12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ağırması da böyledir. Böyle öfkelenmek çok çirkindir. Cansızların hareketinden gadabagelenler görülmüştür. Bu, daha kötüdür.Koyduğu yerden bir şeyin kayması, keseri vurunca kırılmaması, bundan dolayı kızaraksöven, vuran, helâk eden, yakan kimseler görülmüştür. Kendi yaptığına kızan, bunun içinkendine söven, kendine vuran da yok değildir. İbâdetde kusur ettiği için, kendine kızmak iyidir.Dîninde gayret olur, sevap olur.Resûlullaha ve hatta Allahü teâlâya karşı öfkelenmek, hepsinden kötüdür. Küfüre sebepolur. “Öfke, imanı bozar” hadis-i şerifi, Allahü teâlâya, Resûlullaha karşı öfkenin küfür olduğunugöstermektedir.Haram işliyeni görünce, gadaba gelmek, iyidir. Din gayretinden ileri gelir. Fakat, kızıncaaklın ve İslâmiyetin dışına taşmamak lâzımdır. Hadîs-i şerifte, “Allahü teâlâ, her zamanyumuşak söylemeği sever” buyuruldu.Öfkelenmenin mukâbili, karşılığı hilmdir. Hilm, öfkeyi yenmekden daha efdaldir. Hilm,öfkelenmemek, gadaba gelmemek demektir. Aklın çokluğuna alâmettir. Hadîs-i şerifte, “Öfkeyesebep olan şey karşısında hilm göstereni, Allahü teâlâ sever” ve “Allahü teâlâ, haya ve hilm veiffet sâhiblerini sever. Fuhş söyliyenleri ve sarkıntılık yaparak dilenenleri sevmez” buyuruldu.İffet, başkasının malına göz dikmemektir.Resûlullah, “Yâ Rabbî! Bana ilim ve hilm ve takvâ ve âfiyet ihsân eyle!” duâsını çoksöylerdi. İlim, iman, fıkh ve ahlâk ilmleridir. Âfiyet, dînin ve i’tikâdın bid’atlerden, amelin veibâdetin âfetlerden, nefsin şehvetlerden, kalbin hevâ ve vesveseden ve bedenin hastalıklardanselâmet bulması, kurtulması demekdir.Resûlullahdan “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” duâların efdali hangisidir diyesoruldukda, “Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz. İmandan sonra, âfiyetden daha büyük nimet yoktur”buyurdu. Âfiyete kavuşmak için, çok istigfâr etmelidir.Hadîs-i şeriflerde, “İslâmiyete uyan ve yumuşak olan kimseyi, Cehennem ateşi yakmaz”“Yumuşak olmak, bereket getirir. İşinde taşkınlık ve gevşekilik yapmak, gaflete sebep olur”“Yumuşak huylu olmıyan kimseden hayır gelmez!” ”Yumuşak huyluluk, insanın süsü olur,kusurlarını giderir” buyuruldu.“Üç şey imanın lezzetini arttırır” 22.9.2002Dini, İlmi, güzel ahlâkı bizlere ulaştıran âlimlerdir. Alimleri sevmek, onlara hürmet etmekşarttır. Onlara, düşmanlık onları sevmemek kötü, çirkin huydur. İslâm ilimleri ile ve islâm âlimleriile alay etmek küfür olur. Hakiki İslâm âlimine söven, kötüliyen kâfir olur, mürted olur. Reformcu,kötü ve bid’at sahibi kimseleri sevmemek, lâzım olur.Dünya işleri sebepi ile sevmemek, günah olur. Sâlihleri sevmemek de, böyledir. Hadîs-işerifte, “Üç şey imanın lezzetini arttırır: Allahü teâlâyı ve Resûlünü herşeyden çok sevmek,kendisini sevmiyen Müslümanı Allah rızâsı için sevmek, Allahü teâlânın düşmanlarınısevmemek” ve “İbâdetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah ve buğd-i fillahdır.(Allah için sevmek veAllah için sevmemektir)” buyuruldu.İbâdeti çok olan mümini, az olandan daha çok sevmek lâzımdır. İsyanı daha çok olan,küfürü ve fuhşu yayan kâfirleri daha çok sevmemek lâzımdır. Allah için düşmanlık edilmesilâzım gelenlerin başında, insanın kendi nefsi gelir. Sevmek demek, onların yolunda bulunmakdemekdir. İmanın alâmeti de, “hubb-i fillah ve buğd-i fillah” tır. Bir hadîs-i şerifte, “Allahü teâlânınbazı kulları vardır. Bunlar, Peygamber değildir. Peygamberler ve şehîdler, kıyâmet günü bunlaraimrenirler. Bunlar, birbirini tanımıyan, uzak yerlerde yaşıyan, Allah için birbirini sevenmüminlerdir” buyuruldu.Bir hadîs-i şerifte, “İnsan, dünyada kimi seviyorsa, âhırette onun yanında olacaktır”buyuruldu. Onun yolunda bulunmazsa, sevgisi gerçek olmaz. İnsan, dînine ve emânetinegüvendiği sâlih kimselerle arkadaşlık etmelidir.Yüksek rûhlar, sevdikleri rûhları yukarı çekerler. Alçak rûhlar da, aşağı çeker. İnsan,öldükden sonra, rûhunun nereye gideceğini, dünyada sevdiklerinin hâlinden anlamalıdır. İnsan,başkasını tabî’at îcâbı veya akıl îcâbı veya kendisine yaptığı iyilikler îcâbı veya Allahü teâlânınrızâsı için sever.Dünyada birbirini seven kimselerin rûhları birbirlerini çektiği gibi, kıyâmetde de birbirleriniçekerler. Enes bin Mâlik “radıyallahü anh” diyor ki, Müslümanları yukardaki hadis-i şerifsevindirdiği kadar, hiçbir şey sevindirmemişdir. Gayri müslimleri seven onlarla birlikdeCehenneme gidecektir. Sevgilisine tâbi’ olmamak, insanın elinde değildir. Sevmenin en kuvvetlialâmeti, sevgilinin sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemektir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!