12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kur’ân-ı Kerîm, bir insanın haksız ve kasıtlı olarak öldürülmesisuçuna getirdiği ağır tehdidi, diğer suçlara getirmemiştir.Gerçekten de bu ifade ve tehditler tüyler ürperticidir:“Kim bir mü’mini kasten öldürürse onun cezası,içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah onagazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azaphazırlamıştır.” (Nisa sûresi, 4/93)Kasten bir mü’mini öldüren insanın cezası, Allah affetmezseebedî cehennemdir. Ümmetin allâmesi İbn Abbasve bazı âlimler bu ayeti kasten bir mü’mini öldüren kimsenintövbesinin kabul olunmayacağı ve ebedi cehennemlikolduğu şeklinde tefsir etmişlerdir. 5 Kur’ân’ın tefsir ve yorumundaen önde gelen otorite bir insanın bu yaklaşımıgözden uzak tutulmamalıdır.Ayette kasten bir mü’mini öldüren insanın cehennemlecezalandırmasının yanında Allah’ın ona gazap edeceği,onu lanetlediği ve ona büyük bir azap hazırladığı bildirilmektedir.Allah’ın hiçbir suça böylesine ağır, tüyler ürpertenbir tehdidi söz konusu değildir. Ayrıca masum bir insanıöldürmek Allah’a şirk koşmakla birlikte zikredilmiştir.(Bkz. Furkan, 25/68; Enam, 6/151) Bu da meselenin dehşetinigöstermesi bakımından önemlidir.Diğer taraftan böyle bir vahşeti İslâm dininin kaynaklarıile temellendirmek de söz konusu değildir. Değişikilaçlar ve tekniklerle beyni yıkanarak veya robotlaştırılarakintihar eylemlerine sürüklenmesi dışında iman ve İslâm sıfatlarıolan şuuru yerinde bir Müslüman’ın böyle bir şeyiyapması düşünülemez.B. Savaş Ortamında İntihar <strong>Ey</strong>lemleriYukarıda kısaca İslâm’ın barış ortamına yönelik geneltavrını ifade etmeye çalıştık. Şimdi de mukaddesatını, ülkesini,varlığını koruma uğrunda savaşmak durumunda kalanların,masum insanlara ve sivil hedeflere yönelik intiharsaldırılarını İslâmî kriterler açısından ele almak istiyoruz:1. Savaş halinde iken “muharip olmayanlar” öldürülmezBir Müslüman’ın, iradesinin hakkını vererek hayatınıCenab-ı Allah’ın gönderdiği mesajın prensiplerine göre yaşaması,inancının gereğidir. Müslüman, ibadet hayatındanmuamelata, ondan öfke, nefret gibi hissî fiillerine kadar hayatınınher karesini ilahî emirler çerçevesinde şekillendirmekdurumundadır. O, koruması gereken haklarını savunmamücadelesi verirken de bu prensiplere uymakla yükümlüdür.Savaş süreci dahi getirilen ilke ve prensipleri ihlal etmeyimeşru kılmaz. İslâm, savaş durumunda dahi, savaşakatılmayan yaşlı, kadın, çocuk vb. <strong>kimseleri</strong>n öldürülmesinionaylamamıştır. Bu gibi <strong>kimseleri</strong> “muharip” vasfını haiz kabuletmemiştir. Ve bu şekildeki bir yaklaşım, savaş hukukunaİslâm’ın getirdiği yeni ve orijinal bir ilke ve prensiptir.Savaş durumunda genel bir prensip olarak “muharibوَقَاتِلُوا فِي سَ‏ بِيل اللهّٰ‏ ِ Kur’ân’da; olmayan”lar öldürülmez."Sizinle الَّذِينَ‏ يُقَاتِلُونَكُ‏ مْ‏ وَالَ‏ تَعْ‏ تَدُ‏ وا إِنَّ‏ اللهّٰ‏ َ الَ‏ يُحِ‏ بُّ‏ الْمُ‏ عْ‏ تَدِينَ‏Savaşanlarla (savaşmaya ehil ve kudreti olup da bizzat savaşanlarla)siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yeresaldırmayın, haddi aşmayın. Muhakkak ki Allah haddiaşanları sevmez." (Bakara sûresi, 2/190) buyurulmaktadır.Âyetteki " مْ‏ ‏"يُقَاتِلُونَكُ‏ kaydı çok önemlidir. Bu kip teknikifadesiyle “müşareket” bildirir ki bunun mânâsı “sizinle savaşeden”, “muharip statüsünde olanlar” demektir. Demekki muharip olmayanlar yani savaşma statüsünde olmayanlarlasavaşılmayacaktır.Bu âyetten anlaşılan “muharip olmayanların öldürülmemesi”hususu Peygamber Efendimiz tarafından gereksözlü gerekse fiili olarak izah edilmiştir: Bu konuda birçokhadis vardır. 6 Biz bunlardan birkaç tanesini nakletmekleiktifa etmek istiyoruz:Gazvelerden birinde öldürülmüş bir kadın bulunması üzerineAllah Resûlü böyle bir davranışı “Bu kadın savaşan birisideğil ki niçin öldürüldü?” buyurarak kesinlikle tasvip etmemiş(Ebu Davud, Cihad 111) ve kadınların, çocukların öldürülmesiniyasaklamıştır. (Buhari, Cihad 147; Müslim, Cihad 25)Ayrıca Allah Resûlü, gazvelere gönderdiği ordulara, komutanlaraşu şekilde tenbih ediyordu: “Allah’ın adıyla yolakoyulun, Allah yolunda mücadele verin, savaştığınız insanlarlaaranızda bir anlaşma var ise ona riayet edin, haddi aşmayın,meşrû savaşırken öldürdüğünüz insanlara müsle yapmayın(ağzını, burnunu keserek, insanlık onurunu rencideedecek şeyler yapmayın) çocukları, kadınları, yaşlıları, ibadethanelerdekiinsanları öldürmeyin.” (Tehanevi, İlaü’s-Sünen,12/31-32; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/300; Ebu Davud, Cihad 82)Hülefa-yı Râşidîn de aynı hassasiyeti göstermiştir. Günümüzekadar <strong>hemen</strong> bütün İslâm devlet başkanları cepheyegönderdikleri komutanlara, sivil insanlara ilişmemelerini,mallarına zarar vermemelerini; savaşırken kadın veçocukları, mabetlerde yaşayan rahip ve keşişleri, tarlasındaçalışan çiftçileri öldürmemelerini tenbih etmişlerdir. Ve buprensipler de genellikle tatbik edilmiştir.İslâm Hukuku âlimleri, (muharip olmayan) kadınların,çocukların, pîr-i fânilerin, rahiplerin, kilisede ibadeteden insanların, âmânın, kötürümün savaşta öldürülmelerininharam olduğunda ittifak etmişlerdir. (Tahavî, Muhtasaruİhtilâfı’l-Fukahâ, 3/455-456)Yukarıda zikredilen ayetteki (Bakara, 2/190) “haddin aşılması”,Allah Resûlü tarafından iki şekilde tanımlanmıştır;“muharip olmayanları öldürmemek” ve öldürülen insanlarıninsanlık onurunu zedeleyici davranışlarda bulunmamak.Peygamberimiz, savaş durumunda karşı taraftanöldürülen insanlara “müsle” (öldürülen insanın ağzını,50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!