra, soğuk hava deposu vb.)a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Neler olabilir? Belirtiniz ……………………………..)c2%19. Sorua4%b94%Şekil 4.3.27. 19.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 4 ‘ü evet- % 94 ‘ü hayır dedi (Şekil 4.3.27).86


Havzadaki tarımsal ve hayvansal ürünlerin üretimi büyük çapta olmadığı içinhavzada birkaç küçük mandıra dışında ürün işlemesi için tesis kurulmamıştır. Ancak sütüreticileri süt toplama araçlarının köylere düzensiz geldiği için süt ürünleri tesisikurulmasını istemektedir. Bunun yanında bahçelerden elde ettikleri, <strong>orman</strong>dan eldeettikleri meyve ve sebzeler için konserve ve turşu tesisi kurulmasını talep etmekte olupbunlar olursa üretim çalışmalarının artacağını söylemektedirler.Isınma ve pişirmeye ilişkin bulgular;Soru 20 – Isınma ve pişirme için yakıt olarak ne kullanıyorsunuz?a) Her ikisi için de kömürb) Her ikisi için de odunc) Isınma için kömür, pişirme için odund) Isınma için odun, pişirme için tüp gazı20. Sorud26%a19%c31%b24%Şekil 4.3.28. 20.Soruya verilen yanıt yüzdeleri% 19 ‘u her ikisi için de kömür,- % 24’ü her ikisi için de odun,- % 31’i ısınma için kömür, pişirme için odun/ tüp gaz,- % 26 ‘sı ısınma için odun, pişirme için tüp gazı kullanıyorum dedi (Şekil 4.3.28).87


Şekil 4.3.29. Yakacak için <strong>orman</strong>dan alınmış ve evlerin bahçelerine istif edilmiş odunlarHavzada kömür kullanan yöre halkının çoğu sosyal yardımlaşmaca her haneyegetirilen kömürleri yakabilmektedir. Yöre halkı yeterli yakacak malzeme ve izolasyonluevlere sahip olmadığından sağlıklı bir şekilde ısınamamaktadır.Havzada ısınma materyali ihtiyacı şehre göre değişik bir yapı göstermektedir.Yöresel mikroklima ve evlerin izolasyon durumu dikkate alındığında yakıt sarfiyatıartmaktadır. Yöre rakım olarak yüksek bir değere sahip ve karsal iklimin etkisiyle kışlarçok sert geçmektedir. Kullanılan sobalar ısıyı muhafaza edecek tarzda değildir. Oduna olanihtiyaç yüksek orandadır. Bu durum yakacak temini yönünden <strong>orman</strong>a baskıyı arttırmaktadır(Şekil 4.3.29). Ormandan yakacak temini yakacak ihtiyacının işletmece verilmesi ve<strong>orman</strong>dan kozalak (yörede gıdı olarak bilinir) toplanması, kurumuş dal yararlanması vebakımlarda dal yararlanması şeklinde olmaktadır.Yemek için ise herkes tüp gaz kullanmaktadır. Kuzineli soba kullanımı da odunateşiyle kullanılmaktadır. Bu sobada vazgeçilmezler arasındadır, hem ısınırken odada hemde yemek pişirilip ısıtılmasında kullanılmaktadır.88


Havzanın sosyal güvenliğine ilişkin bulgular;Soru 21 – Ailenizin bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumu var mı?a) SSKb) Bağ-Kurc) Emekli Sandığıd) Yeşil kart21. Sorua5%d24%b40%c31%Şekil 4.3.30. 21.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 5’ i SSK,- % 40 ‘ı Bağ-Kur,- % 31’i Emekli Sandığı,- % 24’ü yeşil kartlı olduğunu söyledi (Şekil 4.3.30).Bu durumda sosyal güvencesi olan kesim %76'lık oranda temsil edilmektedir,%24'ünde sosyal güvencesi yoktur. Sosyal güvencesi olmayan bu kesimin tamamı YeşilKart sistemi ile sağlık güvencesine kavuşturulmuştur. Havzada bulunan Karaşarkasabasındaki sağlık ocağında 1 doktor ve 1 hemşire vardır. Aile hekimliği uygulamasıhavzada da uygulanmaktadır. Ancak önemli sağlık problemlerinde Ankara’daki Eğitim veAraştırma hastanelerini tercih etmektedirler.İşgücünün çoğu yeşil kartın iptal olmaması için kooperatif dışında işlerdeçalışamamaktadırlar. Sosyal güvenceli işlerin uzun vadeli olmama korkusu fakir insanları89


yeşil kartlara yani sosyal güvencesi olmayan işlere yönlendirmektedir..Havzanın işgücühayvancılık ve <strong>orman</strong>cılığa dayalı işlerde çalışmak durumundadır.Yöredeki yerel hizmetlerle ilişkili bulgular;Soru 22 – Yerel hizmetlerden yararlanamadığınız konu veya konular var mı? (Bu sorudabirden fazla şık seçebilirsiniz.)a) Elektrik kullanamıyoruzb) İçme suyu evimize kadar gelmiyorc) Telefon kullanamıyoruzd) Kanalizasyon şebekesi yeterli değil22. Sorua3%b14%c14%d69%Şekil 4.3.31. 22.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 3‘ü elektrik kullanamıyoruz,- % 14’ü İçme suyu evimize kadar gelmiyor,- % 14’ü telefon kullanamıyoruz,- % 69 ‘u kanalizasyon şebekesi yetersiz dediler (Şekil 4.3.31).Havzada kırsal yöre halkının altyapı hizmetlerinden yoksun olduğu konular tespitedilmiştir. Yörede bir kesimde kanalizasyon iç şebekesi tamamlanmıştır. Kanalizasyon sistemidöşenmesinde Beypazarı Kaymakamlığı ve İl Özel İdaresi etkili olmuştur. Şebeke büyük birfoseptik çukuru açılarak Karaşar’ın deşarjı buraya yapılmakta, ancak Saray ve Köseler’debaşka bir kesimde ise iç şebeke henüz tamamlanmamıştır. Bu kesimde kanalizasyon sistemi,90


kanalizasyon sağlıksız koşullarda yürütülmektedir. Kanalizasyon şebekesi yörenin hemençıkışında kesilmiş olup dış şebeke açık bırakılmıştır. Havzada çöplerde büyük bir sorunoluşturmaktadır. Yayla yoluna kasabanın çıkışında dere kenarlarına çöpler atılmaktadır(Şekil 4.3.32).Şekil 4.3.32. Köylerin çıkışlarında dere kenarlarına atılan çöplerYörede her eve ulaşmış olan elektrik, yeterli güçte iletim ağına sahip olmadığından havaşartlarından fazla etkilenmektedir. Kış aylarında kesintiler uzun süreli olmakta, müdahaleler isegecikmektedir. Sık sık kesilen elektrik akımı elektrikli aletleri etkilemektedir. Güçkoşullarda alınmış olan makinelerin ani gelen yüksek voltaj ile kullanım dışı kalma riskiBeypazarı merkezine oranla daha yüksektir.Su ve telefon hemen hemen her evde bulunmaktadır. Ancak yapının eski olduğuyerler ve yayla evlerinde sıkıntı olduğu için bu oranlar ortaya çıkmıştır.91


Yöre halkının eğitimine ilişkin bulgular;Soru 23 – Çocukların eğitimini genelde hangi seviyede sağlayabiliyorsunuz?a) Hiç okutmadımb) İlköğretimi okutuyorumc) Liseyi okutuyorumd) Üniversiteyi okutuyorum23. Sorud27%a18%c22%b33%Şekil 4.3.33. 23.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 18’i hiç okutmadım,- % 33’ü ilköğretimi okutuyorum- % 22’si liseyi okutuyorum- % 27’si üniversiteyi okutuyorum, dedi (Şekil 4.3.33).Anket sorularında eğitim düzeyi saptanırken öğrencinin devam ettiği eğitim düzeyiesas alınmıştır. Eğitim düzeyinin saptanmasında okulun bitmiş olması aranmamış, devamediliyor olması yeterli görülmüştür. Sorunun bu şekilde yöneltilişi; eğitim bilincinin sonyıllarda körüklenmesi ve eğitimini yarıda kesme olayının sık yaşanmamış olmasındankaynaklanmaktadır.Üniversite eğitimi düzeyinin düşük olması; ilköğretimde yeterli alt yapının alınamamışolması, şehirde yada ilçede alınan lise düzeyi eğitimin güç şartlar altında gerçekleşmesi,öğrenim gören çocukların farklı işlerde çalışma zorunluluğu, ailenin içinde bulunduğu92


ekonomik problemler ve yüksek eğitim bilincinin yörede yerleşmemiş olması nedenlerinedayanmaktadır.İlköğretim taşımalı sistemle Beypazarı’nda devam ettirilmektedir. İlçeye geliş gidişyapılarak sürdürülen taşımalı eğitim güç olmaktadır. İlköğretim düzeyindeki güçlük aynızamanda yetersiz alt yapıdan da kaynaklanmaktadır. Eğitim gören çocuklar ailelerineekonomik katkı sağlamak durumundadırlar. İlköğretim düzeyinde hayvanlara bakma, tarlabahçede yardımcı olma vb. işlerde çalışılmaktadır. Lise düzeyinde okurken, çocuklar <strong>orman</strong>işlerinde ve daha çok nakit getirişi olan işleri de yapma veya zanaat öğrenme durumundakalmaktadır. Bu durum ailenin içinde bulunduğu dar ekonomik yapıdan kaynaklanmaktadır.Yörede okuyarak belirli konumlara gelebilmiş insan sayısı çok az ve özendiriciolmaktan uzaktır. Yüksek öğrenimin, yöre öğrencilerinin mevcut eğitim düzeyine ilaveolarak bir hazırlık kurs safhasını gerektirmesi açıktır. Lise sonrası hazırlık aşaması yöreninçoğunluğunca kaldırılamayacak bir ekonomik gücü gerektirmektedir. Ekonomik durumunötesinde öncelikle yüksek eğitim bilincinin oluşturulması gerekmektedir. Bu koşullardayüksek eğitim bilincinin tam oluşması zaman alacaktır.Yöredeki aile yapısıyla ilişkili bulgular;Soru 24 - Aynı evi paylaştığınız kimseler var mıdır?a) Anne ve babamla yaşıyorumb) Evli evlatlarımla paylaşıyorumc) Evli erkek kardeşimle paylaşıyorumd) Yalnız eşim ve çocuklarımla yaşıyorum93


24. Sorud29%a48%c3%b20%Şekil 4.3.34. 24. Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 48’i anne ve babamla yaşıyorum,- % 20’ si evli evlatlarımla paylaşıyorum,- % 3’ ü evli erkek kardeşimle paylaşıyorum,- % 29 ‘u yalnız eşim ve çocuklarımla yaşıyorum, dedi (Şekil 4.3.34).Yöre halkının büyük bir çoğunluğu anne ve babasıyla yaşamayı tercih etmektedir.Daha küçük bir kesim ise, çocukları ile aynı evde yaşam sürmektedir. Çekirdek ile yapısısergileyen %20 ‘lik kesim var. Köyde zaten evlerde anne-babanın evinnin hemen yakındadır.Yörede ataerkil aile yapısının değişime uğrayarak çekirdek aile yapışmadönüşmesinin ana nedenleri;- Aileleri bir arada tutan güçlü hayvancılık ticaretinin çöküşü- Ormancılık faaliyetlerinin getirisinin düşmesi- Ekonomik darboğazlar nedeniyle dış göçlerin yaşanması- Yazılı ve görsel medya ve çevresel etkilerle daha özgür ve rahat yaşama arzusuşeklindedir.Önceki dönemlerde güçlü olan hayvancılık ve <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerin birlikteyürütülebilmesi için fazla işgücü ve koordinasyona ihtiyaç duyulmuştur. Ataerkil aile yapısında,ailede her zaman evli bir erkek çocuk tutulmuştur. Evli erkek çocuğun evden ayrılması, dahaküçük erkek kardeşin evlenmesi ile mümkündür. Bu sıralama son erkek çocuğun evlenmesinekadar devam eder.94


Havzada sergilenen aile yapısı şehre göre bazı farklılıklar gösterir. Evin geçimindendaima erkek sorumludur. Kadın ev işlerinin yanı sıra ve hayvancılık işlerinde eşi ile birlikteçalışır, mesaisi erkeğe göre daha çoktur. Evde erkeğin hegemonyası hâkimdir.Soru 25 – Aileniz kaç kişiden oluşuyor?a) 1 – 3 kişiyizb) 4 – 6 kişiyizc) 7 – 9 kişiyizd) 10 ve daha fazla kişiyizc0%25. Sorud0%b34%a66%Şekil 4.3.35. 25.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 66’ sı 1-3 kişiyiz,- % 34’ ü 4-6 kişiyiz dedi (Şekil 4.3.35).Yöredeki aileler genel olarak 1-2 çocuklu yaşam süren aile profili göstermektedir.Bu ailelerin sahip olduğu çocuk ortalaması normalde 4-6 adettir. Bu çocuklardan bir bölümüfarklı sebeplerle aileden ayrılmıştır. Ayrı yaşayan çocukların ortalama yarısı evlilikyaparak ayrılmıştır. Aileden ayrılarak yaşama durumunda olan çocukların diğer yansı,askerlik ve iş gerekçesi ile Beypazarı ve Ankara’da hayat sürmektedirler. Şehir dışınaistihdam amacı ile giden çocukların tamamı ailenin erkek çocuklan oluşturmaktadır. Yörede% 27’lik bir kesim ise yüksek öğrenimi nedeni ile ailesinden ayrılma durumunda kalmış,oklu bittiğinde de iş nedeniyle köye dönmeleri ancak tatillerde olmaktadır. Ailenin genç95


ireylerini evden ayrılmaya zorlayan ana nedenlerin başında ekonomik durum gelmektedir.Özellikle iş göçü konusunda, havzadaki istihdam sorunu etkili bir nedendir.Kırsal kesimde yaşanan bu istihdam dar boğazı aile bireylerinin birbirindenayrılmasını körüklemektedir. Yöre dışına istihdam amacı ile çıkan aile fertleri geneldeasgari ücret karşılığı niteliksiz işgücü olarak çalışmaktadır.Küresel ve toplumsal gelişmelerden aile büyüklükleri etkilenmiştir. Çağımızdaçocukların iyi gelişimi, eğitim ve istihdam zorunluluğu gereğinin anlaşılmış olması ailebüyüklüğünde değişimi yaşatmıştır. Aile planlaması yerel halkın kendi bilinçaltındauygulanmış ve çocuk sayısını azaltmıştır. Ne var ki çocuk sayısındaki azalma iyi gelişim,eğitim ve istihdamda beklenen gelişmeyi gösterememiştir. Bu gün hala aileler sahip olduğuçocukların ihtiyaçlarına yetişmekten uzaktadır.Havzada 1-2 çocuklu yaşam süren aileleri oluşturan toplumsal kesim geneldeyaşlanmış çiftlerin oluşturduğu ailelerdir. Bu ailelerde çocukların aileden ayrılma oranıdaha fazladır. Bu tip ailelerin ekonomik durumları çok daha zayıftır. Karı - koca yalnız biryaşama sürüklenen bu aileler, iş bulma çabaları ile yöreden ayrılan ve geri dönemeyençocukların aileleridir. Hiçbir hayat standardı göstergesine giremeyecek olan bu yaşam şeklinizorunlu kılan en önemli sebep; yöredeki istihdam kıtlığıdır.Yöredeki göçle ilişkili bulgular;Soru 26 - Son yıllarda kasabanızdan/ köyünüzden şehre göç var mı? Varsa yılda yaklaşıkolarak kaç kişi?a) Var ( Yaklaşık ……….)b) Yokc) Sadece mevsimlik göç vard) Diğer ( ………………………………..)96


d4%26. Soruc39%a33%b24%Şekil 4.3.36. 26.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 33’ü var,- % 24’ü yok,- % 39 ‘u sadece mevsimlik göç var,- % 4 ‘ü farklı cevaplar verdi (Şekil 4.3.36).Havzada yaşayan insanların yaklaşık olarak %40 lık kısmı <strong>orman</strong> işlerinde çalışmaküzere Eğriova bölgesine göç etmektedirler. Mevsimlik göçenler haftada ya da on günde birilçeye inmekte ve alışveriş yapmaktadırlar. Hava şartlarına bağlı olarak 6-7 ay boyunca<strong>orman</strong>da yaşam devam etmektedir. Bunun dışında yaz aylarında il ve ilçe merkezindeyaşayan yöre halkı sosyo-ekonomik durumları çerçevesinde tatillerini yayla evlerinde yada köylerdeki evlerinde geçirmektedirler. Bunun yanında köyde yerleşik bulunan emeklikesim yaz aylarında yaylalara göç etmektedir, kış aylarını da ilçe ya da şehirde geçirenlerbulunmaktadır.% 4’lük kesim zaten eskiden yeterince göç olmuştur. Bundan sonra nüfusumuzazalma böyle kalır ancak yörede istihdam artarsa bu değişebilir hatta göç tersine dönerdediler.97


Soru 27 - Göç varsa sizce sebebi nedir? (Birden fazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Kasabamızda/köyümüzde geçim sıkıntısı olduğu içinb) Daha iyi bir iş içinc) Çocukların eğitimi içind) Diğer (……………………………………..)27.sorud4%c31%a36%b29%Şekil 4.3.37. 27.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 36’sı kasabamızda/köyümüzde geçim sıkıntısı olduğu için,- % 29’ u daha iyi bir iş için,- % 31’ i çocukların eğitimi için,- % 4’ü göç için başka sebepler söylediler (Şekil 4.3.37).Anket sorusuna cevap verirken deneklerimiz göç sebebini daha geniş çerçevedendüşünerek cevaplandırmışlardır. Yapılan ikili mülakatlarda göç olayının genel olarakgeçim sıkıntısına dayandığı anlaşılmıştır. Genelde de geçmişten bugüne yaşanan göçlerdüşünülerek soru cevaplanmıştır. Havzadaki köylerin diğer <strong>orman</strong> köylerinden farkı göçvermeye daha erken başlamış olması ve göç olayını tamamlamış olması gözlemlenebilir.Buna sebep olarak başkente yakın olmanın avantajı gösterilebilir.% 4 lük kesim artık göç olmadığı ancak mevsimlik iş için ya da kışın soğuklardankaçmak için göç olmaktadır dediler.98


Bu göçlerin artık durmasını ve evlatlarını gözlerinin önünde görmek isteyen ailebüyükleri, istihdam artırıcı faaliyetlerin arttırılmasını belediyenin, devletin bu konudayatırımlar yapması gerektiğini söylemişlerdirSoru 28- Sizce şehre göç edenler geçimini nasıl sağlıyor? (Birden fazla şıkişaretleyebilirsiniz.)a) Vasıfsız işçi olarakb) Devlet çalışanı olarakc) Sağlayamıyord) Kendi işlerini kurarak28. Sorud33%a37%c9%b21%Şekil 4.3.38. 28.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 37 ‘si vasıfsız işçi olarak,- % 21 ‘i devlet çalışanı olarak,- % 9 ‘u sağlayamıyor,- % 33’ü kendi işlerini kurmuş olduklarını söylediler (Şekil 4.3.38).Anket sorumuza verilen cevaplardan da anlaşılacağı üzere Ankara’ya veBeypazarı’na erken göç etmenin avantajını kullanarak %33’lük kısım kendi işyerlerinikurmuş oldukları gözlemlenmiştir. Ankara’da çantacılık, hurdacılık ve kereste – mobilyasektöründe ağırlıklı olarak istihdam olmaktadırlar. Aynı şekilde erken göç eden insanlarıneğitim düzeyi arttığından devlet teşkilatında veya özel sektörde iyi yerlere gelen insanlar99


olmuştur. Bugün havza kökenli insanlar eğitime büyük önem vermektedirler ve çocuklarınıbu yönde yönlendirmektedirler.Halkın <strong>orman</strong>la olan ilişkisine ait bulgular;Soru 29 – Ormanla olan ilişkileriniz nelerdir?a) Orman İdaresince ücretli çalıştırıldımb) Hayvanlarımı otlatmaktayımc) Yaprak, dal ya da kozalak yararlanması yapmaktayımd) Ormandan hiçbir şekilde yararlanmıyorum29. Sorud30%a26%c2%b42%Şekil 4.3.39. 29.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 26 ‘sı Orman İdaresince ücretli çalıştırıldım,- % 42 ‘si hayvanlarımı otlatmaktayım,- % 2 ‘si yaprak, dal ya da kozalak yararlanması yapmaktayım,- % 30 ‘u <strong>orman</strong>dan hiçbir şekilde yararlanmıyorum dediler (Şekil 4.3.39).Havzada yaşayan ve fiziksel olarak <strong>orman</strong> işlerinde çalışmaya elverişli olan veyörenin % 26’lık kesimdeki insanların tamamı <strong>orman</strong> işletmelerinin verdiği işlerdekurdukları <strong>orman</strong> kooperatifleri aracılığıyla çalışmaktadırlar. % 42’si hayvanlarını da<strong>orman</strong>da hayvan otlatarak <strong>orman</strong>dan faydalanmaktadır. % 2’lik kesim hayvanlarına hemyem olsun diye hem de yakacak olarak dal ve kozalak yararlanması yapmaktadır.Ormandan yararlanmadığını söyleyen % 30’luk kesim ise fiziksel olarak çalışmagücüne sahip olmayan yaşlı insanlardır ya da emekli maaşı alıp köyün temiz havasında100


emekliliğini sürenledir. Orman idaresinden direkt olarak insanlar faydalanmasa da<strong>orman</strong>lardaki ürünlerden dolayı <strong>orman</strong> yollarından faydalanmaktalar ve bunu faydasaymamaktadırlar.Soru 30 - Kasabanızda/köyünüzde <strong>orman</strong>dan elde edip pazarlayabileceğiniz yan ürünler(kuşburnu, ahlat vb) var mı? (Varsa neler olduğunu belirtiniz. )a) Oluyor (…………………………………………………………)b) Olmuyor30. Sorua39%b61%Şekil 4.3.40. 30.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 39 ‘u oluyor- % 61 ‘i olmuyor dedi (Şekil 4.3.40).Yörede <strong>orman</strong>dan yada diğer hazine arazileri ve işletilmeyen özel arazilerde; ahlat,armut, alıç, kuşburnu, mantar, yabani erik, yabani elma, adaçayı ve kekikbulunmaktadır.Bu soruya verilen olumlu cevap yüzdesinin az oluşu bu ürünleri <strong>orman</strong>lahaşır neşir olanlar bilir ve onlarda bunları ticaretini yapacak kadar çok toplamayıp kendikullanacakları kadar topladıklarından köylüler <strong>orman</strong>da neler olduğundan habersizdirler.101


Şekil 4.3.41. Havzada bol miktarda bulunan ahlatlarÖzellikle ahlat (Şekil 4.3.41) yönünden zengin bir potansiyele sahip olan havzadaTarım İlçe Müdürlüğü ile koordineli olarak ahlatların aşılanması ve organik ürün olarakpazara sürülmesi havzaya yüklü bir gelir getirebilir.Soru 31- Çevrenizdeki <strong>orman</strong>larda hayvan otlattığınız oluyor mu? Oluyorsa hangimevsimde hangi hayvanlar otlatılıyor?a) Oluyor (………………………………)b) Olmuyor102


31. Sorub36%a64%Şekil 4.3.42. 31.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 64 ‘ü oluyor,- % 36 ‘sı olmuyor dedi (Şekil 4.3.42).Havzada mayıs ayından başlayarak ekim ayına kadar büyük ve küçükbaş hayvanotlatması yapılıyor. Hava sıcaklıkları azaldıkça daha düşük rakımlara hayvanlar indirilerekotlatmaya devam ediliyor. Genel olarak Eğriova ve Çukurören yaylalarında 3 ay süreylehayvan otlatması yapılmaktadır. Diğer zamanlarda ise Nallıkaşı mevkiinde hayvanlarotlatılmaktadır.Büyükbaş hayvanlar genelde havzadaki köylerin civarında otlatılmaktadır.Büyükbaşları yaymak için çoban dahi tutmamışlar hayvanlar köyün dışına kadar çıkarılıpkendi başlarına yayılmalarını beklemektedirler. Büyükbaş hayvanlara genelde hazır ot veyem yedirilmektedir. Bu şekilde süt verimi arttırılmaya çalışılmaktadır.Soru 32 - Kasabanızda / köyünüzde geçimini sağlamak için <strong>orman</strong> arazisi açılmakta mıdır?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)103


32. Soruc6%a41%b53%Şekil 4.3.43. 32.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 41’i evet,- % 53’ü hayır,- % 6’sı bu konuda bilgisinin olmadığını ifade ettiler (Şekil 4.3.43).Geçmişte bu tür açma ve işgal faydalanmalar yapılmış olsa da havzadaki nüfusunazalmasıyla birlikte <strong>orman</strong>a olan sosyal baskı azalmış daha önceden açılan yerler terkedilmiş ve otlak halini almıştır. Hayvan sayılarının da azalmasıyla birlikte bu gibi yerleruygun şartlardaysa kendi kendine <strong>orman</strong>laşmış, kurak yerlerde ise <strong>orman</strong>laşamadığı içinotlak olarak kalmıştır.Soru 33 - Orman işletmesi size yapacak/yakacak odun tahsis ediyor mu?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)104


c 33.Soru1%b15%a84%Şekil 4.3.44. 33.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 84’ ü evet,- % 15 ‘i hayır,- % 1’i soruya farklı bir açıdan bakmıştır çok karlı olmadığını söylemiştir(Şekil 4.3.44).Şekil 4.3.45. Evlerin bahçelerinde bulunan yakacak odunlardan bir görünüm105


Bu soruya verilen yanıttan da anlaşılacağı üzere Orman İşletmesi havzadaki <strong>orman</strong>köylerini yakacak ve yapacak odun ihtiyacını karşılamaktadırlar (Şekil 4.3.45). % 1’likkesim ise talep edilirse verildiğini ancak piyasa değerinden parası karşılığı aldıklarını ifadeetmiştirler. % 16’lık kesimin bazıları köyde yaşasalar da ikametleri ilçe veya şehirdeolduklarından <strong>orman</strong> köylüsüne sağlanan imkânlardan faydalanamamaktadırlar.Soru 34 - Orman işletmesi tarafından size hiç iş verildi mi?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)34. Soruc6%b43%a51%Şekil 4.3.46. 34.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 51’i evet,- % 43’ü hayır,- % 6 ‘sı yaşlandıklarını artık bu nedenle işlendirilemediklerini ifade ettiler(Şekil 4.3.46).Orman idaresi vatandaşa tek tek iş vermek yerine havzadaki tarımsal kalkınmakooperatiflerine üretim işlerini, <strong>orman</strong> kanunun ilgili 40. maddesine dayanarak direk olarakvermektedir. Yine aynı şekilde elde edilen <strong>orman</strong> ürünlerinin tüm nakliye işleri havzadabulunan yöre halkı tarafından kurulan nakliyeciler ve taşıyıcılar kooperatifi tarafındanyapılmaktadır. Bunun dışında <strong>orman</strong> deposunda ki istif yükleme işleri, gençlik ve sıklık106


akımı gibi müdahaleler ve böcekle mücadele gibi işler birim fiyatı karşılığında havzadayaşayan <strong>orman</strong> köylülerine yaptırılmaktadır.Bölge <strong>orman</strong> işletmeciliği açısından yüksek bir iş yoğunluğuna sahiptir. Havzadakiköyler kendi iş güçleri seviyesinde verilen işleri yapmaktadırlar. Geriye kalan işler birsonraki yıla kalmaktadır.% 6’lık kesim ise gençliğimizde çalıştıklarını şimdi çalışmadıklarını ifadeetmektedirler.Soru 35 - Orman idaresi ile ilişkilerinizde sorun yaşıyor musunuz? Yaşıyorsanız ne gibisorunlar yaşıyorsunuz?a) Evet yaşıyoruz (…………………….)b) Hayır yaşamıyoruz35. Sorub51%a49%Şekil 4.3.47. 35.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 49’sı evet yaşıyoruz,- % 51’ü hayır yaşamıyoruz dedi (Şekil 4.3.47).Orman idaresiyle yaşanan sorunlar <strong>orman</strong>la iş yapan kooperatiflerin üyeleri ileyapılan anket ve mülakatlardan anlaşıldığına göre Orman İdaresinin birim fiyatları yaniyapılan birim iş karşılığında alınan bedelin düşük olduğunu bu birim fiyatların yükselmesigerektiği emek yoğun çalıştıkları ve havzada başka iş imkânlarının da bulunmadığını ifadeetmektedirler. Orman çalışma yollarının bozuk olduğu bu şartlarda çalışmanın iyice zor107


olduğunu zaten yapılan işin karşılığını alamadıklarını ifade etmektedirler. Yörede kışın sertolması ve yakacak odun satış fiyatlarının yüksek olması bütçelerini zorlamaktadır.Orman idaresi genel bir çerçeveden baktığımızda o yörede <strong>orman</strong> işlerini yapacak<strong>orman</strong> köylüsü bulamadığında başka yörelerden getirmek suretiyle işlerini yaptırmaktadır.Bu durum fakir olan <strong>orman</strong> köylülerinin daha da fakirleşmesine neden olmaktadır.Ayrıca <strong>orman</strong>ları çok hızlı bir şekilde tahrip edildiğini <strong>orman</strong> işletmesinin birazdaha ılımlı uygulamalar yapması gerektiğini ifade etmektedirler.Soru 36 - Orman idaresinden bugüne kadar ne gibi talepleriniz oldu? (Birden fazla şıkişaretleyebilirsiniz.)a) ORKÖY Ferdi kredisi için müracaat edildib) Yapacak/Yakacak ihtiyacı için müracaat edildic) Fidan almak için müracaat edildid) İstihsal işlerinde çalışmak için müracaat edildie) Herhangi bir talebim olmadıf) Diğer (………………………………………………)f5%36.Sorua3%e26%b15%c17%d34%Şekil 4.3.48. 36.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 3’ü ORKÖY Ferdi kredisi için müracaat edildi,- % 15’i yapacak/yakacak ihtiyacı için müracaat edildi,- % 17’si fidan almak için müracaat edildi,- % 33’ ü istihsal işlerinde çalışmak için müracaat edildi,- % 25’i herhangi bir talebim olmadı,- % 5’i başka konulara değinmiştir (Şekil 4.3.48).108


Havzada herkese yetecek kadar <strong>orman</strong> emvali üretimiyle ilgili iş olmasına rağmen<strong>orman</strong> köylülerinin işe olan talepleri bitmez. % 33’lük kesim bunun bilinçaltındaki nedenidaha çok iş alıp kolay olandan başlayarak gücü yettiğince fazla iş yapmak zor olan işleriise bırakmaktır. % 15’i <strong>orman</strong> köyü olduğundan ilk akla gelen yapacak/yakacak ihtiyacıiçin odun müracaatında bulunmuşlardır. İkili mülakatlardan anlaşıldığı üzere belli birkonuda yoğun bir talep söz konusu değildir.% 17’lik kesim ORKÖY’den ve Tarım İlçe Müdürlüğünden meyve fidanı talebindebulunmuşlardır. % 25’lik kesimin bir beklentisi olmamıştır. % 3’ü değişik uygulamar içintaleplerde bulunmuştur. Bunlar son zamanlarda bağ, arıcılık ve güneş enerjisi yoğunluklutaleplerdir. % 5’lik kesim <strong>orman</strong> çalışmalarındaki fiyatların düzeltilmesi, çevre sorunlarıkonusunda, kütürel ve eğitimle ilgili kurs taleplerinde bulunduklarını ifade etmişlerdir.Soru 37 - Elde ettiğiniz hayvansal ve tarımsal ürünleri genelde nasıl pazarlıyorsunuz?a) Köye tüccarlar gelip alıyorb) Pazara götürüp kendimiz satıyoruzc) Ürettiğimiz ürünle ancak kendi ihtiyacımızı karşılıyoruzd) Devlete satıyoruze) Diğer (………………………………………………)d2%37. Sorue5%a14%b14%c65%Şekil 4.3.49. 37.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 14’ü köye tüccarlar gelip alıyor,- % 14’ü pazara götürüp kendimiz satıyoruz,- % 65’i ürettiğimiz ürünle ancak kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz,109


- % 2’si devlete satıyoruz,- % 5’i de başka sebepler sunmuştur (Şekil 4.3.49).Havzada piyasaya satılacak tarımsal bir ürün olan buğday ve arpadan söz etmek çokzor. Bu ürünler zaten kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak seviyededir. Arazisi olupda üretim yapanlar hayvanlarına yem kendilerine ise tahıl ve bakliyat olarak kullanıpfazlasını Beypazarı’nda haftalık kurulan köylü pazarında satmaktadırlar. Süt üretimlerinide büyük süt fabrikalarının araçları köye geldiğinde onlara satmaktadırlar.% 5’lik kısım isene tarım ne de hayvancılıkla uğraşmadığını ifade etmiştir.Soru 38 - Kasabanızda / köyünüzde herhangi bir el sanatları veya farklı bir kurs ihtiyacıvar mıdır? Neler olabilir?a) Gereklidir (…………………………………..)b) Gereksizdirc) Köyümüzde böyle bir kurs yapıldı (…………………………………….)38. Soruc10%a36%b54%Şekil 4.3.50. 38.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 36’sı gereklidir,- % 54’ ü gereksizdir,- % 10’luk kesim bazı kurslardan söz ettiler (Şekil 4.3.50).Havzadaki nüfusun yaş ortalamasına bakılırsa ortalamanın üstündeler ilköğretimörgencisi 20 kişi var, bir kısım ya <strong>orman</strong> işleri ile ilgilenen çalışma, üretme çağında olanlargerisi ise yaşlı sadece emeklilik yaşayıp vakit geçirmek isteyenlerdir.110


Ev kadınları ve yaşlı nüfus vakit geçirecek hobi tarzı kurslar olursa katılırız,kahvede oturacağımıza hem üretir faydalı oluruz düşüncesindeler. Mesela köylü arıcılıkkonusunda meraklı ve zaten yapanlarda var bu konuda bir kurs yapılmasını istiyorlar.Belediye başkanı ve havzayı gözlemleyen ileri gelenler organik tarım ve meyvecilik (ahlat)konusunda bir seminer kurs olabilir katılım olur öz kaynaklarımızı değerlendirmiş oluruzdiyorlar. Köyde dikiş-nakış, ahşap oymacılığı ve halıcılık kursları verilsin istiyorlar.% 10’luk kesim yörede verilen kursları şöyle sıralamıştır.- Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce Sistemi semineri,- Ağaç işlemeciliği ve ahşap bakım kursu,- Bayan saç kesim kursu,- El sanatları kursu,- Nakışlı çorap ve kazak örme kursu,- Çevrenin ve doğal hayatın korunması bilinçlendirme kursu,- Okuma-Yazma kursu,- Genel sağlık ve Diş sağlığı konusunda bilinçlendirme semineridir..Bu seminerlerin tekrarlanması ve yenilerinin eklenmesini istemektedirler.Soru 39 - Siz kasabanızda/köyünüzde hangi tesislerin kurulmasını istersiniz? (Birden fazlaşık işaretleyebilirsiniz.)a) Süt işletme tesislerib) Konserve tesisic) Meyve suyu tesisid) Ahşap ve halı işleri ile ilgili tesise) Diğer ( Belirtiniz ……………………….)111


39. Sorud14%e9%c7%b5%a65%Şekil 4.3.51. 39.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 65 ‘i süt işletme tesisleri,- % 5’i konserve tesisi,- % 7 ‘si meyve suyu tesisi,- % 14’ü ahşap ve halı işleri ile ilgili tesis,- % 9’u farklı tesisler talep etmiştir (Şekil 4.3.51).Havzada yeni yeni kurulmuş olan besi çitliklerinden elde edilen sütler için sütişletmesi kurulması yöre halkı için önem arz etmekte çünkü dışarıdan süt toplamayagelenlerle fiyat ve zaman konusunda anlaşmadıklarını söylemekte bu süt tesisleri ve farklısektörlere ait tesisler açılırsa istihdam artacağından köyden şehre göçünde hızı kesilmişolur.% 9’luk kesim su kaynaklarının işletilmesi için su tesisleri kurulsun istemişlerdir.%14’ü ise <strong>orman</strong> yönünden zengin bir yörede ahşap ve koyunlarımızdan elde edilenyünlerden halı dokuma konusunda tesisler kurulup bu zenginliği kullanmamızgerekmektedir dediler. Yörede azda olsa elde edilen sebze ve meyvelerinde uygun tesislerkurularak milli servete kazandırılmasını ve bu tesislerde istihdam oluşursa da hem degöçün engelleneceğini ifade etmiştirler.Soru 40 – Son yıllarda karşılaştığınız doğal sıkıntılar nelerdir?a) Sel felaketi yaşamaktayızb) Rüzgâr ve fırtınadan fazla etkilenmekteyizc) Kasabadan/köyümüzden yakın çevreye ulaşımda hava şartları çok etkili olmaktadırd) Önemli hiçbir doğal sıkıntımız yoktur112


40. sorua23%d59%c11%b7%Şekil 4.3.52. 40.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 23’ü sel felaketi yaşamaktayız,- % 7’si rüzgâr ve fırtınadan fazla etkilenmekteyiz,- % 11’i kasabadan / köyümüzden yakın çevreye ulaşımımızda hava şartlarıçok etkili olmaktadır,- % 59’u önemli hiçbir doğal sıkıntımız yoktur (Şekil 4.3.52).Havza ilçeden 30 kilometre mesafede virajlı, dik ve zor bir yola sahip ve rakımolarak daha yüksekte oluşu ve <strong>orman</strong>lık bir yapıya sahip olduğundan yağışları daha fazlaalmaktadır. Önceki yıllarda yoğun yağmur yağışı sele sebep olmuş ve havzadaki göletlerinönündeki setlerin patlamasına sebep olmuştur.Kış aylarında kar yağışıyla birlikte Eğriova ve Çukurören yaylalarına ulaşım karkalkana kadar kesilmektedir. Havdaki kasaba ve köylerin yolu uzun sürelikapanmamaktadır. Havzadan ilçeye 2 gidiş yolu vardır Karaşar üzerinden giderse Köselerve Saray köyleri yol diğer taraftan Dereli köyü üzerinden inerse o tarafın yolları hamtopraktır ve her yağmurda sıkıntı oluşturmaktadır. Bunun dışında dağlık bir topografyayasahip olan yörede deprem sıkıntısı bilindiği kadarıyla olmamaktadır.Soru 41 – Yeterli teknik bilgi sağlansa hayvancılığınızı çoklu ürünlere yönlendirir misiniz?a) Evet uygularımb) Evet, ama maddi imkânsızlıklarım bunu kısıtlarc) Evet, ama tamamında uygulamam, denerimd) Hayır, bildiklerimi uygularım113


41. Sorud23%a43%c11%b23%Şekil 4.3.53. 41.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 43’ü evet uygularım,- % 23 ‘ü evet ama maddi imkânsızlıklarım bunu kısıtlar,- % 11’i evet ama tamamında uygulamam, denerim,- % 23’ü hayır bildiklerimi uygularım dediler (Şekil 4.3.53).Havzada yapılan hayvancılık çok geleneksel olarak yapılmaktadır. Yörenin büyükbaş hayvanları yaz aylarında köyün dışına kadar sahipleri getirmekte buradan da hayvanlarkendi hallerinde gezerek akşama kadar yayılmaktadırlar. Yörede hırsızlıkta olmadığıherkesin birbirine güvendiği için çoban tutulmamış hatta başında köylüden birisi bilenöbetleşe dursun desek bile bu değerli hayvanlar yine çobansız bir başına yayılmaktadırlar.Yörede <strong>orman</strong>cılık mevsimlik bir iş ve getirisi azdır, geçimlerini sağlamak için tekiş yetersiz olmakta hayvancılığa yönelmektedirler. Eğer hayvancılığın nasıl yapılacağınıanlatılsa ve yönlendirilse halk bu konuda hevesliler. Havzada bulunan bir veteriner hekimhalkın istekli olduğunu yörenin hayvancılık için çok ideal olduğunu teşvik edilse krediolarak ve süt ürünleri tesisi kurulsa büyük ve küçükbaş hayvancılık yapanlar artacak vedaha teknik olarak profesyonelce yapılacaktır demiştir.Halk arıcılık konusunda her şeye meraklılar kovanları bile köyde kendileri imaletmektedirler. Ve evlerin bahçelerinde kovanlarını kurmuşturlar çünkü yaban hayvanlarımusallat olmakta ancak ev bahçeleri müsaade ettiği kadar kovan kurmaktadırlar. Eğermümkün olsa daha çok ve profesyonelce yapmak ticaretini yapmak istiyorlar.114


Ankete cevap verenlerden % 23’lük bir kısım imkânlarım el verirse yenilikleriuygular denerim derken % 23’lik bir kısım ise yeniliklere açık olmadığını ifade etmiştir.Soru 42 - Ekonomik olarak değerlendirilebilecek potansiyel kaynaklarınız var mı? (Birdenfazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Kaplıcab) Madenlerc) Orman varlığıd) Su varlığı (doğal ya da yapay göl, baraj, akarsu)e) İlginç doğal oluşumlarf) Kültürel ve tarihi değerlerg) Herhangi bir kaynağa sahip değilizfe5%1%42. Sorug7%a5%b1%d26%c55%Şekil 4.3.54. 42.Soruya verilen yanıt yüzdeleri- % 5’i kaplıca,- % 1’i madenler,- % 55’i <strong>orman</strong> varlığı,- % 26 ‘sı su varlığı (doğal ya da yapay göl, baraj, akarsu),- % 1’i ilginç doğal oluşumlar,- % 5’i kültürel ve tarihi değerler,- % 7’si herhangi bir kaynağa sahip değiliz dediler (Şekil 4.3.54).115


Havza dışında Ankara’dan Beypazarı’na gelirken Ayaş ve sonrasında ki ovadatermal tesisler bulunmakta ancak rakım olarak yüksek ve dağlık bir topoğrafyası olanhavzada bu kadar yoğun ve işletilecek bir kaynak bulunmamaktadır.İçme suyu yönünden çok verimli kaynakları bulunmaktadır. Hatta büyük sufirmaları tesis kurulması için yöre halkına teklifler sunmaktadırlar.Fosil <strong>orman</strong>ları özellikle Çamlıdere merkezlidir ama bu oluşum buralara kadargelmiştir. Anıt ağaç statüsünde birçok ağaç bulunmaktadır.Ankete % 55’lik büyük bir kesim tam bir <strong>orman</strong> köyünü simgeleyen <strong>orman</strong>varlığından haberdar bir şekilde doğal kaynak zenginliği olarak <strong>orman</strong>larını söylemişlerdir.Orman ekosisteminde bulunan bitkisel ve yaban hayatının çeşitliliğini ve fazlalığınıdeğerlendirmek gerekmektedir. Buna paralel olarak Eğriova’da yapılan ekoturizmfaaliyetlerinin (Şekil 4.3.55) geliştirilip tanıtımı yapılırsa yerli ve yabancı turist gelebilir buekolojik yönden zengin çok sayıda flora ve faunaya sahip olan bu havza bilimsel olarak daaraştırılmaya değerdir.Ankete % 7’lik bir kesim ise herhangi bir doğal zenginliğin olmadığını ifadeetmiştir.Soru 43 – Sosyal <strong>orman</strong>cılık kapsamında hangi faaliyetler ilginizi çeker?a) Orman meyve ağaçlarının mahsulünü uygun fiyatla toplayıp satmakb) Hayvancılık ve <strong>orman</strong>cılık faaliyetleri için geri ödemeli uygun kredi almac) Kırsal kalkınmayı sağlayıcı planların uygulanmasında yardımcı olmakd) Kırsal nüfusun eğitim-kültür yönünden geliştirilmesi içinde yer alma116


43. Sorud31%a7%b44%c18%Şekil 4.3.55. 43.Soruya verilen yanıt yüzdeleriŞekil 4.3.56. Eğriova’da düzenlenmiş yayla şenliklerden bir görüntü (www.karasarim.com)Sosyal <strong>orman</strong>cılık; <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında sosyal boyutuda dikkate alan bir yaklaşımdır. Türkiye'de <strong>orman</strong> içi ve kenarı 20.293 adet <strong>orman</strong> köyümevcuttur. Her bir ağaç başına bir koruma görevlisi dikmek mümkün değildir. Ormanlarıkorumanın yolu <strong>orman</strong>la bütünlük içinde yaşayan insanları yok saymamaktan geçer.Orman köylüsünün <strong>orman</strong>a sahip çıkması ve koruma bilincinin gelişmesi, makul hayat117


standardını yakalayabilmesi ile mümkündür. İşte arzu edilen bu hayat standardınınyakalanmasına yardımcı olan <strong>orman</strong>cılık faaliyetlerine "sosyal <strong>orman</strong>cılık" (social forestry)denmektedir. Sosyal <strong>orman</strong>cılık aynı zamanda, <strong>orman</strong>la direkt ilişkisi olmayan insanlarınmaddesel ve maddesel olmayan gereksinimlerinin sürdürülebilir teminini de öngörür.Sosyal <strong>orman</strong>cılık kırsal kesim halkının hayat standardını iyileştirmeyi öngörür.Ormancılık örgütü bu öngörünün gerçekleşmesinde, sadece kendi örgütü ileyetinmemektedir. Yurt içi ve dışı kaynaklı bir çok sosyal kurum ile farklı devletkurumlarının katılımı ile çalışmalarını yürütür. Kapsamlı sosyal <strong>orman</strong>cılık projelerininuygulamasında kurumlar arası koordinasyonu ve yürütmeyi de yine bu örgüt üstlenir.Havzada sosyal <strong>orman</strong>cılığın ne olduğu, amacı, nasıl yürütüldüğü ve kırsal kesimhalkına ne gibi faydalar sağladığı ve uyguladığı projelerinin içeriği aktarılmıştır. Tüm bubilgiler ışığında kırsal kesim halkının sosyal <strong>orman</strong>cılık kapsamında ilgisini çeken faaliyetlerortaya çıkarılmıştır. Kırsal kesim halkının;- % 7'si <strong>orman</strong> meyve ağaçlan mahsulünü birim fiyatla toplayıp satma- % 44'ü eğitim-kültür yönünden gelişimi faaliyetleri içinde yer alma- % 18'i kalkınma projelerinde ücretsiz iş gücü ve katılımcılık sergileme- % 31'i hayvancılık kredisi alma konularında isteklidir (Şekil 4.3.56).Havzada geniş kapsamlı ahlat, erik ve kuşburnu bulunmaktadır. Mahsule binmemiş bufidanların bakımları, aşılamaları yapılırsa yakın gelecekte meyve verir ağaçlar halinegeleceklerdir. Kırsal kesim halkı ile bu ürünlerin köy içi bir organizasyonla Orman İdaresive Tarım Müdürlükleri ile yapılacak protokol çerçevesinde bakımlarının yapılıp, toplanıpsatılması mümkün olacaktır. Bu ağaçların koruma ve bakımlarının kendilerine ait olacağı,ürün için cüzi bir bedelin <strong>orman</strong> dairesine ödeneceği, ürünlerin ortak toplanıp yine ortakpazarlanacağı, gelirinin tüm köye kooperatifler aracılığı ile eşit dağıtılacağı konularındabilgileri mevcuttur. Meyve ağaçlarının altında kontrollü otlatma, bakımla çıkan yakacakodun ve yapraklı dal yararlanması köy için diğer faydalardandır. Uygulamaya girecek olanbu yaklaşım <strong>orman</strong>a olan sosyal baskıyı hafifletecektir. Sosyal <strong>orman</strong>cılıkta gelir artırıcıfaaliyetler; arıcılık, halı kursları, hayvan yetiştiriciliği, geliştirilen tarımsal yaklaşımlar vb.için bir eğitim süreci gereklidir. Bu eğitim süreci için gerekli olan vakti mesaiyiayırabileceklerdir.Orman köylüsünün kışın yeterli ısınabilmesi, hayvanlarının aç kalmaması,tarlasından alacağı verimin düşmemesi harcayacağı tam günlük mesaiye bağlıdır. Kış118


ayları bu eğitimler için en uygun tarihlerdir. Yakacak odun temini için kilometrelercepatika yol aşılmak ve temin edilen ürün yakalanma korkusu içinde köye getirilmekzorundadır. Tam mesaiye varan ve genelde geceye sarkan bu çalışma 50-60 kg yakacak oduniçindir. Otlatma yine kilometrelere varan bir günlük seyahati zorunlu kılar. Ormanköylerimizin birçoğunun genel durumu budur. Kırsal kesimdeki halk eğitimler içinzamanlarının olduğunu büyük bir oranla beyan etmektedir.Soru 44 – Çevrenizde çözüme kavuşturulmasını istediğiniz farklı sorunlar var mıdır?a)…………………………………………………………….b) …………………………………………………………….c) ……………………………………………………………d) ……………………………………………………………Anketin bu son sorusunda HKDT'de yapılan anket çalışmasında sorunlarıntespitinde muhtemel sorunlara ilişkin varlık testi yapılmaktadır. Anket çalışması ile bir çoksorun tespit edilmektedir. Anketin varlığının öngörmediği sorunların olup olmadığını, varsaneler olduğunu tespit etmek için anket yapılanlara ve yörede yapılan çok katılımlıtoplantılarda bu soru sorulmuştur. "Çevrenizde çözüme kavuşturulmasını istediğiniz farklısorunlar var mıdır?".Havzada anket soruları ile tespit edilen genel sorunlar;- Ulaşım problemi, kışın yolların kapanması en çok kapanansa yayla yollarıdır,- Evlerin izolasyonsuz ve yaşam için yetersiz yapıda olması,- Alt yapı (elektrik, su, telefon ve kanalizasyon) sorunları,- Orman işleri çok zahmetli ilkel metotlarla yapılmakta ve getirisi az olmaktadır yanivahidi fiyat değerlerinin emek yoğun bu <strong>orman</strong> işinin karşılığı değildir,- Orman idaresinin çok kesim yaptığı <strong>orman</strong>lar üzerindeki baskının azaltılıp <strong>orman</strong>larınbiraz dinlendirilmesi gerektiği,- Tarımsal arazi az ve yeterli verimde değildir,- Emek yoğun bir tarım sistemi mevcuttur,- Eğitim taşımalı olduğundan çok sıkıntılı olmaktadır,- Isınma ve pişirme materyali temini yetersiz,- Sosyal güvenlik dışı çok sayıda aileler vardır,- Sağlık hizmetlerinin arttırılması,119


- Hayvansal servet çok azalmış durumdadır.Anket çalışması ile ortaya çıkan ortak sorunlara ek olarak 44. soru bulguları;- Yaylalarının daraltıldığı ve kapatıldığı- Hayvan ölümlerinin yaşandığı, tarım ilçe müdürlüğünün aşı ve kontrolü talebi- Kadastro geçişindeki sorunlar (tapulardaki yer kargaşası)- Doğal kaynakların kullanılmadığı (su, <strong>orman</strong>, hava vb. zenginlikler),- Dışa göçlerin artması,- Arazi kullanım şekli,- Halkın eğitilmesi tarzı kurs ve seminerler, sportif amaçlı faaliyetler,- Köye doğru bir göç olması ve yörenin kalkınması, yörenin cazibe merkezi halinegelmesi,- Yüksek okul açılması, bu konuda Gazi Üniversitesiyle gerekli girişimlerdebulunulmuş Arıcılık, Avcılık, Ormancılık, Nalbantlık ve Süt Ürünleri gibi değişikmeslek yüksek okulu talepleri olmuştur.Havzada yer alan kırsal kesim halkı tarafından kullanılan kaynaklar; <strong>orman</strong>kaynakları, mera alanları, su kaynakları, tarım alanları ve mevcut hayvan varlığıdır.Orman, mera ve su kaynakları ortak kullanılan kaynaklardır. Tarım alanları ve besihayvanları ise sahipli kaynak konumundadır. Bu kaynaklar havzada yer alan kırsal halkınyaşadığı çevre içindedir. Çevresel dengeyi bozan sonuçlar (<strong>orman</strong> alanlarının azalması,mera alanlarının verimliliğinin düşmesi, erozyon, tarımsal üretimin verimin düşüklüğü vb.)bu güne kadar süregelen kaynak kullanımın yanlış olduğunu göstermektedir.Yanlış kaynak kullanımının insanlara; gelir düşüklüğü, yapacak ve yakacak odunkıtlığı, ot verimliliğinin azlığı vb. olumsuz sonuçlar getirmektedir. Yanlış kullanımınönüne geçmek için uygun teknolojileri sosyal kurumlar aracılığı ile <strong>orman</strong> köylüsünegötürmek gerekmektedir.Havzada kırsal kesim halkı tarafından kullanılan kaynaklardan en önemlisi<strong>orman</strong>dır. Kırsal halk <strong>orman</strong>dan kısmi otlatma, zati yakacak ve yapacak ihtiyacı, yapraklıdal yararlanması, <strong>orman</strong> işçiliği vb. konularda faydalanmaktaydı. Orman içinde yer alanotlatma alanlarının ağaçlandırma çalışmaları için köylünün muhalefet etmesine rağmenkapatılması üzerine, var olan kısmi otlatma da ortadan kalkmıştır.Yöre halkının önceleri kullandığı meralar bugün uygulamada kullanım dışıkalmıştır. Kırsal kesim halkı meraların kapatılması sureti ile ağıl hayvancılığına120


yöneltilmiş ve pahalı yem girdisi ile başa çıkamayan köylünün, hayvanlarını satmasısonucu ortaya çıkmıştır. Kırsal kesim halkı tahsis edilen sınırlı ve dar bir alanda otlatmayapmayı istememektedir.121


5. SONUÇ VE ÖNERİLERHavzada yapılan doküman araştırmaları, ilgili kuruluşlar ve yöre halkı ile yapılanmülakatlar ve yerel incelemeler neticesinde;- Havzadaki kasaba ve köyler kırsal kalkınmaya muhtaçtır,- Kırsal kalkınma önündeki sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır,- Halkın kırsal kalkınma ile ilgili gereksinimleri önceliklendirilmiştir,- Gereksinimlerin karşılanmasında kullanılabilecek müdahale yöntemleri ortayakonmuştur,- Sorunlara ilişkin çözüm önerileri getirilmiştir.Sorunlar ve Müdahale YöntemiYöre halkının sosyo-ekonomik durumunu ve <strong>orman</strong>-mera kullanımını etkileyensorunlar bulunmaktadır. Haneler arası gelir farklılığı açısından keskin sınırlarolmadığından tüm köy halkı hedef grup olarak alınmıştır. Yörede karşılaşılan sorunlar şuşekildedir:1- Sulama ve kullanma suyu yetersizliği yani altyapı yetersizliği2- Mera ve otlak alanlarının kullanım dışı kalması, hayvancılığın önünü kesmekte3- Beslenme yetersizliği ve dengesizliği yani sağlık problemleri4- Gelir düşüklüğü5- Orman işlerinden alınan gelirin çok düşük olduğu6- Yakacak ve yapacak odun kıtlığı7- Tarımsal arazi ve verimliliğin düşük olması8- Eğitim şartlarının yetersizliği9- Sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetlerin yetersizliği10- Kooperatifçilik faaliyetlerinin sorunlarısıralanmıştır.Bu sorunlar hane halkı ihtiyaçlarına göre Çizelge 5.1'de öncelliğe göreÇizelge 5.1. Havzada Hedef Grubun Gereksinim ÖncelikleriÖncelik DerecesiGereksinimler1. öncelik Gelir ve gıda güvenliği2. öncelik Altyapı yetersizliği3. öncelik Mera alanlarının kullanım dışı kalması,4. öncelik Eğitimin yetersizliği122


Havzada yer alan kırsal kesim halkının gereksinim öncelikleri dikkate alınarak,müdahale yönteminde öncelikli konular belirlenmiştir (Çizelge 5.2).Çizelge 5.2. Müdahale yöntemi aşağıdaki gibidir.Öncelik DerecesiÖncelikli Konular1. öncelik Para ve gelir üretmek2. Öncelik Altyapı çalışmalarını yapmak3. öncelik Hayvancılık için gerekli destekleri sunmak4. Öncelik Eğitim düzeyini artırmakÇözüm önerileriHedef grubun sorunları için aşağıdaki çözüm önerileri getirilmiştir;1- Orman işlerinde yöre topografyası ve işlerine uygun birim fiyat tespiti yapılması.2- Gelir getiren ve gıda güvenliği sağlayan uygulamalar.3- Meyve ağacı plantasyon sahalarının kırsal halka devri4- Hayvancılık için eğitim, kredi ve mera yönetimi uygulamasıyla otlatmayaaçılması5- Kooperatiflerin daha bilinçli ve aktif kullanılması6- Eğitim sorununun çözümlenmesi7- Doğal kaynakların kullanılması (su, <strong>orman</strong>, maden, kültürel vb.)Çözümlerin Uygulamaya GeçirilmesiHavzada kırsal kalkınmayı engelleyen sorunlara ait çözüm önerileri yukarıdasıralanmıştır. Sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri kompleks bir yapı içindedir.Kırsal kalkınmanın sağlanması çözüm basamaklarının bir bütünlük içindeuygulanmasından geçer. Çözümde kat edilen her bir basamak bir diğerinin alt yapısıniteliğindedir. Çözüm kompleksinden bir maddeyi çıkarmak veya farklı zaman dilimindeele almak başarısızlığa neden olacak sonuçlar doğurabilir.Çözümler tüm kurumsal kadroların ve yöre halkının ortak hareketi içinde orta vadedeuygulanabilir. Yörede hayvancılığın öz kaynaklar ve devlet destekleriyle yenidencanlandırılması ortalama birkaç yıllık bir süreci gerektirmektedir. Hayvancılığın yenideneski haline bürünmesi çözüm uygulamalarının son aşamasına denk gelmelidir. Budüzelmenin arkasından havzada faaliyetlerinin yeniden canlanmaya başlamasısağlanacaktır. Bundan sonra kırsal kesim halkının kendi kendini geliştirmesine olanak123


sağlanmalıdır. Bunu destekleyen süt ürünleri tesislerinin de kuruluşu besi tesislerininkuruluşunun tamamlanmasında hazır olmalıdır. Üç-dört yıldan daha fazla süren doğrudanresmi kurum müdahale ve yönlendirmeleri, kırsal halkta çözüme olan güven kaybına nedenolur. Bu nedenle yöre halkına, üç-dört yıllık ortak ve etkin bir uygulama planından sonraüretim çarklarının işlerlik kazanacağı ve kurumsal desteklerin kırsaldan çekileceğianlatılmalıdır.Gelir artıran ve gıda güvenliği sağlayan uygulamaların, Gıda, Tarım ve HayvancılıkBakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı teşkilatlarının ilgili birimlerinin koordinesiyleyürütülmesi ve uygulanması gerekmektedir.Gelir getiren ve gıda güvenliği sağlayan uygulamalar;- Fenni Arıcılığın yeniden canlandırılması- Ahır hayvancılığına geçiş yapılarak Süt ve Besi sığırcılığı, Küçükbaş hayvancılıkişletmecilikleri- Ormandaki meyve ağaçlarına işlevsellik kazandırılması- El sanatları ( Nakışlı çorap ve kazak örme ) ve ağaç işlemciliğinin desteklenmesi- Meyveciliğin güçlendirilmesi- Organik tarım seferberliği- Pazarlama sorununun çözümüHavzada ORKÖY teşkilatınca kredi sistemi ile verilmiş olan arı kovanları, bunlarıalan yöre halkı tarafından gerektiği gibi işletilememiştir. Sistemin işlemeyişindeki anaetken, "pazarlama garantisi" olgusunun sağlanamamış olması ikinci etkende ayılarınsaldırısından korkulduğu için kovanlar gezdirilemiyor ev bahçesinde yayılabildiklerikadarıyla bal üretiyorlar. Arıcılık kredileri yeniden hayata geçirilmelidir. Havzada kikooperatifler ile üretilen tüm ürünlerde olduğu gibi bal ürünü de toplu ve etkilipazarlamaya tabi olacaktır. İyi pazarlanan ve iyi para getiren bir bal işletmesi sahibitarafından daha titiz ve istekli bir yönetime sahip olacaktır. İyi para getiren bir işletmeninzarar eden bir işletmeye oranla ayakta kalması olağan bir sonuçtur.Süt ve Besi Sığırcılığı ve Süt Koyunculuğu; ORKÖY tarafından geçmiş dönemdekırsal yörede kredi sistemi ile uygulanmış bir programdır. Program başarısızlıklasonuçlanmıştır. Programın başarıya ulaşamamasında ana etken yem girdisinde dışabağımlılık ve pazarlama sorunudur. Yörede yaz aylarında düşük sıcaklık nedeniyle arpa vebuğdayların olgunlaşması çok uzun zaman aldığı ve hasatta problem olduğundan bu124


ürünlerin yem olarak kullanılmak üzere silaj yapılması tavsiye edildi. Böylece ürünleripazarlama sıkıntısı, kurumasını bekleme sıkıntısı ve hayvanlara yem bulma sıkıntısı birnebze olsun azalmış olur. Yem bankalarının kurulması ile yem girdisinde ana kaynak hazıryemden yörede yetişen yem bitkilerine dönüşecektir. Pazarlama sorununun aşılmasıkooperatiflerin etkin bir hal almasıyla sağlanacaktır.Nakışlı çorap ve kazak, ağaç işlemeciliği faaliyetleri daha çok öğrenim aşamasındave kısıtlı pazarlama ile yürütülmektedir. Gerçek anlamda maddi katkı, ürünlerin tanıtılmasıve iyi fiyatlarla satılabilmesi ile olacaktır. Kooperatifin pazarlama konusundaki katkısı,havzada yürütülen el sanatları açısından da olumlu etkiler gösterecektir.Meyvecilik faaliyetleri genel olarak elma, erik, armut, ahlat, kuşburnu ile sınırlıkalmıştır. Köy içindeki ve tarım yapılan arazilerin çevresi ile köy içi atıl araziler meyveağacı plantasyonları ile tesis edilmelidir. Sahipsiz arazilerdeki ahlatların aşılanıp organikürün olarak satılması Tarım Müdürlüğünün katkılarıyla sağlanabilir. Meyve ürününün yanısıra odun ürünü de sağlayacak olan bu plantasyonlar kırsal kalkınmaya katkı sağlayacaktır.Çiftlik <strong>orman</strong>cılığı uygulamalarında tarım <strong>orman</strong>cılığı üretim teknikleri olarak;Sınır ağaçlandırması (tarlaların kenarında ağaç ve ağaççıkların yetiştirilmesi), yembankaları (Örneğin; korunga, fiğ vb.), meyve bahçeciliğinin tüm köy içi kullanım dışıarazilerde hayata geçirilmesi gerekmektedir.Meyve ağacı plantasyon sahalarının kırsal halka devri;OGM tarafından yapılan meyve ürününe sahip olan ( Bu havza için badem olabilir.)sosyal <strong>orman</strong>cılık içerikli tüm çevre ağaçlandırma sahaları, havzada yaşayan kırsal kesimhalkına tahsis edilmelidir ya da 20 nolu Özel Ağaçlandırma Yönetmeliği kapsamında yüzbin liralık Badem ağaçlandırması kredisi <strong>orman</strong> köylüsüne hibe olarak verilmektedir. Buözel ağaçlandırma kapsamında bademin bütün geliri köylüye ait olacaktır. Orman içindekiönceden dikilen meyve ağaçları için tahsis işlemi; koruma, bakım ve mahsul toplamayıkapsayan uzun periyotlu işletme hakkının yöre halkına bırakılması şeklinde olacaktır.Ormanın sahipliği Orman işletmesine ait olacak ve amacının dışına çıkan kullanımlardaişletmenin müdahale hakkı saklı kalacaktır. Yöre halkı yıllık bakımlarla yakacak aralamaetası elde edecektir. Yakacak odun kıtlığı yaşanan kırsal yörede bu ara ürün, ailelereönemli bir katkı sağlayacaktır. Toplanılan meyve ürünlerinin satışında sembolik bir yüzdepayı Orman İşletmesi teşkilatına aktarılacaktır. Kırsal halka önemli maddi katkı125


sağlamaktadır. Bu sistem ceviz, kuşburnu vb. meyve ağacı meşcereleri için deuygulanabilir.Orman İşletmesi ile havzadaki kooperatifler arasında yapılacak üç yıllık sözleşmeile meyve plantasyonlarının işletme hakkı yöre halkına devredilmelidir. Üç yıl zarfındaplanlandığı gibi olursa yeni sözleşme beş yıllık olarak yenilemesi uygun olacaktır. Bundansonraki sözleşme yenilemeleri de beşer yıllık olarak yapılacaktır.Bahçe sulama suyu tahsisi; sulama suyunun gelmesi ile köy içinde hiç suyuolmayan atıl durumdaki araziler bahçe tarımına açılacaktır. Bu hizmetin getirilmesi KöyHizmetleri Müdürlüğü’nce sağlanacaktır. Köy hizmetleri kaynağından itibaren her köyünsu şebekesini ayırma işlemini; İl Özel İdaresi bütçesinden ayrılan fonla gerçekleştirecektir.Bahçe sebzeciliğinin oluşturulması ile hanelerin mutfak masrafı azalacaktır. Bahçesebzeciliği hanelere hiçbir nakit para girişi sağlamasa dahi mutfak harcamasınıazaltacağından kırsal kalkınmada önemli bir etken olacaktır.Havzada yaşayan kırsal kesim halkının uzun yıllar kullanmakta olduğu meraları,mera ıslah çalışmalarının uzun yıllar alması ile bu gün hala mera alanları tam olarakotlatmaya açılmamıştır. Otlatma için dar alanlar gösterilmektedir. Islah projesi ilehayvancılıkta beklenilenin tam tersi bir gelişme olmamış ve neticede yörede ekonomikhayvancılık bitmiştir. Yapılan ilk ağaçlandırmanın üzerine her yıl tamamlama çalışmalarıyapılan sahalar mevcuttur. Tamamla çalışmalarının kronikleştiği bu tür başarısız sahalarınağaçlandırma kapsamından çıkarılması ve meraya aktarılması ile eski otlak sahasıbünyesine kavuşması, hayvancılığın tekrar gelişimine katkı sağlayacaktır.Bu mera alanlarının işletim organizasyonu "otlatma rotasyonu" sisteminiuygulaması koşulu ile Köy Tüzel Kişiliği'ne bırakılmalı, <strong>orman</strong>cılık örgütünün merakullanımında yol gösterici bir yaklaşımı olmalıdır. Köy halkının hayvanlarını eskidenolduğu gibi günü birlik meraya indirip çıkarmasına izin verilmelidir. Kırsal halkın alıştığıbu sistem ile hayvancılığın tekrar canlanması beklenmelidir. 3 -4 yıllık müsaade süresininarkasından tekrar oluşmaya başlayan ekonomik düzeydeki hayvancılık düzenlenmeyebaşlanmalıdır. Hayvancılığın 3-4 yıllık toparlanma süresini doldurması ile ilave bir 2 yıllıkperiyotta, verimi daha yüksek olan merada "konaklama sureti ile otlatma”ya geçişsağlanmalıdır. Bu yaklaşımlarla hayvancılığın güçlü bir yapıya kavuşması toplam 5-6 yılalan bir periyodu gerektirmektedir.126


Mera ve <strong>orman</strong> alanlarına olan baskının azaltılması ve daha profesyonelhayvancılık yapılması için ahır hayvancılığına geçiş anlatılıp, projeler ve kredilerle teşvikedilmelidir.Yöre halkının gelir düşüklüğü ve yaşam koşullarının olumsuzluğu gibi sorunlarıolan <strong>orman</strong> köylerinin kalkındırılması için kullanılabilecek en önemli araçlardan birisikooperatifçiliktir. Tek başına fazla bir anlam ifade etmeyen dağınık güçlerin birleşmesisonucunda oluşan kooperatifler hissedilir bir güç olarak ortaya çıkmakta ve yöre halkınınihtiyaçlarının daha iyi bir şekilde karşılanmasında katkıda bulunmaktadırKooperatifçilik faaliyetlerininde kendine özgü sorunları bulunmaktadır. OrmanKöylerini Kalkındırma Kooperatiflerinin sorunları ülke genelindeki, kooperatifçilikfaaliyetlerini de etkileyen sorunlardan kaynaklanmaktadır. Tarımsal KalkınmaKooperatiflerinin yasal sorunları ülkemizdeki kooperatifçilik sorunlarından farklı değildir.Yönetimlerinin demokratik bir yapıya kavuşması gerekmekte ve üyelerinin haklarınıkoruyacak anlamda bir yönetim yapısı oluşturulmalıdır. Kooperatiflerin amaçlarınıgerçekleştirebilmesi ve üyelerine hizmet vermede denetimin payı büyüktür. Bunun içinyönetim mekanizması iç denetimin yanında dış denetime de önem verilmelidir.Kooperatiflerin bağlı olduğu birlikler arasında koordinasyon eksiklikleri bulunmaktadır.Bu noksanlık örgütlenme sorunlarından kaynaklanmaktadır. Özellikle, birlikler arasındakikoordinasyonun sağlanması ve tümünün Orman Kooperatifler Birliği (ORKOOP)bünyesinde birleştirilmeleri gerekmektedir. Orman köylerini kalkındırma kooperatiflerifaaliyetlerinin Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde toplanması kuruluş ve fesih gibiyetkilerin de Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na verilmesi, <strong>orman</strong> köylerinin sorunlarınınçözümünü kolaylaştıracaktır.Kooperatifin faaliyet alanları;- Orman işletmesinin üretim ve diğer işleri- Arıcılığın yeniden canlandırılması- Süt ve besi sığırcılığı kredileri alınması ve uygulamaya geçilmesi- Halıcılıkta kapasite artırımı- Meyvecilik için sertifikalı fidan temini ve üründe kapasite artırımı- Orman İşletmesine ait meyve ağacı plantasyonlarının işletilmesi- Mera sahasında otlatma rotasyonunu koordinasyonun sağlanması- Pazarlama127


Pazarlama; kooperatifin maddi katkısının en etkili olduğu faaliyet alanınıoluşturacaktır. Pazarlama konusunda kooperatifin uygulamaları;- Bal ürünün tek elden ambalaj sistemi ile pazarlanması- Süt ve ürünlerinin tek merkezde toplanarak pazarlanması- Meyve ürünlerinin (üzüm, elma vb.) iyi ambalajlarla ve tek elden pazarlanması- İşletme hakkının devralındığı, <strong>orman</strong> meyve ağacı ürürlerinin pazarlanması- Orman meyve ağacı plantasyonlarındaki aralama etasının değerlendirmesi şeklindeolacaktır.Eğitimde en önemli sorun mevcut ekonomik koşullar ve eğitim bilincinin yeterinceoluşmamasıdır. Uygulanacak olan kırsal kalkınma programları ile ekonomik koşullarıniyileşmesi, çalışmak ve eve para getirmek zorunda olan eğitim çağındaki genç bireylerineğitime yönlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Eğitim bilincinin oluşması kırsal halkınkendi aralarından çıkan okumuş ve iyi yerlere gelmiş bireylerin bu bilinci kendi köylüsüneaşılaması ile mümkündür.128


KAYNAKLARBilimsel süreli yayınlar:Anıl, Y., 1974. Orman Köylerinin Oluşumuna Tarihsel Açıdan Bakış, OrmancılıkAraştırma Enstitüsü Dergisi, Yıl: 1974, Cilt: 20, Sayı: 2, Ankara, Türkiye.Ayberk, Ş., 1992. Tarımsal Ormancılık Tanımı, Önemi, Uygulama ve AraştırmalardanÖrnekler, Kavak ve Hızlı Gelişen Tür Orman Ağaçları Araştırma MüdürlüğüDergisi, Cilt:1, Seri No: 18, İzmit, TürkiyeGeray, U., 1993. Türkiye’ de Orman Kaynakları Yönetiminin Geliştirilmesine İlişkinSorunlar, İ. Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 43, Sayı: 2, İstanbul,Türkiye.Oakley, P. ve Garforth, C., 1985. Guide to extension training, FAO Training Series, No:11, FAO, Rome, Italy.Sağkaya, A. 1986c. Ormancılıkta Politika Değişikliği, Orman Mühendisliği Dergisi, Yıl:23, Sayı: 8, Ankara, Türkiye.Sağkaya, A., 1986d. Dünya Ormancılığında Neler Oluyor? Orman Mühendisliği Dergisi,Yıl: 23, Sayı: 9, Ankara, Türkiye.Sagkaya, A., 1986a. Sosyal Ormancilik Orman Mühendisliği Dergisi 23-6: 5-6.Sagkaya, A., 1986b. Hindistan Ormancılık Politikasındaki Gelişmeler, OrmanMühendisliği Dergisi, Yıl: 23, Sayı: 8, Ankara, Türkiye.Tolunay, A., 1999. Hızlı Kırsal Değerlendirme Tekniği, Orman Mühendisliği, (9): 21-28.Tolunay, A., Akyol, A., 2006. Kalkınma ve Kırsal Kalkınma: Temel Kavramlar veTanımlar. S. D. Ü. Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı :2, Yıl: 2006, Sayfa :116-127Kitaplar:Acun, E. (1983). Aydın İli Köylerinin ve Özellikle Orman Köylerinin KalkındırılmalarıÜzerine Araştırmalar. İ.Ü.O.F. Yayın No: 338, İstanbul.Arnold JEM., Dewees PA., 1995. Tree management in farmer strategies to agricaulturalintensification. Oxford, Oxford University pres.129


Çağlar, Y. (1986). Türkiye’de Orman Köyleri ve Kalkındırılmasına Yönelik Etkinlikler.MPM Yayın No: 340, Ankara.Duruöz, E.; Anıl, Y ve Çoban, C. 1976. Orman köylüsünün Ormancılık Kesiminde veOrman Bölge Başmüdürlüklerindeki Kentlerde İşlendirilmesi olnakları, AnkaraOrmancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları TSB No:79FAO/RAPA,1998 Participatory Monitoring and Evaluation (Handbook for Training FieldWorkers). FAO/RAPA Publication No:1988/2, Bangkok, Thailand.Forrester, K. 1992. Social foresty in Turkey. An overview, shoal of Agricultural and forestSciences, Univ. Coll. of North Wales, Bangor, Gynweed, WaleGeray, U., Acun. E., 1980. Orman Köylülerinin Kentlileşmesi ve Orman-Köy İlişkileri(Safranbolu Örneği). İ.Ü. Orman Fakültesi, Yayın No: 279.Geray,U.,1991. Ekonomi, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü.Yayın No:3633. Or. FakYayın No:408, İstanbul, TürkiyeGÖRÜCÜ, Ö., 2002. Sürdürülebilir Ormancılık İspanya’ daki Uygulamalar ve Türkiye İleKarşılaştırılması, KSÜ Yayın No:90, Ders Kitapları Yayın No:12, Kahramanmaraş.İlkin, A.,1979.Kalkınma ve Sanayi Ekonomisi (Üçüncü Baskı), İ.Ü. Yayın No:2691, İk.Fak. Yayın No: 453, İstanbul, TürkiyeKapucu, F., 1997. Amenajman Ders Notu. K.T.Ü. Trabzon, 80s.Karşılaştırılması, KSÜ Yayın No:90, Ders Kitapları Yayın No:12, Kahramanmaraş.Özdönmez, M., İstanbullu, T., Akeser, A., Ekizoğlu, A. 1996. Ormancılık politikası, İ.Ü.Yayın No: 3968, Orman Fakültesi Yayın No: 435, İstanbul.R.L. Scheafer, W. Mendenhall and L. Ott. 1979. Elementary Survey Sampling. 2nd Ed.,Duxbury Press.Rasonyi L.,1988 Tarihte Türklük, Ankara.Savaş, F.V., 1979. Kalkınma Ekonomisi (İkinci Baskı).İ. İ. T. İ. A. Nihad Sayar YardımVakfı Yayınları, No: 315/547, İstanbul, TürkiyeTezler:Hopur, B., 2004 Dereli Köyü ve Mikrohavzasında Kırsal Kalkınma Araştırması veProjeksiyonları. K.S.Ü. Yüksek Lisans Tezi.130


Ketmen, M., 2001. Kahramanmaraş Yöresi Orman Köylerinde Kırsal KalkınmaAraştırması. K.S.Ü. Yüksek Lisans Tezi.Tolunay, A., 1987. Özel Orman İşletmeciliği ve Özel Ağaçlandırmalar (Çal Örneği),Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri EnstitüsüOrman Ekonomisi Anabilimdalı, İstanbul, Türkiye.Tolunay, A., 1998. Türkiye'de Sosyal Ormancılık ve Kızılağaç Örneği. İ.Ü. Doktora Tezi.İstanbul, 260s.Raporlar:Arnold, JEM. (1992) Policy issues related to the role of trees in rural income and welfaresecurity. In: Gregersen H, Oram P and Pears J (eds) Priorities for Forestry andAgroforestry Policy Research: Report of an International Workshop, pp 15-31.IFPRI, Washington DC.DMİ, 2005. 1975 – 2005 yılları arasındaki rasat değerleriDPT, 2007. Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi (2007-2013)Leibenstein, H. 1969, Enterpreneurship and Development. American Economic Review,Supplement, May.McCracken,. A., Pretty,. W. and Conway, G. R. (1988), An Introduction to Rapid RuralAppraisal For Agricultural Development, International Institute For EnvironmentAnd Development, London.ORKÖY, 2011. İller İtibari ite Orman Köyü ve Nüfus Durumlan (Yayımlanmamış Rapor).Ankara.Tebliğler:Beebe, J., 1987. Rapid Appraisal: The Evaluation of the Concepts and The Definition ofIssues, in KKU Proceedings, Thailand, pp 47-68.Warner, K., 1997. Toplum Ormancılığının Sürdürebilir Kalkınmadaki Vizyonu ve Rolü.XI. Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, 5: 53-55.İnternet kaynakları:DPT, 2006. Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi.131


http://tr.wikipedia.org/wiki/Kara%C5%9Far,_Beypazar%C4%B1http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=29426http://www.fao.org/docrep/006/w2352e/W2352E03.htm#ch3http://www.fao.org/docrep/W3241E/w3241e09.htm#rra definitionhttp://www.icra-edu.org/objects/anglolearn/Appraisal_Methods-Approaches(new).pdfhttp://www.karasarim.com/articles.php?article_id=167&y=2013&m=5http://www.karasarim.com/articles.php?cat_id=2http://www.karasarim.com/infusions/hsgallery_panel/photogallery.php?album_id=5http://www.karasarim.com/infusions/hsgallery_panel/photogallery.php?album_id=9http://www.karasarim.com/infusions/hsgallery_panel/photogallery.php?album_id=3http://www.yerelnet.org.tr/belediyeler/belediye.php?belediyeid=129485)132


EKLERANKET SORULARISoru 1 – Ankara’ya ulaşımınız hangi aralıklarla gerekiyor ?a) Günlükb) 2-3 günde birc) Haftalıkd) Ayda bir yada daha seyrek.Soru 2 – Beypazarı’na ulaşımınız hangi aralıklarla gerekiyor ?a) Günlükb) 2-3 günde birc) Haftalıkd) Ayda bir ya da daha seyrek.Soru 3- İl ve İlçe merkezlerine ulaşımınızı nasıl sağlıyorsunuz?a) Bütün ulaşım araçlarıyla sağlamak mümkünb) Kasabanın / Köyün özel minibüsü ilec) Kendi şahsi aracımızlad) Diğer ( Belirtiniz………………. )Soru 4 – Kışın yollarınız kapanmakta mıdır?a) Evet ( Şu aylarda …………………)b) Hayırc) Diğer ……………………….Soru 5 – Şehre veya İlçeye hangi amaçlarla gidiyorsunuz?a) Çalışmak içinb) Alış-veriş yapmak içinc) Özel ve resmi daire işlerim içind) Tanıdık ziyaretleri için.Soru 6 – Kasabanızdan / köyünüzden arazi kadastrosu geçti mi?a) Evetb) Hayır133


Soru 7 – Kasabanızdan / köyünüzden <strong>orman</strong> kadastrosu geçti mi?a) Evetb) HayırSoru 8 – Kendinize ait eviniz var mı?a) Evetb) HayırSoru 9 - Tarım arazileriniz sizce yeterli mi?a) Yeterlidirb) Kısmen yeterlidirc) Yetersizdird) Kısmen yetersizdirSoru 10 - Kendinize ait araziniz var mı?a) Evetb) Hayır10 nolu soruya cevabınız hayır ise 13.soruya geçiniz.Soru 11 – Arazinizi daha çok hangi amaçla kullanıyorsunuz?a) Arazimi kullanmıyorumb) Bağcılık amaçlı kullanıyorumc) Hayvan yemi üretiminde kullanıyorumd) Tahıl üretiminde kullanıyorum.Soru 12 – Arazinizi tam olarak kullanmama sebebiniz nedir veya nelerdir?a) Yeterli sulama suyu bulunmamaktadırb) Topraklarımız yeterli verimlilikte değildirc) Tarım için gerekli masrafları temin edemiyoruzd) Üretimimizi iyi paraya satamıyoruz.Soru 13 – Yakın çevrenizde tarımda traktör ve diğer makinelerin kullanımı ne ölçüdedir?a) Hiç kullanmıyoruzb) Sadece arazi hazırlığı sırasında kullanılmaktadırc) Arazi hazırlığı ve mahsul alımı aşamalarında kullanılmaktadırd) Tarımın her safhasında kullanılmaktadır134


Soru 14 – Hayvansal varlığınız ne durumdadır?a) Hiç yokb) Evimizin ihtiyaçlarını karşılayacak kadarc) Ev geçimine katkı sağlayacak kadard) Evimizin geçimi tamamen hayvanlarımıza bağlıdır.Soru 15 - Hangi tür hayvanlara sahipsiniz?a) Büyükbaş ( ……. Adet )b) Küçükbaş (……...Adet )c) Kümes hayvanları (…… ..Adet)Soru 16 – Hayvan yemini daha çok ne şeklide veya şekillerde temin edebiliyorsunuz?a) Uygun mevsimlerde hep dışarıda otlatıyorumb) Tarım ürünlerinden temin ediyorumc) Ormanlardan dal faydalanması yapıyorumd) Fenni yem satın alıyorum.Soru 17 - Ana geçim kaynağınız nedir? ( Birden fazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Ziraatb) Hayvancılıkc) Ormancılıkd) El sanatlarıe) Diğer ( Belirtiniz……………………...)Soru 18 - Elde ettiğiniz bitkisel ürünler geçiminiz için yeterli mi?a) Yeterlidirb) Kısmen yeterlidirc) Yetersizdird) Kısmen yetersizdirSoru 19 - Kasabanızda / köyünüzde hayvansal ve tarımsal ürünlerinizi işleyebileceğinizsanayi tesisleri var mı? ( Mandıra, soğuk hava deposu vb.)a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Neler olabilir? Belirtiniz ……………………………..)135


Soru 20 – Isınma ve pişirme için yakıt olarak ne kullanıyorsunuz?a) Her ikisi için de kömürb) Her ikisi için de odunc) Isınma için kömür , pişirme için odund) Isınma için odun , pişirme için tüp gazıSoru 21 – Ailenizin bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumu var mı?a) SSKb) Bağ-Kurc) Emekli Sandığıd) Yeşil kartSoru 22 – Yerel hizmetlerden yararlanamadığınız konu veya konular var mı? ( Bu sorudabirden fazla şık seçebilirsiniz. )a) Elektrik kullanamıyoruzb) İçme suyu evimize kadar gelmiyorc) Telefon kullanmıyoruzd) Kanalizasyon şebekesi yeterli değilSoru 23 – Çocukların eğitimini genelde hangi seviyede sağlayabiliyorsunuz?a) Hiç okutmadımb) İlköğretimi okutuyorumc) Liseyi okutuyorumd) Üniversiteyi okutuyorumSoru 24 - Aynı evi paylaştığınız kimseler var mıdır?a) Anne ve babamla yaşıyorumb) Evli evlatlarımla paylaşıyorumc) Evli erkek kardeşimle paylaşıyorumd) Yalnız eşim ve çocuklarımla yaşıyorumSoru 25 – Aileniz kaç kişiden oluşuyor?a) 1 – 3 kişiyizb) 4 – 6 kişiyizc) 7 – 9 kişiyizd) 10 ve daha fazla kişiyiz136


Soru 26 - Son yıllarda kasabanızdan / köyünüzden şehre göç var mı? Varsa yılda yaklaşıkolarak kaç kişi?a) Var ( Yaklaşık ……….)b) Yokc) Sadece mevsimlik göç vard) Diğer ( ………………………………..)Soru 27 - Göç varsa sizce sebebi nedir? ( Birden fazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Kasabamızda / köyümüzde geçim sıkıntısı olduğu içinb) Daha iyi bir iş içinc) Çocukların eğitimi içind) Diğer (……………………………………..)Soru 28 - Sizce şehre göç edenler geçimini nasıl sağlıyor? ( Birden fazla şıkişaretleyebilirsiniz.)a) Vasıfsız işçi olarakb) Devlet çalışanı olarakc) Sağlayamıyord) Kendi işlerini kurarakSoru 29 – Ormanla olan ilişkileriniz nelerdir?a) Orman İdaresince ücretli çalıştırıldımb) Hayvanlarımı otlatmaktayımc) Yaprak , dal ya da kozalak yararlanması yapmaktayımd) Ormandan hiçbir şekilde yararlanmıyorumSoru 30 - Kasabanızda / köyünüzde <strong>orman</strong>dan elde edip pazarlayabileceğiniz yan ürünler (kuşburnu, ahlat vb) varmı? ( Varsa neler olduğunu belirtiniz. )a) Oluyor (…………………………………………………………)b) OlmuyorSoru 31 - Çevrenizdeki <strong>orman</strong>larda hayvan otlattığınız oluyor mu? Oluyorsa hangimevsimde hangi hayvanlar otlatılıyor?a) Oluyor (…………………………………………………………)b) Olmuyor137


Soru 32 - Kasabanızda / köyünüzde geçimini sağlamak için <strong>orman</strong> arazisi açılmakta mıdır?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)Soru 33 - Orman işletmesi size yapacak / yakacak odun tahsis ediyor mu?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)Soru 34 - Orman işletmesi tarafından size hiç iş verildi mi?a) Evetb) Hayırc) Diğer ( Belirtiniz………………………)Soru 35 - Orman idaresi ile ilişkilerinizde sorun yaşıyor musunuz ? Yaşıyorsanız ne gibisorunlar yaşıyorsunuz?a) Evet yaşıyoruz (……………………………………….)b) Hayır yaşamıyoruzSoru 36 - Orman idaresinden bugüne kadar ne gibi talepleriniz oldu? ( Birden fazla şıkişaretleyebilirsiniz.)a) ORKÖY Ferdi kredisi için müracaat edildib) Yapacak/Yakacak ihtiyacı için müracaat edildic) Fidan almak için müracaat edildid) İstihsal işlerinde çalışmak için müracaat edildie) Herhangi bir talebim olmadıf) Diğer (………………………………………………)Soru 37- Elde ettiğiniz hayvansal ve tarımsal ürünleri genelde nasıl pazarlıyorsunuz?a) Köye tüccarlar gelip alıyorb) Pazara götürüp kendimiz satıyoruzc) Ürettiğimiz ürünle ancak kendi ihtiyacımızı karşılıyoruzd) Devlete satıyoruze) Diğer (………………………………………………)138


Soru 38 - Kasabanızda / köyünüzde herhangi bir el sanatları veya farklı bir kurs ihtiyacıvar mıdır? Neler olabilir?a) Gereklidir (…………………………………..)b) Gerksizdirc) Köyümüzde böyle bir kurs yapıldı (…………………………………….)Soru 39 - Siz kasabanızda / köyünüzde hangi tesislerin kurulmasını istersiniz? ( Birdenfazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Süt işletme tesislerib) Konserve tesisic) Meyve suyu tesisid) Ahşap ve halı işleri ile ilgili tesise) Diğer ( Belirtiniz ……………………….)Soru 40 – Son yıllarda karşılaştığınız doğal sıkıntılar nelerdir?a) Sel felaketi yaşamaktayızb) Rüzgar ve fırtınadan fazla etkilenmekteyizc) Kasabadan / köyümüzden yakın çevreye ulaşımımızda hava şartları çok etkiliolmaktadırd) Önemli hiçbir doğal sıkıntımız yokturSoru 41 – Yeterli teknik bilgi sağlansa hayvancılığınızı çoklu ürünlere yönlendirir misiniz?a) Evet uygularımb) Evet ama maddi imkansızlıklarım bunu kısıtlarc) Evet ama tamamında uygulamam, denerimd) Hayır bildiklerimi uygularımSoru 42 - Ekonomik olarak değerlendirilebilecek potansiyel kaynaklarınız var mı? (Birdenfazla şık işaretleyebilirsiniz.)a) Kaplıcab) Madenlerc) Orman varlığıd) Su varlığı ( doğal ya da yapay göl, baraj, akarsu)e) İlginç doğal oluşumlarf) Kültürel ve tarihi değerlerg) Herhangi bir kaynağa sahip değiliz139


Soru 43 – Sosyal <strong>orman</strong>cılık kapsamında hangi faaliyetler ilginizi çeker?a) Orman meyve ağaçlarının mahsulünü uygun fiyatla toplayıp satmakb) Hayvancılık ve <strong>orman</strong>cılık faaliyetleri için geri ödemeli uygun kredi almac) Kırsal kalkınmayı sağlayıcı planların uygulanmasında yardımcı olmakd) Kırsal nüfusun eğitim-kültür yönünden geliştirilmesi içinde yer almaSoru 44 – Çevrenizde çözüme kavuşturulmasını istediğiniz farklı sorunlar var mıdır?a)…………………………………………………………….b) …………………………………………………………….c) ……………………………………………………………d) ……………………………………………………………• 44. soru ile ilgili cevaplar, dinlenilmek ve yazmak suretiyle elde edilmiştir.140


ÖZGEÇMİŞKişisel BilgilerAdı, soyadı: Muzaffer ÖZSANUyruğu: T.C.Doğum tarihi ve yeri : 16.01.1978 KahramanmaraşMedeni hali : BekarTelefon : 0 (312) 207 57 75Faks : 0 (312) 207 57 76e-posta: mozsan@<strong>orman</strong>su.gov.trEğitimDerece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihiLisans İÜ/ Orman Mühendisliği Bölümü 1999Lise Kahramanmaraş Lisesi 1995İş DeneyimiYıl Yer Görev2011- Çölleşme ve Eroz. Müc. Gen.Müd.lüğü Şube Müdürü2007-2011 Ankara İÇO Müdürlüğü AGM Mühendisi2006-2007 Çamlıdere Orman İşl. Müdürlüğü İşletme Şefi2003-2006 OGM Yangın Harekat Merkezi Mühendis2000-2003 OGM Amenajman Daire Başk.lığı Mühendis1999-2000 OGM Harita veFoto.Müdürlüğü MühendisYabancı DilİngilizceHobilerDoğa bilimleri, Seyahat, Spor, Yüzme141

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!