12.07.2015 Views

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çok taksitle mal satışlarında, satış bedelini teminat altınaalmak maksadıyla uygulanmaktadır. Borç ödenince, malüzerindeki ipotek kalkar ve malın mülkiyeti ilk sahibininüzerinde devam eder. 16Borcun tamamı ödeninceye kadar, ipotekli mal üzerindesatıcı aslî, alıcı fer’î zilyed durumundadır. Bunun bir neticesiolarak, şart yerine gelmeden malda yapılacak temlikîher tasarruf geçersiz sayılır. Bu konuda kötü niyetli üçüncükişilerin hakkı da korunmaz. 17Tarihte doğu İslâm toplumlarında, faizsiz kredi teminiiçin başvurulan “bey’ bi’l-vefa” işlemi de, sözünü ettiğimizbu ipotek çeşidine benzer ve fıkıhtaki “rehin” işlemindenbaşka bir şey değildir. Bu yöntem, 15. milâdî yüzyıldanitibaren kullanılmış ve örf hâline gelmiştir.Tarihte ilk olarak Şeyh Bedruddin Mahmud (v.823/1420) Câmiu’l-Fusûleyn adlı eserinin 18. faslında,Necmuddin Ömer bin Muhammed en-Nesefi’ninFetva’sından naklen şunları kaydeder: “Zamanımızda halkınfaizden korunmak için yaygın olarak kullandıkları veadına bey’ bi’l-vefa dedikleri muamele, gerçekte rehinden(ipotek) başka bir şey değildir. Çünkü bu işlemde, alıcımala mâlik olamaz ve mal sahibinin izni olmadan da ondanyararlanamaz. Maldan izinsiz yararlanır ve malı telefederse tazmin etmesi gerekir. Eğer ipotekli mal telef olursaborç düşer. Bize göre bununla rehinin (ipotek) hükmüarasında hiçbir fark yoktur. Akdi yapanlar ona satış deselerbile bu, teamül (örf) hâline gelmiş rehindir ve buradamaksat, alacağı teminat altına almaktır.” 18Bey’ bi’l-vefa sözleşmesinde, alıcı akit süresince malamâlik olamaz. Satıcı, süre dolmadan her an borcunu ödeyipmalı geri isteyebilir. Ancak bu şekilde ipotekli bir malı,ne satıcı ne de alıcı diğerinin izni olmadıkça başkasına satamaz.Bu hak mirasçılara da geçer.İslâm fıkhına göre, rehnedilen (ipotekli) bir maldan,sahibinin izni bulununca ipotek ettiren kimse yararlanabilir.Böyle bir yerde kendisi oturabilir, ticaret yapabilir ya dakiraya verip kira bedelini alabilir.Mecelle’yi şerh eden Ali Haydar Efendi (v.1355/1936) bu konuda şöyle der: Bey’ bi’l-vefa yoluylasatılan bir gayrimenkulün gelirinden bir bölümü, alıcıyaait olmak üzere şart kılınsa, bu şarta uyulması gerekir.Çünkü Mecelle’nin 83. maddesinde, “İmkân ölçüsündeyasalara uygun bulunan (legal) şarta uymak gerekir.”hükmü yer alır. 19Son dönem İslâm bilginlerinden Ömer NasuhiBilmen’in konu ile ilgili tespiti şöyledir: İslâm bilginlerininçoğunluğu, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışı (bey’bi’l-vefa) rehin (ipotek) olarak kabul eder. Mal sahibininizni olunca, alıcı malın gelirinden yararlanabilir. 20Meselâ: Faizsiz yolla kredi sağlamak isteyen (A), aylık1000 dolar kira geliri olan ve gerçek değeri 100 bin dolarbulunan bir gayrimenkulünü, bey’ bi’l-vefa sözleşmesi yaparak,iki yıl süreyle, (B)’ye satsa, (B) iki yıllık süre içinde24.000 dolar kira bedelini alabilir. (A), en geç vade sonunda100.000 dolar borcu (B)’ye öderse, ipotek kalkarve gayrimenkulünü geri alır. Eğer süre sonunda kredi geriödenmezse, bu gayrimenkulün mülkiyeti kendiliğinden(B)’ye geçer.Ancak (B)’nin bu ipotekli gayrimenkulden yararlanamamariski de vardır. Gayrimenkulün boş kalması, tarımarazilerinden ürün alınamaması gibi riskler bunlar arasındasayılabilir. 21Yukarıdaki örnekte, (A), kendine ait ipotekli gayrimenkulükullanmaya devam edecekse “kiracı” sıfatıyla yararlanır. Budurumda (B)’ye rayiç fiyat üzerinden kira bedeli ödemesi gerekir.Fıkıhta bu son işleme “Bey’ bi’l-istiğlâl” denilmiştir. 22Bu duruma göre kredi alacaklısı, şart konulmuşsa, ipotekliyerden yararlanabilir. İpotekli yerin kira gelirini almakda yararlanma kapsamına girer. 233- Tahvil ve Sukuk Çıkarma Yoluyla Finansman:a) Tahvil ve Mukarada Tahvili İlişkisi:Beşerî hukukta tahvilin tanımı şöyle yapılmıştır: Anonimşirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetlerieşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine“tahvil” denir. 24Devlet tahvilleri, hazine bonoları gibi kamu tüzel(hükmî) kişileri tarafından çıkarılan tahvillerle, Anonim şirketlerceçıkarılan tahviller, menkul kıymetler grubuna dâhilkıymetli evraktan sayılmıştır. Hattâ açık bir hüküm bulunmamaklabirlikte, sermayesi paylara bölünmüş KomanditŞirketlerin de tahvil çıkarabilecekleri savunulmuştur. 25İslâm’ın yayıldığı ilk dönemlerde, Hicaz yöresi denilenMekke ve Medine toplumları emek-sermaye ortaklığınaMukarada veya Kıraz terimini kullanırlardı. Irak yöresi ise,bu ortaklık için Mudarebe terimini kullanmıştır. 26 Bunagöre, emek-sermaye ortaklığı (Mudarebe) esasları çerçevesindeçıkarılacak faizsiz tahvile “Mukarada” veya “Mudarebetahvili” diyebiliriz.Mukarada veya mudarebe tahvili ilk olarak Türkiyemevzuatına Albaraka Türk A.Ş.’nin 12.11.1984 tarihli ilkAna Sözleşmesi ile girmiştir. 27 Adı geçen Ana Sözleşme’nin11. maddesine göre; ilgili kanun, tüzük, kararname ve tebliğlercemüsaade edildiğinde ve ilgili mercilerden izin alınarakon yıla kadar süreli mukarada tahvilleri çıkarılabile-32

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!