11.07.2015 Views

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kurban kesim ve dağıtım işi bittikten sonra yola çıktıkve saat: 23.00 civarında Addis Ababa’ya ulaştık. Buradagördüğümüz manzara yine bizlerin ezberini bozmuş,yokluğun bizlerin anladığının dışında olduğunabir kere daha şahit olmuştuk. Gittiğimiz yol boyuncayaşayan insanların evleri ağaç dallarından ve otlardanyapılmış tek gözlü evler ve bu tek göz odada aile kaçkişiyse birlikte kalıyor; söylenenler doğruysa hayvanlarınıda burada barındırıyorlar. Elektrik, su olanına darastlamadık.Gerçi Başkent Addis Ababa’da durum pek farklıdeğil. Burada da az miktarda normal ev ve binalarmevcut ama geneli tenekeden yapılan evler. Tenekeevler de sınıf sınıf; normal odaları olanlar, kulübe şeklindeolanlar bir de tenekeden yapılma tabut evler. Butabut evler Dünyada pek emsali olmayan tiplerden;normal tabutun bir buçuk misli büyüklükte, tenekeylekaplanmış, dört ayağı ve iki önde, iki de arkada olmaküzere dört adet taşıma kolu olan seyyar evler veiçine sadece bir kişi sürünerek girebiliyor. Başkenttebu evlerden birine sahip olanı bahtiyar olarak saymakmümkün; çünkü bir de bulduğu çul çaput üstündesokakta cadde, yol kenarlarında yatan, hayatını böylecesürdürmeye çalışan insanlar var. Allah yardımcılarıolsun.Etiyopya’da bence esas önemli sıkıntı gençlerin geleceğedair ümitlerinin olmaması. Görüştüğümüz pekçok gencin bir çoğunda geleceğe dair ümitsizliğin hakimolduğuna şahit oluyoruz. Onlara bu sıkıntılarıngeçici olduğunu, çok güzel bir ülkeye sahip olduklarını,ülkelerindeki toprak ve iklimin ülke insanı içinbir şans olduğunu ve bunların teknolojiyle birleştiril-diğinde ülkenin çok kısa bir zamandabelli bir refaha ulaşabileceğinisöylediğinizde, kesinlikle böyle birşeyin olamayacağını söylüyorlar.Biz bunları söylerken de onlarıngönüllerini almak için söylemiyoruz;gördüğümüz ve inandığımızşeyleri söylüyoruz. Çünkü Abada’yagiderken geçtiğimiz yerlerde bulunantopraklar, bizde Trakya’da bulunantoprakların neredeyse benzeri;Buğdayların bir kısmının hasadıyapılmış, bir kısmının da hasadıyapılmak üzere. Hele Abada çevresibizim Çukurova’dan farksız. Kurbankesmek için gittiğimiz köyler tambir ova ve içlerinden nehir kollarıgeçiyor, adeta Cennet gibi yerler.Böylesine münbit arazide nasıl fakirinsan olur diye önce bir şaşkınlıkgeçiriyor insan. Tabiri caizse unvar, şeker var, yağ var ama ortadahelva yok. Daha sonra anlıyorsunuzki; bu insanların tek karış topraklarıyok; çünkü toprakların tamamıdevlete, ya da belli kişilere ait. Tamda bizdeki 1960-70’lerde, biraz daabartılarak yazılmış romanlardakimanzara... Teknoloji ise neredeysehiç kullanılmıyor. 6 saat yol gittik,hasat mevsimi olmasına rağmen sadeceüç adet traktörle karşılaştık.< 22TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!