Kırgız edebiyatı ise Sovyetler Birliği dönemindeortaya çıkmıştır. Nitekim 70 yıllık Sovyetler Birliğidöneminde Batı edebiyatından giren türler Kırgızdili kullanılmak suretiyle işlenmiş, edebî metinlerkaleme alınmış ve bu sürecin sonucunda ortaya çıkaneserler ise şimdilerde Çağdaş Kırgız edebiyatıolarak tarif ettiğimiz genelin temellerini oluşturmuştur.Fakat Kırgız edebiyatı olarak ifade ettiğimizgeneli oluşturan ve Sovyetler Birliği dönemindekaleme alınan bu eserler, tarlada sapıyla samanıylakarışık bir halde duran buğday yığınlarından farksızdır.Nitekim bu yığınlar nasıl uzun uğraş ve çabalarneticesinde belli bir süreçten geçirilip ayıklanıyor veortaya nihayetinde buğday tanesi yani fayda çıkarılıyorsa,geride bıraktığımız 70 yıl içerisinde kalemealınan edebî nitelikteki metinlerin ayıklanması veKırgız edebiyatı için faydaya dönüştürülmesi yerinegetirilmesi gereken zarurî bir gerekliliktir.Yukarıda anlatmaya çalıştığımız meseleyi başkabir şekilde ifade edecek olursak, Kırgız dili vasıtasıylakaleme alınan edebî metinleri, yüzyıllar içerisindegelişimini tamamlayarak belli bir seviyeyegelmiş olan diğer millî edebiyatların ulaşmış olduğubilgi birikiminden, bu edebiyatların geliştirmiş olduğuedebî kriterlerden ve bakış açılarından yararlanarakyeniden gözden geçirmek, iyi ve kötü arasındakifarkı objektif bir bakış açısıyla belirleyerek son yetmişyıl içerisinde kaleme alınan bu eserleri en baştanaraştırmanın zarurî bir ihtiyaç olduğu şeklindeki birfikri öne sürmenin yazının ilerleyen satırlarında daifade edileceği gibi birçok geçerli sebebi bulunduğunuitiraf etmekte hiçbir sakınca yoktur. Bu anlattıklarımızıKırgız edebiyatının tarihî gelişimini objektifve ilmî olarak, eleştirel bir bakış açısıyla yeniden elealmak ve ele alınan eserleri tarafsız bir bakış açısınınsüzgecinden geçirerek zamana yenik düşen eserleriayıklamak, yaşayabilecek kapasitede olanları ise belirlemekşeklinde ifade etmek de mümkündür.Zira Sovyetler Birliği dağıldıktan ve üzerine kurulduğukomünizm doktrini iflas ettikten sonra ortayaçıkan yeni dengeler, yukarıda anlattığımız meseleninhayata geçirilmesini yani Kırgız edebiyatınıngelişim sürecini ve bu süreç dahilinde ortaya konulaneserlerin yeni baştan değerlendirmeye alınmasıişini zorunlu bir gereklilik haline getirmiştir.Maalesef Kırgız edebiyatı dahilinde kaleme alınanve basılan edebî metinlerin bundan sonra dayaşayabilecek düzeyde olanlarını zamana yenik düşenlerdenayıklamak ve belli dönemlerde son derecepopüler olan yazarların ciltlerle ifade edilebilecekkülliyatlarının profesyonel bir kalem tarafından yenidengözden geçirilerek edebî kriterlerimize cevapverebilecek seviyede olanlarının yeni baskılarınınyapılması meselesi el değmemiş halde araştırmacılarıve eleştirmenleri beklemektedir. Bu bağlamdaher ne kadar bazı yazarların eserleri onların yakınakrabalarının sağladığı malî imkânlarla basılıyorolsa da bu yeni baskılar eskilerinden hiçbir fark taşımamakta,yazarın değerli değersiz bütün eserleri bubaskılara girmektedir.Diğer taraftan Kırgız edebiyatının Sovyetler Birliğidönemindeki gelişme sürecini araştırmak şeklindetarifi mümkün olan ilmî çalışmalar Kırgızistanbağımsızlığını kazandıktan sonraki dönemde de çalışmaalanı edebiyat olan ilim adamlarımız tarafındanSovyetler Birliği dönemindeki gibi, bu dönemdeyerleşen gelenek ve kriterlerden herhangi bir kopmaolmadan yürütülmektedir. Nitekim üniversitelerdeSovyetler Birliği dağıldıktan sonraki dönemde deedebiyat konulu, bu ilim dalının bir takım problemlerininincelendiği eserler kaleme alınmakta, birkısım yazarlarımızın hayatlarını ve yapıtlarını konualan doktora ve bitirme tezleri hazırlanmakta, savunulmaktave nihayetinde bu çalışmalar basılmaktadır.Fakat bahsi geçen bu ilmî çalışmalarda SovyetlerBirliği zamanında yerleşen edebî ölçütlerin, bakışaçılarının ve eserleri değerlendirme kriterlerinin,kısacası Sovyet ideolojisinin miflerinin çok az birdeğişiklikle olduğu gibi korunmakta olduğunu belirtmekdurumundayız.Nitekim geçtiğimiz on yıl içerisinde kaleme alınanbu çalışmaların yazarlarını komünist ideolojininçökmesi, bu çöküşle beraber sosyo- ekonomik yapınınbozulması ve nihayetinde meydana gelen yenişartların etkisiyle estetik kriterlerin değişmesi pek dealâkadar etmiyor gibi görünmektedir. Zira bu edebiyatçılarımızKırgız edebiyatının, doksan derecedeğişen şartların getirileri ışığında edebiyat ilmindekaydedilen gelişmeleri de göz önünde bulundurularaktarafsız bir bakış açısıyla en baştan incelenmeyemuhtaç olduğunu ya anlamak istememekte ya da budurumu idrak edememektedirler.Neticede Kırgız edebiyatını konu alan, bu edebiyatdahilinde ortaya konulan eserler ile önemliyazarların hayatları ve eserlerine dair yapılan ça-42eylül-ekim-kasım2012
lışmaların sanki değişen hiçbir şey yokmuşçasınaSovyetler Birliği döneminde yerleşen kriter ve bakışaçılarıyla kaleme alınması; bu ilim adamlarının vücutlarınıngünümüzde kafalarının ise eskilerde, SovyetlerBirliği döneminde yaşadığını düşünmemizesebep olmaktadır.Elbette millî edebiyatımızı inceleyen ilim dalıgünümüzdeki seviyesinde ve kalitesinde kalmayacaktır.Genç edebiyatçılarımız, özellikle Kırgız edebiyatınıntarihî gelişim sürecini gelecekte araştıracakolan genç araştırmacılarımız, inceleyecekleri meseleninaçıkça görülebilen bir kısım sıradışı özellikleriolduğunu daima akıllarında tutarak kalemlerini ellerinealacaktır.Yukarıda bahsini ettiğimiz genel durum bu makaleninyazarını, Kırgız edebiyatının hangi esaslardahilinde incelenmesi gerektiği meselesi üzerindedüşünmeye sevk etmiş ve vardığımız sonuçlar aşağıdakigibi sıralanmıştır.Kırgız Edebiyatı-Orta Asya’da yaşayan küçükbir halkın edebiyatıTakdir edileceği gibi nüfusun az olması bir halkiçin her zaman avantaj olamıyor, bu durum halklarınruhî medeniyetlerinin bu bağlamda da edebiyatlarınıngelişmesine önemli etkenler, kuvvetli nedenlerortaya çıkaramıyor.Özellikle yazı dili olan bir halkta kaleme alınanedebî kitapların tirajı; okur kitlelerinin ilmî seviyesi,satın alma gücü ve edebî metinleri okuma alışkanlığıkazanıp kazanmadığıyla yakînen alâkalı olduğugibi bu kitlelerin nüfus oranındaki ağırlık merkeziile de sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Daha basit biranlatımla edebî kitapları satın alan ve okuyan, bizedebiyatçıların kitap dostu dediğimiz kitleler, nüfusuçok olan halkların içinde çok oluyor. Neticedekitapların basılması, satılması ve ekonomik birsektör haline gelmesi çabuklaşıyor. Diğer taraftankitaba ilginin çok olması tirajı yakından etkiliyor,tirajın yüksekliği ise yeni kitapların yazılmasızorunluluğunu doğuruyor ki bu durum, edebî metinkaleme alan yazarların bahsi geçen halk arasındançok çıkmasını, yani millî edebiyatın gelişiminisağlıklı ve seviyeli bir ortamda yürütmesini sağlıyor.Kısacası nüfusu çok olan halkların içinden yazarlarda kitap dostları da çok çıkıyor. Örneğin yüzotuz milyon Rusun ve sayıları yüz milyon civarındakiikinci dili Rusça olan Sovyet Cumhuriyetlerihalklarının yaşadığı eski Sovyetler Birliği’nde, Rusdilinde basılan bazı kitap ve dergilerin tirajı 1, 5- 2milyon civarındaydı. Nüfusunun çok olması şimdikiRusya Federasyonu’nda özelleştirilse dahi basımevlerinin ticarî faaliyetlerini kesintiye uğramadandevam ettirmelerine imkân sağlamakta ve neticedebu durum Rus edebiyatının gelişimini herhangi birduraklamaya uğramadan normal düzeyde devam ettirmesineneden olmaktadır.Fakat Kırgızistan’da nüfus, Sovyetler Birliği’ninkurulduğu yıllarda 600- 700 bini, dağıldığı yıllardaise 2, 5 milyonu ancak bulmuştur. Sovyetler Birliğiyönetiminin Kırgız dilinde edebî eser yazılmasınıödediği yüksek miktarlardaki telif ücretleriyle desteklemesine,bu eserlerin basılmasını yazarları içinproblem olmaktan çıkarıp dağıtımının ve satışınınsağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamasına, hattabu kitapların maliyetlerinin çok altında fiyatlarda satılmasıiçin ek ödenekler ayırmasına rağmen; edebiyatçısı,eleştirmeni, şairi ve yazarı ile birlikte Kırgızhalkının içinden yeni türlerde eser veren beş yüz kalemancak çıkabilmiştir. (Kırgızistan Yazarlar Birliğiüye sayısı: 229) Kırgızca yazılan edebî kitapların ortalamatirajı ise on bini geçmemiştir. Elbette ki yetmişyıl içerisinde birtakım kitaplar otuz bin tiraj ilebasılmış, (Örnek: Manas üçlemesinin ek varyantı,1958; Cengiz Aytmatov’un Elveda Gülsarı adlı kitabı,1978) kitap evlerinin raflarında son derece ucuzbir fiyat karşılığı alıcılarını beklemiş, uzunca bir süredaha raflarda bekletildikten sonra fiyatları neredeyseyok pahasına denecek kadar ucuzlatılmış fakat bunarağmen yıllarca tozlu raflarda bekletildikten sonraçare kalmadığı için kağıt kazanımına gönderilmiştir.Okuması yazması olan Kırgızlar nedense kendi anadillerinde yayınlanan kitapları satın alma alışkanlığıkazanmamıştır.Zira XX. yüzyılda Kırgız dilinde yazılan ve basılankitap sayısı Fransız ya da İngiliz dilinde sadecebir yıl içerisinde basılan kitap sayısından yüzlercekat daha da azdır. Örneğin Fransız dilinde her yılbinlerle ifade edilebilecek rakamlarda roman basıldığınıfarz edelim, Sovyetler Birliği’nin kuruluşundanyıkılışına kadar geçen 70 yıllık süre içerisindeKırgız dilinde ancak 72 (yetmiş iki) roman basıldığınıburada belirtmek durumundayız.Sovyetlerin yıkılmasından sonra kitapların ucuzfiyatlarla satılabilmesi imkansız hâle gelmiş ve ya-43eylül-ekim-kasım2012
- Page 2 and 3: Muhterem Okurlar,Kardeş Kalemler
- Page 4: de mankurtlar tarafından kuşatıl
- Page 7 and 8: MİRLANBEK NURMATOVile Kırgız Dos
- Page 9 and 10: u kadar yoğun bir şekilde yaşad
- Page 11 and 12: nun içinde Osmonkul Aliyev, Bazark
- Page 13 and 14: da oldukça iyi biliyordu. Bu yarat
- Page 15 and 16: gizli kalanları, halkın bilmedikl
- Page 17 and 18: a çocuk öğrenim yeteneği ve bab
- Page 19 and 20: sunarak dil için durmadan çalış
- Page 21 and 22: K. Tınıstanov, yukarıdaki yarı
- Page 23 and 24: Kırgız Edebiyatı 20. asrın baş
- Page 25 and 26: Kasım Tınıstanovile ilgili Kırg
- Page 27 and 28: nov birkaç bilimsel çalışma yap
- Page 29 and 30: ları hakkında ayrıntılı bilgi
- Page 31 and 32: o geceye “Akademi Geceleri” ad
- Page 33 and 34: Kasım Tınıstanov'dankısa hikây
- Page 35 and 36: Keçi de hemen kendi lüzumundan ba
- Page 37 and 38: efendi şarpadan kömöçü yakalay
- Page 39 and 40: şair ve yazarlığınınyanında,
- Page 41: SALİCAN CİGİTOVçev. KEMAL GÖZK
- Page 45 and 46: ken edebî zevk için norm aramanı
- Page 47 and 48: koruması ve sağladığı imkânla
- Page 49 and 50: MAMASALI APIŞEVçev. ABDRASUL İSA
- Page 51 and 52: ği balla ye”. O günden bu güne
- Page 53 and 54: Kırgızca veya Rusça basılan ese
- Page 55 and 56: mıştır. Hemen bütün hikâyeler
- Page 57 and 58: BEN KENDİMİBen kendimi ev dışı
- Page 59 and 60: ÇINARA SASIKULOVA*Kırgız öyküs
- Page 61 and 62: Bu öykünün diğerlerinden farkı
- Page 63 and 64: Zavallı ihtiyar Üpöl’ün hayat
- Page 65 and 66: Otobüslerin birisine binerek düş
- Page 67 and 68: nelerin olduğunu kim bilsin, yaşa
- Page 69 and 70: Anarbay'ın köprüsüKASIM KAİMOV
- Page 71 and 72: Sadece kulakları iyi işitmiyordu.
- Page 73 and 74: sonraki köprülerin Anarbay ile bi
- Page 75 and 76: olaylar sırasında öldürüldüğ
- Page 77 and 78: cek olanlar da yanılacaklardır;
- Page 79 and 80: “Akşamleyin çocukların oynadı
- Page 81 and 82: ÖZGE MEKÂN…Aşkın derin deryâ
- Page 83 and 84: KardedevletlerdlrobleMUHSİN İLYAS
- Page 85 and 86: ustalıklı bir şekilde kullanarak
- Page 87 and 88: üfleme çalgıları çalan müzisy
- Page 89 and 90: Türk şiirindeHazreti Peygamber186
- Page 91 and 92: Gubeydullin, Şabdanov, Jubanov, Ş
- Page 93 and 94:
Rusedebiyatındanbeslenen,Gogol’u
- Page 95 and 96:
Soldan sağa: İl Kültür Müd. Ta