12.07.2015 Views

25112013204654

25112013204654

25112013204654

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

11saldırının failleri olan Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİTEM) çalışanı iki astsubay ve bir PKK itirafçısı, olayyerindeki vatandaşlar tarafından suçüstü yakalandılar. Dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nınhazırladığı iddianamede, Susurluk Davası’ndan farklı olarak sanıkların “adi çete suçu” değil “devletin birliği veülkenin bütünlüğünü bozma” suçunu işledikleri belirtildi. İddianame, sadece yaptığı suç tanımı ile değil aynızamanda işlenen suçların arkasındaki kurumsal hiyerarşiye atıf yaparak üst düzey komutanları da sorumlulukaltına sokarak bir ilki de gerçekleştirdi. Bu adım, devlet görevlilerinin sivillere karşı işlediği ağır insan haklarıihlallerini cezasız bırakma alışkanlığı olan Türkiye yargısı içinde, bu geleneğe ters bir uygulama ortaya koyabilecekzihniyete sahip yeni aktörlerin çıktığına ilişkin bir işaret olarak görülebilir.Ancak o dönemde, Genelkurmay tarafından yerel mahkeme ve sivil savcılığa karşı yürütülen kampanya, özellikleyüksek yargı içinde ve medyada destek bulmuş ve hükümet bu kampanyaya karşı güçlü bir siyasi duruş sergileyememiştir.Bu hamle; Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) davanın savcısı Sarıkaya’yı meslekten ihraçetmesi, mahkeme üyelerinin farklı yerlere tayin edilmesi ve davanın da askeri mahkemede görülmesine yolaçmıştı. 8 Şemdinli örneğinin de gösterdiği gibi, ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştiren kamu görevlilerininyargılandığı ve siyasi açıdan kritik olan davaların, geçmişle hesaplaşma bakımından etkili ve kapsamlı bir sonuçverebilmesi için sadece bu alanda adım atmaya istekli yerel bir mahkemenin varlığı yeterli olmamıştır. Bununyanı sıra bu mahkemenin arkasında onu desteklemeye niyetli siyasi iradenin ve yargıyı buna teşvik edecek güçlütoplumsal destek mekanizmalarının olması gerekmektedir.Ergenekon DavasıTürkiye’de şüphesiz Ergenekon Davası, yargının darbe girişimlerini ve kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği hakihlallerini soruşturması bakımından en kritik dava olmuştur. Ergenekon soruşturması, ilk olarak 2007’deÜmraniye’de bir emekli astsubayın evinde ele geçirilen el bombalarının, 2006’da Cumhuriyet gazetesine yapılansaldırıda kullanılanlarla aynı kafilede olduğu iddiası ile kamuoyuna yansıdı. Soruşturmanın ilerleyen aşamaları,Cumhuriyet’e saldırıyı gerçekleştirenlerle 2006’daki Danıştay saldırısının failleri ve örgütleyenleri arasındakiilişkiler ağını ortaya çıkardı. İddia makamı, Temmuz 2008’de hazırladığı iddianamede, Ergenekon diye tanımladığıbu örgütün, hükümeti devirmeye yönelik birçok darbe teşebbüsünde bulunduğunu ve buna zemin hazırlamakiçin sivil toplum ve dini cemaatlerin liderlerine suikastlar planladığını ifade etti. 9 Bu beklenmedik gelişme,soruşturmanın başlamasından yakın zaman önce işlenen Hrant Dink cinayeti, Malatya Katliamı, Rahip Santorocinayetlerinin aydınlatılacağına yönelik büyük bir beklenti yarattı.Davaya konu olan 2000’li yıllardaki siyasi cinayetlerin yanı sıra davanın sanıklarının Susurluk ve YüksekovaÇetesi, JİTEM ve Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi, 1990’lı yıllarda sivil Kürt vatandaşlara karşı gerçekleştirilenyargısız infazların uygulayıcısı olduğu iddia edilen örgütlerle olan bağlantısı, davaya 90’lı yıllarda yaşanan ağırinsan hakları ihlallerini açığa çıkarmak gibi bir misyon da yükledi. 10 Bu beklentiyle birlikte kamuoyunda, ErgenekonDavası’nın meşruiyetini söz konusu siyasi cinayetlerin ortaya çıkartılmasına ve devlet kaynaklı ağır insanhakları ihlallerinin yargılanmasına bağlayan güçlü bir algı oluştu. 5 Ağustos 2013 tarihinde görülen ErgenekonDavası karar duruşması ardından davanın sonuçları hakkında yapılan tartışmaların içeriğinin önemli bir kısmını8 Atılgan, Mehmet ve Serap Işık (2011), ‘‘Cezasızlık Zırhını Aşmak: Türkiye’de Güvenlik Güçleri ve Hak İhlalleri Raporu’’,TESEV Yayınları, İstanbul, s.54.9 ışık, Serap (2013), “Ergenekon Davası”, Faili Belli, http://failibelli.org/davalar/ergenekon-davasi/, erişim 31.07.2013.10 Bu haklı beklentinin en çarpıcı örneğini, Cumartesi Anneleri, yaklaşık on yıl ara verdikleri eylemlerini Ergenekon Davası’nınbaşlamasıyla birlikte Ocak 2009’da yeniden başlatarak gösterdiler, ‘‘Cumartesi Anneleri’’, Vikipedi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Cumartesi_Anneleri, erişim 29.08.2013.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!