yuvasını, sokağını, semtini, mahallesini, ilini ve ilçesinigözetmesi öncelikle tavsiye edilmelidir.” dedi.Kur’an’ın ve hadislerin bir çoğunda güzel ahlâkavurgu yapıldığına dikkat çeken Başbakan RecepTayyip Erdoğan, ayrıntı gibi görülen bu ilkelerinterk edilmesinin telafisi son derece güç zararlarayol açtığını belirterek “‘Kendini bilmeyen Rabbinibilmez’ diyor ilahi mesaj. Ondan esinlenerek YunusEmre, ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Senkendin bilmezsen bu nice okumaktır.’ diyor. Kur’an’ınve hadislerin bir çoğunda güzel ahlâka vurgu yapılıyor.Ne yazık ki bu ayrıntı gibi görülen ilkelerin terkedilmesi, telafisi son derece güç zararlara yol açıyor.Ben, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının bu manada çokönemli bir vazife yüklendiğine inanıyor ve bu vazifeyide hakkıyla taşıdığını düşünüyorum. <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı, her türlü siyasi tartışmanın dışındatutulmalıdır. ‘Bu kurumu daha verimli kılacak tavır,budur. Başkanlığın her adımının linç yaklaşımıylaeleştirilmesini, başkanlık personelinin hakları sözkonusu olduğunda konunun çok farklı yerlere çekilmesini,ülkeye ve millete yönelik ciddi bir sorumsuzlukolarak görüyorum. Radikal İslâm değil, ılımlıİslâm değil, buna benzer önüne sıfatlar eklemek suretiylegetirilmiş bir İslâm anlayışı değil, dosdoğru veson derece sade bir anlayış, baskıdan uzak, zorlamadanuzak, iradeyi gözeten bir yaklaşım sergileniyor.’dünya konjonktürü dikkate alındığında <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığının yaklaşımının ne kadar doğru olduğunuda işte o zaman görürüz.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının, Medeniyetler İttifakıProjesine eş başkanlık yapan ülkenin, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı olduğunu belirten Recep TayyipErdoğan “Biz, ülke olarak kültürler arasında,medeniyetler arasında çatışmayı değil, uzlaşmayıve diyalogu teşvik eden uluslararası bir projeninsahibiyiz. Bu kökten gelen bir dinin mensuplarıyız.Öyleyse, dünya barışında baş aktör olması gerekenülke biziz. Bu ülkede de birincil noktada da konuşacakolan bence sizlersiniz.Yine ulusal ve uluslararasıbazda bunu söylüyorum. Tarih boyunca, 3kıta üzerinde kurulmuş devletlerimiz, böyle bir hoşgörüiklimini inşa ettiler ve yaşattılar. Bunu ecdadımızdagörüyoruz. Bugün o devletlerin mirasçısı olarak,bu iklimi geliştirmek ve çağın imkanları doğrultusundainsanlığa taşımak gibi bir sorumluluğumuzvar. 100’den fazla ülkenin desteklediği bu proje, zatenaynı zamanda bizim dilimizdeki inceliğin, o yu-muşaklığın da bir tezahürüdür. Bizimtarihi tecrübemizin yanında<strong>Diyanet</strong>’in de gayretiyle inanıyorumki bu proje başarıya doğru yolalacaktır.” dedi.Bu noktada <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı’nın gerekli birikimininolduğunu belirten Başbakan RecepTayyip Erdoğan, Medeniyetlerİttifakı gibi uluslararası projeyibaşarıyla taşırken, ülke içindede kardeşliği, birliği, bütünlüğüpekiştirecek, beraberliği pekiştirecek,destek olacak kurumlardanbirisinin de yine <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı olduğuna vurgu yaparak,“Tüm kurum ve kuruluşlarımızla,sivil toplum kuruluşlarıyla,aydınlarımız, sanatçılarımızlabirlikte <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınve onun değerli mensuplarınıda bir devlet projesi olan millibirlik ve kardeşlik sürecinde, aktifrol almalarını ben sizlerden ricaediyorum, istirham ediyorum. Esasen,sürecin başarıya ulaşmasındaön yargıların kırılmasında toplumsalhastalıkların şifa bulmasında<strong>Diyanet</strong> kurumumuz tarihibir sorumlulukla karşı karşıya.Çok ciddi çalışmaların olduğunubiliyorum. Farklı dil ve lehçelerdevaaz ve hutbe, farklı dil ve lehçelerdeKur’an-ı Kerim meali, ilmihalgibi çalışmalar belli bir aşamayageldi. Bunun ötesinde gönüllerehitap etmek, gönülleri birbirineısındırmak, bizi var eden yapıtaşlarını, bizi birbirimize bağlayano sarsılmaz bağları tekrar hatırlatmaknoktasında da sizden destekbekliyoruz. Ülkenin sadece bellibölgelerinde değil, 7 coğrafi bölgesinde,81 vilayetinde, hatta yurtdışı teşkilatlarımız da hükümetimizinbaşlattığı ve bir devlet projesiolarak gördüğü Milli Birlik ve KardeşlikProjesi en iyi şekilde <strong>Diyanet</strong>< 90TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr
“Gençlere, çocuklaraanlatılması gerekenhiç kuşkusuz,dünyayı değiştirmehedefinden ziyadekendisini, kendimizideğiştirme hedefiolmalıdır.Dünyayı kurtarmak içinyola çıkanlarınkendi yuvasını,sokağını, semtini,mahallesini, ilini veilçesini gözetmesiöncelikletavsiye edilmelidir.”İşleri Başkanlığımız tarafından anlatılacağınayürekten inanı yorum.Zira biz, birliğin, beraberliğin, kardeşliğinadeta bir çimento gibi birbirineiyice kenetlendiği, birbiriylekaynaştığı toplumuz, milletiz, böyleolmamız gerekiyor. Hiç kimsebunu farklı yerlere çekmeye çalışmasın.Bakınız, Hakkari’deki anneile Yozgat’taki anne, evlatlarınınbaşında aynı Fatiha’yı, aynı Yasin’iokuyorsa, aynı duayı ediyorsa, cemaataynı kıbleye dönüyorsa, buradaciddi bir yanlış var. Ben bunusöyledim. Bu ifadelerimin bile farklıyerlere çekildiğini gördüm. ‘Başbakanmeseleyi din üzerinden miçözmek istiyor’ şeklinde yüzeysel veart niyetli yorumlar yapıldı. Bentürküleri de, şarkıları da dile getirdim,kahramanlarımızdan, birliktegazi olduğumuzdan, birlikte şe-hit verdiğimizden bahsettim. Elbette inançlarımız dabu noktada ortak paydamızdır. Elbette sahip olduğumuzinancın temel ilkelerini hatırlatmak durumundayım.Söz konusu olan kan, söz konusu olan gözyaşı,söz konusu olan insan. Biz yeter ki insanı yaşatalım,yeter ki insanı yüceltelim. Bunu, ne şekilde venasıl yaptığınız teferruattır. Ortak inancı paylaşan,aynı yöne dönen, aynı ruh ikliminde yaşayan insanlarınbirbirine husumet duymasının hiçbir mazeretiolamaz.” dedi.Bizim tarihimizde, Kerbela gibi, HazretiPeygamber’in torununun ve ailesinin katledilmesigibi son derece acı bir vakıanın bulunduğunu vebu vakıadan ders çıkarmak yerine, husumeti yaşatmanın,yeni Kerbelalara zemin hazırlamak anlamınageldiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan“Ülkemizin hiçbir ferdi arasında husumet ve hoşgörüsüzlüğünmazereti olamaz. Birbirimizi dinleyecek,anlayacak, hoşgörü ile birbirimize yaklaşacağız. Aramızdakimeseleleri konuşarak, asgari müşterekte uzlaşarakçözüm yoluna koyacağız. Bize yakışan budur,medeniyetimize, inancımıza yakışan budur. 1400 yılboyunca dalga dalga büyüyen ilahi mesaj; ‘inananlarkardeştir’ diyor. Bunun, tevile de, tefsire de bence ihtiyaçyoktur. Bu kadar özet ve net bir ifadedir. Tabiatboşluk kabul etmez, Bir alan boş bırakıldığında oralarınnasıl doldurulduğunu, kimler tarafından doldurulduğunuacı tecrübelerle gördük, görüyoruz. İslâm’la,Müslüman’la terörü eş değer görmek art niyettir, kötüniyettir, suizandır, çirkin bir propagandanın neticesidir.Ama, bu algıyı pekiştiren, bu algının oluşmasınayol açan hataların yapıldığı da görmezden gelinemeyecekbir gerçektir. Bu hatalar bir alanın boş bırakılmasının,ihmal edilmesinin, buna ehemmiyet gösterilmemesininneticesidir. Gerçek bilim adamlarının, gerçekaydınların, münevverlerin boş bıraktığı alanların,‘medya vaizleri’ tarafından doldurulduğunu ve soruişaretlerinin hızla çoğaldığını da müşahede ediyoruz.Ben, onun için siz değerli kardeşlerimden, ‘lütfen,bizi medya vaizlerinden kurtarın’. Bunu istirham ediyorum.Ben açıkçası Türkiye’nin güzide bir kuruluşuolan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının sadece ulusal ölçektedeğil, küresel ölçekte bir örnek teşkil ettiğine, etmesigerektiğine inanıyorum. Taraf tutmadan, soru işaretleriniartırmadan, sade bir şekilde, anlaşılır bir şekildemalayani tartışmalara kapılmadan, dosdoğru biryol tutturduklarını ve bu yolda kararlılıkla ilerlediklerinigörüyorum.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 91 >
- Page 4:
Süleyman Necati AKÇEŞMEGenel Mü
- Page 8:
üstünde kalarak milli birlik ve d
- Page 11 and 12:
a) Camilere Yapılan HizmetlerÜlke
- Page 13 and 14:
sesle ve doğru okunması da Müsl
- Page 15 and 16:
her döneminde, bilginin edinilmesi
- Page 17 and 18:
Yurdun Adı Açılış Tarihi Kapas
- Page 19 and 20:
D) Kültürel HizmetlerMilletlerin
- Page 21 and 22:
E) Hayri ve Sosyal HizmetlerHalkın
- Page 23 and 24:
F) Kadınlara Yönelik HizmetlerKad
- Page 25 and 26:
Bunların başında hiç şüphesiz
- Page 27 and 28:
Yurt Dışı Cami, Okul veTarihi Me
- Page 30:
kütüphane ve dokümantasyon ünit
- Page 33 and 34:
) SempozyumlarİSAM’da gerek Tür
- Page 35 and 36:
İSAM Kütüphanesine satınalma, m
- Page 37 and 38:
dirmek görevlerini de üstlenmişt
- Page 39 and 40: F) KUR’AN-I KERİM’İNNÜZULÜN
- Page 41 and 42: ak girilmemiş olmasına rağmen si
- Page 43 and 44: • Proje ilk önce 6 ciltlik bir k
- Page 45 and 46: Takvimler 1983 yılını gösterdi
- Page 47 and 48: Ramazan ayı bereket ayıdır diyor
- Page 49 and 50: Vakıfların kuruluş amaçlarında
- Page 51 and 52: lanılan Türkiye Diyanet Vakfı Ö
- Page 53 and 54: Türkiye genelinde üniversitesayı
- Page 55 and 56: Öğrencilerimiz çalışmaya ve ba
- Page 57 and 58: kayseri@diyanetvakfiyurt.com.tr1994
- Page 60 and 61: Mersin İlimizin güzel bir ilçesi
- Page 62 and 63: Türkiye Diyanet Vakfı, kendi inş
- Page 64 and 65: Minberin yan aynalıklarında ve ka
- Page 66 and 67: irlikte, ihtiyaç duyulması durumu
- Page 68 and 69: İzmir Bornova’da Türkiye Diyane
- Page 72: “Türkiye Diyanet Vakfı;Diyanett
- Page 75 and 76: dular. Türkiye Polis Vakfı da onl
- Page 77 and 78: Balkanlarda, Kıbrıs’ta ve diğe
- Page 79 and 80: göstermiştir. Bu Vakıf, bu süre
- Page 81 and 82: Bu yeni düzenleme ile Vakıflar Um
- Page 83 and 84: Başkan Dr. Lütfi Doğan, hazırla
- Page 85 and 86: Bu sebeple daha sonraki MütevelliH
- Page 87 and 88: Diyanet İşleri Başkanlığı, Pe
- Page 89: Kur’an’ın, özellikle Batı d
- Page 93 and 94: sürdürmekte olduğunu; bu hizmetl
- Page 95 and 96: “Kur’an-ı Kerim’i veâlemler
- Page 97 and 98: Dinî-millî kültürümüzü evren
- Page 99 and 100: dan yaratılmış olarak görüldü
- Page 101 and 102: lanacağını belirten Ahmet İnam,
- Page 103 and 104: DİYANET EMEKLİLERİ DERNEĞİ’N