Kurşunlanan TürkolojiBERNA YÜKSELTürk milletinin veaydınlarının uğradığıkatliam, sürgünve baskıları anlatan KurşunlananTürkoloji adlıeserin ilk baskısı hakkındaçeşitli dergi, gazeteve internet sayfalarındadeğişik kişiler tarafındançok güzel yazılar yazıldı.Şimdi eserin üçüncü baskısıçıktı. Akçağ yayınevi tarafındanbasılan eserin üçüncü baskısı, gözdengeçirilmiş ve genişletilmiş baskıdır. Birincibaskıda 396 sayfa olan eser, üçüncü baskıda560 sayfaya çıkmış. Bu durum, kitabın birincibaskıya göre 164 sayfa arttığını, neredeyseyeni bir kitap olacak kadar eklemeler yapıldığınıgöstermektedir. Üçte bir oranında eklemeyapılan eserin bu haliyle okuyucuya yenidentanıtılması gerektiği de açıktır. Dolayısıyla bizbu eklemeleri dikkate alarak eseri yeniden tanıtmakistedik.Bu yazıda eserin yazılış amacına değin-“Millete hizmet etmek istiyorsanelinden gelen işle başla…”Gaspıralı İsmailmekle birlikte asıl olarak ikinci baskıya yapılaneklemelerden bahsedeceğiz. Kurşunlanan Türkoloji,Türk milletinin yaklaşık yüz yıllık sancılıdönemini anlatan, tarihi gerçeklere; belgelere veyaşanan olaylara dayanan bir araştırma kitabıdır.Şiirler, mektuplar, hatıralar ve günlüklerle desteklenentespitler, yaşanan olayları okuyucuya yaşatarakanlatmaktadır. Türk dünyasında yaşanmışkanlı tarihi, belgelerle sunan eserin amacını vebu ismi almasını yazar ön sözde şu şekilde açıklamaktadır:“Türkler söz konusu olunca Uluslararası hukukun,adalet ve insan haklarının işe yaramadığınıbiliyordum. Bu durumda beynimde Gaspıralı’nınsözleri yankılandı: “Millete hizmet etmek istiyorsan,elinden gelen işle başla…” Evet, bunlarıyazmak elimden gelebilirdi ve ben çeşitli kaynaklardayer alan, ancak kamuoyu tarafından çokayrıntılı olarak bilinmeyenbu olayları yazmaya başladım.Bu çalışma vesilesi ile öğrencilik yıllarımdanberi adlarını ya da bir kısım eserini bildiğim Samayloviç,Polivanov, Hocayev, Çobanzade, Cumabayev,Baytursunov, Tınıstanov, Atnagulov,90eylül-ekim-kasım2012
Gubeydullin, Şabdanov, Jubanov, Şonanov, Aliyev,Asan, Kurmanov, Simumyagi, İpçi, Zebirov,Şeref, Hasanov, Arabayev, Azizoğlu... gibi birçokdilbilimci-Türkoloğun cezalandırıldığını vegenellikle de kurşuna dizilerek öldürüldükleriniöğrenince gerçekten çok üzüldüm. Elbette öldürülenlerburada sayılanlarla sınırlı değildi ve dahabirçok şair, yazar, devlet adamı öldürülmüştü. Öldürülenbu şair yazar fikir ve devlet adamları, Türktopluluklarının fikir ve kanaat önderleriydi. OnlarTürk toplumuna yol gösterecek, Türk dilini işleyecekve Türk aydınlanmasını gerçekleştirecekti.Onları yok etmek, Türk milletinin yolunu aydınlatacakışıktan yoksun bırakmak demekti. Onlarsadece bir can değil, bir millet demekti... Onuniçin bu kitabın adına “Kurşunlanan Türkoloji”İkinci bölümün alt başlığına da –Dilimizin ve BilimimizinSoykırımı- dedim.Bu eserde biz, Türk dünyasında meydana gelensürgün, baskı, soykırım ve insan hakları ihlalleriile birlikte, “Türkoloji”nin siyasal ve sosyaltarihine dikkat çekmeyi amaçladık. Siyasal vesosyal tarih, bu bilim alanında çalışan insanlarınyaşama biçimlerini, ilişkilerini, değer yargılarını,çektikleri sıkıntıları ve zorlukları tanımamızısağlayacak; hangi fedakârlıklarla, hangi imkân yada imkânsızlıklarla, nereden nereye geldiğimizibize gösterecektir. Siyasal ve sosyal tarih, bu bilimalanının geleneklerinin oluşup oluşmadığınıortaya koyacak; eski bilgi-yeni bilgi ilgisini nekadar kurduğumuzu ve neleri nasıl anladığımızı,nasıl ifade ettiğimizi ve ne kadar değiştirdiğimiziortaya çıkaracaktır. Ayrıca, Türklük biliminin siyasalve sosyal tarihi hangi ideoloji, yönetim vetoplumların, hangi dilden dinden ve soydan insanlarınbu bilim alanına nasıl yaklaştıklarını daortaya koyacaktır. Oryantalist, emperyalist, ideolojikve siyasal yaklaşımlarla bilimsel yaklaşımlararasındaki zihniyet farklarını gösterecek ve bazıkonuları daha doğru anlamamızı sağlayacaktır.Bu eserde biz, dünyada hiçbir bilim kolu mensubununyaşamadığı dramatik ve trajik olaylarıyaşayan ve canları pahasına Türkolojiye hizmeteden insanlara karşı vicdani görev ve sorumluluğumuzuyerine getirmeye çalıştık. ÖzellikleTürkiye Türklerinin bugüne kadar Türklükbiliminin siyasal ve sosyal tarihine ışık tutacakeserler yazmamış olmalarını büyük bir eksiklikolarak gördüğümüzü belirtmek istiyoruz. İşte buçalışmayla biz karınca kararınca bu sorumluluğumuzuyerine getirmeyi ve onların hatırasını ölümsüzleştirmeyiamaçladık. Onun için eserin adı:“Kurşunlanan Türkoloji” dir. ” (s. 15-16)Manas Yayıncılık tarafından Elazığ’ da 2007yılında basılmış olan eserin ilk baskısı 396 sayfaidi. Yazarın daha sonraki eklemeleri ile eserinhacmi neredeyse bir kitap kadar daha artmıştır.İkinci baskısı 551(2010), üçüncü baskısı ise 560sayfa olarak, 2011) yılında Ankara’ da faaliyetgösteren Akçağ Yayınevi tarafından basılmıştır.Eser; Ön Söz, Kısaltmalar, Korku Tüneli ( birincibölüm), Kurşunlanan Türkoloji ( ikinci bölüm) veKaynaklar ana bölümlerinden oluşmaktadır.Eserin “Korku Tüneli” ( 23-259 s.) adlı ilk bölümünde“20. Yüzyılda Türklerin Uğradığı Sürgün,Baskı ve Soykırımın Genel ve Kısa Tarihçesi”ana başlığı altında Türk dünyası coğrafyasında,özellikle sivil insanlara dönük sürgün, kıyımve katliamlar anlatılmaktadır.“Balkanlarda” adını taşıyan başlıkta, 93 Harbive Balkan savaşı sonrasında çekilmenin yaşandığıBalkanlarda, Bulgar, Sırp çeteleri ile Yunanlılarınyaptığı kıyımlardan bahsedilmekte ve bu süreçteOsmanlının Avrupa’daki topraklarının % 83’ünü,nüfusunun da % 69 ‘unu kaybettiği belirtilmektedir.“Adalarda” adını taşıyan başlıkta ise yine Rumve Yunan çetelerinin Kıbrıs ve Girit’te yaptığı zulümleranlatılmakta, bu adaların nasıl kaybedildiğiaçıklanmaktadır.“Sovyetler Birliği’nde” başlığı altında verilenler,ilk baskıya göre oldukça artmıştır. Bubölümde Sovyetler Birliği coğrafyasında yaşayanTürk halkına yapılan sürgün ve katliamlardanbahsedilmektedir. Eserin ikinci baskısına“ 1937-1938 Yılları Arasında NKVD organlarıTarafından Mahkum Edilenlerin Sayısı, ÇalışmaKampları ve Bulundukları Yerler, 1 Ekim 1937’de İTL NKVD SSCB Kamplarındaki TutuklularınMilliyetlere Göre Dağılımı, 1 Ekim 1938’ de91eylül-ekim-kasım2012