11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olaylar sırasında öldürüldüğünü ve 1057-1059 yıllarıarasında Mahmud’un Kaşgar’dan kaçtığını tahminetmek mümkündür (2004:320).Divânü Lügati’t-Türk’ün bugün için tek nüshası,Muhammed İbn Ebî Bekr İbnî Ebi’l-Feth tarafından1266’da Şam’da asıl nüshadan kopya edilennüshadır. Hâlen Millet Kütüphanesi’ndedir. AliEmirî Efendi tarafından 1915 yılında İstanbul’dabir sahafta bulunmuştur (Kurt 2008:19).Kaşgarlı Mahmud, eserinin girişinde (I/3-8) Tanrı’nın devlet güneşini Türk burçlarındandoğdurduğunu, onların mülkleri üzerinde göklerinbütün teğrelerini döndürmüş bulunduğunugördüğünü, Tanrı’nın onlara Türk adını verdiğini veonları yeryüzüne ilbay kıldığını, devrin hakanlarınıonlardan çıkardığını, dünya milletlerinin idareyularını onların ellerine verdiğini ve onlarıherkese üstün eylediğini; kendilerini hak üzerekuvvetlendirdiğini, onlarla birlikte çalışanları,onlardan yana olanları aziz kıldığını ve dileklerineeriştirdiğini ve aklı olanın yapması gerekeninTürklerin yolundan gitmek ve onların dilleriylekonuşmak olduğunu belirtir. Mahmud, sözlerinedayanak olarak Buharalı ve Nişaburlu iki imamdanduyduğu Hz. Peygamber’in “Türk dilini öğreniniz;çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır”sözünü gösterir ve “Bu söz (hadis) doğru ise -sorgusukendilerinin üzerine olsun- Türk dilini öğrenmekçok gerekli (vâcib) bir iş olur; yok, bu sözdoğru değilse, akıl da bunu emreder.” diyerek hemdinî hem de akli açıdan Türk dilini öğrenmeningerekliliğini vurgular. Kaşgarlı Mahmud, kendisininTürkler arasında en uz dilli, en açık anlatanı,akılca en incesi, soyca en köklüsü, en iyi kargı kullananıolduğunu söyler ve Türk illerini baştanbaşadolaşarak Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma,Kırgız boylarının dillerini, yaşayış özelliklerini,kültürlerini bellediğini ve bunları en iyi şekildeeserinde sıraladığını, düzenlediğini belirtir. Kitabınıkendisine bir ün, bitmez tükenmez bir azık olsundiye, Tanrı’ya sığınarak Divânü Lûgati’t-Türk/Türk dilleri kamusu şeklinde adlandırarak devrinhükümdarı Ebu’l-Kâsım Abdullah’a sunduğunusöyler.Kitabındaki maddeleri [1] belli bir sıraya göredizmiştir. Böyle yaparak -kendi ifadesiyle (DLTI/5)- kelimelerin anlam derinliğini ortaya çıkarmış,1. Akalın, Besim Atalay’ın üç ciltlik çevirisinin 1943yılında yayımlanan “endeks”inde verilen sözcük sayısının8783 olduğunu belirtir (2011: 4).katılıklarını yumuşatmıştır. Türklerin görgülerini,bilgilerini göstermek için, söylediklerini sagularla,koşuklarla, destan parçalarıyla örneklemiş; Türklerinkaygılı ve sevinçli günlerinde yüksek düşüncelerlesöylenmiş savlara yer vermiştir. Böylece kitaparılıkta son kerteye, güzellikte son yüksekliğe erişmiştir.Divânü Lügati’t-Türk’te Türklerin ve çevrelerindekidiğer milletlerin yaşadıkları coğrafyayıgösteren bir haritaya da yer verilmiştir ki bu haritabugün için bilinen ilk Türk haritasıdır. KaşgarlıMahmud, “bu harita üzerinde gezip dolaştığı dağları,denizleri, ırmakları, ovaları, köyleri, kasabaları,şehirleri, memleketleri belirlemekte, araştırmayaptığı Türk topluluklarının yaşadığı coğrafyanınsınırları dışında kalanları da haritasında işaretetmektedir.” (Yıldırım 2008: 109).Divânü Lügati’t-Türk; Türkle, Türklükle ilgiliher türlü bilgiyi içermesi açısından Türk kültürününeşsiz bir eseridir. Yazıldığı dönemde çeşitliTürk boylarının konuştuğu Türkçeyi, Türkçeninsöz varlığını, sözlü kültürdeki sav, sagu, koşuk gibitürleri, gelenek görenek ve inançları, yeme içme,giyim kuşam gibi maddî kültür unsurlarını maddebaşlıkları şeklinde sıralayıp somut örneklerle gözönüne serer. “O bütün bu özellikleriyle bir arayagetirdiği metinlerden ördüğü eserinde, bir Türkmedeniyeti mimarisi tasviri yaratır. Eseri okuyanher kişi, orada, bu mimarinin içinde yer alan hayatıntüm alanlarını kapsayan ve her bağlamda herihtiyacı en ince detayına kadar ifade eden bir ‘metin’çeşitliliği ve zenginliği ile karşılaşır.” (Yıldırım2008:115).Kaşgarlı Mahmud’un yaşadığı devir İslamiyetinTürkler arasında yaygınlık kazandığı bir devirdir.Ancak Müslümanlığı benimsemeyen, eski kamlıkinançlarına bağlı veya Budist, Maniheist Türkboylarının da olduğu unutulmamalıdır. Bu sebepleMahmud’un, İslam dışı inançlardan ve İslamı benimsemeyeninsanlardan söz ederken onları aşağılayansert bir dil kullandığı görülür. Zira o dini bütünbir Müslümandır. Ancak, İslam öncesi Kamlıkinancının çeşitli uygulama ve kut-törenlerinden sözederken kimi zaman daha ılımlı, kimi zaman da tarafsızbir üslupta ifadeler kullanır. Çünkü bu inancınuygulama ve kut-törenlerini “İslamiyetle boyölçüşebilecek bir din olarak değil de atalardan, dedelerdenkalan ve bir yere kadar saygı gösterilmesigereken inançlar” (Canpolat 1974: 22), uygulamalarolarak görür. Söz gelimi “Tengri” kelimesiniaçıklarken “Ulu Tanrı. Şu savda dahi gelmiştir: To-75eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!