12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

talim etmek üzere bir rahmet olarak gönderilmiştir. Meselebu açıdan düşünüldüğü zaman görülecektir ki, onun yoluöyle bir yoldur ki, binlerce dimağın bir araya gelmesiylebulunacak bütün yollar ve o yolların düstur ve prensipleri,onun en küçük meselesi yanında sönük kalacaktır.Tabiatıyla, böyle bir yolun işler hâlde tutulması içingösterilecek olan gayretler de o nispette kutsi ve mübarekolacaktır. Ve yine o nispette de ecri farklı olacaktır.Sünnet'e Sahip Çıkmanın ZamanıBu nokta, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünnetine/yolunasahip çıkmanın zaman dilimiyle ilgilidir. Hadîste dünyanınfesada yenik düştüğü bir döneme dikkat çekilmektedir. Dininesaslarına ilişilip dindarın istihzaya alındığı, dinî hayatadına pek çok şeyin aslî çizgisinden çıktığı, salahın kaybolduğubir zamandan haber verilmektedir. İşte bu süreçteortaya konacak gayretlerin apayrı bir kıymeti olacaktır. BizHak katında bu işin ne kadar mühim bir anlam ifade ettiğinive nasıl eşsiz bir hizmet olduğunu Peygamberimiz’inbu mübarek sözünden anlamış olmaktayız.Şehitlik, Allah yolunda yapılan cihad için verilen özelbir mükâfattır. Bu hadîste, sünnete sımsıkı sarılanların daşehit sevabına mazhar olacaklarının bildirilmesi, bize budönemde cihadın temsil şeklinin nasıl olması gerektiğiniöğretmiş olmaktadır ki bu da, Resûlullah’ın sünnetine(dini yaşama ve yaşatma usûlüne) sarılmaktır.İnanan insanların şehit sevabına nâil olacaklarını haber verenbu hadîs-i şerîfte ‘ümmetimin fesadı zamanında…’ ifadesiyle,içtimaî boyutta bir bozulmanın vukû bulacağına dikkatçekilmiştir. Asrımızdaki gerek itikadî, gerekse amelî ve ahlâkîyozlaşma bunun açık bir delilidir. Bu fesadın etkisiyle nice dimağlaryaralı ve nice vicdanlar karanlık hâle gelmiştir.Bu rivayeti destekleyen diğer haberlerde ise, bu bozgunakarşı direnip sebat etmenin zorluğuna vurguda bulunulmuştur.Meselâ şu hadîs-i şerîfte onların durumu şöyle ifadeolunmuştur: “O gün dinine temessük edenin (ona sarılıpyaşamaya çalışanın) durumu, elinde ateş parçası tutan kişininhâli gibidir.” 4 Evet, bu dönemde din bütünüyle hafifealınır olmuş ve dinin mukaddes saydığı mefhumlar hakaretemaruz bırakılmıştır. İslâm çarkının tümüyle bozulmayaçalışıldığı böyle bir süreçte dine ait herhangi bir meseleyiihya etmek için gayret edenler şehit sevabı kazanacaklardır.Çünkü onlar herkesin dinden elini çektiği veya çektirildiğibir zaman diliminde zor bir işe talip olmuşlardır.Bu hadîste bir şeye ‘sıkı sıkıya bağlanmak’ mânâsınagelen ‘temessük’ kelimesinin kullanılması da dikkat çekicidir.Nitekim Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) birbaşka hadîslerinde bu kelimenin anlamını açıklayıcı mahiyette“..Ona (sünnetime) azı dişlerinizle tutunup sarıldığınızgibi sımsıkı sarılınız.” 5 buyurmuştur.Onların bulundukları toplum içindeki durumlarınave kendilerini bekleyen göreve ise bir başka hadîs-i şerîftedikkat çekilerek hem İbn Hanbel’in Müsned’inde, hem deTirmizî’nin Sünen’inde bu hususa yer verilir. Müsned’dekirivayet şöyledir:“Nebi (s.a.s.) şöyle buyurdu: ‘İslâm garîb olarak (dilindenve hâlinden anlamayanların içinde gurbetteki bir garipgibi) başladı. Sonra yine bir gurbet yaşayacaktır. O gariplere(gurbeti yaşayanlara) selâm olsun.’ Ona, ‘Garip olanlar kimlerdirya Resûlallah?’ denildiğinde, şöyle buyurdu: Onlar,insanların ifsad ettiklerini ıslaha çalışanlardır.” 6Tirmizî’nin rivayetinde ‘İslâm..’ yerine ‘din (garip olarakbaşladı)..’ ifadesi vardır. Sonu ise şöyledir: “Bendensonra sünnetimi (yolumu) ifsad eden insanların ifsatlarınııslaha çalışırlar..” 7 Bu cümlede öncelikli olarak, zamanınâhir diliminde Hz. Peygamber’in hayata anlam ve değer verenhayatının gerek ferdî gerekse içtimaî alandan çekilmesiyle,insanlığın bir çürümeye ve bozulmaya maruz kalacağıbildirilmektedir. Cümlenin devamında ise, bulunduklarıtoplum içerisinde gurbet yaşayan, ama taşıdıkları kullukfelsefesi ve sorumluluk şuuruyla bu yıkılışları yeniden imariçin çaba sarf edecek olan insanlardan bahsedilmektedir.Bir diğer ifadeyle, yıkılan bir toplum dünyasını, yitirilennesilleri yeniden aslına ve özüne döndürmeyi gaye-i hayaledinmiş kudsî gariplerden söz edilmektedir.Netice olarak denilebilir ki, bu hadîs-i şerîf bizebid’atlerin ve dalaletlerin dinin yerini alarak insan hayatınıistilâ ettiği bir zaman diliminde, Hz. Peygamber’in (aleyhissalatüvesselam) yolunu yol bilip onu yaşamaya ve yaşatmayaçalışan hizmet erlerinin şehit sevabı alabileceklerininmüjdesini vermektedir. Öyleyse bize düşen bu kutlubeyanın vaadine bilfiil mazhar olmaya çalışmaktır.* Dicle Üniv. İlahiyat Fak. Öğrt. Üyesiyozturk@yeniumit.com.trDipnotlar1. Taberanî, el-Mucemu’l-Evsat, 5/315; Münavî, Feyzu’l-Kadir,6/261. Bu zaman diliminde sünnete sarılanlara yüz şehid sevabınınverileceğini bildiren bir rivayet de söz konusudur. Bkz.Ebu Bekr el-Beyhakî, Kitabu’z-Zuhdi’l-Kebîr, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1995, 2/118.2. Bkz. Şatıbî, el-Muvafakat, (çev.: M. Erdoğan), İz yay., İst. 1993, 4/1-2.3. Bkz. 11. Lem’a, 6. Nükte.4. İbn Hanbel, Müsned, 2/390. Az bir farkla hadis külliyatında yeralan diğer rivayetler için bkz. Tirmizî, Fiten 73; Ebu Davud,Melahim 17.5. Ebu Davud, Sünnet 5; Tirmizî, İlim 16; İbn Mace, Mukaddime6; İbn Hanbel, Müsned, 4/126.6. İbn Hanbel, 473.7. Tirmizî, İman 13.37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!