Gece yarısından sonra kılınan teheccüd namazı, gündüz kılınan bin rek’atten dahafazîletlidir. İki rek’at kaza namazı kılmak da, teheccüd kılmakdan daha efdaldir. Peygamberimizbuyurdu ki: “Gece uyanınca, şu duâyı okuyan, her istediğine nâil olur: “Lâ ilâhe illallahüvahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîrsübhanellahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâbillahil aliyyil azîm.”Herke İslamiyete uygun yaşamısı için yardımcı olmak lazımdır. Peygamberimiz buyurduki: “Bir kimse, bir müslümanı İslamiyete muhâlif işten doğru yola teşvîk ederek ikâzeylerse, kıyâmet gününde Hak teâlâ hazretleri, o kimseyi Peygamberlerle berâberhaşreder.”Evlâdına din bilgisi ve islâm ahlâkı öğreten, dünyada ve âhırette rahat eder. Birmüslümanı İslamiyete aykırı işten vazgeçirmeğe, “Nehy-i anil münker” denir.Bir müslümanaAllahü teâlânın emrini öğretmeğe ve yaptırmağa, “Emr-i bil ma’rûf” denir. Emr-i ma’rûf ve nehy-imünker çok sevapdır. “Vicdanlara tecâvüz etmemeli, Evliyâlar kimseye karışmazdı” diyenler var.Allahü teâlâ, kimseye karışılmamasını sevseydi, Peygamberleri göndermez, dinleri bildirmez,insanları islâm dînine davet etmez ve diğer dinlerin yanlış, bozuk olduğunu haber vermezdi vegeçmiş Peygamberlere inanmayanları azâblarla helâk eylemezdi. Herkesi kendi hâline bırakır,kimseye birşey emir etmez ve inanmayanlara azâb yapmazdı.Allah için kötü bilmedikçe... 10.1.2003Her insana elden geldiği kadar iyilik etmelidir. Müslümanların ilim öğrenmelerine veibâdetlerine yardımcı olmalıdır. En büyük yardım, onlara Ehl-i sünnet i’tikâdını, haramı, helalıfarzları öğretmek ve hâtırlatmaktır. Bunları Allah rızâsı için yapmalıdır.Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Allahü teâlâya Cebrâîlaleyhisselâm gibi ibâdet etseniz, müminleri, Allah için sevmedikçe ve kâfirleri vemürtedleri, Allah için kötü bilmedikçe, hiç bir ibâdetiniz, hayrat ve hasenâtınız kabûlolmaz!”Allahü teâlânın en çok sevdiği ibâdet, hubb-i fillah ve buğz-i fillahdır. Yani, müslümanlarısevip, onlara yardım ve hayır duâ etmek ve dîn-i islâmı beğenmeyenleri, İslamiyete vemüslümanlara düşmanlık edenleri sevmemek ve imana, hidâyete kavuşmaları için duâ etmektir.Peygamberimiz buyurdu ki: “Yâ Ebâ Hüreyre! Benim ile Arş gölgesinde gölgelenmekistersen, her gün yüz kerre salevât-ı şerîfe getir! Mahşerde benim havzımdan içmekistersen, mümin kardeşinle üç günden fazla dargın durma! Fakat, şerâb (veya diğeralkollü içkileri) içen ve haram yiyenler ile konuşma, kendini onlardan çek!”İyi insanlarla görüşmeli, sıkıntıda olan insanlara yardım etmeli, hasta olanı ziyaretetmelidir. Resulullah efendimiz, Ebû Hüreyreye buyurdu ki: “Hastanın hâlini sormak için ikikilometre git, küs olan kimseleri barışdırmak için dört kilometre yürü, altı kilometre de, bir dinkardeşini ziyâret etmek için git, bu kadar da, ilim adamından bir mes’ele öğrenmek için git!” (Birmil yaklaşık iki kilometredir.)Bir hastanın üç hâli vardır: 1- Bir melek gelerek ağzının tadını alır. 2- Bir melek dekuvvetini alır. 3- Bir melek de gelip günahlarını alır.Hasta iyi olunca, ağzının tadını alan melek, yavaş yavaş geriye verir. Kuvvetini alanmelek de, geriye verir. Günahlarını alan meleğe gelince, bu, Allahü teâlâya sorar. Bu günahı neyapayım? Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyurur ki: “Benim rahmetim gazabımı geçmiştir.Binâenaleyh, hasta kulumun günahını afv eyledim!” Hastalık, derd, keder, günahlarıgötürmez. Bu acılara sabretmek, günahları götürür.Sana iyilik yapana iyilik yap, fenâlık yapanı, zulmedeni afv eyle, onlara nasîhat et! Sapıkinançlı, kötü huylu kimselerden kaç! Onunla arkadaşlık yapma!İftihar edilen kul! 11.1.2003İslâm bilgilerinin, yanî din ve fen bilgilerinin tahsîline çok önem vermelidir. Peygamberimiz“aleyhisselâm” bir hadis-i şeriflerinde, “İlmi beşikten mezâra kadar tahsîl ediniz”, diğer birhadis-i şerifte ”İlmi arayınız, velev ki, Çinde olsa” buyurdu, yanî dünyanın bir kenârında vekâfirlerde olsa dahî arayınız demektir.İslâm bilgileri ikiye ayrılmıştır: Din bilgileri ve fen bilgileri. Önce din, sonra fen bilgileriniöğrenmek lâzımdır.İmâm-ı Ahmed ibni Hanbelin yanına gelip, ondan nasîhat isteyen bir kimseye şöylenasîhat etmiştir: “Hak teâlâ hazretleri senin ve bütün âlemin rızkına kefîldir. Rızk için elindengeldiği kadar çalıştıkdan sonra düşünmeğe hiç lüzûm yoktur. Çünkü, Hak teâlâ tarafından bütün
ızklar taksîm edilmiştir. Çalışarak, hissene düşen rızkı arayıp bulursun. Bir sadakanın yerine onmisli ile mukâbele edildikden sonra, çalışana karşılığı verileceğine hiç şübhe yoktur. Cehennemazâbı hak olduktan sonra, günah işlemeğe cesâret edilir mi? Bütün işler, Hak teâlânın takdîriiledir. Sen fakir olup, başkalarının zenginliğine canının sıkılmasının ne fâidesi olur?”Bunları dinleyip kabûl eden kimseye, nasîhat olarak bu kadar yeter. Dinlemiyenlere bunungibi bin türlü nasîhat eylesen faydası olmaz. Çünkü nasîhatların hemen hepsi bunların içindetoplanmıştır.Resûlullah buyurdu ki, “Hak teâlâ, çalışan bir kuluna rızkı az verse, o kul ağlayıpbağırmasa ve böylelikle fakirliğine sabreylese, Hak teâlâ hazretleri, meleklerine karşı, bukul ile iftihâr eyler ve buyurur ki, ey benim meleklerim! Sizler şâhid olun, bu kulumun herbir lokmasına Cennet-i a’lâda bir köşk ve bir derece ihsân eylerim.”İnsanlara dâimâ iyi muâmelede bulunmalıdır. Görülen küçük, büyük her müslümanaselâmı vermelidir. İnsanlarla iyi geçinmelidir ki, öldükten sonra hayırla yâd etsinler ve hayr duâile ansınlar.Bir kimse, bir mümin kardeşine, “Selâmün-aleyküm” diyerek müslüman selâmı verse, onsevap yazılır. “Esselâmü-aleyküm ve rahmetullah” derse, yirmi sevap yazılır. “Ve aleykümselâm” diye cevâb verene, on sevap yazılır. Selâm verene, cevâb vermek farzdır.Başı veya bedeni eğerek selâm vermek mekrûhdur. Yalnız el ile selâm vermek ve elibaşına kaldırarak vermek de mekrûhdur. Ağız ile ve el ile birlikte vermek mekrûh değildir.Acele edilecek ve edilmeyecek işler 12.1.2003İşlerde acele etmemeli ve hemen karâr vermemelidir. Acele ile verilen karârlara şeytânkarışır. Hadis-i şerifte, “Acele şeytândandır. Teennî Rahmandandır” buyuruldu. Nefsin istediğibirşey hâtırına gelince, şeytân, (fırsatı kaçırma, hemen yap) der. O da, yapar. Kalbe gelen şeyiyapmaktan Allahü teâlâ râzı olur mu düşünmeli, sevap mı, günah mı olacağını anlamalı. Günahdeğil ise, yapmalıdır. Böylece, teennî etmiş, yanî acele etmemiş olur. Yalnız beş yerde aceleetmek lâzımdır:1- Misâfirin gelince, önüne yiyecek getir!2- Hasbel beşer bir günah işleyince, hemen tevbe, istigfâr eyle!3- Her beş vakit namazını, vakit geçmeden, acele, yanî erken kıl!4- Kız veya oğlan çocuklarına, din bilgilerini ve namaz kılmasını öğret! Bulûğa erişince,gecikdirmeden evlendir!5- Ölen şahsın defnedilmesinde acele eyle!Hiçbir günahı işlememelidir. Allahü teâlânın gadabı hangi günahda olduğu belli değildir.Sevâp olan işlerin hepsini işlemeğe çalışmalıdır. Zîrâ, Hak teâlânın rızâsının hangi ameldeolduğu belli değildir.İki günahdan çok korkmalıdır. Birisi, emrinde olan insanlara zulmetmek. En büyük zulüm,onların islâm bilgilerini öğrenmelerine, ibâdet yapmalarına mani olmaktır.İkincisi, din ve dünya yolunda hâin olmak. Her günahtan korkmalıdır. Bir kimse, bir günahişlemek istese, fakat Allahü teâlâdan korkarak ondan vazgeçse, Hak teâlâ o kimseye Cennet-ia’lâda bir köşk ihsân eder. Bir müslüman,zarar verse de,ona iyilik etmelidir.! Hiç kimseninayıblarını yüzlerine vurmamalıdır.Elden geldiği kadar yolları ve sokakları, câmi’leri ta’mîr etmeli ve düzen içinde tutmalı,temizliklerine dikkat etmelidir.İbâdetlere sevap verilmesi ve duâların kabûl olması için helâl nafaka kazanmak şarttır.Rızkın helâl olması için her işte, her harekette, doğruluktan ayrılmamalıdır. İslamiyetin emrlerinieksiksiz ve tam olarak yapmalı, san’atında, vazîfende ve memûriyetinde istikâmettenayrılmamalıdır. Hîle ve hıyânet yollarına sapma ki, aldığın para, ücret ve aylık sana helâl olsun!Az yemenin faydaları 13.1.2003Az yemek, çok faydalıdır. Meselâ, suyu az içirir, uykuyu az uyutur. Çok yemek ise, insanıtenbelleşdirir, vücûdü yorar, fazla su içirir ve mâlâyaniye sebeb olur. Yani, lüzûmsuz, faydasız işve söze sebep olur.Yemeğe, içmeğe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demelidir. Yemek yedikten sonra,“Elhamdülillah” demelidir.Sabah evden yemek yemeden çıkmamalıdır. Sabahleyin yemeği erken yimenin dörtfâidesi vardır: 1- Ağız kokusunu giderir. 2- Sonra su içilse, vücûda zarar etmez. 3- Bir yeregidecek olursa, karnı tok olur. 4- Kimsenin lokmasında ve yemeğinde gözü kalmaz.
- Page 1 and 2:
İSLÂM AHLÂKI--------------------
- Page 3 and 4:
zevcelerimizden ve çocuklarımızd
- Page 5 and 6:
olabilmesi, vera’ sayesindedir ve
- Page 7 and 8:
“Allahü teâlâ, bazı kulların
- Page 9 and 10:
Bunlara, acımalı ve incitmemelidi
- Page 11 and 12:
2 - Huy iki türlüdür: Birisi ins
- Page 13 and 14:
O iyi olunca herşey iyi olur 3.6.2
- Page 15 and 16:
İslâmiyet ilerlemeyi teknolojiyi
- Page 17 and 18:
Her sınıfın üremesi ve savunmas
- Page 19 and 20:
sıfatları, özellikleri vardır.
- Page 21 and 22:
olmakdan ve aşırı olmakdan kurtu
- Page 23 and 24:
3 - Af: Düşmandan veya suçludan
- Page 25 and 26:
“İşlerin en iyisi, onların ort
- Page 27 and 28:
Kahramanlığın, yiğitliğin teme
- Page 29 and 30:
İnsan, her ihtiyacını hâzırlam
- Page 31 and 32:
Yahûdî ve Hıristiyanlar, Muhamme
- Page 33 and 34:
Yapılmaması lâzım olan şeyler,
- Page 35 and 36:
zevklerine daldıkça, derdler, üz
- Page 37 and 38:
çağırıp: “Medînede birisinin
- Page 39 and 40:
hareketler görülünce, kâfir dem
- Page 41 and 42:
His organları ile anlaşılamıyan
- Page 43 and 44:
Emirler insan gücünün üzerinde
- Page 45 and 46:
söyliyerek niyet etmek câiz olur
- Page 47 and 48:
Kalb hastalıklarından birisi de
- Page 49 and 50:
insanların iyi, kötü her işini
- Page 51 and 52:
Çirkin, iğrenç olmamak için, ç
- Page 53 and 54:
Bu koku diğerlerine ateşden daha
- Page 55 and 56:
Geçici şeylerle kibirlenmek 23.8.
- Page 57 and 58:
Alay etmek için ve münâfıklık
- Page 59 and 60: Bir hadîs-i şerifte, “Bir kimse
- Page 61 and 62: gazâsında, askerin çokluğunu g
- Page 63 and 64: zan ederek gayret eyledi. Resûlull
- Page 65 and 66: idi. Çok yaşamasının sırrını
- Page 67 and 68: Hadîs-i şerifte, “Müminin din
- Page 69 and 70: ulamazlar. Bunun yegâne ilâcı, b
- Page 71 and 72: Ehl-i beyti sevmek imandandır 23.9
- Page 73 and 74: “Aliyi sevmek, iman, ona düşman
- Page 75 and 76: “İslâmiyet, teslimiyettir. Tesl
- Page 77 and 78: edilmesi lâzımdır. “İbâdet,
- Page 79 and 80: dünyalık kadar azalır” ve “D
- Page 81 and 82: Bir farzın yapılmasını, haramda
- Page 83 and 84: İnsana “Âlem-i sagîr” denir.
- Page 85 and 86: Günahta ısrar etmek 20.10.2002Gü
- Page 87 and 88: “Müminler için, her gün 25 def
- Page 89 and 90: şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu
- Page 91 and 92: Müslüman olmamış ve olmıyan ki
- Page 93 and 94: şâhidlikle veya zâlime haber ver
- Page 95 and 96: Cenâb-ı Hak akıldan sonra, nefsi
- Page 97 and 98: uyurmuşlardı. O dört kelime şud
- Page 99 and 100: “Beni niçin doyurmadın?” 19.1
- Page 101 and 102: Yanlış iş yapmamak için fazla k
- Page 103 and 104: esledi. İdâre ve maişetini te’
- Page 105 and 106: Kibriyâ, büyüklük, üstünlük
- Page 107 and 108: gününün kıymetini bilselerdi bu
- Page 109: yoldaş olur. Her gece Tebâreke s
- Page 113 and 114: 2- Korkmadığı kimsenin yanında
- Page 115 and 116: dolaşmak, fakîrlerin imdâdına y
- Page 117 and 118: Vermede öncelik sırası 23.1.2003
- Page 119 and 120: saklamamaları çok güctür. Büy
- Page 121 and 122: nasıl kazandın? dediler. Çok az
- Page 123 and 124: hizmet edeceğini bilen ve bunu ken
- Page 125 and 126: Abdüllah bin Mes’ûd “radıyal
- Page 127 and 128: ağlamak ise, bütün günahların
- Page 129 and 130: örtüme sürdüm deyince, Hz.Ömer