11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Demek oluyor ki Kırgız edebiyatını incelemekisteyen bir araştırmacı bu edebiyatın genel mânâdailim ve estetik kriterler açısından kendisi ile zamandaşAlman, İngiliz, Fransız ve Rus yazarlarla denkolamayan ve yazarlığı profesyonel bir meslek olarakgöremeyen yazarların kaleminden çıkan edebiyat olduğunuaklından çıkarmamalıdır.Kırgız Edebiyatı- İçerik ve tür olarak Batı edebiyatındaişlenerek ortaya çıkan ve başka halklarınedebiyatlarına da geçen edebî türlerde verileneserlerle ortaya çıkan ve bu türlerin belli ölçülerdeyerleştiği edebiyat.Kırgız edebiyatının temellerini atan kalemler şiir,piyes, hikâye veya roman türündeki eserleri Çin,İran, Arap veya Hindistan edebiyatlarında gelişen,oluşan ve bu halkların dilleri vasıtasıyla işlenen türleritaklit ederek kaleme almış değillerdir. Çünkü ilkyazarlarımız yukarıda bahsi edilen halkların dilini deedebiyatlarını da bilmiyorlardı. Sonraki yazar nesilleriarasında da Doğu halklarının diline ve edebiyatınavakıf olan bir kalemin çıktığını söylemek çok zor.Diğer taraftan yazarlarımız, ilk kaleme aldıklarıhikâyeleri, uzun hikâyeleri veya romanları yazarkenKırgız destanlarında faydalanılan olaylar zinciri şekillerinden,tasvir usullerinden veya kahramanlarınkonuşma biçimlerinden yararlanmamışlardır. Ya dailk yazarlarımızın kaleme aldıkları ilk piyesler içinKırgız folklorunda örnek alabilecekleri bir tür gelişmemişti.Ve Kırgız edebiyatında örneği verilen modernmânâda anladığımız şiir türü hem işlenen temalarhem de şekil açısından sözlü destan türlerindenbambaşkaydı.Örneğin Kasım Tınıstanov’un 1919 yılındayayınlanan “Ayga”, “Bayçeçekke” adlı şiirlerini elealalım. Bu şiirler aya ve ömrü kısa olan bir çiçeğe,kardelene yazılmış. Başka bir tabirle şair, ay vekardelen çiçeğine sıcak duygular beslediği bir insana(örneğin güzel bir kıza) gösterebileceği yaklaşımınbir benzerini göstermiştir. Bu şekilde içeriği olanşiirleri sözlü edebiyattan mum yakıp özel olarakarasak dahi bulamayız. Neticede okuma yazmasıolmayan herhangi bir halk şairinin ayı, kardelençiçeğini veya bir ağacı romantik gözlerle seyredip,birden bire duygulanarak sevdiğini aklına getirmesi,bu sembollere şiirler yazması yanlış anlaşılması amadüşünülmesi zor bir ihtimal.Kısacası, çağdaş Kırgız edebiyatı halk edebiyatınınuzantısı olarak ortaya çıkmamış, gelişimindekitemeller hiçbir zaman folklor olmamıştır.Çağdaş Kırgız edebiyatının temellerini atanyazar nesli içerisinden bir- iki kalem haricindeRusça’yı bilen olmadığı için bu yazarlar ilk kalemealdıkları eserleri, özellikle de şiirleri, Kazak, Özbekve Tatar dillerinde kaleme alınan orijinal eserlerinveya bu dildeki çevirilerin etkisinde kalarak kalemealmış, kaleme aldıkları edebî metinleri bu dillerdeverilen eserlere benzetme çabasında olmuşlardır.Fakat yeni tipte oluşmaya başlayan Kazak, Tatar veÖzbek edebiyatlarında bahsi geçen zaman dilimiiçerisinde işlenen türler Rus edebiyatından örnekalınmıştı. Rus edebiyatında işlenen bu türler iseBatı’da gelişmiş, işlenmiş Rus edebiyatına geçerekuzun bir zaman dilimi içerisinde bu edebiyat dahilindeen mükemmel seviyesine ulaşmıştı.Kırgız edebiyatının temellerini atan yazar nesilleriRus dilini tam mânâsıyla öğrendikten sonra hemRus dilinden hem de bu dil vasıtasıyla dünya edebiyatlarındanders almaya başlamıştır. Fakat ilk yazarnesillerimizin Batı edebiyatının, hatta Rus edebiyatınınyüz yıllar içerisinde edinmiş olduğu edebî birikimve neticesinde oluşan edebî zevkleri anlaması,edebî türlerin Kırgızca’da örnek olarak nitelendirilebilecekşekillerini ortaya koymaları hiç de kolayolmamıştır. Bu yüzden şayet vermiş olduğu eserlerleRus edebiyatı dahilinde de değerlendirilmeye müsaityanları olan Cengiz Aytmatov’u istisna olarak kabuledecek olursak Kırgız edebiyatında Batı standartlarınıkarşılayabilen klasik mânâda eserlerin günümüzekadar kaleme alınmadığını söylemek durumundayız.Fakat bütün olumsuzluklara rağmen millî edebiyatımızın,Batı edebiyatlarının açtığı yolda gitmekteolduğunu, ilk yıllardaki tür kargaşasını atlattığını vegelişim sürecini yaşamaya başladığını söylemeklede yanlışa düşmüş olmayız.Netice itibariyle Kırgız edebiyatı tarihini kendilerinearaştırma konusu olarak seçen ilim adamı veöğrencilerin bu edebiyatın Doğu halkları edebiyatlarınıntesiri altında gelişmediğini, aksine Avrupa,özellikle de Avrupalılaşmış Rus edebiyatından hemtür hem edebî yaklaşım hem de teorik ve estetikaçıdan etkilenerek inkişaf ettiğini, fakat dünya edebiyatlarıseviyesine çıkma sürecini de hali hazırdayaşamakta olduğunu unutmamaları gerekmektedir.■48eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!