12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Emirler insan gücünün üzerinde değildir31.7.2002Kötülüklerden, kötü huylardan kurtulmanın yolu, İslamiyete uymak, ibadet etmek veİslamiyetin istediği şekilde yaşamaktır. Niyet ederek İslâmiyete uymağa (İbâdet) etmek denir.Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına (İslâmiyet) denir. Emir edilenlere (Farz), yasakedilenlere (Haram) denir.İslamiyetin emir ve yasakları insan gücünün üzerinde değildir. Her insanın rahat,zorlanmadan yapabileceği kurallardır. Hadîs-i şerifte, “İbâdetleri tâkat getireceğiniz kadaryapınız. Neş’e ile yapılan ibâdetin kıymeti çok olur” buyuruldu. Beden istirahat edince,ibâdetler zevk ile yapılır. Beden ve zihin yorgun iken yapılan işden usanç hâsıl olur.Yorgunluğu gidermek için, arasıra mubah olan şeylerle, bedene neş’e getirmelidir. İmâm-ıGazâlî hazretleri buyuruyor ki, “Çok ibâdet yapınca, beden yorulur. Hareket etmek istemez. Buzaman uyumakla veya sâlihlerin hayat hikâyelerini okumakla yahut mubah olan eğlencelerlebedeni neş’elendirmeli. Böyle yapmak, usanarak ibâdet yapmakdan efdaldir.”İbâdet yapmaktan maksad, hem mücâhede yaparak, nefsi terbiye etmek, hem de, kalbeferahlık getirmek, kalbi Allaha bağlamak içindir. “Namaz, insanı kötü ve çirkin işler yapmaktankorur” buyuruldu. Severek, neş’e ile kılınan namaz böyle olur.Bu neş’eyi hâsıl etmek için, nefsin mubahlardaki arzûlarını, ihtiyac olduğu kadar, yerinegetirmek lâzım olur. Böyle yapmak, İslâmiyete uymak olur. İbâdetlere sebep olan mubahlar daibâdet olur. “Âlimin uykusu, câhilin ibâdetinden hayırlıdır” hadis-i şerifi, bu sözümüzün şâhididir.Uyuklıyarak, terâvîh namazı kılmak mekrûhdur. Uykulu hâl gidince, neş’e ile kılmalıdır.Uyuklıyarak kılınan namazda gevşekilik ve gaflet olur.Bu ifadeler yanlış anlamamalıdır. Yorgunluk ve usanç hâsıl olduğu zaman ibâdet te’hîredilir, terk edilmez. Farzları özürsüz terk etmek büyük günahdır. Kaza etmek farz olur. Vâcibleride kaza etmek vâcib olur. Sünnetleri terk eden, bunların sevapından mahrûm kalır. Özürsüz terketmeği âdet ederse, bu sünnetlere mahsûs olan şefâ’atdan mahrûm kalır.Yorgun, hâlsiz, neş’esiz olmak, farzları vaktinden sonraya bırakmak için özür olmaz.Vaktinden sonraya bırakmak günahından ve azâbından insan kurtulamaz. Farzlara veharamlara ehemmiyyet vermemenin küfür olduğu akâid kitaplarında bildirilmişdir. İslâmdüşmanları bu noktadan da gençleri aldatmağa, İslâmiyeti içerden yıkmağa çalışıyorlar. Bunlaraaldanmamak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları fıkh ve ilmihâl kitaplarını okuyup, farzları,haramları iyi öğrenmekden başka çâre yoktur.Bozuk inançlık kimselerin peşinden gitmek1.8.2002Kötü huylardan biri de tanımadığı, itikatını, yaşayışını bilmediği kimselerin peşindengitmektir. Ehl-i sünnet âlimi olduğu anlaşılmayan kimsenin sözlerinin, kitaplarının ve kendisininmedh olunmasına, yaldızlı, ateşli propagandalara aldanarak, buna tâbi’ olmak câiz değildir.Nasıl kimse olduğunu araştırmadan, onu güvendiği kimselere sormadan, i’tikâdında,sözlerinde ve ibâdetlerinde ona uymak, insanı felâkete götürür.Ehl-i sünnet âlimi olan hakîkî din adamlarının kabûl ve tasdîk etmediği kitaplardan vesözlerden din bilgisi öğrenmeğe kalkışmamalıdır. Her din kitapına uyarak ibâdet yapmak câizdeğildir. Ehl-i sünnet olmayan din adamlarının kitaplarına ve sözlerine uymamalıdır.Âlim görünen ve din adamı denilen herkesin sözüne veya kitapına uyarak amel etmekcâiz değildir. Kıymetli kitaplardan toplanmış, terceme edilmiş Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları(ilmihâl kitapları)nı okumalıdır. Böyle tercüme edilmemiş, kafadan yazılmış ilmihâl kitaplarını veuydurma tefsîrleri okumak, insanı dünya ve âhıret felâketlerine sürükler.Mesela, zamanımızdaki sinsi din düşmanlarının fikir babalarından olan Kazanlı MûsâCarullah, Kur’ân-ı kerîme ve hadis-i şeriflere inanmayıp, yeni bir din uydurup, buna İslâmiyetdemektedir. Yaldızlı kelimelerle, Müslümanlara gerici, Ehl-i sünnet âlimlerine yobaz demektedir.Kur’ân ve hadîsler, bugünkü fen bilgileri ile yetişmiş olan gençlerin uyacakları bir din değildirdiyerek, uydurduğu düşüncelerine din demekde, kitapları ile gençleri aldatmaktadır.Bu tür zararlı kimselere aldanmamak için, kimin yolundan gittiğimize ve kimin kitaplarınıokuduğumuza, dinimizi kimlerden öğrendiğimize dikkat etmemiz gerekir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!