11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ken edebî zevk için norm aramanın mânâsı da yokturve eğer edebî zevkin uzun yüzyıllar boyu büyük birsabırla işlenerek oluştuğundan bahsedemeyecekseköyle veya böyle sanattan yani ‘iskustva’dan söz etmeninimkânı yoktur.”Herhangi bir millî edebiyatın kemale ereceği,klasik eserler vücuda getirilebilecek seviyeye ulaşabileceğidöneme kadar elbette ki birtakım emeklemedevrelerinden geçmesi doğaldır. Bu duruma örnekolarak Rus edebiyatını göstermek mümkündür.Hepimizin bildiği gibi Rus edebiyatının bütündünyada tanınması ve klasik çıkarmış hatırı sayılıredebiyatlar arasına girerek dış dünyada tanınması,A. S. Puşkin, L. N. Tolstoy, F. M. Dostoyevskiy veA. P. Çehov’un başını çektiği yeteneklerin XIX. yüzyıldaortaya koydukları eserler sayesinde olmuştur.Fakat Rus edebiyatının yukarıda ismini zikrettiğimizedebiyat adamlarının verdikleri eserlerle dünya edebiyatlarıarasına girmesi bir anda meydana gelen birolgu değildir. XIX. yüzyıla kadar bin yıl boyunca,özellikle de XVII. yüzyıldan sonra dünyanın hemekonomik hem de kültürel açıdan önde giden halklarınınmedeniyet ve edebiyat alanlarında edinmiş olduklarıtecrübeleri öğrenmeye çalışan Ruslar, özelliklehayatın görünüşlerini kelimelerle anlatmak,ifade etmek ve betimlemek fiillerinin olmazsa olmazkurallarını öğrenmekle meşgul olmuş ve bu tecrübelerikendi edebiyatlarına aktarmışlardır. Değişik birşekilde ifade edilecek olursa Rus edebiyatının anlaşılmazbir muvaffakiyetle gelişmesinde Rus ruhîmedeniyetinde özellikle de Rus edebiyatı ve yazıdilinde binlerce yıl içerisinde edinilen temel birikimetkili olmuştur.Fakat, ancak bir asırlık kısa bir zaman dilimi içerisindeişlenen Kırgız edebiyatında dünya standartlarındaklasik eserlerin vücuda getirilmesine temelolacak medenî ve edebî özellikler günümüzde deoluşumunu devam ettirmektedir. Elbette bu eksikliğinen önemli sebebi edebiyatımızın uzun bir geçmişesahip olmayan genç bir edebiyat olmasıdır.Kırgız edebiyatının uzun bir geçmişe sahip olmamasınedeniyle olgunlaşma sürecini geçirmekte olduğunugündeme getirdiğimiz zamanlarda meseleyeduygusal olarak yaklaşan bir kısım ilim adamlarımızkarşı görüş olarak Cengiz Aytmatov’un eserlerini örnekolarak göstermektedir. Fakat millî sembolümüzhaline gelen Aytmatov’un iki dilli bir yazar olduğunedense hiçbir zaman akıllara gelmemektedir.Elbette ki tartışmasız, Cengiz Törökuluulu Kırgızmilletine mensuptur. Onun birçok eserinde Kırgızhalkı, yurdu, hayatı betimleniyor. Nitekim Aytmatov,eserlerinin üçte birini Kırgızca kaleme almışya da Rusça’dan Kırgızca’ya çevirmiştir. NihayetindeAytmatov’u Kırgız edebiyatının gelişim sürecinekatkıda bulunan yazarların arasında saymak için birçokneden var.Diğer taraftan Aytmatov’un eserlerinin üçte ikisiniRus dilinde kaleme aldığı ve bunların başkalarıtarafından Kırgızca’ya çevrildiği gerçeğini ise gözardı etmemiz mümkün değil. Cengiz Aytmatov gibiiçinden çıktığı halkın hayatını Rus dilinde kaleme aldığıeserlerinde son derece etkileyici betimlemelerleanlatan Abhaz yazar Fazıl İskender de, yine Rusdilinde kaleme aldığı hikâye ve uzun hikâyelerindeçoğunlukla Odesalı Yahudilerin günlük hayatını, doğasınıve kültürünü anlatan Yahudi dinine mensupEmanuel Babel de Rus edebiyatı çerçevesi içerisindedeğerlendirilen yazarlardır. Bu yüzden eserlerininüçte ikisini Rusça yazan Cengiz Aytmatov’un daFazıl İskander ve Emanule Babel gibi Rus edebiyatıyazarlarından değerlendirilebilecek yanları var. NitekimCengiz Aytmatov’u Kırgız yazarların geneliniyansıtan, Kırgız edebiyatı dahilinde eserler verenkalemlerin yazarlık seviyelerini bizlere anlatan birçıta olarak kabul etmek imkânsızdır. Neticede onuneserlerindeki estetik yapıyı Kırgız nesrine mal etmekve bu eserleri Kırgız nesrinin gelişim sürecini gösterenkilometre taşları olarak kabul etmek gerçeklebağdaşmayan, edebiyat metodolojisi açısından dasakıncalı sonuçlar doğurabilecek bir bakış açısıdır.Neticede Kırgız edebiyatını araştırmak isteyenilim adamlarının, üzerinde duracak oldukları edebiyattarihinin ve edebiyatın, köklü bir geçmişe sahipolmayan temeller üzerine kurulduğunu anlamaları,Rus edebiyatı dahilinde de değerlendirilmeye müsaityanları olan Cengiz Aytmatov’u ve onun kalemealmış olduğu eserleri Kırgız edebiyatının ortalamagelişim sürecini gösterecek kıstaslar olarak kabuletmenin, araştırmalarını son derece yanlış sonuçlarasürükleyeceği gerçeğini akıllarından çıkarmamalarıgerekmektedir.Kırgız Edebiyatı- Ancak XX. yüzyılın başlarındakağıt üzerine yazılmaya başlayan, yetmiş yıliçerisinde birtakım gelişmeler gösterse de hâlâ tamolarak oturmamış, günümüzdeki dünya bilgi akışınınve dünya medeniyetlerinin kazanmış olduğu45eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!