12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gazâsında, askerin çokluğunu görerek, artık biz hiç mağlûb olmayız dedi. Bu sözler Resûlullahınmubârek kulağına gelince, üzüldü. Bunun için, harbin başlangıcında nusret-i ilâhî yetişmeyip,mağlûbiyyet başladı. Sonra, Cenâb-ı Hak merhamet ederek, zafer nasîb eyledi.Dâvüd aleyhisselâm, duâ ederken, “Yâ Rabbî! Evlâdlarımdan birkaçının namaz kılmadığıhiçbir gece yoktur ve oruc tutmadığı hiçbir gün geçmemiştir” demişti. Buna karşılık Allahü teâlâ,“Ben dilemeseydim, kuvvet ve imkân vermeseydim, bunların hiçbiri yapılamazdı” buyurdu.Dâvüd aleyhisselâmın bu sözü gayret-i ilâhiyyeye dokundu, târîh kitaplarında yazılı olansıkıntıların başına gelmesine sebep oldu.Kibre sebep olan şeyler ucba da sebep olurlar. Allahü teâlânın nimetlerine şükür etmekde, büyük bir nimettir. Ucbun zararları, âfetleri çoktur: Kibre sebep olur. Günahları unutmağasebep olur. Günah kalbi karartır. Günahlarını düşünen kimse, ibâdetlerini büyük görmez. İbâdetyapmanın da, Allahü teâlânın lutfu, ihsânı olduğunu düşünür. Ucb sâhibi, Allahü teâlânınmekrini ve azâbını da unutur. Başkalarından istifâde etmekden mahrûm kalır. Kimse ilemeşveret etmez, danışmaz.“Üç şey, insanı felâkete sürükler” 4.9.2002Kötü huylardan olan, ucb ile kibir birbirine çok yakın olduğuğu için çoğu zamankarıştırılır.Bunun için ucbu iyi anlamak gerekir.Hadîs-i şerifte, “Üç şey, insanı felâkete sürükler: Buhl, hevâ ve ucb”. Buhl sâhibi, yanihasîs, cimri kimse, Allaha karşı ve kullara karşı olan hakları ve vazîfeleri ödemekten mahrûmolur. Hevâsına, yani nefsinin arzûlarına uyan ve ucb sâhibi olan, yani nefsini beğenen kimse,muhakkak helâka, felâkete düçâr olur.İmâm-ı Muhammed Gazâlî buyurdu ki, “Bütün kötülüklerin başı, kaynağı üçtür: Hased,riyâ, ucb. Kalbini bunlardan temizlemeğe çalış!”Ucb sâhibi, hep ben, ben der. Toplantılarda baş tarafda bulunmak ister. Her sözününkabûl olunmasını ister.Hadîs-i şerifte, “Günah işlemezseniz, daha büyük günaha yakalanmanızdan korkarım. Oda, ucbdur” buyuruldu. Günah işliyenin boynu bükük olur. Tevbe edebilir. Ucb sâhibi, ilmi ile,ameli ile mağrûr olur. Egoist olur. Tevbe etmesi güç olur.Günah işliyenlerin iniltileri, Allahü teâlâya, tesbîh çekenlerin övünmesinden iyi gelir.Ucbun en kötüsü, hatâlarını, nefsinin hevâsını beğenmekdir. Hep nefsine uyar. Nasîhat kabûletmez. Başkalarını câhil sanır. Hâlbuki, kendisi çok câhildir.Bid’at sâhibleri, mezhebsizler böyledirler. Bozuk, sapık i’tikâdlarını ve amellerini, doğru veiyi bilip, bunlara sarılmışlardır. İşlediklerini ibadet olarak da yaptıklarından tevbe etmek, pişmanolmak akıllarına gelmez. Tevbesiz olarak ölürler.Böyle ucbun ilâcı çok güçtür. Mâide sûresinin, “Kendinize bakınız. Kendiniz doğru yoldaoldukca, başkalarının sapıtması size zarar vermez!” meâlindeki yüzsekizinci âyet-i kerîmesininmanasını Resûlullahdan sordular. Cevâbında, “İslâmiyetin emirlerini bildiriniz ve yasak ettiklerinianlatınız! Bir kimse ucb eder, sizi dinlemezse, kendi hâlinizi islâh ediniz” buyurdu.Ucb hastalarının ilâcını hâzırlıyan âlimler, Ehl-i sünnet âlimleridir. Fakat bu hastalarhastalıklarını bilmedikleri, kendilerini sıhhatli sandıkları için, bu tabîblerin nasîhatlerini, ilimlerinikabûl etmezler, felâkette kalırlar. Hâlbuki bu âlimler, Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem”aldıkları ilâcları, hiç değişdirmeden, bozmadan sunmaktadırlar. Câhiller, ahmaklar, bu ilâcları,onların yaptıklarını sanır. Hak yolda bulunduklarını zan ederek, kendilerini beğenirler.Hased; kıskanmak, çekememek 5.9.2002Kötü huyların biri de haseddir. Hased, kıskanmak, çekememek demektir. Allahü teâlânınihsân ettiği nimetin ondan çıkmasını istemektir. Faydalı olmıyan, zararlı olan birşeyin ondanayrılmasını istemek, hased olmaz, “Gayret” olur.İlmini, mâl, mevkı’ ele geçirmek, günah işlemek için kullanan din adamından ilmingitmesini istemek gayret olur. Mâlını haramda, zulmde, İslâmiyeti yıkmakta, bid’atları vegünahları yaymakta kullananın mâlının yok olmasını istemek de, hased olmaz, din gayreti olur.Bir kimsenin kalbinde hased bulunur, kendisi buna üzülür, bunu istemezse, bu günah olmaz.Kalbde bulunan hâtıra, düşünce, günah sayılmaz. Hâtıranın kalbe gelmesi insanın elindedeğildir. Kalbinde hased bulunmasından üzülmezse veya arzûsu ile hased ederse, günah olur,haram olur.Bu hasedini sözleri ile, hareketleri ile belli ederse, günahı daha çok olur. Hadîs-i şerifte,“İnsan, üç şeyden kurtulamaz: Sû-i zan, tayere, hased. Sû-i zan edince, buna uygun hareketdebulunmayınız. Uğursuz zan etdiğiniz şeyi, Allaha tevekkül ederek yapınız. Hased etdiğinizkimseyi hiç incitmeyiniz!” buyuruldu. Tayere, uğursuzluğa inanmakdır. Sû-i zan, bir kimseyi kötü

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!