11.07.2015 Views

gocmen_yurek

gocmen_yurek

gocmen_yurek

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Göçmen Yüreklerkadınlar, metroda çalışan kadınlar, hastanede çalışan kadınlar, caddeleritemizleyen kadınlar, dilencilik yapan kadınlar, okulları temizleyen kadınlar...Her tarafta, her yerde kadın ve kadın var. Dilencilik yapan kadın ise; herzaman ayrı bir fotoğraf olarak kalıyor.Büyük yıkıntılar altında kalmış bir kentte, yıktırılmış duygular, hisler veumutlar gerçeğinde Kürt kadını da bazen karın tokluğuna, bazen bir parçaekmek uğruna, bazen köhnemiş erkek egemenlikli sistem gerçeğinindayatmaları altında yaşamını sürdürmek için; hergün birşeylere kurbanolmakta. Bol para ve zengin bir yaşam için kaçmış erkekler, artık eşlerine,annelerine ve kardeşlerine sahip çıkmıyorlar. Ama Kürt olan belki birliğini,özgürlüğünü, belki mücadelesini esas alırdı, alıyordu. Çünkü özgürlükmücadelesi kolay değildi, kolay da olmayacak. Çünkü özgürlük kendinden birşey vermekti, özgürlük emek isterdi, düşünce yoğunluğu isterdi, çaba vebüyük umut sahibi olmayı isterdi. Ama bu yaban diyarda, değerlerindenkopmak zorunda kalmışlık; yılgınlığı, umutsuzluğu da getiriyor, büyük yaşamiddiası sahibi olan gerçekliklerin yanında.Kamaramızın önünde gözyaşı döken bir çok Kürt anası ve Kürt kadını,utangaç, ürkek ve yavaş yavaş “heval CAN ne yapalım, yaşamımız daböyledir, biz de ekmek peşindeyiz, bize sahip çıkan yok, çocuklarımızınhepsi Rusya’ya gitmiş, iş yok, ne yapalım”. Bu sözler herkesin ama herkesinağzından çıkan sözcüklerdi. Umudun bitirilmeye çalışıldığı, fakat yaşamdanumudunu kesmek istemeyen Kürt kadının ağzından kuran ayetleri gibisözcükler çıkıveriyordu. Sonra da aydınlık arayan, özgür bir yaşam umudutaşıyan bakışlarla, başları eğik kamaraya bakıyordular. Kamara onlarabakıyor, kamaranın gözlerinden akan gözyaşları kaseti yakıyor, bozuyor.Birçok toplumda yoksulluğun olduğu bir gerçek. Toplumlar yoksul kalıyor, birtabaka, bir sınıf yoksul kalıyor, fakat tüm sınıflardan her zaman en yoksulolan da kadındır. Yoksulların içinde bile en alt sınıfta yoksulluğunyoksulluğunu yaşayan yine kadın oluyor. Çünkü kadına kaybettirildi, çünkükadın beş bin yıl önce bırakıverdi elindeki herşeyini ama yine de en yoksulsınıfın kadın olması; özünü, sevgisini, eşitliğini, adaletini, yurtseverliğini,hümanizmasını kaybettirmiyor, kaybettirilemiyor. Erkek egemenliklikentlerde bile, dilenciliğin en dilenciliğini yapan, çöpçülük yapan, dini,kendisine farklı bir ulustanmış gibi gösterdiği ve öyle alıştırıldığı Kürt kadınında yine herşeye ama herşeye rağmen kamaraya bakarken; sürekli arayışıGöçmen Yüreklerbakışlarından kamaraya ulaşıyor, erkek zorbalığına karşı sessiz haykırışlarıkamaranın da haykırmasına ve yanan fotoğrafların tekrar canlanmasına enbüyük neden oluveriyor. Kamara her Kürt anasının ve kadınının özgürlükhaykırışlarını duyarken, kendisi de haykırıyor “kaybettiklerim vekazanacaklarımın özgürlüğümün ta kendisisin” diye...Sadece bu da değil; birçokları karın tokluğuna ne olsa yapıyor, yüzlercesisabahın şafak vaktinde ellerindeki süpürgelerle caddeleri temizliyorlar,sokakları süpürüyorlar. Yüzlercesi de ellerinde poşetlerle, çöplüklerikarıştırıyorlar her sabah ve her akşam. Yüzlercesi çok ama çok az birparayla pazarlarda maydanoz, nane, limon ve taneyle biber satıyorlar.Caddeler üzerine koydukları bir taş üstünde birkaç kilo çekirdek ya da birkaçkilo şeker ya da on dram kazanmak için tartıların önünde oturup birilerininkendisini tartmasını ve on dram kazanmayı ve umutlarını kesmedikleri içinyaşam peşinde koşmayı iş biliyorlar. Yüzlercesi de marketlerde,mağazalarda çalışarak kabullendirme peşindeler. Yetenek ve diploma sahibiolanlar da ancak bu şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar.Kürt kadınları mı? Keşke bizimle Elegez’i, Talin’i, Sevan’ı Oktonberya’yıgezseydiniz. Birçok kadın ancak birkaç tavukla, birkaç dilim peynirle geçiminisağlayabiliyor. Ermenistan’daki Kürt kadınlarının dilenciliğin ve farklı yaşamarayışlarının kucağına itilmesini engelleyen neden mi?Her zaman köyde yaşıyor Kürt kadını, her zaman doğanın kucağındayaşıyor, her zaman doğayla yoldaş oluyor. Ta neolitiğin yaşandığı zamanlaröncesini ruhunda yaşatıyor. Ondandır doğallığı, sevgisi ve yaşama bakışaçısı.Bu kentte insan dedin mi, kadın diyeceksin çünkü en fazla da kadın var heryerde, en fazla kadın çalışıyor, en fazla kadın yıpranıyor. En fazla dakadınca olan bir yaşamda kadından söz etmenin sancılarını çeken maskesizyüzlerini görüyoruz. Yıktırılan, döktürülen kentlerde kadınların gerçek yüzleribinlerce ve milyonlarcadır. Ve bu kentlerde gerçek yaşam arayışında olanKürt kadının yüzbinlercesinin gerçek yaşamlarını çırılçıplak, çıkarsızgörüyoruz. Yüreklerinin derinliklerindeki sevgiye her zaman flaşları tutuyoruz.Kadın için özgürlük esip geçen ve bir daha tutulmayacak olan bir rüzgarmıydı gerçekten? Tabii ki değil...1314

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!