Etiyopya: Kırmızı Terör DurUŞMAlarıDerg CuntasıZaman Çizelgesi1974 Ayaklanmalar1974 Derg Darbesi1977 Mengistu Hükümeti1974-1979 Kırmızı Terör1991 EPRDF Darbesi1992 Özel Yetkili Savcılık1994 Federal Sistem1994 Kırmızı Terör Mahkemeleri2006 Mengistu ve 73 subay ölüm cezasına çarptırılıyor.1974’te Etiyopya’da, İmparator Haile Selassie’nin iktidarı altında gittikçe büyüyen sınıfsal uçurum ve kitlesel açlıkboyutlarına varan ekonomik sıkıntılara karşı başlayan ayaklanma, ordunun düşük rütbeli subaylardan oluşan birkanadının yönetimi ele geçirerek isyanları şiddetle bastırmasıyla son buldu. Darbeyi gerçekleştiren kanat,İmparator’u devirdikten sonra Geçici Askeri Yönetim Konseyi (Derg) adı altında Marksist bir yönetim oluşturdu.Derg, yönetimi elinde tuttuğu 17 yıl boyunca Konsey Başkanı Mengistu Haile Mariam liderliğinde, tehdit olarakalgıladığı gruplara şiddet politikaları uyguladı. Şiddet politikaları önceleri aristokrasi, eski feodal elit ve kiliseyihedef alırken daha sonra yüksek rütbeli subaylar, işçiler, aydınlar ve üniversite gençliğine yöneltildi. Derg iktidarıaltında Etiyopya, hukuk düzeninin olmadığı, binlerce kişinin sokaklarda kurşuna dizildiği, yargısız infazların,gerekçesiz olarak özel mülkiyete el koymanın, yasadışı tutuklama ve ağır işkencelerin olağan olduğu bir ülkehaline geldi. Uluslararası Af Örgütü raporlarına göre 1977-1991 yılları arasında devlet eliyle yargısız infaz ve zorlakaybedilenlerin yanı sıra açlık ve zorla yerinden edilme nedeniyle ölen Etiyopyalı sayısı 1,5 milyonu buldu. Sadece“Kırmızı Terör” olarak bilinen 1974-1979 yılları arasında 200 binden fazla vatandaşın devlet eliyle öldürüldüğütahmin ediliyor. Derg yönetimi, yıllardır iktidara karşı silahlı mücadele veren ve dört etnik gruptan oluşanEtiyopya Halklarının Devrimci Demokrasi Cephesi (EPRDF) adlı örgütün Mengistu cuntasını Mayıs 1991’de devirmesiyleson buldu.Kırmızı Terör Duruşmaları18Etnik halklara federal yönetim altında özerklik vermeyi hedefleyen yeni hükümetin ilk imtihanı, parçalanmış birülkede toplumsal uzlaşmayı sağlamaktı. Bu doğrultuda, EPRDF geçmiş ihlallerle ceza adaleti yoluyla yüzleşmeyiseçti ve bunun için üç gerekçe gösterdi. Birincisi, adaletin sağlanmasıydı. Ancak ihlallerin ağırlığı ve şiddetrepertuvarının genişliği, uluslararası toplumun dikkatini üzerine çekecek nitelikte olduğundan adalet, uluslararasıstandartlara uygun bir şekilde sağlanmalıydı. İkincisi, duruşmalar, Derg yönetimi ile bağların koparılmasındave yeni bir siyasi kültürün oluşturulmasında en etkili yöntem olacaktı. Üçüncüsü ise hakikat komisyonları,arındırma metotları veya diğer uzlaşma mekanizmaları Etiyopya halkının alışık olduğu mekanizmalar olmadığındanhalk, hukuk düzeninin kurulduğuna ve adaletin sağlandığına ancak failler ceza mahkemelerinde yargılanırsainanacaktı. Bu doğrultuda 1992’de bu duruşmalardan sorumlu Özel Yetkili Savcılık (SPO) kuruldu ve ilk etapta,davaları 12 yıl sürecek olan yaklaşık 2 bin Derg üyesi ve görevlisi tutuklandı. EPRDF’nin bu mahkemeler için
ivedilikle Özel Yetkili Savcılık (SPO) kurması ve tutuklama emirleri çıkarması, uluslararası camiada ilk öncetakdirle karşılandı. Ancak kısa bir süre sonra Kırmızı Terör duruşmaları olarak bilinen bu duruşmaların, adaletarayışı içinde değil en az bir önceki kadar otoriter olan bir iktidarın meşruiyet arayışı içinde gerçekleştiği bariz birşekilde ortaya çıktı.Yukarıda sözü geçen ön koşulların hiç birisi, Kırmızı Terör duruşmalarında mevcut değildi. Öncelikle Etiyopya’dayargının bağımsızlığı hiçbir zaman sağlanamamıştır. Önce imparator, daha sonra ise Derg yargıyı kontrol altındatutmuştur. Bu nedenle EPRDF, yönetimi ele geçirdikten sonra tüm yargı personelini tasfiye etmiş ve yerlerinehukuk tecrübesi olmayan genç hâkim ve savcılar yerleştirmiştir. Öyle ki alt mahkemelerde hiç tecrübesi olmayan,hızlandırılmış hukuk kurslarından geçmiş olan EPRDF mensupları, yüksek mahkemelere hâkim olarak atanmıştı.Bu durum, tecrübesizliğin yanı sıra ideolojik olarak EPRDF’ye bağlı bir yargı oluşmasına neden olmuştur. ÖrneğinSPO başkanı, daha önce EPRDF’nin yüksek düzey yöneticilerinden birisiydi. Dahası, yargının çok sayıda sanığıaynı anda yargılayacak kaynakları yoktu. Bu tecrübesizlik ve kaynak eksikliği duruşmaların senelerce sürmesindeve adil yargılanma haklarının ihlal edilmesinde önemli etkenlerdi. Bu şartlar altında, Kırmızı Terör duruşmalarıcezasızlığın aşılmasını sağlamak yerine yürütmenin yargı üzerindeki kontrolünün devamını sağlayan ve dahafazla insan hakkı ihlaline neden olan bir mekanizma haline geldi.İkincisi, EPRDF yönetiminin önceliğinin adaletin sağlanması ya da hukuk düzeninin oluşturulmasından ziyadeDerg yönetimi ve destekçilerinin cezalandırılması olduğu aşikârdı. Mahkemeler hesap verilebilirliği sağlamadıklarıgibi yeni rejimin yöneticilerinin de en az yargılanmakta olanlar kadar dokunulmaz olduklarının bir ispatı oldu.Yıllar süren çatışmalar sırasında EPRDF de ağır katliamlara karışmış olmasına rağmen tutuklama emirleri ilesadece Derg mensupları hedeflenmişti. SPO’nun kurucu belgesi, aslında bu amacı çok açık bir şekilde yansıtmaktaydı.Bu belgede duruşmalar için iki gerekçe bildirilmişti: (i) Derg rejimi mensuplarının insan hakları ihlallerinincezalandırılması; (ii) Derg rejimi zulümlerinin kayıt altına alınması. Bir başka deyişle hukuk düzeninin sağlanmasıve cezasızlık kültürünün aşılması için her kim tarafından işlenmiş olursa olsun bu alandaki tüm suçların tespitedilmesi ve yargılanması ne SPO’nun ne de EPRDF’nin öncelikleri arasındaydı. EPRDF mensuplarının yargılanmasınaengel olan yaratıcı bir çözüm, kanunda soykırım suçları ile insanlık karşıtı suçların eşleştirilmesiydi. Budurum, soykırım suçu olmayan diğer insanlık karşıtı suçların yargılanmasında engel teşkil ediyordu.Üçüncüsü, Kırmızı Terör mahkemelerinde Derg yönetimi altında sıradanlaşan tüm insan hakları ihlalleri aynışekilde yaşanmaya devam ediyordu. Öncelikle, 2 bin kişinin aynı anda tutuklanması, altyapısı ve kaynaklarıolmayan bir yargı sisteminin kaldıramayacağı bir iş yükünü beraberinde getirmişti. Sanıkların büyük çoğunluğu,haklarında herhangi bir suçlamada bulunulmadan hukuk dışı bir biçimde yıllarca gözaltında tutuldular. 12 yılsüren mahkemeler sürecinde ülke hem savaş hem de kıtlık döneminden geçmiş ve gözaltında olanlar uzun sürehapishanelerde unutulmuşlardı. Duruşmalar başladığında ise başka sorunlar baş gösterdi. Yüksek sayılarınedeniyle sanıklar 50-60 kişilik gruplar halinde toplu duruşmalarda yargılanıyordu. Sanıkların avukata erişimhakkı duruşmalara kadar engellenmişti. Duruşmalar başladıktan sonra ise sanıkların bazıları, mahkemetarafından belirlenen ve aynı anda yüzlerce sanığı temsil eden avukatlar tarafından unutulup mahkemeye bileçıkarılmamışlardı. Bu yargılamalarda deliller tüm sanıklar için tetkik edilemiyor, sanıkların lehine tanıklardinlenmiyor ve sanıkların tüm hak ve özgürlükleri ihlal ediliyordu. Mengistu da dâhil olmak üzere toplam 5119 kişigıyabında yargılanmış ve hüküm giymiştir. Dahası, Etiyopya uluslararası hukuk üstünlüğü ilkesini tanımışolmasına rağmen hem insanlık karşıtı suçları soykırım suçlarından ayırmamak hem de uluslararası hukuktarafından yasaklanan ölüm cezasının uygulanabilmesi için suçlular, Etiyopya yasalarıyla yargılanmıştır.19
- Page 1: Ergenekon’un Öteki Yüzü:Faili
- Page 4 and 5: Ergenekon’un Öteki Yüzü:Faili
- Page 7 and 8: İçindekilerErgenekon Davası ve D
- Page 9: Giriş
- Page 12 and 13: nin her koşulda adil bir geçmişl
- Page 14: da bu konular oluşturdu. Ancak sor
- Page 17 and 18: • Ergenekon Davası’nda 47 yıl
- Page 19: Ceza Adaletini Uygulama Deneyimleri
- Page 23 and 24: Arjantin’de insan hakları ihlali
- Page 25 and 26: İddianamelerdeki Ergenekon Örgüt
- Page 27 and 28: Ergenekon Örgütü HAKKında gEnel
- Page 29 and 30: 9- Tehlikeli maddeleri izinsiz bulu
- Page 31 and 32: Birinci iddianamenin 1094. sayfası
- Page 33: İnceleme Bulguları
- Page 37: İNCELEME BULGULARI 1Birinci İddia
- Page 40 and 41: İşçi Partisi Genel Başkanı Do
- Page 42 and 43: “28 Ocak 1995 tarihinde Askar Smi
- Page 44 and 45: “02 Mart 1995 günü öğlen saat
- Page 46 and 47: Cinayet Sekiz: Özer Çiller’in
- Page 48 and 49: 1.2 MİT’in Hazırladığı sUsur
- Page 50 and 51: Ticaret’ten 1 milyar TL. tahsil e
- Page 52 and 53: Halit GÜNGEN: 2000’e doğru derg
- Page 54 and 55: 1.7 Yakup Kara ve sAlih Üren CinAY
- Page 56 and 57: ŞEYTAN ÜÇGENİ* Behçet CANTÜRK
- Page 58 and 59: -Hayır, CİA! Ya Halit Güngen’i
- Page 60 and 61: O akşam Medet Serhat yerine Aslanl
- Page 62 and 63: 1.10 Uğur MUMCU, Eşref Bitlis, AH
- Page 64 and 65: 1.11 Hayrettin ErTEKİn ve ABDUlMUT
- Page 71:
İNCELEME BULGULARI 2İkinci Ergene
- Page 90:
2.2 Veysel ŞAHİn’in İFADEsi116
- Page 103 and 104:
PKK itirafçılarını JİTEM kulla
- Page 105 and 106:
gerekçesiyle öldürülür. Saldı
- Page 107 and 108:
SAÇAN yüzünden görevden alınd
- Page 109 and 110:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı
- Page 111 and 112:
“1997 yılında Musa ANTER’İN,
- Page 113 and 114:
111
- Page 115 and 116:
113
- Page 117 and 118:
115
- Page 119 and 120:
117
- Page 121 and 122:
119
- Page 123 and 124:
121
- Page 125 and 126:
123
- Page 127 and 128:
125
- Page 129 and 130:
127
- Page 131 and 132:
129
- Page 133 and 134:
131
- Page 135 and 136:
133
- Page 137 and 138:
135
- Page 139 and 140:
137
- Page 141 and 142:
139
- Page 143 and 144:
141
- Page 145 and 146:
143
- Page 147 and 148:
145
- Page 149 and 150:
147
- Page 151 and 152:
149
- Page 153 and 154:
151
- Page 155 and 156:
153
- Page 157 and 158:
155
- Page 159 and 160:
157
- Page 161:
İNCELEME BULGULARI 3Üçüncü Erg
- Page 164 and 165:
*Cinayet olayı ile ilgili olarak Y
- Page 166 and 167:
kısa bir süre sonra tayin dönemi
- Page 168 and 169:
Soruldu: Nurhan YORULMAZ devam eden
- Page 170 and 171:
168
- Page 172 and 173:
Kato dağında Sadık BABAT kırsal
- Page 174 and 175:
Mehmet MESUTOGLU, Bitlisli Erhan...
- Page 176 and 177:
…Bu arada, Yrb. Hüseyin.. .’de
- Page 178 and 179:
yola çıktım, Antalya’ ya gitti
- Page 180 and 181:
ileği ve sopayı, sağ eliyle de d
- Page 182 and 183:
Ben Silopi şehir merkezinde oturur
- Page 184 and 185:
ilmediklerini ancak gündüz vakitl
- Page 186 and 187:
YILDIRIM’ı tekrar arabaya bindir
- Page 188 and 189:
daha sonra Şuayip TANIŞ’ı Şı
- Page 191 and 192:
SonuçGülçin AvşarErgenekon klas
- Page 193 and 194:
olan adamımla ilgilidir. O adamım
- Page 195 and 196:
davaların ilerlemesinin önündeki
- Page 197 and 198:
KaynakçaAbdülkadir, Selvi (2011),
- Page 199 and 200:
Yazarlar HakkındaGÜLÇİN AVŞARG