12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İslâmiyet ilerlemeyi teknolojiyi emreder! 7.6.2002İslâmiyeti bilen, İslâm ahlâkı ile ahlanmış bir müslüman ileri görüşlü olur, gerici olmaz.İslâm düşmanları, temiz gençleri aldatmak için, “İslâmiyet gericilikdir. İlerlemeye mâniolmaktadır. Hıristiyanlar ilerliyor. Her çeşit fen vâsıtası yapıyorlar. Kullandıkları teknolojigözlerimizi kamaştırıyor. Teknolojideki gelişmelerden Müslümanların haberleri bile yok” gibiyalanlar söyliyerek, İslâmiyetteki güzel ahlâkı, kardeşliği bırakmağa ve Avrupalılara,Amerikalılara benzemeğe ilericilik diyorlar. Gençleri, kendileri gibi islâm düşmanı yapmağa,felâkete sürüklemeğe çalışıyorlar.Hâlbuki İslâmiyet, fende, sanatta ilerlemeği emir ediyor. Târîh gösteriyor ki, fendekiyenilikleri, hep Müslümanlar yaptı. Fen bilgilerini, fen âletlerini yüz sene evvelki hâle kadaryükselttiler.Bu ilerlemele, hep islâm dîni ve bu dînî takbik eden, islâm devletleri sebep oldu.Hıristiyanlar, haçlı seferleri ile, islâm devletlerini yıkamadıkları için, siyâsî oyunlarla, yalanlarla,hîlelerle, Reformlar yaptırarak âlimleri, mezhepleri, fıkıh kitaplarını etkisiz hale getirerekİslamiyeti içeriden yıktılar. Bunların topraklarında, dinle ilgisi olmayan diktatör kimselerle milletinbaşına getirdiler. Fakat, İslâmiyeti yok edemezler.Müslümanlardan kalan, fendeki keşflere, ilâveler yaparak, bugünkü gelişmelerikendilerine mâl ediyorlar. Yalnız kendi keyflerini, zevklerini, menfaatlarini düşünenler,kötülüklerini ortaya koyduğu için, fen ve san’ati emir eden İslâmiyete gericilik diyorlar.Bütün Yahûdîler, Hıristiyanlar, hatta putperestler, bütün dünya, Cennete, Cehennemeinanıyor, kiliseler, havralar dolup taşıyor. Bu inananlara gerici demediklerine göre, fenne,san’ata değil, zevk ve safâya, ahlâksızlıklara ilericilik dedikleri anlaşılıyor. Böyle asılsız vehaksız yalanlarla, İslâmiyete küstâhca, ilk saldıran ingilizlerdir.Şimdi, Müslümanların birleşerek, dedeleri gibi İslâmiyetin emir ettiği, din ve fen bilgilerinesarılmaları, yine fende, teknolojide yeni âletler yapmaları, Hıristiyanlardan üstün olarak, bütünbeşeriyyeti saadete kavuşturmaları lâzımdır.Müslümanlarda bu güç, bu enerji vardır. Dış güçler bu gücü kullandırmamak için, her türlühile baş vuruyorlar. İslamiyeti, diyalog, hoşgörü safsataları ile aslından uzaklaştırarakHıristiyanlık gibi, emir ve yasakları olmayan felsefi bir inanç haline getirmek istiyorlar.Nebati, hayvani ve insani ruh 8.6.2002Melekler yükselmezler, yaratıldığı mertebede kalırlar. İnsan böyle değildir. Kalb ve rûh bubeden ile birleşince, terakkî etmek, yükselebilmek hassasını kazanarak yükselir; yahut, kâfirolmak, günah işlemek sebepleri ile, alçaklaşır, harâb olur.Bu dünyada her cisim kendine mahsûs sıfatları ile tanınmakdadır. Her cisim, elementlerinve bileşiklerin birer yığınıdır. Elementler, bileşikden bileşiğe geçerek yer değiştirmekte, hercismin terkîbi bozularak, sıfatları yok olmakda, başka sıfatlı, başka cisim hâline dönmektedir. Budevamlı değişmelerde, madde yok olmuyor ise de, cisimler zamanla değişmekte, yok olupbaşka cism hâsıl olmaktadır.Kalb ve rûh, parçalanmadığı ve parçalardan meydana gelmedikleri, yani mücerredoldukları için, hiç değişmez, bozulmaz, yok olmaz. Fizik hâdiselerinde cisimlerin şekili ve hâlideğişiyor. Meselâ su, ısı enerjisi alınca, buhar oluyor. Sıvı halde iken gaz hâline dönüyor. Sucismi yok oluyor, buhar cismi var oluyor. Kimya tepkimelerinde ise, cismin yapısı bozuluyor. Ocismin maddesi yok olup, başka madde var oluyor. Fizik olayında cisim değişiyor. Maddedeğişmiyor. Kimya değişmesinde, cisim yok oluyor. Madde değişiyor. Hiçbirinde madde yokolmuyor. Nükleer değişmelerde ise, madde de yok olup, enerji hâline dönüyor.Kalb ve rûhun kuvvetleri vardır. Bu kuvvetler, bitki ve hayvanların kuvvetleri gibi değildir.Bitkilerin ve hayvanların da, kendilerine göre rûhları vardır. Kalb, yalnız insanda vardır. Hercanlıda “Nebâtî rûh” vardır. Doğma, büyüme, beslenme, zararlı maddeleri dışarı atma, üreme veölme gibi canlılık işlerini “Nebâtî rûh” yapar. Bu işler, insanlarda ve hayvanlarda ve nebâtlardada yapılmaktadır. Bunlarda büyüme, bütün hayat boyunca yapılmaz. Muayyen bir miktaravardıkdan sonra, bu iş durur. Bu miktar, insanlarda ortalama yirmi dört yaşına geldiği zamandakimiktardır. Yağlanmak, şişmanlamak, büyümek değildir. Beslenme ölünciye kadar devam eder.Çünkü, gıda almatan yaşanamaz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!