12.07.2015 Views

25112013204654

25112013204654

25112013204654

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Birinci iddianamenin 1094. sayfasında şüpheli/sanık Ümit Oğuztan’ın emniyet ifadesinden alınan şu bölümler,faili meçhuller ve JİTEM bağlantısına işaret etmektedir:“Jitem ismi ortaya atıldıktan sonra kamuoyunda ve araştırma komisyonunda [Susurluk Araştırma Komisyonu kastediliyor-GA] ERGENEKON’un unutulduğunu, aynı dönemlerde Cem ERSEVER’in öldürüldüğünü, bu şekildegündemin dağıldığını, olayların sorumlusu olarak JITEM gösterilmeye başlandığını, JİTEM kavramınınERGENEKON’un unutturulması için o dönemde sıkça dile getirildiğini”Keza Muzaffer Tekin, Veli Küçük ve Zekeriya Öztürk’ün evinden çıkan “ERGENEKON Analiz, Yeni YapılanmaYönetim ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999” isimli belge de örgütün belirli dairelerden oluştuğunu, bu dairelerdesivil-asker karışık bir yapılanma olduğunu, örgütün JİTEM’in deneyimlerinden yararlandığını göstermektedir.Yine Ergenekon’un 1. iddianamesinde sanık Veli Küçük, JİTEM’in kurucusu olarak tanımlanmıştır:“Şüpheli Veli KÜÇÜK, 1944 Bilecik doğumludur. 1965 yılında Kara Harp okulundan mezun olduktan sonra uzunyıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde birçok önemli ve hassas yerlerde görev yapmıştır. Bu süre içerisinde kamuoyunda Jİ-TEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat Topluluğunun kuruluşunu yapmış ve 2 yıl süreyle bu birimin başkanlığınıyürütmüştür.” (1. İddianame 97. Sayfa)Ergenekon Davası kapsamında tanık olarak dinlenen Hanefi Avcı da ifadesinde JİTEM hakkında bilgi vermiş veifadesinde Ergenekon Davası sanıklarından Veli Küçük’ün bu kuruluşun başında olduğunu bildiğini beyanetmiştir. Hanefi Avcı’nın ifadesi özetle şu şeklidedir:“Diyarbakır’da 1984-1992 yıllan arasında İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı sırada JİTEM diye birkuruluşun olduğunu ve Ankara’ da Veli Küçük isminde birinin bu işin başında olduğunu duyduğunu, Ancak odönem kendisini hiç görmediğini ve bir irtibatının olmadığını, 1992 yılında İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğüyaptığını, Bu dönem içerisinde görev gereği birçok şahsın irtibatlarının takip edildiğini, O dönemde mafyacı olarakbilinen Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir, Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı olduğu sonra anlaşılan), Sedat Peker,Mehmet Hadi Özcan, Yaşar Öz gibi adamların birebir Veli Küçük ile irtibatlı olduğunu” belirtmiştir. (1. İddianamesayfa 240)JİTEM bağlantılarının yanı sıra sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda elde edilen belgeler arasında,daha önce kamuoyuna Susurluk Çetesi olarak yansıyan örgütün çıkar ve siyasi amaçlı olarak gerçekleştirdiğiçeşitli faili meçhul cinayet, zorla kaybetme ve yasadışı eylemlere yönelik bilgilerin yer aldığı görülmektedir.Örneğin Doğu Perinçek’e ait belgelerin bulunduğu 1. iddianamenin 165. ek klasöründe bulunan 16.02.1996 tarihlibir belge, Tarık Ümit cinayetine dair infazın Abdullah Çatlı ve ekibi tarafından yapıldığı belirtilerek;“Tarık Ümit, Mayıs 1993 sonunda Tansu Çiller’e Behçet Cantürk’le birlikte 500 milyar lira götürdüğü için, Çiller’inDYP Genel Başkanlığı seçiminde kullandığı paranın kaynağını biliyordu. Yeni MİT Raporu’nda adı “Ağar’ın suçekibi” içinde sayılan Sami Hoşnav’ın çiftliğinde sorgulanıp öldürüldü.” ifadeleri yer almaktadır.Bulgular kısmında daha geniş yer verdiğimiz klasörde elde edilen diğer belgeler, Tansu Çiller ile bağlantılıcinayetler iddiasını öne çıkarmaktadır.Aşağıda alıntı yaptığımız kısımlar, Ergenekon Davası’nın JİTEM Davası ile ilişkisi olduğu gibi kamuoyunda ZirveDavası olarak bilinen, Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin dava ile Hrant Dink ve Rahip Santorocinayetlerine ilişkin davalarla da ilişkili olduğunu göstermektedir.29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!