11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dağ suyunun huyunu anlamanın mümkün olmadığınıinsanlar bugün anladılar. Su ulaşamaz dedikleriüç metre yüksekliğindeki köprünün üstünetaşan dalgalar yayılmıştı. Destek çatırdamaya başlayıncaköprüden gelen geçenler arasında bir uğultudurbaşladı.-Anarbay işini tam yapmamış, bir metre dahayüksek yapsaymış iyi olurmuş!-Ama desteği de destekmiş!-Ne diyorsunuz? Anarbay dediğiniz kişi çoktanalemden göçtü.-Vefat etmeden önce bunları düşünseymiş iyiolurmuş!-Yanılıyorsunuz, bu köprü Anarbay vefat ettiktençok sonra yapıldı, dedi birisi.Su baskını gittikçe güçleniyor, Anarbay hakkındakitartışma da giderek artıyordu.-Peki, Anarbay hayatta mıymış? Gerçeği bilenbiri var mı?-Kim bilsin, köprüden bahsetsene!-Size lazım olan sadece köprü… Anarbay var mıyok mu, bu sizin için önemli değil!-Bunun neyini tartışıyorsun? Köprüyü yapanusta hakkını almıştır. Daha ne gerekiyor?Dağ suyunun yaralı bir ayı gibi kükremeleri,yarı yolda kalmış olanların sakin sakin konuşmalarınafırsat tanımadı. Uğultular, mırıldanmalar artmayabaşladı.Bir süre sonra şiddetli bir gürültü sesi duyuldu.Büyük bir felaket olacağını bekleyenler donakaldılar.Bu korkunç gürültü duyulduğunda bilginlerindaha çeyrek yüzyıl ayakta kalır dedikleri desteksanki tam ortasından kırılmış gibi dağ suyunun bulanıkve azgın sularında kayboluverdi. Sadece nehirsularının yanından sarkan ağaçlar görünüyordu.Tam bu sırada köprünün iki tarafındaki bağlar kopup,ortalık tamamen toz duman içinde kaldı.Böylece, biraz önceki tartışmayı nehrin kendisibitirmiş oldu. Bu tartışmaya katılanlardan biri şöylemırıldandı:-Anarbay’ın köprüsü bugünkü şartlara uygundeğil, yeni bir köprü yapmayı daha önceden düşünmeliydik.Diğerleri ise onun söylediklerine katılıp, hiçbirşey demeden sessizce durdular.İşte, köprü yapma işini zamanında düşünmedikleriiçin bütün işleri, yolculukları yarım kalmış oldu.Suyun seviyesi düşmedikçe buraya köprü yapmakmümkün değil. Bu azgın dağ suyunun seviyesikolaylıkla indirilebilir mi?İki küçük vadinin ve onların hepsini içine alanbüyük vadinin birbirleriyle olan tüm bağlantısı tamamenkesildi…* * *İnşaat işleri, geleneğin dışında, su seviyesi düşürülmedenbaşladı. Böyle bir olayla daha öncehiç karşılaşmayan köylüler, özellikle ihtiyarlar ileçocuklar gece gündüz inşaata gelip hayran hayranbakıyorlardı. Irmağın hem o yüzünde hem de buyüzünde aynı teknoloji; taş, inşaat malzemelerinitaşıyan araçlar ve buldozerler… İnsanları özelliklehayretler içinde bırakan şey inşaat malzemelerininarasında ağacın olmamasıydı. Malzemelerin hepsidemir ve taştan ibaretti. Köylüler arasında “Taşköprü” yapılacak sözleri yayıldı.İhtiyarlar inşaatın etrafını terk etmeden dağ burnunungölgesine oturup eskiden ve bugünden bahsediyorlar,ancak acıktıkları zaman evlerine gidiyorlardı.Çocuklara demir köprü çok ilginç geliyordu.Orada oynuyorlar, hafif malzemelerin taşınmasınayardım ediyorlar, yük taşıyan şoförlerin yanına oturarakoraya buraya geziyorlardı.Bu hummanın içinde sadece bir ihtiyar farklıgörünüyordu. O, kendince, daha çok köprünün nasılyapılması gerektiğiyle meşgul oluyor, kâh projeüzerinde çalışan uzmanların, kâh işçilerin yanınageliyordu. Köprüyü bir an önce bitirip gitmek isteyeninsanlarla onun ne işi olabilirdi? Onun ne beyaztakkesine, ne de gür bıyıklarına dikkat eden birivardı.İşçiler ve inşaat malzemeleri Anarbay’ın köprüsününyıkılmasının hemen ardından gelmişti. İlkönce onlar köprünün her iki tarafını birbirine bağlamakiçin asma bir köprü yaptılar. İşçiler ile acilişleri olan kişileri ilk sırada köprüden geçirmek istediler.İnşaat mühendisi kalabalığın arasından birazönceki beyaz takkeli ihtiyarı ve çocuklu bir kadınıasma köprüden geçmeleri için çağırdı. Çocuklu kadıngeldi. İhtiyar ise hayır anlamında başını salladı.Vakit öldürmeye gelmiş biri galiba diye düşünüldüğündenonunla hiç kimse ilgilenmez olmuştu.İş iyice yoğunlaştı. Kıyının her iki tarafına daişçiler için çadırlar dikilip, her türlü demir ve betonparçaları konuldu. Ekskavatörler durmaksızın çalışıyordu.Diğer ihtiyarlar onun kadar gelmiyor, o ise güneşindoğuşuyla gelip batışıyla dönüyordu. Yüzündefazla kırışıklık olmayan, oturması kalkması derlitoplu olan bir ihtiyardı o. Gözleri de sapasağlamdı.70eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!