12.07.2015 Views

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

İslam Ahlakı - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

nasıl kazandın? dediler. Çok az kâra da râzı oldum. Hiçbir müşterîyi boş çevirmedim. Hatta birgün, bin deveyi sermâyesine satmıştım. Yalnız dizlerindeki ipleri kâr kalmıştı. Her ip, bir dirhemgümüş değerinde idi. O gün develerin yem parasını ben vermiştim. Kazancım ise, bin dirhemolmuştu, buyurdu.Alışverişte fakirler sevindirilmeli 31.1.2003Alışverişte, fakirlerin malını fazla para ile almalı, onları sevindirmelidir. Meselâ, muhtaçkimselerin mallarına, çocukların sattığı meyvelere çok para vermelidir. Bu sûretle çalışanlarayardım etmek, sadaka vermekten daha sevapdır.Böyle yapanlar, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” duâsına kavuşur. Çünkü,“Alışverişte kolaylık gösterenlere, Allahü teâlâ merhamet eylesin!” diye düâ buyurmuştur.Fakat, zenginden mal alırken aldanmak sevap değildir ve iyi değildir. Malı zâyi etmektir. Pazarlıkedip, ucuz almak lâzımdır. İmâm-ı Hasen ve Hüseyin “radıyallahü anhümâ”, her aldıklarındapazarlık eder, ucuz almağa uğraşırlardı. Kendilerine: Bir günde binlerle dirhem sadakaveriyorsunuz da, birşey satın alırken niçin uzun pazarlık ederek yoruluyorsunuz? dediklerinde,“Verdiklerimizi Allah rızâsı için veriyoruz. Ne kadar çok versek yine azdır. Fakat, alışveriştealdanmak, aklın ve malın noksan olmasıdır” buyururlardı.Resûlullah efendimiz buyurdu ki, “Alışverişte kolaylık gösterenlere, Allahü teâlâ, herişinde kolaylık gösterir”. İhsânın en büyüğü, en kıymetlisi, fakirlere veresiye vermettir. Parası,malı olmıyanın borcunu uzatmak, zâten vâcibdir. İhsân değil, adalet ve vazîfedir. Fakat, malıolup da, zarar ile satmadıkca veya muhtac olduğu birşeyi satmadıkca, ödiyemiyecek bir haldeolanların ödemesine zaman vermek ihsândır ve büyük sadakadır.Resûlullah buyurdu ki, “Kıyâmette bir kimseyi hesâba çekerler ki, çok günah işlemiş, hiçiyilik yapmamış. Sen dünyada hiç iyilik yapmadın mı? derler. Hayır, yalnız çırağıma derdim ki,“Fakir olan borcluları sıkıştırma! Ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle.İstediklerini yine ver. Boş çevirme!”Allahü teâlâ buyuracak ki, “Ey kulum! Bugün sen fakir, muhtacsın! Sen dünyadabenim kullarıma acıdığın gibi, bugün biz de sana acırız”. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “BirMüslümana, Allah rızâsı için ödünc veren kimseye, hergün için sadaka sevapı verilir. Fakirden,alacağını çabuk istemiyene, hergün için malın hepsini sadaka vermiş gibi sevap verilir”.Büyüklerimizden öyle kimseler vardı ki, borcun getirilmesini arzû etmezdi. Hergün, o malısadaka vermiş gibi sevap kazanmağı tercîh ederlerdi. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki, “Sadakaverilen her dirhem için on sevap, ödünc verilen her dirhem için ise, onsekiz sevap vardır.Çünkü, borc, ihtiyacı olana verilir. Sadaka belki, ihtiyacı olmayanın eline düşebilir”.“En iyiniz, borcunu iyi ödiyeninizdir” 1.2.2003Borcu olan ödeme imkanı olunca hemen borcunu ödemelidir. İstemeğe vakit bırakmadanönce, kendi eli ile ve ayağına gidip vermelidir. Onu, birisini göndermeğe mecbur bırakmamalıdır.Hadis-i şerifte buyuruldu ki, “En iyiniz, borcunu iyi ödiyeninizdir”. Bir hadis-i şerifte buyurulduki, “Ödünc alan bir kimse, iyice ödemeği niyet ederse, borcunu ödemesi için, meleklerona duâ eder”.Bir kimse, malı olduğu halde, borcunu ödemeği bir saat geciktirirse, zâlim ve âsî olur.Namaz kılarken de, oruc tutarken de, uykuda da, yani her an, la’net altında bulunur. Borcödememek öyle bir günahdır ki, uykuda bile durmadan yazılır.Malı olmak, parası çok olmak demek değildir. Satılık birşeyi olup da, satmazsa, günahişlemiş olur. Değeri düşük olan para veya işe yaramıyan mal vererek öder ve bunu hak sâhibibeğenmeyerek alırsa, yine günah olur. Onu râzı etmedikce, yani gönlünü almadıkca, günahtankurtulamaz. Çok kimseler bunu düşünmez, ama büyük günahlardandır.Bunun için geç ödemeyi kâr bilmemelidir. Ödeme imkanı olunca hemen borcunuödemelidir. Borcunu ödemeden nafakanın dışında başka şey almamalıdır. Maalesefzamanımızda çok kimse borcu dururken, arabasını, ev eşyasını yeniliyor. Hatta bazıları borsayagiriyor. Başına birçok işler geliyor; hem dünyası hemde ahıreti mahv oluyor.Alışveriş ettiği kimse pişman olursa yapılan satışı geri çevirmek, vazgeçmek ihsandır.Birinin (vazgeçdim) demesi, ötekinin de (kabûl ettim) veya (ben de vazgeçtim) demesi ilealışveriş bozulmuş olur. Sahîh satışta, biri istediği zaman, ötekinin de yapması müstehabdır.Çünkü, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Bir kimse karşısındaki pişmanolunca alışverişi fesh eder, geri alırsa, Allahü teâlâ, onun günahlarını affeder”. Yapılansatışı bozmak vâcib değildir. Fakat, çok sevapdır ve ihsân etmektir.Fakirlere veresiye verip, parası olmıyandan, istememeği niyet etmek ihsandır. Borclusuölünce helâl etmek te ihsandır. Büyüklerimizden bazısının dükkânında iki defter vardı. Birisinebilinmiyen isimler yazardı ki, hepsi fakir idi. Bazı borclar karşısında isim de yazılı değildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!