Saliha TÜRCANEğitim Uzmanı“Eyiman edenler!Kazandıklarınızıniyilerinden ve yerdensizin için çıkardıklarımızdanAllah yolunda harcayın.Kendinizin göz yummadan alıcısıolmayacağınız bayağı şeylerivermeye kalkışmayın ve bilinki Allah, her bakımdanzengindir, övülmeyelâyıktır.”(Bakara, 2/267)Ashabdan Berâ b. Azib anlatıyor:Ensâr, hurma kesme günleri gelincebahçelerinden getirdikleri taze hurma salkımlarınıRasûlullah’ın (s.a.) mescidinde iki direkarasına gerilmiş bir ipe asarlardı. Muhacirlerinfakirleri de onlardan yerdi. Ensârdan birisikötü, çürük çarık hurmaları getirdi ve tazehurma salkımlarının arasına koydu. Bununcaiz (doğru) olduğunu sanıyordu. Böyle yapanlarhakkında Allah Teâlâ “Kendiniz gözyummadan alıcısı olmadığınız bayağı şeylerivermeye kalkışmayın (Bakara, 2/267)” âyetiniindirdi. (Taberî, Câmiu’l-beyân, tahk.: AhmedMuhammed Şakir, Müessesetü’r-risâle,V, 560)Bu ayetle ilgili olarak “Sizden birisi verdiğininbir benzeri kendisine verilse göz yummadanve utanmadan onu almaz.” şeklindebir açıklama yapan Berâ b. Âzib bu uyarıdansonra ashabın tutumunu da şöyle dile getirmiştir:“Bundan sonra bizler yanımızda olanlarıniyilerini getirirdik.” (İbn Ebî Hâtim,Tefsîr, tahk.:Es’ad Muhammed Tayyib, el-Mekktebetü’l-asriyye, II, 528)Kur’an’ın pek çok yerinde mü’minlere infaktabulunmalarını emreden Cenâb-ı Allah buayetle infakın nasıl olması gerektiğine dair entemel ölçütü koymaktadır. Kişinin sahip olduklarındaniyi olanları ve kendisine verildiğinderahatlıkla kabul edebileceği şeyleri infak etmesi.”Allah katında değer görecek olan harcama(infak) budur. İstemediği ve kendi hoşuna gitmeyen,kendisine verildiğinde kabul etmeyeceğimalları herkes rahatlıkla başkalarına bağışlayabilir.Ancak böyle yapan kişi görünüşte infakediyor yahut başkalarına iyilikte bulunuyorolsa da yaptığı davranış gerçek anlamda iyilikdeğildir. Asıl iyilik, kişinin yakınlarına, yetimlere,yoksullara ve yolda kalmışlara, (ihtiyacındandolayı) isteyene mala olan düşkünlüğüneve sevgisine rağmen malından bir şeyler verebilmesidir.(Bakara, 2/117) Zira Kur’an’da kişininsevdiği şeylerden Allah yolunda harcamasıiyiliğe ulaşmasının dolayısıyla yaptığı infakınmakbul olmasının yolu olarak sunulmuştur.“Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkçaiyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanızAllah onu bilir.” (Al-i İmran, 3/ 92) TDV< 64TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr
Kenan ORALTDV Konulu Hadis ProjesiAllah Rasûlü, yakın dostlarıHz. Ebû Bekir, Hz.Ömer ve bazı sahabileri ile oturmuş,sohbet ediyordu. Bu arada birsahabi O’na yapraksız hurma dalındanyapılan bir tabak içinde tazehurma ikram etti. Ardından KutluElçi etrafındaki ashabına “BanaRabbinin izniyle her zaman meyveveren, yaprakları dökülmeyenve tıpkı Müslümana benzeyen birağaç söyleyin bakalım!” dedi. Bazısahabiler doğru cevabın çölde yetişenağaçlar olduğunu düşündü. Hz.Peygamber’in sünnetine bağlılıktakititizliğiyle tanınan genç sahabi Abdullahb. Ömer de oradaydı ve içindenhurma ağacı demek geldi. FakatEbû Bekir ve Ömer gibi büyük sahabileroradayken onlara saygısındankonuşmak istemedi. Kimsedenbir cevap alamayınca Hz. Peygamber“O hurma ağacıdır.” buyurdu.(EM360 Buhari, Edebü’l-Müfred, 132:T3119 Tirmizi,Tefsîru’l-Kur’ân, 14: T2867Tirmizi, Emsal, 79)Hurma ağacıyla Allah’a inananmüslüman arasında pek çok benzerlikvardır. Allah Resûlü de bubenzetmeyle iyi bir müslümanınnasıl olması gerektiğini anlatmaktadır.Hurma ağacının toprağa sıkı sıkıyatutunan sağlam ve sabit köklerivardır. İman da gönülden inanankişinin sapasağlam ve sarsılmaz kökü gibidir. Aslındasevgili Peygamberimizin bu benzetmesi, Yüce Allah’ınşu teşbihiyle de büyük bir benzerlik arz etmektedir:“Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi?(Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselenbir ağaç gibidir. Bu ağaç, Rabbinin izniyle herzaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlaramisaller getirir.” (İbrahim, 14/24-25) Bu ayettekigüzel ağaç, mümini temsil ederken, güzel söz kelimeside onun özünde bulunan müminin şiarı olan veiçinde adeta kök salan “la ilahe illallah” kelime-i tevhidini(Hucurât, 49/15) ifade etmektedir. Bu özlü imanifadesi müminin kalbinde sağlam ve sabit bir şekildedurmakta ve o, onun bereketi ve sevabıyla da yükselmektedir.Bu nedenledir ki Rabbine duyduğu tam birteslimiyet ve takva hissiyle mümin, kökleri yerde sabitve güçlü bir şekilde duran hurma ağacı gibidir. Müslüman,karakterinin ve kişiliğinin özünü aldığı bu kökünüzerine hurma ağacında olduğu gibi Allah rızasınıgözeterek kıldığı namazıyla, yaptığı ibadetleriyle,güzel ahlakı ve salih amelleriyle semaya doğru yükselendallar bitirir.Hurma ağacı sağlam kökü ve bereketli dallarınınyanı sıra insanlar için pek çok faydayı içinde barındıranmeyvesi, yaprağı, gövdesi ile de gerçek müminebenzer. Çünkü mümin kendisinin yanı sıra akrabası,komşusu, toplumu ve bütün insanlara da maddi-manevi,teorik veya pratik katkı sunan onların menfaati içinçaba gösteren kişidir. Hurma ağacının her sene meyvevermesi yani bir devamlılık göstermesi gibi müslümanda ibadet hayatında, sosyal hayatında istikrarlı, mutedilbir çizgi izler. Hayatının merkezine yerleştirdiği, enerjisinive canlılığını inancından alan salih amelleriyle desürekli meyvelerini vermeye devam eder.TDVwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 65 >