11.07.2015 Views

Tarih

Tarih

Tarih

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

görünen ve denizaltının simgesi sayılabilecekperiskopun icadı içinse 19. yüzyılınortalarına gelinmesi gerekiyordu.Savaşa doğruİlk denizaltı saldırısı için milat 1776 yılıoldu. Amerikalı David Bushnell’ın tasarımı“Turtle” denizaltında savaşın başlangıcıydı.Bu yöndeki gelişmeler de yine19. yüzyılın ikinci yarısında güçlendi.Denizaltıyla iletişim ve görüntülemetekniklerinde de büyük gelişmeler yaşandı.Sanki bunların hepsi, büyük birfelaketin, 1. Dünya Savaşı’nın habercisigibiydi. Böylelikle denizaltının günümüzedek gelen savaş tarihi başlamış oldu.Yine de sivil amaçla kullanılan denizaltılarda geliştirildi. Günümüzde de petrolarama, boru hattı inşası ve turistik gezilergibi amaçlarla sivil denizaltılar kullanılıyor.2. Dünya Savaşı’nda denizaltıların mayındöşemenin yanı sıra torpil atmaya dabaşlamasının ardından denizaltılar sonderece etkin silah araçlarına dönüştü vebugün savaş endüstrisinin önemli parçalarındanolan nükleer denizaltılara kadaruzanan yol açıldı. Denizaltıların savaşhikayeleri uzağımızda dursun ve ro-Denizaltı tarihimizdenİlk iki denizaltımız olan “Abdülhamit” ve “Abdülmecid”, 1886 yılında satın alındı.Bu iki denizaltının da birer komutanı vardı ancak personel yetersizliğindenikisinin de mürettebatı aynıydı. Cumhuriyet döneminin denizaltı tarihi ise1924’te Hollanda’ya iki gemi sipariş edilmesiyle başladı. 1928’de filoya katılangemilerin isimleri, “I. İnönü” ve “II. İnönü”ydü. Hemen bir yıl sonra, filoya “Sakarya”ve “Dumlupınar”, ardından “Gür” katıldı. Bu gemileri, isimleri bizzat MustafaKemal Atatürk tarafından verilen “Atılay”, “Saldıray”, “Yıldıray” ve “Batıray”izledi. Atılay ve Saldıray hemen filoya katılırken Yıldıray savaş sırasındaki tedariksizliknedeniyle tamamlanamadı. Batıray ise Almanya’da yapılmıştı ve yine savaşnedeniyle Almanya bu gemiye el koydu; savaş sonunda batırıldı. Atılay, 1942’deÇanakkale Boğazı çıkışında, bir görev sırasında battı, mürettebatı şehit oldu. Yıldıray’ıninşası 1946 yılında tamamlanacak ve gemi, bütünüyle Türk mühendislerinve işçilerin yaptığı ilk denizaltı olarak tarihe geçecekti. 40’lı yıllarda İngiltere’yesipariş edilen 4 adet denizaltıdan ikisi, “Oruçreis” ve “Muratreis”, 1942’defiloya katıldı. Ancak “Burakreis” ve “Uluçalireis”e İngiltere II. Dünya Savaşı gerekçesiyleel koydu. Burakreis savaş sonunda Türkiye’ye teslim edilirken, Uluçalireissavaşta battı.1942’de Denizaltı Filosu Komutanlığı, iki filotilla halinde yeniden örgütlendiğindeşöyle bir yapıya sahipti:1’nci Denizaltı Filotillası KomodorluğuSakaryaDumlupınarGürSaldıray2’nci Denizaltı Filotillası KomodorluğuI. İnönüII. İnönüOruçreisMuratreisUzun yıllar hizmet veren bu denizaltılar, bugünkü güçlü filoya tecrübelerini aktaran,unutulmaz gemiler olarak ömürlerini tamamladılar.30 - 31


tarihtamıza 2. Dünya Savaşı’nın gerçekleriyledeğil, bir filmle devam edelim. ClarkGable ve Burt Lanchester’ın oynadığı“Run Silent, Run Deep-Sessiz ve Derinden”filmini hatırlayanlar vardır. RobertWise’ın yönettiği film, Japon destroyeriAkikaze’nin peşinden giden Amerikalıdenizaltı komutanını (Gable) anlatıyor.Filmde komutanın destroyere karşıölümcül tutkusu, Moby Dick romanındakiKaptan Ahab’ın beyaz balinayaolan tutkusuna benziyor. Aslen bir edebiyatuyarlaması olan filmde, denizaltıyaşantısının sıkıntılarına, bu sıkıntılarındoğurduğu gerilimlere ve aslında yinebu sıkıntılardan kaynaklanan dostlukduygusuna dair de pek çok detay var.Gerçekten de deniz adamları arasındadenizin “cefasını” en çok çekenler, denizaltıcılarolmalı.Denizaltının içinde yaşam alanları öylesinedar ki... Yataklardan yemek mekanına,çalışma alanlarından teknik gereçlereher şey en minimal ölçülerde tasarlanıyordenizaltılarda. Tüm bunlardandaha da zor olansa, suyun altında günlerceışık görmeden yol almak. Düşünsenize,denizaltıcıların, “Kara göründü!”diyebilmek için önce “Hava göründü!”demeleri gerekiyor...Denizin altından çıkantimsahın ağzından çıkan dansçılar!Bizdeki denizaltıcılık tarihi Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren gelişme gösteriyor.Osmanlı döneminde askeri denizaltıcılık faaliyetleri var ancak denizaltıcılıktarihimiz savaşla ilgisi olmayan bir öyküyle başlıyor.Yıl 1719... Henüz Avrupa’nın dahi denizaltılarla tam olarak ne yapılabileceğinibilmediği bir dönemdeyiz. Padişah III. Ahmet’in oğullarının sünnet düğünün 14.günü. Mekan Aynalıkavak Kasrı’nın önleri. Tersane Mimarbaşı İbrahim Efendi’nintasarımı, timsah biçimli deniz aracı “ağzını açıp kapayarak” geliyor. Sonraaraç, bir saat kadar süreyle suya batırılıyor. Ve sürpriz: “Timsah” su yüzüne tekrarçıktığında ağzından çıkan birkaç köçek dans etmeye başlıyor!81 denizcininardından...Denizaltı tarihimizin en acı olaylarındanbiri 1953 yılında yaşandı. Akdeniz’dekibir NATO tatbikatına katılaniki denizaltımız, Dumlupınar ve I.İnönü, Gölcük’e geri dönüyorlardı.Çanakkale Boğazı’na girmişlerdi. Saatgece 02.00 sularıydı. Boğaz, korkunçbir çelik sesiyle sarsıldı. Naraburnuönlerinde Dumlupınar, Boğaz’dançıkış yapacak olan İsveç denizaltısıNaboland ile çarpıştı. Güvertedeki8 kişi denize düştü. Dumlupınar’ınyarası ciddiydi, birkaç saniyedesuya gömüldü. Çarpışmanın hemenardından sadece 22 denizaltı personelikıç taraftaki torpido dairesineulaşabildi. Denizaltı battığında su yüzünefırlayan haberleşme şamandırasınınüzerindeki, ‘’Deniz Kuvvetleri’nebağlı Dumlupınar denizaltısıburada battı. Kapağı açın ve denizaltıylairtibat kurun’’ notu sabaha doğrubulundu. Umutla ahizeye sarılındı,aşağıdan ses geldi: “Buyrun, benAstsubay Selami.” Astsubay, “Ailelerimizeselam söylüyoruz. Bizi kurtaracağınızdaneminiz. Vatan sağolsun...”diyordu. Kurtarma araçlarıgeldi, fakat zaman ilerliyordu...Umutlar tükenirken, haberleşme şamandırasınıntelefonuyla odada sıkışıkdurumdaki mürettebatın sigaraiçmesine izin verildi. Saat 15.00’deşamandıranın bağlantısı koptu...


Bilimin ÇelebisiKâtip ÇelebiKAT‹P ÇELEB‹, BÜTÜN YAfiAMINI ‹LME VERM‹fi, B‹RÖMÜR BOYU K‹TAPLARLA YARENL‹K ETM‹fi VE ÇALIfi-MALARIYLA TAR‹HTE YER‹N‹ ALMIfi B‹L‹M ADAMLARIN-DAN. GEÇT‹⁄‹M‹Z GÜNLERDE DEV ESER‹ C‹HANNÜMA’SIÖZENL‹ B‹R ÇALIfiMA SONUCU YEN‹DEN BASILAN KAT‹PÇELEB‹, DAHA O YILLARDA KORSAN K‹TABA KARfiIÇIKACAK KADAR DA RENKL‹ VE ZENG‹N B‹R K‹fi‹L‹K...Bilinen ilk coğrafya kitabımız Cihannüma’nınyazarı Kâtip Çelebi,kırk sekiz yıllık ömrüne sığdırdığıyirmi bir eserle yaşamın detaylarınıkitaplarının satır aralarında bulmuş.Ordu kâtipliği görevi nedeniylehalk ve ulema arasında KâtipÇelebi, hacca gittiği ve baş muhasebeciikinci halifesi olduğu için de Avrupalılararasında Hacı Kalfa ismiyle tanınan bilgin,ağırlıklı olarak tarih, coğrafya, bibliyografyave biyografi alanlarında çalışarak pekçok eser verdi.Kanuni döneminin Osmanlısı’nda batıdakiilerlemelerin olumlu yönlerini Türk toplumunagetiren, Cihannüma’da dünyanınyuvarlak şeklini ispatlayıcı nedenlerdenbahseden, Arapça, Farsça ve Latince debilen Kâtip Çelebi, ömrü boyunca topladığıkitap birikimiyle “dizin” sistemini ilk kullananİslam âlimiydi.Düzenli bir medrese eğitimi görmemesinekarşın bilgili babasının çocukluktan itibarenkendisine verdiği kaliteli eğitimi,kendi okumaları ve tecrübeleriyle birleştirmişti.Yirmi yılda tamamladığı, yaklaşıkon beş bin kitap ve on bine yakın yazarıtanıttığı büyük bibliyografya ansiklopedisiZanları Gideren Kitap (Keşfü`z-Zünûn anEsâmi`l-Kütüb vel-Fünûn) ile denizcilik tarihinianlattığı Deniz Seferleri HakkındaBüyüklerin Hediyeleri (Tuhfetü`l Kibâr fîEsfâri`l Bihâr), yazarın kendisinden önceolanı inceleyen ve çağına tanıklık eden vakanüviskimliğini gösteren eserlerindenöne çıkanları.Cihannüma: Büyük emekKatip Çelebi, Doğu’daki kaynaklardan veo zamanlar Osmanlı’da bilinmeyen coğrafibuluşlardan söz ettiği Cihannüma’dacoğrafya biliminin kişiye dünyanın çeşitliköşelerini seyahat etmeden gezme imkânıverdiğini ifade ediyordu. Amerika’yıkeşfeden Cristof Colomb ve dünyanınçevresini dolaşan Ferdinand Magellan’ıyazılarının içine katan Kâtip Çelebi, Batlamyus’unve önceki Müslüman coğrafyacılarınetkisiyle bilinen dünyayı yedi iklimeayırıyor, her iklimdeki ülkeleri coğrafî, siyasî,idarî, dinî, ilmî ve ticarî yönden tanıtıyordu.Bilgin, üzerinde enlem ve boylamçizgileri bulunan pek çok haritayı da orijinalasıllarından çevirdi. Fransız asıllı Mehmetİhlasî ile birlikte Atlas Minör’ü Latincedençevirerek Osmanlı toplumuna kazandıranÇelebi’nin, bibliyografya ansiklopedisiZanları Gideren Kitap’ı, İslam medeniyetininen önemli on kitabı arasındagösteriliyor.Korsana karşı!Kâtip Çelebi, eserleriyle ahlaki yönden deinsanların gözden kaçırdıkları değerleriyeniden hatırlatıyordu. Zamanının korsanyayıncılığına “hak bela vire ve ömrü günütay ola” sözleriyle karşı çıkan yazar, BozukluklarınGiderilmesinde Tutulacak Yollar(Düsturü’l-Amel li Islahi’l-Halel) adlıeserinde, dönemin can yakıcı sorunu rüşvethakkında şunları söylüyordu.“Geçmişte rüşvet almak töhmetiyle nicelerigörevden uzaklaştırılmış ve hor-hakirkılınmış, belki nice devlet erkânı katlolunmuşiken, bugün akla ve dine uygun olmayanbu zararlı ve kötü gidişin sonu, işleridöndürmeye gücü yetmeyen bu devletve hazineyle nasıl olacaktır? Bu sebeple,geçmiş sultanlar halkı zalimlerden korumaya,onlara adalet gösterip, gönüllerinialmaya pek dikkat ederlerdi. Adalettensapmaz, zalime yüz vermezlerdi. Köylerinharap olmasına rıza göstermezlerdi.”Dergimizin sayfalarına sığan bu birkaç satır,umarız kendini hem bilime hem deçevresindeki hayatın güzelleşmesine adamış,“çelebi” bir alimin renkli kişiliğini gözünüzdecanlandırmanıza küçük bir katkısağlamıştır.32 - 33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!