12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İman ve Kur’ân’a hizmetin esasları ve temeldüsturları, bizzat Bediüzzaman Hazretleri'ninkendi hayatıyla temsil edilmiştir. Bu düsturlarınen önemlileri de, diğerlerine atıflardabulunularak 1934 yılında “İhlâs Risâlesi” olarakyazılmıştır. İnsanlar bu düsturlarla imanve Kur’ân yolunda hizmete başlamışlar ve buyolda karşılarına bazı problemler çıkmıştır.Bu problemleri ve getirilen çözümleri genellikleLâhikalar’da ve özellikle de KastamonuLahikası’nda görmek mümkündür.ve gurbet hayatı içinde kendi kendine ölür gider.” düşüncesiyle,kara yoluyla doğrudan ulaşımın olmadığı bir nahiyeolan Barla’ya sürgün edilir.Her türlü zorluğa ve dış baskıya rağmen, içi imanladolu bir kalbin taşmaması mümkün değildir. Nitekim Bediüzzamanda onu susturmak isteyenlerin beklentilerininaksine Barla’da unutulup gitmemiştir. Zîrâ civanmert Anadoluhalkı diğer âlimleri baş üstünde tuttuğu gibi Üstad’ıda yalnız bırakmamış, ona ve davasına sahip çıkmıştır. Üstad,Kur’ân’dan aldığı dersleri yanına gelenlere anlatmayave mümkün oldukça da yazdırmaya başlamıştır.1927 yılında Risâle-i Nur’un ana eserleri telife başlanır.Bu hakikatlerin diğer insanlara da ulaştırılması lâzımdır.Bunu ulaştıracak olanlar da talebeleridir. Ancak bu ulaştırmanınbir metodu, yaklaşımı ve esasları olmalıdır. Bu hakikatler,kendisini Bediüzzaman’a düşman olarak konumlayanlarındikkatini çekmeyecek bir şekilde anlatılmalı ve hayatageçirilmelidir. Nitekim o talihsiz günlerde dindarlığınıortaya koyan, bazı dinî talepleri olan insanlar susturulmakta,hattâ bazıları idam edilerek topluma büyük bir gözdağıverilmektedir. Her dönemde ortaya bazı kavramlar atılıpbunun etrafında bir kısım masum insanlar suçlandığı gibi,o dönemde de insanların başında Demokles’in kılıcı olarakkullanılan kavram, “cemiyetçilik”tir, yani cemiyet oluşturupdevletin nizamını değiştirmek ve yıkmak. Üstad da,“Bediüzzaman, gizli cemiyet kuruyor, rejim aleyhindedir,rejimin temel nizamlarını yıkıyor.” suçlamasına maruz kalır.İşte bu şartlar altında 1934 yılında menfî (sürgün) olarakbulunduğu Barla’da “İhlâs Risâlesi” yazılır.Bediüzzaman bu Risâlenin adını “İhlâs” koymuştur.Zîrâ, Allah rızası için yapılan en küçük işlerde bile O’nunrızasına nâil olma duygusunun bir an olsun unutulmamasıelzemdir. Bediüzzaman ihlâsın her türlü işte asıl olduğunuanlatmanın yanında, aslında nasıl hizmet edileceğinianlattığı bu eserine “İhlâs Risâlesi” demekle aynı zamandaonu susturmak ve yok etmek isteyenlere karşı hizmetinikorumuştur. Zîrâ, 1934 yılında, İhlâs Risâlesi yerine hizmetrisâlesi, hizmet düsturları gibi bir şey denilmiş olsaydıÜstad’ı cemiyetçilikle suçlayanlar bunu mutlaka aleyhinedeğerlendirirlerdi. Nitekim Nur’un önde gelen talebelerindenYüzbaşı Re’fet Bey’in hatıralarında trajikomik birhâdise anlatılır: Isparta’da âni yapılan baskın ve araştırmalardaele geçirilen Risâle ve mektuplar arasında bir kitabınüzerinde ‘Ramazan’a aittir.’ diye bir yazı vardır. Baskını yapanlarsadece bu kısmını okuyup “Kimdir bu Ramazan?”diye araştırdıktan sonra nihayet Isparta Atabey’in köylerindenRamazan isimli bir vatandaşı da ellerini bağlayarakEskişehir Hapishanesi’ne yollarlar. Aradan iki ay geçtiktensonra kitabın Ramazan Efendi’ye ait değil, Ramazanve orucun hikmetlerini anlatan Bediüzzaman’ın RamazanRisâlesi olduğu anlaşılır. Mazlum ve masum RamazanEfendi tahliye edilir. Bediüzzaman da hapishanede tanıştığıbu zatı, ‘Kardeşim Ramazan, hakkını helal et!’ diye tesellieder. 2 Bu hâdise de hizmetin stratejisine ait temel eserlerinbaşında gelen bu Risâle’ye, İhlâs isminin verilmesinin ne kadaryerinde olduğunu gösterme adına mânidardır.İhlâs Risâlesi’nde dine hizmet adına temel düsturlarortaya konulmuştur. İhlâs Risâlesi sadece ibadetlerdekiihlâs hakkında bilgi vermek için yazılan bir Risâle değildir.Bu mânâdaki ihlâs hakkında Risâle-i Nur’un değişik yerlerindegerekli bilgiler yer alır. Meselâ, İşârâtü’l-İ’câz’da,“İbadetin ruhu, ihlâstır. İhlâs ise, yapılan ibadetin yalnızemredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet vebir fayda ibadete illet gösterilse, o ibadet bâtıldır. Faydalar,hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar.” 3denilerek ibadette ihlâs ele alınır. Bu mânâsıyla ihlâs mevzuuMesnevi-i Nuriye, İşârâtü’l-İ’caz ve başka Risâlelerdede yer yer işlenir.İhlâs Risâlesi olan Yirmi Birinci Lem’a’nın üslûpaçısından da bilgi verme mahiyetinden ziyade, hareketeve aksiyona dâir bir Risâle olduğu görülür. Nitekim buRisâle’de muhataba, “<strong>Ey</strong> âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-iKur’âniye’de arkadaşlarım!”, “<strong>Ey</strong> kardeşlerim!” şeklindeseslenilerek hizmet arkadaşlığına vurgu yapılmaktadır.Bu Risâle’nin iman ve Kur’ân’a hizmetle doğrudanilgili olduğu kanaatini kuvvetlendiren başka bir husus dabu kısa Risâle’de “hizmet” kelimesinin yirmi altı defa, yaniçokça kullanılması ve bunun yanında “hâdim”, “hademe”gibi aynı kökten türetilen kavramların da bu Risâle’de yeralmasıdır.44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!