Göçmen YüreklerSovyetler döneminde, çalışmayan kadın yoktu. Her kadın köylerde bileyaşıyor olsa, devlet ona iş vermek zorundaydı. On altı-on sekiz yaşına gelengenç kızlar da çalıştıkları için, farklı ortamlarda kalmayı gerektiriyordu, bu dakadının biraz daha serbest gezmesine bir vesile oluyordu. AmaErmenistan’da şimdi köyde yaşayan kadının çalışmasına bile izin verilmiyor,ayıp sayılıyor.Sadece göç edenler Kürtler değil herhalde?Hayır sadece Kürtler değil, Ermeniler’de çok yoğun olarak göç ediyorlar.Çünkü yoksulluk toplumunun yarısından fazlasını etkiliyor. Ermeniler degenelde Rusya’ya, Avrupa’ya göç etmişler. Ayrıca son birkaç yıldan beridirgöçler Ameriya’da yapılmakta.Peki göçler daha da devam ediyor mu?Bu yıl içinde her Kürt köyünden en az, dört-beş aile göç etti ve göçler dahada devam ediyor. Göçler en çok da yaz ve bahar mevsimlerinde yapılıyor.Yaz mevsiminde biraz para biriktiren, sonbaharda evini, eşyasını toplayıpRusyalara, Avrupalara gidiyor.Kürt halkının yaşadığı yoğun göçün önüne geçebilmek için neyapılması gerekiyor?Kürtlerin hayatı zaten göç etmekle, göç ettirilmekle geçmiş. Göç etmeyi birkader olarak kabul etmişiz. Topraklarımızdan göç edip, yaban ellerdeyaşamamız yetmiyormuş gibi, ayrıca bu yaban ellerden de göç ederek ikincibir yabancılığı kabul ediyoruz. Zaten ata topraklarımızın hasretini yaşıyoruz.Hergün başkalarının topraklarında yaşamının zorluklarını çekiyoruz. Kendidilimizde eğitim göremiyoruz, çocuklarımız gittikçe anadiline yabancılaşmayıyaşıyor. Kültürümüzü, sanatımızı istediğimiz gibi geliştiremiyoruz. Bu şekilde,gittikçe bir asimilasyonu yaşamamak için, yaşadığımız her yerde birliğimizigüçlendirmemiz gerekiyor, birbirimize destek vermemiz gerekiyor.Birlikteliğimiz güçlendikçe Kürt halkı özgürlük mücadelesini güçlendirebilir.Ermenistan devleti bize şu anda çok baskı yapmıyor da olabilir, özellikle sonyıllarda Ermenistan’daki Kürt kadınının bilinçlenme düzeyinde önemligelişmeler yaşandığından dolayı, devlet şu anda sesini de çıkarmıyor olabilir.Ama sonuçta başkasının topraklarında yaşıyoruz ve özellikle kadın olarak,bilinçlenmemizi pratiğe güçlü geçirdiğimiz müddetçe olumsuz birçokGöçmen Yüreklergelişmenin önünü alabiliriz. Ermenistan’da da yapılan göçlerden kadınınolumsuz etkilenmemesi için kendisini siyasi anlamda güçlendirmesiönemlidir. Kürt kadının her alanda yaratacağı gelişmeler, herşeyden öncegöçlerden hem kendisinin hem de çocuklarının olumsuz etkilenmesiniengelleyecektir.Dış ülkelere giden insanlarda ne gibi etkilenmeler yaşanıyor?Özellikle Rusya’ya göç eden Kürtlerimiz’de bazı olumsuz gelişmeleryaşanabiliyor. Çünkü Rusya çok geniş bir alan ve Kürtler ancak bazıalanlarda toplu olarak kalabiliyorlar. Kürtlerin toplu olarak kaldıkları yerlerdeçok olumsuz gelişmeler yok, tersine Kürtlük mücadelesine bağlılıkları oradada devam ediyor, her türlü eylemselliğe katılabiliyorlar. Ama Rusya’nın bazıalanlarında dağınık olarak yerleşen Kürtlerde insan büyük bir asimilasyonugörebiliyor. Çünkü Rus kültürü çok kozmopolitik, çok postmodern bir seyirizliyor. İçki, fuhuş kültürü çok fazla. Kendisini korumayı bilmeyen bir insanorada çok rahatlıkla kendisini sisteme kaptırabiliyor. Özellikle kadınlar daoranın kültürüne adapte olarak bir erimeyi yaşayabiliyor. Rus kültüründenetkilenen kadınlar da adeta Kürtlüklerini kaybederek Ruslaşabiliyorlar. Buçok sık yaşanan bir durum olmasa da yer yer yaşanabilen ve önü alınmazsadaha da büyümeye açık bir olay haline gelebilir.4546
Göçmen YüreklerGöçmen YüreklerKÜRT KADINLARI DAYAKTANKURTULAMIYORKafkasya’da yaşayan Kürt kadınları, Ezidiliğin dini üzerinde yürütülenpolitikaların getirmiş olduğu ağır gelenek, görenekler altında bir ezilmeyiyaşarken, bunun yanında erkek tarafından da ağır baskılar altındadır.Ermenistan’da ağırlıklı olarak Elegez, Aboviyan, Talin, Oktonberya ve Erivanmerkezde yaşayan Kürtler’ Ezidilik dinindendir. Ezidilik dininin hoşgörü,yurtseverlik, hümanizması ve doğa karşısındaki sevgi adeta tersi bir durumyaratmakta. Özellikle de kadına biçilen değer, hor görülmelerini, küçükgörülmelerini, hiçe sayılmalarını da beraberinde getirmektedir. Kadınınsadece ev işleriyle uğraşan bir misyona düşürülmüş hali; erkeğin de kadınüzerinde söz hakkını istediği şekilde kullanmasını getirmekte. Bu yüzden deerkeğin karısına dayak atmasına da çok sıradan bakılmakta ve kadın birçokdefasında evinden baba evine kaçmaktadır.Aile içerisinde büyük huzursuzluğa neden olan kadına dayak atma;çocukların sağlıklı bir psikolojiyle gelişmesi üzerinde büyük olumsuzlukyaratmakta.Toplumda aileyi geçindirenin kadın olmasına rağmen, en çok ezilenin dekadın olmasını kurtaramamakta. Ermenistan’da kadın olmak, maddiimkansızlıklar içinde bir yaşam sürdürmek ve sürgünde yaşamak bir kadıniçin en çok acı veren bir olay. Kadınlar dayak yiyor, kadınlar bütün ev işleriniyapıyor, kadınlar evin ekonomisini elde ediyor, kadın demokratik kurtuluşmücadelesini daha çok anlıyor ama neden çalıştığını, neden yaşadığını bilebilmiyor. Evet kadınlar her yerde ama hiç bir yerde de değil. Oktonberya’dayaşayan Güle kadın kocasından dayak yemeyi şöyle anlatıyor bize: “kocamıkızdırdığımda bana dayak atıyor, hem de öyle bir dayak atıyor ki, neyapabilirim...” kocalarının bakışlarındaki baskıdan ve kocasının böylekonuştuğu için daha sonradan kendisine dayak atacağını bildiği halde artıkyeter dercesine konuşmasına devam ediyor: “Ermeniler arasında yaşıyoruz,belki aç-sussuz değiliz ve sürekli çalışıyoruz. Ev işlerini yapıyoruz, tarlada4748