11.07.2015 Views

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Panik Bozuklukta Depresyon ve ...

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Panik Bozuklukta Depresyon ve ...

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Panik Bozuklukta Depresyon ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Obsesif</strong> <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>ta<strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong> Ki şilik Bozukluğu Komorbiditesiİrem YALUĞ *, Neşe KOCABAŞOĞLU *, Gülşen AYDOĞAN *, Berfu GÜNEL *ÖZET<strong>Obsesif</strong> kompulsif bozukluk (OKB) <strong>ve</strong> panik bozukluk (PB) tan ıs ı alan hastalarda kisilik bozuklukları <strong>ve</strong>depresyon komorbiditesini araşt ırmak.Hastalar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal ı ayaktan tedavi ünitesine <strong>ve</strong> anksiyete bozukluklar ıpolikliniğine başvuran, DSM-IV kriterlerine göre OKB yada PB (agorafobili yada agorafobisiz) tan ısı alanlararasında hastalar randomize örnekleme yöntemi kullan ılarak, gönüllü olmaları ko şulu ile alınm ışlardır.Bu hastaların hepsine Structured Clinical Interview for DSM-IV (SCID-II) ki şilik bozukluklar ı formuna göre enaz bir kişilik bozuklu ğu tan ısı konmu ştur. <strong>Panik</strong> bozukluk hasta grubunda en sık histrionik tip kisilikbozuklu ğuna rastlanmıştır (% 19.4). <strong>Obsesif</strong> <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> hasta grubunda ise en s ık rastlan ılan boı derlinekisilik bozuklu ğudur (% 27.2).Hamilton <strong>Depresyon</strong> Skalas ı' na (HDS) <strong>ve</strong> DSM-N kriterlerine göre OKB grubunun % 89' na. PB grubunun ise% 85' ine depresyon tan ıs ı konmu ştur. OKB yaka grubunda ortalama HDS puanı 26.4 <strong>ve</strong> PB grubunda ortalamaHDS puan ı 22.7 olarak saptanmıştır. <strong>Depresyon</strong>un ağırlığı açıs ından iki grup arasında anlamlı bir fark bulunamamışt ı •.Dünyada anksiyete bozukluklar ının <strong>ve</strong> bununla ilişkili depresyon için yap ılan sosyodemografik <strong>ve</strong> klinikçalışmaların hekim <strong>ve</strong> hastalar için önemi artarak devam etmektedir. Bu konuyla ilgili cevapland ırdmasıgereken bir çok soru vardır. Bu çalışmada obsesif kompulsif bozuklukta <strong>ve</strong> panik bozuklukta var olan, ki şilik bozuklukların ın <strong>ve</strong> depresyonun komorbiditesini araşnrdık. OKB <strong>ve</strong> PB hasta gruplar ında depresyon s ıklığın ınyüksek olmas ından dolay ı, bu hastalarda depresyonun varlığının dikkatle araştırılmas ı gerekmektedir. Yine buiki hastalık grubunda II. eksen tandarm ın göz önünde bulundurulmas ı gerektiği çalışmam ızdan elde edilensonuçlardan biridir.Anahtar kelimeler: <strong>Obsesif</strong> kompulsif bozukluk, panik bozukluk, ki şilik bozuklu ğuDüşünen Adam; 2003, 16(1): 28-34SUMMARYpecyaAssessment of depression and personality disorder comorbidity in obsessi<strong>ve</strong> compulsi<strong>ve</strong> disorder (OCD) andpanic disorder (PD).S ılbjects were selected among the patients consulted to Cerrahpa şa Faculty of Medicine Psychiatry Departmento ııtpatient unit and anxiety disorder policlinic (with symptoms seen in PD and OCD as the primary complaintand diagnosed as OCD and PD with or without agoraphobia according to DSM-IV criteria. All af the subjectsin the study were seleçted randomly and ga<strong>ve</strong> informed consent for participation.All of the subjects <strong>ve</strong>re diagnosed to ha<strong>ve</strong> at least one personality disorder (PeD) according to StructuredClinical Inte ıTiew .for DSM-N (SCID-H) personality disorder form. Histrionic PeD was the most common in PD(19.4 %) and horderline PeD was the most frequent in OCD patient group (27.2 %). 89 % of OCD group and85 % of PD group was diagnosed who ha<strong>ve</strong> depression acco ı-ding to Hamilton Depression Scale (HDS). OCDgroup had mean depression score of 26.4 whereas PD patients had a mean score of 22.7 in HDs. The dillerenceamong both groups for depression prevalance was not statistically important.The importance of the sociodemographic and clinical studies about anxiety disorder and related depression, isincreasing in the world. There are a lof of questions to be answered on this subject. In order to answer some ofthese questions, we in<strong>ve</strong>stigated the comorbidity of PeD and depression in OCD and PD. Because depressionprevalance is high in OCD and PD, these patients must be examined <strong>ve</strong> ıy carefully for existence of a comorbiddepression.Key words: Obsessi<strong>ve</strong> compulsi<strong>ve</strong> disorder, panic disorder, personality disorderIstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi Cerrahpa şa T ıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dal ı , Dr.28


ObSesil <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>tu <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Ki şilik Bozukluğu Kon ıorbiditesiYcrl ırğ . Kocabaşoglu, Aydoğan, GünelGIRIŞSon y ıllarda klinisyenler <strong>ve</strong> ara ş t ırmac ılar komorbiditekavram ı üzerinde daha çok durmaya ba şlamış lard ır. Feinstein komorbiditeyi 1970 y ılında"Var olan <strong>ve</strong>ya inceleme alt ındaki bir hastal ığa sahipolan hastan ın, klinik seyri s ıras ında ortaya ç ıkabilenfarkl ı, ek bir klinik durum" olarak tan ımlamıştır (I). Psikiyatrik komorbidite hasta takip <strong>ve</strong> tedavisindeönemlidir. Birinci eksen komorbiditesininvarl ığı ; hastal ık <strong>ve</strong> semptomlar ın ın şiddetini, tedavistratejilerini, tedaviye uyumu <strong>ve</strong> prognozu etkilemektedir.Ayr ıca, ki şilik bozukluklar ın ın komorbiditesininde tedaviye yan ıtta yetersizli ğe hastal ıksernptomlann ı şiddetlendirip, prognozu kötüle ştirdiğinedair yay ınlar mevcuttur (2).Bu çal ışmadaki amaç: OKB <strong>ve</strong> PB hastalar ında bunlarae şlik edebilecek ki şilik bozuklukların ın <strong>ve</strong> depresyonu!'varl ığın ı ara ştırmakt ır. Yaşam kalitesinianlaml ı derecede bozmalar ı, sosyal ili şkilerde kayba,i ş performans ında azalmaya yol açmalar ı <strong>ve</strong> genelpopulasyonda dü şünüldü ğünden daha yayg ınolduklar ı n ın ortaya ç ıkmas ıyla anksiyete bozuklukları grubundaki hastal ıklarla ilgili çal ışmalar son y ıllardah ız kazanm ıştır.GEREÇ <strong>ve</strong> YÖNTEMHastalar Cerrahpa şa Tıp Fakültesi Psikiyatri AnabilimDal! Ayaktan Tedavi Ünitesi'ne <strong>ve</strong> Anksiyete<strong>Bozukluk</strong>lar ı Polikliniği'ne primer şikayet olarakpanik bozukluk <strong>ve</strong>ya obsessif kompulsif bozukluktagörülen yak ınmalarla başvuran, DSM-IV kriterlerinegöre OKB <strong>ve</strong> PB (agorafobili yada agorafobisiz)tan ı s ı alan hastalar aras ından randomize örneklemeyöntemi kullan ılarak, çal ışmaya kat ı lmay ı kabuledenler aras ından seçilmi şlerdir. Çal ışmam ıza 30'uOKB'Iu (16 kad ın, 14 erkek), 31'i PB'lu (19 kad ın,1.2 erkek) olmak üzere toplam 61 hasta al ınm ış t ır.Çal ışınam ızdaki d ışlama ölçütleri a şağıda belirtil-1. Primer alkol ya da madde kötüye kullan ınım ınbağımlı l ığı n olmas ı2. Nörolojik ya da ciddi fiziksel hastal ığın bulunası3. Primer duygulan ım bozukluğu, psikotik bozuklukol gul ar ıpecya4. Testleri doldurabilecek düzeyde e ğitimi olmayanlar5. Organik nedenlere bağlı panik bozuklu ğu olguları6. Organik nedenlere ba ğlı OKB olgular ıHastalar ın çalışmaya al ınma kriterleri:I. OKB grubu için:1-DSM-IV OKB tan ı kriterlerini kar şılam ış olmak2-18-60 ya ş aras ında olmakt ır.II. PB grubu için:1-DSM-IV tan ı kriterlerine göre PB tan ıs ı almak2-18-60 ya ş aras ında olmakÇal ışmaya al ınan vakalarda ara ştırmac ılar tarafındangeli ştirilen bilgi formu uygulanarak aileyi, psikiyatrik<strong>ve</strong> sosyo demografik bilgiler sa ğlandı.Her iki gruba Structured Clinical Interview forDSM-IV (SCID-I) (Yap ıland ırılm ış Klinik Görü şmeFormu) uygulanarak as ıl tan ıya eşlik eden ek tan ılarınvarl ığı saptanmaya çal ışıld ı. Structured ClinicalInterview for DSM-IV (SCID-I) yer almayan bozukluklarayr ıca soru şturuldu. Her iki grupta depresyonunşiddetini belirlemek amac ıyla HDS uygulandı. Ayrıca OKB semptomlar ın ın araştırılmas ı, içeriklerinegöre s ınıfland ırılmas ı <strong>ve</strong> şiddetlerinin ölçülmesiamac ıyla OKB'lu hastalara Yale BrownObsessif <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> Ölçe ği (Y-BOCS)uyguland ı .Araştırmam ızda değerlendirme ölçekleri olarak Hamilton<strong>Depresyon</strong> Skalas ı (HDS), Yale Brown Obsessif<strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> Ölçe ği (Y-BOCS), Yapıland ırılm ış Klinik Görü şme Formu (SCID I/II)kullan ılm ıştır.istatistik yöntemler, iki yaka grubu aras ındaki değişkenlerinkarşılaş tırılmas ında chi-square testi kullanıld ı <strong>ve</strong> Fisher's Exact Test uyguland ı. Sonuçtaanlaml ıl ık ç ıkar ımlarında bulunabilmek için onesided p value <strong>ve</strong> two sided p value dikkate al ınm ıştır. Tek tarafl ı <strong>ve</strong> çift tarafl ı değerleri de hesapland ı .Bağlant ı için ise Pearson Correlation kullan ılm ıştır.BULGULARHastalar ım ız ın tümünde DSM-IV için Yap ıland ırılmış Klinik Görü şme Formu'na (SCID-II) göre en azbir kişilik bozukluğu saptanm ıştır. <strong>Panik</strong> bozukluk-29


~es« Konan ı lsif <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>ta <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Kişilik Bozuklu ğu KoınorbiditesiYaluğ , Kocahaşoğlu, Aydoğan, Günellu ğu olan hasta grubunda en s ık histrionik ki şilikbozuklu ğu saptand ı (% 19.4). OKB'lu hasta grubundaise en s ık rastlan ılan borderline ki şilik bozukluğudur(% 27.2).Hamilton <strong>Depresyon</strong> Skalas ı 'na (HDS) <strong>ve</strong> DSM-IVkriterlerine göre OKB hasta grubunun % 89'na, PBhasta grubunun ise % 85'ine depresyon tan ısı konmuş tur. HDS'nda OKB yaka grubunda ortalamapuan 26.4 <strong>ve</strong> PB grubunda ortalama puan 22.7 olaraksaptanm ışt ır. <strong>Depresyon</strong>un a ğırlığı aç ıs ından ikigrup aras ı nda anlaml ı bir fark bulunamam ışt ır.Çal ışmaya al ınan OKB'lu erkek hastalarda ya ş ortalaması 35.31, kad ın hastalarda 32.09 olarak tespitedilmi ştir. Genel ya ş ortalamas ı 33.34 bulunmu ştur.Çal ışmam ızdaki PB'lu erkek hastalarda ya ş ortalaması 34.87 <strong>ve</strong> kad ın hastalarda 36.40't ır. Genel yaşortalamas ı ise 35.90 olarak tespit edilmi ştir. Çal ışmayakat ılan her iki hasta grubunda genel ya ş ortalaması aç ıs ından anlaml ı bir fark bulunamam ıştır.OKB'lu hasta grubumuzda evli olanlar ın oran ı %65.8, bekarlar ın oran ı ise % 30.6, boşanm ışlar % 2dul olanlar % 1.6 olarak hesaplanm ışt ır. PB'lu hastagrubumuzda ise evliler % 51.2 bekarlar % 32, boşanmışlar % 6.45, dullar % 10.33 olarak tespit edilmiş tir .Genel da ğı l ıma bak ıld ığında, istatistik sonuçlar ınagöre OKB <strong>ve</strong> PB hasta grubunda evlilik oranlar ıaras ında anlaml ı bir fark bulunamam ışt ır (p=0.3707).Hastalar ı n e ğitim durumlar ı değerlendirildi ğindeOKB'lu hastalarda ilkokul mezunu olanlar % 36.66,orta-lise e ğitimi alm ış olanlar % 50, yüksek okulmezunlar ı % 13.33, e ğitimsizler % 0 olarak saptanmış t ı r. Çal ışmam ızdaki PB'li hastalarda ilkokulmezunu olanlar % 25.8, ortaokul mezunu olanlar %54.8. yüksekokul mezunu olanlar % 19.35, e ğitimsizler% 0 olarak tespit edilmi ştir. Her iki grup arasında e ğitim durumu aç ısından anlaml ı bir fark bulunamamış t ır (p=0.635). Anlaml ı bir fark görülmemeklebirlikte PB grubunda yüksek okul mezunlar ı-n ın yüzdesi OKB grubundan daha yüksek bulunmuştur.İş <strong>ve</strong> aktivasyon yetersizli ği aç ıs ından değ'erlendirildiğinde OKB grubunda 30 hastan ın 15'inde i ş <strong>ve</strong>pecyaaktivasyon yetersizli ği saptanm ıştır (% 50). Bu yakınma31 PB hastas ın ın 11 tanesinde tespit edilmi ş-tir (% 35.48). İki grubun toplam 61 hastas ından 26tanesinde i ş <strong>ve</strong> aktivasyon yetersizli ği saptanm ışt ır(% 42.6). Pearson metoduna göre x 2=1.313 <strong>ve</strong>p=0.251 bulunmu ştur. Bu sonuçlara göre gruplararas ında anlaml ı fark ortaya ç ıkmam ıştır.Uyku bozuklukları ara ştırıldığında OKB'lu hastagrubunda 30 hastan ın 15'inde uyku bozuklu ğu saptanmıştır (% 50). Bu şikayet PB'lu 31 hastan ın 9 tanesindebulunmu ştur (% 29.03). İki grubun toplam61 hastas ından 24 tanesinde uyku bozuklu ğu tesbitedilmi ştir (% 39.34). Pearson metoduna görex2=2.808 <strong>ve</strong> p=0.937 bulunmu ştur. Bu sonuçlaragöre gruplar aras ında anlaml ı bir fark bulunmamıştır.Somatik semptomlar aç ısından değerlendirildiğindeOKB hasta grubunda 30 hastan ın 18'inde somatiksemptomlar saptanm ıştır (% 60). PB olan 31 hastanın ise 14 tanesinde somatik semptomlar ın varl ığıbulunmu ştur (% 45.16). İki grubun toplam 61 hastasından 32 tanesinde somatik semptomlar görülmüştür(% 52.5). Pearson metoduna göre x 2=1.34<strong>ve</strong> p=0.245 bulunmu ştur. Somatik semptomlar aç ı-s ından, gruplar aras ında anlaml ı bir fark elde edilmemiştir.Hastalar somatik anksiyete varl ığı aç ısından ara şt ı-rıldığında OKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın 26tanesinde somatik anksiyete saptanm ıştır (% 86.6).Somatik anksiyete PB'lu 31 hastan ın 28 tanesindetesbit edilmi ştir (% 90.32). İki grubun toplam 61hastas ından 54 tanesinde somatik anksiyete saptanmıştır (% 88.52). Pearson metoduna göre x 2=0.20,p=0.707 bulunmu ştur <strong>ve</strong> bu bulgulara göre iki gruparas ında anlaml ı bir fark yoktur.OKB hasta grubumuzda 30 hastan ın 28'inde psi şikanksiyete saptanm ışt ır (% 93.33). PB hasta grubumuzda31 hastan ın 29'unda psi şik anksiyete (%93.54) görülmüştür. İki grubun toplam 61 hastas ından57 tanesinde psi şik anksiyete saptanm ışt ır (%93.44). Pearson metoduna göre x 2=0.00115, p=0.68bulunmu ştur. Bu sonuca göre gruplar aras ında anlamlı bir fark görülmemi ştir.OKB hasta grubunda 30 hastan ın 8'inde ajitasyon30


Ohsesif Köln/misli' <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>ta <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Kişilik Bozukluğu Komorbiditesirqhfg, Kocalıaşogla, Aydoğan, Güne!varl ığı tesbit edilmi ştir (% 26.66). Ajitasyon PBolan 31 hastan ın 17 tanesinde de görülmü ştür (%54.83). İki grubun toplam 61 hastas ından 25 tanesindeajitasyon varl ığı tesbit edilmi ştir (% 41). Pearsonmetoduna göre x2=5.00 <strong>ve</strong> p=0.0253 bulunmu ş-tur. Bu sonuçlara göre gruplar aras ında ajitasyonvarl ığı aç ısından anlaml ı bir fark elde edilmi ştir.Gruplar suçluluk duygusu aç ıs ından değerlendirildiğ incle OKB hasta grubunda 30 hastan ın 12'indesuçluluk duygusu saptanm ışt ır (% 40). PB'lu 31hastan ın 12 tanesinde de suçluluk duygusu vard ır(% 29.03). İki grubun toplam 61 hastas ından 24 tanesindesuçluluk duygusu saptanm ışt ır (% 39.34).Pearson metoduna göre x 2=0.01064 <strong>ve</strong> p=0.91786bulunmu ştur. Gruplar aras ında anlaml ı bir fark tesbitedilememi ştir.intihar dü şüncesi varl ığı ara şurıldığında OKB hastagrubunda 30 hastan ın 5'inde intihar dü şüncesi saptanmışt ır (% 16.6). Intihar dü şüncesi, 31 PB'Iu hastanın 4 tanesinde mevcuttu (% 12.90). İki grubuntoplam 61 hastas ından 9 tanesinde intihar dü şüncesisaptanm ış t ır (% 14.8). Pearson metoduna görex2=2.415 <strong>ve</strong> p=0.298 bulunmu ştur. Bu sonuçlaragöre gruplar aras ında anlaml ı fark ortaya ç ıkmam ıştı r.OKB'I ıı hasta grubunda 30 hastam ızın 17'inde retardasyonsaptanm ışt ır (% 56.6). Bu yak ınına PB'lu31 hastan ın 11 tanesinde tesbit edilmi ştir (% 35.48).İki grubun toplam 61 hastas ından 28 tanesinde retardasyonsaptanm ış t ır (% 45.9). Pearson metodunagöre x 2=2.754 <strong>ve</strong> p=0.096 bulunmu ştur. Gruplararas ı nda anlaml ı bir fark ortaya ç ıkmam ışt ır.OKBlu hasta grubunda 30 hastan ın 4'ünde kilokayb ı tespit edilmi ştir. (% 13.3). PB'lu 31 hastan ınise 7 tanesinde ayn ı yalunma saptanm ıştır (% 22.58). İkigrubun toplam 61 hastas ından 11 tanesinde kilokayb ı tesbit edilmi ştir (% 18). Pearson metodunagöre x2=0.88 <strong>ve</strong> p=0.347 bulunmu ştur. Gruplar arası nda anlaml ı bir fark bulunamam ıştır.Genital semptomlar aç ıs ından değerlendirildi ğindeOKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın 9'unda genitalsemptomlar saptanm ışt ır (% 30). Bu semptomlarPB'llı 31 hastan ın 10 tanesinde tesbit edilmi ştir (%32.25). İ ki grubun toplam 61 hastas ından 19pecyatanesinde genital semptomlar saptanm ışt ır (% 31.1).Pearson metoduna göre x 2=0.362 <strong>ve</strong> p=0.849 bulunmuştur. Bu sonuçlara göre gruplar aras ında anlamlı bir fark ortaya ç ıkmam ışt ır.OKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın 5'inde self defeatki şilik bozukluğu saptanm ıştır (% 16.6). Bu tan ıPB'lu 31 hastan ın 3 tanesinde görülmü ştür (%33.33). İki grubun toplam 61 hastas ından 8 tanesindeself defeat ki şilik bozuklu ğu saptanm ışt ır (%13.1). Pearson metoduna göre x 2=0.65 p=0.33 bulunmuştur. Bu sonuçlara göre gruplar aras ında anlamlı bir fark bulunamam ıştır.OKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın hiçbirinde paranoidtip ki şilik bozukluğuna rastlanmam ış tır (% O).PB'lu 31 hastan ın ise 1 tanesinde saptanm ıştır (%3.22). İki grubun toplam 61 hastas ından 1 tanesindeparanoid tip ki şilik bozuklu ğu tesbit edilmiştir (%1.6). Pearson metoduna göre x 2=0.98, p=0.508 bulunmuştur.Gruplar aras ında anlaml ı bir fark eldeedilmemi ştir.OKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın 2'si histrioniktip ki şilik bozuklugu tan ısıı alm ışt ır (% 6.66). PB'li31 hastan ın ise 6 tanesinde bu tan ı saptanm ıştır (%19.35). İki grubun toplam 61 hastas ından 8 tanesindehistrionik tip ki şilik bozukluğu bulunmu ştur (%13.1). Pearson metoduna göre x 2=2.154, p=0.138bulunmu ştur. Bu sonuçlara göre gruplar aras ındaanlaml ı bir fark görülmemi ştir.Hastalar avoidant ki şilik bozukluğu aç ıs ından değerlendirildiğinde OKB'lu hasta grubunda 30 hastamız ın 1 'inde avoidant ki şilik bozukluğu saptanm ıştır(% 3.33). Bu tan ı PB'lu 31 hastan ın birinde tesbitedilmi ştir (% 3.22). İki grubun toplam 61 hastas ından2 tanesinde avoidant ki şilik bozuklu ğu bulunmuştur(% 3.3). Pearson metoduna göre x 2=0.00056,p=-0.745 tesbit edilmi ştir. Bu sonuçlara göre gruplararas ında anlaml ı bir fark saptanmam ıştır.OKB'lu hasta grubunda 30 hastan ın ll'inde borderlineki şilik bozuklu ğu saptanm ış t ır (% 36.66). Butan ı PB'It ı 31 hastan ın 5 tanesinde tesbit edilmi ştir(% 16.12). İki grubun toplam 61 hastas ından 1 tanesindeborderline ki şilik bozuklu ğu saptanm ışt ır (%1.6). Pearson metoduna göre x 2=3.323 <strong>ve</strong> p=0.68bulunmu ştur. Gruplar aras ında anlaml ı bir fark bu-


Olısesif <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>tu <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Kişilik Bozuklu ğu KoınorbidllesiYalug, Kocabaşoğht, Aydoğan, Güne!lunamam ış t ı r.OKB'Iu hasta grubunda 30 hastas ından 1 tanesindeantisosyal ki şilik bozukluğu saptanm ıştır (% 3.33).Bu tan ı P13'1u 31 hastan ın 1 tanesinde tesbit edilmi ş-tir (% 3.22). İki grubun toplam 61 hastas ından 2tanesinde antisosyal ki şilik bozuklu ğu saptanm ıştır(% 3.9). Pearson metoduna göre x 2=0.0056,p=0.745 bulunmu ştur. Bu sonuçlara göre gruplararas ında anlaml ı bir fark tesbit edilmemi ştir.Narsistik ki şilik bozuklu ğu OKB'lu hasta grubunda30 hastan ın 1 tanesinde saptanm ıştır (% 3.33). Butan ı PB'Iu 31 hastadan hiçbirinde görülmemi ştir (%O). Iki grubun toplam 61 hastas ından 1 tanesindenarsistik ki şilik bozuklu ğu saptanm ışt ır (% 1.6).Pearson metoduna göre x 2=1.05, p=0.49 bulunmu ş-tur. Gruplar aras ında anlaml ı bir fark bulunamanı[ ş ii r.TARTIŞMAOKB genellikle ergenlik ya da erken eri şkinlik dönemindeba şlar, ortalama ba şlang ıç yaşı 20-26 ya ş-lar aras ıdır. Genelde hastalar ın 2/3'nde semptomlar25 ya şından önce yerle şir (3) . Bu çal ışmada da ortalamaba şlang ıç ya şın ın 22 oldu ğu bulunmu ştur.Hastalar ın % 75'inde semptomların 25 yaşından önceba şlad ığı tespit edilmiştir. PB için ba şlang ıç dönemiortalama olarak ergenlik dönemi sonu <strong>ve</strong> 30'1uya ş lar ın ba şı olarak bildirilmi ştir (4). PB anksiyetebozukluklar ı içinde en geç ba şlayan ıdır. Bu çal ışmadaPB için ortalama ba şlang ıç yaşı 27.8 olarak saptanmış t ı r. H astal ıklann başlama yaşına bak ıldığındaher iki grup aras ında anlaml ı fark bulunmu ştur. Çalışmaya kat ılan her iki grubun ya ş ortalamalarınınbirbirine çok yak ın olduğu görülmü ştür; OKB içinyaş ortalamas ı 33.34, panik bozukluğu için yaş ortalaması 35.90 d ır. Bu çal ışmam ızın gü<strong>ve</strong>nilirliği aç ı -s ından önemlidir.OKB'ta cinsiyet da;_g ıl ımı çe şitli ara şt ırmalarda farklıl ık göstermekle birlikte bu çal ışmada kad ın/erkekoran ı hemen hemen e şit ç ıkm ışt ır. PB'un kad ınlardaçok daha s ık görüldü ğü bildirilmektedir. Bizim çalışmam ızda da kad ınlarda PB'un daha s ık oldu ğuortaya ç ıkm ış t ır (% 61.3).OKB, PB'a göre daha erken ya şta ba şlar. OKB,pecyayüksek e ğitimli ki şilerde daha s ık görülür, diğeryandan PB ise görülme s ıklığı aç ısından eğitimden<strong>ve</strong> sosyoekonomik durumdan ba ğımsızdır. Çal ışmayakat ılan her iki hastal ık grubunda e ğitim düzeyiaç ısından anlaml ı bir fark görülmemi ştir. Sosyoekonomikdüzeyler kar şılaşt ırıldığında OKB'Iu hastaların alt <strong>ve</strong> orta sosyoekonomik düzeyde kümelendi ği,PB'lu hastalar ın büyük çoğunluğunun ise alt sosyoekonomikdüzeyde oldu ğu saptand ı. OKB'un yüksekeğitimli <strong>ve</strong> sosyoekonomik düzeyi yüksek s ınıflardadaha s ık görüldü ğünü bildiren yay ınlarlauyumlu olmayan sonuçlar elde edilmi ştir. Karno <strong>ve</strong>arkadaşları ise eğitim düzeyinin OKB'ta önemli birfaktör olmad ığını, dü şük sosyoekonomik düzeyde<strong>ve</strong> i şşiz ki şilerde daha s ık görüldü ğünü bildirmi ş -lerdir (5) .OKB'Iu ğun bekarlarda, bo şanm ış kişilerde, e şlerindenayrı yaşayan, ailelerinin ilk ya da tek çocu ğuolanlarda daha s ık oldu ğu bildirilmi ştir ( 5 ). PB'luğunise evlilikle bağlantısız olduğu ancak bo şanm ışyada ayr ıl ık ya şam ışlarda daha s ık oldu ğu dökümanteedilmi ştir. Bu çal ışmada her iki grup aras ındamedeni durum aç ıs ından anlaml ı bir fark bulunamamışt ır. Hastalar ın OKB'ta evlilik oran ı % 65.8,PB'ta ise % 51.2 olarak tespit edilmi ştir.Yap ılan çal ışmalarda OKB'ta hastal ığın kronik birseyir izlediği, % 10-15 vakada ise ilerleme <strong>ve</strong> y ıkımgörüldü ğü, küçük bir grupta ise tam düzelme dönemleriile giden epizodik özellikler görüldü ğü bildirilmiştir. Bizim çal ışmam ızda hastalar ın çoğunda(% 82) hastal ığın kronik bir seyir izledi ği tespit edilmiştir (6). Obsesyonlar <strong>ve</strong> kompulsiyonlar hastalarda% 70 oran ında bir arada bulunur. Sadece obsesyongösterenlerin oran ı çal ışmalarda % 7-29 olarak, sadecekompulsiyon gösterenlerin oran ı ise % 6 olarakbildirilmektedir. Bizim çal ışma grubumuzda, yap ı-lan diğer çal ışmalarla uyumlu olarak hem obsesyonlarınhem de kompulsiyonların birlikte olmas ı % 72oran ında tespit edilmi ştir. Sadece kompulsiyonlarlagiden yaka saptanmam ıştır.Anksiyete bozukluklar ında komorbid ikinci eksentan ıların ın s ıkl ığı iyi dökümante edilmi ştir. PB <strong>ve</strong>agarofobi de ki şilik bozuklu ğu görülme oran ının %40 ile % 65 aras ında değiştiği bildirilmiştir (7) . OKBiçin ise bu say ı % 33 ile % 82 aras ında değişmektedir(8). Bir çok çal ışmada OKB <strong>ve</strong> PB birden fazla32


Obsesil <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>ta <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Ki şilik Bozuklu ğu KomorbiditesiYalu ğ , Kocabaşoğlu, Aydo ğan, Günelikinci eksen tan ısı oran ı % 50'nin üzerinde olarakbildirilmi ştir. OKB <strong>ve</strong> PB ikinci eksen tan ısı içinpredispozan oldu ğunu bildiren görü şler oldu ğu gibi,ki şilik bozukluklar ın ın bu hastal ıklara yatk ınl ıkyarattığına dair görü şler de bildirilmiştir. Baz ı çevreko şullar ı <strong>ve</strong> biyolojik risklerin bu hastal ıkların <strong>ve</strong>kişilik bozukluklar ının beraber görülmesine yatk ınlık yaratt ığı da dü şünülmektedir (9). Davran ışlarıbask ılanm ış çocuklarda anksiyete bozuklu ğu geli ş-me riski artm ıştır, panik bozukluk hastalar ı s ıkl ıklaçocuklukta geçirilmi ş anksiyete bozukluğu öyküsütan ımlarlar. Bu çocuklarda geçirdikleri anksiyetebozukluğunun yaratt ığı sorunlar ın patolojik ki şiliközellikleri olu şturdu ğu dü şünülmektedir. Çocuklukçağı anksiyete bozukluklar ının, uygunsuz davran ışmodelleri ile karakterize olan ki şilik bozukluklarıiçin predispozan oldu ğu bildirilmi ştir.OKB ya da PB olan hastalarda, hastal ık çoğu zamanba şka psikiyatrik sorunlarla birlikte görülmektedir.OKB'un en s ık birlikte görüldüğü psikiyatrik bozuklukdepresyondur ( 10). Bunun yan ı s ıra majordepresyonu olan hastalar ın % 30'unda obsessifkompulsif belirtiler saptanm ıştır ( 11 ). Özellikle ajitedepresyonu olanlar da obsessif kompulsif belirtileredaha s ık rastlanmaktad ır. Çe şitli epidemiyolojik çalışmalardadepresif bozukluklar ın genel popülasyonda% 2-5 oran ında bulunduğu saptanm ıştır. ABD'deyap ılan bir epidemiyolojik alan tarama çal ışmas ı'na(ECA) göre PB <strong>ve</strong> depresyonun ya şam boyu birliktebulunma olas ılığı normalden 11 kez daha fazlad ır.Birçok çal ışmada panik bozukluk <strong>ve</strong> depresif bozuklukçok yüksek oranda bir arada bulunur (% 22-91) (12). Bu çal ışmada HDS'na göre OKB grubunun% 89'unda, PB grubunun ise % 85'inde yüksek depresyonpuan ı belirlenmi ştir. HDS'nda OKB yakagrubunda ortalama puan 26.4 <strong>ve</strong> PB grubunda ortalamapuan 22.7 olarak saptanm ıştır. <strong>Depresyon</strong>unağırl ığı aç ıs ından iki grup aras ında anlaml ı bir farkbulunamam ıştır. Noyes 1990 y ıl ında buna benzerbir çal ışmada kendi yaka grubunda primer depresyonkomorbiditesini % 85 oran ında tespit etmi ştir,bununla beraber % 30 vakada depresyon panik bozukluğa sekonder geli şmi ştir. Bizim hasta grubumuzdabu oran primer depresyon için % 70, sekonderdepresyon için % 25 olarak bulunmu ştur. Budeğerler daha ev<strong>ve</strong>l yap ılan çal ışmalarda elde edilensonuçlarla uyumludur. Sanderson <strong>ve</strong> ırkada şları ( 13 )yapt ıklar ı çal ışmada kendi hasta gruplar ında majorpecyadepresyon tan ıs ı almış hastalarda yüksek oranda panikbozuklu ğu komorbiditesine rastlam ışlardır (sosyalfobi <strong>ve</strong> yayg ın anksiyete bozuklu ğundan sonra,üçüncü en s ık komorbid tan ıdır).SONUÇAnksiyete bozuklukları içerisinde depresyon komorbiditesininen s ık OKB'ta oldu ğu bildirilmektedir( 14). Rasmussen <strong>ve</strong> arkada şları ( 15 ) OKB'lu hastaların2/3'sinin hayatlar ı boyunca en az bir kere depresyongeçirdiklerini, 1/3'inde ise görü şme sıras ındadepresyon saptand ığın ı bildirmektedir. Zitterl <strong>ve</strong>arkadaşları ( 16) , primer depresif durumlarda obs'essifkompulsif semptomların ortaya ç ıkışını depresyonlabaşa ç ıkman ın bir yolu olabilece ği, diğer taraftanOKB'luğa sekonder, depresyonu ise ö ğrenilmi ş birçaresizlik yada vazgeçi şin sonucu olarak ortaya ç ı-kabileceği şeklinde değerlendirmektedir. OKB ile e şzamanl ı depresyonda, primer <strong>ve</strong> sekonder depresyonlakar şılaştırıldığında çok daha iyi bir prognozgözlendiği saptanm ıştır ( 14). Zitterl <strong>ve</strong> arkada şları(16) depresif obsessif kompulsif bozukluklu ğu olanlardada sald ırganlık obsesyonunun, depresif olmayanobsessif kompulsif bozukluklu ğu olanlarda isekontrol etme, belirli <strong>ve</strong> tekrarlay ıc ı kompulsiyonlarındaha s ık görüldüğünü saptam ıştır. İkinci eksenbozukluklar ı komorbiditesi hastal ıklar ın do ğalgidişlerini kronikle ştirir, farmakolojik <strong>ve</strong> psikolojiktedavilerde zay ıf yan ıta neden olur. <strong>Panik</strong> bozulduğundaen s ık görülen ki şilik bozukluğu bağımlı <strong>ve</strong>avoidant ki şilik bozukluğu olarak bildirilmi ştir. Sonyıllarda yap ılan çal ışmalarda bağımlı kişilik bozukluğununavoidant ki şilik bozuklu ğundan daha azgörüldüğünü bildirmiştir. Bir ba şka çal ışmada ise ens ık bağıml ı <strong>ve</strong> obsesif kompulsif ki şilik bozukluğugörüldüğü <strong>ve</strong> bunlar ı narsistik <strong>ve</strong> histrionik ki şilikbozukluklar ının takip ettiği bildirilmiştir. Langs <strong>ve</strong>arkada şları (7) yaptıklar ı bir çal ışmada major depresyonlakomorbid olan panik bozuldu ğunda, saf panikbozukluğu grubuna göre, ki şilik bozuklu ğu prevalansın ı çok daha yüksek bulmu şlardır. Yine ayn ı çalışmadaki şilik bozuklu ğu olan <strong>ve</strong> olmayan gruptakimajor depresyonun derecesi de anlaml ı olarak farkl ıbulunmu ştur. Bunun yan ı sıra ki şilik bozuklu ğuolan grupta agorafobi prevalans ı da yüksek bulunmuştur.Bu bulgular Alnaes <strong>ve</strong> Torgersen ( 17) tarafındanda desteklenmi ştir. Ki şilik bozukluğunun bulunduğu panik bozukluklu <strong>ve</strong> depresif hastalarda33


<strong>Obsesif</strong> <strong>Kompulsif</strong> <strong>Bozukluk</strong> <strong>ve</strong> <strong>Panik</strong> <strong>Bozukluk</strong>lu <strong>Depresyon</strong> <strong>ve</strong>Kişilik Bozuklu ğu Komo•biditesiYahığ , Kocabaşoğlu, Aydoğan, Güne!panik bozuklu ğunun semptontlann ın oturmas ı birazdaha erken olmaktad ır. Bu vakalarda madde <strong>ve</strong> alkolkötüye kullan ım ının, ki şilik bozukluğu eşlik etmeyengruba göre daha fazla oldu ğu bildirilmi ştir.PB 'ta di ğer psikiyatrik bozukluklara göre intihardü şüncesi <strong>ve</strong> giri şimi daha s ıkt ır. Major depresyon<strong>ve</strong> ki şilik bozukluğu komorbiditesinin bu riski dahada artt ıraca ğı bildirilmi ştir ( 18). Ki şilik bozuklu ğununvarl ığı, depresyonla birlikte olan panik bozuklukvakalar ında, panik semptomlarm ın şiddetindeart ışa neden olmam ışt ır ( 19). Ayn ı çal ışmada panikbozukluk <strong>ve</strong> major depresyon grubunda; borderline,histrionik, ba ğıml ı <strong>ve</strong> avoidant ki şilik bozuklukları nda art ışa rastlanm ışt ır. Ki şilik. bozuklu ğu olangrupta global de ğerlendirme skalas ı ile karakterizegenel i şlevsellikte bozulmada art ış <strong>ve</strong> major depresyonuntedaviye daha az yan ıt <strong>ve</strong>rdi ği görülmü ştür.OKB'ta korku <strong>ve</strong> anksiyeteli davran ışlarla karakterizeolan C kümesi ki şilik bozuklukları s ık görülmektedir.<strong>Panik</strong> bozukluk <strong>ve</strong> obsesif kompulsif bozukluktaki şilik profilleri benzer olarak bildirilmi ş-tir. Ortak olan 5 önemli ki şilik özelliği; C kümesi,histrionik <strong>ve</strong> narsistik ki şilik yap ılarıdır. Obsessifkompulsif ki şilik bozukluğu ile OKB aras ında birbirlerinindevam ı olmak gibi bir ili şki söz konusude ğildir. OKB'ta, obsesif kompulsif ki şilik bozukluğu (OKKB) görülme yüzdesi çe şitli çal ışmalarda% 7-% 17.5 aras ında bildirilmi ştir (8). Bu çalışmadada obsesif kompulsif ki şilik bozukluğu ile diğer kişilikbozukluklar ı aras ında anlaml ı bir fark bulunmamış t ır. Baz ı çal ışmalarda, OKB <strong>ve</strong> obsesif kompulsifki şilik bozukluğu tan ıs ı olan grupta KarolinskaKarakter Ölçe ğinde (Karolinska Scales of Personality) agresyon, iritabilite <strong>ve</strong> suçlulu ğu ölçen skalalardadaha yüksek skorlar al ındığı tespit edilmiştir.OKB <strong>ve</strong> ki şilik bozukluğu tan ısın ın birlikte konduğuhastal ık grubunda, depresif semptomlar ın hemdaha a ğır hem de daha uzun süreli oldu ğu belirtilmiştir. Hastaneye yat ırılarak tedavi s ıklığı bu hastalardaartm ışur. Bu çal ışmada panik bozukluk hastagrubunda en s ı k saptanan ki şilik bozukluğunun histrionikki şilik bozukluğu olduğu tespit edilmi ştir (%19.4). OKB hasta grubunda ise en s ık saptanan borderlineki şilik bozuklu ğu olduğu gösterilmi ştir (%27.2). Bu çal ışman ın bir diğer amac ı da OKB'ta <strong>ve</strong>PB'ta varolan, ki şilik bozukluklar ın ın depresyonüzerine etkisini ara ştırmaktı. Çal ıştığım ız yaka grubundahem OKB hem de PB'unda çok yüksek orandaki şilik bozukluğu saptand ığı için kişilik bozuk-pecyaluğu olmayan yaka say ısı araşt ırma için yetersiz bulunmuştur. Dünyada anksiyete bozukluklar ın ın <strong>ve</strong>bununla ili şkili depresyon için yap ılan sosyodemografik<strong>ve</strong> klinik çal ışmalar ın hekim <strong>ve</strong> hastalariçin önemi artarak devam etmektedir. Bu konuyla ilgilicevapland ırılmas ı gereken bir çok soru vard ır.Bu çalışma bu sorular ın bir kısm ına cevap <strong>ve</strong>rmektedir,ancak bu konuda daha kapsaml ı bilgilerin eldeedilebilmesi için, daha yüksek say ıda olgunun değerlendirildiğiçalışmalara ihtiyaç duyulmaktad ır.KAYNAKLARI. Mintzer-Brawman, Phillips RB, Morton KB <strong>ve</strong> ark.: BodyDysmorphic Disorder in Patients with Anxiety Disorders andMajor Depression. Am J Psych 152:1665-1667, 1992.2. Mavisakalian M, Hamman S, Jones B: Comprehensi<strong>ve</strong>Psychiatry. Vol. 31: no:3 May/June: p.238-244, 1990.3. Kolada JL, Bland RC, Newman SC: Obsessi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong>Disorder. Acta Psychiatry Scand Sup 376:24-35, 1994.4. Katerndahl DA, Realini JP: Lifetime prevalance of panicstates. Am J Psych 150:246-249, 1993.5. Karno M, Golding JM, Sorensen SB, Burnam A: TheEpidemiology of Obssessi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong> Disorder in Fi<strong>ve</strong> US.Communities. Arch Gen Psychiatry 45:1094-1099. 1998.6. Jenike MA: Obsessi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong> Disorder. Comprehensi<strong>ve</strong>Psychiatry. 24:2, 1983.7. Langs G, Q ııehenberger F, Fabisch K: Prevalance, patterns androle of personality disorder in panic disorder patients with andwithout comorbid (lifetime) major depression. Acta Psych Scand98:116-123, 1998.8. Torres AR, Del Porto JA: Comorbidity of Obsessi<strong>ve</strong> compulsi<strong>ve</strong>disorder and personality disorders. Psychpathology 28:322-329, 1995.9. Bejerot S, Ekselius L, L.von Knorring: Comorbidity betweenobsessi<strong>ve</strong> compulsi<strong>ve</strong> disorder and personality disorders. ActaPsych Scand 97:398-402. 1998.10. Pigott TA, L'Heureux F, Dubbert T: Obsessi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong>Disorder Comorbid Conditions. J Clin Pscyl ı 55:15-27, 1994.11. Tynes LL, Winstead DK: Subtyping obsessi<strong>ve</strong> compulsi<strong>ve</strong>patients by depressi<strong>ve</strong> symptoms: a retrospecti<strong>ve</strong> pilot study.Psychiatr Q Spring 70(1):53-61, 1999.12. Noyes Jr R , Rudolph H: The anxiety disorders. Can ıbridgeUni<strong>ve</strong>rsity Press 1998.13. Sanderson WC, Beck AT, Beck J: Syndrome Comorbidity inPatients with Major Depression or Dystimia: Prevalance andTemporal Relationships. Am J Psychiatry 147:1025-1028, 1990.14. Peter R, Paul S, Hans W: Lifetime panic-depression comorbidityin the National Comorbidity Sur<strong>ve</strong>y. Br J Psych 174:229-238, 2000.15. Rasmussen SA, Eisen JL: The Epidemiology and DifferentialDiagnosis of Obssesi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong> Disorder. J Clin Psych 53:4-10, 1992.16. Zitterl W, Lenz G, Zapotoczky K: Obsessi<strong>ve</strong> Compulsi<strong>ve</strong>Disorder; Course and Interaction with Depression.Psychopathology 23:73-80, 1990.17. Alnaes R,Torgersen S: Panic disorder and personality disorder.Acta Psychiatr Scand 95:336-342, 1997.18. Robert MA, Hirschfeld MJ: Panic Disorder Diagnosis,Epidemiology and Clinical Co ıırse. Clin Psych 57:.supp1.10,1996.19. Russel G, Vasile MD: Panic Disorder <strong>ve</strong>rsus panic disorderwith major depression defining and understanding differences inpsychiatric morbidity. Depression and anxiety 5:12-20, 1997.34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!