11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Anarbay'ın köprüsüKASIM KAİMOVçev. HALİT AŞLARBin huylu dağ suyunun heybetine kapılmamak ne mümkün. Sıra sıra dağların şefkatli koynundasakin ve geniş dereliğin güzelliğine güzellik katan, insanı heyecanlandıran onun gürleyensuyu ile yemyeşil ormanıdır. Irmağın kenarındaki hışırdayan ormanın bazı yerleri gayet gür,bazı yerleri ise seyrekleşerek derenin eteğine doğru azalıyor, nehir ise diğer çaylardan dökülen sularile daha da kuvvetlenerek dağın yeli ve gücüyle derenin sınırından uzaklara, uçsuz bucaksız düzlüğedoğru yol alıyordu.Bu vadinin başka bir özelliği ise hem tepe kısmı hem de eteği ikiye ayrılmış, daha doğrusu, oküçük iki dereden başlayarak orada bitiyor olmasıydı.Nehri ikiye bölen de dağ sırtıydı, onu kendi koynuna alarak birleştiren de. Dağ güzel ve sakin olduğuiçin belki ondan şikâyetçi olan hiç kimse yoktu. İnsanları düşünceye salan tek şey, gürleyerekakmakta olan dağ suyuydu.Yukarıdaki dereden başka bir dere doğuran tümsekli dağ sırtının eteğinin kırmızı dar bir şerit gibiuzanmış kısmının yükseldiği yerde nehir taşlara çarparak daralıyor, kayalar çınlıyordu. İşte tam buradaeskiden beri hiç durmadan insanların gelip geçtiği bir köprü vardı. Bu köprüye halk Anarbay’ınKöprüsü derdi. Köprünün herhangi bir yeri yıkıldığında paçaları birbirinden ayrılmış bir pantolongibi oluyor, vadi de birbirinden ayrılıveriyordu.Bu köprüye neden Anarbay’ın köprüsü denilmişti? Anarbay bir usta mıydı? Veya bu bir yer ismimiydi? Bununla gelen geçenler hiç ilgilenmiyorlar mı? Yol düzgün, köprü sağlam olduktan sonradaha başka ne gerek olabilir ki?Bir gün Anarbay’ın köprüsünün başına ani bir su baskını sonucu bir felaket geldi. Şiddetle akmaktaolan bulanık dereden sıçrayan sular köprünün üstünden gelen geçenleri ıslatmaya başladı.Kağnılarıyla geçmek isteyenler, atlılar köprünün hem bu yakasında hem de öteki yakasında büyükbir şaşkınlık içinde öylece kalakaldılar. Herkesin gözü köprüdeydi. Bu vadinin tarihinde gözün gördüğükulağın duyduğu tek değerli şey bu köprüydü. Bu köprü bugüne kadar defalarca taşan nehrinazgın sularına karşı birçok kez sınav vermişti.Yaklaşık üç metre yüksekliğindeki köprünün ortasında bulunan destek ayrı bir güzelliğe sahipti.Bu üçgen şeklindeki destek suya karşı dayanıklı ağaçlardan çaprazlama yapılmış, kalın tellerle sarılmışve ortası kazan büyüklüğündeki taşlarla doldurulmuştu. Üstelik bu destek, akıntının tesirindenkorunması için, uygun bir şekilde yerleştirilmişti. Su ne kadar hızlı akarsa aksın akıntının boyununüç metreyi aşması mümkün değildi. Destek ise uzun yıllardır çürümediğinden bu dilsiz düşmana hiçde yenileceğe benzemiyordu. Yani bilginlerin tahminlerine göre bu köprü daha çeyrek yüzyıl boyuneğmeyecekti ezeli düşmanına.69eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!