12.07.2015 Views

Anne ile çocuğu arasındaki gizemli bağ Evlat hayali kuranlar için tüp ...

Anne ile çocuğu arasındaki gizemli bağ Evlat hayali kuranlar için tüp ...

Anne ile çocuğu arasındaki gizemli bağ Evlat hayali kuranlar için tüp ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EDÝTÖR / TÛBA KABACAOÐLUIÇINDEKILERBana bir masal anlatsana .....4Ayla Algan <strong>ile</strong> 70 yýl birlikteyaþadýðý annesi üzerine .......10<strong>Anne</strong> <strong>ile</strong> çocuk arasýndakiçok özel bað..........................14Çocuðumla nereye gitsem? 20Baþucu kitaplarý ...................22Doktor anneler .....................26Hayatýmýn 12’sinde hepçocuklarým var .....................32<strong>Anne</strong>lik <strong>hayali</strong> <strong>kuranlar</strong> <strong>için</strong><strong>tüp</strong> bebeðin ABC’si...............36Vahiy Evi’nin annesi,þefkat timsali Hz. Hatice......42Vitrin......................................46‘Her þey’ olmak, ‘her yerde’ durmak,her güçlüðe göðüs germek...<strong>Anne</strong>lik, ‘her þey’ olmak, ‘her yerde’ durmak,her güçlüðe göðüs germek demek.Bunun <strong>için</strong> anneler çok güçlü, bunun <strong>için</strong> çokdeðerli. Nesli yetiþtirme görevi de onlarýn.Dolayýsýyla anneler herkesten çok okumalý,herkesten çok gözünü açmalý hayata...<strong>Anne</strong>lik bir kadýnýn canýndancan çýkmasý deðil sadece.Ayný zamanda uykusuz gecelergeçirmesi, kendi zevkve alýþkanlýklarýndan vazgeçmesi, yorgunkenb<strong>ile</strong> gülebilmesi, çocuðundan ayrýkaldýðýnda içi <strong>için</strong>e sýðmamasý, her sabahayrýlýk acýsýnýn gönlüne ok gibi saplanmasý,güneþi görürken b<strong>ile</strong> kalbininkararmasý, yavrusu olmadan gittiði herortamda yalnýzlýðý tatmasý, röportaj yaparkenb<strong>ile</strong> ardýndan bakakalan bebeðinidüþünmesi, buluþma anlarýný hep ipleçekmesi, ona kavuþtuðunda da herkesin,her þeyin önemini kaybetmesi, dünyagözüyle gördüðü tüm güzellikleri onun<strong>için</strong> istemesi, geceleri çalýþmak zorundakaldýðý <strong>için</strong> uykusuzluktan göz bebeklerininküçülmesi demek… Yani; ‘her þey’olmak, ‘her yerde’ durmak, her güçlüðegöðüs germek demek.Bunun <strong>için</strong> anneler çok güçlü, bununFEZA GAZETECÝLÝK A.Þ. ADINAÝMTÝYAZ SAHÝBÝ: ALÝ AKBULUTGENEL YAYIN YÖNETMENÝ: BÜLENT KORUCUGENEL YAYIN YÖN. YARDIMCISI: SELAHATTÝN KARAKIÞYAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ: NECATÝ KOLAGÖRSEL YÖNETMEN: SÜLEYMAN KARAOÐLUANKARA TEMSÝLCÝSÝ: ÝDRÝS GÜRSOYTASARIM UYGULAMA: MUSTAFA KARASORUMLU MÜDÜR: ALÝ ODABAÞIKATKIDA BULUNANLAR: TUBA KABACAOÐLU,EMÝN AKDAÐ,NURULLAH KAYA,ESÝN KAYA, ADEM GÜNEÞREKLAM SATIÞ YÖNETÝCÝSÝ: SÜLEYMAN BAÞARANREKLAM SATIÞ UZMANLARI: VOLKAN CAN,ÖZGÜR GÜRALP<strong>için</strong> çok deðerli. Nesli yetiþtirme görevide onlarýn. Dolayýsýyla onlar herkestendaha çok okumalý, herkesten daha çokgözünü açmalý hayata; yönelmeli hepdoðruya ve güzele.Bu mantýkla yola çýkýp daha çok anneleriilg<strong>ile</strong>ndirecek haberlere yer vererekbu eki hazýrladýk. Ýþe bebekle anne arasýndakiduygusal baðýn nasýl kurulacaðýndanbaþladýk. Ardýndan örnek kadýnHz. Hatice’yi tanýyarak hayatýmýza çekidüzenvermeye niyetlendik. Doktorannelerlegörüþerek iki zor zanaatýn birliktenasýl icra ed<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceðini gördük. Televizyon,internet derken çocuklarýmýzlaaramýza giren mesafeyi masal okuyarakaþab<strong>ile</strong>ceðimizi öðrendik. Yavrularýnýzlael ele gideb<strong>ile</strong>ceðimiz mekânlara þöyle birgöz gezdirdik. Tiyatrocu Ayla Algan’ýnannesiyle kurduðu iliþkiyi ilgiyle dinledik,anlatýlanlardan payýmýza düþeni aldýk.Tüm bu güzellikleri yaþamak isteyip dehenüz bunlarý tadamamýþ hanýmlara <strong>tüp</strong>bebek uygulamalarý hakkýnda bilgi vermeyikendimize borç bildik. Baþucumuzdakikitaplarý sizinle paylaþarak naçizanekü<strong>tüp</strong>hanenize katký saðlamak istedik.Velhasýl; az da olsa ‘bir þeyler’ söylemeye,minik de olsa bizden size bir pencereaçmaya niyetlendik…Ýyi okumalar…RENK AYRIMI: FEZA GAZETECÝLÝKBASKI: ÇAÐLAYAN BASIM YAYIN. A.Þ.SARNIÇ YOLU NO: 7 GAZÝEMÝR-ÝZMÝRTEL: 0 232 252 22 85DAÐITIM: Yay–SatINTERNET ADRESÝ:http://www.aksiyon.com.tre—mail: okur@aksiyon.com.trCANIM ANNEM 3


AZRA ÞAKLIOÐLU<strong>Anne</strong>, bana birmasal anlatsana...Masallar aslýnda hem geçmiþimiz hem de geleceðimiz.Onlarýn olmadýðý bir dünyada yaþamaksa oldukça sýkýcý,renksiz. <strong>Anne</strong>-babalar çocuklarýný hem bu güzelliktenmahrum býrakmamalý hem de doðru tercihler yapmalý.‘Bir varmýþ bir yokmuþ; evvel zaman <strong>için</strong>de, kalbursaman <strong>için</strong>de, keç<strong>ile</strong>r berber iken, develertellal iken, mandalar hamal iken, ben dedeminbeþiðini, týngýr mýngýr sallar iken…” diye baþlayancümleler hemen her çocuðun ilgisini çeker.Normalde 10-15 dakika herhangi bir konuyaodaklanamayan minikler, uzun süre masaldinleyebilirler. Üstelik ebeveynlerin normalþartlar altýnda anlatamadýðý, doðru olaný gösteremediðidurumlarda da onlar imdada yetiþir.Masallar eðlendirir, öðretir, ebeveyn-çocukarasýndaki <strong>ile</strong>tiþimi sýcak tutar, hayal kurmayeteneðini geliþtirir, iy<strong>ile</strong>rin ödüllendir<strong>ile</strong>ceðini,kötülerin cezalandýrýlacaðýný örneklerle gösterir.Yani; çocuklarýmýzý ‘usulca’ hayata hazýrlar.Bundan sonra bilirler ki; çalýþtýklarýnda muhakkakkarþýlýðýný alacaklardýr. Kötüler her zamanettiðini bulacaktýr. Ýyi kalpli olduklarýndaonlarý seven, önemseyen bir<strong>ile</strong>ri karþýlarýna çýkacaktýr.Hayatýndaki zorluklarý aþmanýnyegâne yolu ise samimiyetle çalýþmaktýr…“Kitap en iyi dosttur” düsturu çocuklaraokullarda kavratýlmaya çalýþýlsa da bunun temellerinidaha bebeklik döneminde atmakgerekiyor. Ama nasýl?BEBEKLERBebekler yeni yeni ayak uydurmaya baþladýklarýhayatý merakla izler, her gün yeni birþeyler öðrenirler. Onlarýn ilg<strong>ile</strong>ri genelliklerenkli, parlak, hareketli ve sesli nesneler üzerindedir.Piyasadaki bebek kitaplarý da tüm bu4CANIM ANNEM


Ebeveynler kitap satýnalýrken çocuklarýný dayanlarýnda bulundurmalý,çocuða satýn alacaklarý kitabýbeðenip beðenmediðinisormalý, hiçbir zamanistemediði kitaplar satýnalýnmamalý.geliþimine olumlu katký saðlýyor. Pedagoglaragöre, birkaç aylýk bebekler kitaptaki resimlerinne olduðunu anlamasalar da kend<strong>ile</strong>rini kaptýrabiliyorlar.Bu da okuma becerisinin ilk adýmýymýþ.1-3 YAÞ DÖNEMÝBu yaþ grubundaki çocuklar dokunarak,dinleyerek öðrenirler. Dil becer<strong>ile</strong>rinin geliþipdüzgün konuþabilmeleri <strong>için</strong> de bol bol kitapokunmasý gerekir. Genelde minikler neyinokunacaðýna da kend<strong>ile</strong>ri karar verir. Yiyecekler,vasýtalar, hayvanlar ve çocuklarla ilgili kitaplarýdaha çok severler. Satýn alacaðýnýz eserlerinözelliðine gelince… Ýçinde tanýdýk nesnelerolmalý. Akýcý bir dil kullanýlmalý. Olaylar kýsacümlelerle anlatýlmalý. Masal kahramaný sevimli,çizimler renkli ve bol olmalý.özellikleri <strong>için</strong>de barýndýrýr. Bebeðiyle ‘kalitelizaman’ geçirmek isteyen ebeveynler <strong>için</strong> birliktekitap okumak oldukça etkili bir yöntemdir.Bunun <strong>için</strong> bebeðinizi kucaðýnýza almanýzve sakin bir ses tonuyla kitabý okumaya baþlamanýzyeterli. Cevap veremese de çocuðunuzaara ara ‘Yavru kuþ acaba neden aðlamýþ? Peki,sen de onun gibi yapar mýydýn?’ gibi sorularsorarak dikkatini çekebilirsiniz. Bu etkinliðinyararýna gelince… Bebeðin kitaba bakarkenimgelere odaklanmasý, dinlemesi onun biliþsel3-6 YAÞ DÖNEMÝBu yaþlarda masallar, tekerlemeler, kýsahikâyeler ilgi çekicidir. Okul öncesi dönemdeçocuklar tekrarlarý çok sever. Ayný masalý onlarca-yüzlercekez okumanýzý ya da anlatmanýzýisterler ve her defasýnda da bundan keyifalýrlar. Sakýn sýkýlmayýn; çünkü bu tekrarlarýnöðrenme üzerinde büyük bir etkisi vardýr. Budönemde <strong>için</strong>de hayvanlar, rakamlar ve çocuklarýnbulunduðu kitaplar ilg<strong>ile</strong>rini çeker.A<strong>ile</strong>, arkadaþ ve okul hikâyelerini de severler.Çocuklara kitap alýrkennelere dikkat edilmeli?Davranýþ Bilimleri Enstitüsü’nün ‘Çocuk veGenç Danýþmanlýk Merkezi’ndeki psikologlar,çocuklara kitap alýrken nelere dikkatedilmesi gerektiðini þöyle özetlemiþ:Okuyan anne babalar olun. Çocuklarýnýzsizi bilgisayar ya da televizyon baþýnda deðil,kitaplarla ilg<strong>ile</strong>nirken görsün.Akþamlarý evde kitap okuma saatleri düzenleyin.Kitapçýya çocuðunuzla birlikte gidin. Kitapseçiminde onlarýn da isteklerini gözönünde bulundurun. Çocuðunuzun kitaplarýuzun uzun incelemesine izin verin ve bu süredesabýrlý olun.Çocuðunuzun beðenmediði bir kitabýona almayýn. Hele hele bunu okumasý <strong>için</strong>asla baský yapmayýn.Kitaplarda yazanlar kadar resimlere dedikkat edin. Çocuklar yazýdan önce resimleriokurlar. Bu sebeple içerik kadar resimlerdede nitelik arayýn. Resimler yazýnýn görselifadesidir. Resim ve yazý ne kadar iyi eþleþmiþse,çocuk da kitapla o kadar bütünleþir.Grafik tasarým da nitelikli yazý ve resimkadar önemlidir. Kitapta kullanýlan malzemeve sayfa düzeninin özenli olmasýna dikkatedin. Aksi takdirde çocuk kitaba ilgi göstermeyebilir.Kitaplarda ‘iyi’ kadar ‘kötü’nün de gösterilmesigerekir. ‘Ýyi’lerin aþýrý vurgulandýðý,gereðinden fazla ‘öðretici, ders verici’ kitaplardankaçýnýn. Aksi takdirde çocuk kendidoðrularýný seçme becerisi kazanamaz.Baþka ülkelere ait kitaplar, çocuðun farklýkültürleri tanýmasýna, yeni bakýþ açýlarý kazanmasýnayardým eder. Ancak bu kitaplarýniyi bir çeviriyle dilimize kazandýrýldýðýndanemin olun.Kalýplarýn dýþýna çýkan ve üretkenliðinibesleyen sýra dýþý öyküler, çocuðun hayatabakýþ açýsýný geniþletir.Kitabýn dili çok önemlidir. Dilin düzgünve akýcý kullanýldýðýndan emin olun.Kitabý yazan ve resimleyen isimlerin tanýnýyorolmasý güvenilirlik açýsýndan olumlubir referanstýr.Her kitabýn çocuða bilgi ya da ders vermegibi bir zorunluluðu yoktur. Kitap, çocuðueðlendirmek ve keyifli zaman geçirmesinisaðlamak <strong>için</strong> de okunur.Çocuk edebiyatý da týpký resim, heykelveya müzik gibi bir sanat dalýdýr. Çocuk kitabýnýn‘nasýl olmasý gerektiði’ hakkýnda katýkurallar yoktur. Önemli olan kitabýn çocuðunilgisini çekmesi, ona farklý bakýþ açýsýkazandýrmasý ve haz vermesidir.6CANIM ANNEM


Masal okunurken anne-babasýnýn kucaðýndaya da yanýnda oturmak isterler. Kahramanlarhakkýnda sorular sorarlar. Satýn alacaðýnýz kitaplaryine bol resimli ve az yazýlý olmalý. Kitaplarýnkolay çevr<strong>ile</strong>n (kitabýn sayfalarýný çocuðunçevirmesi önemli), sayfalarýnýn kalýn,yýpranmayan malzemeden olmasýna dikkatedilmeli.OKUL DÖNEMÝ7-9 yaþ aralýðýndaki çocuklar hâlâ somutdüþünme becer<strong>ile</strong>rini kullanýrlar. Ýlg<strong>ile</strong>rini çekenkitaplar, genellikle kahramanlarý çocukolan öykülerdir. Ayrýca doðayla ilgili kitaplarýda severler. Fýkra, bilmece ve bulmacalara budönemde ilgi göstermeye baþlarlar. Kitaplardakiresim oraný, okul öncesi döneme göreazalýr; ancak bu dönem kitaplarý da resimli olmalýdýr.10 yaþla birlikte çocuklarýn soyut düþünmebecer<strong>ile</strong>ri de geliþmeye baþlar, ilgi alanlarýgeniþler. Macera ve mizah tarzýndaki kitaplarýseverler.40 GECEYE 40 MASAL70’li yýllarda kýzý Aynur’un kitap ihtiyacýný karþýlamak üzere ilk öyküsü‘Yaramaz Piti’yi kaleme alan Yavuz Bahadýroðlu’nun 40 Geceye 40Masal kitabý; yazarýn daha önce yayýnlanmýþ eserlerinin derlenip yenidenyorumlanmasý <strong>ile</strong> oluþmuþ. Kalýn ciltli kitaptaki hikâyelerin büyük çoðunluðuMillî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan okullara tavsiye edilmiþ. Miniklerburadaki hikayelerden dürüstlük, iyilik, sevgi, çalýþkanlýk, adalet gibierdemleri öðrenirken bir yandan da inatçýlýðýn, anne sözünden çýkmanýn,tembelliðin kötü sonuçlarýný masal kahramanlarý üzerinden görüyor.Nesil Çocuk / Yavuz Bahadýroðlu / 391 Sayfa / Fiyatý: 9.75 TL.ÞAÞKIN CENGÂVERÞaþkýn Cengâver, <strong>için</strong>de geleneksel Anadolu masal motiflerini barýndýranmodern bir anlatý. Keloðlan’a benzeteb<strong>ile</strong>ceðimiz Cengâver’in yolculuðusýrasýnda köylü kurnazýyla, Nasreddin Hoca’yla, çirkin kýzýný evlendirmekisteyen sultanla, uçan halýyla, devlerle, cinlerle, uçan bir iþkembeyle, bilinmeyenyerdeki ulaþýlmaz dað (Kaf) <strong>ile</strong> karþýlaþýyoruz. Böylece tüm bugeleneksel öðeler çaðdaþ bir anlatýmla yeniden harmanlanýyor. Saf vehayalperest oðlan Cengâver’in anasý oðlunun adam olamayacaðýna inanýyor.Kadýncaðýz, hayatý öðrensin diye oðlaný evden yolluyor. Türlü çeþittekikiþ<strong>ile</strong>rle karþýlaþýp karmaþýk olaylar yaþayan Cengâver sonundaMangýr Ülkesi’ne varýyor. Mangýr Sultan’ýn kýzý ucube Melike Hindiba’yatalip olmak zorunda kalýyor. Ver<strong>ile</strong>n görevi yerine getiremezse kaza dönüþeceðinib<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong> yeri bilinmez Nuh Daðý’na doðru yola çýkýyor.Günýþýðý Kitaplýðý / Ýsmet Bertan / 176 Sayfa / Fiyatý: 12 TL.NASRETTÝN HOCA ÝLE KIKIR KIKIRÝsmini ne zaman duysak beyaz sakalý, baþýndaki koca kavuðu ve cüppesiylegüler yüzlü Nasreddin Hoca <strong>hayali</strong>mizde canlanýr. Onungüldürürken düþündüren otuz fýkrasý bu kitapta toplanmýþ. Titizliklehazýrlanmýþ eser her þeyden önce güldürürken düþündürmeyi amaçlýyor.Özellikle fýkralarda vurgulanan doðru sözlülük, cömertlik, hoþgörü,empati, saygý gibi erdemli davranýþlar, çocuklarýn karakter eðitiminekatký saðlýyor. Ayrýca fýkralarda kullanýlan espri unsuru miniklerin hemsosyal <strong>ile</strong>tiþim becerisini hem de duygusal zekâlarýný geliþtiriyor.Timaþ Yayýnlarý / 400 Sayfa / Fiyatý: 9.9 TL.Çocuk ve ergen psikoloðu Belkýs Ertürk:“<strong>Anne</strong>ler artýk çocuklarýnamasal okumuyor”Masalýn çocuklarýn hayatýna olumlu birçokkatkýsý var. Ama günümüz ebeveynlerininçoðu, çocuklarýna masal okumuyor.Artýk sesli masal kitaplarý var. Onlarýsatýn alarak bu sorumluluðu üzerlerindenatýyorlar. Masallar çocuklarýn hayal dünyasýný,konuþma becerisini geliþtiriyor,kelime daðarcýðýný artýrýyor, merak duygusunubesliyor. Çalýþan annelerin çocuklarýylakaliteli zaman geçirmesi gerekiyor.Masal bunun <strong>için</strong> biçilmiþ kaftan.Çünkü anne masal okurken sadece çocuðuylailg<strong>ile</strong>niyor, onu kucaðýna alýyorya da yataðýnda yanýnda uzanýyor. Bu,ikisinin arasýndaki iliþkiyi geliþtiriyor. Sadeceanneler deðil, babalar da masalokumalý. Bazen hikâyeler deðiþtir<strong>ile</strong>rekde anlatýlmalý. Çocuðun korkularý varsa;bunu yenmek <strong>için</strong> masallardan faydalanýlmalý.Ýçinde korku öðeleri bulunanhikâye kitaplarý asla satýn alýnmamalý. Bebeklerede ilk aylardan itibaren masalokunabilir. O dönemde masal bebekleannenin arasýnda kurduðu özel bir iliþkidir.Bebek tüm seslerin <strong>için</strong>de annesininkinitanýr. <strong>Anne</strong> masal okurken bebeðinikucaðýna almalýdýr.Minikler kend<strong>ile</strong>rinibu pozisyonda oldukçagüvende hissedecek,kelimehaznesi bu ves<strong>ile</strong>ylegeliþecek ve yeniimgeler zihnine birbir yerleþecektir.8CANIM ANNEM


ESÝN KAYA“<strong>Anne</strong>min yokluðundagardýrobunu açýpgiys<strong>ile</strong>rini kokluyordum”Yýllarýn eskitemediði tiyatrocu, sinemacý, müzisyen AylaAlgan, üç yýl önce veda ettiði ‘annedüþ’ünü hatýrlarkenbizi de davet etti. 70 sene süren bu anne-evlat iliþkisi,aðýr hastalýklarla savaþýn yaný sýra çoðunluklagülümseten hatýralarla dolu.“<strong>Anne</strong>mle epey yaþadýmben. 23 yaþýnda doðurmuþbeni. 93 yaþýnda öldü.Düþün ne kadar yaþadým.Ben kýzým Sevi'yle o kadaryaþayamam herhâlde.<strong>Anne</strong>m 3 sene önce vefatetti. Hep yanýmdaydý.Ona çok güzel baktým. 93yaþýna kadar yaþatabildikçok þükür.”BFOTOÐRAF: KÜRÞAT BAYHANu <strong>Anne</strong>ler Günü’nde kimimiz kucakta okþanacak,kimimiz mezar baþýnda aðlayacak, bazýmýztelefonda özlemlerini d<strong>ile</strong> getirecek, birdiðerimiz hasta kokan odalarda çare d<strong>ile</strong>yeceðiz.Her þey bir yana, meþguliyetimizi bir kenarabýrakýp anneyi, hatta anneliði düþüneceðiz.Yýllarýn eskitemediði tiyatrocu, sinemacý,müzisyen Ayla Algan da üç yýl önce veda ettiði‘annedüþ’ünü hatýrlarken bizi de davet etti.Çok kimseye nasip olamayacak ve 70 sene sürenbu anne-evlat iliþkisi, aðýr hastalýklarla savaþýnyaný sýra çoðunlukla gülümseten hatýralarladolu. Gelin bir de sanattan beslenen buüç kuþaðýn dününü ve bugününü Algan’ýnanne ve kýz çocuðuna büründüðü rollerde öðrenelim.-Nasýl bir evde dünyaya geldiniz?Benim evim çok eðlenceliydi. Büyük babampiyano bilmez, piyano çalar. Tencereleri, tabaklarýgetirip onlardan müzik yaptýrýrdý bize.<strong>Anne</strong>m resim yapar, dans etmeyi çok severdi.Bana da 5 yaþýmda piyano dersi aldýrmaya çalýþtý.Ayný yýllarda Chopin’in uzunçalarlarýnýdinlerdim. Benden 5 yaþ büyük dayým, 10 yaþbüyük teyzem vardý. Konak iliþk<strong>ile</strong>ri diyebiliriz.Þimdiki demokratik sistemlerin ve endüstrisistemlerinin dayattýðý mikro a<strong>ile</strong>ler gibi deðildik.-<strong>Anne</strong>niz nasýl bir kadýndý?<strong>Anne</strong>m çalýþan bir kiþiydi. O zamanlar resimgaler<strong>ile</strong>ri de, serg<strong>ile</strong>r de yoktu. Portreler yapardýannem. Babam Girit göçmeniydi. Biliyorsunuzsalýverd<strong>ile</strong>r onlarý. Çiftlikleri vardý,satamadý bir devre. Oradan para gelinceye kadarannem stilistlik yaptý. Ressam olduðu <strong>için</strong>çiziyordu. Kavurlardan, bilinen bir a<strong>ile</strong>nin kýzýydý.Babam ve annem kuzenlerdi. Evimizinbaþka güzel bir yaný; Ermeni, Musevi, Kürt,Fransýz, Polonyalýyla ayný mahallede yaþýyorduk.Markiz’in orasýydý, Asmalý Mescit’te. Herdilde þarký öðreniyorduk. Hoþ bir dünyamýzvardý. Stresli deðildik þimdiki gibi.-<strong>Anne</strong>nizin evde nasýl bir konumu vardý?Evde baþý çeken o oluyordu. Kararlarý o veriyordu.Babam sessiz bir adamdý. Çiftlik paralarýgeldikten sonra tüccar oldu. Maddi olarakiyi bir döneme girdik. Ayrý eve geçtik. Yoksaevimizi hem atölye, hem çalýþma ofisi niyetinekullanýyorduk. Sonra Fransýz bir matmazeltuttu babam bana. Fransýzca öðrendim. Dadým,engizisyon gibi bir kadýndý. Hep “Baþkaçocuklarý düþün, yemek býrakma tabaðýnda”diye sert çýkýþýrdý, disiplinliydi. Biraz da dindardý.O yaþta beni kiliseye götürürdü. BenÝsa’nýn bütün efsanelerini orada öðrendim.Hatta babam ondan sonra ‘Halalarýna götüründe Kur’an-ý Kerim öðrensin’ dedi. O za-man Kur’an yalnýzca eski yazýda okunabiliyordu.Biri okur biz dinlerdik. Ýlk Kur’an’ý Fransýzcaokudum. Paris’te lise eðitimi alýyordum,edebiyat hocam çok iyiydi. Öðretmenim Hz.Muhammed hakkýnda þöyle derdi: “Platon,Aristotales gibi filozoflarýn <strong>için</strong>de namaz veyaoruç gibi ibadetlerle bedeni en çok kaale alanMuhammed’dir. Ondan öncek<strong>ile</strong>r yalnýzca ruhve baþý ön plana çýkardýlar.” Yani Kur’an-ý Kerim’io gözle okudum ondan sonra.-Diyaloðunuz nasýldý annenizle?Çok iyiydi. Ben onu taklit ederdim, elbiselerinigiyerdim. 15 yaþýma kadar Paris’e gittim, geldim.Yazlarý gelip alýyordu beni. Okuduðumokul hükûmet okuluydu, para vermiyorduk.<strong>Anne</strong>mle epey yaþadým ben. 23 yaþýnda doðurmuþbeni. 93 yaþýnda öldü. Düþün ne kadaryaþadým. Ben kýzým Sevi’yle o kadar yaþayamamherhâlde. <strong>Anne</strong>m 3 sene önce vefatetti. Hep yanýmdaydý. Ona çok güzel baktým.Bütün hastaneyi bizim eve getiriyordum. Birara dizinde kýrýk oldu, onu Ýsviçre’de yaptýrdýk.Sonra kanser oldu, Ýngiltere’de tedavi gördü.O sýrada ben Almanya’da iþçi tiyatrosu yapýyordum.Bütün paracýklarým ona gitti. Helalolsun hepsi ama. 93 yaþýna kadar yaþatabildikçok þükür.-Siz anne olduktan sonra hayatýnýzda ne deðiþti?Kýzýmýn adý Sevi. Aþk ve barýþ demek. Benimçocuðum olmuyor sanýyorlardý. Hâlbuki nerededoðuracaðým çocuðu, Japonya Dýþiþleri’ndeçalýþýyordum. 40’ýmda doðurdum Sevi’yi.Hatta ayný gün Japonya’da konserimolacaktý. Hayatýmda çok þey deðiþti. Ben çocuklaraçok duyarlýydým, çocuklarý çok severdim.Ama kendi çocuðu olduktan sonra insanaðlayan çocuða daha bir duyarlý hâle geliyor.Sokakta ‘Niye bu çocuk aðlýyor!’ diyeannesine dahi sormaya kalkýþýyorsun. <strong>Anne</strong>olduktan sonra anneme bakýþým deðiþti. BenNew York’ta ‘Actors Studio’da okudum.Orada bir hocam ‘Bak bu rol öyle bir þey ki10CANIM ANNEM11


“Kardeþim olmasýný çokistedim. Hatta annem birkez düþük yaptý. Çocuðuolacak diyorlardý. Ondansonra ben çocuðuçekmecelerde arýyorum.Çünkü babam askereBüyükçekmece'ye gitmiþti.Ben de çocuk ya ‘küçükçekmecede olur' diyedüþünüyordum. Akýl iþte!12CANIM ANNEMhasta annene annesi gibi bakmalýsýn’ diyeders veriyordu. Anlamýyordum o zamanlar.<strong>Anne</strong>m bize karþý öyle otoriterdi ki dediðiniyapardý. Tabii bizi güzel þeylerle tanýþtýrdý.<strong>Anne</strong> olunca anladým iþte. Hatta son zamanlardaalzheimer olduðunda bana ‘anneciðim’diyordu, ben de ona ‘çocuðum’ diyerek yedirmeyeçalýþýyordum.-<strong>Anne</strong>nizle kendi anneliðiniz arasýnda ne farklar var?<strong>Anne</strong>m çok karýþýrdý bana. Çok dürüsttü. Ýyiyapmadýðýmda eksiksiz söylerdi. Her anne‘aferin sana’ der ya, hiç öyle bir tavrý yoktu.Onun <strong>için</strong> kompleksli büyüdüm ben biraz. Buyüzden ben kendi kýzýmda bu duruma dikkatettim. Lüzumsuz yere yüreklendirdiðim oldu.-Siz bir sanatçý kýzýydýnýz, ayný zamanda sanatçý annesiniz.Bu durumun çocuk yetiþtirmede avantaj ve dezavantajlarýne oldu?Hep avantajlarý oldu. Ýnsanýn bir annesinin olmasýve uzun yaþamasý o kadar güzel bir þey kibelki de Allah’ýn size verdiði en büyük hediye.-Çok yoðun çalýþýyorsunuz, tiyatro, sinema, müzik...Çok hareketlisiniz. Çocuðunuz bu hareketten nasýl etk<strong>ile</strong>niyordu?O da ayný benim gibi çok hareketli. O da fakirlere,yemeklere, engelli çocuklara gider.Sevgiden, ilgiden yoksun deðildi. Sevildiðinibiliyordu. Sevgi bizde baþka þeyle beraberoluþuyordu. Belki bir þey kazanmak gibiydi.Avamdan gelen bir þey deðildi. Þiirinle, müziðinle,baþka þeylerle destekleniyordu. Örneðinben hiç dayak yemedim, bir sille b<strong>ile</strong>.Babam kýzdýðý zaman ‘Bak sen eþek misin?Seni döveceðim.’ der, elini kaldýrmaz, ‘Hayvanlardövülür, insanlar dövülmez’ derdi.-<strong>Anne</strong>nizle iliþkinizde hiç keþke dediðiniz oldu mu?Yok, biz bulurduk birbirimizi. Bana ihtiyacýolan çocuklar hariç önce a<strong>ile</strong>m gelir. A<strong>ile</strong>miancak o çocuklar <strong>için</strong> býrakýrým. Tabii ki a<strong>ile</strong>minyanýnda oturmak beni daha mutlu ediyorama Muðla’ya, Malatya’ya, üniversiteleregidiyorum, yeni kuruluþlar açýlýyor, sinemaokullarý kuruluyor. Ne kadar gidip ilg<strong>ile</strong>nirsemo kadar özverili oluyorlar.-<strong>Anne</strong>nizi düþündüðünüzde en son hangi hâli aklýnýzageliyor?Evde de resmini koyduðum, önünden hiç çiçekeksik etmediðim, ölümünden bir iki seneönce çek<strong>ile</strong>n fotoðrafý vardýr. Mutfakta duruyor.O hâlini düþünürüm. Mezar baþýnda konuþacaklarýmýorada konuþurum.-<strong>Anne</strong>nizle unutamadýðýnýz anýnýz var mý?Stilist olduktan sonra Christian Dior’a elbiselerüzerine laleler ve karanfiller çiziyordu.Onlarý Paris’e götürüyordu. O zamanlar vapurlagidiyorlardý. Bana ‘sen izin verirsen gideceðim’diyordu. Beþ yaþlarýmdaydým. Kararlarýgüya bana býrakýyor. Tabii o gittiktensonra aðlýyor ve gardýrobunu açýp giys<strong>ile</strong>rinikokluyordum. Söylemiyordum onu özlediðimi,söz verdim diye. ‘Sen istediðin zamanben dönerim, istemezsen gitmem’ derdi.Ona raðmen, ne istediðimi belli etmezdim.Aramýzda ne sen onun hakkýný ye ne de osenin hakkýný yesin gibi bir anlaþma vardý.-Hiç kardeþ eksikliði hissettiniz mi?Ay evet, çok hissettim. Ýstedim kardeþim olmasýný.Hatta annem bir kez düþük yaptý.Çocuðu olacak diyorlardý. Ondan sonra bençocuðu çekmecelerde arýyorum. Çünkü babamaskere Büyükçekmece’ye gitmiþti. Bende çocuk ya ‘küçük çekmecede olur’ diye düþünüyordum.Akýl iþte! O kadar saftým yani.O zaman bütün çocuklar böyleydi.-O denli kardeþ özlemi çektiniz ama kýzýnýzýn da birkardeþi yok, neden?Kýrkýmda doðurunca olmadý, vakit yoktu. YaAmerika’daydýk ya Afrika’da. Kýzým 34 yaþýnda,henüz evli deðil. Çok sevecen, çok doðrubir çocuktur. Hollanda Akademisi’nde dansbilimi okudu. Beden dili ve zihin katmanlarýçalýþmalarý yapýyor. Benim beden derslerinesokarým onu. O da Plato Film’de çalýþýyor.-<strong>Anne</strong>nizi ciddi anlamda hiç kýrdýnýz mý?Zannetmiyorum. Onun bazen bana haksýzlýkettiði zamanlar oluyordu. Fransýz matmazel‘çok yanlýþ yapýyorsunuz’ deyip uyarýyordu. Okadar sert olmasýna raðmen benim hakkýmýalýyordu. Ben hep saygýlýydým anneme karþý.


ADEM GÜNEÞ*<strong>Anne</strong> <strong>ile</strong> bebekarasýndaki <strong>gizemli</strong> baðGünümüzde birçok anneye çocuðu <strong>ile</strong> arasýndaki güvenbaðýný zedeleyen tavsiyelerde bulunulmaktadýr.Bunlarýn baþýnda "çocuðu kendine alýþtýrma"gelmektedir ki böylesi bir tavsiye, bir anne <strong>ile</strong> yavrusuarasýndaki iliþkiye vurulab<strong>ile</strong>cek en büyük darbedir.Psikolojinin çok akýl sýr erdiremediði bir konuduranne <strong>ile</strong> yavrusu arasýndaki bað. Gözlegörülmeyen, elle tutulamayan, fakat varlýðýher anne <strong>ile</strong> yavru arasýnda hissed<strong>ile</strong>n bu bað,modern pedagojinin de araþtýrma konularýndanbiridir. Sadece insanlarda deðil, hayvanlardada þaþýrtýcý bulgular oluþturmaktadýr anne-yavruiliþkisi. Mesela, bir anne tavþan, yavrusunudünyaya getirmeden önce çok acý daçekse, aðzý ve ayak týrnaklarý <strong>ile</strong> kendi tüyleriniyolup doðacak çocuðu <strong>için</strong> pamuktan biryatak hazýrlar. Yavrusu dünyaya geldiktensonra, onlarý soðuk ve rutubetten korumak<strong>için</strong> bu tüylerle sarýp sarmalar. Ne zaman kiyavrularý tüylenmeye baþlar, iþte o zaman yavrularýnýsakladýðý bu pamuk yataktan dýþarý çýkartýrve hayata hazýrlamaya çalýþýr.<strong>Anne</strong>lik duygusu sadece sevimli hayvanlardadeðil, en vahþi olanlarýnda da kendisini enbelirgin þekilde ortaya koyar. Avýný avlarkenen yýrtýcý karakterini serg<strong>ile</strong>yen bu hayvanlar,kendi yavrularýna karþý ise gerçek kimlikleriniinkâr edercesine büyük bir þefkat serg<strong>ile</strong>rler.Ýnsanlar üzerinde yapýlan çalýþmalarda, anne<strong>ile</strong> yavrusu arasýndaki bu büyülü bað, aslýndaçocuðun karakterinin belirlenmesi açýsýndanoldukça önem taþýmakta. Hayvanlardadoðuþtan itibaren annelik içgüdüsü olduðuhalde, insanlarda bu duygu ham<strong>ile</strong>lik dönemindenitibaren þekilleniyor. Bir küçük diþitavþan içgüdü olarak anneliðe hazýr olduðuhalde, bir genç kýz anneliðin ne demek olduðunuanlayab<strong>ile</strong>cek donanýma sahip deðildir.Hatta evlilik aþamasý da bir genç bayanýn annelikduygusunun nasýl bir þey olduðunu anlamasýnayetmez. <strong>Anne</strong>lik duygusu, ham<strong>ile</strong>liklebirlikte salgýlanan birtakým hormonlarýntesiri <strong>ile</strong> adým adým kendini hissettirir.Ham<strong>ile</strong> bir kadýnýn doðuma kadar devam14 CANIM ANNEM


sýndaki bu baðý yeterince kuramamýþsa, çokrahatlýkla bebeðinin bütün yüklerini tebessümederek ve severek yüklenmesi gerekirken, bebeðikendisine sanki bir yük olarak görür. Yukarýdada izah edildiði gibi, belki bir yýrtýcýhayvan dahi yavrusuna karþý en þefkatli hali <strong>ile</strong>yaklaþýrken, eðer insan olan anne bebeði <strong>ile</strong>kendi arasýnda annelik baðýný kuramamýþsa,kendisi çok þefkat dolu olsa da bebeðine karþýçok þiddetli ve hayretler <strong>için</strong>de kalýcý bir acýmasýzlýklaçocuðuna muamelede bulunabilir.Bir bebeðin dünyayagelmesi sýrasýnda yaþananbütün tabii süreç, sadeceannelik içgüdüsününortaya çýkmasýna deðil,ayný zamanda çocuðunruhunda “güven”duygusunu da oluþturur.Güven ise insankarakterinin oluþumundaen temel duygudur.edecek bütün evreleri, aslýnda annelik duygusununoluþmasý <strong>için</strong> de birer araçtýr. O nedenlebir kadýnýn anneliðini doyasýya hissetmesi,onun ham<strong>ile</strong>lik döneminin saðlýklý bir þekildegeçmiþ olmasý <strong>ile</strong> yakýndan iliþkilidir.Sadece ham<strong>ile</strong>lik dönemi deðil, doðum anýda annelik duygularýnýn pekiþmesi adýnaönemlidir. Aslýnda çocuðunu dünyaya getirmekadýna annenin çektiði her acý, annelikduygusunu güçlendirir. Doðum anýndaki sancýlarve acýlar, anne adayý <strong>için</strong> bir travma anýdýrve bu travma anýnda annenin bedenine akanhormonlar anne <strong>ile</strong> çocuk arasýndaki o <strong>gizemli</strong>baðýn en güçlü halkasýný oluþturmaktadýr.<strong>Anne</strong>lik duygusunu pekiþtiren bir diðer etkende annenin bebeði <strong>ile</strong> girdiði yorucu veyýpratýcý bakýcýlýk sürecidir. <strong>Anne</strong>, dünyaya getirdiðibebeðinin gece ve gündüz devam edenbütün ihtiyaçlarýný karþýlamak <strong>için</strong> gösterdiðigayret <strong>ile</strong>, aslýnda bebeðiyle arasýndaki o <strong>gizemli</strong>baðý farkýna varmadan güçlendirmektedir.Gece uyanmalarý, altýný ýslatan çocuðun altýnýdeðiþtirmeler, acýkma aðýtlarýna karþýlýkannenin kendini bebeðine vermesi, annelikduygularýnýn oluþmasýnda birer etkendir.Bütün bunlarýn yaný sýra anne <strong>ile</strong> bebeðiarasýnda öylesi bir olay vardýr ki annelik duygusununson ve en parlak halkasýný oluþturur.O da annenin bebeðini emzirmesi... Bir anne,bebeðini emzirirken, kendi bedeni <strong>ile</strong> bebeðininbedenini birleþtirirken büyük bir haz alýrve aldýðý bu haz <strong>ile</strong> de bebeði <strong>ile</strong> arasýnda annelikbaðýný kurar. Günümüz annelerinin entemel problemi, bebekleri <strong>ile</strong> kendi arasýndakibu <strong>gizemli</strong> baðý kuramamýþ olmasý veya kýrýklýklariçermesidir. Eðer bir anne bebeði <strong>ile</strong> ara-GÜVENSÝZ BAÐLANMA, KAYGILI BAÐLANMABir bebeðin dünyaya gelmesi sýrasýnda yaþananbütün bu tabii süreç, sadece annelik içgüdüsününortaya çýkmasýna deðil, ayný zamandaçocuðun ruhunda santim santim “güven”duygusunu da oluþturmaktadýr. Güvenduygusu ise insan karakterinin oluþumundakien temel duygudur. Eðer bir kiþi, erken çocuklukdöneminde (özellikle) annesiyle yukarýdabahsed<strong>ile</strong>n doðal süreci yaþamamýþ ve güvenduygusunu tam olarak alamamýþsa, böylesi birçocuðun ortaya koyacaðý karakter <strong>ile</strong> annesindendoyasýya güven duygusunu tatmýþ olançocuðun karakteri asla bir olmayacaktýr.Yeni doðan bir bebeðin en temel ihtiyacý,annesini yanýnda görmesi, annesinin varlýðýndancesaret almasý ve hayata bu güçle adým atmasýdýr.Eðer bir çocuk, özellikle ilk iki yaþ döneminde,annesini yanýnda bulamamýþ ve temelihtiyaçlarý depreþtiði sýrada anneyi aðýtlarý<strong>ile</strong> çaðýrdýðýnda annesini karþýsýnda bulamamýþise böylesi çocuklarda görülen pedagojiksorun, “güvensiz baðlanma” olarak adlandýrýlmaktadýr.Bu da özellikle çalýþan annelerin çocuklarýndagörülmektedir. “Güvensiz baðlanma”sorunu yaþayan çocuklarýn agresif, hýrçýn,istekleri bitmeyen, devamlý anneyi yanýndagörmeyi arzulayan, sürekli hareketli ve kendisinever<strong>ile</strong>n hiçbir þeyden tatmin olmayan birhalleri vardýr. Bu durum bütün çocukluk yýllarýboyunca devam ettiði gibi, kiþinin yetiþkinlikdöneminde de hiç eksilmeyen bir davranýþ bozukluðuolarak bir gölge gibi kendini hissettirir.Erken çocukluk döneminde annesi <strong>ile</strong> kendiarasýnda “güven” baðýný kuramayan çocuklar,yaþamlarý boyunca kimseye güvenemezler.Böylesi kiþ<strong>ile</strong>r, “babana b<strong>ile</strong> güvenmeyeceksin”sözünü çok sýk tekrar ederler.Ekonomik zorluklar nedeni <strong>ile</strong> çalýþan annelerin,bebeklerinden erken yaþta ayrýlmalarýzorunlu ise, yukarýda bahsed<strong>ile</strong>n problemlerien az yaþamak <strong>için</strong> anne yerine geçecek ve ço-TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...16CANIM ANNEM


<strong>Anne</strong>si devamlý yanýndaolduðu halde annesindenyeteri kadar ilgi ve sevgigöremeyen çocuklarda“kaygýlý baðlanma”sendromu dediðimiz birdavranýþ bozukluðuortaya çýkar.cukla bað oluþturacak bir kiþiyi çocuðun yanýndadevamlý bulundurmak gerekir. Erkençocukluk döneminde eðer çocuk birkaç kiþi <strong>ile</strong>karþýlaþýyor ve hangisine baðlanacaðýný kestiremiyorsaböylesi çocuklardaki davranýþ bozukluklarýdaha bir belirgin haldedir. Bu nedenleçalýþan annelerin, çocuklarýný emanet ettikleribakýcýlarý mümkün olduðu kadar deðiþtirmemelerigerekir. Çocuðun anne yerinebaðlandýðý kiþiyi çocuktan ayýrmak, anneyi çocuðundanayýrmak kadar risklidir.Burada hemen küçük bir not daha düþmekgerekirse, çalýþan anneler, çocuklarýna yabancýbir bakýcý yerine öncelikle kendi annelerini tercihetmelidirler. Yabancý bir bakýcýya teslimed<strong>ile</strong>n çocuklarda yoðun olarak rastlanan vehalk arasýnda “bakýcý kadýn sendromu”, pedagojideise “ilgisiz çocuk sendromu” diye bilinenbir sendromun oluþmasý muhtemeldir.Bunun yaný sýra, annesi devamlý yanýndabulunduðu halde annesinden yeteri kadar ilgive sevgi alamayan çocuklarda ise “kaygýlý baðlanma”sendromu dediðimiz bir davranýþ bozukluðuortaya çýkmaktadýr. Çocuðun yanýndaher ne kadar anne bulunsa da çocuk annesindenyeteri kadar “duygusal beslenme” gerçekleþtiremiyorsabu çocuklar <strong>için</strong>e kapanýk, korkakve çekingen olur, dikkat daðýnýklýðý yaþar,kimi zaman duygusal yoksunluktan hýrçýnlýkgösterir. Mesela bir çocuk, sevgi <strong>için</strong> annesininpeþinde geziyor olsa ve anne de bir türlü televizyondankopamýyor olsa böylesi bir atmosferiyaþayan çocuklar yaþama kaygýlý baþlar vebu kendini yaþamýn her anýnda hissettirir.GÜVENLÝ BAÐLANMABir bebek henüz anne karnýnda bulunduðuandan itibaren annesi <strong>ile</strong> kendi arasýnda birduygusal köprü kurabilmiþ ve anne <strong>ile</strong> kendiarasýnda güven duygusu oluþabilmiþ ise böylesiçocuklarda karakter eðitimi oldukça kolay vesaðlýklý gerçekleþmektedir.Eðer bir anne, çocuðunun her aðlamasýný“bir ihtiyaç” belirtisi olarak görmüþ ve çocuðununher aðlayýþýna karþýlýk vermiþse ve hattaçocuðunun her bir mýzýrdanmasýný sanki çözülmesigereken bir bulmaca gibi görmüþ veçocuðunun her bir mýzýrdanmasýný dahi annelikyeteneðini kullanarak çözmüþse böylesi çocuklarhayata güven duygusu <strong>ile</strong> adým atarlar.Konunun baþýnda da izah edilmeye çalýþýldýðýgibi, insandaki annelik duygusu ancak ham<strong>ile</strong>likdönemi <strong>ile</strong> kendini gösterir, doðum vesonrasýnda ise annenin bebeðine kendisinidoyasýya verebildiði kadar da annelik yeteneðigeliþir. Bir annenin annelik yeteneðinin geliþmesidemek, o annenin bebeðini hissedebilmesidemektir. Eðer bir bebek, annesi tarafýndanyeterince hissediliyor ve bütün ihtiyaçlarýannesi tarafýndan eksiksiz yerine getir<strong>ile</strong>biliyorsa,böylesi bir çocuk, ruhunun temel dinamiklerindenen önemlisi olan “güven” duygusunutesis ediyor demektir.ANNELERE MÝNÝK BÝR TAVSÝYEMaalesef, günümüzde birçok anneye, kulaktandolma bilg<strong>ile</strong>rle, çocuðu <strong>ile</strong> arasýndakigüven baðýný zedeleyen tavsiyelerde bulunulmaktadýr.Bunlarýn baþýnda “çocuðu kendinealýþtýrma” tavsiyesi gelmektedir ki böylesi birtavsiye, bir anne <strong>ile</strong> yavrusu arasýndaki iliþkiyevurulab<strong>ile</strong>cek en büyük darbedir.Bu tavsiyelere þunlarý da ekleyebiliriz: Bebeðikucaðýna alma, sana alýþýr, býrakmaz… Bebeðinleayný yatakta yatma, kokuna alýþýr, sendenkopamaz… Her aðlamasýna karþýlýk verme,sonra iyi niyetini suiistimal eder…Bunlar, anneye ihanet dolu tavsiyelerdir.Halbuki bir bebek, daha yeni geldiði bu karmakarýþýkdünyada, annesini yanýnda hissetmesi<strong>ile</strong>, annesinin kokusunu duymasý <strong>ile</strong> hayatahazýrlanýr. Bir çocuk anne sevgisine doyamazise anneden kopamaz… Eðer anne sevgisinedoymuþsa, bir süre sonra anneden kopacakve hayata güven <strong>için</strong>de adým atacaktýr.(*): Uzman Pedagog, Fatih Üni. Öðretim GörevlisiEn deðerli armaðan sevgidir,sevginin kaynaðý annedir.Deðerliannelerimizinanneler gününükutlarýz.18 CANIM ANNEMwww.anafen.com


TÛBA KABACAOÐLUÇocuðumla acabanereye gitsem?Dýþarýda masmavi bir gökyüzü, pýrýl pýrýl bir güneþvarken hâlâ evde mi oturmak istiyorsunuz? Meraketmeyin; hem çocuklarýnýzýn hem de sizin eðlenip rahatedeb<strong>ile</strong>ceðiniz mekânlar var. Ýþte bizden size öner<strong>ile</strong>r…FOTOÐRAF: MÜHENNA KAHVECÝözel aktivite düzenleniyor. Çocuklar hem kukla,kurabiye yapýmýný atölyelerde eðlenereköðreniyor, hem de kitap okuma etkinlikleriylebir araya geliyorlar. Okuduklarý kitabýn yazarlarýnýnkatýldýðý imza günleri de yine buradadüzenleniyor. Günde 2-3 saat anneler çocuklarýnýburaya býrakabiliyor (Saat ücreti 25 TL).Ýyi Cüceler’de çocuklar kýþýn þömine baþýnda,yazýn da aðaç evde kitap okuyabiliyor. Böyleceminikler yeni arkadaþlýklar edinirken bir yandanda kitap okuma alýþkanlýðýný kazanýyor.Adres: Yener Sok. 10/9 Erenköy-ÝstanbulTel: 0216 385 91 11Anadolu kadýnlarý “Çocuklu kadýnýn yeri evidir.”dese de günümüz þartlarý biraz dahafarklý. Çünkü ne evlerimiz doðayla iç içe, nede çocuklarýmýzýn oyun arkadaþlarý var. Bundandolayý ebeveynler de çocuklar da ara aranefes almak, eðlenmek, yeni yerler keþfetmekistiyor. Eðer Ýstanbul’da ya da baþka bir büyükþehirde yaþýyorsanýz gideb<strong>ile</strong>ceðiniz bir dolualýþveriþ merkezi var. Fakat bu modernmekânlar ne yazýk ki a<strong>ile</strong>lerin beklentisini karþýlamaktanuzak. Hatta zararlý b<strong>ile</strong>! Çünküburalarda gökyüzünü görüp temiz hava almanýzimkânsýz. Çocuklarýn toprakla, doðaylahaþir neþir olmasý da... Karnýnýz acýktýðýnda dayiyeceðiniz þeyler patates kýzartmasý, pizza,hamburgerden öte deðil. Biliyoruz; hafta sonugeldiðinde kara kara düþünüp ‘Acaba nereyegitsek?’ diyorsunuz. Ýzninizi isteyerek; çocuðunuzlabirlikte gideb<strong>ile</strong>ceðiniz, hem sizinhem de yavrunuzun rahat edip eðleneceði birkaçalternatif mekân önerisinde bulunmak istiyoruz.Mevsim bahar. Þimdi deðilse ne zamangezeceksiniz?SAKLI DENÝZBurasý tavsiye üzerine gidenlerin kýsa süredeabone olduðu kafe-restoran tarzý bir mekân.Mekâna Yakuplu merkezden Gürpýnar’a doðru<strong>ile</strong>rlerken ‘Saklý Deniz’ tabelalarýný takipederek gidiyorsunuz. Siz semaverle getir<strong>ile</strong>nçayýnýzý denize karþý yudumlarken çocuðunuzçim kaplý bayýrdan yuvarlanýp parkta salýncakbiniyor, muhtemelen yeni oyun arkadaþlarýediniyor olacak. Genelde a<strong>ile</strong>lerin tercih ettiðiSaklý Deniz’de ‘kendin piþir, kendin ye’ <strong>ile</strong>restoran bölümü de var. Özellikli bir mekânolmasýna karþýn fiyatlar uygun. Park sorunu,þehrin gürültüsü, kalabalýk insan gruplarý yok.Onlarýn yerine; sessizlik, sakinlik, kuþ sesleri,cýrcýr böceklerinin cývýltýlarý var. Ahþaptan yapýlmýþküçük bir ev de mescide tahsis edilmiþ.Adres: Kavaklý Sahil Mah. Günallar Villalarý yaný,Beylikdüzü/Kavaklý - ÝstanbulTelefon: 0212 850 24 17HAYDÝ YUNUS SHOW BAÞLASIN!Çocuklarýn doðayla irtibatýný artýracak aktivitelere,gez<strong>ile</strong>re de ihtiyaç var. ÝstanbulEyüp’teki Yunus Gösteri Merkezi’nde pazartesigünleri hariç haftanýn her günü 11, 13, 17saatlerinde yunus show var. Üstelik çocuklarýngösteri esnasýnda bu sevimli hayvanlarýsevmelerine, onlarla fotoðraf çekilmelerine deizin veriliyor. Minikler kadar yetiþkinlere deoldukça cazip gelecek bu aktivitenin ücretitam 25 TL, 3-16 yaþ arasýndaki çocuklar <strong>için</strong>20 TL. 3 yaþýndan küçük bebekler <strong>için</strong> ise ücretsiz.Adres: Silahtaraga Cad. No: 2/4 Eyüp/Ýstanbul0212 581 78 78ÇEKMEK-Ý KÜÇÜK SAHÝLÝEski Osmanlý Vakýf defterlerinde ‘Çekmek-iKüçük’ olarak anýlan Küçükçekmece, sakin,doðayla iç içe, hem gözünüzü hem de gönlünüzüaçacak sahil bandý <strong>ile</strong> dikkat çekiyor. Buradaufak bir piknik <strong>ile</strong> uzun yürüyüþler yapa-b<strong>ile</strong>ceðiniz gibi çocuklarýnýz da çimlerin üzerindetop oynayýp bisiklet binebilir, akþam teleskopla(ücretli) gökyüzünü seyre dalabilir,Mimar Sinan eseri su kemerinden geçerek fotoðrafçekimi yapabilir. Göl kýyýsýnda hizmetveren Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ne aitsosyal tesislerde de çayýnýzý-kahvenizi içebilir,yemek yiyebilirsiniz. Üstelik mekânda trafikgürültüsü olmadýðý gibi park problemi de yok.ÝYÝ CÜCELERÝyi Cüceler, 0-14 yaþ arasý çocuklara hitapeden kitaplarýn, eðitici ahþap oyuncaklarýn, sanatsalfaaliyet ürünlerinin ve ebeveynler <strong>için</strong>pedagojik kaynak kitaplarýnýn satýldýðý sevimlimi sevimli bir kitabevi. 200 metrekarelik biralana kurulmuþ mekânda ayda 12-15 arasýndaUÇURTMA MÜZESÝBahar aylarý uçurtma uçurmak <strong>için</strong> en ideal zamandilimi. Bu zevkten çocuklarýnýzý da kendinizide mahrum býrakmamanýz lazým. Uçurtmanasýl yapýlýr, hangi çeþitleri vardýr, nasýluçurulur gibi sorulara cevap verecek bir mekânda varken üstelik. Uçurtma tutkunu MehmetNaci Aköz’ün kiþisel gayretleri sonucu açýlmýþUçurtma Müzesi, Mart-Haziran aylarý arasýndapazar hariç her gün saat 11.00-17.00 arasýaçýk. Giriþler de ücretsiz. Uçurtma Atölyesi desadece pazartesi, salý, çarþamba günleri 10.00 -14.00 arasý aktif. Toplamda 500’e yakýn parçanýnserg<strong>ile</strong>ndiði müzede baþta Japonya, Endonezya,Hindistan, Çin, Türkiye ve Amerika olmaküzere pek çok ülkenin uçurtma kültüründençeþitli ürünler yer alýyor. Almanya, Hollanda,Fransa, Ýngiltere, Lüksemburg, Danimarka,Malezya gibi ülkelerin de uçurtma vefarklý malzemeleri serg<strong>ile</strong>niyor. Bunlarýn dýþýndaUçurtma Þiirleri kataloðu, ülkemizde çýkmýþuçurtma hikâye ve boyama kitaplarý, çeþitlibroþürler, farklý ülkelerde yapýlan uçurtma organizasyonlarýnýnafiþleri ve daha pek çok objeserg<strong>ile</strong>niyor.Adres: Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Uncular Cad.Bakýcý Sok. No: 12 Üsküdar-ÝstanbulTel: 0216 553 23 37-0532 616 14 66FOTOÐRAF: AYTEN KAYAFOTOÐRAF: HEMRA KÖSEÝyi Cüceler’in aktivitealaný, UçurtmaMüzesi’ndeki bir atölyeçalýþmasý, hem çocuklarýhem de anne-babalarýeðlendirecek Yunus Show(soldan saða)...20 CANIM ANNEM21


AZRA ÞAKLIOÐLUBir anneninbaþucu kitaplarýHer anne çocuðuna iyi bir gelecek hazýrlamak <strong>için</strong>maddi-manevi didinip durur. Günümüz þartlarýnda isene yazýk ki kiþisel çabalar yetersiz kalabiliyor. Hal böyleolunca hummalý bir araþtýrma sürecine giriyorsunuz.90’lý yýllarda anne-çocuk <strong>ile</strong>tiþimi, bebek-çocuksaðlýðý, kiþisel geliþim kitaplarý Batýlýdünya görüþünün bir yansýmasýyken artýkmaddi-manevi kendi kültürümüzden beslenenuzmanlarýn yazdýklarý kitaplarý okuyabiliyoruz.Doðru zamanda doðru þeyler söylemek,tutarlý tavýrlar serg<strong>ile</strong>yebilmek <strong>için</strong> hemkendi geliþimimizi destekleyecek hem de çocuklarýmýzabakýþ açýmýzý farklýlaþtýracakkaynaklara ihtiyacýmýz var. Bir annenin baþucundakikitaplara þöyle bir göz atýp kendinizeyeni bir liste hazýrlamak ister misiniz?ANNEMÝ ÝSTÝYORUM!Çocuk ve anne birbirindenayrý düþünülmesi mümkün olmayanyegâne ikili. Ancakmodern dünyanýn acýmasýzþartlarý anne <strong>ile</strong> yavrusunu birbirindenayýrma kudretine sahip.Hâlbuki anne-çocuk beraberliðitabii, fýtri. Ayrýlmalarýhâlinde de o doðallýk bozulacaðýndan maddi-manevisorunlar ortaya çýkýyor. Doç. Dr. Sefa Saygýlý<strong>ile</strong> Pedagog Ali Çankýrýlý’nýn kaleme aldýðý kitaptaçalýþan annelerin çocuklarýyla yaþadýðý sorunlarve pratik çözüm yollarý anlatýlýyor. Eser birkaçfarklý açýdan olaylara yaklaþýyor. Önce yaþanmýþörnek hikâyeler anlatýlýyor. Eðer benzer sorunlarýyaþýyor ya da ayný hatalarý siz de yapýyorsanýzkendinize çekidüzen vermenizi saðlýyor. Dr. Saygýlý’nýnçalýþan annelerin mektuplarýna verdiði cevaplarda pratik hayata yönelik ayrýntýlar içeriyor.Aklý, gönlü evde kalarak çalýþmak zorunda kalananneler, bu tarz kitaplar sayesinde bu sancýlý sürecibelki daha az hasarla atlatabilir…Elit Kültür Yayýnlarý / Fiyatý: 2.90 TL.ÇOCUKLARIMIZI NASILYETÝÞTÝRMELÝYÝZ?Bebekleri doðunca anne-babaonu kucaklar, bakým ve korunmasýnýseve seve üstlenir. Bukucaklama <strong>ile</strong> beraber bilgi gerektiren,dikkat isteyen, mühimve mutlu bir uðraþ <strong>için</strong>e girerler.Çocuklarýný ruhsal ve bedenselolarak saðlýklý yetiþtirmeye çalýþýrlar. Ebeveynin yavrularýnýkazandýrdýðý terbiye kalýcýdýr. Beþer tarihiboyunca a<strong>ile</strong> eðitimi önemsenmiþ, ‘Ana baba kucaðýilk terbiye ocaðýdýr’ denmiþtir. Bundan dolayý datemeller iyi atýlmalý ve doðru hâl ve tavýrlar serg<strong>ile</strong>nmelidir.Dr. Sevim Asýmgil’in kaleme aldýðý ‘Çocuklarýmýzýnasýl yetiþtiririz?’, ebeveynlere çocuk eðitimininnasýl olmasý gerektiði konusunda genel bilg<strong>ile</strong>rveriyor. Kitap öncelikle çocuklarýn geliþim evrelerive psikoloj<strong>ile</strong>rini anlatýyor. Ardýndan da ham<strong>ile</strong>likdöneminden itibaren ebeveynlerin tutumlarý; ‘Çocuðutanýmalý’, ‘Sen dili’ kullanarak çocuðu incitmektenkaçýnmalý’, ‘Kendisi <strong>ile</strong> barýþýk olmasýna yardýmetmeli’, ‘Çocuða duygularýný öðretmeli’ gibi onlarcabaþlýk üzerinden deðerlendiriliyor. Sonuç kýsmýndada günümüz çocuklarýnýn yaþadýðý muhtemel çeliþkive sorunlar anlatýlýp çýkýþ yollarýna yer veriliyor.Çelik Yayýnevi / Fiyatý: 8.50 TL.EFENDÝMÝZ NASIL BÝR BABAYDI?Peygamber Efendimizin ömrününsadece 34 günü savaþlarlageçmiþ olmasýna karþýn O’nuinanmayanlarla yaptýðý mücadelelerüzerinden tanýmaya çalýþýyoruz.Oysa o da bir eþ, birbaba. Hem de en mükemmelinden,en incesinden, en anlayýþlýsýndan…Budüþünceden hareketle ‘Resulullah kýzlarýnýnasýl yetiþtirdi’ kitabýný okumak gerekiyor.O’nun bilinmeyen yönleriyle tanýþacaðýnýz gibi nasýlbir baba olduðunu da göreceksiniz. Dr. RamazanBalcý önce Efendimizin kýzlarý Zeynep, Rukiye, ÜmmüGülsüm ve Fatýma annelerimizin kýsaca hayathikâyelerini anlatýyor. Ardýndan ‘Ehl-i Beytin HanelerindeA<strong>ile</strong> Hayatý’ baþlýðý altýnda da a<strong>ile</strong> hayatýmýzayeni prensipler kazandýracak hikayelere yer veriyor.‘Medine’de ilk öðretim’, ‘Doðumdan sonra’, ‘Eðitimebaþlarken’, ‘Çocuklarýn dünyasý’, ‘Hayatýn herhali <strong>için</strong> dua’ gibi bölümler Allah Resulünün çocukeðitiminde uyguladýðý metotlara örnek olarak gösteriliyor.Nesil Yayýnlarý / Fiyatý: 5.50 TLBEBEÐÝMÝBÜYÜTÜYORUMDr. Adil Asýmgil’den kadýn saðlýðý,ham<strong>ile</strong>lik süreci, doðum,yenidoðan bakýmý, bebek bakýmýnýntemel konularý, bulaþýcýhastalýklar, ev kazalarý, çocuklardagörülen baþlýca psikolojiksorunlar üzerine derli toplu birbaþvuru kýlavuzu Bebeðimi Büyütüyorum. Ýnanýyoruzki bu kitabý okuyan anne babalar, bebeklerinibeklerken ve büyütürken karþýlaþtýklarý problemleriçok daha kolay çözeb<strong>ile</strong>cekler. Ýçeriðindeki bellibaþlý konular ise þöyle; kadýn saðlýðýnýn temel konularý,gebelik, bebeðin anne karnýnda geliþimi,gebelerde görülen küçük þikâyetler, ham<strong>ile</strong>liktebeslenme ve günlük hayat, doðum, loðusalýk, yenidoðan<strong>ile</strong> anne iliþkisi, emzirme problemleri,beslenme ve ek gýdalara geçiþ, bebeðinizin odasý,giys<strong>ile</strong>ri, oyuncaklarý, bebeklerde sýk görülenþikâyetler, bebeðinizin uykusu, tuvalet alýþkanlýðý,kýzamýk, kabakulak, anjin, grip gibi mikrobik hastalýklar,gece alt ýslatma, dýþký kaçýrma, parmakemme, týrnak yeme gibi psikolojik problemler veçocuklarýn baþýna geleb<strong>ile</strong>n kazalarda yapýlmasýgerekenler…Timaþ Yayýnlarý / Fiyatý: 25 TLANNE, PEKÝ ALLAH’I KÝMYARATTI?Eðitimc<strong>ile</strong>r çocuklarýn doðuþtandini kabule hazýr olduklarýný vurguluyorlar.Yalnýz doðru zamandadoðru þekilde bilg<strong>ile</strong>rin verilmesiþartýyla. Bunun <strong>için</strong> de küçüklerindeðil; büyüklerin eðitilmesigerekiyor. Çünkü ‘Allah budaðdan büyük mü?’ ‘Beni Allah yarattýysa, hayvanlarýda mý O yarattý?’, ‘Kardeþime kötülük yapsam Allahbeni taþ eder mi?’, ‘Allah kime benziyor?’ gibi sorularaçocuðun anlayacaðý þekilde doðru, mantýklý cevaplarvermek kolay deðil. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay‘Çocuklarýmýza Allah’ý nasýl anlatalým?’ isimli kitabýylaanne-babalara yol gösteriyor, çok önemli bir boþluðuböylece dolduruyor. Eser ‘Çocuk psikolojisi ve dinigeliþimi (2-10 yaþ arasý)’, ‘Çocukta din duygusu veAllah tasavvuru’, ‘Ýslam’da çocuðun deðeri ve önemi’,‘Çocuklara Allah’a iman öðretimi’ þeklinde dörtana baþlýktan oluþuyor. Þimdiye kadar 25 baský yapanbu kitap, ebeveynlerin derdine derman olacaknitelikte. Üstelik Millî Eðitim Bakanlýðý tavsiyeli.Timaþ Yayýnlarý / Fiyatý: 8 TL.22CANIM ANNEM23


17-3922092-DBL1220 TL17-3922092-AWL11196 TL18-390126-CSMS298 TL18-390127-DSMS298 TL12-398K50-CSM320 TL12-398K50-DSM320 TL17-3925572-RBL1230 TL17-3925572-DBL1230 TL17-3973418-ARM320 TL17-3973418-DWM360 TL16-298335-CWSM398 TL16-398335-CWSM398 TL12-3920162-DBM688 TL12-3920162-DWM688 TL16-398350-CSM280TL.16-398350-ABM280 TL.KONYALI SAAT MAAZALARIMERKEZ TEL: 0212 494 31 32 – ANKARA FORUM ETLK TEL: 0312 578 01 95 – MALTEPE TEL: 0312 229 75 56BURSA CARREFOUR-SA TEL: 0224 452 66 77 – STANBUL BAYRAMPAA CARREFOUR-SA TEL: 0212 640 32 79FORUM STANBUL TEL: 0212 640 10 67 – KTELL OUTLET TEL: 0212 494 20 20 – KOZYATAI CARREFOUR-SA TEL: 0216 448 02 64PROFLO AVM TEL: 0212 216 41 72 – SRKEC TEL: 0212 528 44 87- OPTMUM OUTLET TEL: 0216 664 16 61ÜMRANYE CARREFOUR-SA TEL: 0216 525 12 01 – MALTEPE PARK CARREFOUR-SA TEL: 0216 515 12 56 MALTEPE YAYLA SANAT TEL: 0216 305 72 12NEO MARINE TEL: 0216 670 11 15 – ZMR KPA-ÇL TEL: 0232 386 49 30 – ZMT CARREFOUR-SA TEL: 0262 335 44 85 – MERSN FORUM TEL: 0324 331 55 2017-3925565-DSL2274 TL17-3925512-ABL1260 TL


TÛBA KABACAOÐLUÇocuðumun hastasýyým!<strong>Anne</strong>lik de doktorluk da zor. Ama hem doktor hem deanne olmak çok daha zor. Biz de doktor annelere iki görevibirden nasýl yürüttüklerini sorduk, ilginç cevaplarlakarþýlaþtýk.Beþ yaþýndaki küçük kýz, doktor bir annenin çocuðusýfatýyla radyo programýna katýlýr. Spiker,“Ne kadar þanslýsýn, hekim bir annen var,doktora gitmek zorunda kalmýyorsundur.”der. Ufaklýk, gecikmeden taþý gediðine oturtur:“Ýnsan doktora yýlda birkaç kez gider.Ama anne her gün lazýmdýr.”Bu anekdot, aslýnda hem doktor hem deanne olanlarýn yaþadýklarýný özetliyor. Onlaryýllarca gecesini gündüzüne katarak eðitimlerinitamamlýyor, ardýndan da aðýr mesa<strong>ile</strong>reve uykusuz gecelere maruz kalýyorlar.Hayatlarý belirli bir yoðunlukta akýp giderkenher kadýn gibi anneliði tatmak istiyorlar.Fakat mesaisi 24 saat bitmeyen buiki önemli mesleði bir arada götürmek öylegöründüðü kadar kolay olmuyor.Biz de doktor annelere çocuklarýný nasýl büyüttüklerini,hangi zorluklarla karþýlaþtýklarýný,evlatlarý hastalandýðýnda hangi kimliðe büründüklerini,anneliðin mesleklerine etkisinisorduk. Onlar filmi geriye doðru sararken bazenhüzünlenip bazen gülümseseler de herdaim mutluydular…“Babam genç iken tüberküloz (verem) geçirmiþ.Ankara’da tedavi görmüþ. Doktorununadý Esin’miþ. Babam da ‘Allah bana kýz çocukverirse adýný Esin koyacaðým, okursa da doktorolsun’ diye aklýndan geçirmiþ. Bu olay evimizdezaman zaman anlatýlýr ve beni etk<strong>ile</strong>rdi.Bu ves<strong>ile</strong>yle severek doktorluðu seçtim.” ÇorluÞifa Hastanesi’nden Göz Doktoru Esin Erb<strong>ile</strong>n,týp fakültesini tercih sebebini böyle anlatýyor.Üsküdar Mihrimah Sultan Týp Merkezi’ninÇocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý UzmanýGülhaným Bayrak Haným’ýn da benzer birhikâyesi var: “Bu mesleði özellikle seçmedim.Babam çok istiyordu. Kendisi Türkiye’nin ilkkalkýnmaya baþladýðý yýllarda öðretmendi. Odönemler erkek çocuk <strong>için</strong> göreb<strong>ile</strong>ceði enuzak ufuk mühendislik, kýz <strong>için</strong> de doktorluktu.Onu dinledik. Erkekler mühendis, kýzlarda doktor þimdi.” Çocuk Saðlýðý ve HastalýklarýUzmaný Dr. Hafize Erkal’ý da büyükleri yön-lendirmiþ: “Ablam eczacýydý. Týbbý istemiþtiama kazanamadý. Benim yazmamý arzu etti.Bana kalsa fizik mühendisliði okurdum. Doktorluðuseçecekler soðukkanlý olmalý. Ben çabukheyecanlanan, küçükken ölen tavþanýnýnardýndan günlerce aðlayan, duygusal biriyim.Mesleðime zor alýþtým.”DOKTORLUKTAN ANNELÝÐE GEÇÝÞÞu anda Dr. Hafize (50) <strong>ile</strong> Dr. Esin’in (32)3, Dr. Gülhaným’ýn da (46) 8 çocuðu var. Dr.Hafize Erkal ihtisasýn ikinci yýlýnda oðlu TuranSelman’ý dünyaya getirmiþ. Kendi bebeðine deilk etapta doktor gözüyle bakmýþ: “ÝhtisasýmýHaseki Hastanesi’nde yapýyordum. Orada çokanomalili çocukla karþýlaþýyordum. Gördüðümhastalar rüyalarýma girerdi hep. O zaman ultrasonda yaygýn deðildi. Oðlumun saðlýk durumunub<strong>ile</strong>miyordum. Kayýnvalidem hâlâanlatýr, güleriz. Doðumdan sonra çocuðu yanýmagetird<strong>ile</strong>r. Hemen kundaðýný açmýþ, elineayaðýna bakýp genel bir muayene etmiþim.Acaba bir anormallik var mý diye.”Dr. Esin de ihtisasýný tamamlamasýna bir yýlkala oðlu Ahmet Emre’yi kucaðýna alýr. “15Aralýk 2004’te ilk çocuðum doðdu. Doðurmak<strong>için</strong> o kadar çaba sarf ettikten sonra bebeðinaðlama sesini duymak çok rahatlatmýþtý beni.Problem yoktu ve beraberlik bitmiþti. Artýk yüzünügöreb<strong>ile</strong>cektim. Ýlk kucaklayýþ, ilk sarýlma,onu ilk öpme… Çok müthiþ duygularbunlar. O gece bebeði sevmekten uyuyamamýþtýknerdeyse.”Ýhtisas dönemi her doktor <strong>için</strong> oldukça sancýlýbir süreç. Çünkü öðrencilikten daha fazladers çalýþmalarý, ödev hazýrlamalarý gerekiyor.Üstelik ayda 7-8 gece nöbet tutuyor, gündüzleride sabahtan akþama kadar hastanede çalýþýyorlar.Bu yoðunluðun üzerine bir de çocukya da çocuklarýn sorumluluðu eklenince sizceyaþamlarý nasýl deðiþiyor?“BÝR ÝNSANA ONU UYUTMAYARAK NASILÝÞKENCE YAPILIR BÝLÝRÝM”Üniversitenin dördüncü yýlýnda sýnýf arkadaþýylahayatýný birleþtiren Dr. Gülhaným,21’inde anneliðe adým atmýþ. Okulunu bitirdiðindede iki çocuðu varmýþ. Okul dersleriyleanneliðin getirdiði mesuliyetlerin üstesindenebeveyn desteði alarak gelmiþ: “<strong>Anne</strong>babaolsak da hayatýmýzýn büyük çoðunluðuöðrencilik faaliyetiyle geçiyordu. Eþimin a<strong>ile</strong>siylebirlikte yaþýyorduk. Görümcem de diþhekimliði okuyordu. Birlikte okula gider gelirdik.Evin çocuklarý gibiydik. Yeni doðanÜç çocukannesi Dr.Hafize Erkalve küçük kýzýFeyza.FOTOÐRAF: MEHMET YAMANÜmit Salih,Dr. Esin Erb<strong>ile</strong>n,Ömer Kerem,Ahmet Emre(soldan saða).26CANIM ANNEM27


ebek de minik kardeþimizdi sanki.”Yalnýz Dr. Gülhaným’ýn zorlu hayatý ihtisasdöneminde baþlar. Hem önceki yýllarýn aksinebüyüklerden yardým almaz hem de 2 deðil, 5çocuðun bakýmýndan sorumludur artýk:“Eþimle ayarlama yapýyorduk. O, ben nöbettuttuðumda evde oluyor, o tuttuðunda da benkalýyordum çocuklarla. Ayýn sadece üçte biriikimiz de evde bulunuyorduk. Bebek olduðundada ben nöbetteyken eþim onu ve diðer çocuklarýtoplayýp getiriyordu hastaneye. Bekliyorlar,ufaklýðý emziriyordum. Sonra hepsi birliktegeri dönüyorlardý.”Olaylara pratik çözümler bulmayý seven vehayatý önüne geldiði gibi yaþayan GülhanýmHaným, bu zorlu sürecin de üstesinden gelir.Mesela çok çok az uyur. Hem de ‘Bir insanýuyutmayarak nasýl iþkence yapýlýr, uykusuzluklarne hisseder iyi bilirim’ diyecek kadar. Evindeiþe yaramayan hiçbir eþyayý bulundurmaz.Çünkü ‘ne kadar eþya o kadar hizmet’ demektir.Çocuklarýn eðitimini, kiþilik geliþiminiolumsuz etk<strong>ile</strong>memek <strong>için</strong> de asla evine televizyonalmaz. Hayatýný dakikasý dakikasýnaplanlar. Birkaç saniyelik aksayýþ b<strong>ile</strong> onun günlükyaþamýný olumsuz etk<strong>ile</strong>r. Ýþini iþ yerindebýrakmak <strong>için</strong> cep telefonu kullanmaz. Allah’ýnyardýmý, eþinin manevi desteðiyle sýkýntýlý günlergeride kalýr. Diðer ebeveynleri çok fazlameþgul eden çocuklarýn eðitim faaliyetleri Gülhaným’ýna<strong>ile</strong>sinde pek sorun yaratmaz, çocuklarçoðunlukla kendi iþlerini hallederler.Dr. Esin de ilk çocukla birlikte yeme-içmealýþkanlýðýndan tutun da hayatýndaki her þeyibebeðine göre ayarlar. Çocuklarýný büyütürkenbabaanne ve dededen yardým alýr. Ama yinede aklý evdedir: “Daha stresli biri oldum. Çünküdüþünmem gereken, sorumlu olduðum sadecekendim deðildim artýk. Çalýþarak nasýl iyiçocuk yetiþtirebilirim diye kara kara düþünüyorum.Üç çocuðum da 2.5 aylýkken iþe baþladým.Yalnýz; çalýþmamam, evde bulunup onlarlahakkýyla ilg<strong>ile</strong>nmem gerektiðini düþünerekuzun süre vicdan azabý çektim.”Tabii bu yoðun tempoda üzerine düþünmeyeb<strong>ile</strong> fýrsat bulamadýklarý üzücü olaylar dayaþarlar… Dr. Hafize Haným, doðumdan sonraeðitimine kaldýðý yerden devam eder. Dörtaydan sonra bebeðinden ilk kez ayrýlýr. Henüzyeni baþlamýþtýr iþe. Oðlunu çok özler. Nöbetsonrasý eve gelir. Turan Selman bakýcýnýn kucaðýndadýr.Heyecanla ‘<strong>Anne</strong>cim ben geldim’der. Fakat oðlu bir türlü baþýný çevirip yüzümebakmaz, kucaðýna gelmez: “Bu olay beni çoküzse de üzerine düþünmeye b<strong>ile</strong> vaktim olmadý.Asistan sayýsý çok azdý. Hastalarýnýz oluyor,teþhis koymak, araþtýrma yapmak, ders çalýþmakzorundasýnýz sürekli. Bir de insan hayatýylauðraþýyorsunuz. Kendi sorunlarýnýzý ikinciplana atýyorsunuz. Ýhtisas bitti. Zihnim duruldu.Sonra o günleri düþününce hep içim acýdý.<strong>Anne</strong>sini doðru düzgün göremedi oðlum.”Hastalýk deyince aklýmýza ilk gelen isimdoktordur. Hep zannederiz ki doktorlarýn çocuklarýhasta olmaz. Halbuki onlarýn da yavrularýhasta oluyor, onlar da her anne gibi paniðekapýlýp soluðu baþka bir hekimin yanýnda alýyor.Dr. Hafize Erkal ilk yýllar çocuklarýnýn hastalýðýndankendini sorumlu tutsa da zamanlabu tutumundan vazgeçer: “Benim de imtihanýmhastalýklarlaydý. Büyük kýzým Senanur veküçük kýzým Feyza sýk sýk boðaz enfeksiyonu28 CANIM ANNEM


30CANIM ANNEMSekiz çocukannesi Dr.GülhanýmBayrak.geçirir, ateþleri cok zor duþerdi. Bazen hastaneyegötürmek zorunda kaldýðýmýz olurdu.Onlarý o hâlde görmek beni çok üzüyordu.Evde tüm müdahaleleri yaptýktan sonra soluðubaþka bir doktorda alýyorduk. Ýnsan bir noktadansonra hekim deðil, anne oluyor. Saðlýklýdüþünemiyor. Hele bir seferinde Feyza yineateþlenmiþ, kötüleþince bakýcýsý hastaneyegötürmüþ. Beni aradýlar. Oraya tek baþýma gidemeyecekkadar panikledim. Uzun yýllar santraldekigörevli ‘evden arýyorlar’ dediðindeiçimden bir þey kopardý. Biri mi hastalandýacaba derdim.”Ýnsan biyolojik ve psikolojik açýdan karmaþýkbir varlýk. Maddi ihtiyaçlarý olduðu kadarmanevi gereksinimleri de var. Özellikle bebeklik,çocukluk ve yaþlýlýk döneminde sevgi, ilgiihtiyacý dorukta. Peki, yavrularýyla kýsýtlý zamandilimlerinde birlikte olan doktorlaronlarýn manevi ihtiyaçlarýný nasýl gideriyor?“ÇOCUKLARIMIN SEKÝZÝNE DE YETEBÝLÝYORUM”Þu anda 25, 24, 22, 18, 16, 12, 10 ve 7 yaþýndadört kýz, dört de oðlan çocuðu sahibi Dr.Gülhaným Bayrak evlatlarýný týpký annesi, babaannesigibi büyüttüðünü ve onlara her açýdanyetebildiðini düþünüyor: “Bence þekillendirilmiþya da önceden tasarlanmýþ sevgi gösterisindençok, ilkel sevgiye ihtiyaçlarý var çocuklarýn.Kapýdan girip ‘Yavrucum nasýlsýn? Bugünokul nasýldý?’ demekten çok ‘gel bakayým birtane’ deyip sýmsýký onu sarmaktýr, varlýðýmý,sevgimi ona hissettirmektir. Ýþimi iþte býrakýyorum.Geri kalan zamaným çocuklarýma ait. Onlara‘gerçekten’ yardým edeb<strong>ile</strong>cek en yakýn kiþibenimdir, bilirler. Bu iliþkimiz açýsýndan çokönemli. Ben çocuklarýma ah vah yapan bir annedeðilim, realistim. Öyle romantik iliþk<strong>ile</strong>rimizyok aslýnda. Onlar da benim gib<strong>ile</strong>r.”FOTOÐRAF: ÝSA ÞÝMÞEKDr. Hafize Haným ise yaþý <strong>ile</strong>rledikçe bu konuyakaderci bakmaya baþlamýþ: “Bazý þeylervar ki yaþanmasý gerekiyor. Hayatta her þeyikontrol edemiyoruz. <strong>Anne</strong> hastalanýyor, vefatediyor ya da hiç annesini görmemiþ çocuklarvar yurtlarda. Þükrediyorum hâlimize. Bellikalýplara baðlý kalmaya gerek yok. Çocuðunuzsizin sevginizden eminse bebekken olmasa b<strong>ile</strong><strong>ile</strong>ride sizi anlayacaktýr. ‘<strong>Anne</strong>m-babam beniseviyor’ diye düþünüyorsa zaman konusutelafi ed<strong>ile</strong>biliyor.” 6, 4 ve 1 yaþýnda, üç erkekçocuk annesi Dr. Esin’in de sýkýntýsý vakit:“Onlara yetemediðimi düþündüðüm zamanlaroldu tabii. Çocuklarla hep beraber aðladýðýmýzgünleri hatýrlýyorum mesela. Küçücükler daha.Keþke bana her biriyle ayrý ayrý ilg<strong>ile</strong>neb<strong>ile</strong>ceðimbir zaman dilimi hediye edilse.”Doktor anneler, bu iki önemli vasfý üzerlerindebulundurmanýn bazen kolaylýklarýný bazende güçlüklerini yaþýyorlar. Gerçi her hâlükârdakârlý çýkan hastalarý oluyor. Çünkü çocukdoktorlarý, hastalanan evladý <strong>için</strong> kaygýlananannenin neler hissettiðini, düþündüðünü,muhtemel sorularýný tahmin edebiliyor. Ya dagöz muayenesi yaparken bir çocuða nasýl yaklaþacaðýnýçok iyi biliyor. Fakat çocuklarý hastalandýðýndada normal annelere göre daha fazlakaygýlanýyor, basit bir problemin altýnda baþkasýkýntýlar arýyorlar. Bu süreç de moral bozuponlarý üzmeye yetiyor da artýyor b<strong>ile</strong>. Buncayoðunluk, yorgunluk, sürekli bir yerlere yetiþmekaygýsý, günlük ev iþleri derken doktorlarýnbaþlarýný kaþýyacak vakitleri yok. Bundan dolayýonlara biraz da çekinerek ‘Hiç boþ vaktinizoluyor mu?’ diyoruz. Önce gülümsüyorlar. ‘Bize24 saat yetmiyor ki’ dercesine. Ama ruh vebedensel saðlýklarýný korumak <strong>için</strong> kend<strong>ile</strong>rineaz da olsa vakit ayýrmaya çalýþýyorlarmýþ. Ortakaktiviteleri ise kitap okumak. Bazen kendialanlarýyla alakalý bazen de alan dýþý. 8 çocukluolmasýna karþýn kendine muhakkak zamanayýrdýðýný söyleyen Dr. Gülhaným, tam bir kitapkurdu. Hastanede, evde küçük boþluklarda,akþamlarý bir saat ve gece 3-5 arasý okuyacaðýdört farklý kategoride kitaplarý var. Onu buhayatta rahatlatan tek þey ise gece sadece kendinefesinin sesini duyarak okumak, okumak…Hemde yerli ve yabancý edebiyat eleþtir<strong>ile</strong>ri,tezler, yazar hayatlarý. Emekli olduktansonra yapacaklarý da þimdiden belli: “Binlercekitap okumak.” Sohbetimiz biterken doktorannelere kritik bir soru soruyoruz: “Çocuklarýnýzýnda doktor olmasýný ister misiniz?” Cevap,dolaylý da olsa ‘hayýr’…


NURULLAH KAYASelin ve Serra’nýn,millî okçumuzZekiye KeskinÞatýr’ýn hayatýndaönemli bir yeri var.Hayatýmýn 12’sindehep çocuklarým var12 yýllýk evli ve iki çocuk sahibi millî okçu Zekiye KeskinÞatýr, “Ýster sporcu ol, ister kariyer sahibi, anneolduðun zaman hiçbir þeyin önemi olmuyor.” diyor.Çocuk, eþ, iþ, ev derken bir de antrenmanlaravakit ayýrmak zorunda kalan sporcu annelerinhayli zor ve bir o kadar da ilginç yaþamhikâyeleri var. Ýþte o annelerden biri de ZekiyeKeskin Þatýr. Okçuluk Millî Takýmý’nýn deðiþmezisimlerinden Þatýr’ýn 12 yýllýk mutlu birevliliði var. Baþarýlý sporcunun Selin ve Serraadlarýnda 2 kýz çocuðu bulunuyor. Her kadýnýnbu duyguyu hissetmesi gerektiðinin altýnýçizen Þatýr, anneliðin, bütün makamlarýn üstündeolduðuna dikkat çekiyor. “Ýster sporcuol, ister kariyer sahibi, anne olduðunuz zamanhiçbir þeyin önemi olmuyor. Sahada hedefi12’den vurmaya odaklanýyorsunuz; ama hayatýnýzýn12’sinde hep çocuðunuz ya da çocuklarýnýzbulunuyor. Bu þekilde daha mutlu,huzurlu ve güçlü oluyorsunuz.” diyen millîsporcu, anne olarak sporculuðun zor olduðunu;ancak sporla da hayata baðlýlýðýnýn arttýðýnýd<strong>ile</strong> getiriyor.-<strong>Anne</strong> olduktan sonra spor kariyeriniz deðiþti mi?Spor yaparken daha cesaretli oluyorsunuz.Çünkü çocuklarýnýz size güç veriyor. Benimspor kariyerim anne olduktan sonra daha dayükseldi. Üst düzey spor yapan bayanlar, çocukyapmayý ertelemesinler. Çünkü anne olmaksporu býrakmak anlamýna gelmiyor. Birazara verip devam etmek kondisyona zarar vermiyor.Kararlý ve istekli olmak çok önemli.-Bebeklerinizle sporu yürütebildiniz mi?Her iki bebekten sonraki ilk zamanlar hiç kolayolmadý. Doðumdan sonra antrenmanlardaçok yoruluyordum. Bebeðim 2 saatte bir acýktýðý<strong>için</strong> devamlý onun yanýna gidip geliyordum.Ayrýca, titiz bir anne olduðum <strong>için</strong> aksaklýkolmasýn diye fazla yýpranýyordum, çokþükür karþýlýðýný aldým.-Çocuklarýnýzýn bakýmýnda yardým aldýnýz mý?<strong>Anne</strong>ye yardýmcý kiþi veya bakýcý son dereceönemli. Kayýnvalidem benim <strong>için</strong> ciddi biravantajdý. Kayýnvalidemin kreþte çalýþmýþ olmasýve çocuk bakma konusunda ayný fikirleripaylaþmamýz, spor yapmamý kolaylaþtýrdý. Buyüzden çocuklarýmý çok rahat baþka birineemanet edebiliyordum. <strong>Anne</strong>m de yakýnýmdaydý.Gerektiðinde o da yardýmcý oldu. Çocuklarýmsevgi dolu bir ortamda büyüdü, bende spora devam edebildim. Ýnsanýn severekyaptýðý bir iþi anne olduðunda aniden býrakmasýçok zor. Üst düzey sporcu olmak <strong>için</strong> çokfedakârlýk yapýlýyor, uzun yýllar geçiyor. Hemanne hem sporcu olmak zor ve yorucu; amaimkânsýz deðil. Çok çalýþarak ve isteyerek baþarýlabilir.Bu þekilde çocuklar, <strong>ile</strong>ride gururduyacaklarý bir anneye sahip olabilirler.-Eþiniz de sizin gibi sporcu. Evde iþler daha zor olmuyormu?Sporla birlikte mutlu bir a<strong>ile</strong> yaþantýmýn olmasýndaeþim Serdar Þatýr’ýn katkýsý çok büyük.12 yýllýk evlilik hayatýmda benimle ayný sporuyapan eþim, yeri geldi arkadaþým, yeri geldieþim, yeri geldi antrenörüm oldu. Verdiði desteðihiç eksiltmedi. Çocuklarýyla çok ilgili birbaba olduðu <strong>için</strong> yüküm daima hafifledi. Sporubýrakmak istediðim zamanlarda beni motiveetti. Eþlerin desteði çok önemli, tek taraflýsporu devam ettirmek gerçekten çok zor. Allaheþimden razý olsun.-Çocuklarýnýz spor yapmanýzý kabullendi mi?Çocuklar bebekken (2 aylýk) spor yapmayabaþlanýrsa, çocuk bu iþi hayatýn normal süreciymiþgibi algýlýyor. Çok küçükken gördükleri<strong>için</strong> kabullenmeleri zor olmadý. Fakat büyüdükçesorun çýkarmaya baþladýlar. Benden ayrýlmakonlar <strong>için</strong> zor olmaya baþladý. Artýk ayrýlmakistemediklerini d<strong>ile</strong> getiriyorlar. 2 sene32CANIM ANNEM33


Türkiye’yi yýllardýrbaþarýyla temsil edenZekiye Keskin Þatýr, 2005Akdeniz Oyunlarý’nda kýzýSerra’ya ham<strong>ile</strong>ydi.ara vermiþtim, fakat 3 ay önce tekrar baþladým.Hem benim <strong>için</strong> hem kýzlarým <strong>için</strong> zor oldu.Ama istedikten ve fedakârlýk yaptýktan sonraAllah yardým ediyor. Aslýnda anne <strong>için</strong> de sporunudevam ettirmek kendi saðlýðý açýsýndanönemli. Mutlu bir anne, a<strong>ile</strong>sini de mutlu edebilir.-Kýzlarýnýz ok atmak istiyor mu?Kýzlarým sporun <strong>için</strong>de büyüyor. Þu an okulagiden Selin, ok atmaya baþladý. Eðer kendisiisterse desteklerim, ama yapsýnlar diye de zorlamam.Spor yapýp yapmamalarý kendi tercihleri.Ok atmaya 16 yaþýnda baþladýZekiye Keskin Þatýr, okçuluða, 16 yaþýndayken okullarýna gelenbir antrenör sayesinde baþlamýþ. Ýlk bir ay kimsenin eline ok veyay verilmezmiþ, sadece lastikle alýþtýrmalar yapýlýrmýþ. Amayeteneðinden dolayý daha ilk günden onun eline oku tutuþturmuþlar.Þatýr, o günleri gülümseyerek hatýrlýyor ve o zamanlarantrenörünün kendisi <strong>için</strong> “Geleceðin Avrupa þampiyonu olacak”dediðini anlatýyor. Her ne kadar okçuluk yüzünden gençlik yýllarýnýarkadaþlarý kadar rahat geçiremese de o seçtiði yoldan çokmemnun. Bugün eþi de kendisi de Anafen Koleji Spor Kulübü’nebaðlý olarak yarýþýyor. Ýstanbul Ümraniye Atatürk Anadolu Teknikve Endüstri Meslek Lisesi’nde de beden eðitimi öðretmenliðiyapýyor.2008 Pekin’de çocuðu olantek Türk sporcuydu2008 Pekin Olimpiyatlarý’nda okçulukta Türkiye’yi bayanlardatemsil eden tek sporcu olan Zekiye Keskin Þatýr, oyunlara 2çocuðundan uzakta hazýrlanmýþ. Olimpiyatlarda Türkiye adýnayarýþan sporcular arasýnda anne olan tek sporcu Þatýr, çocuklarýnýn,farkýnda olmasalar da kendisi <strong>için</strong> büyük fedakârlýk yaptýklarýnýbelirtiyor. Daha önce 2000 Sydney <strong>ile</strong> 2004 AtinaOlimpiyatlarý’nda da millî formayý giyen Þatýr, ‘’Olimpiyatlaragenellikle Antalya’da hazýrlandým. Kýzlarýma Ýstanbul’da anneanneleribaktý. Eþim de okçu olduðu <strong>için</strong> kamp ve yarýþmalarnedeniyle çocuklarla fazla ilg<strong>ile</strong>nemiyor. Kamp yoðunluðunedeniyle ayda 5-6 gün çocuklarýmý görebiliyordum. Onlarý çoközlüyordum. Çocuklar <strong>için</strong> de zor oluyordu. Benim <strong>için</strong> farkýndaolmasalar da fedakârlýk yapýyorlar. Yarýþmalarda kazanýnca daseviniyorlar.” diyor.Bebek tekme attý, hedefi þaþýrdýZekiye’nin anne olduktan sonra yaþadýðý birçok unutulmazhatýrasý var. Onlardan biri, ikinci çocuðuna ham<strong>ile</strong>yken (7 buçukaylýk) katýldýðý 2005 Akdeniz Oyunlarý. Millî sporcu, ilk ham<strong>ile</strong>liðitehlikeli geçtiði <strong>için</strong>, uzun süre spordan ayrý kalmýþ. Hatta 23 kilobirden almýþ. Ýkinci ham<strong>ile</strong>liðinde benzer bir korkuyu yaþarkendaha rahat bir süreç geçirmiþ, hatta performansý dahi artmýþ.Antalya’da düzenlenen Uluslararasý Altýn Ok OkçulukÞampiyonasý’nda tam oku atarken bebeði karnýný tekmelediði<strong>için</strong> hedefi þaþýrmýþ. Ayný þey 2005 Akdeniz Oyunlarý’nda dabaþýna gelmiþ. Fakat bu tekmelere alýþan Þatýr, gümüþ madalyakazanmýþ.34CANIM ANNEM


EMÝN AKDAÐTüp bebeðinABC'si...Türkiye, yardýmcý üreme tekniklerinde dünya ölçeðindebaþarýlý sonuçlar elde eden çok sayýda merkeze sahip.En son geliþmeler anýnda hayata geçiriliyor. Ancak halkkýsýrlýk konusunda hâlâ çok bilgisiz. Yanimanipülasyona açýk.Týpta ‘infertilite' kelimesiyle adlandýrýlan kýsýrlýksebebiyle, çiftlerin yüzde 15'i evlat özlemiyleyanýyor. Bu bir hastalýk; diðerleri gibi teþhisedilmesi, ardýndan da problemin kaynaðýnainilmesi gerekiyor. Halk arasýndaki bazý yanlýþama yaygýn inanýþlar, tedaviye giden yollarýengelleyebiliyor. En temel yanýlgýlardan biri,'erkek cinsel açýdan saðlýklýysa kýsýrlýk mutlakakadýn kökenlidir.' Oysa meni <strong>ile</strong> erkek üremehücresi (sperm) tamamýyla birbirinden farklýunsurlar. Tek ortak yanlarý, hücrenin meniyledýþarýya atýlmasý. Üreme <strong>için</strong>; erkeklik hücresininhareketliliði, saðlýklýlýðý ve sayýsýndaki yeterlilikçok önemli. Kýsýr a<strong>ile</strong>lerin yüzde 40'ýndasorun erkekte. Yüzde 40'ýndaysa kadýnda.Yüzde 20'sinde de; ya her ikisi de tedaviyemuhtaç ya da bilinen herhangi bir sebep belirlenebilmiþdeðil.Bayan kýsýrlýðýndaki çoðunluðu <strong>tüp</strong>lerdekitýkanýklýlýk oluþturuyor. Bu rahatsýzlýk kadýnüreme hücresi yumurta <strong>ile</strong> erkek üreme hücresininbuluþmasýna; dolayýsýyla da döllenmeyeimkân tanýmýyor. Zaten yardýmcý üremetekniklerindeki devrim, bu safhaya müdahaleylegerçekleþiyor. Týbbýn bu konuyla alakalýuzmanlarý, <strong>tüp</strong>lerdeki sýkýntýyý nasýl aþarýz diyedüþünürken, çiftlere ait yumurta ve sperminlaboratuvar ortamýnda birleþtirilmesi fikri geliþtiriliyor.Deneysel çalýþmalar baþarýyla sonuçlanýyorve 1978 yýlýnda dünyanýn ilk <strong>tüp</strong>bebeði (Loise Brown) Ýngiltere'de doðuyor.Türkiye'deki ilk <strong>tüp</strong> bebek ise Prof. Dr. ErolTavmergen ve ekibinin takibiyle 18 Nisan36 CANIM ANNEM


Saðlýk Bakanlýðý, çoðulgebelik, erken doðum veyoðun bakým riskisebebiyle 35 yaþ altýkadýnlara ancak tekembriyo transfered<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceðinikararlaþtýrdý.1989'da Ege Üniversitesi'nde dünyaya geliyor.Ýlk bebeklerin her ikisi de kýz. Ülkemizdeki ilk<strong>tüp</strong> ikiz 2 Mayýs 1989'da hayata merhaba diyor.Ýkisi de erkektir ve ayrý yumurtalara aittirler.Dünyanýn ilk <strong>tüp</strong> bebeði Loise Brown, 28yaþýnda doðal yollarla gebe kalarak annelik sevincinitattý. Ýlk baþlarda annesi gibi sorunlakarþýlaþacaðýndan çok korkmuþ.Tüp bebek yöntemi yýllardýr haberle anlatýlmasýnaraðmen yine de eksik biliniyor. Buyöntemle çocuða kavuþanlar, bir sýr gibi saklýyorlarbu gerçeði. Aslýnda kýsýrlýk da gizleniyor.Çünkü kusur zannediliyor. Saklamanýnbir gerekçesi bu; toplumun infertiliteye þaþýbakýþý. Ana gerekçe bambaþka. Maalesef çocuðunsipariþle ürettirildiði sanýlýyor. Bilinmeli ki,<strong>tüp</strong> bebek metoduyla elde ed<strong>ile</strong>n çocuk da anneve babasýna ait. Týp sadece, döllenme aþamasýndadevrede. Laboratuvarda erkek ve kadýnüreme hücreleri buluþuyor. Döllenen yumurtalarbirkaç gün <strong>için</strong>de çoðalýyor. Oluþanembriyo anne rahmine yerleþtiriliyor. Gebeliksürecine müdahale ed<strong>ile</strong>miyor. Rahim duvarýnatutunab<strong>ile</strong>n embriyolarýn geliþimi, normalgebelikteki gibi izleniyor.Yardýmcý üremede 1992 yýlýna kadar, kýsýrlýkerkekle ilgiliyse týp çaresizdi. Ancak mikroenjeksiyonyönteminin keþfiyle, erkek ve kadýnlareþitlendi. Artýk infertil erkeklere de tedaviyolu açýlmýþtý. Sperm sayýsý belirli miktarýn altýndakierkeklerin seç<strong>ile</strong>n üreme hücreleri, özelbir iðne yardýmýyla yumurtaya enjekte ediliyorbu yöntemde. Böylelikle sperm azlýðýnýn dezavantajýortadan kaldýrýlýyor. Yöntemi dünyadailk defa Belçikalý Prof. Dr. Andre Van Steirteghemuyguluyor. Türkiye'de ise 1994'te Prof.Dr. Semra Kahraman. Ülkemizdeki ilk mikroenjeksiyonbebeðini yine bu ekip eline alýyor.Günümüzde kadýn kýsýrlýðýnda da daha ziyadebu metot tercih ediliyor.O tarihten bu yana yardýmcý üremede devrimniteliðinde bir <strong>ile</strong>rleme kaydedilmedi. Döllenme,gebelik ve canlý doðum oranlarýný etk<strong>ile</strong>yenfaktörler hemen hemen ayný. Merkezinve ekibin tecrübesi, kullanýlan teknolojik donanýmve sunulan psikolojik destek tabii ki hayatiderecede önem arz ediyor. Bunun haricinde110 civarýndaki <strong>tüp</strong> bebek merkezinin birbirlerindenfarký yok. Ýlaçsýz ya da konforlu <strong>tüp</strong>bebek yöntemleri spesifik durumlarda bazýhasta gruplarý <strong>için</strong> öne çýkýyor. Klasik <strong>tüp</strong> bebektehormon ilaçlarýyla hastanýn yumurtalarýnýnolgunlaþtýrýlmasý 15 gün sürüyor. Kiþidentedavi bitiminde 10-15 olgun yumurta toplanýyor.Ýlaçsýz metottaysa (In Vitro Maturosyon-IVM), bayandan yumurtalar henüz olgun deðilkenalýnýyor. Laboratuvarda olgunlaþtýrýlýyor.Yöntem yumurta sayýsý çok (polikistikoverli) hastalarda cazip. Artýdan hormon tedavisibu kadýnlarda ciddi yan etki meydana getirebiliyor.Bu yöntemle olgunlaþtýrýlab<strong>ile</strong>n yumurtasayýsý klasiðe göre az. Ama son yýllardahastaya baþlangýçta bir miktar hormon ver<strong>ile</strong>reksayý artýrýlýyor. Konforlu <strong>tüp</strong> bebek yöntemindehormon ilaçlarý kalçadan iðne yerine,insülin tedavisindeki gibi deri altýna akýtýlýyor.Bunu hastanýn kendisi tatbik ediyor. Sýk sýkkliniðe uðrayarak hormon seviyesini ölçtürmüyor.Bu yüzden konforlu yöntem deniyor.Tüp bebek merkezlerinin abartýlý istatistiklerlemüþteri çekmeye çabaladýklarý hakikat.Pazar büyük. Her yýl 180 ila 200 bin çift yardýmcýüreme yöntemlerini deniyor. 40 bini evlerinebebekle dönüyor. Hangi merkezle irtibatageç<strong>ile</strong>ceði kararlaþtýrýlýrken iyi bir araþtýrmaelzem. Yýllardýr faaliyet gösteren, kendiniispat etmiþ ve kabul görenlerle temas kurmaktafayda var. Bu görüþ, kesinlikle yeni bir merkezdetedavi aranamayacaðý hükmüne vardýrmamalý.Neticede <strong>tüp</strong> bebek ekip ve teknolojiiþi. Dikkat edilmesi gereken husus, merkezinobjektif bilg<strong>ile</strong>rle realist çizgide duruþ serg<strong>ile</strong>mesi.Umut tacirliðine soyunmamasý. Yardýmcýüreme teknikleri neticede pahalý tedavi türükategorisinde. Ýlaç dâhil masraflar 6 ila 8 bin liraarasýnda deðiþebiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) hâlihazýrda her deneme <strong>için</strong> 1240lira ödüyor. Ýlaç harcamasýnýn da yüzde 80'iniüstleniyor. Desteklediði deneme sayýsýný üçten38CANIM ANNEM


Yardýmcý ürememerkezleri, zamanzaman, tedavi sonucuevlada kavuþan a<strong>ile</strong>ler veçocuklarýyla bir arayageldikleri etkinliklerdüzenliyor.ikiye düþürdü. Saðlýk Bakanlýðý 6 Mart 2010tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðegiren Üremeye Yardýmcý Tedavi Uygulamalarýve Üremeye Yardýmcý Tedavi MerkezleriHakkýndaki Yönetmelik'le, 35 yaþ altý kadýnlarayerleþtir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek embriyo sayýsýný ilk ikitatbikatta tek'le sýnýrlandýrdý. Amaç çoðul gebeliðiönlemek. Bu karar derinden tartýþýlýyorþu sýralar. Tek embriyonun baþarý þansýnýn düþüklüðündenyakýnýyor uzmanlar. SGK yardýmý<strong>için</strong> rapor gerekiyor bu arada. Bu da kolaykolay çýkarýlamýyor. Kadýnda alt yaþ sýnýrý 23,üst sýnýr ise 39. Önceleri 40 idi. Kadýnýn iki <strong>tüp</strong>üde týkalý olacak, erkekteki sperm sayýsý da 5milyonun altýnda seyredecek. Sigortalýlýkta daen az 5 yýl ve 900 gün prim ödeme þartý aranýyor.Rapor tanzim edildikten sonra ispatlansada SGK geçmiþe dönük masraflarý reddediyor.Türkiye'de sperm bankasý iþletilmesi yasak.Çiftlerin yardýmcý üreme tedavisi sýrasýnda artakalan embriyolarýnýn dondurularak saklanmasýserbest. Ülkedeki dondurulmuþ embriyodanilk bebek 19 Nisan 2009 tarihinde Ankara HacettepeTýp Fakültesi Hastanesi'nde dünyayagözlerini açtý. 30 yaþlarýndaki annenin 3,5 kilogramaðýrlýðýndaki bebeði bir hayli saðlýklýydý.Dondurulmuþ embriyo transfer ed<strong>ile</strong>n kadýnaayrýca ilaç tedavisi gerekmiyor. Bu ciddibir avantaj. Ülkemizde baþkasýna ait yumurtaya da spermden faydalanmak da gayri hukuki.Son yönetmelik bu yönteme yurt dýþýnda baþvurmakisteyenlere rehberliði de men ediyor.Bazý Avrupa ülkelerinde, özellikle de Belçikave Yunanistan'da rahatlýkla evlilik dýþý hücrekullanýlýyor. Yumurta a<strong>ile</strong> içi temin ed<strong>ile</strong>bildiðigibi, bu olayýn ticareti dahi mümkün. KuzeyKýbrýs Türk Cumhuriyeti'nde de yakýn bir tarihekadar hukuki bir engel söz konusu deðildiyumurta satýþýnda. Ýslam dini baþkasýnýn üremehücresinden istifadeye kesinlikle ruhsatvermiyor. Týbbi, hukuki, ahlaki, etik ve sosyalkurallar açýsýndan da mahzurlu bir iþlem bu.Dünyada sperm bankasýndan saðlanan hücreyleüreyen çok sayýda çocuk babasýný arýyor.Hücre baðýþlayanlarýn bilg<strong>ile</strong>rini saklý tutanbankalar, yoðun baskýlar üzerine açýklýyorlarþimd<strong>ile</strong>rde. Kardeþlerin birbirleriyle evlenmesinezemin hazýrlayan donasyon lehinde Türkiye'dede kamuoyu oluþturulmaya çalýþýlýyorufaktan ufaða. Babasýz a<strong>ile</strong>lerin yaygýnlaþmasýnasoðuk bakmayanlar çoðalýyor.40CANIM ANNEM


TÛBA KABACAOÐLU“Hz. Hatice, anne vekadýn olmasý sebebiyleþefkat ve fedakârlýktimsali. Rahmete bakanyüzüyle de evrensel biryol haritasý.”“Hz. Hatice, aþkýnkutbudur”Sibel Eraslan’ýn kaleme aldýðý ‘Çöl-Deniz Hz. Hatice’,Allah’ýn Sevgilisi’ne sevgili olan kadýnýn öyküsünüanlatýyor. Eraslan, “O, yalnýzlýk ve þedid muhalefetgünlerinin Hatice’sidir. Vahiy Evi’nin annesi, Kur’anEvi’nin, Söz Evi’nin annesidir.” diyor.‘Son Elçi ahitliydi, baðlýydý, sözlüydü... Habibiniçok seven Zat, onu dünyanýn en güzel evinebaðýþlayabilirdi ancak. Onun evi Vahyin Eviydi.Ve Rabbi ona kadýný, güzel kokuyu ve göznuru namazý sevdirendi... Sevdir<strong>ile</strong>n ilk kadýnýnismiyse Hatice’ydi. Sýðýnaktý Hatice Sevgilisi’ne,onun güvenli limanýydý. Hatice’ninkalbi, Allah’ýn, Sevgilisi <strong>için</strong> yar kýldýðýmekândý... Allah’ýn Sevgilisi, Hatice’nin yürekevinde iskan olacaktý... Allah, Sevgilisi’ne birkadýný, Hatice’yi ev kýlmýþtý... Hatice, kadýn veanneydi. Hatice, muharrik güç ve doðurganlýkdemekti... Bir gün gözleri bulutlanarak etrafýndak<strong>ile</strong>reþöyle demiþti Son Elçi: “Allah banaHatice’den daha hayýrlý bir kadýn vermemiþtir.Ýnsanlar bana inanmazken, o inandý. HerkesFOTOÐRAF: MÜHENNA KAHVECÝbeni yalanlarken o beni kabul etti. Ýnsanlarbenden kaçarken o beni varý yoðu <strong>ile</strong> destekledi.Ve Allah bana, baþka kadýnlardan deðil,Hatice’den evlat ihsan etti…’Sibel Eraslan’ýn kaleme aldýðý ‘Çöl-DenizHz. Hatice’, Allah’ýn Sevgilisi’ne sevgili olankadýnýn öyküsünü anlatýyor. Hem de hiç bilmediðiniz,duymadýðýnýz yönleriyle. Eraslan’ýnetk<strong>ile</strong>yici, derinlikli anlatýmý sizi asýrlar öncesinegötürüyor, zaman zaman tüylerinizi dikendiken yapýp gözlerinizi yaþartýyor. Çöl-Deniz’iokurken anlatýlanlardan o kadar etk<strong>ile</strong>niyorsunuzki Hz. Hatice aklýnýzdan çýkmýyor günlerce.Ýçinizde dolaþýp duran sýcacýk sevgisiniuzun süre hissetseniz de bilg<strong>ile</strong>rinizi sýk sýk tazelemenizgerekiyor. Biz de bu ves<strong>ile</strong>yle gazeteci-yazarEraslan’ýn kapýsýný çaldýk…-Bir kadýn olarak Hz. Hatice’yi anlatabilir misiniz?Hz. Hatice, öz güven timsali. <strong>Anne</strong> ve kadýnolmasý sebebiyle þefkat, fedakârlýk timsali.Rahmete bakan yüzüyle de evrensel bir yolharitasý.-Onun en çok hangi yönleri sizi etk<strong>ile</strong>di?Hemen her zor þart altýnda üretebildiði basiretli,umuda dayalý hayatý kurma pratiði ciddençok etk<strong>ile</strong>yici. Düþününüz, iþgal görmüþ,savaþ, kýtlýk, yoksulluk, hastalýklar, ayrýlýklar,üstüne üstlük kadýn aleyhindeki tüm kuþatýcýtörelerle birlikte düþünüldüðünde, 1500 yýl öncesindegösterdiði hayat performansý müthiþetk<strong>ile</strong>yici. Hz. Hatice, her seferinde hayatý yenidenkurabilmenin, devam ettirebilmenin sýrlarýnýtaþýyor aslýnda…-Yeterince tanýyor muyuz Hz. Hatice’yi? N<strong>için</strong> hanýmsahabeleri Çöl-Deniz’deki gibi kimse bize anlatmýyor?Hz. Hatice, mübarek annemiz olarak hepimizinsaygý ve sevgide birleþtiði bir isim. Ne varki edebiyattaki seküler sansür bizi bu tip tarihîve kutsal kodlar çerçevesinde bahsi geçen kadýnlardanuzak tutuyor. Moral olana, maneviolana, kutsal, mistik, dinî olana dair ciddi birayrýþtýrma, sýyrýltma giriþimi yaþamýþ edebi dilimiz.Þüphesiz politik bir konu. Ama muhafazakârkesim de bir tür kompleks diyeb<strong>ile</strong>ceðimbaþka bir sýnýra mahkûm etmiþ kendisini. Dinîmevzu ve portrelerin ister istemez edebi dildenayrýþmasý sonucunu tetikliyor bu düþünce.Edebi kamu, ayný zamanda bir tür rekabettir,bu rekabetin koþullarý seküler ve sert sansürduvarlarýyla çevrili. Beni hayrete düþürense;dinî duyarlýlýðý olan edebiyatçýlarýn da benzerþekilde, geleneðe karþý tutunduðu mesafeli tutum.Sanki ilahiyatçýlara terk edilmiþ bir sahadýr,hatta erkek ilahiyatçýlarýn sahasýdýr. Böylebir bölünme. Ýtiraf edilmese de içte komplekslerhâlinde büyüyen bir uzaklaþmadýr... Sekülerbenzeþim üzerinden kurduðumuz edebidil, aslýnda hüzünlü bir özre dönüþüyor bubaðlamda. Edebi kamuda ciddiye alýnmak <strong>için</strong>,kutsal olandan kopmak zaruridir þeklinde birezber var…-Hz. Hatice <strong>ile</strong> Peygamber Efendimiz’in iliþkisinde sizien çok etk<strong>ile</strong>yen yönler nelerdi?Arkadaþ olmalarý. Yol arkadaþýydýlar. Hz. Hatice,Son Elçi <strong>için</strong> Libas-ý Hatem’di. Son ve TamamlanmýþSöz’ün Elçisi <strong>için</strong> korunaklý birgiysi. Muhafaza eden, örten, bürüyen, þefkatleve aþkla koruyup gözetlen. Efendimiz (sav)eþinin vefatýndan sonra, bazý geceler hüznüöylesine aðýrlýðýyla hissedermiþ ki, gece yarýsýarkadaþlarýnýn kapýsýný çaldýðý olurmuþ. Hz.Fatýma aktarýyor, dermiþ ki geceleri <strong>için</strong>den;“Hüznümü nasýl anlatayým, hangi derdimeyanayým?” Sanki Medine’ye hicretin ilk aþamasýdýrHz. Hatice’nin vefatý. Efendimiz (sav)eþinin vefatýndan sonra b<strong>ile</strong> onu sevdayla anmayadevam etmiþtir. “Bizim Hatice’nin arkadaþýdýr”dediði hanýmlarý ayakta karþýlýyor, sýrtýndançýkardýðý gömleðini altlarýna serip onlarýbuyur ediyor. Sevgilinin hatýrasý da azizdirve bu vefa, hayatý boyunca Efendimiz’de devametmiþtir.-Çölü denize döndürmek <strong>için</strong> Hz. Hatice neler yapýyor?Kýz çocuklarýnýn diri diri topraða gömüldüðübir coðrafyanýn kýzýdýr Hz. Hatice. O çölün kýzýdýr.Çöl, dünyanýn en zor iklimidir. Bu iklimehas sertliklerle çevrili bir toplumda onun hayatý,parlak bir baþarý öyküsüdür. Tertemiz birhayat mücadelesi. Yaþadýðý her zorluðun altýndandoðruluk ve dürüstlükle kalkabilmiþ birkadýn. Onun tüm yaþadýðý meþakkatler, aslýndaonu Kainatýn Efendisine hazýrlayan bir türseyr ü sülûk gibidir. Kibrit-i ahmer der esk<strong>ile</strong>r.Yani altýnýn hammaddesi gibi. Hz. Hatice, Resulullah(sav) sevgisini hakkel yakin olarak yaþamakkonusunda tüm yeryüzü halkýnýn piri’dir.Bütün tarikler, yollar, onun Efendimiz’eduyduðu aþkýn haritasýndan yön bulur. Keþifehli <strong>için</strong> bir tür pusuladýr. Çölü deniz kýlansonsuz bir aþk, hayret ed<strong>ile</strong>cek bir dönüþüm.Týpký Zemzem gibi. Uçsuz bucaksýz Sahra’nýnhiç bitmeyen bereketli gümrah suyu gibidir o.Hz. Hatice’nin aþkýyla çöller denize dönmüþve risalet gemisi o bereketli umman üzerindehareket etmiþtir. ‘Kimse beni desteklemez veistemezken, Hatice beni desteklerdi’ diyor42 CANIM ANNEM43


Çöl-Deniz’i okurkenanlatýlanlardan o kadaretk<strong>ile</strong>niyorsunuz ki Hz.Hatice aklýnýzdançýkmýyor günlerce.Sevgili Efendimiz. O, yalnýzlýk ve þedid muhalefetgünlerinin Hatice’sidir. Vahiy Evi’nin annesi,Kur’an Evi’nin, Söz Evi’nin annesidir.Söz, onun müþfik kollarýnda örtülenmiþtir.Efendimiz’in ‘Beni örtünüz’ diyerek koþtuðu,teskin olduðu, iskân ve imkân bulduðu odak.Aþk odaðý, teslimiyet odaðý…-Hz. Hatice o dönem <strong>için</strong> oldukça deðiþik bir portre.Sizce ön plana çýkan farklýlýklarý neler?Ýzan ve akýl sahibi bir insan olmasý. Emniyet veadalet bilgisi. Geniþ yürekli, merhamet denizi,afv melcei, infak kapýsý, yufka yürekli, yetimgözeten, misafirperver, geniþ elli, hayýr sahibi,tertemiz bir insan. Efendimiz’le (sav) izdivaçlarýsonrasýndaysa yeryüzünün ilk Müslümaný,Efendimiz’in öðretisini yeryüzünde ilk onaylayankiþi. Cesur, yiðit bir kadýn. Allah ondanbinlerce kere razý olsun. Allah’ýn, Resulünüdesteklemek <strong>için</strong> seçtiði özel bir insan…-Güçlü kadýn kimliðinin altýnda çektiði acýlar gizli sanki.Sizce de öyle mi?Þaþýrtýcý derecede her birimizin de yaþayab<strong>ile</strong>ceðibugün dahi güncelliðini koruyan sorunlarlaçevrili Hz. Hatice. Savaþ ve iþgal yaþamýþ,ana babasýný, kardeþlerini kaybetmiþ, baþýndaniki evlilik geçmiþ, çocuklarýyla birlikte hayatýnýkazanmak zorunda. Tabiri caizse ateþ fýrýnlarýndançýkarak geliyor Efendimiz’in (sav) yanýna.Onun yaþadýðý mihnetleri düþününce, sankiSon Elçi’nin refakati <strong>için</strong> özel olarak düzenlenmiþbir diplomalar geçidi gibi, yürüdüðütüm zorlu yollar. Yani kibrit-i ahmer olmak elbettekolay iþ deðil. Seyr ü sülûk gibi sýnavlardannice badirelerden sonra geliyor Efendimiz’in(sav) yanýna… Sonrasýnda ise, birliktegöðüslüyorlar tüm çölü…-”Sevdiðini fark etmek, kendini fark etmeye eþ deðerdi<strong>için</strong>de” diyorsunuz. Hz. Hatice, Peygamber Efendimiz’lebirlikte kendinde neleri keþfetti?Yüz, ziyarettir. Kendimizi ve fark denen þeyi,baþkasýnýn yüzünde okuruz. Bu, Hz. Âdem <strong>ile</strong>Hz. Havva’dan beri böyledir. Ýnsan olduðumuzufark ettiðimiz baþkasýna ait o yüz, týpkýýssýz adada karþýlaþýlan kumsaldaki ayak izi gibidir.Göklerden yeryüzüne indiriliþimiz ilk ikiinsanýn birbirlerini fark ediþleriyle baþlar. Yeryüzündekikarþýlaþma ise, indirildiðimiz göklerihatýrlatýr bize. Aþk, dünyadaki cennete dönüþürbir þekilde, bu bir yönüyle imkânsýzdýrkuþkusuz, ama hatýrlama diyebiliriz belki. Birmisk kokusu, anýnda gelip geçen, veya bir hýþýrtý,rüzgâr. Parça, bütüne koþmak ç<strong>ile</strong>sindedir,onun hicranlý yazgýsý, telaþý hep bütünlenmeküzere yazýlmýþtýr. Aþk, bir yüzüyle parçalanmýþolduðumuzu hatýrlatan bir ürperti, diðeryüzüyle bütüne dair bir umut, gölge, hatýra.Aþk, yeryüzünde görülmüþ göklere dair eskibir rüya. Aþk, hatýrlatan. Sevgilinin suretinebaktýðýnda, Ýlahî çaðrýyý okuyabilmek gibi…-Peygamber Efendimiz’le Hz. Hatice’nin iliþkisini “AþkDenizi” olarak tanýmlýyorsunuz. Bu aþk onlarý yerdengöðe nasýl taþýmýþtý?Aþk, sarmaþýktan bir merdiven gibi. Axis Mundigibi, yeri göðe baðlayan sýrlarla yüklü o eskiaðaç. Bir simya gibi. Çölü denize çevirir. Kuyu’danyol buldurup çýkartýr, balýðýn karnýndayol aldýrtýr, uzatýlan boynu kesmem der dünyanýncümle býçaklarý, deðnekle vurulunca kýyýlarýna,denizler yarýlýr yol verir gönül ehline,aþkla Bismillah diyen Ruhullah’ýn elinden dirilirölüler. Týpký uykudan uyanmak gibidir aþk.Feridüddin Attar, Mantýkut Tayr’ýnda yedi büyükmihnet vadisinden söz açar, Þeyh GalipHüsn ü Aþk’ýnda ateþ denizlerinde yol alanmumdan bir gemi misali ç<strong>ile</strong>lerle anlatýr onu.Gitmek istiyoruz, aramak, bulmak, kavuþmak.Hakikate dair bu yolculuk, elbette binbir meþakkatleyüklü…-Hz. Hatice <strong>için</strong> “Her anne gibi içi deniz, dýþý çöl” diyorsunuz.<strong>Anne</strong>lik böyle bir þey midir?<strong>Anne</strong>lerin <strong>için</strong>de bir deniz saklýdýr. Onu gözyaþýnýzdansorabilirsiniz.-Kitabýnýzda kadýnlar <strong>için</strong> “Dünyanýn alýnyazýsý kadýnlaranakþedilmiþtir, kadýn tesellidir, kadýn yeryüzübaðlacýdýr, kadýn iskândýr, kadýn imkândýr” gibi önemliifadeler kullanýyorsunuz. Peki günümüzde kadýnlarýndeðerini anlamak, onlarýn hakkýný teslim etmek adýnanerede duruyoruz toplum olarak? Zamane erkekleri bubakýþ açýsýndan sanki biraz yoksun gibi...Bu kadim bir hikâye kuþkusuz. Yeryüzü, niceyaralanmalarýn mekâný. Bu yüzden kendi yüzüde þerha þerha yarýktýr topraðýn. Topraktan yaratýlmýþýz,dað gibi kabarýk hicranlar, derin vad<strong>ile</strong>rgibi iç geçiriþler, kadýn erkek hepimizin yazgýsý.Ýþ, dünyanýn gelimli gidimli olduðunu bilmekte.Çocukken söylediðimiz bir ilahi vardýhani. Dünya dedikleri bir gölgeliktir der mýrýldanýrdýk.Limanda gemiyi beklerken kuruyoruztüm güç tasarýmlarýmýzý. Siyaset, devlet, iktidar,kariyer, dünyalýk telaþ, tüm hay huy’lar, iþte budar ve kýsa limanda gemiyi beklerken yaþadýklarýmýz.Melekler üzüntüyle karýþýk bir tebessümlebakmýyorsa hâllerimize, iyiliklerindendir.-Hz. Hatice de her kadýn gibi sevildiðini, beðenildiðiniduymak istiyor. Hira týrmanýþlarý Efendimiz’le arasýndakibir perdeyi daha kaldýrýyor. Ve iþitmekten hissetmeye,konuþmaktan seyretmeye birer adým atýyorlar.Bu nasýl oluyor?Hira deneyimi, her ikisi <strong>için</strong> de konuþmanýn vesesin aþýldýðý bir süreç. Bu öyle bir iþitme ki,konuþma olmasa da iþitiþ, hissediþ, biliþ. Durugörügibi. Kelime olmadan anlaþabilmek.Kelime sýnýrdýr. Sýnýrlarý kaldýrabilmek karþýlýklýolarak. Hira, her ikisinin aþkýnda da enyüksek makam diyebilirim. Hira makamý, aþkýnkelimesiz, sözsüz mertebesidir. Resulullah(sav) tefekkür ettiði Rabbaniyet karþýsýndahayret <strong>için</strong>dedir. Onu seyretmekte olan Hz.Hatice ise, onun hâllerine hayret etmektedir.Hira, iç içe geçmiþ aþk hayreti. Kelimeye gerekyoktur artýk. Tüle gerek yoktur…-Hz. Hatice Peygamber Efendimiz’in ‘dünya saatiydi’diyorsunuz. Ýkisinin evlenmesinin bir hikmeti de bumuydu acaba? Peygamber Efendimiz’in yüzünü dünyayanasýl döndürmüþtü bu deðerli eþ?Ümmü Eymen, Efendimiz’in dadýsýdýr, dedesivefat ettiðinde onu almaya gelmiþtir. Dedesininölüm döþeðini sýmsýký tutarak aðlayan küçükMuhammed’e (sav) bakakaldým diyor. O,iþte hep böyle bir kaptan diðerine boþalan biryetimdir. Sofraya kalabalýðýn <strong>için</strong>de oturmayaçekinen, oturduðunda el uzatmaya kaçýnan birçocuk, dört yaþlarýndan itibaren çobanlýk yapan,kimseye yük olmamak <strong>için</strong> çabalayan,kimseyi kýrmayan, incitmeyen, yüksek ahlaký<strong>ile</strong> El Emin olan birisi. Evliliði herkesi sevindiriyor.Hz.Hatice tüm yetimlik tecrübelerindensonra gelen sevgi kuþatýcýlýðýnýn ikmal mertebesidir.Allah, sevgili kulunu, onu tüm kalbi veruhuyla seven bir kadýna emanet etmiþtir. Hz.Hatice’ye…-”Kadýnlar ince görüþ sahibi kiþ<strong>ile</strong>ri çok sever. Hz. Haticede Peygamberimizi bundan dolayý çok severdi” diyorsunuz.Efendimiz’in baþka hangi özellikleri Hz. Hatice’yietkiliyordu?Hz. Hatice, baþta güzel ahlaký olmak üzereEfendimiz’in her hâlini sevgi ve rýza <strong>ile</strong> karþýlamýþtýr.Vefatýndan sadece birkaç gün önce,Efendimiz onu eskimiþ elbiseler <strong>için</strong>de gördüðündegözlerinden yaþlar geliyor. Üç yýllýk aðýrambargo günlerinden geçmiþtir ilk Müslümanlar.Üç yýl boyunca bu seksen kiþinin ihtiyaçlarýHz. Hatice’nin servetiyle karþýlanmayaçalýþýlmýþtýr. Mekke’nin Tahiresi, zenginliðitüm Kureyþ’i tartan Hatice, üzerindeki tek veeski elbisesiyle iþ baþýndadýr. Onu seyrederkenaðlar Efendimiz. Buyur ya Resulullah demesivar o gün. Yüzünde binlerce uçan kuþ, buyurya Resulullah… Ben der Efendimiz, senin elbisenieski, yüzünü solgun gördüm. Aðlamaktadýreþini seyrederken. Elindeki iþleri býrakýpkoþarak varýr Efendimiz’e. Yüzünden binlercegül açarak, “Anam babam sana feda olsun, canýmsana fedadýr ya Resulullah, ben sendenrazýyým”… Gökte melek, yerde kadýn. FahriKainat’ýn, Son Elçi’nin, Hatemül Enbiya’nýnyarenleri…-Kitabýnýz çok sancýlý bir sürecin eseri sanki. Bunucümlelerinizin arkasýnda görmemek mümkün deðil.Biraz iþin arka cephesinden bahseder misiniz? Nasýldýkaleme aldýðýnýz o günler…Aþkýn kutbudur Hz. Hatice. Bir güneþ kadarparlak. O günleri o yüksek ýþýk olarak hatýrlýyorum.Hatýrasýna hürmeten, çok konuþmakistemiyorum. Beni mazur görün lütfen.-Bundan sonraki projeleriniz nedir? Baþka bir sahabekadýnýn hayatý, bilinmeyenleriyle karþýmýza çýkacakmý?Allah Kerim’dir. Yazýlmýþ mektuplarla yazýlmamýþmektuplar, aslýnda ayný yerde duruyorlar…44 CANIM ANNEM45


VitrinROYAL ÝLE ÇOCUKLAR GÜLSÜN, BAKTERÝLER ÖLSÜNAntibakteriyel Halý Koleksiyonlarý<strong>ile</strong> geçtiðimiz yýl yüzde30 büyüme gerçekleþtiren RoyalHalý, bay<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> Antalya’daki7 yýldýzlý Rixos PremiumOtel’de buluþtu. Üç günsüren toplantýda yeni modellertanýtýlýrken ünlü sanatçý GülbenErgen de þarkýlarý <strong>ile</strong> daveterenk kattý. Sanatçýnýnsahne aldýðý gecenin en anlamlýyaný ise Royal Halý’nýnÇocuklar Gülsün kampanyasýna30 bin TL destek vermesioldu. Royal Halý, aldýðý inovasyonve tüketici ödülleriyle büyükbeðeni topluyor. Þirket,geçtiðimiz yýl Türkiye’nin ilksertifikalý antibakteriyel halýkoleksiyonlarýný piyasaya sundu.2010’da ise ‘3 Etkili’ formüllemite, mantar ve bakterioluþumunu önleyen yeni halýlarýylaiddiasýný sürdürüyor.HTC’DEN ÖZEL TELEFONLAR<strong>Anne</strong>ler Günü’nde hediye edeceðiniz HTCmarkalý bir akýllý telefon <strong>ile</strong> annenize kesintisiz<strong>ile</strong>tiþim ve eðlence imkâný sunabilirsiniz.Windows Mob<strong>ile</strong> tabanlý cihazlar alanýndadünyanýn lider markasý HTC, <strong>Anne</strong>ler Günü<strong>için</strong> annesine deðerli bir hediye arayanlarabirbirinden þýk ve iþlevsel akýllý telefon alternatiflerisunuyor. HTC’nin HD2, Hero veTouch2 modellerinden biri <strong>ile</strong> annenizimutlu edebilir, yoðun ve koþturmacalýhayatýný onun <strong>için</strong> daha kolay ve keyiflihâle getirebilirsiniz. HTC, cep telefonusektöründe hýzlý büyüyen þirketlerden biri.Cep telefonunun insanlarýn yaþam ve<strong>ile</strong>tiþim tarzýný geliþtirmesinden yola çýkaraktasarým, kullaným ve yenilikçilik özellikleri<strong>ile</strong> sektör lideri mobil deneyimlereöncülük ediyor.AROW, ANNELERÝ YÝNE UNUTMADIArow, her yýl olduðu gibi bu yýl da annelerimiziunutmadý. Birbirinden farklýürün gruplarý ve renk alternatifleri <strong>ile</strong>yine ‘anneme ne hediye alacaðým!’derdinden sizi kurtaracak. Arow 2010ilkbahar / yaz koleksiyonunun gözeçarpan tasarýmlarýnýn yaný sýra oluþturduðuayakkabý ve çanta kombinlerininuyumu <strong>ile</strong> de dikkat çekiyor. <strong>Anne</strong>sineayakkabý <strong>ile</strong> birlikte þýk birçanta hediye etmek isteyenler <strong>için</strong>vazgeçilmez bir koleksiyon. Arow,ayakkabý alýrken görselliðin yaný sýraannelerinin ayaklarýný rahat ettirmekisteyenleri de unutmadý. Doðal malzemelerdenyararlanarak üret<strong>ile</strong>nComfort grup serisiyle annelerininayak saðlýðýna özen gösterenleri þýkbir koleksiyon bekliyor. Özel üret<strong>ile</strong>nArow aromatik Sývý Dolgulu MasajTabaný, <strong>için</strong>deki akýþkan sývý sayesindeyürürken ayaðýn þeklini alarakayak tabanýný destekliyor ve rahat biryürüyüþ saðlarken ayaklar doðal biraroma kokuyor.TOSHÝBA’DAN ÇOK ÖZELALTERNATÝFLEREn güzel <strong>Anne</strong>ler Günü hediyelerinialmak ve size özel Toshiba fýrsatlarýndanyararlanmak <strong>için</strong> Toshibashopmaðazalarýna ya daseçkin teknoloji marketlerineuðrayabilirsiniz. Ýþte birkaç öneri:“Rakipsiz multimedya performansýnýnve inceliðin keyfini çýkarmakisteyen annelere Qosmio F60. Ultraperformans arayan annelereyeni Toshiba Satellite Pro S500.Çalýþan ve seyahat eden dinamikanneler <strong>için</strong> dünyanýn en hafif veen donanýmlý bilgisayarý ToshibaPortege R600. <strong>Anne</strong>ler, taþýnabilireðlence ve <strong>ile</strong>tiþim cihazý JourneTouch <strong>ile</strong> de son sistem eðlencemerkezini evlere taþýyabilirler. Enözel anlarý Toshiba Cam<strong>ile</strong>o Hdkamera serisiyle kaydedebilirler.Stil sahibi annelere yüksek kaliteve sofistike tasarým <strong>için</strong> ToshibaBlu-Ray oynatýcý.”46CANIM ANNEM


SAATLER MOVADO VE NACAR’DANZamanýn ötesinde tasarýmlarý ve üstün Ýsviçreiþçiliðiyle tanýnan MOVADO’nun, <strong>Anne</strong>ler Günü’neözel sunduðu MOVADO CIA b<strong>ile</strong>zik saat,kalitesi ve ihtiþamý <strong>ile</strong> hediye seçeneklerinizarasýnda parlýyor! Þýklýðýn günümüzünmodern çizg<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> buluþtuðu NACAR ise,farklý ve dinamik saatlerini bu kez en özeliniz,anneniz <strong>için</strong> tasarladý. Kadýnlarýn saf ve çaðdaþgüzelliðinin simgesi MOVADO, yeni ‘CIA’b<strong>ile</strong>zik saat <strong>ile</strong> bu özel günde annesine en güzelhediyeyi vermek isteyenlerin bir numaralýfavorisi olacak. Nacar kadýnýný benzersiz kýlmak<strong>için</strong> tasarlanan Nacar 2010 bayan koleksiyonu,bu sezon da her yýlki gibi fark oluþturuyor.Nacar’ýn taþlý ve taþsýz saatleri annenizinb<strong>ile</strong>klerinde ýþýldarken, siz de ona sunab<strong>ile</strong>ceðinizen deðerli hediyeyi vermenin haklýgururunu yaþayacaksýnýz.ONUN KALBÝNE GÝDEN YOLDE’LONGHÝ’DEN GEÇÝYOR!De’Longhi ütülüyor, anneler rahatediyor! Çünkü tek seferde kýrýþýklýklarýdüzelten yeni ‘Compact VVX 1420Buhar Kazanlý Ütü’, ayný anda 3 makineçamaþýrý kesintisiz buhar gücüyleütüleyebilme imkâný sunuyor. Hemde buhar <strong>için</strong> gerekli suyu sürekli deðiþtirmedenve musluk suyu kullanarak.Ayrýca suyun su tankýnda ýsýtýlýpbuhar olarak ütüye gönderilmesiyleütü tabanýnda kireçlenme oluþmuyor.De’Longhi buhar tanklý ütülerinannenizin favorisi olmasýnýn nedenisadece bu kadarla sýnýrlý kalmýyor.Paslanmaz çelik tabaný, dikey ütülemeve damlatmama özelliðinin yanýsýra suyun buhar tankýnda toplanmasýylaoluþan hafif ütü aðýrlýðý annenizinyorulmadan ütü yapmasýný saðlýyor.Hayatýn temposu <strong>için</strong>de çokfazla vakit bulamayan annenizeDe’Longi Panini Fýrýn <strong>ile</strong> yemek piþirmedekullandýðý zamaný geri verin!Türkiye’de ilk kez bu fýrýnlara özelayarlanabilir Panini presiyle anneniz,pratik tostlarý ve saðlýklý ýzgaralarý artýkkolayca hazýrlayab<strong>ile</strong>cek.VitrinANNELER GÜNÜ’NE ÖZELTAKSÝT AVANTAJIBank Asya’nýn ‘Her Þey <strong>Anne</strong>lerÝçin’ adýyla <strong>Anne</strong>ler Günü’ne özeldüzenlediði kampanyaya göre; AsyaCardsahipleri, 29 Nisan-09 Mayýstarihleri arasýnda kampanyaya dahilolan üye iþyerlerinden yapacaklarý50 TL ve üzeri alýþveriþlerde +5 taksitfýrsatýndan yararlanacak. Kampanya,AsyaCard <strong>ile</strong> kampanyayadahil olan üye iþyerlerinden yapýlan2-7 taksit aralýðýndaki taksit sayýlarýndageçerli olacak, +5 taksit uygulamasý<strong>ile</strong> birlikte en fazla 12 taksitimkaný saðlanacak. Kampanya detaylarýnawww.bankasya.com.tr internetsitelerinden ulaþýlabilir.GENÝÞ AÇILI VE KALÝTELÝ FOTOÐRAFLAR ÝÇÝN...<strong>Anne</strong>ler Günü <strong>için</strong> alacaðýnýz Pentax Optio P80,küçük yüz filtresi <strong>ile</strong> annenizin dengeli bir görüntüyakalamasýný saðlar. Geniþ açýlý kapsama sayesindearka plandaki büyük bir binayý b<strong>ile</strong> kolaylýklayakalayabilir, hatta sýnýrlý bir alanda güzelgrup çekimleri yapabilir. Yüksek kalitede HD videokaydý da gerçekleþtirebilir, hareketli görüntüve sarsýntý azaltma modu sayesinde kamera sarsýntýsýnýve bulanýk görüntüleri önleyebilir.ANNELER YETER KÝ ÝSTESÝNBizimle gülen bizimle aðlayanve bizim <strong>için</strong> yaþayan annelerimizionurlandýracaðýmýz çoközel bir gün ‘<strong>Anne</strong>ler Günü’.Onlarý sevgiyle hatýrladýðýmýzýgösteren küçük hediyelerimizleellerini öptüðümüz annelerimiz.MP, onlara gençliklerinihissettirecek dinamik koleksiyonuylamükemmel armaðanseçenekleri sunuyor. Olaðanüstürenkleri, çekici modellerive uygun fiyatlarýyla her anneninayaðýna yakýþacak modellerTürkiye’nin her yerinde.Siz de sevgili annenize bir MPseçin ve aylarca, yýllarca onasevginizi hatýrlatýn.48 CANIM ANNEM

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!