11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ği balla ye”. O günden bu güne çok uzun zamangeçmesine rağmen, ne zaman “ekmek” kelimesiniduysam onun kokusu, tadı ve o an hissettiğim anavatandanve büyüklerin danışmanlıklarına kadarkelimeyle ilgili her şey, gözümün önüne gelir.”Kim bilir, belki Ruslaşmış Danimarkalı VladimirDal’ın “Açıklamalı Canlı Büyük RusSözlüğü”nün müellifi olması bununla açıklanabilir.Belki de, insan iki milletin kavşağında olursa,dillerini de başka türlü hissedecek, dil ve kültürünkendine has özelliklerini daha iyi görecektir. Rusdil bilimcisi Konstantin Yudahin Kırgızlaşmıştı veansiklopedik mahiyetteki Kırgızca-Rusça sözlüğühazırlamıştı.Cengiz Aytmatov ve Mar Bayciyev’in ruhi veentelektüel dünyası Kırgız ve Rus dilleriyle zenginleşti.Mesele sadece millî folkloru bilmek, dünyaedebiyatını öğrenmek değildir, bunları kendiçalışmalarının temeline oturtmaktır.Yeni başlayan pek çok yazar çeviri işleriylemeşgul olmak zorunluluğu hissederler. Aytmatovve Bayciyev bu “okul”un yanından geçmemişlerdi.Aziz Saliev, Adabiy Gezit gazetesindeki hatıralarında,50’li yıllarda genç zootekni uzmanıCengiz Aytmatov ve dil bilimi öğrencisi MarBayciyev’in Manas Destanı’ndan kelime kelimesinetercümeler yaptığını anlatır. Aytmatov çevirileriylebirlikte “Yazar-Köprü” hikâyesini de getirirve bu hikâye daha sonra “Literaturnıy Kırgizistan”edebiyat yıllığında basılır.Kuşkusuz, kelime kelimesine çeviriler ilerdeyazarların yazarlık sanatına derinden bakmasınısağlamıştır, çünkü çevirmen çalışırken, yazarınbastığı yolu yabancı bir dilde tekrar yürüyecektir.Aytmatov hiçbir zaman eserlerinde millîetnografikunsurları okurlarına karşı dalkavukçasömürmemiştir. Eserlerinde doğal yaşam, millîrenkler dayatılmaksızın, göze batırılmaksızınverilir vs. Aytmatov’un çalışmalarında Rusçayıkullanmasının nedenlerini analiz ederken çoğueleştirmen, Rus tercümanların onun eserleriniRusçaya çevirirken Kırgız gelenek görenek ve dilinceliklerini bilmediklerinden eserleri iyi çeviremediklerinive yazarın bundan memnun kalmadığınısöylerler.Aytmatov’un “Selvi Boylum Al Yazmalım”uzun hikâyesi Rusça “Yazarın Kırgızcadan tercümesi”şeklinde yayınlanmış ve uzun hikâyeninKırgızcası yaklaşık yirmi yıl sonra 1981 yılındabasılmıştır.Yazar, Rusçaya geçme nedenini, cumhuriyetlerdeki“edebî eleştiri düşüncesinin sınırlı kalmasına”ve korunma içgüdüsüne bağlamıştır. Amabunun o kadar da önemli rol oynadığını söylemekbiraz zor.Aytmatov “Kopar Zincirini Gülsarı” eseriniyazarken, Rusça, cumhuriyet dillerine üstünlüğünükurmuş, daha geniş kitle tarafından benimsenmişdurumdaydı. Millî diller ise cumhuriyetsınırları dâhilinde etkili olarak kalmıştır. BurayaRusça olarak yayımlanan edebiyat yayınlarını daekleyebiliriz; “hacimli” edebiyat dergileri, “romangazete” özel sayıları vs. Rusça çalışmak millî dildeyazmaktan çok daha avantajlıydı. Üstelik Rusçayazarsan, eserinin başka dillere çevrilme ihtimalida vardı.1967 yılında düzenlenen, iki dilli çalışmameseleleri sempozyumunda Aytmatov, iki dilinuyumluluğu ile ilgili şunları bildirmektedir:“Eğer kitap Kırgızca yazıldıysa, ben onu Rusçatercüme ederim veya tersine. Bunu yaparken de buiki yönlü çalışmadan çok keyif alırım. Bu, yazarınkendini geliştirmesi için büyük fırsat tanıyanilginç iç çalışmadır ki, bence yazarın yönteminigeliştirmesini, dilinin çift yönde zenginleşmesinisağlar”.“Rusça yazmak benim için, resmi geniş bir açıdançekmek demektir”, “büyük “edebî tecrübe” ilebaşka dile hâkim olmak ve o dil sayesinde kültüründenistifade etmek, benim görüş açımı genişletiyor,üretken olmamı sağlıyor”.“Düşünüyorum da, daha doğrusu umut ediyorumbir kişi için yazıyorum. Bu insan, benimkendisi için telaşlandığım, mücadele verdiğim, onakarşı dürüst olduğum, ona en gizli düşüncelerimisöylediğim ve bunu nasıl söylersem onu heyecanlandıracağını,hareketlendireceğini, kanatlandıracağınıdüşündüğüm biri. Eğer böyle olduysa benmuradıma ermişim demektir. Eğer böyle bir insanbulunursa, ben inanıyorum ki, beni başkaları daanlayacak, belki çoğu anlayacak, belki halk da anlar.Eğer baştan eserini kitleye yönelik yazma hedefikoyarsan, baştan hesapların ona göre olacak,bu ise düşüncenin değer kaybetmesine ve edebîeserin (elinin kolunun) bağlanmasına sebep olur.”Yukarıda söylenenler, yazarın öncelikle hazır,51eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!