12.07.2015 Views

İmmün Sistem Organ ve Hücre - hacettepe üniversitesi tıp fakültesi

İmmün Sistem Organ ve Hücre - hacettepe üniversitesi tıp fakültesi

İmmün Sistem Organ ve Hücre - hacettepe üniversitesi tıp fakültesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bağışık Yanıtta Rol Oynayan Doku , <strong>Organ</strong> <strong>ve</strong> <strong>Hücre</strong>lerDr.Cumhur ÖzkuyumcuBağışıklıkta rol oynayan hücreler vücudumuzda bulunan çeşitli doku <strong>ve</strong> organlarda yer alırlar. Buhücrelerin tamamının ilk kaynağı kemik iliğidir. Kemik iliğinde bulunan ana(kök) hücrelerin farklıyönde gelişmeler göstermesi ile bağışık yanıtı oluşturan hücreler meydana gelir.Kemik iliğinde bulunan ana hücreler immun cevapta rol oynamadan önce farklılaşması gereklidir.Bu farklılaşma için primer(birinci) lenfoid organlar adını <strong>ve</strong>rdiğimiz organlara gitmelidir. Buorganlarda farklılaşması <strong>ve</strong> gelişmesini tamamlaması gereklidir. Daha sonra sekonder(ikinci)lenfoid organlar dediğimiz organlara gelen, artık gelişimini tamamlamış, hücreler immün cevaptarol oynamaya hazırdırlar. Gelişimlerini tamamlamış, B <strong>ve</strong> T lenfositleri olarak sekonder lenfoidorganlara yerleşmiş, bu hücreler antijenle karşılaştıkları zaman etkin hücre olarak humoral <strong>ve</strong>hücresel bağışık cevabı oluşturlar.Primer Lenfoid <strong>Organ</strong>larKemik iliğinden kan dolaşımına geçen lenfositler primer lenfoid organlarda B <strong>ve</strong> T lenfositleriolarak farklılaşırlar. T lenfositi olarak gelişecek öncü hücre timusa girerler <strong>ve</strong> olgun T lenfositihaline gelirler. B lenfositi olarak gelişme gösterecek hücreler kemik iliğinde farklılaşarakolgunlaşırlar. Kuşlarda, memelilerden farklı olarak, B lenfositi gelişmesi fabricius kesesi (“bursaof fabricius”) adı <strong>ve</strong>rilen organda olur.Kemik İliğiKemik iliği lenfoid <strong>ve</strong> myeloid seriden tüm kan hücrelerinin yapım yeridir. Fötal yaşamın 4.ayından itibaren kan hücrelerinin oluştuğu organdır. Tüm kan hücrelerinin ana hücrelerini <strong>ve</strong>genç hücrelerini içermektedir. Kemik iliği hem primer lenfoid organ görevi görerek B lenfositlerinolgunlaşmasını sağlar; hem de sekonder lenfoid organ olarak antikor sentezinin yapıldığı önemlibir yerdir.Fabricius KesesiFabricius kesesi kuşlarda anüs civarında bulunan kesecik şeklinde bir lenfoid organdır. Bukesecik B lenfositlerinin olgunlaşmasında etkilidir. Memelilerde böyle bir organ yoktur.Memelilerde bu görevi kemik iliği yapmaktadır. Memelilerde B lenfositlerin ilk görüldüğü yerfetus karaciğeridir. Fetusun geç döneminde <strong>ve</strong> doğumdan sonra B lenfosit olgunlaşması kemikiliğinde olur.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 1


TimusTimus immun yanıtın oluşmasında rol oynayan önemli bir organdır. Kemik iliğinden göçeden Tlenfositlerin olgun T lenfositlere dönüştüğü organdır.Göğüs boşluğunda, kalp <strong>ve</strong> büyükdamarların üstünde bulunur. Fetusda 6.haftada şekillenen bu organ ergenlik çağında en büyükşekline ulaşır. Daha sonra küçülür.Timusu fibröz yapılı bir kapsül ile çevrilidir. İki loplu bir organdır. Bağ dokusu yapısındatrabeküllerle lobüllere ayrılmıştır. Lobüller kabuk(korteks) <strong>ve</strong> ilik(medulla) kısımları olmak üzereikiye ayrılmıştır. Korteks kısmında olgunlaşmamış lenfositler(timosit) bulunur. Medullada olgunlenfositler bulunmaktadır.Lobüllerin her tarafında ağ şeklinde epitel hücreleri vardır. Kapsüle yakın korteks bölgesindebüyük <strong>ve</strong> özel epitel hücreleri yer alır; bu hücreler sitoplazmalarında lenfosit içermektedirler, buhücrelere “hemşire hücre,(nurse cell)” adı <strong>ve</strong>rilmiştir. İkinci epitel hücre grubu kortikal epitelhücreler olup epitel ağını oluştururlar. Üçüncü epitel hücre grubu ise medullar epitel hücrelerdir.Medullada da, özellikle korteks <strong>ve</strong> medulla birleşim yerinde, parmaksı görünümlü “interdigite”dentritik hücreler <strong>ve</strong> makrofajlar bulunmaktadır. Bu bölgede “High Endothelial Venules,” ( HEV)yapıları da bulunmaktadır. HEV lenfosit trafiğinin yoğun olduğu yerlerdir. Epitel hücreleri,parmak görünümlü dentritik hücreler <strong>ve</strong> makrofajlar MHC molekülleri içermekte olup buantijenler T-hücresi gelişmesi <strong>ve</strong> seçiminde önemlidir.Medullada işlevi bilinmeyen dejenere epitel hücre yığını olabilecek, soğan kıvrımı şeklinde <strong>ve</strong>yüksek molekül ağırlıklı sitokeratinden zengin, Hassal cisimcikleri bulunmaktadır.Memeli timusu yaşla beraber gerilemektedir. İnsanlarda atrofi puberte döneminde başlamakta<strong>ve</strong> yaşam boyu devam etmektedir. Atrofi korteks bölgesinde <strong>ve</strong> bu bölge tamamen ortadankalkmaktadır. Bu dönemde medulla tam olarak atrofiye uğramamıştır. Kortikal atrofi buradabulunan kortikal timositlerin kortikosteroid hassasiyetine bağlanmaktadır. Bu nedenle streoidartışına neden olan hadiseler, örneğin gebelik <strong>ve</strong> sitres, timik atrofiyi hızlandırmaktadır.Kemik iliğinden timusa gelen lenfositler kortekden medullaya göçederken farklılaşarakolgunlaşırlar. Bu olgunlaşma yüzey antijenlerinin değişimi ile gözlenmektedir. Bu olgunlaşmasürecinde T lenfositleri antijeni tanıma <strong>ve</strong> kendi antijenini tanımama özelliği kazanmaktadır.Olgunlaşan T lenfositleri kana geçerler.Sekonder Lenfoid <strong>Organ</strong>larPrimer lenfoid organlarda farklılaşarak olgun lenfosit haline gelen lenfositler kan dolaşımıylasekonder lenfoid organlara giderler. Dalak <strong>ve</strong> lenf düğümleri kapsüllü lenfoid organlardır.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 2


Sindirim, solunum <strong>ve</strong> genital sisteminde mukoza yığınlar halinde bulunan kapsülsüz sekonderlenfoid organlar olarak bulunur. Bunlar mukozada bulunduğu için mukoza ile ilgili lenfoid dokuanlamına gelen MALT(“Mucosa Associated Lymhoid Tissue”) denilir. Sindirim sistemi mukozasıilgili dokuya GALT(“Gut Associated Lymhoid Tissue”), solunum sistemiyle ilgili lenfoid dokuyaise BALT (“Bronchiole Associated Lymhoid Tissue”) adı <strong>ve</strong>rilmektedir. Sekonder lenfoid organlarhücresel <strong>ve</strong> humoral bağışık yanıtın oluştuğu organlardır.DalakDalak kan kaynaklı antijenlerin tutulmasından sorumludur. Dalağı olmayan kimseler kana ulaşanmikroorganizmaların enfeksiyonlarına daha hassastır. Karında sol üst köşede, mide arkasında,diyaframa yakın bir organdır. Yaklaşık 180-250 g. ağırlığında <strong>ve</strong> 13X8 cm. ölçülerindedir. Düzkas fibrilleri içeren kollejen yapıda bir kapsülü vardır. <strong>Organ</strong> kesitine bakıldığı zaman iki türlüdoku bulunmaktadır. Venöz sinuslerden oluşan kırmızı pulpa <strong>ve</strong> lenfoid dokularda oluşan beyazpulpa.Ak pulpa dalak arterinin uç arteri olan A.centrali’i çevreleyen lenfoid dokudan meydanagelmekte olup bundan dolayı PALS(“Periarteriolar Lymhoid Sheat”) denilmektedir. PALSbölgesinde T lenfositleri arteriolü hemen saran bölgede bulunmaktadır. B lenfositleri primer <strong>ve</strong>sekonder folliküller halinde kümelenmişlerdir. Primer follikülerde henüz uyarılmamış Blenfositleri, sekonder folliküllerde ise uyarılmış B lenfositleri bulunmaktadır. Sekonderfolliküllerin germinal merkezleri B hücrelerine antijen sunan folliküler dendritik hücreler <strong>ve</strong>fagositik makrofajlar içermektedir.PALS <strong>ve</strong> kırmızı pulpa arasında arasında bulunan bölgeye Zona Marginalis adı<strong>ve</strong>rilmektedir. Bu bölgede özel makrofajlar, dendritik hücreler <strong>ve</strong> B hücreleri bulunur.Kırmızı pulpa <strong>ve</strong>nöz sinüslerden <strong>ve</strong> hücrelerden oluşur. Bu hücreler makrofaj, eritrosit,granülosit, platelet, lenfosit, plasma hücresidir. Dalak immünolojik fonksiyonu yanında eritrosit,trombosit <strong>ve</strong> granülositler için reservuar görevini yerine getirir. Yaşlanmış eritrosit <strong>ve</strong> plateletlerdalakta tahrip edilirler. Bu işlem dalak kırmızı pulpasında yerine getirilir <strong>ve</strong> işlem “hemakaterez”olarak tanımlanır. Kapiller arterler kırmızı pulpada açık uçludur. Buraya ulaşan hücreler içindekiyaşlı olanlar fagositik makrofajlar tarafından tahrip edilirler. Tahrip eilmemiş hücreler <strong>ve</strong>nözsinüslerden tekrar dolaşıma katılırlar.Lenf DüğümleriLenf düğümleri çevreden gelen lenf damarlarının birleşme yerlerinde lenfin döküldüğü yerlerdir.Vucuda yabancı antijenlerin muhtemel giriş yerlerinde bulunurlar. Buyun, aksilla, kasık,Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 3


mediasten <strong>ve</strong> karın boşluğu en fazla bulunduğu bölgelerdir. Deriyi koruyan lenf düğümleriyüzeyel olup subkutan lenf düğümleri olarak tanımlanırlar. Solunum sistemi, sindirim sistemi <strong>ve</strong>genitoüriner sitemi koruyan lenf düğümleri ise viseral <strong>ve</strong>ya derin lenf düğümleri olarakisimlendirilir.İnsan lenf düğümleri 2-10mm. Çapında <strong>ve</strong> böbrek şeklindedir. Antijenik uyarıma göre farklıbüyüklüklerde olabilir. Lenf lenf düğümlerine farklı afferent yollar ile gelir <strong>ve</strong> hülus bölgesindebulunan tek bir efferent yol ile çıkar.Lenf düğümleri de dalak gibi kapsül ile sarılmışlardır. Korteks, parakorteks <strong>ve</strong> medulla olmaküzere üç bölge dikkati çekmektedir. T lenfositler parakorteks denilen bölgede bulunmaktadırlar.Parakorteks bölgesi hücresel bağışık yanıtta rol oynayan bölgedir. MHC sınıf II antijenini taşıyan<strong>ve</strong> antijen sunma görevini yapan parmaksı(interdigite) hücreler bulunur. Bu hücreler deriden(Langerhans) <strong>ve</strong>ya mukozalardan (dendritik) antijen getiren hücrelerdir. Medulla kısmındaplazma hücreleri fazla bulunur. Bunun yanında B, T <strong>ve</strong> fagositik makrofajlar bulunur. Kortekskısmında kümeler halinde B lenfositleri bulunur. B lenfosit kümeleri primer <strong>ve</strong>ya sekonderfolliküller şeklindedir. Sekonder folliküllerin ortasında antijenik uyarım sonucu oluşmuş GerminalMerkezler bulunmaktadır. Bu germinal merkezler dalakta PALS <strong>ve</strong> MALT dokusunda bulunangerminal merkezler ile benzerlik gösterir. Sekonder folliküller; folliküler dendritik hücreler <strong>ve</strong>makrofajlar içerir. Ayrıca burada germinal merkez dentritik hücreleri ile temasa geçen az sayıdaTH hücresi bulunur.Lenf düğümlerinde lenfosit <strong>ve</strong> antijenler afferent lenf damarları yoluyla yoluyla girerler ,subkapsüler sinuslardan korteks, parakorteks doku aralıklarından süzülerek medullaya giderler.Ayrıca hilusdan giren lenf arterleri medullayı geçer parakorteksde post kapiller kısımdaHEV(High Entotelial Venules) bölgesinde lenf düğümüne girerler. Lenfositler ise lenf düğümünüsadece çıkan lenf damarları ile terkederler.Mukoza ile İlgili Lenfoid DokuKümeleşmiş halde <strong>ve</strong> kapsülsüz olarak bulunan lenf dokusu solunum sistemi, sindirim sistemi <strong>ve</strong>genitoüriner sistemin mukoza altında <strong>ve</strong> lamina propriasında bulunur. Lenf dokusu kümeleşmişhalde <strong>ve</strong>ya soliter nodüller halinde bulunur. Mukozal lenfoid sistem iki kısımdan oluşur MALT <strong>ve</strong>Mukoza lenfositleri. MALT sindirim, solunum <strong>ve</strong> ürogenital sistemin çeşitli organlarının mukozaaltı <strong>ve</strong> lamina propria dokusunda kapsülsüz yaygın lenfoid doku bulunmaktadır. Bu lenfoid dokuvucuda yabancı antijen <strong>ve</strong>ya mikroorganizmaların giriş yolu üzerinde bulunmaktadır.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 4


Tonsil ciddi miktarda lenf dokusu içerir ki sekonder follikül, bunları çevreleyen T bölgesi <strong>ve</strong> HEVbölgesi bulunur. Palatin, farengeal <strong>ve</strong> lingual olmak üzere 3 ana tonsil bulunmakta olup“Waldeyer” halkası olarak isimlendirilir. Sindirim, solunum <strong>ve</strong> genitoüriner sistem mukozalarıdendritik hücreler de içerir. Bu hücreler antijeni işleyerek lenf nodlarına aktarırlar. Lenf dokusubirikimi sindirim sistemi laminapropriasında görülür <strong>ve</strong> submukozaya doğru yayılır. Bu birikimappendiks gibi soliter nodül şeklinde de karşımıza çıkar. Peyer plakları aşağı ileumda bulunur.Peyer plaklarının üstünde bulunan intestinal epitelyum (“follicle associated epithelium”, FAE)özelleşmiş olup antijeni lenfoid dokuya aktarırlar. Özellikle M hücresi olarak isimlendirilen epitelhücreleri görülür. M hücresi sadece Peyer plakları üstünde görülmez. Bu hücreler antijeni alarakbazal kısımda bulunan makrofajlar, dendritik hücreler <strong>ve</strong> lenfositlerin bu antijenler ile temasetmesini sağlarlar.Bu dokuda salgısal IgA sentezleyen plazma hücreleri fazla miktarda görülmektedir. Salgısal IgAmukozayı geçerek mikroorganizmaların vucuda girmesini engellemede rol oynarlar.<strong>Organ</strong>ize bir şekilde bulunan <strong>ve</strong> MALT olarak isimlendirdiğimiz dokuya ila<strong>ve</strong> olarak çok sayıdalenfosit <strong>ve</strong> plazma hücresi GİS, GÜS <strong>ve</strong> solunum sistemi mukozasında bulunur. Lenfositlerlamina propria bağ dokusunda <strong>ve</strong> epiteller arasında bulunurlar.Lamina Propria Lejnfositleri daha ziyade akti<strong>ve</strong> olmuş T lenfositlerinden oluşur. Ayrıca akti<strong>ve</strong> Blenfositleri <strong>ve</strong> plasma hücreleri görülür. Bu plasma hücreleri IgA sekrete ederler.IEL T lenfositlerden oluşmasına karşılık fenotipik olarak LPL faklıdırLenfositlerin DolaşımıLenfositler primer lenfoid organlardan sekonder lenfoid organlara kan yoluyla göç ederler.Lenfositler sekonder organlar arasında da kan <strong>ve</strong> lenf yoluyla dolaşmaktadırlar. Kandolaşımından lenfoid dokuya geçişlerinde bazı özel çıkış kapılarını kullanırlar. Bu yerler HEV adı<strong>ve</strong>rilen bölgelerdir. HEV bölgesi dalakta zona marginalisde, lenf düğümünde ise parakorteksdebulunmaktadır. Kapsülsüz lenfoid dokulara geçiş de HEV yoluyla olmaktadır. HEV bölgesi küpikendotel hücrelerinden yapılmıştır. Bu hücreler aktifleşmiş olup çeşitli adezyon molekülleriniiçerirler. IFN-IL-1 <strong>ve</strong> TNF aktifleşmeye neden olan sitokinler arasındadır.Bağışık Yanıtta Rol Oynayan <strong>Hücre</strong>ler<strong>İmmün</strong> sistemi oluşturan hücreler kemik iliğinin kök(stem) hücre adı <strong>ve</strong>rilen <strong>ve</strong> farklı yöndegelişme gösteren hücrelerden oluşur. İki grupta toplanabilir :Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 5


Lenfoid <strong>Hücre</strong>ler B <strong>ve</strong> T Lenfositler, NK <strong>Hücre</strong>leri Myeloid <strong>Hücre</strong>ler FagositlerT hücresi, B hücresi, NK hücresiBaşlıca iki tür lenfosit vardır; T hücresi <strong>ve</strong> B hücresi. T hücresi kendi ana hücresinden timusdagelişir. B hücresi ise fetal yaşamda fetal karaciğerde, doğum sonrası ise kemikiliğinde gelişir.Kuşlarda B hücresi gelişimi kuşlara özgü bir organ olan fabrisius kesesinde “Bursa ofFabricius”olmaktadır. Lenfositlerin farklılaştığı bu organlara santral <strong>ve</strong>ya primer lenfoid organlardenilmektedir. Buralarda T <strong>ve</strong> B lenfositlerin kendi yüzey antijenleri gelişirken aynı zamandaantijen tanıma kabiletine kavuşmaktadırlar. Lenfositlerin antijen reseptörü içermeyen üçüncügrubuna doğal katil (NK) hücreleri demekteyiz. NK hücreleri kemik iliğinde bulunan lenfoid öncühücrelerden gelişir <strong>ve</strong> fonksiyon olarak T <strong>ve</strong> B hücrelerinden farklıdır. Daha önce uyarılmadanbazı tümör hücreleri (taze tümör hücresi değil) üzerine öldürücü etkiye sahiptir. Bu hücrelermorfolojik olarak LGL (Large Granular Leymphocytes).Monosit/ makrofaj <strong>ve</strong> polimorfonükleer granülositFagositler monosit makrofaj <strong>ve</strong> çekirdeği çok lobüllü lokositler (PMNL) olmak üzere ikiyeayrılırlar. PMNL içinde nötrofiller, bazofiller <strong>ve</strong> eozinofiller bulunmaktadır. İçerdikleri granüllerinboyanmasına <strong>ve</strong> etkilerine göre ayrılırlar.Yardımcı <strong>Hücre</strong>ler Antijen Sunan <strong>Hücre</strong>ler (APC) antijeni T <strong>ve</strong> B hücrelerine sunarlar. Trombositler pıhtılaşma <strong>ve</strong> enflamasyonda rol oynarlar. Mast hücereleri yapı <strong>ve</strong> fonksiyon olarak bazofillere benzerler. Endotel hücreleri dolaşımdaki lökositleri tanıyan moleküller, dışarı vururlar. Böylece onlarıntrafiği <strong>ve</strong> dağılımını kontrol ederler.LenfositlerGünlük olarak çok sayıda lenfosit santral <strong>ve</strong>ya primer lenfoid organlarda farklılaşırlar. Bunlardanbir kısmı sekonder lenfoid organlara (dalak, lenf düğümü <strong>ve</strong> mukozal lenfoid doku). Biryetişkinde toplam 10 12 sayıda lenfosit vardır. Tüm lenfoid doku vucud ağırlığının % 2’si kadardır.Yetişkin dolaşımındaki lökositlerin %20’sini lenfositler oluşturur. Olgun lenfositler uzun süreyaşarlar. Hatta bellek hücreleri olarak ömür boyu yaşayabilirler.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 6


Periferik kan yayması incelendiği zaman farklı büyüklüklerde (6-10μm) <strong>ve</strong> farklı şekillerdelenfositler görülmektedir. Lenfositler morfolojik olarak nukleus sitoplazma oranına, nukleusşekline <strong>ve</strong> azurofilik granül varlığına göre ikiye ayrılır.Nötrofil, bazofil, eozinofil azurofilik granül içerebilir.Tanımlama İşaretleriLenfositler <strong>ve</strong> diğer lökositler yüzeylerinde CD kısaltması ile gösterilen (Cluster Designation)karekteristik işaretler taşırlar. Bunlar soy, maturasyon <strong>ve</strong> aktivasyon işareti olabilir. Bir soyişareti olan CD3 sadece T lenfositlerinde bulunur. Bir soyun matürasyon işareti diğer bir soyunaktivasyon işareti olabilir. Bazı işaretler yüzeyde vardır ama aktivasyon sonrası miktarları artar.Örneğin monositlerin yüzeyinde bulunan MHCII molekülleri IFN ile uyarım sonrası artar.T LenfositleriT hücre soy işareti “T cell antigen receptor” TCR’ dir. Bu reseptörler iki polipeptid zincirindenoluşmuşlardır. Halen iki türlü TCR vardır; TCR1 <strong>ve</strong> TCR2. TCR2 <strong>ve</strong> polipeptid zincirindenoluşmaktadır. TCR1 ise <strong>ve</strong> zincirlerinden oluşmaktadır. TCR molekülleri CD3 komplekspolipeptidleri ile birlikte bir kompleks oluştururlar, TCR-CD3 kompleks. T lenfositlerinin % 90-95’iTCR2 , %5-10’ı ise TCR1 taşırlar.T lenfositlerinin çesitli fonksiyonları vardır <strong>ve</strong> bu fonksiyonlar farklı alt gruplar tarafındanyapılmaktadır. Bu alt gruplar yüzey işareti tanımlamasıyla ayrılmaktadırlar. TCR2 reseptörütaşıyan T lenfositleri iki alt gruba ayrılmaktadır; TH(THelper, Yardımcı T <strong>Hücre</strong>leri) <strong>ve</strong>Tc/s(TSupressor <strong>ve</strong>ya Cytotoxic). TH yüzey işareti olarak CD4+ işaretini taşımaktadır. Ts/c isebelirleyici yüzey işareti ise CD8 + dir. T hücre reseptörleri antijenleri serbest olarak tanıyamaz. Tlenfositleri yabancı antijenleri MHC molekülleriyle kompleks olarak tanımaktadır. CD4+ Thücreleri antijeni MHCII molekülleri ile tanırken, CD8+ hücreler antijeni MHCI molekülleri ileberaber tanırlar.Bazı yüzey işaretleri, CD4 <strong>ve</strong> CD8 gibi, farklı T lenfositlerde bulunmaktadır. Ancakl tüm Tlenfositlerinde bulunan işaretler de vardı ki bunlar ortak T hücre işareti denilir.T lenfositleri hücresel bağışık yanıttan sorumludur. Deride geç tip aşırı duyarlılık reaksiyonu daTH hücresi fonksiyonudur. Periferik kan dolaşımında bulunan T lenfositlerinin %70’i TH <strong>ve</strong> %25ise Tc/s dir. Geri kalan %5’i farklı fenotipik özelliklere sahiplerdir.TH lenfositler salgıladıkları sitokinlere göre ikiye ayrılırlar :Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 7


1.-TH1 hücreler IL2 <strong>ve</strong> IFNγ salgılarlar. Özellikle hücre içi patojenler üzerine sitotoksisite <strong>ve</strong>lokal enflamasyona yardımcı olurlar.2.-TH2 hücreler IL-4,5,6 <strong>ve</strong> 10 salgılarlar, B hücrelerini uyarırlar.TCR1 hücreler ise epidermal <strong>ve</strong> mukazal yüzeylerde zengin bol miktarda bulunur <strong>ve</strong> epitel içilenfosit olarak anılırlar (IEL).NKT hücresi olarak tanımlanan bir grup hücre daha vardır. Bu hücreler T <strong>ve</strong> NK hücresi işaretleritaşırlar. Glikolipid antijeni tanırlar. Antijene cevap olaral IL-4, IL-10 <strong>ve</strong> IFN-γ salgılarlar. Doğalbağışıklık <strong>ve</strong> adaptif immün cevap arasındaki etkileşimde rol alırlar <strong>ve</strong> dendritik hücrefonksiyonlarının düzenlenmesinde rol oynarlar.B LenfositlerKan dolaşımında bulunan lenfositlerin %5-15’ini oluştururlar. B lenfositleri sentezledikleri Igmoleküllerini yüzeylerinde taşırlar. Bu moleküller antijenlere karşı özgül reseptörlerdir. İnsandaperiferik dolaşımda bulunan B lenfositlerin çoğunda IgM <strong>ve</strong> IgD molekülleri berabercebulunurlar. Çok az B lenfositinde IgG, IgA <strong>ve</strong> IgE bulunur. Vücudun bazı yerlerinde belirli Igmoleküllerini taşıyan B lenfositleri daha çoğunluktadır. Örneğin barsak mukozasında IgA taşıyanB lenfositleri çoğunluktadır.B lenfositlerin çoğunda MHC sınıf II antijenleri vardır. Bu antijenler T lenfositler ile etkileşmedeönemlidir. B lenfosit yüzeyinde C3b, C3d, IgG Fc reseptörleri de bulunur. B <strong>Hücre</strong>lerinde TCR yebenzeyen BCR vardır.Antijenik uyarım sonucu B lenfositleri plazma hücrelerine farklılaşırlar. Bunun sonucu antijeneözgül Ig sentezlemeye başlarlar. Plazma hücrelerine farklılaşmayan bir grup B lenfositi ise özgülantijenik uyarıyı tanıyıp saklayan bellek hücrelerine dönüşür.Antijen Sunan <strong>Hücre</strong>lerAPC hücreler lökositlerin heterojen bir grubudur. APC hücreler deride, lenf düğümünde,dalakta, mokoza altı lenf dokusunda <strong>ve</strong> timusda bulunurlar. Deride bulunan Langerhanshücreleri <strong>ve</strong> skuamoz epitel hücreleri antijeni alarak lenf bezindeki parakorteks bölgesinegelirler. Burada T hücreleri ile karşılaşılaşarak antijeni sunarlar. Burada bulunan APC hücrelerMHCII molekülü açısından zengin olup antijenin TH hücresine sunulmasını sağlarlar.Follüküler dendritik hücreler lenf bezi, dalak <strong>ve</strong> MALT dokusunun B hücre bölgesinde bulunanprimer <strong>ve</strong> sekonder foliküller içinde bulunurlar. Bu hücreler göç etmezler <strong>ve</strong> MHCII antijenleriDr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 8


içermezler. Fakat içerdikleri kompleman resöptörleri ile immün kompleksleri bağlarlar. Buhücreler Fc reseptörü içerirler.Diğer bir grup APC hücre ise sekonder folliküllerin germinal merkezlerinde bulunan “GerminalCentre Dendritic Cell” GCDC MHCII içermeleri <strong>ve</strong> göç edebilmeleri ile folliküler dendritikhücrelerden farklıdırlar.Timusda bulunan APC hücreleri parmaksı hücrelerdir. Özellikle medullada yerleşmişlerdir.Timusda bu hücrelerin özellikle kendi antijenlerine karşı reaksiyon <strong>ve</strong>ren T hücrelerininayıklanmasında önemi vardır.Bir çok APC kemikiliği kaynaklıdır:Myeloid seriden kaynaklanırlar DC1,Lenfoid seriden kaynaklanırlar DC2.Klasik B hücresi aktivasyon sonrası MHCII açısından zengin hale gelir <strong>ve</strong> antijeni işleyip Thücresine sunma kabiliyeti kazanır.<strong>İmmün</strong> sistem hücreleri dışındaki somatik hücreler normal şartlar altında MHCII molekülüeksprese etmezler. Ancak IFN <strong>ve</strong> TNF uyarımı sonucu yüzeylerinde bu antijeni ekspreseederler. Keratinosit, tiroid epitelyumu, endotel hücrelerini örnek olarak <strong>ve</strong>rebiliriz.FagositlerFagositler monosit makrofaj <strong>ve</strong> çekirdeği çok lobüllü lokositler (PMNL) olmak üzere ikiyeayrılırlar. PMNL içinde nötrofiller, bazofiller <strong>ve</strong> eozinofiller bulunmaktadır. İçerdikleri granüllerinboyanmasına <strong>ve</strong> etkilerine göre ayrılırlar.Mononükleer Fagositlerİki önemli görevi üstlenirler :1.-Profesyonel fagositik makrofaj,2.-Antijen sunan hücreler.Fagositik doku makrofajları, endotelyal hücreler RES’i oluştururlar. Fagositik makrofajlar bir çokorganda bulunurlar. Fareye karbon partikülü <strong>ve</strong>rildiği zaman bunları göstermek mümkündür.Myeloid progenitör hücre sırasıyla promonosit, kan monosit <strong>ve</strong> doku makrofajını oluşturur.Makrofajlar sitoplazmaları içinde lizozomlar peroksidaz <strong>ve</strong> çeşitli asit hidrolazlar içerir.Makrofajlar cam <strong>ve</strong>ya plastik yüzeye kuv<strong>ve</strong>tli yapışırlar <strong>ve</strong> mikroorganizma <strong>ve</strong>ya tümör hücresini“in vitro” fagosite ederler.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 9


Mikroorganizma üzerindeki karbonhidratlara, IgG, IgE <strong>ve</strong> komplemana bağlanarak etkisinigösterir. Üzerinde bulunan çeşitli reseptörler ile yok etmesi gereken hücreleri tanır. IL-2, IL-4,MIF, <strong>ve</strong> IFN- reseptörlerine sahiptir. Diğer taraftan akti<strong>ve</strong> makrofaj kendisi IL-1, IL-6, IL-8, IL-12, TNF, IFN salgılar.PMNLKan dolaşımında bulunan alyuvarların %60-70’ini PMNL oluşturur. Kemik iliğinden oluşan (7milyon/dakika) bu hücreler çekirdeklerinin çok loplu olmaları ile bu adı almışlardır. Makrofajlaraylar <strong>ve</strong> yıllar yaşarken PMNL 23 gün yaşamaktadırlar. Kemik iliğinde çok hızla oluşurlar.Lokositlerin fagositoz yeteneği nedeniyle vücut savunmasında çok önemli görev alırlar. Antikor<strong>ve</strong> kompleman ile birlikte hücre dışı mikroorganizmaların temizlenmesinde çok etkilidirler. Akutenflamasyonda önemlidir. Antijene özgüllük göstermez. Antikor <strong>ve</strong> komplemanla sinerjik etkigösterir. Predominant rolü fagositozdur.NötrofillerDolaşımdaki lökositlerin %90’ını oluşturular. Kendini çeken, kemotaksis yapan maddelere karşıhareketlerini o yöne kaydırırlar. Kemotaktik (C5a, Fibrinolitik <strong>Sistem</strong> Ürünleri, Kinin <strong>Sistem</strong>Ürünleri, Lokosit, Trombosit Ürünleri) maddeler damar içine ulaştığı zaman nötrofiller öncedamar endoteline yapışırlar. Daha sonra endoteli geçerler. Yapışma işlemi “marginasyon” geçmeişlemi ise “diapedesis” olarak isimlendirilir. Nötrofillerde Primer <strong>ve</strong> Sekonder olmak üzere iki çeşitgranül bulunmaktadır. Primer granülde asit hidrolaz, myeloperoksidaz <strong>ve</strong> lizozim içeren lizozombulunur. Sekonder follikülde ise lizozim <strong>ve</strong> laktoferrin bulunur. Bunun yanında Defensin,Seprocidin, Cathelicidin <strong>ve</strong> BPI olmak üzere çeşitli antibiyotik proteinler vardır.Nötrofil <strong>ve</strong> monositler damar dışına çıkarak enfeksiyon sahasına gidebilirler. Mikrop, epiteli geçipsub-epitelyal dokuya geldiği zaman burada bekleyen makrofajlar mikrobu tanırlar <strong>ve</strong> sito-kinolarak isimlendirilen eriyebilir proteinler salgılarlar. Bunlardan en önemlileri TNF <strong>ve</strong> IL-1’dir.Sitokinler enfeksiyon bölgesindeki damar duvarını uyararak selektin <strong>ve</strong> ICAM-1 olarak isimlendirilenadezyon molekülü eksprese etmelerini sağlarlar. Bu moleküllere karşı nötrofil <strong>ve</strong>monositlerde reseptör bulunur.Bağlanma zayıf olup hücreler adeta yuvarlanmaya başlar. Yuvarlanma devresinde TNF <strong>ve</strong> IL-1salgılanması devam eder <strong>ve</strong> bölgeye daha fazla nötrofil gelir. Nötrofillerde akti<strong>ve</strong> olmamışhalde integrin olarak tanımlanan ikinci bir grup molekül vardır. Bu yuvarlanmalarDr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 10


esnasında integrinler aktif hale gelir. İntegrinler <strong>ve</strong> endotel yüzeyindeki reseptörlerinintutunması ilk tutunmaya göre daha sıkı olur. Diğer taraftan devamlı TNF <strong>ve</strong> IL-1 uyarımı endotelyüzeyindeki reseptörlerin eksprese edilmesini uyarır. Daha sonra lökositler sitokinlerin daha fazlaolduğu damar dışına geçmeye başlarlar. Şekilde IL-8 görülmektedir. IL-8 en kuv<strong>ve</strong>tlikemoatraktan maddeler arasındadır. Lökositleri bölgeye çağırmaktadır.Selektin sorumluİntegrin sorumluSitokin sorumluYuvarlanmaSıkı yapışmaDamar dışına çıkmaOlayı bu cümleler ile özetleyebiliriz. Lökositlerin bölgeye toplanması, damar dilatasyonun <strong>ve</strong>geçirgenliğin artması eflamasyona neden olur. Enflamasyon sonucu ağrı, kızarıklık, ısı artışımeydana gelir. Daha önce de belirttiğim gibi olay lokal olmayıp yaygın hale gelirse kinin <strong>ve</strong>koagülasyon sistemi uyarılır.Kısaca PMNL dediğimiz zaman aklımıza gelen diğer hücreler olan eozinofil <strong>ve</strong> bazofillerdenbahsetmek istiyorum. Özellikle bazofil <strong>ve</strong> mast hücrelerin rolüne dikkatinizi çekerim. Bazofiller<strong>ve</strong> Mast <strong>Hücre</strong>leriKandaki lökositlerin %0.2’den azını oluştururlar. İki türlü mast hücresi vardır; mukozadabulunan(Mucosa Asociated, MMC) <strong>ve</strong> bağ dokusunda bulunan(Connecti<strong>ve</strong> Tissue Mast Cell,CTMC). MMC çoğalması T lenfosite bağımlıdır. CTMC ise T lenfositlere bağımlı değildir.Bazofil <strong>ve</strong> mast hücre granülleri; heparin, SRSA(Slow Reacting Substance of Anaphylaxis), ECFA(Eosinophil Chemotactic Factor of Anaphylaxis) içerirler. Bu maddeler degranüle oldukları zamanhücre dışına dökülürler.TrombositlerKanda bulunan trombositler büyük megakaryositlerden oluşmaktadır. Kemik iliğinde myeloidseriden oluşan hücrelerdir. Trombositler kan pıhtılaşmasındaki rolleri dışında immün cevapta <strong>ve</strong>iltihap oluşmasında rol oynamaktadırlar. Trombosit yüzeyinde birçok reseptör bulunmaktadır.MHCI antijeni taşırlar, CD32, CD23, Faktör VIII reseptörü, CD41 <strong>ve</strong> CD42 reseptörleritaşımaktadırlar. Damar endotelinde hasar meydana geldiği zaman trombositler o yere yapışarak,toplanırlar. Serotonin <strong>ve</strong> fibrinojen salgılarlar. Bunun sonucu damar geçirgenliğini artırarakkompleman aktivasyonuna <strong>ve</strong> o sahaya lökosit toplanmasına neden olurlar.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 11


Doğal Katiller , “Natural Killer”Şimdi gelelim meşhur katilimize diğer bir deyişle doğal katilimiz, “Natural Killer” hücrelerine. Bircümleyle; hücre içindeki mikroplara cevap olarak hücrenin ölümüne neden olan <strong>ve</strong> makrofajlarıakti<strong>ve</strong> eden IFN- salgılayan lenfosit hücre sınıfıdırlar. Kan lenfositlerinin %15’ini oluştururlar.TCR <strong>ve</strong> BCR işareti taşımazlar. Morfolojik olarak büyük granüllü lenfositler( Large GranulerLymphocytes, LGL) olarak tanımlanmaktadır. Tümör hücrelerine <strong>ve</strong> virüsle enfekte olmuşhücrelere karşı sitotoksik etki göstermektedirler. NK <strong>Hücre</strong>sinin bir antijenik özgüllüğü <strong>ve</strong> MHCmolekülüne bağlı tanıma özelliği yoktur. Özellikle hematopoetik tümör hücrelerine karşı litik etkigöstermektedir.NK hücreleri timusta olgunlaşma süreci geçirmezler. NK hücrelerinde Ig, TCR <strong>ve</strong> CD3 molekülleribulunmaz. Bu hücrelerde CD2 <strong>ve</strong> IgG nin Fc sine karşı reseptör bulunmaktadır. NK hücreleri Tip1 IFN, IFN , TNF <strong>ve</strong> IL2 ile akti<strong>ve</strong> olurlar. NK hücresi Ig molekülüyle özgül olarak bağlanmışhücreyi Fc reseptörü ile tanıyarak yok eder.IL-2 ile özgül olmayan sitotoksik fonksiyon gösterir. Bunlara LAK hücreleri (LymphokineActivated Killer) ismi <strong>ve</strong>rilir. Bazı TCR1 <strong>ve</strong> TCR2 CD8+ hücreler de LAK özelliğine sahiptirler.NK hücreleri : Tümör hücrelerini tanır <strong>ve</strong> öldürür. Virüs ile enfekte hücreyi tanır <strong>ve</strong> öldürür. IgG ile kaplı hedefe bağlanır <strong>ve</strong> öldürür. Buna ADCC (Antibody dependent cellularcytotoxicity) denir. IFN, IL-1, GM-CSF salgılar.<strong>Hücre</strong> üzerinde bulunan reseptörler NK hücresini akti<strong>ve</strong> ederken bazı reseptörler ise inhibitörfonksiyon görürler. NK hücresi virüsle enfekte hücreyi tanıyarak öldürürken normal hücreyiöldürmemektedir. Peki bunu nasıl yapmaktadır ? MHC I molekülleri NK hücreleri için inhibitörgörev yapmaktadır.NK hücresi hedef hücreye bağlanmaktadır. Ancak inhibitör motif var ise zarar <strong>ve</strong>rmemektedir.İnhibitör motif yoksa zarar <strong>ve</strong>rmektedir. Virüsle enfekte hücre CTL’den kurtulmak için hücreninMHC I ekpresyonunu baskılamaktadır. Ancak bu durum NK hücresinin hücreyi öldürmesineneden olmaktadır. Yukarıdaki şekillerde bu durum açıkça görülmektedir. MHC I karşılığı olarakNK hücresin KIR, CD94 <strong>ve</strong>ya NKG2 molekülleri bulunmaktadır. Bağlanma sonucu NKhücresindeki tirozin fosfatın akti<strong>ve</strong> olmasına neden olmaktadır. Akti<strong>ve</strong> olan tirozin fosfat ise NKDr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 12


hücresinin aktivasyonunu durdurmaktadır. NK hücrelerinin aktivasyonu makrofajlar tarafındansalgılanan IL-12 tarafından arttırılır. NK hücresi buna IFN- salgılayıp makrofajları akti<strong>ve</strong> ederekcevap <strong>ve</strong>rir.NK hücresi akti<strong>ve</strong> olduğu zaman iki yola gider. Birincisi sitoplazmik granüllerini enfekte hücreyegöndererek plasma membranında delikler oluşturur. Diğer moleküller hücre içine girerekapoptotik enzimleri akti<strong>ve</strong> ederler <strong>ve</strong> hücre ölümüne neden olurlar. İkinci olarak NK hücresiIFN- salgılayarak makrofajları akti<strong>ve</strong> ederler. Biraz önce fagositoz olayında değindiğimizenzimlerin bu sitokin tarafından akti<strong>ve</strong> edildiğini tekrar hatırlatmak isterim.Dr:Cumhur Özkuyumcu, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji <strong>ve</strong> Klinik Mikrobiyoloji AD 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!