12.07.2015 Views

ERKİN VÂHİDOV'UN ŞİİRLERİ ÜZERİNE ŞEKİL VE MUHTEVA ...

ERKİN VÂHİDOV'UN ŞİİRLERİ ÜZERİNE ŞEKİL VE MUHTEVA ...

ERKİN VÂHİDOV'UN ŞİİRLERİ ÜZERİNE ŞEKİL VE MUHTEVA ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...Erkin Vâhidov, milletinin gönlünde bir ukde olarak kalan sözleribüyük bir cesaretle ilk defa “Özbeğim” kasidesiyle 1968 yılında terennümeder. (İnağâmov, 1996; 37) Erkin Vâhidov bu eserini yazmadanönce şair olarak kendini kabul ettirmiş ve eserleri başka dillere de tercümeedilip yayımlanmaya başlanan bir yazar seviyesine ulaşmıştır. (Mirzayev,Şermuhammedov, 1993; 398-399) Ancak bu şiirin yayımlanmasıErkin Vâhidov için oldukça sıkıntılı bir dönemin de başlangıcı olmuştur.Erkin Vâhidov 1969 yılı sonunda, bütün görevlerinden uzaklaştırılır.Bu olumsuzluğa rağmen şair kalemini bırakmaz. 1970-1975 yıllarıarasında Alman Şairi Goethe’nin Faust adlı eserini Özbek Türkçesinetercüme etmiş, başka bir yerde çalışmamış, daha doğrusu çalıştırılmamıştır.(Vâhidov, 1987a; 74)1975 yılında “Yåş Gvardiya” matbaasında yeniden çalışmaya başlayanErkin Vâhidov, daha sonra bu matbaada baş muharrir olarak hizmetverir. Bundan sonra ise “Yåşlik” dergisinde redaktör olarak çalışır.Nihayet, Gafur Gulam Edebiyat ve Sanat Matbaasında müdür olarakçalışmaya başlayan şair, Özbekistan Yazarlar Birliğinin Hâmid Âlimcanödülüne lâyık görülür ve “halk şairi” ilân edilir. (Abdurahmanov,Mamacanov, [?], 237) Erkin Vâhidov gerek şiir gecelerinde ve gereksesofra etrafındaki sohbetlerde Ali Şîr Nevâî’nin birkaç bin mısraını ezbereokuyan bir şairdir. (Kattabekov vd., 1990; 428-429)Erkin Vâhidov, 1999 yılında Özbekistan Halk Kahramanı (millîşairi) unvanına da lâyık görülmüştür. Özbekistan Cumhuriyeti YüksekMeclisinin I. ve II. dönemlerinde başkanlık görevinde bulunan ErkinVâhidov, hâlen Özbekistan Yüksek Meclisinde Komite Başkanı olarakgörev yapmaktadır.Erkin Vâhidov, içinde az sayıda şiirlerinden oluşan müstakil eserlerini , daha sonra bir araya getirerek bir seri oluşturacak mahiyette yenidenyayımlamıştır. Bu mahiyette Işk Sävdäsi [Aşk Sevdası], (Taşkent,2000), Şe’r Dùnyäsi [Şiir Dünyası] (Taşkent, 2001), Ùmrim Däryäsi[Ömrümün Deryası], (Taşkent, 2001) adlı eserlerinde Vâhidov’un manzumeserlerinden seçme şiirleri ile yine onun muhtelif yıllarda tercümeettiği şiirler yer almaktadır.Ayrıntılı bilgi için bk.: Veli Savaş YELOK, Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Dil ve ÜslûpÇalışması, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara,2007.TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 113


Veli Savaş YELOK2. <strong>ŞİİRLERİ</strong> <strong>ÜZERİNE</strong> DEĞERLENDİRME2.1.<strong>ŞEKİL</strong>Şiirlerinde, Rus biçimciliği olarak adlandırılan “kırık mısra” kullanımınaönemli ölçüde yer vermesine rağmen, şekil yönünden daha çokgeleneğe bağlı olan Erkin Vâhidov klasik nazım birimlerinden beyit,dörtlük, beşlik, altılık, sekizlik ve onluk nazım birimlerinin yanı sıraklasik nazım birimlerinin dışında kalan şiirler de yazmıştır.Beyit nazım birimiyle 122 şiir yazan Vâhidov, bu şiirlerin büyükbir kısmında mısraları kırmak suretiyle yenilikler yapmaya çalışmıştır.Şair normal beyit formunda 18, kırık mısralardan müteşekkil beyit formunda104 şiir yazmıştır. Bu şiirler sayı bakımından mukayese edildiğizaman şairin nazım birimi bakımından yeni formları tercih ettiği dikkatçekmektedir.Dörtlük nazım birimiyle 191 şiir yazan Erkin Vâhidov, bunlardanbir kısmında geleneksel şiirde kullanılan şekli tercih ederken, bir kısmındada dörtlüklerdeki kafiye sistemini esas almak suretiyle yeni şekillerkurmayı denemiştir. Bunu da dörtlükleri oluşturan mısraları kırmaksuretiyle gerçekleştirmiştir. Bu şekilde kırdığı mısralarda alelâdeliktenziyade bir sistem takip eden şair, kırık mısraları genellikle hâkim vezinolarak tercih ettiği hece ölçüsüne göre tertip etmiştir. Bunu yaparkenmısraları hece kalıbının duraklarına göre kırmış, bir ölçüde gelenektensıyrılıp yeni şekiller ararken bir taraftan da arka plânda kalsa da geleneğinizlerini korumuştur. Şair, dörtlük nazım birimiyle yazdığı 191şiirinin 113’ünde doğrudan doğruya dörtlüğü esas alırken, 78’ini kırıkmısralarla tanzim etmiştir.Vâhidov’un beşlik nazım birimiyle yazılmış olan şiirlerinin sayısıon üçtür. Bunlardan on tanesi beşlik nazım birimi esasındayken; üç taneside beşlik nazım birimi esasında olmasına rağmen kırık mısralarlaoluşturulmuştur. Altılık nazım birimiyle üç şiir yazan Erkin Vâhidov,bunlardan birisinde aruz, diğer ikisinde ise hece vezni kullanmıştır.Erkin Vâhidov sekizlik nazım birimiyle altı şiir yazmıştır. Bu şiirlerdendördü doğrudan doğruya sekizlik nazım birimiyle yazılmış; kalanlardanbiri 11 sekizlik+1 dokuzluk, diğeri de 8 sekizlik+ 2 dörtlükesasında tanzim edilmiştir.Vâhidov, onluk nazım birimiyle dört şiir yazmıştır. Şiirlerinin bir114 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...kısmını da muhtelif ve düzensiz sayıdaki mısralarla tanzim etmiştir.Söz konusu şiirlerinden 19’u muhtelif sayıdaki mısralarla bir bütünolarak düzenlenmişken, 29’u mısraları düzensiz sayıda bölümlerdenkurulmuştur.Şiirlerinde hem hece, hem de aruz veznini kullanan Erkin Vâhidov,bazen de herhangi bir vezne bağlı kalmadan serbest şiirler yazmıştır.İncelenen şiirlerden 127’si aruzla, 289’u heceyle, 6’sı ise serbest yazılmıştır.Şiirlerin bir kısmında aruz vezni ve klasik şiirin nazım şekillerikullanılırken, bir kısmında da bu şiirlerde uygulanan yenilikler dikkatçekmektedir. Bunun yanı sıra hece vezninin kullanıldığı şiirlerin birkısmında klasik kalıplardan hareket edilmiş, bir kısmında ise kullanılanhece kalıbının duraklarına uygun olarak mısralar kırılmak suretiyleyeni şekiller oluşturulmaya çalışılmıştır.Erkin Vâhidov, şiirlerinden 127’sini aruz vezniyle yazmıştır.Bunlar, aruzun klasik edebiyatta en çok kullanılan bahirlerinden olanbahr-i remel, bahr-i hezec ile daha az kullanılan bahirlerden olan bahrimuzâri’ ve bahr-i münserihtir. Erkin Vâhidov aruz vezniyle yazdığı127 şiirinden 83’ünü bahr-i remel kalıplarından Fâ’ilâtün/ Fâ’ilâtün/Fâ’ilâtün/ Fâ’ilün (79’u), Fâ’ilâtün/Fâ’ilâtün/Fâ’ilün (4’ü); 36’sınıbahr-i hezec kalıplarından Mefâ’îlün/ Mefâ’îlün/ Mefâ’îlün/ Mefâ’îlün(23’ü), Mef’ûlü/ Mefâ’îlü/ Mefâ’îlü/ Fe’ûlün (5’i), Mef’ûlü/ Mefâ’îlü/Mefâ’îlü/ Fe’ûlün + Mef’ûlü/ Fe’ûlün (2’si), Mef’ûlü/ Mefâ’îlün/Mef’ûlü/ Mefâ’îlün (2 şiirinde), Mef’ûlü/ Mefâ’îlü/ Fe’ûlün (1’i),Mefâ’ilün/ Mefâ’ilün/ Fe’ûlün (1’i), Mefâ’îlün/ Mefâ’îlün (1’i); 7’sinibahr-i muzâri’ kalıplarından Mef’ûlü/ Fâ’ilâtün/ Mef’ûlü/ Fâ’ilâtün(6’sı), Mef’ûlü/ Fâ’ilâtü/ Mefâ’ilü/ Fâ’ilün (1’i); 1’ini de bahr-i münserihkalıplardan Müstef’ilün/ Fe’ûlün/Müstef’ilün/Fe’ûlün kalıbıylayazmıştır.Şiirlerinde daha ziyade heceyi kullanan Erkin Vâhidov’un bu vezinleyazdığı şiirlerinin sayısı 289’dur. Altılı hece vezninden on beşlihece veznine kadar çok değişik kalıpları deneyen şair, bazı şiirlerindede iki ayrı vezni beraber kullanmıştır. Şair bu şekilde tek mısralardafarklı, çift mısralarda farklı bir hece kalıbı kullanarak âhengi yakalamayaçalışmıştır. Bu şiirlerinde tek sayıya denk gelen mısralar ile çiftsayıya denk gelen mısralarda vezin bakımından bir müştereklik vardır.Bu şekilde kullanılan vezinler ve bunların kullanıldığı şiir sayıları şöy-TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 115


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...taşımıştır. Gerek klasik sevgili tipinde, gerekse seven tipinde gelenekselkullanımların zıddı olarak değerlendirilebilecek çizgi dışı güzel veçizgi dışı âşık tiplerini de kullanmıştır. Erkin Vâhidov, şiirlerinde aşkıniki tarafı olarak gerek sevgiliyi, gerekse seveni olağanüstü yücelterekbir seven ve sevilen estetiği oluşturmaya çalışmıştır.Çağdaş Özbek edebiyatının önde gelen lirik şairlerinden olan ErkinVâhidov’un şiirlerinin çoğuna hâkim olan lirik duyuş ve ifade tarzı, aşkşiirlerinde kendini daha çok hissettirir. Siyasî hadiselerin ortaya koyduğugündemle, insan ve cemiyet meseleleriyle uğraşırken hiçbir zamanlirik tavrını ve âşıkâne duygularını şiirlerinde terennüm etmekten geridurmamıştır. İnceleme konusu olan 422 şiirinden 48’i doğrudan doğruyabu bahse aitken, bazı şiirlerinde de dolaylı olarak bu temayı işlemiştir.Klasik edebiyatın aşk motiflerinin, estetik örgü ve duyuş tarzınınneo-klasik örneğini veren Vâhidov, bunların dışında modern aşk şiirleride yazmıştır. Yazıldığı yıllarda dilden dile dolaşan, hatta birçoğu bestelenenbu şiirler, onun şairlik kudretini ve lirik dünyasının zenginliğiniaksettirmektedir.Şiirlerinde bu temayı işlemesi, onun özellikle romantik bir aşk şairi,bir sevgi ve bir gönül adamı olduğu izlenimini uyandırmaktadır.Bu şiirlerinde pek coşkun, zarif ve taşkın bir üslûp kullanmıştır. Aşkkonusunda geleneğe bağlı olan Vâhidov, aşkı kaderin kalbe oynadığıyaman bir oyun olarak değerlendirir. Vâhidov, aşk konusunu terennümettiği şiirlerinin çoğunda aşkla tabiatı birlikte işlemiş, tabiat güzellikleriile aşk duygusunu özdeşleştirmiş, tabiatın temiz kucağında sevgilisi ilebirlikte baş başa geçirebileceği anları tahayyül etmiştir. Bu iki kavramıbazen tam anlamıyla özdeşleştiren şair, güzel bir ilkbahar sabahının parıltılıgüneşi altında, su kenarlarında, bahçelerde ve mavi göğün altındayaşanan bir aşk tasviri yapar.Şair, sadakati ele aldığı şiirlerinde körü körüne bağlanmayı akılsızlıkolarak değerlendirir. Teslimiyet ve kendisine söylenen her şeyisorgulamadan kabul etmek, samimiyet olarak değerlendirilemez. Bununaksine bir davranış, yani her hususun birilerine danışılması ise insanıntek başına karar verilebilmesine engel teşkil edecektir. İnsanınkutsal saydığı değerlere sadakatle bağlı olması gerekir; ancak bu durumteslimiyeti, yani sorgulamamayı gerektirmemelidir. İnsanın kendisiniifade edebilmek ve başkalarından farklı olduğunu gösterebilmek uğ-TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 117


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...için önemlidir. Elbette önemli olan kişinin de birtakım hasletleri taşımasıgerekir. Dostluk ve yakınlıkla ilgili şiirlerde selâmlaşmanın önemi,kardeşlik, sohbet arzusu, sıkıntıları paylaşma, birlik beraberlik, hâlhatır sorma, cana yakınlık ve ihanet konularına yer verilmiştir.Erkin Vâhidov insanın, dostları sayesinde kendisini daha rahat hissettiğinidüşünür. Bu sebeple insan dostu ile bahtiyar, onun yokluğundada mahzun ve mustariptir. Şair, dostun olmadığı bir köşkün virane,dostun olduğu evin ise virane bile olsa âbâd sayılacağını belirtir; çünküdostun olduğu yerde gam paylaşılarak azalacak, mutluluk ise paylaştıkçaçoğalacaktır. Erkin Vâhidov’a göre gerçek dost, tembih ve azarlardabulunur. Bunlardan kaçmamak ve bunlara gücenmemek gerekir. Çünkügerçek dostun özelliği budur. Sadece sohbet etme arzusu değil, bununyanı sıra sıkıntılarını paylaşma, birlik ve beraberlik, hâl hatır sorma,cana yakınlık ve kardeşlik dostu gerekli kılar. Bu sebeple insanın cihandadost arayıp bulması gerekir. Vâhidov’a göre, bu nitelikteki dostlarınsayısı ne kadar çok olsa da, yine de azdır; buna mukabil insanın bir tanedüşmanı olsa, yetmez. Elbette her dost, bu nitelikleri taşımayabilir. Bukonuda da şair tedbirli olmayı tavsiye etmektedir. Hatta böyle birisinekarşı “begåräz deb òylämä” diyen şair, elini dostça uzatanların bazende düşmanlık edebileceklerini söyler.Erkin Vâhidov’un şiirlerinde ayrılık, kabul edilmesi gereken birgerçektir. Üstelik bir ucundan da yaşanmaya başlanmıştır. Aşkı bir ruharkadaşlığı olarak değerlendiren Vâhidov’un şiirlerinde asıl sevdalılarınevlenemedikleri görülür. Böylece bedenî bir yakınlaşmadan dauzak tutulan aşk ölümsüzleştirilmiş olur. Yalnızlığı kendi içinde yaşayanşairin duygularını ayrılıklar daha da yoğunlaştırır. Zaman zamanyalnızlığı sevse ve onun başkaları tarafından ihlâline razı olmasa daondaki karamsar ve şikâyetçi bir hâl kolayca fark edilir. Yalnızlığın vebedbinliğinin devamını isteyen şair, muhtemelen bunda mistik bir durumsezmiştir. Şair ayrılığı hazırlayanın ve yalnızlığı getirenin bizzatkendisi olduğunun farkındadır. Kendi köşesinde yılların geçmesini bekleyenşairde kendisinden uzakta olan bir sevgilinin varlığı hissedilir.Sevgiliyle yaşanan günlerden sonra onun gidişiyle doğan büyük boşluk,rahatsız edicidir. Hatıralar ve mesafeler şaire sevgiliyle ruhen beraberolma fırsatını tanır. Aslında şairin aradığı da budur. Şair, âşık sevdiğihâlde yârin onu sevmemesini, âşığın feryad ve figânlarının yâriningönlüne ulaşmaması yahut onun bunları umursamamasını gerçek birTSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 119


Veli Savaş YELOKayrılık olarak kabul etmez. Çünkü böyle bir ayrılıkta yanmak, gerçektehicran değildir. Şayet âşığın sevgisi gerçekse, bu, ayrılıkları paramparçaedecek; gerçek inanç ve mücadelenin olduğu yerde ayrılık asla barınamayacaktır.Gerçek ayrılık, insanın sevdiğiyle hayat kurması ve canacan ekleyerek her anını onunla birlikte geçirmesine rağmen gönüllerinayrı olması hâlinde ortaya çıkar. Seven iki kişinin ayrı olması, önündesonunda vuslatla nihayet bulacaktır. Ama yan yanayken gönül birliğininolmamasından dolayı ortaya çıkan ayrılığın ne çaresi, ne de sonuvardır.Erkin Vâhidov’un çok sayıda olmamakla birlikte ayrılık ve çaresizliktenkaynaklanan ümitsiz ve karamsar bir ruh hâliyle yazdığı şiirleride bulunmaktadır. Vâhidov bu şiirlerde, bazı sosyal şiirlerinde görülengenel durumdan farklı bir ruh hâli içinde görünür. Bu ruh hâli, “geçiciçöküntü anları”nda tecelli eden “karamsar” bir hâldir. Dışa dönük aktifşahsiyetinin aksine bu şiirlerde onun hayata ve gerçeklere karşı bıkkınlığıgörülmektedir. Onun yalnızlık, ümitsizlik ve isyan konulu şiirlerindeferdî beklentilerin gerçekleşmemesinden kaynaklanan yüksek birteessür hâkimdir.Ferdî yalnızlık ve ümitsizlikten doğan karamsarlık şiirlerinde hayâlkırıklığı, teslimiyet ve iç hesaplaşma öne çıkmaktadır. “Aldanışı ve birbaşına bırakılışı” gören şâir; derinden derine yaşatmak istediği ümitlegerçek arasında mütereddit ve kompleks bir ruh hâli içine girer. Çünküonun ümitsizliği ve karamsarlığı, keyfî bir tutumdan veya meşrebindenkaynaklanmaz. Beğenmeyip değiştirmek istediği, fakat bunda başarılıolamadığı gerçekler karşısında “afakî bir iyimserlik” sergilemek, onunyapacağı iş değildir. Bu sebeple, onun bazı şiirlerine akseden karamsarruh hâli, aslında kaderin şairi getirdiği ferdî ve sosyal gerçeğin kendisidir.Şair, ümitsizlik ve karamsarlığı işlediği şiirlerinde, kendi düşüncesiyleruhundaki gerçekler arasındaki tezadı görmüş, bunun sonucundada hayal kırıklığına uğramıştır. Bu hayal kırıklığı, şairi kompleks ruhhâline itmiştir Bu ruh hâlinin şairdeki en belirgin izi “tepki” ve “red”mekânizmalarıdır.Erkin Vâhidov “kendi beni”ni konu alan şiirlerinde büyümek arzusunudile getirir. Henüz gerektiği kadar büyük olamamasına rağmenyüreğinde bu büyüklüğü hisseder. Ana yurduna evlât olabilmeyi arzueden Vâhidov, halkı aydınlatabilmek ve vatanı yüceltmek adına canını120 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...feda etmeye hazırdır. Şaire göre bu arzu, ilim dünyasına girmek ve çalışmaklagerçekleşecektir. Tıpkı mum etrafında dönüp dolaşarak hayatınıtamamlayan bir pervane gibi, o da halkı aydınlatmak gayesiyle ilimnurunun etrafında dönüp dolaşmak ve nihayet buradan aldığı feyizlehalkın yolunu aydınlatmak suretiyle hayatını tamamlamak arzusundadır.Halk için kendini feda etmek düşüncesinin arkasında, vatan içinkendini feda etmek arzusu yatmaktadır.Vâhidov, insanı kâinatın hülâsası olarak tasavvur eder. Çünkü herne aranırsa, insanoğlunda vardır. Bu yönü insana yol gösterir, onun başkabir şey aramasına gerek yoktur. İnsan, bilgelik ve ilim yardımıylaârif insan olmaya adaydır. Vâhidov’un,Teränlikni qıdırmädim ùmmånlärdän,İnsånlärdän tåpdim ùni, insånlärdän.Teränlik bù- nùr yåğılgän yùzlärdädir,Teränlik bù- òyçän båqqan kòzlärdädir,Teränlik bù - äytilmägän sòzlärdädir.Mäyinginä çimirilgän qåşlärdägi,Nuqrä- nuqrä qıråv qongän såçlärdägi,Bòrånlärdä egilmägän başlärdägiTeränlikning tä’rifigä sòz bårmikän?.. mısralarıyla tasvir ettiği kişi, ârif insandır. Şaire göre her şeyinmerkezinde insan vardır ve her şey onun nazarında insanla değer kazanmaktadır.Bu sebeple şair irfanı başka şeylerde değil, insanın kendisindebulmuştur. Her anıyla dünyanın içinde olan şairin nazarında irfan,zerreden kâinata, bilinenden bilinmeyene kadar akla sığmamaktadır vehâlâ keşfedilmeyi beklemektedir.Şairin büyük zahmetlerden sonra öğrenip benimsediği ezelî şiar,bin yıl parlamayan bir yıldız olmaktansa, bir an yanan mum olabilmektir.Bu sebeple Vâhidov asırlık hayatı değil, “aşk zevkine kanmak” suretiyleyaşadığı bir ömrü tercih eder. Her ne kadar bu ömür pervaneninömrü kadar olsa da şair, kendi itikadınca yaşamayı arzu etmektedir.Erkin Vâhidov, başlangıçta yaşadığı dönemde geçerli olan sistemeinanmıştır, fakat bu sistemin yetiştirdiği biri olarak inandıkları gerçek- agş.TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 121


Veli Savaş YELOKleşmeyince, hem inandıklarını, hem de kendisini sorgulamaya başlar.O, insanın kutsal kıldığı değerler ve bunların niçin kutsal hâle getirildiğininmuhasebesini yapan, toplum içinde aydın konumunda olan vehalkı aydınlatma sorumluluğunu taşıyan ve en önemlisi de kendisinerehber edineceği kıstasları belirleyebilen bir kişi iken, beklentileriningerçekleşmemesi üzerine karamsar bir ruh hâline bürünür. Samimî birşekilde inandığı değerlerin başkaları tarafından bir menfaat aracı olarakkullanılması, şairi her zaman doğruların yanında yer almaya yönlendirir.Bütün insanlığa mutluluk getireceğini düşündüğü değerleri yargılayıphayatının da muhasebesini yaparak yanlışı bulmaya çalışır. Çünkü,halkların kardeşliğini gerçekleştireceğine ve bahtiyar bir ülke yaratacağınainandığı kutlu itikadı, onun düşündüğünden farklı bir toplum vefarklı bir sistem yaratmıştır. Bu gerçekleştirilirken nice masum insanınkanı dökülmüş, nice ocaklar söndürülmüş, milletin aydınları kızıl kırgınlardasusturulmuştur. Sen Mengä Tegmä adlı şiirinde ifade ettiği üzere,mutluluk getirecek olan sistem neme lâzımcılığı, günü kurtarmayı,liyakâtsizliğe değer vermeyi, gördüğü yanlış uygulamaları dile getirenibaskı ve zulümle susturmayı hâkim kılmıştır. Artık düzen “sen banadokunma, ben de sana” esasına göre işler hâle gelmiştir.İnandığı ve gerçekleşmesi için mücadele ettiği sosyalist sisteminyanlışlığını gören şair, bunu da açıkça söyler. Erkin Vâhidov, ne pahasınaolursa olsun yaptığı yanlıştan dönebilecek cesaret ve erdeme; bedeline olursa olsun, doğruyu söylemek cesaretine sahiptir.İnandığı ve sadakatle bağlandığı değerlerin yanlış olduğunu görenşair, artık doğruyu söyleyen birisi olmak istediğini, “sengä bir haqgòydevånä keräk bòlsä, men bår; tili qand nådòst pärvånä keräk bòlsäyoqmän” ifadesiyle dile getirir. Kendisine ızdırap veren gaflet azabınamüteşekkir olan Erkin Vâhidov, bu azaplar için iki dünyasını da fedaetmeye hazırdır. Gerçeği söylemenin tek çare olduğunu düşünen şair,doğru sözlü olmanın getireceği sıkıntıları çekmeye de razıdır.Şair, ruhunda derin yaralar açan bu durum karşısında yine de kendidoğrularının peşindedir. İnandığı değerlerini kaybeden Erkin Vâhidov,bir gün gerçek olacağını beklerken yıkılan ütopyasını, “Qum ùstigä sen Keräk Bòlsä Bedårlik122 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...bòylä imårät qurädirsän, häm äyş sùrädirsän.” diye tarif eder. Şair buideolojisinin yerine, kendi doğrularıyla yeni bir hayat anlayışı oluşturmayaçalışır. Bu anlayışının esasını, “desinler diye” insanlara iyilik etmenindoğru olmadığı, aslında iyiliği insanın kendisine yaptığı, insanında dünyaya esas itibarıyla rızık için gelmediği düşünceleri oluşturur.Menfaat maksadıyla ne yapılırsa yapılsın, hayat meşgalesinin kazancı,“båri sävdå ikki gäzlik bòz” dan ibarettir. Bu gerçekler çerçevesindehayatına yeni baştan bir düzen vermeye çalışan şair, hayatınınmuhasebesini yapar.İnsanın gafletten uyanıp gerçekleri görmesi, suskunlukların bedelinidüşünmesi, zulüm karşısında susmaması ve vicdanî bir sorumluluklahareket etmesi gerektiğini düşünen Erkin Vâhidov daima doğrunun yanındadırve zulme baş eğmeyen bir şairdir. O, doğruyu söylemek suretiylegerçekleri âşikâr etmek için gereken fedakârlığı yapmaya; hattabu tavrını devam ettirebilmek için baskı ve zulüm uygulayan zalimlerleyolunu ayırmaya da hazırdır:Betävfıq rähbärni sòkkänim ùçùnÙç yil yåtär bòlsäm yåtgänim bòlsin,Ùning yoq abrosin tòkkänim ùçùnTòlåv bersäm bårim såtgänim bòlsin.(…)Tiflisdä xalq ùzrä tank yùbårgän zåtŞä’nin qılär bòlsä qånùn ehtiyåt,Òşä zåt kommunist bòlsä, men, häyhåt,Fırqa däftärrimni åtgänim bòlsin... 10Erkin Vâhidov, şiirlerinde vatan temasına sıkça yer vermiştir. Onunşiirlerinde işlediği vatan, her şeyden önce toprak üstünde yaşayan halkınmeydana getirdiği dili, tarihi, gelenek ve görenekleri, ahlâk kurallarınınoluşturduğu kültürüyle, yani ruhuyla vatandır. Vâhidov’a göre,manevî bağlarla bağlı olduğu, dünyaya gözünü açtığı zaman ilk defagördüğü, havasını teneffüs edip suyunu içtiği, ayak bastığı yer, vatandır.Vatanın ve milletin manevî dünyasına girmeye; dilini, mûsikisini ve ruhunuöğrenmeye çocuklukta başlanır. Vatan sevgisi, ana sütüyle işitilen Òzimgä Sävål İkki Cähånni Sädqa Qıl10 İztiråbTSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 123


Veli Savaş YELOKninnilerle, nağmeler, maniler ve masallarla insanın ruhuna nüfuz eder.Erkin Vâhidov şiirlerinde esas itibarıyla kimyevî terkip olan alelâde birtoprağın nasıl vatan hüviyetine büründürüldüğünü, dolayısıyla vatanınne olduğunu; onu meydana getiren unsurları, vatanın korunması ve mamurhâle getirilebilmesi için çekilen sıkıntıları ve ona lâyık bir evlâtolabilme arzusunu işlemiştir. Şair, vatan kavramının idrakini,Yoq, mò’täbär emäs äsli yer,Qutluğ emäs tùpråq heç qaçån.Mùbåräkdir insån tòkkän ter,Mò’täbärdir qutluğ tåzä qån. 11mısralarıyla belirgin hâle getirir.Erkin Vâhidov, vatanını bütün unsurlarıyla seven ve bunlara bağlıolan biridir. O, vatanın güzelliklerini her fırsatta dile getirmek ve övmekgayretindedir. Bundan dolayı vatanla ilgili düşünce ve duygularınıdile getirmek için her şeyi vasıta kılar.Vâhidov, vatan konulu şiirlerinin genelinde vatanın dününü, bugününüve geleceğini dile getirirken onu oluşturan değerlerden de bahseder.Onun vatanına beslediği arzuları mukaddestir. Bu sebeple ülkesinindağlarında, esen yellerinde, kuşların ötüşünde, insanlarının sevincindeve kederinde vatanı hisseder; sanatçıların mısralarında, nağmesindehep vatan vardır. Bu topraklarda yaşayanların mayasını vatan verir;bundan dolayı bu topraklarda mayalanan insanın “aşkı” da, “arzusu”da vatandır. Böyle olduğu için insan vatanı uğruna “can”ını feda eder.Ecdadın ve milletin şan ve şöhretinin mesken tuttuğu bu “ulu toprak”,asla kimseyle paylaşılamaz. Erkin Vâhidov’un ataları geçmişte daimavatanı zilletten, esaretten, eli kolu bağlı olmaktan kurtarmak için mücadeleetmiş, gerektiğinde canlarından vazgeçmiş, karşılaştıkları herfelâkete göğüs gererek saadet yolunda azimle ilerlemiştir. 12 Atalarınıngittiği yolu takip etme arzusunda olan şair de vatanına ve milletine sevdalıdır,onu bağımsız görmek ümidiyle doludur.Erkin Vâhidov’un tarif ettiği vatan ve millet anlayışını, Yahya KemâlBeyatlı’nın “Kökü mâzide olan âtîyim” mısraıyla tarif etmek mümkündür.Geçmişe tuttuğu bir ayna vasıtasıyla Özbekistan’ın tarifini vetarihini gösterdiği yukarıdaki şiirlerinin yanı sıra vatana lâyık bir evlât11 Ånä Tùpråq12 Òzbekistån124 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...olabilme arzusu ve onun var olması için kendini feda etme düşüncesi,geçmişte ataların bunu gerçekleştirmek amacıyla yaşadıkları, vatanınâbâd edilmesi, vatan evlâdı olabilme, vatan sevgisi, vatanın kıymeti vebunun bilinmesi; vatanın güzellikleri ve bu güzelliklere hayranlık, bugüzelliklerden vazgeçilemeyeceği, bu güzelliklerin maddî unsurlarlamukayese edilememesi gibi hususlar da Erkin Vâhidov’un vatan temasınıişlediği şiirlerindeki diğer konulardır. Özellikle vatanı oluşturanunsurların anlatıldığı şiirlerde, bunları muhafaza edebilmek için çeşitlisıkıntılara maruz kalan atalarının teslim ettiği bayrağı lâyıkıyla koruyupyücelterek sonraki nesillere teslim etmek arzusu ve bu yolda yapılmasıgereken şeyler de onun şiirlerinde dile getirilmektedir.Vatanı için çalışmak arzusunda olan Erkin Vâhidov, atalarınınbıraktığı emaneti, milletinin koruyup saklayacak kudrette olduğunudile getirir. Vatan için kurban olanlar, vatan toprağını kızıl kanlarıylasulayarak kendilerini âdeta yeniden yaratmışlardır. Çünkü, istiklâlinsembolü olan bayrağın atında yaşamak kadar, onun uğrunda toprağagirmek de bir şereftir. Onlar, vatan uğrunda feda olurken, vatan da oderecede ebedîleşmektedir. Haksızlığı yıkmak suretiyle hakka doğruköprü kurmak için işkencelere maruz kalmış, zindanlarda çürütülmüş;maldan mülkten, yârdan, evlâttan ve nihayet candan vazgeçmişlerdir.Vâhidov’a göre, her Özbek için vatan sevgisi, onun şerefi ve övünçkaynağı olmalıdır.Bir tarım ülkesi olan Özbekistan’da bilhassa pamuk üretimiyle ilgilişiirler yazan, bu iş kolunda çalışan insanların hayatını eserlerindeterennüm eden Erkin Vâhidov bu şiirlerinde bir işi yapmaya muktedirolmak, alın terinin önemi, gayret, başarı, fırsatları değerlendirmek,emeğin karşılığı olarak takdir edilmek ve pamuk ziraati gibi konularüzerinde durmuştur.Vâhidov’a göre insan, dünyaya çekidüzen vermek ve onu güzelleştirmekiçin yaratılmıştır. Şair, çalışmak şevki ve üzerinde yaşadığıtoprağı mamur hâle getirmek gayreti sebebiyle insanoğlunu karıncayabenzetmektedir. Bu sebeple şair, bazı teorisyenlerin iddia ettikleri gibi“insanın atasının maymuna benzeyen bir canlı” olamayacağını düşünür.Aksine gerek çalışma gerekse mücadele yönünden insanın atasınınbelki karınca olabileceğini düşünür. Çünkü insan da tıpkı karınca gibiTSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 125


Veli Savaş YELOKetrafına aldırış etmeden bütün gün çalışarak yaşadığı toprağı mamurhâle getirmek için “harmandan harmana” koşup durmaktadır:Ğayrät kämärini beligä båğläb,Òzidän kättäråq çòpni årtmåğläb,Mänzilgä tez yetmåq yålğız xayåli -Soqmåq yòldän bårärÇùmåli.Ätråfigä båqmäs, işlär ùzùn kùn,Kòpning xırmånigä qoşmåq ùçùndån...Yoq,Ådäm äcdådi bòlmägän mäymùn,Çùmålidän tärqalgän insån. 13Uğrunda nice canların verildiği topraklar, atalarının kendilerinebıraktığı en değerli, en kutsal armağandır. Bu münasebetle Özbekleredüşen görev, vatan topraklarını sonraki nesillere aynı şekilde bırakabilmektir.Bu uğurda Özbeklerin sabahtan akşama kadar baba, oğul, ana,kız herkesin durup dinlenmeden çalıştığını gören Vâhidov, bu çalışkaninsanlara saygı duyar. Tabiat bu çalışkan insanların emeğini takdir ederekbolluk ve bereketle karşılık vermekte ve toprağa ekilen her şeyialtına dönüştürmektedir. Vâhidov’un yaptığı ve yapılmasını istediği tekşey, emekçilerin takdir edilmesidir.Erkin Vâhidov’un şiirlerinin önemli bir kısmını sovyet ideolojisini,topluma yabancılaşan aydınları ve sovyet rejiminin yaratmaya çalıştığıinsan tipini eleştiren ve toplumdaki bozulmayı konu alan şiirler oluşturmaktadır.Şair, bu şiirlerden fahiş fiyatlarla satış yapan esnafı, kızlarınevlendirilmesinde çıkarlar doğrultusunda hareket edilmesini, sovyet rejiminindine karşı olan tutumunu, dini istismar edenleri, “silâhsızlanma”gayesi altında çıkar amaçlı hareket edenleri, sovyet rejimini ve bu rejiminkoyduğu esasların uygulayıcılarını; sovyet ideolojisinin yaratmakistediği kendisinden başkasını düşünmeyen, halkına yabancı, yanlışlarve haksızlıklar karşısında bazen susan bazen de bunları görmezden gelerekbir menfaat beklentisi içerisinde olan insan tipini; millete uygulananbaskı politikası karşısında sessiz kalan, tabiatın yok edilmesine13 Çùmåli126 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...sesini çıkarmayan aydınları ve şairleri; hakkını aramayan ve hürriyetmücadelesine iştirak etmeyen insan tipini eleştirmektedir.Erkin Vâhidov’un şiirlerinde ifade ettiğine göre, kapalı sovyet rejimiinsanları geçmişinden habersiz hâle getirirken kendisi de otoritesinidevam ettirebilmek için dünyaya gözünü kapatmış, kulağını sağıretmiştir. Rejim, idaresi altındaki insanlarla meşgul olurken burnunundibindeki gerçeklerden ve dünyadan bîhaber olarak varlığını devam ettirmiştir.Baskısı ve zulmü altında yaşayan insanların geçmişiyle olanbağlarını koparan sistem, bunu her alanda yapmıştır. İnsanların ata yadigârıolan eserleri okuyarak bunlardan dersler çıkarmaları bir yana,rejim var olan eserleri kütüphanelerin tozlu raflarına hapsetmiştir.Özbekistan üzerinde demir bir yumruk gibi hâkimiyet kuran sovyetrejimi, insanların elinden hürriyetini almış, elini ayağını bağlayarakonları gözü bağlı, gönlü dağlı bir hâle getirmiştir. Gördükleri ve yaşadıklarıkarşısında konuşamaz hâle getirilen insanların bu perişanlığınıgören dünya bile hayrete düşmüştür:Mùäzzäm Säyhùnù, Cäyhùn –Läbidä täşnä läb qåldim,Kiyintirdim cähånni,Cismi ùryån, bekäfän bòldim.Çekibdùr Båbùrù FùrqatVätän häcridä äfğånlär,Men ersäm, väh, ne ğurbätkim,Vätändä bevätän bòldim.Sovyet rejimi, sadece uyguladığı baskı ve zulümle değil, aynı zamandauyguladığı politikalarla da toplumu oluşturan kültürel unsurlarıortadan kaldırmış, hâkimiyeti altında yaşayanların ahlâkî değerlerini deyıpratmak suretiyle onların şahsî çıkarları doğrultusunda hayatlarını devamettirme felsefesi yaratmıştır. Şaire göre, sovyet rejimi insanlardakişefkat, sevgi ve vefa gibi hasletleri ortadan kaldırmıştır.Erkin Vâhidov, rejimin yaratmaya çalıştığı insan tipinin felsefesini;bu insanların yaptıklarını ve inandıklarını gerçekleştirmeye çalışırkenhem kendilerine, hem de halka nasıl zarar verdiklerini ve milletlerinenasıl yabancılaştıklarını, milletin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulabilmesiiçin nelerin yapılması gerektiğini şiirlerinde terennüm etmiştir.Erkin Vâhidov’a göre rejimin yarattığı insan tipi, devletin hangiTSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 127


Veli Savaş YELOKkademesinde görev alırsa alsın, halkın arasında hangi sıfatla bulunursabulunsun, şahsî menfaatlerini korumayı ve hâkim kuvvetin kılıcını sallamayı,hayatını devam ettirmenin esası olarak belirlediği için geri plândakalmamakta ve her düzenin içinde kendisine bir yer bulabilmektedir.Onlar, büyüklerin himayesinde yaşamaya, daima mükâfat, mülk, unvanve makam elde etme arzularını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.Menfaatin ön plâna çıkarıldığı ve ahlâkî değerlerin geri plâna itilipunutturulduğu bir sistemde yaşayan insanlar, ister istemez düzenin birparçası olmaya başlayacaktır. İdarecilerin koltuk mücadelesi içerisindebirbirini mahvetmesi, rejimin talimatları doğrultusunda âlimlerin birbirinineksiğini bulup karşılıklı olarak yine birbirlerinin istikbâllerini karartması,elinden bir şey gelmeyen aydınların ise yaşananları görmezdengelip kendi sırça köşklerinde farklı bir dünya ile meşgul olmaları 14şairi bedbinliğe sürükler.Erkin Vâhidov, etrafında yaşananlara kulağını tıkayan ve kendirahatını düşünenleri, deve kuşuna benzetir. Şaire göre etrafında olupbitenlere dikkat etmeden sadece kendini düşünenler ve dünyada sadecerızık peşinde koşanlar “båşini qumgä tıqıb” 15 yatacaktır.3. SONUÇÇağdaş Özbek şiirinin önemli temsilcilerinden olan Erkin Vâhidoveserlerinde, kendisinin ve toplumun maruz kaldığı sıkıntıları, kendinemahsus üslûbuyla terennüm eder. Vâhidov, sanatkârın çağının şahidiolması ve milletin haykıran dili olma sorumluluğunu taşıması düşüncesiylevicdanının gösterdiği yolda yürümek azminden uzak kalmamıştır.Bu sebeple Erkin Vâhidov milletinin dertlerini, baskı politikası uygulayangüçlerin merhametsizlik, adaletsizlik ve yanlış uygulamaları karşısındaduyduğu rahatsızlığı terennüm etmekten çekinmemiştir.Şiiri elindeki silâhı olarak gören Vâhidov; milletine karşı görev vesorumlulukları üzerinde çokça düşünmüştür. Şairliği “candan vazgeçmek”olarak gören Vâhidov’a göre şair, insanoğlunun yaşadığı yerdekibütün olaylardan sorumlu olan kişidir. Ona göre “şairin derdi, halkınderdidir” ve şair, “her sözü halkın ve dönemin feryâdı olması hâlinde”14 Ämäldårlär…15 Ù, åråmni128 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007


Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Şekil ve Muhteva Bakımından Bir...bahtiyar olacaktır. Bu münasebetle o, milletin ve yaşadığı dönemin feryadıolmak gayesine hizmet etmiştir.Erkin Vâhidov kelime, cümle ve mısrada yeni duyuş ve heyecanaparalel olarak yenilikler yapmıştır. Sade bir dil ve samimî hislerleklasik ve halk şiir geleneğinde eserler vermenin yanı sıra, yeni şekildenemeleri mahiyetinde şiirler de yazmıştır. Erkin Vâhidov, klasik şiirdilindeki imaj ve mazmunları ortadan kaldırmak düşüncesini taşımaz.Bilâkis şair, geçmişle olan münasebetin yeniden kurulacağını düşünerekklasik dönemin eserlerindeki hususları hem klasik şiirin, hem dehalk dilinin renkleriyle yeniden resmetmiştir. Her bir sözün en ince, engüzel yönlerinden yararlanma gayretinde olan Erkin Vâhidov, hayatınbütün karışıklıklarına, cemiyetteki dalgalanmalara, fırtınalara, külfet vezorluklara kendine mahsus bir tepki gösterir.Erkin Vâhidov’un hayatı, yaşadığı devir gibi farklı tezahürlerin tesirialtında kalmıştır. II. Dünya Savaşının sıkıntılı günleri, sovyet hükûmetlerinindespot yönetim anlayışı, prestroyka ve glastnost (yeniden yapılanmave açıklık) süreci ve bu süreçten sonra bağımsız Özbekistan’ınkuruluş dönemini bizzat yaşayan Erkin Vâhidov’un kelime dünyasına,bütün bu süreçlerdeki sosyal ve siyasî hadiselerin aksettiği görülmektedir.Erkin Vâhidov’un aşk ve sevgi şairi olduğu kadar düşünce, hürriyetve hayal şairi olduğunu söylemek de mümkündür.KAYNAKLAR_____. (1999), XX. Äsr Òzbek Ädäbiyatı, Oqıtùvçi Neşriyåtı, Taşkent.ABDURAHMANOV, G., MAMACANOV, S. (?), Òzbek Tili väÄdäbiyåtı, Òzbekistån Näşriyåtı, Taşkent.ÂRİPOV, A. (2001). “Sòz Sehri”, Tänlängän Äsärlär, C. 4, ĞafurĞulam Nåmidägi Ädäbiyät ve Sän’ät Näşriyåti, Tåşkent, 2001.İNAĞÂMOV, R. (1996), Şair Boluş Asanmas, G. Gulam NamidagiAdabiyat ve Sanat Naşriyatı, Taşkent.KARAKAŞ, Ş. (1996), “20. Yüzyıl Türk Dünyası Edebiyatı ÜzerineBir Deneme”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, S. 2, Güz-1996, TDK Yayınları, Ankara.TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007 129


Veli Savaş YELOKKARAKAŞ, Ş. (2005), “Sovyet Edebiyatı Hakkında Tespitler”, I.Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu (11-13 Mayıs 2005), Ankara, (BasılmamışBildiri).KARİMOV, N., NAZAROV, B., NÂRMATOV, U. (1997), XX. AsrÖzbek Adabiyati, Taşkent,.KATTABEKOV, A., MAMACANOV, Ş., NAZAROV, B., NAR-MATOV, U., SULTANOV, İ., ŞERAFİDDİNOV, A. (1990), Òzbek SovetÄdäbiyatı Tarihi, Oqutuvçı,.KOCAOĞLU, T., (1998), “Özbek Türkleri Edebiyatı”, Türk DünyasıEl Kitabı, C. 4, TKAE Yayınları, Ankara.MİRZAYEV, S., ŞERMUHAMMEDOV, S. (1993) Håzirgi ZämånÒzbek Ädäbiyåtı Tårihi, Taşkent.ŞÄRÄFİDDİNOV, A. (1983), “Tälänt vä Mäs’uliyät”, Häyåt BilänHämnäfäs, Özbekistan LKSM Märkäziy Komiteti “Yåş Gvardiya”Neşriyåtı, Taşkent.VÂHİDOV, E. (1992), “Qårzdårlik”, İztiråb, Taşkent.VÂHİDOV, E. (1987a), “Qaynåq Häyåt İçidä Yaşäb”, Özbek Tilivä Ädäbiyåti, S. 6.YELOK, V. S. (2007), Erkin Vâhidov’un Şiirleri Üzerine Dil veÜslûp Çalışması, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (BasılmamışDoktora Tezi), Ankara.130 TSA / Yıl: 11, S: 3, Aralık 2007

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!