12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kahramanlığın, yiğitliğin temeli 30.6.2002Şecâ’atin, kahramanlığı temeli, Allahü teâlânın takdîrine râzı olmak, Ona tevekkül etmek,Ona güvenmektir. Allahın arslanı, şecâ’at nehirlerinin kaynağı, evliyalık bağçesinin gülü olanhazret-i Alî “radıyallahü anh”, savaşta, hücûm sırasında, başı açık, kolları sıvalı koşar ve şubeytleri okurdu:Ölümden kaçmak, şu iki gün doğru olmaz:Ecel geldiği gün ve gelmediği gün.Ecel geldîse kaçmak fayda vermez,Gelmedi ise, tedbîr olmaz hiç uygun!Bazı cahiller, korkaklığı yiğitlik zanneder. Mâlını, mevkı’ini kaybettiği için veya düşmaneline esîr düştüğü için intihâr eden, yani kendini öldüren ahmaklarda şecâ’at değil, korkaklıkvardır. Şecâ’at sâhibi olan dertlere, belâlara göğüs gerer, dayanır, sabır eder.Bu ahmaklar ise, ölmekle sıkıntıdan kurtulacaklarını sanırlar. Bunlar çok câhildir. Ölüncedaha çok sıkıntılara, acılara düşeceklerini bilmiyorlar. İntihâr etmek, başkasını öldürmektendaha büyük günahdır. Şiddetli azâb çekecektir. Aklı gittikden sonra intihâr eden böyle değildir.Ölmeği değil, Allahü teâlâdan sıhhat ve âfiyet istemelidir.Adâlete benziyen kötü huy da vardır. Bu, iffete benzeyen kötü huya yakındır. Adâlet iyihuyundan mahrûm, kötü bir kimse, bulunduğu yerlere adâleti öven levhalar asar. Adâletüzerinde konuşur. Fıkralar yazar. Daha kötüsü, adâleti temsîl eden vazîfeleri, kürsîleri tutar.Gösteriş olarak, âdillerle düşer kalkar. İçleri zulüm, kin, intikam ile doludur. Adâlet ise, huyları vehareketleri dîne ve akla uygun olmak demektir. Görünüşü, içi gibi olmaktır. Herkesin yanında,yalnız iken olduğu gibi bulunmakdır. İki yüzlülük, adâlet değil, münâfıklıkdır. İnsanın önce Allahüteâlâya karşı lâzım olan şükür borcunu ödemesi lazımdır. Bu, öönemli vazîfe, Allahü teâlânınvarlığını düşünmektir.İnsan, nimetlerin Allahü tealadan geldiğini anlamalı ve dil ile hamd ve senâ etmelidir.Bunun için de, Onun emrlerini yapmak, haramlarından sakınmakdır. İnsan kendini temizlemeli.Böylece, Allahü teâlâya yaklaşmalıdır. İnsanları irşâd etmeli, doğru, sâlih olmalarınaçalışmalıdır.İyi huyların en şereflisi 1.7.2002Adâlet, iyi huyların en şereflisidir. Âdil kimse, insanların en iyisidir. Adâlet; ittifâk, eşitlikdemektir. İki şeyin yâ kendileri veya sıfatları eşit olur. Benziyen yerlerinde birleşmişler demektir.Demek ki adâlet, birlikten, vahdetten doğmaktadır. Vahdet ise, en şerefli bir sıfat, en üstün birhâldir. Çünkü, bütün varlıklar bir varlıktan meydana gelmiştir.Âlemde rastlanan her birlik, hakîkî biricik varlığa benzemektedir. Her varlık, o bir olanvarlıktan olduğu gibi, her birlik, o birdendir. Ölçme, karşılaştırma işlerinde, eşitlik gibi şereflisi,kıymetlisi yoktur. İşte bunun için, iyiliklerin en şereflisi adâletdir. Adâlet, ortada olmaktır. Ortadanayrılanda adâlet olmaz. Üç yerde adâletin bulunması lâzımdır:1 - Bir malı, bir nimeti bölerken adâlet ile bölmek lâzımdır.2 - Mu’âmelâtta, alış verişte adâlet lâzımdır.3 - Ukûbâtda, cezâ vermekte adâlet lâzımdır. Yanlış yapan karşılığını bulmalıdır. Fakat,bu karşılığı ancak devlet yapar. Kendisine haksızlık yapılan kimse, buna karşılık yapmamalı,bunu emniyete, mahkemeye haber vermelidir. Müslüman, hem İslâmiyete uyar, günah işlemez.Hem de kanûna uyar, suç işlemez. Adâlet olunca, herkes korkusuz yaşar. Adâlet, korkusuzlukdemektir.Adâlet nedir? Bunu insan aklı ile bulmak çok güç olduğu için, Allahü teâlâ, kullarınaacıyarak, memleketleri korumak için, bir ölçü âleti gönderdi. Bu ilâhî ölçü ile, adâleti ölçmekkolay oldu. Bu ölçü, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” getirdikleri dinlerdir.İslâmiyete nâmûs-i ilâhî de denir.Bugün ve kıyâmete kadar kullanılması emir olunan ilâhî ölçü, Muhammed aleyhisselâmagönderilen dindir.İnsan, medenî olarak yaratılmıştır. Yani, öyle yaratılmıştır ki, birbirleri ile karışmak, birarada yaşamak, yardımlaşmak zorundadırlar. Hayvanlar, medenî yaratılmadı. Medînede,şehrde birlikte yaşamağa mecbûr değildirler.İnsan nâzik, zayıf yaratıldığı için, pişmemiş yemek yiyemez. Gıda, elbise ve binânın,hâzırlanması lâzımdır. Yani, san’atlara ihtiyac vardır. Bunun için de, araştırmak, düşünmek ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!