ebek de minik kardeþimizdi sanki.”Yalnýz Dr. Gülhaným’ýn zorlu hayatý ihtisasdöneminde baþlar. Hem önceki yýllarýn aksinebüyüklerden yardým almaz hem de 2 deðil, 5çocuðun bakýmýndan sorumludur artýk:“Eþimle ayarlama yapýyorduk. O, ben nöbettuttuðumda evde oluyor, o tuttuðunda da benkalýyordum çocuklarla. Ayýn sadece üçte biriikimiz de evde bulunuyorduk. Bebek olduðundada ben nöbetteyken eþim onu ve diðer çocuklarýtoplayýp getiriyordu hastaneye. Bekliyorlar,ufaklýðý emziriyordum. Sonra hepsi birliktegeri dönüyorlardý.”Olaylara pratik çözümler bulmayý seven vehayatý önüne geldiði gibi yaþayan GülhanýmHaným, bu zorlu sürecin de üstesinden gelir.Mesela çok çok az uyur. Hem de ‘Bir insanýuyutmayarak nasýl iþkence yapýlýr, uykusuzluklarne hisseder iyi bilirim’ diyecek kadar. Evindeiþe yaramayan hiçbir eþyayý bulundurmaz.Çünkü ‘ne kadar eþya o kadar hizmet’ demektir.Çocuklarýn eðitimini, kiþilik geliþiminiolumsuz etk<strong>ile</strong>memek <strong>için</strong> de asla evine televizyonalmaz. Hayatýný dakikasý dakikasýnaplanlar. Birkaç saniyelik aksayýþ b<strong>ile</strong> onun günlükyaþamýný olumsuz etk<strong>ile</strong>r. Ýþini iþ yerindebýrakmak <strong>için</strong> cep telefonu kullanmaz. Allah’ýnyardýmý, eþinin manevi desteðiyle sýkýntýlý günlergeride kalýr. Diðer ebeveynleri çok fazlameþgul eden çocuklarýn eðitim faaliyetleri Gülhaným’ýna<strong>ile</strong>sinde pek sorun yaratmaz, çocuklarçoðunlukla kendi iþlerini hallederler.Dr. Esin de ilk çocukla birlikte yeme-içmealýþkanlýðýndan tutun da hayatýndaki her þeyibebeðine göre ayarlar. Çocuklarýný büyütürkenbabaanne ve dededen yardým alýr. Ama yinede aklý evdedir: “Daha stresli biri oldum. Çünküdüþünmem gereken, sorumlu olduðum sadecekendim deðildim artýk. Çalýþarak nasýl iyiçocuk yetiþtirebilirim diye kara kara düþünüyorum.Üç çocuðum da 2.5 aylýkken iþe baþladým.Yalnýz; çalýþmamam, evde bulunup onlarlahakkýyla ilg<strong>ile</strong>nmem gerektiðini düþünerekuzun süre vicdan azabý çektim.”Tabii bu yoðun tempoda üzerine düþünmeyeb<strong>ile</strong> fýrsat bulamadýklarý üzücü olaylar dayaþarlar… Dr. Hafize Haným, doðumdan sonraeðitimine kaldýðý yerden devam eder. Dörtaydan sonra bebeðinden ilk kez ayrýlýr. Henüzyeni baþlamýþtýr iþe. Oðlunu çok özler. Nöbetsonrasý eve gelir. Turan Selman bakýcýnýn kucaðýndadýr.Heyecanla ‘<strong>Anne</strong>cim ben geldim’der. Fakat oðlu bir türlü baþýný çevirip yüzümebakmaz, kucaðýna gelmez: “Bu olay beni çoküzse de üzerine düþünmeye b<strong>ile</strong> vaktim olmadý.Asistan sayýsý çok azdý. Hastalarýnýz oluyor,teþhis koymak, araþtýrma yapmak, ders çalýþmakzorundasýnýz sürekli. Bir de insan hayatýylauðraþýyorsunuz. Kendi sorunlarýnýzý ikinciplana atýyorsunuz. Ýhtisas bitti. Zihnim duruldu.Sonra o günleri düþününce hep içim acýdý.<strong>Anne</strong>sini doðru düzgün göremedi oðlum.”Hastalýk deyince aklýmýza ilk gelen isimdoktordur. Hep zannederiz ki doktorlarýn çocuklarýhasta olmaz. Halbuki onlarýn da yavrularýhasta oluyor, onlar da her anne gibi paniðekapýlýp soluðu baþka bir hekimin yanýnda alýyor.Dr. Hafize Erkal ilk yýllar çocuklarýnýn hastalýðýndankendini sorumlu tutsa da zamanlabu tutumundan vazgeçer: “Benim de imtihanýmhastalýklarlaydý. Büyük kýzým Senanur veküçük kýzým Feyza sýk sýk boðaz enfeksiyonu28 CANIM ANNEM
30CANIM ANNEMSekiz çocukannesi Dr.GülhanýmBayrak.geçirir, ateþleri cok zor duþerdi. Bazen hastaneyegötürmek zorunda kaldýðýmýz olurdu.Onlarý o hâlde görmek beni çok üzüyordu.Evde tüm müdahaleleri yaptýktan sonra soluðubaþka bir doktorda alýyorduk. Ýnsan bir noktadansonra hekim deðil, anne oluyor. Saðlýklýdüþünemiyor. Hele bir seferinde Feyza yineateþlenmiþ, kötüleþince bakýcýsý hastaneyegötürmüþ. Beni aradýlar. Oraya tek baþýma gidemeyecekkadar panikledim. Uzun yýllar santraldekigörevli ‘evden arýyorlar’ dediðindeiçimden bir þey kopardý. Biri mi hastalandýacaba derdim.”Ýnsan biyolojik ve psikolojik açýdan karmaþýkbir varlýk. Maddi ihtiyaçlarý olduðu kadarmanevi gereksinimleri de var. Özellikle bebeklik,çocukluk ve yaþlýlýk döneminde sevgi, ilgiihtiyacý dorukta. Peki, yavrularýyla kýsýtlý zamandilimlerinde birlikte olan doktorlaronlarýn manevi ihtiyaçlarýný nasýl gideriyor?“ÇOCUKLARIMIN SEKÝZÝNE DE YETEBÝLÝYORUM”Þu anda 25, 24, 22, 18, 16, 12, 10 ve 7 yaþýndadört kýz, dört de oðlan çocuðu sahibi Dr.Gülhaným Bayrak evlatlarýný týpký annesi, babaannesigibi büyüttüðünü ve onlara her açýdanyetebildiðini düþünüyor: “Bence þekillendirilmiþya da önceden tasarlanmýþ sevgi gösterisindençok, ilkel sevgiye ihtiyaçlarý var çocuklarýn.Kapýdan girip ‘Yavrucum nasýlsýn? Bugünokul nasýldý?’ demekten çok ‘gel bakayým birtane’ deyip sýmsýký onu sarmaktýr, varlýðýmý,sevgimi ona hissettirmektir. Ýþimi iþte býrakýyorum.Geri kalan zamaným çocuklarýma ait. Onlara‘gerçekten’ yardým edeb<strong>ile</strong>cek en yakýn kiþibenimdir, bilirler. Bu iliþkimiz açýsýndan çokönemli. Ben çocuklarýma ah vah yapan bir annedeðilim, realistim. Öyle romantik iliþk<strong>ile</strong>rimizyok aslýnda. Onlar da benim gib<strong>ile</strong>r.”FOTOÐRAF: ÝSA ÞÝMÞEKDr. Hafize Haným ise yaþý <strong>ile</strong>rledikçe bu konuyakaderci bakmaya baþlamýþ: “Bazý þeylervar ki yaþanmasý gerekiyor. Hayatta her þeyikontrol edemiyoruz. <strong>Anne</strong> hastalanýyor, vefatediyor ya da hiç annesini görmemiþ çocuklarvar yurtlarda. Þükrediyorum hâlimize. Bellikalýplara baðlý kalmaya gerek yok. Çocuðunuzsizin sevginizden eminse bebekken olmasa b<strong>ile</strong><strong>ile</strong>ride sizi anlayacaktýr. ‘<strong>Anne</strong>m-babam beniseviyor’ diye düþünüyorsa zaman konusutelafi ed<strong>ile</strong>biliyor.” 6, 4 ve 1 yaþýnda, üç erkekçocuk annesi Dr. Esin’in de sýkýntýsý vakit:“Onlara yetemediðimi düþündüðüm zamanlaroldu tabii. Çocuklarla hep beraber aðladýðýmýzgünleri hatýrlýyorum mesela. Küçücükler daha.Keþke bana her biriyle ayrý ayrý ilg<strong>ile</strong>neb<strong>ile</strong>ceðimbir zaman dilimi hediye edilse.”Doktor anneler, bu iki önemli vasfý üzerlerindebulundurmanýn bazen kolaylýklarýný bazende güçlüklerini yaþýyorlar. Gerçi her hâlükârdakârlý çýkan hastalarý oluyor. Çünkü çocukdoktorlarý, hastalanan evladý <strong>için</strong> kaygýlananannenin neler hissettiðini, düþündüðünü,muhtemel sorularýný tahmin edebiliyor. Ya dagöz muayenesi yaparken bir çocuða nasýl yaklaþacaðýnýçok iyi biliyor. Fakat çocuklarý hastalandýðýndada normal annelere göre daha fazlakaygýlanýyor, basit bir problemin altýnda baþkasýkýntýlar arýyorlar. Bu süreç de moral bozuponlarý üzmeye yetiyor da artýyor b<strong>ile</strong>. Buncayoðunluk, yorgunluk, sürekli bir yerlere yetiþmekaygýsý, günlük ev iþleri derken doktorlarýnbaþlarýný kaþýyacak vakitleri yok. Bundan dolayýonlara biraz da çekinerek ‘Hiç boþ vaktinizoluyor mu?’ diyoruz. Önce gülümsüyorlar. ‘Bize24 saat yetmiyor ki’ dercesine. Ama ruh vebedensel saðlýklarýný korumak <strong>için</strong> kend<strong>ile</strong>rineaz da olsa vakit ayýrmaya çalýþýyorlarmýþ. Ortakaktiviteleri ise kitap okumak. Bazen kendialanlarýyla alakalý bazen de alan dýþý. 8 çocukluolmasýna karþýn kendine muhakkak zamanayýrdýðýný söyleyen Dr. Gülhaným, tam bir kitapkurdu. Hastanede, evde küçük boþluklarda,akþamlarý bir saat ve gece 3-5 arasý okuyacaðýdört farklý kategoride kitaplarý var. Onu buhayatta rahatlatan tek þey ise gece sadece kendinefesinin sesini duyarak okumak, okumak…Hemde yerli ve yabancý edebiyat eleþtir<strong>ile</strong>ri,tezler, yazar hayatlarý. Emekli olduktansonra yapacaklarý da þimdiden belli: “Binlercekitap okumak.” Sohbetimiz biterken doktorannelere kritik bir soru soruyoruz: “Çocuklarýnýzýnda doktor olmasýný ister misiniz?” Cevap,dolaylý da olsa ‘hayýr’…