11.07.2015 Views

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Gençlere, çocuklaraanlatılması gerekenhiç kuşkusuz,dünyayı değiştirmehedefinden ziyadekendisini, kendimizideğiştirme hedefiolmalıdır.Dünyayı kurtarmak içinyola çıkanlarınkendi yuvasını,sokağını, semtini,mahallesini, ilini veilçesini gözetmesiöncelikletavsiye edilmelidir.”İşleri Başkanlığımız tarafından anlatılacağınayürekten inanı yorum.Zira biz, birliğin, beraberliğin, kardeşliğinadeta bir çimento gibi birbirineiyice kenetlendiği, birbiriylekaynaştığı toplumuz, milletiz, böyleolmamız gerekiyor. Hiç kimsebunu farklı yerlere çekmeye çalışmasın.Bakınız, Hakkari’deki anneile Yozgat’taki anne, evlatlarınınbaşında aynı Fatiha’yı, aynı Yasin’iokuyorsa, aynı duayı ediyorsa, cemaataynı kıbleye dönüyorsa, buradaciddi bir yanlış var. Ben bunusöyledim. Bu ifadelerimin bile farklıyerlere çekildiğini gördüm. ‘Başbakanmeseleyi din üzerinden miçözmek istiyor’ şeklinde yüzeysel veart niyetli yorumlar yapıldı. Bentürküleri de, şarkıları da dile getirdim,kahramanlarımızdan, birliktegazi olduğumuzdan, birlikte şe-hit verdiğimizden bahsettim. Elbette inançlarımız dabu noktada ortak paydamızdır. Elbette sahip olduğumuzinancın temel ilkelerini hatırlatmak durumundayım.Söz konusu olan kan, söz konusu olan gözyaşı,söz konusu olan insan. Biz yeter ki insanı yaşatalım,yeter ki insanı yüceltelim. Bunu, ne şekilde venasıl yaptığınız teferruattır. Ortak inancı paylaşan,aynı yöne dönen, aynı ruh ikliminde yaşayan insanlarınbirbirine husumet duymasının hiçbir mazeretiolamaz.” dedi.Bizim tarihimizde, Kerbela gibi, HazretiPeygamber’in torununun ve ailesinin katledilmesigibi son derece acı bir vakıanın bulunduğunu vebu vakıadan ders çıkarmak yerine, husumeti yaşatmanın,yeni Kerbelalara zemin hazırlamak anlamınageldiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan“Ülkemizin hiçbir ferdi arasında husumet ve hoşgörüsüzlüğünmazereti olamaz. Birbirimizi dinleyecek,anlayacak, hoşgörü ile birbirimize yaklaşacağız. Aramızdakimeseleleri konuşarak, asgari müşterekte uzlaşarakçözüm yoluna koyacağız. Bize yakışan budur,medeniyetimize, inancımıza yakışan budur. 1400 yılboyunca dalga dalga büyüyen ilahi mesaj; ‘inananlarkardeştir’ diyor. Bunun, tevile de, tefsire de bence ihtiyaçyoktur. Bu kadar özet ve net bir ifadedir. Tabiatboşluk kabul etmez, Bir alan boş bırakıldığında oralarınnasıl doldurulduğunu, kimler tarafından doldurulduğunuacı tecrübelerle gördük, görüyoruz. İslâm’la,Müslüman’la terörü eş değer görmek art niyettir, kötüniyettir, suizandır, çirkin bir propagandanın neticesidir.Ama, bu algıyı pekiştiren, bu algının oluşmasınayol açan hataların yapıldığı da görmezden gelinemeyecekbir gerçektir. Bu hatalar bir alanın boş bırakılmasının,ihmal edilmesinin, buna ehemmiyet gösterilmemesininneticesidir. Gerçek bilim adamlarının, gerçekaydınların, münevverlerin boş bıraktığı alanların,‘medya vaizleri’ tarafından doldurulduğunu ve soruişaretlerinin hızla çoğaldığını da müşahede ediyoruz.Ben, onun için siz değerli kardeşlerimden, ‘lütfen,bizi medya vaizlerinden kurtarın’. Bunu istirham ediyorum.Ben açıkçası Türkiye’nin güzide bir kuruluşuolan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının sadece ulusal ölçektedeğil, küresel ölçekte bir örnek teşkil ettiğine, etmesigerektiğine inanıyorum. Taraf tutmadan, soru işaretleriniartırmadan, sade bir şekilde, anlaşılır bir şekildemalayani tartışmalara kapılmadan, dosdoğru biryol tutturduklarını ve bu yolda kararlılıkla ilerlediklerinigörüyorum.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 91 >

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!