11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zarların telif ücretleri için ayrılan ek ödenekler kaldırılmış,neticede yeni edebî kitaplar çok az çıkmayabaşlamıştır. Elbette bu şartlar altında yazarlığın başlıbaşına bir meslek olduğu eski günlerdeki gibi ev geçindirebilen,yaşamak için gerekli temel ihtiyaçlarıkarşılamak için yeterli olan bir meslek dalı olmaktançıkmasıyla edebiyatımızın gelişimi de sekteyeuğradı, edebî gelişim süreci tamamıyla durmamaklaberaber son derece yavaşladı, kitapların tirajı da sayısıda her geçen gün daha da azaldı. Kırgız halkınınnüfusunun az olması ve genel itibariyle ülkenin fakirliğielbette bu durumun ortaya çıkmasında önemlifaktörler arasındadır.Demek ki Kırgız edebiyatını ilmî prensipler dahilindeincelerken ve bu edebiyatı dünya edebiyatlarıile karşılaştırırken küçük ve ekonomik olarak zordurumda olan bir halkın edebiyatı olduğunu daimagöz önünde bulundurmak gerekmektedir.Kırgız Edebiyatı- XX. yüzyıla kadar sosyal vetarihî gelişimden uzakta kalan halkın edebiyatıHepimizin bildiği gibi Kırgız uruuları [1]yüzyıllarca konar göçer bir hayat tarzı yaşamalarınedeniyle dünya medeniyetinin kazanımlarındanuzakta kalmış, insanoğlunun değişik alanlardayapmış olduğu icatlardan habersiz yaşamışlardır.Son derece gecikmeli olsa da çağımızın medeniyetve kültür alanlarında kaydetmiş olduğu kazanımlarlatanışan Kırgızların bahsi geçen ilerlemelerin bilgiyığınlarını bu yollardan çok daha önce geçmiş birmedeniyetin dili aracılığı ile öğrenmekten başkaçaresi yoktu. Fakat yabancı bir dili tam mânâsıylaöğrenerek bu dilin bilgi hazinesine direkt olarakhükmedebilme kabiliyeti kazanmak hem bireylerhem de genel itibariyle bir toplum için yapılması çokzor, ağır bir iştir. Bu yüzden gelişerek diğer dünyamilletleri için örnek haline gelen medeniyetlerin,Kırgız halkı, özellikle de Kırgız aydınları tarafındantam mânâsıyla anlaşılması son derece çetrefilli birsürecin neticesinde olmuştur. Bu durumun ortayaçıkmasında, geniş halk kitlelerinin yabancı birdili öğrenebilmesi için gerekli şartların ve maddîkaynakların bulunmasının zorluğu etkili olduğugibi Kırgızların kafa yapısının bahsi geçen medenîgelişimi tam mânâsıyla kavrayarak bu medeniyetikendi malıymış gibi kullanmaya müsait olmamasıda bunda etken rol oynamıştır.1. Uruu: boy.Kısacası Kırgız yurdu, belli bir dönemden sonradünyada lider haline gelen Hıristiyan uygarlığınınmedenî devletlerini, bilim ve teknik açıdan kaydettiğigelişmeleri, bunlardan başka özellikle sosyalbilimler alanındaki yenilikleri Sovyet Rus varyantında,yani ideolojik bir bakış açısının süzgecindengeçtikten sonra, yani eksik öğrenilmiş, yarım yamalakbir biçimde ulaşılan bilgiler yüzeysel olarak fikirsahasında kullanılmak istenmiş, yani medenîleşmeişi yarım kalmıştır.Demek ki Kırgız edebiyatını ilmî temeller dahilindeinceleyecek olan ilim adamlarının bu edebiyatıortaya koyanların daha yüz yıl öncesine kadar göçebebir hayat yaşayan halkın içerisinden çıkan kalemlerolduğunu, bu halkın öğrenmeye çalıştığı medeniyetiyarım yamalak, yüzeysel bir şekilde ancakanlayabildiğini ve Kırgız edebiyatının dünya bilgimerkezlerinin çok uzağındaki bir coğrafyada kalanküçük bir halkın edebiyatı olduğunu göz önünde bulundurmalarıgerekmektedir.Kırgız Edebiyatı- Dünyadaki en genç edebiyatlardanbiriHerhangi bir şeyin gençliği, onun birçok açıdançiğliğinin, tecrübesizliğinin ve yetişmeye muhtaç olduğununbelirtisi değil midir?Bir çocuğun doğar doğmaz konuşmaya başlaması,on yaşlarına basınca buluğ çağına girmesi, etrafındakiyiğitlerin beyi olması, devlerle güreşmesi,onları yenmesi halkı kötülüklerden tek başına korumasıgibi garip haller sadece masallarda tesadüfedilebilecek durumlardır. Gerçek hayatta ise her birbirey doğar doğmaz otomatik olarak son derece meşakkatlibir sosyalleşme sürecini yaşamaya başlar,kendisini bireyi olduğu toplumun dilini, örf- adet vegeleneklerini ve medeniyetini öğrenme devresindengeçerken bulur. Bu sosyalleşme devresi 20- 25 senelikbir zaman talep eden meşakkatli bir dönemdir.Millî yazı dilinin meydana gelmesiyle birlikteortaya çıkan millî edebiyat da ancak uzun bir zamandiliminin verdiği birikimle ortaya çıkar ki bu birikiminneticesinde ortaya çıkan dil ile klasik olaraknitelendirebileceğimiz eserler vücuda getirilir. Bukonu ile alâkalı Amerikan- İngiliz edebiyatının mühimüstatlarından Henry James şunları söylemiştir:“Büyük bir tarihî geçmiş yoksa, az da olsa gelenekgörenek kurulmaz; büyük bir geçmişe dayanan geleneklerdensöz edemeyeceksek çoktan oluşması gere-44eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!