12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Adalet kelimesi, dengelemek, dengeli davranmak, tesviyeedip düzeltmek, bir şeyi uygun yere koymak,bir hakkı sahibine vermek anlamlarına gelir. Bukavramın içinde insaf, hakkaniyet, istikamet mânâları davardır. Dolayısıyla adaletli davranmak, bir şeyi, bir işi hakkaniyetve insaf ölçülerine göre yapmak demektir. Kur’ân-ıKerîm’de pek çok âyette geçen “ طُ‏ ‏:اَلْقِسْ‏ el-kıst” kelimesi deadalet kelimesinin ihtiva ettiği mânâları ifade eden bir kavramdır.İslâm’da adalet anlayışı, bir arada yaşamaktan veinsanlar arası ilişkilerden ortaya çıkan insan hakları temelinedayanır. Adalet, bu hakları olması gereken yere koymak,hakkı olanlara vermek demektir. Adaletin zıddı ise zulümdürve o da bir şeyi yerli yerine koymamak veya uygunolan yerden başka yere koymak anlamlarına gelir.Allah Hak ve Adalete Önem VeriyorAdalet, Allah Tealâ’nın çok önem verdiği esaslardanbiridir. Allah’ın kendisi âdildir ve yaptığı her şeyde adalettecellî eder. “İsm-i Adl’in cilve-i azamından gelen kâinattakiadâlet-i tâmme, umum eşyanın muvâzenelerini idare ediyorve beşere de adaleti emrediyor.” (Nursî, Lem’alar, s. 293) İnsanlardanadaletin ikamesini istemek Allah'ın adlinin muktezasıdır.Sosyal dengenin tesisi ve içtimaî hayatın ahenklibiçimde işleyişi de adaletin gerçekleştirilmesine bağlıdır.Bu yüzden Allah çeşitli toplumlara peygamberler gönderiyorve onlarla birlikte kitap ve adalet terazisi indiriyor;(Hadid sûresi, 57/25) adaleti sağlamayı emrediyor. (Arâf sûresi,7/29; Nahl sûresi, 16/90) Ayrıca insanlardan hakkın ikamesini,verilen hükmün lehte de olsa aleyhte de olsa kabul edilmesiniistiyor ve aksine davrananları zalimler olarak niteliyor.(Nur sûresi, 24/48-51) Bir de takvaya en uygun olanın adaletlidavranış olduğunu; (Maide sûresi, 5/8) âdil olanları sevdiğinibelirtiyor. (Hucurat sûresi, 49/9; Mümtahine sûresi, 60/8) Bunlarında ötesinde bizzat Kendisinin âhirette hiçbir haksızlığameydan vermeden kullarını yargılayacağını ve her hak sahibinehakkını vereceğini beyan ediyor. (Yunus sûresi, 10/54;Enbiya sûresi, 21/47) Dolayısıyla hakkın tevzîi ve adaletin ikamesi,biz Müslümanlar için Allah tarafından belirlenmişen önemli hayat prensibidir. Önemli olan şeyin karşılığı daönemlidir. Adaleti gerçekleştirmenin karşılığı da dünya veâhiret saadetidir. Elbette ki adaletli davranışın dünyadakikarşılığı kıymetlidir; ancak âhiretteki mükâfatı muhteşemolacaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) yöneticiolsun, hâkim olsun, aile reisi olsun bunlardan âdil davrananlarınâhirette Allah katında nurdan minberler üzerindeduracaklarını müjdelemektedir. (Müslim, İmare 18) Kur’ân’ınmü’minlerden adalet talebi, ilgili olduğu alanlara göre çeşitlilikarz ettiğinden biz de bunları, yönetimde, şahitlikte,Kur’ân, Müslümanlarda birilerine karşıtaşıdığı hisler sebebiyle, onların çevresindekilerekarşı adaletsiz davranmamahassasiyeti geliştirmektedir. “Bir topluluğakarşı, içinizde beslediğiniz kin veöfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.Âdil davranın, takvâya en uygun hareketbudur. Allah’a karşı gelmektensakının. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”âyetinde Allah (c.c.), kin ve öfkegibi duygularımızın adaletsizliğe sebepolmamasını da talep ediyor.yargıda, aile içi münasebetlerde ve ticarî hayatta adalet olmaküzere çeşitli başlıklar altında ele alacağız.Yönetimde AdaletAdaletin ikame edilmesi gereken en şümullü alan, yönetimdir.İslâm nazarında yöneticilik, insana tevdi edilenemanetlerden biri, hattâ en mühimidir. Hangi seviyedeolursa olsun, avantaj gibi görünen yöneticilik bu itibarlainsanın omuzlarında ağır bir yüktür. Peygamber Efendimiz(s.a.s.), devlet başkanından evdeki hizmetçiye kadarher seviyedeki yöneticinin idare ettiklerinden mesul olduğunubildirmiştir. (Buharî, Cuma 11) Yönetimde adalet ise,mü’min idareci için en büyük vazifedir. Kur’ân-ı Kerîm’in,“Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasındahükmettiğinizde adalete uygun tarzda hükmetmeniziemreder. Allah bununla, size ne de güzel öğüt verir!” (Nisasûresi, 4/58) âyeti, yönetimde adaletin ikamesini emretmektedir.Emanetle adaleti bir arada zikreden bu âyetin idarecilerhakkında indiği rivayet edilir. (İbn Kesir, Tefsir, 1/516)Buna göre yöneticilik bir emanet olduğu gibi, yönetimdeadaleti gerçekleştirmek de bir vazifedir. Adaletli yönetim,Müslüman yönetici için bir vazife olmanın ötesinde, “Birgün adaletle yönetmek, altmış yıl (nafile) ibadetten hayırlıdır.”(Müttakî, Kenzü’l-Ummal, 6/12) hadîsinin ifadesiyleibadet sayılmıştır.Müslüman bir idarecinin en temel görevi, kendini adaletindağıtıcısı görmek, adalet kaygısıyla hareket etmek,hak sahiplerine haklarını vermek için çalışmak, bir hakgaspı söz konusu ise, onu geri alıp haklıya iade etmektir.Bu sebeple Müslüman yönetici, adaletin mülkün (yönetimin)temeli olduğuna, adaleti sağlayamayan yönetimin9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!