12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tecribe yapmak, çalışmak lâzımdır. İşte adalet huzur içinde yaşamanın, çalışmanın şartalarınıölçülerini bildirir. Bunlara uyan hem dünyada hem de âhırette rahat eder.İslamiyet güzel ahlâkı emreder 2.7.2002İslâmiyet fenni, tekniği, çalışmağı, güzel ahlâkı teşvîk etmekte, emir eylemektedir. İslamdüşmanları, İslâmiyete alçakca iftirâ ediyor. İslâmiyet, insanları uyuşturmakta, çalışmağıfrenlemektedir diyerek, küstahca yalan söylüyorlar.İslâm memleketlerinde avladıkları, aldattıkları, câhil, soysuz kimselere, bol para ve mevkı’sağlıyarak, onları da, böyle konuşduruyorlar. Fenni, ilmi, çalışmağı emir eden, çalışanları övenâyet-i kerîmeler ve hadis-i şerifler meydanda dururken, bu alçak, hayasızca iftirâlar, güneşibalçıkla sıvamağa benziyor.Asırlardır yaptıkları acı tecrübelerle, kaba kuvvetle İslamiyete bir zarar veremeyeceklerinianlayınca bu hileye başvurdular. İslamiyete ancak içeriden zarar verebileceklerini anladıkları içinkaleyi içeriden yıkmaya çalışıyorlar. Bunun için de islamiyetin kalesi olan âlimleri, mezhepleriyok etmeyi, halkın gözünden düşürmeyi planladılar.Bilhassa İngilizler, asırlardır İslâmiyete sinsice saldırıyor. İslâmiyeti içerden yıkıyorlar.Yalanlarına gençlerin kolay aldanmalarını sağlıyabilmek için, islâm bilgilerini, din kitaplarını yokediyorlar. İslâmiyete hücûm etmek için, Londrada (Müstemlekeler bakanlığı) kurdularBurada hâin plânlar hâzırladılar. Binlerce câsûs yetiştirdiler. Tuzaklarına düşen câhil,soysuz din adamlarından, Necdli Abdülvehhâb oğlu Muhammed ve Der’iyye emîri Sü’ûd oğluMuhammed ile işbirliği yaparak ve milyonlarca lira ve silâh kuvvetleri ile “Vehhâbîlik” sapıkfırkasını kurdular. Müslümanların hâmîsi, bekçisi olan Osmânlı devletini içerden yıktılar.Abdürreşîd İbrâhîm efendi, 1910 da İstanbulda basılan türkçe (Âlem-i islâm) kitapınınikinci cildinde, “İngilizlerin islâm düşmanlığı” yazısında diyor ki:“Hilâfet-i islâmiyyenin bir an evvel kaldırılması, İngilizlerin birinci düşünceleridir. Kırımmuhârebesine sebep olmaları ve burada Türklere yardım etmeleri, hilâfeti yok etmek için bir hîleidi. Pâris muâhedesi, bu hîleyi ortaya koymakdadır.Her zaman Müslümanların başına gelen felâketler, hangi perde ile örtülürse örtülsün, hepingilizlerden gelmişdir. İngiliz siyâsetinin temeli, İslâmiyeti yok etmektir. Çünkü, İslâmiyettenkorkmaktadırlar. Müslümanları aldatmak için, satılmış vicdanları kullanmaktadırlar. Bunları islâmâlimi, kahraman olarak tanıtırlar. Sözümüzün hülâsası, İslâmiyetin en büyük düşmanıİngilizlerdir.” Abdürreşîd efendi, 1944 de Japonyada vefât etti.Adâlet olmayınca 3.7.2002Adalet olmayınca, açıkgözler, başkasının hakkına saldırır. Zulmedenler olur. Çünkü, hernefis, istediğine kavuşmak ister. Tatlı olanı almağa uğraşır. Bu şeyleri istiyen birkaç kişiçekişmeğe başlar. Bir leşe toplanan köpeklerin birbirlerine hırlamaları gibi, aralarında döğüşmebaşlar.Bunları ayırmak için, adalet lâzım olur. Alış verişte, herkes kendi yaptığının daha kıymetliolduğunu söyler. Yapılan şeylerin karşılıklı değerlerini adâlet ile ölçmek lâzım olur. Eşyânındeğerlerini karşılıklı ölçen şey, altındır yani paradır. Her milletin kullandığı kâğıd liralar, şimdihep altın karşılığıdır. Yani, altını çok olan devletler, çok kâğıd para basabilir. Altını az olan,kâğıd parayı çok basarsa, bunların kıymeti olmaz. Çünkü, Allahü teâlâ, altını para olarakyaratmışdır. Başka hiçbirşey, altının yerini tutamaz.Bunun içindir ki, zekâtın altın olarak hesâb edilmesi ve verilmesi emir olunmuştur.Eşyânın kıymetlerini altınla, adâleti gözeterek ölçmek lâzımdır. Âdil bir devlet, zulmü, işkenceyiönler. Adâleti temîn eder. Eşyânın kıymetlerini, adâlet ile tesbît eder.Adalet eşitlik demek değildir. Her hususta eşitliğin zararları sayılamayacak kadar çoktur.Onun için Allahü teâlâ, her şeyi hikmetli ve adaletli yaratmıştır. Adalet olunca işler düzgün yürür.Mesela beş parmağın beşi de aynı olsaydı, baş parmak diğerlerinin arasında olsaydı, bugünkükadar verimli iş yapılamaz, büyük eksiklik olurdu.Dinleri, Allahü teâlâ adâleti sağlamak için göndermiştir. Adâleti sağlamaları için, bu ilâhîkanûnları gönderdi. Hadîd sûresi yirmibeşinci âyetinde meâlen, “Onlara kitap ve terâzîgönderdik ki, bunlarla adâleti yerine getirsinler” buyuruldu.Burada, kitap, din demektir. Çünkü din, Kur’ân-ı kerîmdeki emir ve yasakların ismidir.Terâzî de, altına işâretdir. Çünkü altın, ağırlıkla ölçülür. Kur’ân-ı kerîmin emir ve yasaklarınıbeğenmiyen, çağımıza uygun değildir diyen dinden çıkar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!