12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

örtüme sürdüm deyince, Hz.Ömer, baş örtüsünü alıp iyice yıkadı, kokusu kalmayınca geri verdi.Bunun zararı yok idi. Fakat, âdet olmasını önlemek istedi.Haram korkusu ile helâli terk ederek, müttekîler sevapına kavuşmak istedi. Ahmed binHanbelden sordular ki, hadis-i şerif yazılı bir kâğıd bulan kimse, sâhibine sormadan, bununkopyasını alabilir mi? Hayır dedi.İnsan, mubah olan dünya işlerine çok dalarsa, şübheli olanları yapmağa başlar. Belki,helâlden çok yiyen, müttekîlerin derecesine eremez. Çünkü, mide helâl ile dolunca, şehvetharekete gelir. Câiz olmıyan şeyler yapılabilir. Kadınlara, kızlara bakmak tehlikesi baş gösterir.Zenginlere, mal, mülk, mevkı’ sâhiblerine imrenerek bakmak da, dünya hırsını artdırır. Onlar gibiolmak ister. Haram toplamağa başlar.Bunun içindir ki, Resûlullah, “Dünyaya gönül bağlamak, günahların başıdır” buyurdu.Yani mubah olan şeylere düşkün olmak, kalbi dünyaya çevirir. Çok mal toplamak ister. Bunu da,günah işlemeden yapamaz. Mal toplamağı düşündükce, Allahü teâlâyı unutmağa başlar.Bütün günahların başı; gaflet 16.2.2003Bütün kötülüklerin başı, kalbin Allahü teâlâdan gâfil olmasıdır.Süfyân-ı Sevrî hazretleri, birisi ile birlikde evin kapısında duruyordu. Önlerinden,süslenmiş bir adam geçdi. Arkadaşı, bu adama bakarken, Süfyân mani olup, eğer sizlerbakmamış olsanız, böyle israf yapmaz idi. Bunun israf günahına, siz de ortak oluyorsunuzbuyurdu.Sıddîklar, harama sebeb olmak korkusu bulunmıyan helâllerden de sakınır. Bunlarımeydana getiren sebeblerden birine haram karışmış olmasından çekinirler. Meselâ, Bişr-i Hâfî,zalim sultânların veya adamlarının yaptırdığı çeşmelerden su içmezdi. Bazıları, hacca giderken,sultânların yapdırdığı su kanallarından sulanmış bağların üzümlerini yemezdi. Birinin yolda,na’lını kopmuşdu. Sultân geçiyordu. Gece, onun ışığı ile, na’lınını bağlamadı.Bir gece, bir kadın iplik iğriyordu. Sultân geçdi. İpliğini sultân ışığı ile bükmemek için,sultân geçinceye kadar işlemedi. Zünnûn-i Mısrîyi habsetmişlerdi. Günlerce aç kalmıştı. Birkadın, iplik parası ile hâzırladığı yemekden gönderdi. Yemedi. Kadın işitince, üzüldü. Helâl paraile yapdığımı biliyorsun, niçin yimedin dedi. Evet yemek helâl idi. Fakat, zâlimin tabağı içindegetirdiler buyurdu. Yemeği zindâncıların tabağında getirmişlerdi.Zâlimden kaçınmak lâzımdır. Zâlim, başkasının hakkını kullanandır. Haram yemekdedir.Fakat, fasık günahkar böyle değildir. Meselâ zinâ yapan kimsenin kazancı zinâdan değildir ki,haram olsun. Haramdan sakınmak vera’dır. Yoksa çamaşır yıkarken, su kullanırken, acabatemiz mi diye vesvese etmek, vera’ değildir. Sıddîklar, böyle vesvese yapmazdı. Her bulduklarısu ile abdest alırlardı. Elbisenin, suyun temizliğinde vesvese etmek, gösteriş yapmağa yaklaşırve nefsin hoşuna gider.Yahyâ bin Mu’âz ilâc içmişti. Hanımı, odada biraz dolaş dedi. Gezmeğe bir sebebgöremiyorum. Otuz senedir hesâb ediyorum. Allah rızâsı için olmıyan bir hareketde bulunmadımdedi. Bunlar, din için niyet etmedikce hareket etmezler. Yemeleri, ibâdete lâzım olan aklı vekuvveti bulmaları niyeti iledir. Her sözleri, Allah içindir. Başka niyetleri haram bilirler.Resûlullah efendimiz buyurdu ki, “İnsanların en kötüsü, köşkler, çeşitli yemekler,renkli elbiseler içinde, boş oturup, herkese hoş gelen, lüzûmsuz sözlerle vakitgeçirenlerdir”.“Helâl olduğunu bildiğinizi yiyiniz!” 17.2.2003Çok kimseler, dünya malını, hep haram sanır. Bazısı da, dünyadaki şeylerden çoğuharamdır der. Burada, insanlar üç türlüdür: Bir kısmı ileri gidip, yalnız meyve, balık, av eti gibişübheli olmıyan şeyleri yeriz der. Bir kısmı da, tenbel, miskîn oturup, her istediğimizi yeriz,hiçbirşey ayırd etmeyiz der. Üçüncü kısım, herşey yemeli ama, lüzûmu kadar, der. Bunların üçüde yanılmakdadır. Doğrusu şöyledir ki; “Helâl meydandadır. Haram meydandadır. Şübhelilerikisi arasındadır. Kıyâmete kadar böyledir”. Nitekim, Resûlullah böyle buyurmuştur.Dünya malından çoğu haram diyen yanılıyor. Evet, haram çoktur. Fakat, daha çokdeğildir. Çok başkadır, daha çok, başkadır. Nitekim, hasta çoktur, tüccar çoktur, asker çoktur.Fakat, insanların çoğu değildir. Zâlimler çoktur. Ama mazlûmlar daha çoktur.Şunu iyi bilmelidir ki, insanlara, “Muhakkak helâl olan, Allahü teâlânın helâl bildiği şeyleriyiyiniz!” diye emir olunmadı. Bunu kimse yapamaz. “Helâl olduğunu bildiğinizi yiyiniz!”denildi. Haram olduğu meydanda olmıyan şeyleri yeyiniz denildi ki, bunu herkes yapabilir.Nitekim, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, bir müşrikin destisinden abdest aldı.Hz.Ömer, hıristiyan kadının destisinden abdest aldı. Eshâb-ı kirâm, kâfirlerin verdiği suyu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!