12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

günlük hayatlarında düstur edinen ilk pratisyenlerdir.Varlığıyla varlığımıza anlam kazandıran Resûl-i Ekrem’in(s.a.s.) etrafındaki ilk halkayı oluşturan bu seçkin toplulukbizim için hususi bir yere sahiptir. Hayatları dâima rıza-iİlâhi yörüngeli, zihinleri ise Kur’ân’ı Kerîm’in ahkâmınıanlamaya endeksli olan saff-ı evvelin hakiki sahipleri hakkındabüyük İmam Tahavî ‘Onları sevmek dindir, imandır,ihsandır.’ der. 1 İmam Tahavî, değişik âyet ve hadîslerinmuhtevasından hareketle sahabenin İslâm’daki yerini veehemmiyetini çok güzel özetleyen yukarıdaki ifadeninmefhum-i muhalifini de kaydetmeyi ihmal etmez.Efendimiz (s.a.s.) kutlu beyanlarında onları yıldızlarabenzetmektedir. Bu teşbih açık bir şekilde sahabenin herbir ferdinin, mânevî seyahatlerinde yolunu kaybedenleriçin güvenilir bir rehber vazifesi göreceği anlamı taşımaktadır.Allah Resûlü’nün (s.a.s.) sohbetindeki insibağdandolayı kalb ve kafa izdivacını maksimum seviyede gerçekleştirenbu nurlu topluluk hakkında Yüce Yaratıcı “Allah(cc) onlardan razı oldu ve onlar da (Allah’tan) razılar.”(Beyyine sûresi, 98/8) buyurmaktadır. Bu kudsî ifade, sahabeninamellerinin Rabb’imiz tarafından daha onlar hayattaykenkabulünün ilânı anlamına gelmektedir.Ücrette geri duran, hizmette ise devamlı önde koşansahabenin hususi pek çok faziletinin yanı sıra, sergilediklerikudsî birlik ise, bugünün ferdiyetçi tasavvurlarının anlamayacağıkadar ulvîdir. Bu gönül birliği, sahabeyi ferdîzaaflar karşısında korumuş ve onlara -Cenab-ı Hakk’ın izinve inayetiyle- yaşadıkları dönemde, İslâm’ın bayraktarlığınıhakkıyla yapma lütfunu sunmuştur. Bugün Ashab-ıResûlullah’ın (s.a.s.) çizgisinden gittiğini söyleyen günümüzMüslümanları tarafından, din-i mubîn-i İslâm’ın enönemli halkasını oluşturan bu topluluğun hem cemiyethem de fert olarak anlaşılması ayrı bir önem arz etmektedir.Bu tür bir anlama gayretinin temel şartı ise, her biri ayrıbir kamet ve kıymet olan sahabenin hayatının iyi bilinmesindengeçmektedir. Bu makalede, bu muhteşem altın tablonunküçük bir kesitini ihtiva eden Reci’ ve Bi’r-i Meûnevakası çerçevesinde sahabe efendilerimizin fedakârlıklarıdile getirilmeye çalışılacaktır. Ayrıca İslâm’ın ilklerininoluşturduğu bu güzide topluluğun Efendiler Efendisi’nebağlılıkları ve Allah Resûlü’nün de dostları karşısındaki vefasınadikkat çekilecektir.Reci’ VakasıUhud Savaşı’ndan sonra Hüzeyl bölgesinde yaşayanAdal ve Kâre kabilelerinden bir grup Allah Resûlü’ne(s.a.s.) gelerek içlerinde Müslümanların bulunduğunu, bukimselere İslâm’ı öğretecek bir heyet gönderilmesini arzuladıklarınıbelirtirler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s.)Sahabe, Nebevî halkanın ilk talebeleri,Kur’ân’ı Hakîm’in ilk muhatapları ve ondakiyüce hakikatları da günlük hayatlarındadüstur edinen ilk pratisyenlerdir. Varlığıylavarlığımıza anlam kazandıran Resûl-iEkrem’in (s.a.s.) etrafındaki ilk halkayıoluşturan bu seçkin topluluk bizim için hususibir yere sahiptir. Onların hayatı hep Allahrızası yörüngeli ve zihinleri de Kur'ân-ıKerîm'in ahkâmını anlamaya kilitlidir.bölgeye bir seriyye gönderir ve başına da Âsım b. Sâbit’iyetkili olarak tayin eder. (Buharî, Megazi 28) Bu seriyyedeon kişinin olduğu rivâyet edilse de, genelde kaynaklarımızdaaltı kişinin ismi zikredilmektedir: Âsım b. Sâbit,Mersed b. Ebî Mersed, Hâlid b. el-Bukeyr, Hubeyb b.Adiyy, Zeyd b. Desinne, Abdullâh b. Târık. 2 Bazı Siyer veMeğâzî kitapları seriyyenin başında Mersed’in olduğunusöylemektedir. Dinlendikleri yerde yedikleri hurmalarınçekirdeklerinin izini takip eden 100 kişilik bir düşmangrubu tarafından pusuya düşürülen Kur’ân muallimleriheyetinden Hubeyb, Zeyd ve Abdullâh 3 dışındakiler şehitedilirler; Abdullah b. Tarık ise Mekke’ye sevkedilirkenyolda bağlandığı iplerden kurtulup müşriklerle mücadeleederken şehit olur, diğer ikisi ise Mekke’ye götürülürlerve orada şehit edilirler. 4Bi’r-i Maûne VakasıReci’ vakası gibi Hicri 4. yılda meydana gelmiştir.Âmir b. Sa’sa’a kabilesinin lideri Âmir b. Mâlik b.Ca’fer Ebû’l-Berâ Medine’ye gelerek Allah Resûlü’ne(s.a.s.) hediyeler takdim eder. Peygamber Efendimiz(s.a.s.) müşrik bir kimseden hediye kabul edemeyeceğinibelirtir. Müslüman müelliflere göre Ebû’l-Berâ, neMüslüman olur ne de tamamen Müslümanlıktan uzakkalır. Resûlüllah’ın (s.a.s.) anlattıklarından etkilenenEbû’l-Berâ, O’ndan Necid halkını irşat edecek bir grupmürşit göndermesini ister. Allah Resûlü (s.a.s.) bölgeninhassasiyetini göz önünde bulundurarak endişesini izharedince, Ebû’l-Berâ gönderilecek mürşitlerin emniyeti konusundaPeygamberimiz’e (s.a.s.) garanti verir. Bununüzerine Allah Resûlü (s.a.s.) bazı rivâyetlerde yetmiş bazılarındakırk, bazılarında da otuz kişilik bir ekibi Münzirb. Amr (Âmir) komutasında gönderir. 5Diğer bir rivâyete göre ise Ri’l, Usayya, Zekvân veBenî Lihyân kabilelerinden oluşan bir grup Efendimiz’e59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!