Hadîs-i kudsîde, “Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetci ol! Sana hizmet edene güçlükgöster!” buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, “Yâ Rabbî! Beni sevenlere, hayırlı mâl ver. Banadüşmanlık edenlere, çok mâl ve çok evlâd ver!” buyuruldu.Geçmişti, bir Yahûdî öldü. Bir köşk ile iki oğlu kaldı. Köşkü taksîmde anlaşamadılar.Dıvardan bir ses geldi. Benim için birbirinize düşman olmayınız. Ben bir pâdişâh idim. Çokyaşadım. Mezârda yüz otuz sene kaldım. Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar. Kırk seneevlerde kullandılar. Kırıldım. Sokağa atıldım. Sonra, benimle kerpiç yaptılar. Bu dıvarıninşâsında kullandılar. Birbirinizle dövüşmeyiniz. Siz de, benim gibi olacaksınız, dedi.Hadîs-i şerifte, “Dünyayı helâldan kazanana, âhırette hesâb vardır. Haramdan kazanana,azâb vardır” ve “Allahü teâlâ, bir kulunu sevmezse, mâlını haramlara sarf ettirir” buyuruldu.Tekebbür için binâ yapmak böyledir. Bir hadîs-i şerifte, “Bir kimse, helâl para ile binâ yaparsa,insanlar, bundan faydalendığı müddetce, kendisine sevap verilir” buyuruldu.İnançsızlığın sebebi dünyaya düşkün olmak7.10.2002Adem aleyhisselamdan beri insanoğlunun en büyük düşmanı dünya olmuş, mal, mülkolmuştur. Geçmiş ümmetlerin, Peygamberlerine “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”inanmamalarına sebep, dünyaya düşkün olmaları idi. Dünya muhabbeti, şarâba benzer. Bundaniçen, ancak ölüm zamanında ayılır.Mûsâ aleyhisselâm, Tûr dağına giderken, birinin çok ağladığını gördü. Yâ Rabbî! Kulun,senin korkundan ağlıyor dedi. Allahü teâlâ, kan ağlasa dahî, onu af etmem. Çünkü o, dünyayadüşkündür, buyurdu. Sağlığını korumak, ibadetini rahat bir şekilde yapabilmek için mal edinmekgünah değildir.Mesela, rutûbetden kurtulmak, temiz hava almak niyeti ile yüksek binâ yapmak câizdir.Tekebbür için, övünmek için, yüksek binâ yapmak haramdır. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfebuyuruyor ki, “Câhillerin hakâret etmemeleri ve düşmanlara azametli, kuvvetli görünmek için,âlimlerin, âmirlerin libâs ve binâlarının zînetli olması lâzımdır.”Hadîs-i şerifte, “Dünyalık peşinde koşmak, su üzerinde yürümeğe benzer. Bununayaklarının ıslanmaması mümkün müdür? İslâmiyete uymağa mani olan şeylere dünya denir” ve“Dünyalık arayanın buna kavuşması güçtür. Âhıreti arayanın buna kavuşması kolaydır” ve“Dünyalığa düşkün olmak, hatâların başıdır” buyuruldu. Yani her türlü hatâya, günaha sebepolur. Dünya peşinde koşan kimse, şübheli şeylere, sonra mekrûhlara, sonra haramlara, hattaküfüre dalar.İslam büyükleri kendi ihtiyacı olan şeyleri bile başkalarına verirlerdi. Hazret-i Hasen veHazret-i Hüseyn hasta oldular. Hazret-i Alî ve hazret-i Fâtıma ve hizmetçileri kız, çocuklar iyiolursa, üç gün oruc tutacaklarını adadılar. İyi oldular. İftârda yiyecekleri yokdu. Bir yehûdîden üçsâ’ arpa ödünç aldılar. Hazret-i Fâtıma, bir sâ’ arpayı un yaptı. Bununla beş ekmek pişirdi. Birfakir gelip, “Bana bir yiyecek veriniz” dedi. Ekmekleri buna verip, aç yatdılar. Ertesi gün, biryetîm geldi. Bunları da ona verip, yine aç yattılar. Üçüncü gün de, bir esîr gelip yiyecek istedi.Bunları da, ona verdiler. Allahü teâlâ, Resûlullaha âyet-i kerîme göndererek, bunların nezrlerinive îsârlarını medh ve senâ buyurdu.Rızkı, yani parayı, mâlı zaruret miktarı bulundurup, fazlasını dağıtmağa “Zühd” denir.[Birkimsenin hakkını geri vermek, ona olan borcu ödemek, “Adâlet” yapmak olur. Hakkındanfazlasını vermek, “İhsân” etmek olur. Rızkının, yani muhtac olduğu malın hepsini başkasınavermek, “Îsâr” olur.Dünyaya düşkün olmak 8.10.2002Dünya muhabbeti, yani dünyaya düşkün olmak demek, nefsin arzûlarını, tatlı gelenşeyleri ve bunlara kavuşmanın sebepi olan parayı, haram yollardan aramak demektir. Dünyayadüşkün olmak, hayal peşinde koşmaktır. Çünkü, dünya lezzetlerinin zararları, faydalarindendaha çoktur. Elde kalmaz, çabuk giderler. Bunlara kavuşmak ise, çok güçtür. Faydası hiçolmıyanlara oyun ve eğlence denir.Dünyalık olan şeylerin, Allahü teâlâ indinde hiç kıymeti yoktur. Dine uyarak kazanılan vekullanılan rızk, dünyalık olmaz. Dünya nimeti olur. Dünya nimetlerinin en kıymetlisi, sâliha olankadındır. İmanı olan ve İslâmiyete uyan kimseye “Sâlih” iyi insan denir. Sâliha kadın, zevciniharam işlemekten korur. Hasenât ve ibâdet yapmasına yardımcı olur. Sâliha olmıyan kadın,zararlı olur. Dünyalık olur.Hadîs-i şeriflerde “Dünyalık olan şeylerin Allah indinde sivri sinek kanadı kadar kıymetiolsaydı, gayri müslüme bir yudum su vermezdi” “Müminin Allah indinde kıymeti, topladığı
dünyalık kadar azalır” ve “Dünya sevgisi arttıkca, âhırete olan zararı da artar. Âhıret sevgisiarttıkca, dünyanın ona zararı azalır” buyuruldu.Hazret-i Alî diyor ki, dünya ile âhıret, doğu ile batı gibidir. Birine yaklaşan, diğerindenuzaklaşır. Hadîs-i şerifte, “Dünyalık olan şeyler, mel’ûndur. Allah için olan şeyler, Allahü teâlânınrâzı olduğu şeyler, mel’ûn değildir” buyuruldu.Zâhid olan, dünyaya düşkün olmayan âlimin iki rek’at namazı, zâhid olmıyanın ömürboyunca kıldığı namazdan hayırlıdır. Eshâb-ı kirâmdan bazıları, tâbi’înden bazılarına, sizResûlullahın Eshâbından daha çok amel, ibâdet yapıyorsunuz. Fakat, onların zühdleri sizdençok olduğu için, sizden daha hayırlı idiler, demişlerdir.İnsanı ölmekten, bir uzvunu yok olmakdan ve şiddetli ağrıdan kurtaracak şeye “Zaruret”denir. Rûhî ve bedenî rahatlığı için lâzım olan şeylere “İhtiyac” denir. İhtiyacdan fazla olup, tatlıgelen, hoşa giden şeylere “Zînet” denir. İhtiyacdan fazla olan mâlı, gösteriş için kullanmak, zînetolmaz, haram olur. Zaruret miktarında kazanmak için çalışmak farzdır. İhtiyac miktarındakazanmak, sünnetdir. Buna “Kanâ’at” denir.İhtiyac ve zînet eşyâsını İslâmiyete uygun olarakkazanmak ibâdet olur. Bunları kazanmak için, İslâmiyetin dışına çıkmak, haram olur. Böyle elegeçirilenler, dünyalık olur.Hayırlı işi geciktirmemelidir 9.10.2002İbâdetleri ve hayırlı işleri yapmakta acele etmelidir. Bunlarda acele etmemek kötü huydur.Hadîs-i şerifte, “Ölmeden evvel tevbe ediniz. Hayırlı işleri yapmağa mani çıkmadan önce aceleediniz. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız. Zekât ve sadaka vermekte acele ediniz. BöyleceRabbinizin rızklarına ve yardımına kavuşunuz!” ve “Beş şey gelmeden evvel beş şeyin kıymetinibiliniz: Ölmeden önce hayatın kıymetini, hastalıkdan önce sıhhatin kıymetini, dünyada âhıretikazanmanın kıymetini, ihtiyârlamadan gençliğin kıymetini, fakirlikden evvel zenginliğin kıymetini”buyuruldu. Zekâtını vermiyen ve mâlını âhıret yolunda sarf etmiyen kimse, fakir olunca, çokpişman olur.Salihlerin, iyi insanların vasfı Kur'an-ı kerimde şöyle bildiriliyor: “Onlar Allaha ve ahireteinanırlar, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde birbirleriyle yarışederler. İşte bunlar salihlerdendir.”(Al-i imran 114)Hadîs-i şerifte, “Sonra yaparım diyen helâk olur” buyuruldu. Bilhassa şu beş şeyde aceleetmelidir.1- Misafir gelince yemek vermeli! 2- Günah işleyince, tövbe etmeli! 3- Vakti girincenamazı kılmalı!4- Çocuklara din bilgilerini ve namaz kılmayı öğrettikten sonra, büluğa erip dengi çıkınca,hemen evlendirmeli! Hadis-i şerifte, “Üç şeyi geciktirme! Namazı vakti girince kıl, cenazenamazını hemen kıl! Kızını dengi isteyince, hemen ver!” buyuruldu.5- Defin işini de acele yapmalıdır! Hayırlı İşte Acele İbadetleri ve hayırlı işleri yapmaktaacele etmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:“En akıllınız, ölümü çok hatırlayan, ahiret için azık toplamakta acele edendir.”“Sadaka vermekte acele edin, çünkü belâ sadakayı geçemez.”İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh”, halâya girdikden bir müddet sonra, kapıyı vurarakhizmetcisini çağırır. Hizmetçi, tahâret suyunu veya bezini hâzırlamadığını sanıp, koşarak gelir.Kapı arasından gömleğini uzatarak, “Al, bunu, falanca fakire hediyye olarak götür” der. Ddahasonra, efendim, bunu halâdan çıkınca emr etseydiniz olmaz mı idi? Kendinize niçin böyle sıkıntıverdiniz? der.İmama-ı Rabbani hazretleri, gömleğimi o fakire hediyye etmek, halâda hâtırıma geldi.Dışarı çıkıncaya kadar geciktirseydim, şeytanın vesvese ederek, bu hayırlı işi yapmaktan benivazgeçirmesinden korktum, dedi.“Allahü teâlâ, zâlimleri sevmez” 10.10.2002Dinimize göre, dinin emirlerine uymayan, haram işliyen kimseye “fâsık” kötü kimse denir.Fıskın en kötüsü, zulüm yapmaktır. Çünkü, açıkca yapılmakta ve kul hakkı da karışmaktadır. Âl-iİmrân sûresi, elliyedinci ve yüzkırkıncı âyetlerinde meâlen, “Allahü teâlâ, zâlimleri sevmez”buyuruldu. Hadîs-i şerifte, “Zâlimin çok yaşamasına duâ etmek, Allahü teâlâya isyânolunmasını istemektir” buyuruldu.Süfyân-ı Sevrîye hazretleri, çölde bir zâlim susuzlukdan helâk oluyor. Ona su verelim mi?,denildikde, hayır vermeyin, buyurdu. Zâlim, oturduğu evi gasb yolu ile almış ise, o eve girmekharam olur. Zâlim olmıyan fâsık kimseye tevazu edenin dîninin üçde ikisi gider. Zâlime tevazuedenin hâlinin nasıl olacağını buradan anlamalıdır. Zâlimin elini öpmek, karşısında eğilmek,günahdır. Âdilin ise, câiz olur.
- Page 1 and 2:
İSLÂM AHLÂKI--------------------
- Page 3 and 4:
zevcelerimizden ve çocuklarımızd
- Page 5 and 6:
olabilmesi, vera’ sayesindedir ve
- Page 7 and 8:
“Allahü teâlâ, bazı kulların
- Page 9 and 10:
Bunlara, acımalı ve incitmemelidi
- Page 11 and 12:
2 - Huy iki türlüdür: Birisi ins
- Page 13 and 14:
O iyi olunca herşey iyi olur 3.6.2
- Page 15 and 16:
İslâmiyet ilerlemeyi teknolojiyi
- Page 17 and 18:
Her sınıfın üremesi ve savunmas
- Page 19 and 20:
sıfatları, özellikleri vardır.
- Page 21 and 22:
olmakdan ve aşırı olmakdan kurtu
- Page 23 and 24:
3 - Af: Düşmandan veya suçludan
- Page 25 and 26:
“İşlerin en iyisi, onların ort
- Page 27 and 28: Kahramanlığın, yiğitliğin teme
- Page 29 and 30: İnsan, her ihtiyacını hâzırlam
- Page 31 and 32: Yahûdî ve Hıristiyanlar, Muhamme
- Page 33 and 34: Yapılmaması lâzım olan şeyler,
- Page 35 and 36: zevklerine daldıkça, derdler, üz
- Page 37 and 38: çağırıp: “Medînede birisinin
- Page 39 and 40: hareketler görülünce, kâfir dem
- Page 41 and 42: His organları ile anlaşılamıyan
- Page 43 and 44: Emirler insan gücünün üzerinde
- Page 45 and 46: söyliyerek niyet etmek câiz olur
- Page 47 and 48: Kalb hastalıklarından birisi de
- Page 49 and 50: insanların iyi, kötü her işini
- Page 51 and 52: Çirkin, iğrenç olmamak için, ç
- Page 53 and 54: Bu koku diğerlerine ateşden daha
- Page 55 and 56: Geçici şeylerle kibirlenmek 23.8.
- Page 57 and 58: Alay etmek için ve münâfıklık
- Page 59 and 60: Bir hadîs-i şerifte, “Bir kimse
- Page 61 and 62: gazâsında, askerin çokluğunu g
- Page 63 and 64: zan ederek gayret eyledi. Resûlull
- Page 65 and 66: idi. Çok yaşamasının sırrını
- Page 67 and 68: Hadîs-i şerifte, “Müminin din
- Page 69 and 70: ulamazlar. Bunun yegâne ilâcı, b
- Page 71 and 72: Ehl-i beyti sevmek imandandır 23.9
- Page 73 and 74: “Aliyi sevmek, iman, ona düşman
- Page 75 and 76: “İslâmiyet, teslimiyettir. Tesl
- Page 77: edilmesi lâzımdır. “İbâdet,
- Page 81 and 82: Bir farzın yapılmasını, haramda
- Page 83 and 84: İnsana “Âlem-i sagîr” denir.
- Page 85 and 86: Günahta ısrar etmek 20.10.2002Gü
- Page 87 and 88: “Müminler için, her gün 25 def
- Page 89 and 90: şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu
- Page 91 and 92: Müslüman olmamış ve olmıyan ki
- Page 93 and 94: şâhidlikle veya zâlime haber ver
- Page 95 and 96: Cenâb-ı Hak akıldan sonra, nefsi
- Page 97 and 98: uyurmuşlardı. O dört kelime şud
- Page 99 and 100: “Beni niçin doyurmadın?” 19.1
- Page 101 and 102: Yanlış iş yapmamak için fazla k
- Page 103 and 104: esledi. İdâre ve maişetini te’
- Page 105 and 106: Kibriyâ, büyüklük, üstünlük
- Page 107 and 108: gününün kıymetini bilselerdi bu
- Page 109 and 110: yoldaş olur. Her gece Tebâreke s
- Page 111 and 112: ızklar taksîm edilmiştir. Çalı
- Page 113 and 114: 2- Korkmadığı kimsenin yanında
- Page 115 and 116: dolaşmak, fakîrlerin imdâdına y
- Page 117 and 118: Vermede öncelik sırası 23.1.2003
- Page 119 and 120: saklamamaları çok güctür. Büy
- Page 121 and 122: nasıl kazandın? dediler. Çok az
- Page 123 and 124: hizmet edeceğini bilen ve bunu ken
- Page 125 and 126: Abdüllah bin Mes’ûd “radıyal
- Page 127 and 128: ağlamak ise, bütün günahların
- Page 129 and 130:
örtüme sürdüm deyince, Hz.Ömer