11.07.2015 Views

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

Kasım Tınıstanov'dan kısa hikâyeler - Bizim Kulliye Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Keçi de hemen kendi lüzumundan bahsetti.Hayvanlar münakaşa ederek sahiplerinin yanınagittiler.- Size kim daha çok gerekli, diye sordular.-Hepiniz gereklisiniz. Hepinizi bunun için besliyorum,diyerek hayvanları önüne katıp dağıttı.Tarlada tay bitmişAbıl babasına,-Bana at al, diye durmadan söylüyordu. Abıl’ınsözlerine babası çok kulak asmıyordu. Bir gün atabinip gezen çocukları görüp iç geçirdi.-At satın al, diyerek babasının sakalından asılmayabaşladı.Babası,-Tamam oğlum, bahar çıksın, okulunu bitiriptatil olsun, ben senin atını hazırlarım. O zamanakadar sen güzel güzel derslerine çalış, dedi.Bahar sona erdi. Okul tatil oldu.Abıl,-Konuştuğumuz atı ne yaptın, dedi.-Bahsettiğim tayı tarlaya örkledim, orda büyüyüpat oldu, seni bekliyor, dedi babası.Tarlada tay nasıl büyüsün diyerek uzaklaştıAbıl.Bir gün-Haydi oğlum, atını sulayıp yemleyelim, diyerekoğlunu yanına alarak tarlaya gittiler. Abıl hâlâhayretler içerisindeydi.-İşte oğlum senin yürük atın, diyerek yenidenbüyümeye başlayan darıları gösterdi.-Bu darı, dedi Abıl.-Bu darılara bakıp büyütürsek güzün at olur,dedi babası.Abıl babasının söylediklerine inandı. Darıdançok bol mahsul çıktı. Güzün Abıl darıları kenditoplayıp harman meydanına yığdılar. Çuvallarladarı çıktı. Bozocular darının fiyatını kızıştırıp yükselttiler.Koyçuman, iki çuval darısına bir doru yürükat satın aldı.- Abıl oğlum, işte o tarlaya örklediğim tay, doruat oldu.Tarlada at bitmesine Abıl o zaman inandı.YalancıAbıl’ın okuduğu okulda Capay adlı bir çocukvardı. Capay derslerini fazla umursamıyordu. Birgün okumaktan bıktı. Okul arkadaşlarıma, akranlarımaöyle bir oyun oynayayım ki neye uğradıklarınışaşırsınlar diye düşündü.-Okulun koyunlarına kurt girdi, diyerek bağırmayabaşladı. Çocukların elleri ayaklarına dolaştı.Koyunlara doğru koştular. Hayvanların yanındakurttan iz yoktu; her şey yerli yerindeydi.Capay,-Yalan söyledim; sizi aldattım, diyerek kıs kısgüldü.Bir gün gerçekten koyunlara kurt saldırdı. Kurtlarıntalanını Capay gördü. Can havliyle arkadaşlarınıçağırdı.-Yalan söylüyorsun, yalancı, dediler.Kurtlar karınlarını tıka basa koyunlarla doyurdular;hayvanların çoğunu kırdılar. Artık çocuklarCapay’a ‘yalancı’ lakabını taktılar. Onunsöylediklerine kimse inanmaz oldu. Halk arasındada çocuklar onu adıyla değil de ‘yalancı’ diye çağırmayabaşladılar. Capay bir köşeye çekilip ağladı.Bir gün Abıl, Capay ile konuştu.- Akranlarından özür dile. Bundan sonra kimseyialdatma, kimseye yalan söyleme. Sana çocuklaryalancı demesinler.Capay, Abıl’ın söylediklerini kabul eti.Akranları toplandılar Capay onlardan özür diledi.-Arkadaşlar benim suçumu bağışlayın. Bundansonra yalan söylemeyi bıraktım, diyerek ağlamayabaşladı.-Tamam, affettik, diyerek çocuklar bağrıştılar.Capay bütün arkadaşlarıyla tokalaşıp barıştı.Ondan sonra Capay bir daha yalan söylemdi. Arkadaşlarıhep onu ismiyle çağırdılar.Atasözü: “Bir colu kalpın bilinse, sözgö algısızbolorsun” (Bir kez yalanın anlaşılırsa, bir daha senikimse dinlemez).Aldar kösö ile şeytanAldar Kösö ile Şeytan ava çıktılar. Nasiplerindebir toy kuşu vurmak varmış. Toy kuşunu benalacağım, yok ben alacağım diye münakaşaya tu-35eylül-ekim-kasım2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!