u kararı bozmuştur. Bunun üzerine şikâyet, CIDH’ye taşınmış ve uluslararası baskıyla Arjantin’in hakikateerişim hakkını tanıması sağlanmıştır. CIDH’nin bu kararı üzerine açılan birçok davada sanıklar, daha öncegörülmemiş bir şekilde, ceza mahkemelerinde idari yönden yargılanmışlardır. Bir başka deyişle, hakikat mahkemeleri(Juicios por la Verdad) olarak adlandırılan bu davalar, suçlunun tespit edilip cezalandırılması amacı ile değilmağdurların akıbetinin ortaya çıkarılması gerekçesi ile görülmüştür. Bu mahkemeler, hukuki açıdan çok önemliolmasına rağmen mağdur ailelerinin hakikat taleplerinin karşılanmasında yetersiz kalmıştır.Uygulanan diğer bir alternatif yöntem ise zorla kaybedilen çocuklara ilişkin davalardır. Çocuk kaçırılması, “SonNokta” ve “Emre Uyma” yasaları kapsamına alınan bir suç olmadığından hakikat mahkemelerinden farklı olarakbu konuda ceza davaları açılabilmiştir. Bu davalarda üç temel hukuki gerekçelendirme ön plana çıkmıştır.Birincisi, çocuk kaçırma suçunun insanlığa karşı işlenen bir suç olduğu ve bu nedenle tüm ulusal yasal düzenlemelerinüzerinde uluslararası hukuka tabii olduğu öne sürülmüştür. İkincisi, çocukların anne ve babaları hâlâkayıp olduğundan bu vakaların devam eden suçlar kapsamına girdiği ve dolayısıyla cunta süresi ile sınırlandırılmışaf yasalarının dışında kaldığı belirtilmiştir. Üçüncüsü ise çocuk kaçırmalarının ordunun sistematik planın birparçası olması nedeniyle sadece faillerin değil, aynı zamanda komutanların da bu suç altında yargılanabileceğiöne sürülmüş ve aynı fiilden dolayı sanığın iki kez cezalandırılmayacağı ilkesi aşılmıştır.Uluslararası düzeyde iki strateji uygulanmıştır. Bunlardan birincisi, insan hakları savunucularının af yasalarınınmeşruiyetinin uluslararası kuruluşlar tarafından kınanması için yaptıkları girişimlerdir. Bu strateji, hem BirleşmişMilletler’in hem de Amerika Kıtası İnsan Hakları Komisyonu’nun “Son Nokta” ve “Emre Uyma” yasalarınıArjantin’in de imzaladığı sözleşmelere aykırı bularak kınamasını sağlanmış, bu da uluslararası hukuka gittikçedaha çok önem veren Arjantin üzerinde bir baskıya neden olmuştur. İkinci strateji ise Kirli Savaş sırasındakaybolanlar arasında kendi vatandaşlarının da bulunduğu iddiası ile Fransa, İtalya, İspanya, Almanya ve İsveçdarbeci subayların yargılanmak üzere kendilerine iade edilmesi için diretmişlerdir. Özellikle İtalya ve Fransa’dakimahkemelerde cunta mensuplarının gıyabında hüküm giymesi, Arjantin’deki yargıyı korkutmuş ve yerel olarakaçılan davaları daha çok ciddiye almalarını sağlamıştır. Bu stratejilerin birleştiği ve Arjantin’de cezasızlıkçıkmazının aşılmasında bir dönüm noktası olan vaka Simón Davası’dır.Dönüm Noktası: Simón DavasıKasım 1978’de Julio Simón liderliğinde federal polis, bebekli bir çifti dindar bir örgüte üye olmak gerekçesiylekaçırmış, işkenceden geçirmiş ve daha sonra “zorla kaybetmiştir.” Bebekleri ise orduda bir başçavuş tarafındankendi çocuğu olarak nüfusa geçirilmiştir. Kaybedilen çiftin ailelerinin şikâyeti ile Simón ve diğerlerine çocukkaçırma suçundan dava açılmıştır. Alt mahkeme, sanıkları çocuk kaçırmaktan suçlu bulmasının yanı sıra budavadaki ek suç iddiaları olan çocuğun anne ve babasının kaçırılması, işkenceye maruz kalması ve zorla kaybedilmesinin“insanlık karşıtı suçlar” kategorisine girdiğini, bu suçların “Emre Uyma Yasası” kapsamında yargıdanmuaf tutulmasının uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini ve bu nedenle de “Emre Uyma Yasası”nın anayasayaaykırı olduğunu bildirmiştir. 2001 yılında temyiz mahkemesi bu kararı onamış, “Son Nokta” ve “Emre Uyma”yasalarının anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Yüce Mahkeme de 2005’te bu kararı onamış ve iki kanunuda geçersiz kılmıştır. Bunun üzerine daha önce aflara tabi olan tüm davaların yeniden açılma hakkı doğmuştur.2005 yılından bu yana 200’den fazla dava yeniden açılmış ve daha önce afla serbest kalan cunta liderleri, ömürboyu hapis cezasına çarptırılmış Videla hapiste ölmüştür.22
İddianamelerdeki Ergenekon ÖrgütüGülçin Avşar12 Haziran 2007’de bir telefon ihbarı ile “Ümraniye soruşturması” olarak başlayan Ergenekon ile ilgili 86 sanıklıilk dava 25 Temmuz 2008’de açıldı. 22 dosyanın birleştirilmesi ile birlikte 5 yıl boyunca devam eden ve 67’situtuklu 275 sanığın yargılandığı dava, 5 Ağustos günü yapılan karar duruşması ile sona erdi. Bundan sonrakisüreçte ilk derece mahkemenin verdiği kararın Yargıtay’a taşınması beklenmektedir.2008 yılında başlayan soruşturma, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bombalı saldırı, Danıştay saldırısı ve meydanagelmiş diğer olay ve fail bağlantıları ile genişlemiş ve şüphelilerden elde edilen belgelerle “Ergenekon” örgütününşemasını ortaya koymuştur. Soruşturmanın ismi, “İstanbul 29 Ekim 1999 Ergenekon Analiz Yeni YapılanmaYönetim ve Geliştirme Projesi” ile ilk etapta ortaya çıkmıştır.Mevcut hükümeti silah zoru ile devirip anti-demokratik yollarla devlet idaresini ele geçirme maksatlı bir kovuşturmaolarak görülmekte olan davada, örgütün birçok farklı kanun dışı yola başvurup eylem yaptığına dairiddialar bulunuyor. Dosya kapsamında, sanıkların amaçlarını gerçekleştirmek için birçok yasadışı eylem vecinayetle ilişkilendirildiği görülüyor. Bu açıdan, iddianamede yalnızca devlete yönelik suçlar değil, tehlikelimaddeleri izinsiz bulundurma, kasten öldürmeye azmettirme, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmekgibi suçlar da yer alıyor.Ergenekon Örgütü’nün yapısı ve kapsamı, kamuoyunda sıkça tartışma konusu olmakla birlikte iddianameler veözellikle 18 Mart 2013 tarihli savcılık mütalaası, Ergenekon adlı bir örgütün varlığını ve bu örgütün ülke yönetiminiele geçirmek için birçok terör olayı ile irtibatlı olduğunu kabul ediyor. Bu mütalaasında savcı, ayrıca Ergenekon’ungerçekleştirdiği ve gerçekleştiremedikleriyle beraber toplam 17 adet eylem planından bahsetmektedir. Bunlarıniçerisinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan’ayönelik suikast planları olduğu gibi, “İnternet Andıcı” gibi hükümeti yıpratacak kara propaganda sitelerininorganizasyonu da bulunmaktadır.Yukarda geçen iddialar, Ergenekon Örgütü’nün bir yandan hükümeti devirme girişimlerini, bir yandan da aydınlatılamamışsiyasi cinayetlerle bağlantılarını göstermektedir. Bu bakımdan Ergenekon Davası, bir “darbe davası”olmaktan öte bir anlam ima etmektedir. Zira hem Ergenekon dosyası içinde hem de sözü edilen diğer soruşturmave kovuşturmalar içinde sıklıkla bu ilişki ağına dair delil ve ifadelerle karşılaşılmaktadır.Ergenekon Örgütü’nün örgütlenme biçimine ilişkin önemli bir iddia, birinci iddianamenin 10. klasöründe yer alan,Terörle Mücadele Şubesi’nin elde edilen tüm belgelerin incelemesi ile hazırlamış olduğu, “İnceleme Belgesi”ndegeçmektedir: “MAFİA’nın reorganize edilmesinin getireceği yararlar küçümsenebilecek veya vazgeçilebilecek ölçektedeğildir. Şu halde önce yapılması gereken (…) Türk Genel Kurmayının denetiminde yepyeni bir MAFİA örgütlenmesiningerçekleştirilmesidir”.Bu yapılanma şekli ile ilgili olarak Tuncay Güney’e ait aşağıdaki ifade, Ergenekon Örgütü’nün faili meçhulolaylarla ilişkisini ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Keza savcıların örgüte yönelik yaklaşımının23
- Page 1: Ergenekon’un Öteki Yüzü:Faili
- Page 4 and 5: Ergenekon’un Öteki Yüzü:Faili
- Page 7 and 8: İçindekilerErgenekon Davası ve D
- Page 9: Giriş
- Page 12 and 13: nin her koşulda adil bir geçmişl
- Page 14: da bu konular oluşturdu. Ancak sor
- Page 17 and 18: • Ergenekon Davası’nda 47 yıl
- Page 19 and 20: Ceza Adaletini Uygulama Deneyimleri
- Page 21 and 22: ivedilikle Özel Yetkili Savcılık
- Page 23: Arjantin’de insan hakları ihlali
- Page 27 and 28: Ergenekon Örgütü HAKKında gEnel
- Page 29 and 30: 9- Tehlikeli maddeleri izinsiz bulu
- Page 31 and 32: Birinci iddianamenin 1094. sayfası
- Page 33: İnceleme Bulguları
- Page 37: İNCELEME BULGULARI 1Birinci İddia
- Page 40 and 41: İşçi Partisi Genel Başkanı Do
- Page 42 and 43: “28 Ocak 1995 tarihinde Askar Smi
- Page 44 and 45: “02 Mart 1995 günü öğlen saat
- Page 46 and 47: Cinayet Sekiz: Özer Çiller’in
- Page 48 and 49: 1.2 MİT’in Hazırladığı sUsur
- Page 50 and 51: Ticaret’ten 1 milyar TL. tahsil e
- Page 52 and 53: Halit GÜNGEN: 2000’e doğru derg
- Page 54 and 55: 1.7 Yakup Kara ve sAlih Üren CinAY
- Page 56 and 57: ŞEYTAN ÜÇGENİ* Behçet CANTÜRK
- Page 58 and 59: -Hayır, CİA! Ya Halit Güngen’i
- Page 60 and 61: O akşam Medet Serhat yerine Aslanl
- Page 62 and 63: 1.10 Uğur MUMCU, Eşref Bitlis, AH
- Page 64 and 65: 1.11 Hayrettin ErTEKİn ve ABDUlMUT
- Page 71: İNCELEME BULGULARI 2İkinci Ergene
- Page 90:
2.2 Veysel ŞAHİn’in İFADEsi116
- Page 103 and 104:
PKK itirafçılarını JİTEM kulla
- Page 105 and 106:
gerekçesiyle öldürülür. Saldı
- Page 107 and 108:
SAÇAN yüzünden görevden alınd
- Page 109 and 110:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı
- Page 111 and 112:
“1997 yılında Musa ANTER’İN,
- Page 113 and 114:
111
- Page 115 and 116:
113
- Page 117 and 118:
115
- Page 119 and 120:
117
- Page 121 and 122:
119
- Page 123 and 124:
121
- Page 125 and 126:
123
- Page 127 and 128:
125
- Page 129 and 130:
127
- Page 131 and 132:
129
- Page 133 and 134:
131
- Page 135 and 136:
133
- Page 137 and 138:
135
- Page 139 and 140:
137
- Page 141 and 142:
139
- Page 143 and 144:
141
- Page 145 and 146:
143
- Page 147 and 148:
145
- Page 149 and 150:
147
- Page 151 and 152:
149
- Page 153 and 154:
151
- Page 155 and 156:
153
- Page 157 and 158:
155
- Page 159 and 160:
157
- Page 161:
İNCELEME BULGULARI 3Üçüncü Erg
- Page 164 and 165:
*Cinayet olayı ile ilgili olarak Y
- Page 166 and 167:
kısa bir süre sonra tayin dönemi
- Page 168 and 169:
Soruldu: Nurhan YORULMAZ devam eden
- Page 170 and 171:
168
- Page 172 and 173:
Kato dağında Sadık BABAT kırsal
- Page 174 and 175:
Mehmet MESUTOGLU, Bitlisli Erhan...
- Page 176 and 177:
…Bu arada, Yrb. Hüseyin.. .’de
- Page 178 and 179:
yola çıktım, Antalya’ ya gitti
- Page 180 and 181:
ileği ve sopayı, sağ eliyle de d
- Page 182 and 183:
Ben Silopi şehir merkezinde oturur
- Page 184 and 185:
ilmediklerini ancak gündüz vakitl
- Page 186 and 187:
YILDIRIM’ı tekrar arabaya bindir
- Page 188 and 189:
daha sonra Şuayip TANIŞ’ı Şı
- Page 191 and 192:
SonuçGülçin AvşarErgenekon klas
- Page 193 and 194:
olan adamımla ilgilidir. O adamım
- Page 195 and 196:
davaların ilerlemesinin önündeki
- Page 197 and 198:
KaynakçaAbdülkadir, Selvi (2011),
- Page 199 and 200:
Yazarlar HakkındaGÜLÇİN AVŞARG