12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kalb hastalıklarından birisi de “Tama” dır. Dünya lezzetlerini haram yollardan aramağa“Tama” denir. Tama’ın en kötüsü, insanlardan beklemektir. Kibre, ucba sebep olan “Nâfile”ibâdetleri ve âhıreti unutturan “Mubah” ları yapmak da Tama’ olur. Tama’ın zıddına, aksine“Tefvîz” denir. Tefvîz, helâl ve faydalı şeyleri kazanmağa çalışıp da, bunlara kavuşmağı Allahüteâlâdan beklemektir.Şeytan, riyâyı ihlâs olarak ve tama’ı tefvîz olarak göstererek, insanı aldatmağa çalışır.Allahü teâlâ, herkesin kalbine bir melek vazîfelendirmişdir. Bu melek, insana iyi düşüncelerilhâm eder. Şeytan da, insanın kalbine kötü düşünceler, vesveseler getirir.Helâl yiyen kimse, ilhâm ile vesveseyi birbirinden ayırır. Haram yiyenler ayıramaz. İnsanınnefsi de, kalbine kötü düşünceler getirir. Bu düşüncelere ve arzûlara “Hevâ” denir. İlhâm vevesvese devamlı olmaz. Nefsin hevâsı ise, devamlıdır ve gittikce artar. Vesvese, duâ ederek,zikir ederek azalır ve yok olur. Hevâ ise, ancak kuvvetli “mücâhede” ile azalır, yok olur. Şeytan,köpek gibidir. Köpek kovalayınca kaçar ise de, başka tarafdan yine gelir. Nefs, kaplan gibidir.Saldırması, ancak öldürmekle biter.Nefs ve şeytanın istekleri 8.8.2002İnsanın nefsi dâimâ zararlı şeyler ister. Şeytan ise, çok hayırlı işe mani olmak için, azhayırlı olan şeyde vesvese verir. Büyük günaha sürüklemek için, küçük hayır yapmağı davesvese eder. İnsan, şeytanın bir vesvesesine uymazsa, bundan vazgeçer. Başka vesveseyebaşlar. Şeytanın vesvesesi olan hayırlı iş, insana tatlı gelir ve acele ile yapmak ister. Bunun için,hadîs-i şerifte, “Acele etmek, şeytandandır. Beş şey bundan müstesnâdır: Kızını evlendirmek,borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, müsâfiri doyurmak, günah yapınca hementevbe etmek” buyuruldu.Hadîs-i şerifte, “Yâ Alî! Üç şeyi gecikdirme! Namazı evvel vaktinde kıl! Hâzırlanmışcenâze namazını hemen kıl! Dul veya kızı, küfvü, dengi isteyince, hemen ver!” Yani, namazınıkılan ve günah işlemiyen ve nafakasını helâlden kazanan birini bulunca, hemen ona verbuyuruldu.İlhâm olunan hayır, Allahü teâlânın korkusu ile ve yavaş yavaş yapılır ve sonu düşünülür.Bir hadîsde, “Melekten gelen ilhâm, İslâmiyete uygun olur. Şeytandan gelen vesveseİslâmiyetden ayrılmağa sebep olur” buyuruldu.İnsan, ilhâm olunan şeyleri yapmalı. Vesveseyi yapmamak için cihâd etmeli, çalışmalıdır.Nefse uyan kimse vesveselere tâbi’ olur. Nefsin hevâsına uymayanın, ilhâma uyması kolay olur.Bir hadîs-i şerifte, “Şeytan, kalbe vesvese verir. Allahın ismi zikir edilince, söylenince kaçar.Söylenmezse vesveselerine devam eder” buyuruldu.Kalbe gelen hâtıranın cinsini anlamak için, İslâmiyete uygun olup olmadığına bakılır.Böyle anlaşılamazsa, sâlih olan bir âlime sorulur. Sâlih olmıyan, dîni dünya kazançlarına âleteden kötü din adamına sorulmaz. Yahut, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” kadarüstâdlarının hepsi ma’lûm olan hakîkî bir rehbere sorulur.Evliyâ, az olsa da, kıyâmete kadar mevcûddur. (Kutb-i irşâd) denilen Ehl-i sünnet âlimiher zaman ve her yerde bulunmaz. Uzun zaman aralıkları ile ve nâdir olarak bulunur. Her yerdeçok bulunan câhil tarîkatcıları ve yalancı şeyhleri, hakîkî rehber sanmamalıdır. Böylelerintuzaklarına düşerek dünyada ve âhırette saadetden mahrûm kalmamak için çok uyanıkolmalıdır. Kalbe gelen hâtıra, nefse acı gelirse, hayır olduğu anlaşılır. Tatlı gelir, hemen yapmakisterse, şer olduğu anlaşılır.Şeytanın hileleri 9.8.2002Şeytanın hîleleri çoktur. Bunlardan onu mühimdir: Birincisi, Allahü teâlânın seninibâdetine ihtiyacı yoktur, der. Buna karşı Bekara sûresi, altmışikinci âyetinin “Amel-i sâlihinfaydasi, bunu yapanadır” meâl-i şerîfini hâtırlamalıdır.Şeytanın ikinci hîlesi, Allahü teâlâ rahîmdir, kerîmdir, seni de af eder, Cennete kor, der.Buna karşı, Lokman sûresi, otuzüçüncü âyetinin “Allahın kerîm olması, sizi aldatmasın” veMeryem sûresi, altmışüçüncü âyetinin, “Cennete kullarımızdan müttekî olanları vâris kılarız”meâl-i şerîflerini hâtırlamalıdır.Üçüncü hîlesi, senin ibâdetlerin hep kusurludur. Riyâ karışıktır. Böyle ibâdetlerle müttekîolamazsın. Allahü teâlâ, Mâide sûresinde, “Allah, yalnız müttekîlerin ibâdetlerini kabûl eder”buyuruyor. Senin ibâdetlerin kabûl olmaz. Boşuna uğraşıyorsun. Boş yere, sopa yiyen hayvangibi, eziyyet çekiyorsun, der.Buna karşılık, ben, Allahü teâlânın azâbından kurtulmak ve emrine uymak için ibâdetediyorum. Benim vazîfem, emri yerine getirmektir. Kabûl olup olmıyacağı, Onun bileceği şeydir.Şartlarına uygun olan ve farzları yapılan ibâdetin sahîh olması muhakkaktır, demelidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!