11.07.2015 Views

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

D - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Süleyman Necati AKÇEŞMEGenel MüdürDeğerli dostlar; bundan 35yıl önce, bu vatanın bağrınadört hamiyetperver insan tarafındanbir tohum atıldı. O tohum filizlendi,yeşerdi ve ulu bir çınar oldu, dallarıdünyanın dört bir yanına uzandı.Meyveleri tüm insanların hizmetinesunuldu. Bugün ona güç ve istikametverenler bu eserleriyle ne kadar övünseve onur duysalar azdır. Evet, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfından bahsediyoruz.Hizmet kervanında 35 yılını dolduran,vakıf medeniyetinin kopmaz birhalkası olan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfından.Bu sebeple bu yazımda vakıflardanve onun bir parçası olan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfından söz etmek istiyorum.Dünyamız var olduğundan buyana birçok medeniyete ev sahipliğiyapmış; medeniyetler de dünyamızıtanzim etmeye çalışmışlardır.Medeniyetlerin dünyayı tanzimlerimilletler eliyle olmaktadır. Milletler,mensup olduğu medeniyetten aldığıahlâk ve enerjiyle kültürlerini oluştururve yönetim anlayışlarını geliştirerekbir nevi o medeniyetin bayraktarlığınıyaparlar.Milletimiz de temsil görevini yürütürkeninsanın refah ve huzurunayönelik bir takım müesseselerkurmuş ve daha önceden var olan müesseseleri geliştirmiştir.Atalarımızın insanın mutluluğuna yönelikgeliştirdiği bu müesseselerin en önemlisi “VakıfMüessesesi”dir. Vakıf; öyle bir medeniyet yansımasıdırki, insanlığa ait birçok boyutu onda görmekmümkündür.Bu tarihî gelenek ve hayat düsturu günümüzdede Milletimizin vazgeçilmez hayat tarzının temeliniteşkil etmektedir. Öyle ki yardımlaşma noktasındakurulan vakıflar bunun en iyi göstergesidir. İnsanlarınihtiyaçlarını gidermek, yoksulun yanında olmak,vatan ve millet adına hizmet üretmek amacıyla kurulanvakıfların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.Bu vakıflardan biri olan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı damilletimiz, devletimiz ve tüm insanlık adına hizmetüretmek, hizmet noktasında meydana gelen boşluğudoldurmak amacıyla yıllardır çaba sarf etmektedir.35 yılını geride bırakan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,birçok sahada gerçekleştirdiği faaliyetleri ile toplumumuzuşekillendiren bütünün bir parçası olmayı başarmıştır.35 yıl önce Ankara’da dört gayretli, hamiyetperverve geniş ufuklu insanın bir odada kurduğuTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, bugün Türkiye genelinde 957şubesi ve yurt dışında sunduğu hizmetlerle tüm dünyayıkucaklayan bir sivil toplum kuruluşu haline gelmiştir.Eğitimden, kültüre, sağlıktan, sosyal alana kadarher alanda, meydana gelen boşluğu imkânları nispetindekapatma gayretinde olan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,bu alanlarda kendini adeta sorumlu hissetmiş ve devletimizinyükünü hafifletme adına, büyük bir özverive cesaretle önemli hizmetler üstlenmiştir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, eğitim alanında gençlerimizinsıkıntısına çözüm üretmek amacıyla ondan fazlayurdu hizmete açmış, öğrencilere burs tahsis etmiş,özel okulculuk faaliyetinde bulunmuş ve bu alandabaşarılar elde etmiştir. İslâm âleminin tüm dünyaya iftiharlasunacağı İslâm Ansiklopedisi’ni çıkarma cesaretinigöstermiş, yayınladığı yüzlerce eserle ilim ve irfandünyamıza bir ışık olmuştur.İnsana hizmeti, Hakk’a hizmet telakki eden Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, devlet ve milletimizin menfaatleridoğrultusunda 35 yıldır önemli eserler vücuda getirmiştir.Bundan sonra da, vücuda getirdiği eserlerleövünme yerine, geçmişinden güç alıp, geleceğin inşasındaönemli hizmetleri üstlenmeye devam edecektir.TDV< 4TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Hizmete Allah rızası için talip olmuş, vakıfgeleneğinin kopmaz bir halkası olan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının 35. kuruluş yıldönümünükutluyoruz.Halkıyla bütünleşebileceği oranda fonksiyonelolan her müessese gibi, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı da gerçekleştirdiğihizmetlerle halkımızın büyük destek vetakdirini kazanmış ve bir fonksiyonel müessese olmuştur.Geleneksel hizmet önceliklerimizi, ileriye dönükprojeksiyonlarımızı ve gönlümüzün içindekileribize gönül verenlerle paylaşmak, daha başka hayırlara,daha başka güzelliklere vesile olacağı düşüncesiylebültenimizin bu sayısında Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınkuruluş ve hizmetlerini anlatmayı uygun bulduk.Zira tanışmanın, bilişmenin olmadığı yerde söyleneceksöz de yoktur. Öyleyse şimdi; dostlarımızın, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfına gönül ve destek verenlerin, kendisinehizmeti en üstün gaye edindiğimiz Yüce Milletimizinbize söyledikleri olmalıdır.Mutlak tamlık ve mutlak mükemmeliyet Allah’amahsustur. Kulun ve kulların tamamlığı da, mükemmeliyetide, başarısı da izafîdir. İlâhî mesajı kendisinerehber edinmiş olmakla beraber, Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının başarısı ve hizmet tamlığı da bu hakikatlemalûl bulunmaktadır.Vakfı kuranlar, ona güç ve istikamet verenler, onubaşarıyla bu güne getirenler, Türk Milleti’ne böylesinebir müessese armağan edenler çok az fâniye nasip olacakbir şerefin sahipleridir. Hayırlarının, Allah katındaen makbul hayırlardan biri olmasını diliyoruz.Kurulduğu günden itibaren, Vakfımızın niyet veistikametini, şaşmaz bir sağduyuyla okuyan, her türlüdesteğiyle her zaman yanımızda olan asil milletimize;temel hizmetlerimizde yolumuzu açan, bize güç vedestek veren devletimize; yakın ilgileriyle ve her zamanyâd edeceğimiz hassasiyetleriyle, tecrübelerindenve tavsiyelerinden daima faydalandığımız devletadamlarımıza ayrıca teşekkür ediyoruz.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, Allah rızasıiçin kurulmuş bir vakıf olması,Allah rızasının gerektirdiği her alanayönelmek yükümlülüğünü taşımaktadır.Bugünkü ilgileri ve ilişkileriitibariyle Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,münhasır hizmetler gören bir kurumolmaktan çıkmıştır. Ülkemizdeve dünyada meydana gelen son gelişmeler,vakfımızı daha geniş kapsamlıbir misyona zorlamaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı her şeydenevvel İslâm dini için vakfetmekisteyenlere, yine bu yönde birhizmet adresi olmak üzere kurulmuştur.Din hizmetlerinin daha genişimkânlarla, daha elverişli ortamlarda,daha uygun vasıtalar kullanmaksuretiyle ve daha üstün bir liyakatlesunulabilmesi; hem ilahimesajın toplumda karşılık bulmasıhem de dinî birlik ve bütünlüğümüzüntemini bir zarurettir. Bu alandaönemli fonksiyonlar icra eden <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığımıza destek veyardımcı olmak Vakfımızın ana faaliyetalanını teşkil etmektedir.Din hizmetlerinin, insanlarınbütün ibadet ihtiyaçlarına cevap verebilecekseviyede yaygın bir alt yapıyladesteklenmesi şarttır. Camilerdesağlanan ibadet imkânlarınınyanında, fitre ve zekât gibi iktisadiibadetlerin de ifasına ortam hazırlamakgerekmektedir. Günümüz hayatşartları içerisinde, bu tür ibadetlerinnasıl ve kimlere yönelik olarakyapacaklarını bilmeyen insanlarımızınsayısı az değildir. Allah rızasıiçin sarf edilmek üzere beklenenbir kaynakla, Allah rızası için yardımbekleyen insanı veya ifası lâzımgelen hizmetlerde <strong>Diyanet</strong> Vakfı biradres teşkil etmektedir.Dünyanın bütün toplumlarındadin hizmeti veren kişi ve kuruluş-< 6TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


üstünde kalarak milli birlik ve dayanışmayı temin etmeyi,kardeşlik, yardımlaşma ve fedakârlık başta gelmeküzere dinimizin yüce prensiplerini vatandaşlarımızatanıtmayı, din konusunda halkımızı doğru bilgilendirmeyi,manevi ve ahlâkî değerlere bağlılıklarınıartırmayı amaç edinmektedir. Başkanlığımız dinhizmetlerini ifa ederken ve yönetirken mezhep, eğilim,kültür ve cinsiyet ayırımı yapmaksızın toplumunher kesimine eşit hizmet sunmaya, kişilerin dinin gerekleriniyerine getirme veya getirmeme özgürlüğünesaygılı olmaya büyük özen göstermektedir.Ancak ne var ki; <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı, halkımıztarafından sadece ibadet işlerini düzenleyen birkurum olarak görülmemiş, bu kurumdan dinimizinsosyal ve kültürel fonksiyonlarının icapları da talepedilmiştir.Özel vakıfların kuruluşlarını düzenleyen kanununyürürlüğe girmesiyle beraber, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıbünyesinde bir vakıf kurma fikri tartışılmayabaşlanmış, çeşitli alternatifler üzerinde düşünüldüktensonra, Başkanlık mensuplarının kendi aralarındatemin edecekleri bir kaynakla böyle bir kurumunoluşturulmasına karar verilmiştir. Nitekim o zamanki<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı Dr. Lütfi DOĞAN başkanlığında,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan Yardımcıları Tayyar AL-TIKULAÇ, Yakup ÜSTÜN ve <strong>Diyanet</strong> İşleri HukukMüşaviri Ahmet UZUNOĞLU’nun iştirakiyle, Ankara11. Noterliği’nde düzenlenen 13 Mart 1975 gün ve9125 yevmiye nolu senetle Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ku-rulmuştur. Ankara Asliye HukukHakimliği’nin 7 Nisan 1975 gün ve1975/203 E., 1975/194 K. sayılı kararıylaVakıf Senedi tescil edilmiştir.Vakfın kuruluşu Vakıflar GenelMüdürlüğünce, Resmi Gazete’nin8 Mayıs 1975 gün ve 15230 sayılınüshasında ilân edilmek suretiylekuruluş işlemleri tamamlanmıştır.150.000 TL. gibi sembolik bir nakitsermayeyle kurulan Vakfın; gerekgördüğü hizmetler ve gerekse ulaştığıimkânlar itibariyle bugün geldiğinokta, belki kurucuların bile aklındangeçirmedikleri bir neticedir.Bu gelişmeyi, halkımızın dinhizmetlerine gösterdiği yüksekalâka ve Vakfın bu hizmete sadakatiyleizah etmek mümkündür. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının kurucularınınortaya koydukları ve sonrakiyönetimlerce de göz ardı edilmeyenhalisane niyet, iftiharla söylemekgerekirse vatandaşlarımızdanbüyük kabul görmüştür. Vakıf, milleteve hizmete aidiyeti ölçüsündegelişmiş, gittikçe daha geniş kadrolarlabütünleşmiştir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınamaçları, VakıfSenedi’nin 2. maddesindesöyle formüle edilmiştir.“Vakfın gayesi; <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığınca yurt içinde ve yurtdışında yürütülecek hizmetlerin süratlive etkin bir şekilde yürütülmesine,İslâm dininin gerçek hüviyetiT.C. <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıHizmet Binası< 8TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


GenelMüdürlükHizmetleriMerkezde iş ve işlemler;Hukuk Müşavirliği, TeftişKurulu Başkanlığı, Personel ve İdariİşler Müdürlüğü, Vakıf MuhasebeMüdürlüğü, Hac ve Umre MuhasebeMüdürlüğü, İnşaat ve EmlakMüdürlüğü, Eğitim Kültür ve SosyalHizmetler Müdürlüğü, Dış İlişkilerMüdürlüğü, Levazım Müdürlüğü,Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü veKadın Faaliyetleri Merkezi Müdürlüğüolmak üzere toplam 11 birimdeyürütülmektedir.Çok geniş bir hizmet alanıbulunan Vakfın, hizmetlerinindaha verimli yürütülebilmesi içinteşekkül ettirilen 957 il ve ilçe şubemizVakfın kuruluş amaçlarıdoğrultusunda hizmet üretmektedir.I- Yurt İçine Yönelik HizmetlerA) <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı Hizmetlerine Destek Çalışmaları1. Başkanlığın Yurt İçi Hizmetlerine Yapılan DesteklerTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, kuruluşamacının gereği Dineimkânları ölçüsünde her türlü desteği sağlamak-kanlığının dini ve kültürel içerikli bütün hizmetleriyanetİşleri Başkanlığı hizmetlerine tadır. Başkanlıkça yürütülen bu hizmetler hiç şüpheönemli ölçüde destek sağlamaktadır. yok ki, halkımızın dini inanış, düşünce ve yaşayışlarınamüspet manada doğrudan etkisi olan hizmetlerdir.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının genelbütçeden karşılanamayan ihtiyaçlarıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınca imkan-hizmetlerini destekleme, eğitim merkezlerine yapılanBu hizmetler ana başlıklar halinde şöyledir: Merkezlar ölçüsünde karşılanmaktadır. Vakıf,Genel Merkez ve 957 şubesi ile lerinin desteklenmesi, müftülük hizmetlerinin destek-destekler, din konusunda toplumu aydınlatma hizmet-<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı Merkezi lenmesi, hac ve umre hizmetleri, camilere yapılan yardımlar,cami ve mescitlerin tefrişi, Kur’an kurslarınaile bütün müftülüklerin, hizmet binası,büro mefruşatı, demirbaş, araç yapılan yardımlar.ve kırtasiye vb. hizmete yönelik tüm Bu meyanda, Başkanlık personelinin hizmet içiihtiyaçları imkanları ölçüsünde karşılamaktadırmekteve donatılmaktadır. Ayrıca genel bütçe içindeneğitimine yönelik eğitim merkezleri Vakıfça inşa edil-Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı bu hizmetlerisebebiyle halkımızın geniş dışına yönelik panel, sempozyum, şura, (Din Şûrası,karşılanamayan ve <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının yurttakdirini toplamıştır. Vakıf kurulduğutarihten beri, <strong>Diyanet</strong> İşleri Baş- net Vakfının katkılarıylaAvrasya Şûrası) vb. organizasyonları da Türkiye Diya-gerçekleştirilmektedir.< 10TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


a) Camilere Yapılan HizmetlerÜlkemizde yaşanan hızlı nüfus artışı ve şehirlere göçolgusu, cami ihtiyacını da had safhaya çıkarmıştır.Bu ihtiyacın karşılanması da tamamen vatandaşlarımızınduyarlılığına, gayret ve fedakârlığına bırakılmıştır.Müslüman hayırseverlerin bu yöndeki gayretiher türlü takdirin üzerindedir. Ne var ki, bireysel çabalarbu açığı kapatmakta çoğu zaman yetersiz kalmaktadır.Öte yandan, yeni yapılmakta olan camilerde,mimarî yönden birtakım estetik ölçülere dikkatedilmesi dinimizin güzelliklerine yakışan bir üslûbuntutturulması da keza bir ihtiyaçtır. Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı bu alanda önemli bir boşluğu dolduran hizmetlerüretmektedir. Geliştirdiği tip cami projeleriile de bu boşluğu doldurma noktasında gayret göstermektedir.Büyük kentlerimizde abidevî türden camilerimizinyaptırılması lokal teşebbüslerin altındankalkamayacağı bir yük olmuştur. Diğer bütün kültürdeğerlerimizde olduğu gibi,dini kültürümüzdeki sürekliliğinsağlanmasına da geleceğimiz açısındanihtiyaç vardır. Eski camilerimizinmuhafazası ve oralardakimanevi havanın yeni nesillercede teneffüsünün mümkün kılınmasıesaslı bir maddî külfeti vebelli başlı bir sorumluluk gerektirmektedir.Abidevî nitelikte olan ve birkülliye şeklinde düşünülen KocatepeCamii ve Adana Sabancı MerkezCamii başta olmak üzere, il veilçelerde hizmete sunulan camilerinbir kısmı Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıtarafından inşa edilerek hizmetesunulmuştur.Sabancı Merkez Camii - ADANAwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 11 >


Kahramanmaraş Müftülük SitesiBayburt Müftülük Sitesib) Müftülük Hizmetlerinin DesteklenmesiDin hizmetlerinin sürekliliği, kalıcı ve etkin olması,sosyal müessiriyeti arzulanıyorsa; bu hizmetin dünyevikarşılığı fakrü zaruret olmamalıdır. Müftülük hizmetbinalarının standartları, teknik imkânlarının seviyesi,hizmetlerin yaşama şartları gibi hususlar dikkatletakibi gereken hususlardır. Aksi halde din görevlisiyanlış zamanda yaşayan ve pek de kaale alınmayanbir insan konumuna hapsolacaktır. Türkiye, zaten butecrübeyi yaşamıştır ve bütün din görevlilerini <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı çatısı altında toplayan bir düzenlemeyebiraz da bu yüzden ihtiyaç duyulmuştur. Devletimizbu manada üzerine düşeni yapmıştır. Bu noktadaTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı; din hizmeti görenlerinmeslekî itibarlarını daha üst düzeye çıkarma yönündekiumumî arzunun bir ifadesi olarak geliştirmekteve teşkilatlanmasını sürdürmektedir.Müftülüklerimiz uzun zaman dar mekânlarda faaliyetgöstermiş, acil ihtiyaçları konusunda diğer kamukuruluşlarına veya halka müracaat zorunda kalmışlar-dır. Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı il ve ilçeşubelerinin malî destekleri ve merkezdengönderilen yardımlarla müftülüklerinbüro ihtiyaçlarının giderilmesi,hizmet araçlarının temini,müftülük hizmet binalarının inşasıgibi konularda yoğun çalışmalarbaşlatılmış ve hizmetlerin altyapısınınoluşmasında önemli mesafeleralınmıştır.Sözü edilen çalışmalar sonucundabugün mülkiyeti Vakfa ait 501müftülük binası bulunmaktadır.Diğer taraftan Türkiye genelindeVakfın mülkiyetinde olan 4.657lojmanın önemli bir kısmında müftülüklerinpersoneli ikamet etmektedir.Bu şekilde ibadethanelerdeyürütülen hizmetlerin daha verimlihale gelmesi hususunda destek sağlanmışolmaktadır.c) Kur’an KurslarıHizmetlerininDesteklenmesiKur’an-ı Kerim, Allah’ın insanlığagönderdiği son ilahi kitaptırve Müslümanlar için mukaddestir.Müslümanların inanç, ibadetve davranışlarında olduğu gibigündelik yaşantılarında da Kuran-ıKerim’in özel bir yeri vardır.Kur’an’ın tecvit üzerine güzel bir< 12TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


sesle ve doğru okunması da Müslümanlariçin çok önemlidir.Kur’an’ı usulüyle okumak, ezberlemekve anlamaya çalışmak,Hz. Peygamber devrinden bu yanaMüslüman toplumlarda hayatî birönem arz etmiştir. Şüphesiz bundaKur’an’ın bizzat yönlendirmeleri kadar,Hz. Peygamber’in Kur’an’ın öğrenilmesi,öğretilmesi, anlaşılması,okunması ve mesajının iyi kavranarakhayata geçirilmesi yönündekiemir ve tavsiyeleri de rol oynamıştır.Nitekim her Müslüman toplumgibi, Türkler de bin yılı aşkınbir süreden beri Kur’an eğitim veöğretimine büyük önem vermişlerdir.Kur’an eğitimi ayrıca dinî eğitiminmihverini oluşturduğu için, dineğitimi veren kurumların öğretimprogramlarında önemli ve önceliklibir yere sahip olmuştur.Cumhuriyet dönemindeKur’an eğitim-öğretiminin verildiğiyerlerin başında Kur’ankursları gelmektedir. Toplumudin konusunda aydınlatmaklayükümlü olan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı,din eğitimi faaliyetleriniöncelikle camiler ve Kur’an kurslarıaracılığıyla yürütmektedir.Kur’an kursları, yaygın din eğitimikurumlarıdır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıncaaçılan ve idare edilen Kur’ankurslarının maddî ihtiyaçlarınınönemli bir bölümü ve öğrencilerinbazı ihtiyaçları Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından karşılanmaktadır.Mülkiyeti Vakfaait olan Kur’an kursu binaları,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınıneğitim hizmetleri için tahsisedilmiştir.“Sizinen hayırlınızKuran’ıöğrenen veöğreteninizdir.”Hadis-i Şerifd) Eğitim Merkezleri Hizmetlerinin Desteklenmesi<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı, merkez ve taşra teşkilatıpersonelini yetiştirmek amacıyla, doğrudan merkezteşkilatına bağlı olarak eğitim merkezleri açarak personelinhizmette verimliliğinin artırılmasını hedeflemektedir.Bu merkezler, eğitim, öğretim, yönetim vesosyal ihtiyaçlara yönelik tüm görev ve hizmetleri yürütmekve bu konuda gerekli tedbirleri almak üzereDaire Başkanlığına bağlı olarak faaliyetlerini sürdürürler.Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde; il ve ilçe müftülükpersonelleri (Müftü, Vaiz, Şef, Memur, İmam-Hatip vb.) için, “Hizmet İçi Eğitim Kurs”ları düzenlenmektedir.Bu kurslar, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının ilgilitüzük, yönetmelik, yönerge ve genelgelerde belirtilenesaslar dahilinde yürütülür.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı her alanda olduğu gibi bualanda da <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının destekçisi olmuşve inşa ettiği eğitim merkezlerini Başkanlığımızhizmetine sunmuştur.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 13 >


2. BaşkanlığınYurt Dışı HizmetlerineYapılan DesteklerYurt dışında yaşayan vatandaşlarımızınbulunduklarıülkede kalıcı bir nüfus halinegelmiş oldukları gerçeği dikkatealınarak bunların milli kimliğininmuhafazası, bütünlüklerinin sağlanması,ev sahibi toplumla uyumhalinde olması ve yetişenlerin çağınşartlarına uygun eğitimlerininsağlanması, dini konuda aydınlatılmasıbizler için bir vefa borcudur.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınyurt dışındaki soydaş ve dindaşlarımızayönelik olarak yürüttüğü buönemli dini, milli, sosyal ve kültürelhizmetler Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıtarafından desteklenmektedir. Yurtdışındaki din hizmetleri müşavirlikve ataşeliklerinin bütçeden karşılanamayanbina, araç-gereç, mahallielemanların ücreti vb. giderleri deVakfımızca karşılanmaktadır.B) Eğitim-Öğretim Faaliyetleriİslâm dini kadar ilme atıfta bulunan bir başkadin yoktur ve ilimsizliğin, cehaletin kol gezdiğiyerde de sağlıklı bir İslâm anlayışından söz etmekmümkün değildir. Dinimizin ilk emri “Oku” dur veilme verilen önem pek çok yerde özellikle zikredilmektedir.Medeniyet tarihimize kabaca bir göz attığımızda,atalarımızın bu konu üzerinde hassasiyetle durduklarınıve bu alanda birçok vakıf kurduklarını görmemizmümkündür. Gerçekten de vakfedenlerin büyükBornova Koleji Cambridge Başarısıbir kısmı, ilim-irfan ocaklarınınkurulması ve yaşatılması için vakfetmişlerdir.Allah rızasına ulaşmanınbu yolla daha çok mümkünolacağına inanılmıştır. Bu inancınderinliği ve sürekliliği o boyuttadırki, milletimiz için neredeysegenetik bir özellik derecesine varmıştır.Bu yüzden halkımız, keskinbir önseziyle ve kolektif şuuraltınınyönlendirmesiyle, yüzlerceeğitim-öğretim kurumunu hayatageçirebilmiştir. Bu noktada Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, bir yandan öncülükgörevini, diğer yandan gerekli uzmankoordinatörlüğü ifa etmiştir.Müslüman halkımızla el ele, gönülgönüle, bu hizmetleri daha ileriboyutlara götürmek ve kalıcı organizasyonlaraimza atmak hedefimiziteşkil etmektedir.Hem genel, hem de özel anlamıylaeğitim, yani hayatın her alanıve anında, yani beşikten mezarakadar eğitim, yüksek insanlık idealineulaşmanın ön şartıdır. Tarihin< 14TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


her döneminde, bilginin edinilmesive öznelleştirilmesi, beceriye dönüştürülmesi,hayatın yeni bilgilerışığında sürekli ve yeniden dizaynıdaimi bir problem, toplumsal birmeşgale olmuştur. Peygamberimizin,Müslümanlara okuma-yazmaöğreten müşrikleri başkaca bir bedelalmaksızın salıvermesi o günekadarki savaş hukukunda rastlanılmayanbir uygulamadır. Eğitimi,Mekke zenginlerinin ödeyeceği fidyeyetercih eden Rasulullah, böyleceinsanlığa eşsiz mesajlardan birinidaha vermiştir.İslâm tarihi boyunca bu örnekuygulama hep hatırda tutulmuşve İslâm medeniyeti daima iyieğitilmiş insanların ve toplumlarınmedeniyeti olmuştur. Bir bakımatoplumlara öğretmenlik yapanâlimlerin hizmeti, ders veren hocalarınhizmeti, diğer bütün hizmetlerdenüstün tutulduğu gibi,eğitim-öğretim kurum ve faaliyetleriiçin yapılan hayırlar da diğerhayırlarla mukayese bile edilmemiştir.Bu yüzden, Türk-İslâm medeniyetininvakıf uygulamalarınınçoğu eğitim-öğretim faaliyetlerinemünhasırdır.Günümüz Müslümanlarının da,ecdadına yakışan bir tavır içerisinde,eğitim - öğretim faaliyetlerinekatkıda bulunma hususunda özelliklearzulu oldukları ve hayırlarınımümkün mertebe bu alana tahsisettikleri görülmektedir. Hem Allahrızası için kurulmuş bir müessese,hem de böyle bir medeniyetin mirasçısıolan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,kurulduğu tarihten itibaren, eğitimkurum ve hizmetlerine her seviyedekatkıda bulunmayı kaçınılmazbir görev kabul etmiştir.Eğitimden, sağlığa, sosyal yaşantıdan, kültürekadar her alanda kurumlarımızın sorumluluğugittikçe artmaktadır. Hızlı kültürel değişimleryaşamak zorunda bulunan toplumlarda gençliğingerekli olan yeterli bilgi ve kültürel donanımlayetişmesi; yabancı ideolojilerin, bölücü ve yıkıcıgrupların etkisinden uzak tutulması noktasındasivil toplum kuruluşlarına da önemli sorumlulukdüşmektedir.Geleceğimizin teminatı ve bu günümüzemana kazandıran çocuklarımıza güzel bir istikbalhazırlamak fert, toplum ve devlet olarak herkesinen önemli görevleri arasındadır. Sağlıklı bir toplumoluşturmanın temel kurallarından birisi de;geleceğin yetişkin fertleri olan gençlerimizin heralanda sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesidir.Anneler, babalar, eğitimciler başta olmak üzeresorumluluk duygusu taşıyan her fert ve kurumkendisine, ailesine, çevresine, vatanına, milletineve değerlerine bağlı, öncelikle kendi iç dünyasıylabarışık, yaşadığı topluma, ülkeye ve nihayet bütüninsanlığa faydalı gençlerin yetiştirilmesi içingayret sarf etmelidir.Bu bağlamda Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı kurumsalsorumluluğunun bir gereği olarak eğitim-öğretimalanında önemli projelere imza atmış bir siviltoplum kuruluşudur.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının eğitim alanındakiamacı; değişen dünya koşullarına uyum sağlayabilecek,eleştirel düşünmeyi refleks haline getirmiş,bilgi gereksinimini belirlemesini, bilgiyeulaşmasını, bilgiyi kullanmasını bilen, bilgi üretebilen,sürekli öğrenmeyi ilke edinmiş, problemçözücü, toplum ile uyumlu, ekip olarak çalışabilenbireyler yetiştirmesine katkı sağlamaktır.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 15 >


1. Burs HizmetleriYükseköğrenim gençliğininbüyük bir bölümü orta tabakaailelere mensuptur. Aylıkmasrafları, aile gelirlerinin önemlibir kısmına tekabül etmektedir. Bualanda, çeşitli vakıfların ve varlıklıkişilerin yaptıkları katkılar takdireşayan olmakla beraber, asıl ihtiyacınancak cüz’i bir kısmı karşılanabilmektedir.Başarılı ve ihtiyaçsahibi öğrencilere burs imkânı sağlayanVakfımız, gerek kurduğu sistem,gerek ulaşım sayı ve sarf edilenkaynak ve gerekse gösterilen titizlikitibariyle her kesimin takdirinikazanmıştır.Maddî imkânı zayıf olan gençlere,yurt içi ve yurt dışı öğrenimlerisırasında karşılıksız burslar vermeksuretiyle yardımcı olmak Vakfımızınen önemli faaliyet konularındanbiridir. Vakfımız tarafından ilk defa1975 yılında burs verilmeye başlanmıştır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı yurtiçinin yanı sıra, özellikle TürkCumhuriyetleri ve topluluklarından gelen Türk veMüslüman öğrencilere de karşılıksız burslar vermektedir.Gençlerimizin sağlam karakterde, vatana ve milletebağlı bireyler olarak yetişmesini sağlamak amacıyla2009-2010 öğretim yılı itibariyle,5.081 ortaöğrenim90.933 yükseköğrenim3.413 ilahiyat fakültesi566 özürlü, yetim/öksüz ve gazi/şehit çocuğu2.603 ÖSYM puanına göre verilen burslar4.940 Yurtlarımızda barınan öğrenciler2.680 yabancı uyruklu öğrenci326 asistan52 master ve doktora177 araştırma görevlisi195 yabancı dil kursu44 üniversite harç ücreti olmak üzere111.010 öğrenciye burs imkanı sağlanmıştır.Diğer taraftan, sahasında uzman elemanlar yetiştirmekamacıyla Vakfımıza bağlı İSAM aracılığıile yurt dışında doktora ve araştırma yapan araştırmacılaraönemli ölçüde burs verilmektedir.2. Yurt HizmetleriMülkiyeti Vakfımıza ait bulunan ve ileriki yıllardasayılarının artırılması planlanan öğrenciyurtlarımızda, ticarî bir amaç güdülmediğinden,öğrencilere ucuz barınma imkânı sağlanmaktadır. Buuygulama ile ülke genelindeki öğrenci yurdu açığınınkısmen de olsa kapatılmasına katkıda bulunulmakta,ayrıca tahsil çağındaki gençlerimize yeterli konforuhaiz, ihtiyaçlara cevap veren, her türlü güvenliği önplanda tutan bir hizmet verilmektedir. Bu yurtlarda,öğrencilerin şahsi problemleriyle ilgilenilmekte ve gerektiğindeaileleriyle irtibatlar kurularak, eğitimde verimliliğinşartları oluşturulmaktadır.Vakıf tarafından 10 adet yükseköğrenim öğrenciyurdu açılarak gençlerimizin hizmetine sunulmuştur.KONYAYükseköğretimErkek Öğrenci Yurdu< 16TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Yurdun Adı Açılış Tarihi Kapasitesi Tüm masrafları Vakıfça karşılanmaküzere ülkelerindengetirilen yabancı uyrukluöğrenciler bu yurtlarımızdaücretsiz olarak barındırılmaktadır.Kastamonu Kız Öğrenci Yurdu 01.10.1987 180Kayseri Kız Öğrenci Yurdu 03.10.1994 203Sakarya Kız Öğrenci Yurdu 01.10.1997 117Afyon Kız Öğrenci Yurdu 01.10.1997 156Ankara Kız Öğrenci Yurdu 08.11.1989 203Isparta Kız Öğrenci Yurdu 01.10.2000 160Bursa Erkek Öğrenci Yurdu 01.08.1995 308Konya Erkek Öğrenci Yurdu 27.10.1989 405Osmangazi Erkek Öğrenci Yurdu 01.11.1997 150Ankara İncesu Erkek Öğrenci Yurdu 01.09.2007 90T O P L A M 1.9723. Özel Okul HizmetleriHızla kalkınan, gelişen ve yıldanyıla nüfusu artan ülkemizineğitim sorununa bulunacak çarelerarasında özel okullara ağırlık verilmesiönem arz etmektedir. Eğitim-öğretimhizmetleri; savunma, adalet, güvenlik vesağlık hizmetleri gibi devletin vermesigereken hizmetlerdendir. Ancak devletinkaynak sıkıntısı vb. sebeplerle yetersizkaldığı yerlerde diğer sektörlerdeolduğu gibi, eğitim-öğretim sektöründede özel sektör kuruluşları devreyegirmekte ve devlete yardımcı olmayaçalışmaktadır. Kalkınmış ülkelerinçocuklarının büyük bölümü özel okullardaokumaktadır. Kalkınan, gelişenve nüfusu hızla artan bir ülke olarakTürkiye’de de özel okulculuk gündengüne artmakta ve hızla çoğalmaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, ülkemizineğitim sorununun çözümüne katkı olacağıdüşüncesiyle özel okul açma faaliyetlerinegirmiş ve bu maksatla İzmirBornova’da bir özel okul açmıştır.1994-1995 öğretim döneminde faaliyetegeçen okulun müştemilatında; lise,yükseköğrenim kız öğrenci yurdu, ilköğretimokulu, çok amaçlı salon vekapalı spor salonu yer almaktadır.Diğer yurtlarımızda kalanöğrencilere maliyetini karşılayacakölçüde düşük tutulanbedel karşılığında yurt hizmetiverilmektedir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 17 >


C) Ansiklopedi FaaliyetiTürk – İslâm kültürünü korumak, geliştirmekve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Vakfımıztarafından te’lif bir ansiklopedi hazırlanarak yayımlanmasınakarar verilmiş ve 1983 yılında TDVİslâm Ansiklopedisi çalışmaları başlatılmıştır. Çok büyükbir kaynak, emek, dikkat ve ilmî hassasiyetle hazırlananbu eser, İslâm dünyasında hazırlanan ilk te’lifİslâm Ansiklopedisidir. İlk cildi 1988 yılında neşredilenTDV İslâm Ansiklopedisi (DİA) tamamen telif bireser olup İslâmî ilimler, İslâm ülkelerinin tarihi, coğrafyası,kültür ve medeniyeti gibi alanları kapsayanmadde dizisi orijinaldirAnsiklopedimiz, İslâmî ilimlerle İslâm-Türk kültürve medeniyetine ait kavramları, sahalarında eser vermişilim ve sanat erbabını, geçmiş İslâm devletleri veyöneticilerini, önemli tarihî olayları, dinî ve sosyal hayattaetkili olan akımları, tarihî, ilmî ve kültürel müesseseleri,önemli yerleşim merkezlerini, diğer büyükdinleri, Müslüman olmadığı halde İslâm dini, kültürüve medeniyeti ile ilgisi bulunan şahsiyetleri madde dizininedahil etmiştir.Kurumun en önemli projesi olan Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı İslâm Ansiklopedisi, ülkemiz, İslâm dünyasıve bütün ilim muhitlerine hitap eden kapsamlıbir çalışmadır. Yaklaşık 1800 ilim adamının koordinasyonuile hazırlanan ansiklopedide titizlikle uygulanmayaçalışılan ilke, bütün maddelerin güveni-lir kaynaklara dayanması ve doğrubilgiler ihtiva etmesidir. Muhtevave bibliyografya açısından oldukçadüzeyli olan eser, yurt içi ve yurtdışı ilim çevrelerinin büyük takdirlerinikazanmıştır.Ansiklopedi çalışmaları plânlandığışekilde yürütülmekte olupaltı ayda bir cilt yayına hazır halegetirilmektedir. DİA’nın 39. cildi tamamlanmaaşamasına gelmiş olup,40 ve devamındaki ciltlere ait maddelerinyayına hazırlık çalışmalarısürdürülmektedir. İlim Heyetlerindengelen teklif ve planlamalardoğrultusunda ansiklopediye alınanmaddelerin yazarlara siparişindenyayımlanmasına kadar süren işlemleryaklaşık yirmi ilim dalına mensup100’e yakın merkez ilim heyetiüyesi ile 1800 den fazla müelliflekoordineli olarak yürütülmektedir.TDV İslâm Ansiklopedisi kamuoyunundoğru bilgi edinme ihtiyaçlarınıkarşılamayı hedefleyen,dinî ve sosyal bilimlerde araştırmayapmak isteyenlerin başvurabileceğiciddi, kapsamlı ve kuşatıcı bir kaynaktır.< 18TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


D) Kültürel HizmetlerMilletlerin ayakta kalmasını sağlayan en önemliunsurlardan biri de kendi kültürlerine sahipçıkmalarıdır. Türk İslâm medeniyetinin tezahürüolarak ortaya çıkan Türk-İslâm kültürüne sahip çıkmak,korumak ve bu kültürü geliştirip gelecek nesillereaktarmak suretiyle milletimizin bekasına yardımcıolmak, nesillere ışık tutmak şüphesiz Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının en önemli faaliyet konusudur. Bu düşüncedenhareket eden Vakıf, kültürel konularda basılı, sesli, görüntülüyayın araç ve gereçlerinden yararlanmak suretiylekültür hizmetlerini sürdürmektedir.Bir toplumun varlığını sürdürüp geliştirebilmesihiç şüphesiz, kendi medeniyet değerlerinden beslenebilmesineve kendi kültürünü kesintisiz üretebilmesinebağlıdır. Bilim ve sanatta üretken olmamız, ilim veteknolojide ilerlememiz, inançlarımızı öğrenip yaşayabilmemiz,toplum hayatımızı sürdürebilmemiz; kültürümüzüyeniden üretebilmemize ve inanç değerlerimiziöğrenmemize bağlıdır.Kültür hayatımızı zenginleştirmek ve kamuoyunuaydınlatmak amacıyla çeşitli konularda panel, konferansve sempozyumlar düzenleyen Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı, ayrıca dini, milli ve sosyal içerikli çeşitli yayınlaryapmaktadır.1. Yayın FaaliyetleriDini, milli, ilmi, tarihi vekültürel konularda basılı,sesli ve görüntülü yayınlar hazırlayıpokuyucuların hizmetine sunmaktaolan Vakfımızın 419’u basılı,37’si sesli ve 6’sı görüntülü olmaküzere yayın sayısı 462’ye ulaşmıştır.Basılı yayınlarımız arasında9 adet Almanca, 7 adet İngilizce,2 adet Fransızca, 1 adet Flamence,1 adet Rusça ve 10 adet Arapçaolmak üzere çeşitli yabancı dillerdeneşredilmiş 30 adet eser bulunmaktadır.Eserlerimizin baskı işlerinintamamı kendi tesislerimizde gerçekleştirilmektedir.2. Kitap ve Kültür FuarlarıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, okuyucu,yazar ve yayıncıyıbir araya getirmek ve halkın ucuzkaynaklardan kitap temin etmesinisağlamak amacıyla, 1983 yılındanbu yana her yıl Ramazan Ayı içerisindeİstanbul ve Ankara’da “TürkiyeKitap ve Kültür Fuarı” düzenlemektedir.Ayrıca, yurt dışında veyurt içinde açılan fuarlara da iştiraketmektedir. Türkiye’nin ilim ve kültüriklimi ile inancımızın ve kültürümüzüntemeli ve nesilden nesileaktarılmasının aracı olan kitaplarımızıvatandaşlarımızın istifadesinesunmak, Türk-İslâm kültürününürünlerini medeni dünyanın gündeminetaşımak ve bir kültür atmosferimeydana getirmek amacıyla düzenlenenkitap ve kültür fuarlarıhalkımız tarafından da büyük ilgigörmektedir. Türkiye Kitap ve KültürFuarının bu yıl 28.si düzenlenmiştir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 19 >


3. Kutlu Doğum HaftasıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı 1989 yılından bu yanaher yıl Peygamberimizin doğum yıldönümünü“Kutlu Doğum Haftası” adı altında çeşitli etkinliklerlekutlamayı bir gelenek haline getirmiştir. Buamaçla yurt içinde ve yurt dışında her yıl düzenlenenbinlerce etkinlikte Hz. Peygamberin getirdiği, insanlarınmutluluğuna yönelik evrensel mesajı, bilimin ışığındatüm yönleriyle anlatılmaktadır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ile koordineli olarak yürütülenKutlu Doğum Haftası kutlamaları, bütün il veilçe şubelerimiz ile müftülüklerimizin iştirakiyle yapılansosyal ve kültürel etkinliklerle tabana kadar yayılmışdurumdadır.Ülke genelinde yürütülen Kutlu Doğum Haftasıuygulamalarımız, Peygamber ve O’nun sevgisi etrafındayeniden birleşme ve kaynaşmaya vesile olduğu kadar,birlikte aynı havayı teneffüs ederek topluca gön-lümüzün tazelenmesine, ruhî arınmayada vesile olmaktadır.Hafta münasebetiyle, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı tarafından bugüne kadartoplumumuzun gündemini meşguleden önemli konularda bir çoksempozyum düzenlenmiş ve busempozyumlarda sunulan tebliğlerdaha sonra kitap haline getirilerekhalkımızın istifadesine sunulmuştur.“İslâm ve Demokrasi”, “Dünyadave Türkiye’de İslâm ve Müslümanİmajı”, “Değişim Sürecindeİslâm”, “Türk Dünyası’nın DiniMeseleleri”, “Üçüncü Bine GirerkenTürkiye”, “Üçüncü Bine Girerkenİslâm”, “İslâm’ın AnlaşılmasındaSünnetin Yeri ve Önemi”, “ÇağımızdaSosyal Değişme ve İslâm”,“Hz. Peygamberin Tebliğ MetoduIşığında İslâm’ın Güncel Sunumu”,“Din Kültür ve Çağdaşlık” bu sempozyumlardanbazılarıdır.Yine bu kutlamalar çerçevesinde,insanları bir sevgi halesi etrafındatoplamak amacıyla 1995 yılındanitibaren “Gül Günü” kampanyasıdüzenlenmektedir.< 20TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


E) Hayri ve Sosyal HizmetlerHalkını huzur ve refah içinde yaşatmak günümüzsosyal devlet anlayışının önemli unsurlarındanbiridir. Ancak sosyal devlet olmanın gerektirdiğibu hizmetleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakçoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu bakımdanülkemizde yardım kuruluşları, vakıflar ve diğer gönüllükuruluşlar devreye girmek suretiyle bu eksikliği gidermeyönünde çalışmalar yapmaktadırlar. Fakirlereve felaketzedelere yardımda bulunmak, fakir hastalarıntedavilerine yardımcı olmak, mâli bir ibadet olanfitre ve zekâtları kabul ederek bunları dinen verilmesigerekenlere vermek, Vakfımızın faaliyet konuları arasındayer almıştır. Bu sebeple; Vakfımız kurulduğu tarihtenitibaren yoksul ve maddî desteğe muhtaç vatandaşlarımızınihtiyaçlarının karşılanmasına yönelikfaaliyetlere büyük önem vermektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı diğer günlerin yanı sıra,Ramazan ayında ve Vakıflar Haftası gibi özel günlerdefakir ve yardıma muhtaçların yanında olmaya çalışarak,öğrencilere giyecek ve kırtasiye yardımı yapmaktadır.Diğer taraftan ihtiyaç sahiplerine gıda yardımındabulunmaktadır.Sosyal yardım konusundaönemli hizmetler icra eden Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, zekât-fitre vb. diniamaçlı yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerineulaştırmaktadır. Vatandaşlarımızınbu amaçla yaptığı bağışlaryurt içinde ve yurt dışındakiyoksullara ve felaketzedelere ayni venakdi yardım olarak verilmektedir.1. İftar SofrasıHer yıl Ramazan ayında KocatepeCamii avlusunu manevi biratmosfer kaplar. Allah rızası için tutulanorucun, iftar mutluluğuyla eda edildiğiKocatepe Camii avlusunu her akşamiftar vaktinin yaklaşmasıyla binlercekalabalık doldurmakta, ezan nidasıylabüyük bir sabırla tutulan oruçların iftarıyapılmakta, “Allah razı olsun” dualarıgöğe yükselmektedir. Fakiri, zengini,genci-yaşlısıyla binlerce vatandaşımızaiftar yemeği hazırlayıp sunmak herhaldemeşgalelerin en güzeli olsa gerek.Gün boyu süren hazırlıklar ve çekilenyorgunluklar “Allah razı olsun” dualarıylayok olup gitmekte ve bir sonraki gününhazırlıkları başlamaktadır.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 21 >


Her akşam iftar soframıza konukolan sponsorlarımızın yüzlerindekimutluluğu görmek ve bu hayırseverlerlegurur duymamak mümkündeğil. Adeta birbirleriyle yarışan,her gün iftar sofrasına katkıdabulunma gayretinde bulunan hayırseverlerimizinbu hayırlarının YüceAllah katında makbul olmasını vehayırlarının devam etmesini niyazediyoruz. Bu hayır işini onlara yaptıranne bir baskı ne bir zorlamadır.Bu zaten mümkün de olmaz. Din,inanç ve oruç ibadeti öyle bir güçtürki; bencillik ve kibiri yok edip şefkatve fedakârlığa dönüştürür, kabalığıgiderip duygusallığı getirir, sorumlulukve birliktelik aşılar. Ramazan ayıve oruç ibadeti cimriyi eli açık; sabırsızısabırlı ve tahammüllü insanadönüştüren, insanı nefsiyle mücadeledebaşarılı kılan, nefsi disiplineeden, paylaşma arzusunu doruknoktasına ulaştıran, hayra vesile olabilecekyetenekleri harekete geçiriportaya çıkaran manevi bir güçtür.Biz de Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı olarak bu manevigücü tüm benliğimizde hissetmekte ve her yıl Ramazanaylarında daha çok vatandaşımıza iftar vermegayreti içerisine girmekteyiz. Her yıl Ramazanayı boyuncu her gün 2000’in üzerinde vatandaşımızaüç ve dört çeşit yemekten oluşan iftar yemeğiverme geleneğini sürdürmekte, birlikte iftar etmemutluluğunu yaşamaktayız.Bu geleneğimiz, sponsorlarımızın da katkılarıylauzun yıllar devam edecek ve Kocatepe Camii avlusuRamazan aylarında yine bu manevi atmosfere sahneolacaktır.2. Vekâletle Kurban Kesim OrganizasyonuTüm İslâm ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de heryıl binlerce kurban kesilmekte ve bu kutsal görevi ifaetmenin mutluluğu yaşanmaktadır. İnsanımız bu mutluluğuyaşarken bazen zaman ve mekân sıkıntısı çekmektedir.Bu durumda olan yani, zamanları ve kurbankesecek yeri olmayan ya da keseceği kurbanın tamamınıihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isteyen Vatandaşlarımıziçin <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı işbirliği ile 1993 yılından itibaren yurtiçinde ve yurt dışında vatandaşlarımızdan kurbanlarınıvekâlet yoluyla kestirmek isteyenlere yardımcı olmakamacıyla “Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu”düzenlenmektedir. Bu kampanyaya vatandaşlarımıztarafından yoğun bir ilgi gösterilmiştir.Kampanya neticesinde, kesilen kurbanların etleri800 gr. kavurma tipi konserve haline getirilerekyurt içinde ve yurt dışındaki yardımamuhtaç soydaş ve vatandaşlarımızaulaştırılmaktadır. Bu vesileyle,kampanyaya katılan vatandaşlarımızhem dinî bir vecibe olan kurbanlarınıkesmekte, hem de zor şartlardayaşam mücadelesi veren dindaş vesoydaşlarımıza yardım etmenin, onlarınyaralarını sarmanın, her günüacı ve sıkıntı içinde geçen bu insanlarısevindirmenin mutluluğunu yaşamaktadırlar.< 22TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


F) Kadınlara Yönelik HizmetlerKadınlarımızı dinimizin emrettiği bir seviyeyeve toplumdaki layık olduğu yere getirebilmek,sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak amacıylakadınlara yönelik çeşitli faaliyetler sürdürülmektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı kadınlara yönelik; Türk-İslâm kültürünün dini, milli ve tarihi değerlerinin öğretilmesive buna benzer sosyal ve kültürel amaçlı çalışmalarıngerçekleştirilmesini sağlamak, İslâm’ın veKur’an’ın doğru öğretilip anlaşılmasına katkıda bulunmaküzere çalışmalar yapmaktadır.Bu meyanda; eğitimi toplumun her kademesineyayma gayretinde olan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, hemokuma-yazma bilmeyen vatandaşlarımıza yeni bir pencereaçmak, hem de kültür ve medeniyet hayatımızdaönemli yeri bulunan hat, tezhip, ebru, minyatür ve elişlemeleri alanında kadınlarımıza beceri kazandırmakdüşüncesiyle Çankaya Halk Eğitim Merkezi 7. AkşamSanat Okulu ile müşterek kurslar düzenlemektedir.G) Sağlık HizmetleriTürk Vakıf anlayışının bir tezahürü olan insanlığadaha iyi hizmet vermek ve bu hizmetiorganize bir yapıda sunabilmek gayesiyle Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı, 1998 yılında 29 Mayıs Sağlık Kurumlarıİşletmesini kurarak Ankara’da günlük ayakta teşhisve tedavi merkezi (Outpatient Klinik)ni hizmete açmışve sağlık sektörüne adım atmıştır. Bu klinik 1 yıliçerisinde yatan hasta bölümü ilavesiyle hastaneye dönüştürülmüştür.Vakfımızın Halen;- TDV 29 Mayıs Özel Ankara Hastanesi- TDV Özel İstanbul 29 Mayıs Hastanesiolmak üzere iki sağlık kurumu bulunmaktadır.Adını İstanbul’un fetih tarihinden alan işletme,Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan sağlıkalanında kaliteli, ekonomik ve eşit hizmet veren birkurum statüsündedir.Hastanelerimiz yüksek teknolojik donanımı, güleryüzlü personeli, 5 yıldızlı otel konforu ve tüm uzmanlıkdallarında hizmet imkânı ile insanlarımıza sağlıkhizmeti sunmakta ve halkımızın teveccühünü kazanmaktadır.“Akademik Yaklaşım, Ekonomik Çözüm”prensibimiz ile hastanelerimiz referansmerkezler haline gelmiştir.Alanlarında uzman doktorlarınhizmet verdiği ve günümüzün teknikimkânlarının bütününü bünyesindebarındıran 29 Mayıs Hastanelerisağlık alanında önemli hizmetlervermektedir.Bu hastanelerde Emekli Sandığı,SSK mensupları da dâhil olmaküzere tüm vatandaşlarımıza sağlıkhizmeti verilmektedir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 23 >


II- Yurt Dışına YönelikHizmetlerTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı;Türk ve Müslümantopluluklarının,beklenti ve umutlarınınadresi olmuştur.Vakıf;Türk ve Müslümantopluluklar için manevibir merkez,müşfik bir dost veyardım edici bir elkonumundadır.İslâm medeniyetini;Anadolu’dan Balkanlara,Orta Asya’ya,Ortadoğu’ya, İslâm Dünyasına vebütün insanlığa, dinamik ve aksiyonerbir ruh ve kültür hamlesiylesunmak, asırlarca İslâm’ın önderliğiniyapmış olan Türk milletitarafından gerçekleştirilmiştir.Türklerin kitleler halindeve gönüllü olarak İslâmiyet’idin olarak kabul etmesi, dünyatarihinde önemli gelişme vedeğişmelere sebep olmuştur.İslâmiyet’i benimsediği tarihtenitibaren, milli hasletlerinin tesiriile diğer Müslüman topluluklardanfarklı bir heyecan ve anlayışasahip olan Türk Milleti,kısa sürede bu dinin hem en ileritemsilcisi hem de en iyi koruyucusuolmuştur.Tarihin en eski milletlerindenbiri olan Türkler, köklü ve zenginbir tarihi mirasa sahiptir. Yüzyıllarboyunca İslâm’ın bayraktarlığını veİslâm toplumunun koruyuculuğunuyapan milletimiz, bugün de İslâmdünyası ve diğer dünya toplumlarıarasında önemli bir konuma sahiptir.Bu konumumuzu daha güçlendirmekve gelecekte söz sahibi olabilmekiçin birbirimizle olan bağlarımızıdaha da güçlendirmeye, müşterekzeminlerde birlikte hareket etmeyebüyük ihtiyacımız vardır.Zira; potansiyel güçler, yeni birayrışma ve yeni mutabakatlar etrafındaodaklaşma eğilimine girmiştir.Bu tarihi süreç içerisinde, kardeşliğingereklerini mümkün kılmanınolmazsa olmaz şartı eğitim, kültür,sosyal ve bilimsel alanda yakınlaşmave bütünleşmedir.< 24TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Bunların başında hiç şüphesizki eğitim gelmektedir. Bilindiğigibi eğitim; insanoğlunun öğrenmeyeteneğiyle ortaya çıkan ve çağlarboyunca önemini hiçbir zamankaybetmeyen bir kavramdır. “Eğitim;zihni, fiziki ve ahlâkî bir terbiyeolup, gayesi; görevlerini iyi bir beşerve devletin değerli bir vatandaşı olarakifa edecek yüksek kültürlü insanlaryetiştirmektir.”Bütün toplumların hemen hemenana hedefini, yetişmiş nesillerinmeydana getirilmesi amacıylakaliteli eğitim oluşturmaktadır. Tarihinher döneminde, bilginin edinilmesive öznelleştirilmesi, beceriyedönüştürülmesi, hayatın yeni bilgilerışığında sürekli ve yeniden dizaynı,insanlara eğitim alanında iticibir güç ve toplumsal bir meşgaleolmuştur.Şekli ve boyutu ne olursa olsun,eğitim faaliyetleriyle varılmak istenilentemel hedef; içinden çıktığıtopluma yabancılaşmamış, milli vemanevi kültürüyle barışık, yaşadığızamanın ve üzerinde bulunduğucoğrafyanın ehemmiyetini kavrayanve aynı zamanda çağın gereği olanpozitif bilimleri de içine sindirmişnesiller yetiştirmek ve böylece TürkMilletinin dünyada hak etmiş olduğuyere ulaşmasına yardımcı olmak,ayrıca milletimizin milli menfaatlerinintahakkuk ettirilmesine katkıdabulunmaktır.Geleceğimizin teminatı ve bugünümüze mana kazandıran çocuklarımızagüzel bir istikbal hazırlamakfert, toplum ve devlet olarakherkesin en önemli görevleri arasındadır.Sağlıklı bir toplum oluşturmanıntemel kurallarından birisi de;geleceğin yetişkin fertleri olan gençlerimizinher alanda sağlıklı bir şekildeyetiştirilmesidir.Bu bağlamda Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı kurumsalsorumluluğunun bir gereği olarak hem yurt içinde,hem de yurt dışında eğitim-öğretim alanında önemliprojelere imza atmış bir sivil toplum kuruluşudur.Bu anlamda; Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, yerine getirmişolduğu hizmetler ve faaliyet sahası itibarıyla bugün,Türkiye’de kurulu bulunan sivil toplum örgütleriiçindeki mümtaz yerini almış durumdadır. Vakfınfaaliyet alanı, Vakıf Senedinin izin verdiği ölçüde veTürkiye Cumhuriyeti Devleti’nin izlemiş olduğu dışpolitikayla ahenkli bir şekilde günden güne genişleyenbir özellik arz etmektedir. Bu faaliyet alanı, yıllaritibarıyla genişleyerek, dünyanın her yerine yayılmıştır.Bu itibarla Vakfa, dünyanın en ücra köşesindebulunan Türk ve Müslüman teşkilatlarından taleplerulaşmaktadır. Bir Güneydoğu Asya Ülkesi olanVietnam’dan bile Vakfımıza bazı taleplerin ulaşması,bizi hem gururlandırmış, hem de millet olarak birdaha düşünmemizi gerekli kılmıştır. Çünkü milletimiz,tarihte kurduğu dünya devletleri eliyle, insanlığaadalet, kültür ve mutluluk dağıtmış dünyanın endermilletlerinden biridir. Bu sebeple, milletimizinbu hususiyetini bilen Türk ve Müslüman topluluklarının,milletimizden beklentileri ve umutları vardır.Vakfımıza yönelen bu talebin başlıca sebeplerindenbirisi, belki de budur. Adımız ister Vakıf olsun,ister dernek olsun, isterse başka bir şey olsun, TürkiyeCumhuriyeti orijinli kuruluşlarca yurt dışında yapılanher türlü hayır hizmeti ve faaliyeti, orada yaşayaninsanlar tarafından Türkiye Cumhuriyeti tarafındangötürülen bir hizmet olarak algılanmaktadır.Onlara göre kendilerine ulaşan yardım ve hizmetler,Türk Devleti’nin kendilerine bir armağanı mesabesindedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı dilleri ve kültürleri birbirindençok farklı olan Türk ve Müslüman topluluklarahizmet götürürken, problemlerle karşılaşmasıve sıkıntılar yaşaması tâbidir. Vakıfça yurt dışınayönelik olarak yürütülen bu hizmetler, milletlerarasıbir hususiyet arz ettiğinden, bu hizmetlerinwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 25 >


yerine getirilmesi de milletlerarası diplomatik ilişkilerkurulmasını ve uzmanlığı gerekli kılmaktadır.Hedef kitlemiz genelde soydaşlarımız ve diğer Müslümantopluluklar olmakla birlikte, bu ülkelere hizmetgötürülmesi ve ikili ilişkilerin kurulması kolayolmamaktadır. Zira faaliyetlerimizin ağırlıkta olduğuülkeler, genelde Türk Cumhuriyetleri ve Türktoplulukları olmakla birlikte, bu ülkelerin uzun yıllarboyunca esaret altında kalmaları, onların düşünceyapısında ve dünya görüşlerinde ister istemezbazı farklılıklar meydana getirmiştir. Olaylarabakışlarında ve algılayışlarında haliyle farklılıklarbulunmaktadır. Bağımsızlığını kazanmış olan TürkCumhuriyetleri ile ülkemizin ekonomik sistemleriarasında da önemli farklar mevcuttur. Her ne kadarbu ülkeler, Serbest Pazar Ekonomisini benimsedilersede, henüz bu yeni sistemin gereği olan kurumlartam olarak işlemeye başlamamıştır. Bu ülkelerdehalen eski sistemin bazı alışkanlıkları ve gelenekleriyaşamaya devam etmektedir. Bu alışkanlıklarıntamamen ortadan kalkması, ister istemez zamangerektirmektedir. Ülkemizle Türk Cumhuriyetleri,Türk ve Müslüman Toplulukları arasındakicoğrafi uzaklık, hizmetlerin organizesini ve maliyetinizorlasa da Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı bu alanda başarılıhizmetler yürütmektedir.Diğer taraftan Vakıf olarak, Türk Cumhuriyetlerive Türk topluluklarında yaşayan soydaşlarımızdışında, dilleri ve kültürleri birbirinden çok farklıdindaşlarımıza da çeşitli hizmetler götürülmektedir.Vietnam’ın Başkenti Hanoi’den Şili’nin BaşkentiSantiago’ya, oradan Bangladeş’in Chittegong Şehrinekadar değişen dünya coğrafyasına yayılan hizmetlerolmuştur. Bütün bunları dikkate aldığımızda;hizmetlerin ifasının ne kadar zor olduğu, buhizmetlerin uzmanlığı ve hizmet götürülen ülkelerleçok yönlü ilişkiler kurulmasını gerektirdiği ortayaçıkmaktadır. Devlet kurumlarının, içeride ve dışarıdaVakfın yerine getirmiş olduğu hizmetlere veyaptığı çalışmalara göstermiş olduğu yakın ilgi vetakdir, hizmet götürmede büyük kolaylıklar sağlamaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınca yurt dışına yönelikolarak yürütülen hizmetlerini iki alt başlık şeklindeşöylece verebiliriz.A) Aynî veNakdî YardımlarTürk Cumhuriyetleri, TürkToplulukları, Balkan veKafkaslarda yaşayan soydaş ve dindaşlarımızınmilli kimliklerininmuhafazası ve yıllardır mahrumkaldıkları din hizmetlerinin kendilerinesunulabilmesi amacıyla, dini,milli ve kültürel muhtevalı binlercebasılı, sesli ve görüntülü yayınlar veayrıca Türk Kızılay Derneği, DışişleriBakanlığı ile diğer ilgili Devletkurumları ve yurt dışı temsilciliklerimizlekoordine sağlanmak suretiyle;Bosna-Hersek, Çeçenistan, Kırım,Gürcistan, Batı Trakya, Bulgaristan,Abhazya, Irak, Azerbaycan,Makedonya, Özbekistan, Kırgızistanve diğer ülkelere önemli miktarlardailaç, tıbbi malzeme, gıda, giyim,vb. maddelerden oluşan tonlarca insaniyardım malzemesi ile birliktecami, Kur’an kursu vb. binalarıninşaat ve onarımları için de nakdiyardımlar gönderilmiştir. Son günlerdeAfrika ülkelerine de bu yöndeyardım çalışmaları başlamıştır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının yurtdışındaki hizmetleriyle ilgili olarak,din hizmetleri müşavirlikleri, ataşeliklerve din görevlileri yöneticiliklerinedinî, hayri, sosyal ve kültürelhizmetlerle, muhtelif giderleri içinçeşitli yardımlar gönderilmektedir.Ayrıca Bulgaristan MüslümanlarıBaşmüftülüğü ve bölge müftülerininihtiyaçları için her yıl önemli miktardamaddi yardım sağlanmaktadır.< 26TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Yurt Dışı Cami, Okul veTarihi Mekânların Yapım veOnarım HizmetleriAzerbaycan Bakü Şehitlik CamiiYurt dışındaki soydaş ve dindaşlarımızın ibadetlerinihuzur içinde yapmalarını teminamacıyla Türk Cumhuriyetleri, Kafkaslar ve Balkanlardabirçok cami ile ilahiyat fakültesi binası temeldeninşa edilmiş, ayrıca yine buralarda kullanılamazdurumda olan, cami, kültür merkezi, okul, lojmanvb. binaların tamiri yapılmış; bir çok tarihi eserde restore edilerek hizmete sunulmuştur.Türkmenistan Kıpçakobası Camii ve Kompleksi,Azerbaycan Bakü Şehitlik Camii, Kazakistan Talgar,Miçirun, Nikeloyevka camileri, Kırgızistan KoçkorCamii, Romanya Babadağ Camii, K.K.T.C. NurettinErsin Paşa Camii ve Bakü İlahiyat Fakültesi CamisiVakfımızın bu ülkelere kazandırdığı önemli eserlerdendir.Bu güne kadar temelden 14 cami ile 1 ilahiyatfakültesi, 1 lise binası inşa edilmiş, ayrıca bir çokokul, cami, tarihi eserin de tamir ve restorasyonu yapılmıştır.Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yürütülentüm hizmetlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin milli menfaatleriniön planda tutan bir hizmet politikası izlenmekteve bu konuda devletimizin ilgili tüm kurumlarıile işbirliği yapılmaktadır.B) Eğitim-Öğretim FaaliyetleriVakfımızın temel faaliyet konularından biriolan yurt dışındaki vatandaşlarımıza, soydaşlarımızave dindaşlarımıza yönelik faaliyetler, bugünekadar ağırlıklı olarak Bağımsız Türk Cumhuriyetlerive Balkan Ülkeleri başta olmak üzere Avrupa,Afrika ve diğer bölge ve ülkelere yönelik olarakyürütülmüştür. Diğer birçok hizmetlerimizde olduğugibi bu hizmetlerimizde başta <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıolmak üzere, Dışişleri Bakanlığı, Milli EğitimBakanlığı, YÖK ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarlaişbirliği halinde yürütülmektedir.Özellikle Türk cumhuriyetlerindeki gençlerinTürkiye’de eğitim ve öğretim görmelerini sağlamakve gelecekte Türkiye ile bu cumhuriyetler arasındakibağların güçlendirilmesine katkıda bulunmak amacıylaülkemize getirilen soydaş ve dindaş öğrencilereVakfımızca burs tahsis edilmektedir. Türkiye’de öğrenimedevam eden bu öğrencilerden önemli bir kısmınıntüm masrafları Vakıfça karşılanmaktadır.Yurt dışındaki soydaşlarımızıneğitim ihtiyaçlarının karşılanabilmesiiçin YÖK, Dışişleri Bakanlığıve Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğiyapılmak suretiyle Kırgızistan,Kazakistan ve Azerbaycan’da birerİlahiyat Fakültesi, Sofya’da bir Yüksekİslâm Enstitüsü, Romanya’dabir kolej, yine Azerbaycan, Romanyave Bulgaristan’da toplam beşadet din eğitimi veren lise açılmıştır.Bu okulların tüm giderleri deVakfımızca karşılanmaktadır.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 27 >


Ayrıca ülkemizdeki ilahiyat fakültelerive imam-hatip liselerindeokutulmak üzere <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve ilgili Bakanlıklar ilekoordineli olarak yurt dışından öğrencigetirilmektedir.Vakfımızca yurt dışında açılan 3 İlahiyat Fakültesi, 1Yüksek İslâm Enstitüsü ve 5 Lisede öğrenim gören öğrencilerinbütün giderleri Türkiye’den gönderilen öğretmenlerinücretleri vs. tüm masrafları Vakfımızca karşılanmaktadır.2009-2010 öğretim yılı itibariyle eğitim kurumlarımızlailgili bilgiler aşağıdaki tablolarda sunulmuştur.a) İLAHİYAT FAKÜLTELERİS.NO1.2.3.4.YÜKSEK ÖĞRENİMKURUMUNUN ADIAzerbaycan Bakü DevletÜni. İlahiyat FakültesiKırgızistan Osh DevletÜni. İlahiyat FakültesiSofya Yüksek İslâmEnstitüsüKazakistanİlahiyat FakültesiAÇILIŞDÖNEMİ1992-19931993-19941998-19992005–2006ÖĞRENCİ SAYISIÜlkesinde18713957225Türkiye’deHazırlıkSınıfı_60__TÜRKİYEDENGÖNDERİLENÖĞRETİMGÖREVLİSİSAYISI142_T O P L A M608607b) İLAHİYAT LİSELERİS.NOLİSENİN ADIAÇILIŞTARİHİÖĞRENCİSAYISITÜRKİYEDENGÖNDERİLENÖĞRETMENSAYISI1. Azerbaycan Bakü Türk Lisesi 1994-1995 652 12. Romanya Kemal Atatürk Ulusal Koleji 1995-1996 341 _3. Bulgaristan Rusçuk İlahiyat Lisesi 1998-1999 48 14. Bulgaristan Şumnu İlahiyat Lisesi 1998-1999 73 15. Bulgaristan Mestanlı İlahiyat Lisesi 1998-1999 94 1T O P L A M 1.208 4Lise, Lisans ve Lisansüstü eğitim görmek üzereTürkiye’ye getirilen öğrencilerin aylık bursları dahilher türlü masrafları Vakfımıztarafından karşılanmaktadır.< 28TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


kütüphane ve dokümantasyon ünitesi kurmak, yurtiçinden ve yurt dışından intikal eden ilmî-dinî konulardakamuoyunu aydınlatacak görüşler hazırlamak vebunları yayımlamak üzere kurulmuştur. İSAM, İslâmkültür ve uygarlığı ile ilgili yaptığı araştırma, yayın,sempozyum, konferans, panel ve seminerlerle kuruluşamacını gerçekleştirmeye çalışmış ve uluslararası birsaygınlığa kavuşmuştur.İslâm Araştırmaları MerkeziII. YERLEŞİM ve TESİSLERİstanbul Bağlarbaşı’ndaki kompleks; idari bina,kütüphane binası, araştırma binası ve sosyaltesis binaları olmak üzere dört bloktan oluşmaktadır.İdare binasında Başkanlık ve Genel Sekreterlik ve birimleri(Muhasebe, Personel ve İdari İşler, Yayın, Siparişve Takip Müdürlükleri) bulunmaktadır. Araştırmacılarbinasında araştırmacılar ile müellif redaktörlerimizinçalışma odaları, 275 kişilik konferanssalonu ve seminer salonları mevcuttur. Kütüphanebinasında Kütüphane Müdürlüğü, dokümantasyonbirimi, arşiv birimi (şer’iyye sicilleri) ile fotokopihizmetleri birimi ile aynı anda 300 okuyucununfaydalanabildiği açık raf sistemiyle hizmet veren kütüphanemevcuttur. Bu blokta ayrıca teknik hizmetlerservisi, süreli yayınlar ve mübadele, satın almabirimleri ile cilt atölyesi ve mükerrer yayınların vetemin edilen eserlerin geçici olarak muhafaza edildiğidepolar bulunmaktadır.III. FAALİYETLERA) YAYIN FAALİYETLERİ1. Ansiklopedi Çalışmalarıa) TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA)Kurumun en önemli projesi olanTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı İslâm Ansiklopedisi,ülkemiz, İslâm dünyası ve bütünilim muhitlerine hitap eden kapsamlıbir çalışmadır. Ansiklopedininhazırlanmasında en çok dikkat edilenhusus bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliğidir.Çalışmalar aralıksız devametmekte olup altı ayda bir cilt yayınahazır hale getirilmektedir. Şubat 2010sonu itibarıyla 39. cilt tamamlanmışolup, sonraki ciltlerin yayına hazırlıkçalışmaları sürdürülmektedir. İlimheyetlerinden gelen teklif ve planlamalardoğrultusunda ansiklopediyealınan maddelerin yazarlara siparişindenyayımlanmasına kadar sürenişlemler yaklaşık yirmi ilim dalınamensup 100’e yakın merkez ilim heyetiüyesi ve 1800 den fazla müelliflekoordineli olarak yürütülmektedir.Muhteva ve bibliyografya açısındanoldukça düzeyli olan eser,yurt içi ve yurt dışı ilim çevrelerininbüyük takdirlerini kazanmıştır.b) İslâm Dini veKültürü Ansiklopedisi (İDKA)Mütevelli Heyeti Orta Asya veBalkanlar’daki Müslümanların ihtiyaçlarınıdikkate alarak Şubat 2006’daİslâm Dini ve Kültürü Ansiklopedisi adıaltında 4 - 5 ciltlik bir dinî bilgiler ansiklopedisininhazırlanması ve bununRusça, Orta Asya Türk lehçeleri ilebazı Balkan dillerine tercüme edilmesinekarar vermiştir. DİA tecrübesindenfaydalanarak yaklaşık 1400 maddebelirlenmiş, maddelerin mahiyeti, henüzyazılmamış olanların telifi ve ortayaçıkacak son metnin tercümesiyle ilgiliolarak planlama yapılmıştır.< 30TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


c) Yeni Gelen Dergiler ve İçindekilerİSAM kütüphanesi tarafından sürekli olarak takipedilen yabancı dillerdeki periyodiklerin; “İçindekiler”sayfalarını ihtiva eden ve dört ayda bir hazırlananYeni Gelen Dergiler ve İçindekiler isimli yayın fotokopiyoluyla çoğaltılarak bütün ilâhiyat ve fen-edebiyatfakültelerine gönderilmektedir. İlk sayısı Şubat 1994’teyayımlanan bu derginin son olarak Ocak 2010 tarihli57. sayısı çıkmıştır.B) ARAŞTIRMA FAALİYETLERİİslâm Araştırmaları Merkezi’nin araştırmacı yetiştirmeprogramı çerçevesinde merkezin kurulmasındanönce TDV tarafından Almanya, İngiltereve Fransa’ya gönderilen yüksek lisans ve doktora öğrencileriile ilgili yetki ve sorumluluk merkez idaresineverilmiş, daha sonra imtihanla seçilen öğrencilerinklasik İslâmî ilimler yanında siyaset, tarih, ekonomi,felsefe, sosyoloji, antropoloji, dinler tarihi, ilimler tarihive edebiyat gibi alanlarda çalışma yapmaları sağlanmıştır.Doktora öğrenimlerini tamamlayanların birbölümü halen merkezde araştırmacı olarak görev yapmakta,bazıları da çeşitli üniversitelere geçerek akademikçalışmalarını sürdürmektedirler. Çoğu doçent 13araştırmacı ve 10 araştırma uzmanı İSAM bünyesindegörev yapmaktadır.Merkezimiz araştırmacılarının araştırma projeleriyleilgili kitap ve makale çalışmaları devam etmektedir.Bu çalışmaların yanı sıra çeşitli düzeylerdeki ilmîtoplantıların düzenlenmesi de araştırma biriminin faaliyetleriarasında yer almaktadır.Ayrıca İstanbul’daki değişik üniversitelerde eğitimlerinedevam etmekte olan Azerbaycan, Bosna Hersekve Bulgaristan, Kosova ve Nijerya uyruklu yükseklisans ve doktora öğrencilerine TDV tarafındanburs verilmekte olup akademik çalışmalarının takipleriİSAM tarafından yürütülmektedir.Doktora sonrası Misafir Araştırmacı Programı,İSAM’ın bir başka akademik çalışmasıdır. İslâmîve sosyal bilimler alanlarında çalışmak isteyen araştırmacılaraİSAM’ın kütüphane ve diğer araştırmaimkânları yanında çalışmalarına uygun bilimsel ortamısağlamak için tasarlanmıştır. Merkezimizin buprogramı, aynı zamanda kurumlar arası ilişkileri geliştirmekve her geçen gün zenginleşen bilimsel bilgi birikiminipaylaşmak amacına yöneliktir. Misafir araş-tırmacılar yılda üç defa ilan edilecekolan söz konusu bu programakısa ve uzun dönemler için -bir aydanüç aya kadar- başvurabilirler.Misafir Araştırmacı Programıhem İSAM’daki hem de ziyaretçiaraştırmacılar için zengin birakademik ortam sağlamayı amaçlamaktave seminerler, konferanslar,tartışmalar vasıtasıyla bilimsel bilgialışverişinde bulunmalarını hedeflemektedir.Teklif edilen sürenin sonunda,misafir araştırmacılar kendiprojeleri ile ilgili bir tebliğ sunacaklardır.İki tarafın da onayladığıdurumlarda, misafir araştırmacılarınçalışmaları İslâm AraştırmalarıDergisi veya İSAM yayınları arasındaçıkacaktır.1. İlmi Toplantılara) KonferanslarHer yıl Ekim-Haziran aylarıarasında İlmî Toplantılar Komisyonuaracılığıyla İSAM Aylık Konferanslarıbaşlığı altında, seri konferanslardüzenlenmekte olup, bukonferanslara yurt içi ve yurt dışındantanınmış ilim adamları davetedilmektedir. Şu ana kadar sahasındatanınmış pek çok ilim adamıdin, bilim, felsefe, tarih, sanat veedebiyat gibi çeşitli alanlarda konferanslaraiştirak ederek görüş, birikimve tecrübelerini paylaşmıştır.< 32TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


) SempozyumlarİSAM’da gerek Türkiye, gerekseİslâm dünyasındaki bilimsel faaliyetlerinakademik düzeyde ele alındığıçeşitli ulusal ve uluslararası katılımlısempozyumlar gerçekleştirilmektedir.Bu kapsamda, 2008 sonuitibariyle aşağıdaki sempozyumlardüzenlenmiştir:1) İslâm Gelenek ve Yenileşme (22-23Nisan 1996)2) İslâm ve Modernleşme (10-11 Mayıs1997)3) Günümüz Dünyasında MüslümanAzınlıklar (9-10 Mayıs 1998)4) Dünden Bugüne Osmanlı Araştırmaları(24-25 Şubat 2001)5) Modern Dönemde Dinî İlimlerinTemel Meseleleri (14-17 Nisan2005)6) Geçmişten Geleceğe İbn Haldun(3-4 Haziran 2006)7) XI. ve XVIII. Yüzyıllar İslâm-TürkMedeniyeti ve Avrupa (24-26 Kasım2006)8) AB Ülkelerinde Din-Devlet İlişkisi(9-10 Aralık 2006)9) “Nizâm-ı Kadîm”den “Nizâm-ıCedîd”e: Ölümünün 200. yılındaIII. Selim ve Dönemi (22-23 Aralık2008)c) Paneller2004 yılından itibaren ulusal veuluslararası katılımlı paneller düzenlemeyebaşlamıştır. 2008 sonuitibariyle düzenlenen paneller şunlardır:1) Muhammed Hamidullah’ı AnmaToplantısı (21 Ocak 2003)2) İslâm ve İnsan Hakları (17-21 Mayıs2004)3) XXI. Yüzyılda İslâm TopluluklarındaDemokrasi (21 Mayıs 2004)4) Molla Sadra ve Aşkın Hikmet Düşüncesi (31 Mayıs2006)5) İslâmî Düşünce ve Uygulamada Değişebilir ve DeğişemezOlanlar (27 Ocak 2007)6) Basında İslâm Algısı (21 Ekim 2009)7) Amerika’da Müslümanlar ve İslâm Araştırmaları (18Aralık 2009)d) Atölye çalışmalarıİSAM araştırmacılarının kişisel veya ortak projeolarak düzenledikleri atölye çalışmaları, ilmî meselelerinderinlemesine ve serbestçe tartışılabilmesineimkân sağlaması bakımından akademik hayata önemlikatkılarda bulunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışındankurumlarla işbirliğine de açık olarak hazırlanabilenatölye çalışmaları gerçekleştirilmektedir. 2009 sonu itibariyledüzenlenen atölye çalışmaları şunlardır:1) İslâm ve İnsan Hakları (17-21 Mayıs 2004)2) İslâmî Düşünce ve Uygulamada Değişebilir ve DeğişemezOlanlar (25-26 Ocak 2007)3) Literary and Historical Aproaches to The Qur’an andthe Bible (2-12 Eylül 2007)4) Türk Yazma Bilim (Kodikoloji) Çalıştayı (I) (16 Aralık2009)5) Dinî Hükümlerin Kaynağı ve Dinî Metinlerin AnlaşılmasıKonusunda Çağdaş Yaklaşımlar (18-19 Aralık2009)www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 33 >


e) SeminerlerİSAM araştırmacıları, kendi birikim ve tecrübeleriniakademik hayatın ilk basamaklarındaki kişilerle paylaşabilmekve kurumumuzun imkânlarını ilim taliplerininistifadesine sunmak amacıyla 2004 yılından itibarenİslâm tarihi ve kültüründen batı düşüncesine kadargeniş bir yelpazede her biri yaklaşık sekizer hafta sürenbahar ve güz seminerleri düzenlemektedir. Konu veyaklaşım tarzı bakımından alanlarındaki lisans ve lisansüstü programlarını tamamlayıcı nitelikteki bu seminerlerinhem İSAM dışından yeni katılımcılarla, hem defarklı başlıklarla zenginleştirilmesi hedeflenmektedir.İSAM’ın yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli kurumlarlayaptığı işbirliği neticesinde, özel ihtiyaçlara ve takvimegöre hazırlanan seminerler de düzenlenmektedir.C) KÜTÜPHANE FAALİYETLERİTDV İslâm Ansiklopedisi çalışmaların ve diğer araştırma-yayın faaliyetlerinin süratli ve sağlıklı bir şekildeyürütülebilmesi için tam donanımlı ve modern tekniklerleçalışan bir kütüphane ve dokümantasyon ünitesinesahiptir. Yurt içi ve yurt dışında İslâm kültürüve medeniyetiyle ilgili yayımlanan periyodik yayınlarbu birim tarafından takip edilerek maddeler için gereklidokümanlar hazırlanmaktadır. Bu çerçevede Türkiyeve İslâm dünyası ile ilgili her çeşit basılı veyayazma eser barındıran kütüphane kataloglarının tekbir programla bilgisayar ortamına aktarma projesi devametmekte olup, şu ana kadar İSAM kütüphanesininbilgileri dahil 120 kütüphanenin yaklaşık 900.000kaydının aktarılması tamamlanmıştır. Bu proje sayesinde,daha önce varlığı bilinmeyen pek çok yazmaeser ortaya çıkarılmakta ve akademik çalışma yapanlaraciddi bir zaman tasarrufu sağlanmaktadır.< 34TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


İSAM Kütüphanesine satınalma, mübadele, bağış, fotokopiv.b. yollardan kitap temin edilmektedir.Kütüphanemizde tümişlemleri tamamlanarak kullanımasunulmuş kitapların sayısı,211.977’dir. Bu kitapların dil dağılımışu şekildedir: Türkçe: 103.187,Arapça: 51.761, İngilizce: 27.435,Osmanlıca: 9.463, Fransızca: 5.892,Farsça: 5.106, Almanca: 3.879, Urduca:914, Rusça: 882.Ayrıca, 7.400 adet mükerrerve konu dışı kitabın künyeleri dedepo programına yüklenmiş olarakmübadele ve bağış için bekletilmektedir.780’i sürekli takip edilen3.111 farklı dergiye ait yaklaşık130.000 sayı bulunmaktadır.Kütüphanemize gelen kitaplar,toplu olarak alınan büyük koleksiyonlarhariç, ortalama 15 gün gibikısa bir süre içinde işlemleri tamamlanarakraftaki yerini almaktadır.Açık raf sistemiyle faaliyetgösteren kütüphane İSAM içindekiaraştırma ve yayın faaliyetlerine altyapı sağlamakla kalmamakta aynızamanda doktora ve yüksek lisansöğrencileri ile öğretim üyelerinehizmet vermektedir. Çoğu yurt dışındantemin edilen, kıymetli vebirçok kütüphanede nüshası bulunmayaneserlere sahip kütüphanemiz,bir çok araştırmacı için vazgeçilmezkonumdadır.Kütüphaneye gelen araştırmacılarbilgisayarlardan tespit ettiklerieserleri inceleyebilmekte ve ihtiyaçduydukları bölümlerin fotokopisinialabilmektedirler. Kütüphanemizden11.484 (günlük ortalama370 okuyucu) araştırmacı yararlanmışolup, yüksek lisans ve doktoraöğrencileri ile öğretim üyeleri bazındaüye sayımız 8.000’dir.Ansiklopedi’de yer alacak maddelerhakkında önceden dokümanhazırlayarak bu dokümanların fotokopilerinimaddelerin siparişi es-nasında müelliflere göndermek üzere kurulan DokümantasyonServisi, tarihi itibariyle, yaklaşık 104.425cilt kitap ve 2.025 farklı isimde derginin 55.241 sayısınıtaramış ve elde edilen dokümanları konularınagöre dosyalamıştır.28.02.2010 tarihi itibariyle DokümantasyonServisi’nde 17.417 doküman dosyası oluşturulmuştur.Son derece muazzam bilgi hazinesi olan bu dosyalararaştırmacıların istifadesine de sunulmaktadır.Servisin yürüttüğü hizmetlerden bir diğeri ise ilimheyetlerinin ya da madde yazarlarının isteği üzerinekütüphanemizde bulunmayan bilgi ve dokümanlarıaraştırarak temin etmesidir. Elde edilen dokümanlargerektiğinde bu servis tarafından tercüme ettirilerekilgililere ulaştırılmaktadır.Merkezimizdeki tüm ilmî ve idari birimlerin yanısıra kütüphaneye gelen araştırmacıların fotokopi taleplerikarşılanmaktadır. 2010 yılının Ocak ayındaokuyucu talebi ve iç hizmet için toplam 338.950 adetfotokopi çekimi yapılmıştır. 2010 yılı Ocak ayındaŞer’iyye Sicilleri’nden 79 araştırmacı, toplam 682defterden yararlanmıştır.Öncelikle sosyal bilimlere ait tezler ele alınmaküzere, Türkiye üniversitelerinde yapılmış ve yapılmaktaolan tezlerin tespiti ve bibliyografik künyelerininbilgisayara yüklenmesi projesi çerçevesinde TezlerVeri Tabanı Programına 28.02.2010 tarihi itibariyletoplam 241.386 tez künyesi yüklenmiştir. Ayrıca1953-2000, ve 2001-2007 yıllarına ait İlâhiyat fakültelerindeyapılan tezlerin katalogu İSAM yayınlarıarasında yayımlanmıştır.Ansiklopedi’ye madde yazan ilim adamlarınınönemli bir kısmı ilâhiyat fakültelerinde görev yapmaktadırlar.Bu müelliflerin kendilerine sipariş edilenmaddeleri daha kısa sürede ve daha kaliteli olarakyazabilmeleri için sahalarındaki kaynaklardanrahatça yararlanabilme imkanlarına kavuşmalarınıngerekliliği ortadadır. Mevcut İlâhiyat fakültelerininbüyük bir kısmının yeni açılmış olması, eskilerininçoğunun da yeterli bir kütüphaneye sahip olmamalarıgerçeğinden hareketle Vakfımız, bu fakültelerinkütüphanelerine değişik dönemlerde kitap yardımıyapılmasını kararlaştırmış, bu işlerin yürütülmeside Merkezimize havale edilmiştir. Bu çerçevede yapılankitap destekleme çalışmaları devam etmektedir.(Bu kapsamda, mükerrer ve kapsam dışı yayınlardan2009 yılında istekte bulunan 12 İlâhiyat Fakültesi, 1<strong>Diyanet</strong> Eğitim Merkezi ile 4 ayrı kuruma 9.139 ciltkitap gönderilmiştir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 35 >


Vakfımız Mütevelli Heyeti’nin 2005 Nisanı’ndaProf. Dr. M. Saim Yeprem başkanlığında, Prof.Dr. Ali Yılmaz, Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, Prof.Dr. Recep Kılıç ve İrfan Yücel’den teşekkül ettirerek yenidenihdas ettiği Yayın Kurulu, “Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıYayın Kurulu Talimatı” esaslarına göre Vakfımızın misyonudoğrultusunda çalışmalarına başlamıştır.Zaman içinde kurul üyelerinde değişiklikler yaşanmıştır.Bu meyanda Yayın Kurulu Üyesi olarak görevyapmakta iken 2008 yılı başında <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanYardımcılığı’na atanan Prof. Dr. Mehmet EminÖzafşar’ın istifası ile boşalan Yayın Kurulu Üyeliğine,1 Mart 2008 tarihi itibarıyla Prof. Dr. Bünyamin Erulgetirilmiştir. Yine Mart 2009’da Yard. Doç. Dr. NecdetSubaşı’nın da Kurul Üyeliğine getirilmesiyle, YayınKurulu’nun sayısı, bir başkan ve beş üye olmak üzere,toplam altı kişiye ulaşmıştır.Yayınlarımızın ürün portföyünün genişletilmesi, kalitesininyükseltilmesi ve profesyonel anlamda bir yayıncılığıngerçekleştirilebilmesi amacıyla Vakfımız adı-na dinî, ilmî, kültürel vb. basılı, seslive görüntülü yayınları planlama veyürütme faaliyetlerini sürdüren TDVYayın Kurulu Başkanlığının, aynı zamandaçeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetlerde yapabilmesi için ismi Haziran2009’da “TDV İlim, Kültür, Sanatve Yayın (İLKSAY) Kurulu Başkanlığı”şeklinde değiştirilmiştir. Kurulun isminindeğişmesiyle beraber “Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Yayın Kurulu Talimatı”,“Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı İlim, Kültür,Sanat ve Yayın Kurulu Talimatı” olarakyenilenmiştir.İLKSAY Kurulu bu talimat hükümlerineuygun olarak görevinedevam etmektedir. VakfımızınİSAM dışındaki birimlerince yapılacakilim, kültür, sanat, eğitim, yayın,konferans, seminer, açık oturumve benzeri toplantılar, yarışmalar vearaştırmalar Kurul’un sorumluluğualtındadır. Vakfın yayın politikasınıtesbit etmek ve yapacağı işlerle ilgiliyıllık plan ve programları hazırlamaklayükümlü olan Kurul, İslâmAnsiklopedisi ve İSAM’ın yayınlarıdışında Vakıf adına yazılı, sesli, görüntülüyayınları incelemek; elektronikortamda internet siteleri, linkler,web sayfaları açma çalışmaları yapmak,bunları incelemek, inceletmekve bunlar hakkında nihai görüş bil-< 36TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


dirmek görevlerini de üstlenmiştir.Ayrıca eşitli konularda eserler hazırlamak,hazırlatmak, tercüme ettirmekve bunların yayımlanması içinprogramlar yapmak; müellif, mütercim,araştırmacı, yapımcı ve sanatçıkişileri tesbit etmek ve bunlarla irtibatve işbirliği sağlamak da Kurulungörev sahası dâhilindedir.Bugüne kadar Vakfımızın misyonudoğrultusunda pek çok eseri değerlendiren,gerek gördüklerini uzmanlaraincelettiren Kurul, belirlenenkriterlere uygunluğunu tespit ettiğieserleri Mütevelli Heyeti’ne sunmuştur.Mütevelli Heyet’in onay verdiğieserleri de Yayın Matbaacılık veTicaret İşletmesi’ne intikal ettirmişve böylece birçok eseri okuyucusuylabuluşturmuştur.İLKSAY Kurulu ayrıca hayatageçirdiği çeşitli projelerle Vakfın yayınportföyünün daha da zenginleştirilmesinihedeflemiştir. Bu hedefdoğrultusunda geliştirilen projelerşunlardır:A) Din Büyükleri Serisi ProjesiDaha önceki kurullarca çalışmalarıbaşlatılan bu seri, İLKSAY Kurulutarafından da devam ettirilmiştir. Yapılançalışmalar sonucu bugüne kadar;1. Ebu Eyyüb El-Ensari(Doç. Dr. Ünal Kılıç)2. Cüneyd-i Bağdadi(Prof. Dr. Süleyman Uludağ)3. Cafer-i Sadık(Dr. Mehmet Atalan)4. Ahmet b. Hanbel(Prof. Dr. Ferhat Koca)5. Molla Hüsrev(Prof. Dr. Ferhat Koca)6. Zeyd b. Ali(Prof. Dr. İsa Doğan)isimli eserler neşredilmiştir. Bunlarındışında sipariş edilen pek çok dinbüyüğünün eserleri de en kısa süredeneşredilecektir.B) Din Büyükleri Serisi Edebî BiyografiRoman ProjesiDin Büyükleri Serisinde yer alan eserlerin, ortalamaokur seviyesine göre, edebî biyografi roman tarzında daokuyucuyla buluşturulması amacıyla böyle bir proje çalışmasıbaşlatılmıştır. Bu seri içinde de;1. Hacı Bektaş-ı Velî (Emine Işınsu)2. Şeyhülislâm Yahya Efendi (Ayla Abak)3. Hak Çalabım (Mehmet Önal) isimli romanlarneşredilmiştir.Ayrıca;1. Mevlânâ (Ayla Abak) (Roman yazılmış ve incelemedengeçmektedir)2. İmam Matüridi (Doç. Dr. Hülya Alper)3. İstanbul’un Sultanı Ebu Eyyüb El-Ensari (Dr. HafsaFidan)4. Aziz Mahmud Hüdaî (Ayşe Uçkan)5. Ahmet b. Hanbel (Dr. Şenol Korkut)6. Cafer-i Sadık (Elif Arslan)7. Ariflerin Tacı Cüneyd-i Bağdadi (Lamia Levent)8. Zeyd b. Ali (Prof. Dr. İsa Doğan)9. Molla Hüsrev (Yard. Doç. Dr. Nesime Ceyhan) romanlarıda sipariş edilmiştir.C) Anadolu Halk Klasikleri Serisi ProjesiFarklı inanç gruplarının klasikleri başta olmak üzeredinî-ahlâkî düşünce eserleri, sanat eserleri ve edebiyatyapıtlarından oluşan “Anadolu Halk Klasikleri” üst başlıklıbir seri eser hazırlanması projesi kapsamında başlatılanAlevi-Bektaşi Klasikleri Dizisi içinde;1. Tefsir-i Besmele2. Makalat3. Velayetname4. Dâr Kitabı5. Erkânnâme 16. Dastân-ı İbrâhim7. Kitab-ı Cabbar Kulu8. Hızırname9. İlm-i Cavidan10. Dilgûşaisimli klâsikler, orijinal metni, günümüz alfabesi ileokunuşları ve sadeleştirilmiş şekilleri bir arada yayımlanmıştır.Ayrıca;www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 37 >


3. Risale fî İlmi’l-Ahlâk, Risale fî’s-Saâde / İbn Sîna Çev.: Dr. FatihToktaş4. Ahlâk-ı İslâmiyye Esasları/AhmedNaîm Çev: Prof. Dr. RecepKılıçisimli klâsiklerin baskı kararı alınmışve neşir hazırlıklarına başlanmıştır.Ayrıca;1. Mâverdî’nin Edebü’d-Dünyâ ve’d-Dîn’i, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı’ya2. Adududdîn el-Îci’nin Ahlâk-ıAdudiyye’si, Prof. Dr. İlyasÇelebi’ye3. Fârâbî’nin Tahsîlu’s Saâde, Fusûlmüntezaa fi ilmi’l-ahlâk ve el-Fikru’l Ahlâkiyyu’l-Arabî isimlieserleri,Prof. Dr. Yaşar Aydınlı’ya4. İbn Miskeveyh’in Tehzîbu’l-Ahlâk’ı Doç. Dr. MustafaSinanoğlu’na sipariş edilmiştir.E) YARIŞMALAR1. Sarayname2. Fütüvvetname-i Tarikat3. Muhammed b. Hanefiyye Cengiisimli klâsiklerin Mütevelli Heyet’çe baskısına kararverilmiş olup, neşir hazırlıkları devam etmektedir.Bunların dışında bu dizi içinde;1. Buyruk–12. Buyruk–23. Maktel-i Hüseyin4. Erkanname-2isimli klâsiklerin de neşredilmesi plânlanmıştır.Bu eserlerin sadeleştirilmiş kısımlarının ayrıca yayımlanarakhacminin küçültülmesi ve böylece dahageniş kitlelere ulaştırılması da karara bağlanmıştır.D) Ahlâk Klâsikleri Serisi ProjesiBu seri için sipariş edilen;1. Risale fi’l-Hîle li Def ’il-Ahzân / Kindî Çev.: Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı2. Müdâvâtü’n-Nüfûs/ İbn Hazm, Çev.: Prof. Dr.Mustafa ÇağrıcıİLKSAY Kurulu göreve başladığındanberi “Kutlu Doğum Haftasıİslâm Araştırmaları Ödülü” yarışmalarınıyeniden canlandırmıştır. Yarışmakapsamında bugüne kadar şu yarışmalarilân edilmiştir.a) Bilimsel Araştırma Yarışması(2007)b) Tarih, Toplum ve Düşünce Araştırması(2007)c) 2008 Yılı Kutlu Doğum Haftasıİslâm Araştırmaları Ödülü Yarışması:d) 1. 2009 Yılı Kutlu Doğum Haftasıİslâm Araştırmaları Ödülü Yarışması.2. 2009 Yılı Kutlu Doğum HaftasıNa’t Yazma Yarışması.3. 2009 Yılı Kutlu Doğum HaftasıBiyografik Roman Yazma Yarışması.e) 2010 Yılı Ödüllü Yarışması.< 38TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


F) KUR’AN-I KERİM’İNNÜZULÜNÜN 1400. YILIETKİNLİKLERİİLKSAY Kurulu, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Vakfımız işbirliğiylekutlanması amacıyla Kur’an’ın nüzulünün1400. yılı etkinlikleri kapsamında,2010 yılı Kutlu DoğumHaftasında da düzenlenecek olan“Kur’an ve Hz. Peygamber” konusudâhil, Kuran’ı Kerim’in mesajınıolabildiğince geniş kitlelere ulaştırmak,anlama ve yorumlama konusundakikatkılara destek vermek,farklı açılım ve eğilimleri tartışmayaaçmak, Kur’an-ı Kerim hakkındakigenel geçer yargılar, izlenim, korkuve abartılar karşısında onun ruhunauygun yeni ve geliştirici yaklaşımlarınöne çıkmasına fırsat vermek, budoğrultuda geliştirilebilecek açılımlarınneşv’ü nema bulmasına vesileolmak için kültür coğrafyamızınhemen her yerinde hayata geçirilecekbir dizi etkinlik planlamıştır. Buplanlama çerçevesinde hazırlanandokümanlar, bu amaçla oluşturulanTertip Heyeti Başkanlığına ulaştırılmıştır.www.diyanetvakfi.org.trG) KONULU HADİS PROJESİBurada Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının şu anda yürütmüşolduğu en önemli projelerden biriolan konulu hadis projesinin amaçlarını, işleyiş tarzınıve hangi aşamada olduğunu anlatacağız:Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerinin sözlüveya yazılı bir şekilde ifadesi demek olan “Hadis”, baştadin olmak üzere, bilgi, kültür ve medeniyetimizintemel kaynaklarından birisini oluşturur. Sahabedenitibaren başlayıp, günümüze kadar İslâm alimlerininhadisleri anlamaya yönelik ortaya koydukları çalışmalarınne denli zengin ve değişik olduğu ortadadır. Ancakonların, özellikle hadislerin anlaşılmasına yönelikderli toplu, metodik, sistematik yöntemler olduğunu,bu husustaki çabalarında yeterince muvaffak olabildiklerinisöylemek de mümkün gözükmemektedir.Merhum Muhammed Gazzali’nin yerinde tespitiyle:“İslâm toplumu, tarih boyunca Hadis ve Sünneti yanlışanlamaktan çektiğini, uydurulan binlerce hadisten çekmemiştir.”Dolayısıyla inançtan ahlâka, ibadetten muamelata,ilimden irfana, sosyal hayattan siyasete, kültürdenmedeniyete kadar hayatın her alanı ile ilgiliolarak hadislerin, İslâm’ın genel prensipleri, Kur’an’ınbelirleyiciliği, Sünnetin rehberliği, akl-ı selimin verileri,delillerin gerekçeleri, geleneğin tecrübe ve öğretileri,Müslümanların maslahatları, günümüzün şartlarıve ihtiyaçları gözönünde bulundurularak bütüncül biryaklaşım içerisinde anlaşılması ve çağdaş problemlerimizeçözümler üretilmesi şarttır. Böyle bir hizmetingerçekleştirilebilmesi için de, makul ve yeterli bir metodolojiyeihtiyacın olduğu açıktır.Modern döneme gelinceye kadar, asırlarca İslâmalemindeki hayat standardı pek değişmemişti. Ancakson 1-2 asır, öncesindeki 12 asırdan o kadar farklıdırki, yaşanan değişim, ortaya çıkan problemler, tartışılankonular ister istemez, Kur’an’ın tefsirine, Hadis ve Sünnetinyorumuna, Fıkıh meselelerinin yeniden gözdengeçirilmesine sebep oldu. Modern dönemde bilhassaGloballeşme sürecinde dünyamız küçücük bir köy halinedönüştü. Artık Müslümanlar, dünyanın batısındanTÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 39 >


Daha sonra, her rivayet tek tekdeğerlendirilerek ilgili konuyla ilişkilendirilmeksuretiyle konularınagöre yeniden tasnif edildi. Bu ameliye,rivayetlerin farklı varyantlarınıbir araya getirdiği gibi, konuyla ilgilifarklı rivayetlerde yer alan ayrıntıları,rivayetin tarihsel arka planını,rivayetin sahabiler tarafından nasılanlaşıldığını ve nasıl uygulandığınıgösteren ipuçlarını bir arada görmeimkanı sağladı. Ayrıca tarih, tefsir,edebiyat ve siyer kitaplarına dağılmışolan bilgiler de, kitap tam oladoğusunakadar birçok ülkesindeki diğer din, kültürve medeniyetin mensuplarıyla birlikte yaşamaktaydı veyazarlar, sadece Müslümanları değil, “ötekini” de dikkatealmak zorundaydı.Bütün bu gelişmeler, Kur’an ile birlikte İslâm’ın temeliki kaynağından biri olan Sünnet ve Hadislerinyeniden okunmasını, anlaşılmasını zorunlu kılmaktaydı.Bu yeni okuma tarzı, metodik, temel ilkeleri önceleyen,Kur’an, Sünnet ve sîret çerçevesinde belli kriterlerinöne çıktığı bir “üst okuma” olmalıydı. Toplumdaoluşan beklentiyi ve ihtiyacı fark eden <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı yetkilileri, bunun önemini kavrayan ve ihtiyaçolarak gören İlahiyat Fakültelerindeki hadis hocalarıylaistişare toplantıları düzenledi. Öncelikle toplumunnelere ihtiyaç duyduğu ve yaşadıkları problemlergözden geçirildi; ardından da çalışma tarzı üzerindebir mutabakat sağladı ve oluşturulacak metin biçimişekillendirildi.Bu hedefi gerçekleştirebilmek için internet ortamında,zaman ve mekan bağımlılığını ortadan kaldıracakbir sistem kuruldu ve online haberleşme ağı tesisedildi. Böylece Türkiye’deki 25 İlahiyat Fakültesinden100 kadar akademisyenin fiilen katıldığı, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığının rehberlik yaptığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının finanse ettiği ortak bir faaliyet olan KonuluHadis Projesiyle ilgili çalışmalar başlamış oldu.İnternet ortamında oluşturulan sisteme, klasik hadiskaynaklarında yer alan tüm rivayetler, konularıdikkate alınmaksızın kaydedildi. Bugün itibariyle sistemekaydedilen 203. 675 hadis şu kaynaklardan oluşmaktadır:1. Sahîh-i Buhârî2. Sahîh-i Müslim3. Muvatta-i Mâlik4. Sünen-i Ebû Dâvud5. Sünen-i Tirmizî6. Sünen-i Nesâî7. Sünen-i İbn Mâce8. Sünen-i Dârimî9. Müsned-i Ahmed b. Hanbel10. Musannef-i Abdurrezzak11. Musannef-i İbn Ebî Şeybe12. Ebû Dâvud et-Teyâlisî’nin Müsned’i13. Beyhakî’nin Sünenu’l-Kübrâ’sı14. Tirmizî’nin, Şemâil’i15. Buhârî’nin Edebu’l-Müfred’i16. Taberânî’nin el-Mu’cemu’l-Kebîr’i17. Sünen-i Dârekutnî18. Hâkim’in Müstedrek’i19. Beyhakî’nin Ma’rifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr’ı< 40TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


ak girilmemiş olmasına rağmen sistemedahil edildi. Böylece bizzat hadislerdenhareketle dört binden fazlakonu tespit edilmiş oldu. Sistemedahil edilen rivayetleri ve ilişkilerinigörebilmek için gelişmiş bir aramamotoru ve açılır pencerede konularailişkin indeksler düzenlendi.Daha sonra bu konular kendiiçlerinde gruplandırılmak suretiyle,dört yüze yakın ana başlık altındatoparlandı. Her bir konuya ilişkinrivayetler elektronik poşetler halindehazırlanmak suretiyle araştırmacıyahazır doküman olarak takdim edildi.Araştırmacı seçiminde konuyu dahaönce çalışmış olmasına dikkat edilmesinerağmen, konuyla ilgili bir literatürhazırlanarak bunları yenidengörmesi kendisinden talep edildi.Neticede metinlerden hareketle,hayatın tümünü kapsayan 8 bölümdenve 400’e yakın alt başlıktan oluşanşu içerikte bir eser tasarlandı:Mukaddime1. Allah-Alem, İnsan ve Din2. Bilgi3. İman4. İbadet5. Ahlâk6. Sosyal Hayat7. Kültür ve Medeniyet8. Ebedi Hayat, AhiretHadis Projesi Genel İlkeleri1. Eser toplumsal ihtiyaçları dikkatealan, şekil, içerik ve tasarımbakımından özgün bir çalışmaolacaktır.2. Hadis alanındaki birikimi günümüzinsanına taşımayı hedeflemektedir.3. Esere giriş mahiyetinde, yönteme,teknik konulara ve terminolojiyeaçıklık getiren bir mukaddimehazırlanacaktır.4. Eser, ortalama okura hitap edeceğinden, açıklamasırasında teknik hadis meselelerine ve bilimsel tartışmalaragirilmeyecektir.5. Hadis alanındaki akademik ve düşünsel bütünproblemlere çözüm getirmesi beklenen bir eser olmaktanziyade hadis kültürünü ve Nebevi öğretiyiyansıtan bir çalışma olacaktır.6. Eserde, her konunun başında zikredilecek (serlevha)hadisler, muteber kaynaklardan seçilecek, sahih/makbulrivayetlerden oluşacak, konunun özünüyansıtacak kısa ve mesaj verici nitelikte olacaktır.7. Rivayetlerin muhtelif versiyonlarında nakledilenmetinler bir arada düşünülerek edebi bir üslupladeğerlendirilme yoluna gidilecektir.8. Konu yazımında, ilgili bütün rivayetlerin kullanılmasıve onlara işaret edilmesi gerekmemektedir.Ancak rivayetlerdeki anlam grupları da ihmaledilmemelidir.9. Konu yazımında, mümkün olduğu nispettesebeb-i vurutla ilgili veriler dikkate alınarak rivayetlerinserüveni yansıtılacak; siyasi, kelami, fıkhivb. tarihsel tartışmalar metne doğrudan yansıtılmayacaktır.10. Rivayetlere tarihsel süreç içerisinde getirilen yorumlardikkate alınacak; yanlış anlama ve yorumlamalarsöz konusu ise dolaylı bir üslupla tashihedilecek; ancak güncel değeri olmayan mesele veyorumlara yer verilmeyecektir.11. Muhtevanın anlaşılması açısından önem taşıyanrâvilerle ilgili kısa bilgiler, konu bütünlüğünü bozmayacakbiçimde metne yansıtılacaktır.12. Konunun işlenişinde öncelikle hadislerin hadisletahlili ve yorumlanması yöntemi takip edilecektir.13. Hadisler değerlendirilirken temel dini metinlerinbirbirleriyle olan irtibatı dikkate alınacak; özellikleKur’an-Hadis, Sünnet-Sîret birlikteliği metne yansıtılacaktır.14. Çelişkili gözüken hadislerin, tarihin testine dayanmasınısağlayan zihinsel ve kültürel arka planıdikkate alınarak izah ve uzlaştırılma yoluna gidilecektir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 41 >


15. Hadislerdeki değişken ‘vasıta’ ile sabit ‘gaye’ birbirindenayırt edilecek; başka bir deyişle meseleleraraç-amaç ölçütleriyle ele alınacaktır.16. İllet ve hikmetleri dikkate alan bir bakış açısıylarivayetlerden sonuçlar çıkarılacaktır.17. Sünnetin bireysel ve toplumsal olan boyutuyla, evrenselve tarihsel olan boyutlarının dikkate alınacaktır.18. Konuyla ilgili farklı rivayetler ve rivayetlerin farklıvaryantları konuyu kavramayı kolaylaştırdığı gibi,farklı değerlendirme ve açılımlara da kapı aralayacaktır.Bu nedenle, rivayetlerin tamamını özümseyerekkuşatıcı bir biçimde değerlendirmek gerekmektedir.19. Hadislerin yorumlanması sırasında klasik hadiskaynaklarının yanında, İslâm kültüründe ortayaçıkan şerhler, erken dönem siyer-megazi, edebiyat,ahlâk, tasavvuf vb. literatürden yararlanılacaktır.20. Hadisler yorumlanırken ilgili olduğu konuya göre,dil, edebiyat, felsefe, tarih, hukuk, ahlâkî vb. bilimlerinverilerinden, uzman kişilerden yardımalınarak, istifade edilecektir.21. Rivayetlerin güncel düşünce ve bilimsel verilerle ilgilerikurulacak; ancak bugünün algısıyla geçmişitasavvur etmekten ve aşırı yorumdan sakınılacaktır.22. Eserde kullanılan dil, sade, anlaşılır ve akıcı olacaktır.23. Hadis metinlerinin çevirisi günümüz Türkçesi’yleyapılacaktır.24. Konuyla ilgili yapılan orijinal çalışmalara işaretedilecektir.Bu ilkeler çerçevesinde yürütülen makalelerin yazımındayazar ve konu üst kurul tarafından ya da yazardangelen taleple tayin edilmektedir. Bu hususta,yazarların daha önce yaptıkları çalışmalar doğrultusundahangi yazarın, hangi konuyu daha başarılı birşekilde yazabileceği dikkate alınmaktadır. Konu ile ilgilibelli bir çerçeve çizildikten ve tedahüller olmamasıiçin o konuyla ilişkili diğer konulara işaret edildiktensonra, konuyla ilgili bir okuma listesi yazılarak yazarasipariş edilmektedir. Yazara, yazacağı konununtahmini hacmi ve ne kadar zaman içerisinde yazacağıda bildirilmektedir. Konu ile ilgili veritabanında tasnifedilen hadisleri indirmesi için elektronik zarfa ulaşmasıiçin şifre ile birlikte daha önce yazılmış birkaçörnek metin verilmektedir. Konunun yazılması esnasındagönderilen poşetin taranması, kişisel birikiminyansıtılması, başlık teklifi sunması,serlevha hadisleri seçmesi, Kur’an-Sünnet-Siret bütünlüğünü gözetmesi,rivayetlerin izinin sürmesi,yan okumalar yapması, bütün bunlardansonra da metni oluşturmasıistenmektedir. Başarılı kabul edilenmetnin iyileştirilmesine yönelikşöyle bir süreç başlatılmaktadır.• Teknik Okuma: Bilim kurulundanbir hocamızla hazırlık aşamasındagörevlendirilen biraraştırmacı birlikte okumakta veyazıyı notlandırmaktadır.• Hazırlık: Görevlendirilen araştırmacıtarafından gerekli katkılaryapıldıktan sonra bilim kurulundanilgili hocanın değerlendirmesinesunulmakta ve sondüzeltmeler yapılmaktadır.• İlmî Redaksiyon: Tamamlanmışyazının başka bir bilim kuruluüyesi tarafından tekrar okunarakyazı olgunlaştırılmaktadır.• Son Okuma: Yazının son okumasınınyapılması ve bu doğrultudametin nihai halini almaktadır.• Edebî Redaksiyon: Konularıntamamlanmasının ardındanedebi redaksiyonunun yapılmasıiçin iki edebiyatçıya verilecekve Türkçe açısından gerekli rutüşleryapılacaktır.• Bilim kurulu üyeleri toplu olarakbütün kitabı okuyacaklar vebaşlıklar, tekrarlar ve muhtemelçelişkiler varsa giderilecektir.• Bütün bu aşamalardan sonra,eser önce incelenmesi ve onaylanmasıiçin Din İşleri YüksekKurulu’na, ardından da basılmasıiçin DİB Yayın Dairesine teslimedilecektir.• Eser, kitabın değerinde yaraşırprestij bir baskıyla piyasaya sürülecektir.• Farklı düzeyleri bulunan proje2010 sonunda tamamlanacaktır.< 42TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


• Proje ilk önce 6 ciltlik bir kitapolarak Türkçe yayınlanacak,daha sonra Almanca, Rusça veİngilizce gibi çeşitli dillere deçevrilecektir.Ortaya çıkacak eser, şekil, içerikve tasarım bakımından özgün birçalışmadır. Her yazı, konu ile ilgilibaşlık altında sahabî ravisi ile birlikteArapça metinleri, Türkçe çevirisive Hadisin kaynaklarının verildiğihadislerle başlayacaktır. Ardındanokuyucuyu konuya çekecek konuyladoğrudan ilgili bir tahkiye veya tasvirile metin kısmına geçilecektir.Türkiye’nin hadis alanındaki birikiminiaktarmaya çalışan bir çalışmadır.Türkiye’deki ilahiyat fakül-telerinde görev yapan 100’e yakın hadis hocasının katıldığıbir projedir. Aynı zamanda, ilahiyat fakülteleri,DİB ve TDV’ın işbirliğiyle yürütülmektedir. Projedesürekli olarak kadroları DİB’nda olan 15 araştırmacıuzman çalışmaktadır.Bu eser, bir fıkıh kitabı, bir ansiklopedi ya da çeşitlikonuların tartışıldığı ilmi makalelerin yer aldığıilmi dergilerden tamamen farklı olup, Hz. Peygamberingetirdiği mesajı, günümüz insanına taşımayı hedeflemektedir.Yaşadığımız çağın gerçekliğini, edebi zevkini,hassasiyetini, niteliğini dikkate alan, bir perspektifeseri olacaktır. Tek tek problemlere çözüm vermeyecekama okuyanlarda problemleri çözme nosyonuoluşturmayı hedefleyen bir çalışma sunulacaktır.Ortalama okura hitab eden bir eser olmakla birlikte,bilimsellikten ödün verilmeyecektir.Şu anda proje kapsamında yazılmış konuların ilmive edebi redaksiyonu ile son okuması yapılmaktadır.“İLKSAY Kurulu, gerek yürüttüğü projelerle ve gerekse çeşitli yollarlaVakfımıza gönderilen eserleri değerlendirmeye ve böylece Vakfımızın misyonu doğrultusundailim ve kültür hayatımıza nitelikli eserler kazandırmaya devam etme azmini yarınlarataşıma düşüncesindedir.”www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 43 >


Yıl 1982...Ankara’da kış var. Hava soğuk...Emek verilen, umut bağlanılanAnkara’nın Bayındır Sokağındaküçük bir mekan... Kısa künyesiBayındır Sokak 55 numara... Mekanınküçük olduğuna, havanın soğukolduğuna bakmayın siz, hedefbüyük...Bu milleten aldığı enerjiyi yinebu millete döndürmeyi hedef edinenTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınca, milletimizinkültür hayatına katkı sağlamakamacıyla Yayın Matbaacılıkve Ticaret İşletmesi kurulur.< 44TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Takvimler 1983 yılını gösterdiğinde,ilk yayınevimiz Ankara NecatibeyCaddesi girişindeki AnkaraHan’da faaliyete geçer. Bu yayınevlerini,1988 yılında Aydın, 1989 yılındaCağaloğlu, 1990 yılında ise AdanaYayınevlerimiz takip eder. Bugünsayıları 21’e ulaşan yayınevi veşubelerimizde, binlerce basılı, sesli,görüntülü yayın kitap dostlarıylabuluşmaktadır.En son durağımız Sivas oldu,hedefimizde Eskişehir, Bursa, Gaziantepve diğerleri var..Yıl 1983...Yol uzun, hedef büyüktür. Bu milletin okumayaihtiyacı vardır... Artık kâğıda hayat verme zamanıdır.Kitaplar neşredilmeli, neşredilen bu yayınlar okuyucuile buluşturulmalıdır. Bunun için ilk baskı makinesialınır.“Kâğıdahayat verme aşkıylayola çıktık...”Bir yanda matbaacılık, diğeryanda yayıncılık hizmetleri devamederken yayın sayısı da hızla artmakta,birbirinden güzel ve içerikliyayınlar milletimize kazandırılmaktadır.Hazırlanan bu yayınlarıAnadolu’ya ulaştırabilmek için turnefaaliyetine başlanılır ve Anadolutoprakları karış karış dolaşılır...Amaç bir kişinin daha fazla okumasıdır..1982 yılında kâğıda hayat vermeaşkıyla yola çıkan hizmet kervanıartık kabına sığmamaktadır. BayındırSokakta bir bodrum katındabaşlayan hizmetin daha büyükmekânlara taşınması gerekmektedir.Takvimler 1993 yılını gösterdiğindeDikmende Rıfat Börekçi Camiininaltındaki yere matbaa bölümütaşınır.İşletmemizin ilk ofsetbaskı makinesiwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 45 >


<strong>Diyanet</strong> Vakfı ilk defa profesyonel matbaacılar ligineadım atmak üzeredir. Yapılması gereken bellidir...Daha hızlı, daha donanımlı makineler satın alınmalıve hizmete hız verilmelidir.Tarihler 1993 yılını gösterdiğinde İşletmemiz,70x100 ebatlı ilk ofset baskı makinesini satın alır. Zamandurma zamanı değildir, çağa ayak uydurulmalı,gelişmeler takip edilmelidir. Zaman yürümenin yerinekoşma zamanıdır. Bu makineyi 50x70 ebatlı ofset baskımakinesi izler. Bunları üç ağızlı bıçak, katlama makinesive diğerleri...Yıl 2002’lere geldiğinde Rıfat Börekçi Camii altındakiyerimize de sığamaz olduk. Artık merkezimizle,matbaamızla ve depolarımızla bir arada faaliyet göstermemizindoğru olacağına inandık ve şu anda faaliyetgösterdiğimiz 4 katlı 4500 m 2 tesisimize taşındık..2006 yılında Almanya’dan getirilen 4 renkli sonsistem Man Roland ofset baskı makinesi ile saatte16.000 kapasite ile baskı yapıyoruz…Şu an ülkemizde yayıncılık faaliyetinde olan yüzlercefirma bulunmaktadır. Ancak İşletmemizi bu firmalardanayıran en büyük fark ise; İşletmemizin yayıncılığı,perakendeciliği, matbaacılığı ve fuarcılığıaynı anda yürüten tek kuruluş olmasıdır. Bu ise bizleriçin bir övünç kaynağıdır.Daha dün gibi... İlk göz ağrısı yayınımız HacRehberinin üzerinden yıllar geçti ve yayın sayımız500’lere ulaştı. Ama içimizdeki daha ötelere, dahada ötelere ulaşma arzusu hiç bitmedi. Bugün Alevi-Bektaşi Klasiklerinden romanlara, dini ve milli içerikliyayınlardan, çocuk kitaplarına yüzlerce yayınla mil-İşletmemizin son sistem ofset baskı makinesiletimizin kültür hayatına katkı sağlamaktayız...200 m 2 alanda başladığımız hizmetibugün 4.500 m 2 alanda sürdürüyoruz.Daha dün birken bugün21 olduk... Ve ülkemizin dörtbir yanında 140’ın üzerinde çalışanımızlahizmet veriyoruz.Daha dün bir makinemiz vardı,bugün son teknoloji makineleresahip olduk ve bunları sadecebu millete hizmet edebilmek içinyaptık. Daha dün 1 aracımız vardı,bugün 30’un üzerinde aracımızvar...Hedefimiz belli. İnsanımız okumalı...Çünkü; medeniyetler kitaplainşa edilmektedir. Hedefimiz belli;ülkeler kitapla, okuyan insanı ilekalkınmaktadır.Belki zaman oldu tökezledik...Zaman oldu duraksadık... Ama BayındırSokağı hiç unutmadık... Hepayağımıza göre yorganımızı uzattık...Az gittik, uz gittik ama dağlarıaşarak gittik.Çeyrek asırlık tecrübe ve birikimimizigelecek nesillere taşımakiçin gayret ediyor, yayınevlerimiziçin yeni konsept çalışmaları yapıyoruz.İlk defa Denizli Yayınevimizile başlayan bu yeni raf konsepti,Sıhhiye Yayınevimizde zirve yapmıştır.“Bana bir harf öğretenin kölesiolurum” sözünü kendimize düsturediniyor ve her yıl kitap kampanyalarıdüzenliyoruz. Bu kampanyalardaonlarca yayınımıza %55-60’laravaran indirimler uyguluyor, milyonlarcabaskı yapıyoruz.Geçmişimize katkıyı görev sayıyoryeni yayınlar neşrediyor ve Safahatgibi muazzam bir eseri bumillete armağan ediyor, insanımızınkütüphanesine katabilmek içinkampanyalar düzenliyoruz..< 46TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Ramazan ayı bereket ayıdır diyor,bu bereketi yayınlarımıza yaptığımızözel indirimlerle destekliyoruz.2008 ve 2009 yıllarında yaptığımızkampanyalarda toplam 1 milyonunüzerinde yayınımız insanımızınkütüphanesindeki yerini aldı.340 binin üzerinde posterimizdemekânlarının duvarlarını süsledi.Daha dün binler basarken bugünyüz binler basıyoruz. 1983 yılındanbu yana yaklaşık 14 milyonadet yayın baskısı gerçekleştirdik.Sadece 2009 yılında 17 yeni yayınımilletimizin kültür hayatınakazandırdık. 55 eserimizin ise tekrarbaskılarını yaptık..İnternet ve bilişim çağının son sürat yaşandığıgünümüzde hem bu yapıya uygun çalışmalar yapıyor,hem de Vakfımızın milletimize en büyük armağanlarındanbirisi olan İslâm Ansiklopedisinin 37’ncicildinin dağıtımına, 38’nci cildin ise baskısına devamediyoruz.Yayınlarımızın İnternet üzerinden de tanıtımve satışının yapılabilmesi amacıyla Nisan 2009’dae-yayınevimizi faaliyete geçirdik. İnsanımıza krediKartı ile taksitli alışveriş imkânını sunuyor, 5 bininüzerinde yayınımızı okuyucumuza ulaştırmış bulunuyoruz.Ayrıca E-yayınevimiz üzerinden İslâm Ansiklopedisiabonelerine ansiklopedinin sayılarını tamamlamaimkanı sağlıyor, yeni abone olacaklara onlineabone olabilme imkanı sunuyoruz…Amerika’dan Japonya’ya, Avustralya’dan İngiltere’yedünyanın her neresinde olursa olsun milletimize hizmetiçin çaba sarf ediyoruz. Her yıl düzenli olarakgerçekleştirdiğimiz ihracat ile yurt dışındaki vatandaşlarımızınbaşta <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınca hazırlananyurt dışı namaz vakitleri takvimi olmaküzere, Vakfımız yayınları, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıyayınları ile dini, milli, ilmi, tarihi ve kültürel konulardabasılı, sesli ve görüntülü her türlü yayın taleplerinikarşılıyoruz…Yıllarca yurtdışında yaşamış, yaşadığı ülkeninekonomisine katma değer yaratmış vatandaşlarımızıhiç olmazsa vefat ettiklerinde gurbet ellerde bırakamazdık…Bunun için cenaze fonunu hayata geçirdik...2002 yılından bu yana 20 binin üzerinde vatandaşımızıncenazesini ülkemize getirdik. Bu faaliyetiçin son model klimalı, donanımlı araçlar satınaldık ve bu güne kadar yaklaşık 500.000-Avro yatırımyaptık.1983’den bu yana 27 yıl geçti... 40 bin lira sermayeile kurulan İşletmemiz 2009 yılında 22 milyon satışrakamına ulaştı. Milletimizin bizlere göstermiş olduğuteveccühe teşekkür ediyor, kitaplı günlerde buluşmayıümit ediyoruz.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 47 >


48TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Vakıfların kuruluş amaçlarındanen önemlisi insanlığadaha iyi hizmet vermek ve bu hizmetiorganize bir yapıda sunmaktır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı toplumahizmet anlayışı ile kendi bünyesindeişletmeler kurarak faaliyet kollarınıçeşitlendirmiştir. Bu işletmelerTDV 29 Mayıs Sağlık Kurumları İşletmesi,TDV Yayın ve Matbaacılıkİşletmesi ve TDV Yurtlar ve SosyalTesisler İktisadi İşletmesidir. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, bu amaç doğrultusundaVakıf Senedi’nin 3. maddesinin,Vakfın faaliyeti başlığı altındayer alan (k) bendindeki; “Tedavi kurumları,huzurevleri ve yetimhaneleraçar...” hükmü çerçevesinde MütevelliHeyetin 23.12.1996 tarih ve842 sayılı kararı ile TDV 29 MayısTıp Merkezi İşletmesinin kurulmasınıuygun görmüş, 15.01.1997 tarihve 125936 sayılı ticaret sicil numarasıile de İşletmemizin resmen tesciliyapılmıştır.Türk Vakıf anlayışının bir gereğiolan insanlığa daha iyi hizmet vermekve bu hizmeti organize bir yapıdasunabilmek gayesiyle Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, 29 Mayıs Sağlık Ku-rumları İşletmesi adıyla 1998 yılında Ankara’da günlükayaktan teşhis ve tedavi merkezini hizmete açaraksağlık sektörüne adım atmıştır. Bu klinik 1 yıl içerisindeyatan hasta bölümü ilavesiyle hastaneye dönüştürülmüştür.Daha sonra İstanbul ve Ankara’da açılanhastaneler ile faaliyetlerini genişletmiş, 2010 yılı itibariyleAnkara ve İstanbul’da bulunan iki hastane ilekaliteli, ekonomik ve uluslararası standartlarda sağlıkhizmeti vermeye devam etmektedir.Hastanemiz adını İstanbul’un fetih tarihinden almıştır.Fatih Sultan Mehmet 29 Mayıs 1453 tarihindeİstanbul’u fethederek bir devri kapatarak yeni bir deviraçmıştır. TDV 29 Mayıs Sağlık Kurumları İşletmeside yola çıktığı 1997 yılında atalarına itafen 29 Mayısismi ile sağlık sektöründe yeni bir çağ açma düşüncesiile faaliyetlerine başlamış ve büyük ölçüde başarılarıile bunu gerçekleştirmiştir.Hastanelerimiz yüksek teknolojik donanımı, güleryüzlü personeli, 5 yıldızlı otel konforuyla tüm uzmanlıkdallarında sağlık hizmeti sunmakta ve halkımızınteveccühünü kazanmaktadır. “Hedefimiz, Sağlığınızİçin En İyisi” prensibimiz ile hastanelerimiz referansmerkezler haline gelmiştir.Faaliyetine 1999 yılında başlayan 29 Mayıs İstanbulHastanesi 10.100 m 2 ’lik kapalı alana sahiptir. 4’ügözlem yatağı olmak üzere 79 yatak kapasitesi olanÖzel 29 Mayıs İstanbul Hastanesinde Kardiyoloji, Kalpve Damar Cerrahisi, Dâhiliye, Beyin Cerrahisi, Genelwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 49 >


Cerrahi, Ortopedi, Üroloji, Psikiyatri, KBB, Dermatoloji,Göz Hastalıkları, Nöroloji, Göğüs Hastalıkları,Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Çocuk Hastalıklarıve Fizik Tedavi branşlarında 35 poliklinik odasıbulunmaktadır. Ayrıca 6 ameliyathane, KardiyovaskülerCerrahisi, Genel yoğun bakım, Koroner ve Yenidoğan olmak üzere dört yoğun bakım ünitesinin yanısıra Radyoloji ünitesi, Biyokimya ve Mikrobiyoloji Laboratuarlarıile kaliteli sağlık hizmeti vatandaşa ulaştırılmaktadır.Ankara’da en son teknoloji kullanılarak inşa edilenTDV Özel 29 Mayıs Hastanesi 2007‘de faaliyetebaşlamıştır. Her hastane açılışında bir adım sonrasınıhedefleyen Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı 29 Mayıs SağlıkKurumları İşletmesi üniversite hastanesi olmanınson noktası olarak gördüğü TDV Özel 29 MayısHastanesi açılışında Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı MütevelliHeyeti’nin oluşturduğu ekip ile tüm tıbbi ve idarikadronun seçiminde büyük bir titizlik ile çalışmıştır.TDV Özel 29 Mayıs Hastanesi şu anda 160 yardımcısağlık personeli, 38 tam zamanlı uzman hekim,17 yarı zamanlı uzman hekim, 36 konsültan hekimve her bölümde akademik ünvanı bulunan bir bölümbaşkanı ile tüm branşlarda hizmet veren bir kuruluş-tur. 29 Mayıs Ailesi olarak en büyükhedefimiz verilen doğru ve etkilihizmetle hasta memnuniyetinisağlamak için ülkemiz sağlık sistemindekien saygın hekimlerin hastanemizdeyüksek kalite standartlarındaçalışmasını, ameliyatlarınıgerçekleştirmesini sağlamaktır.Uluslararası standartlarda sağlıkhizmeti vermek amacıyla planlananve inşa edilen hastanemizdeher türlü ileri teknolojiyle, hastaodaklı düşünmeyi benimsemiş kalifiyeinsan kaynağımızla hastalarımızınsağlığı için en iyisini hedefledik.Başarımızın temelini oluşturan yüksekteknolojiyi üç ana başlık altındatoplayabiliriz. Fiziki alt yapımız, bilgiişlem sistemimiz ve en önemlisisağlık hizmetlerinde gelişmiş teknolojikullanımı, bunları biraz açmakgerekir ise;Öncelikle fiziki koşullardan kısacasöz edelim; İki blok olarak inşaedilen, akıllı bina teknolojisi kul-< 50TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


lanılan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Özel29 Mayıs Hastanesi; deprem, yangınvb. doğal afetler ve beklenmeyentüm felaketler karşısında ulusalve uluslararası tüm standartlara uygunbiçimde inşa edilmiştir. Hastaneiçindeki tıbbi materyal ve belgelerintransferi Pnömatik Tüp TransferSistemi ile bir sistem kullanılarakyapılmaktadır. 100 yatak kapasiteliTDV Özel 29 Mayıs Hastanesi’ndetüm odalar, hasta ve refakatçisininihtiyaç ve beklentileri düşünülerek,teknolojik tabanlı sistemlerinkonforunda kişiye özel olarakdüzenlenmiştir. TDV Özel 29Mayıs Hastanesi’nde hijyenik şartlarınsağlanmasına önem verilmişve bu amaçla fotoselli çöp kutuları,musluklar.. v.b. kişisel hijyeni enüst noktada sağlamaya yardımcı cihazlarkullanılmıştır. Tüm odalardaelektronik kumandalı hasta yatakları,LCD televizyonları, elektronikkontrol merkezli klimaları, otomatiktelefon sistemleri ile hem hastalarahem de refakatçilerine ev konforusunulmuştur. Genel kullanımalanlarında da hasta ve yakınlarınınihtiyaç, beklenti ve hakları gözönünde bulundurularak ferah, işlevselve konforlu bir yapı sunulmayaçalışılmıştır.Bilgi işlem sisteminin özellikleriise; Hastaya ait tüm kayıtlar ve muayenebulguları bilgisayar ortamındatakip edilmekte ve diğer sağlıkkurumları ile de güvenli bir şekildesanal ortamda paylaşılabilmektedir.Tüm hastalara misafir olduklarısüre boyunca işlerini takip edebilmelerive yakınlarıyla iletişimlerinidevam ettirmeleri amacıyla taşınabilirbilgisayar tahsisi yapılabilmektedir.Ülkemizde yapılmaya çalışılansağlık.net uygulaması 2 senedirTDV Özel 29 Mayıs Hastanesi’ndeuygulanmakta olup, tıbbi arşiv ilgi-li hekimlerle paylaşılmaktadır. Gerek hasta monitörizasyonugerekse tahlil-tetkik sonuçları hastaların kendihekimlerince 24 saat kesintisiz olarak hastane içi vedışından takip edilebilmektedir. Tüm cerrahi ve girişimselişlemler sanal ortamda canlı olarak paylaşılabilmektedir.Anlaşmaların müsaade ettiği ölçüde hastalarınher türlü işlemi bilgisayarlar üzerinden yapılıpgereksiz zaman ve kağıt israfı önlendiği gibi, gereksizbürokratik işlemler de ortadan kaldırılmıştır. Radyolojibölümünde kullanılan PACS sistemi ile hastalarınRadyolojik görüntülerinin hastane içinde dolaşımısağlanmaktadır. Bu yolla hem sonuçlara erişim kolaylaşmaktahem de çevre kirliliğinin önlenmesine çalışılmaktadır.En çok üzerinde durulan konu olan sağlık hizmetlerindegelişmiş teknolojik cihaz kullanımı amacıyla,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ile toplumumuza en yüksekteknolojiyi en uygun fiyata sunmayı TDV Özel 29Mayıs Hastanesi olarak başardığımızı düşünüyoruz.Günümüzün en yüksek radyoloji cihazları ile donattığımızradyoloji ünitemizde; 1,5 tesla Manyetik RezonansGE HDX, 64 kesit Bilgisayarlı Tomografi, dijitalanjiyo vardır. Kullanılan gelişmiş teknoloji ile hizmetkalitesi artmakta, tanı koyma hızlanmakta, hastalarımızınbekleme süresi kısalmakta, tetkik ve girişimlerde kolayca yapılabilmektedir. Ayrıca son teknolojiile donatılmış 5 ameliyat odamız bulunmaktadır. Buodalardan 3 tanesi ameliyatlarda enfeksiyon riskini enaz seviyeye düşürmek için laminar flow hijyenik havalandırmasistemi ile temizlenmektedir. Ameliyathaneiçinde ultrason, skopi ve gelişmiş mikroskoplarımızbulunmaktadır. Yapılmakta olan ameliyat dinlenmeodasında seyredilebilmekte, hasta tetkikleri her ameliyatodasında bulunan plazma televizyonlardan görülebilmektedir.Ameliyat sonrası hasta bakımı yaş ve disiplinleregöre ayrılmış üç ayrı yoğun bakım ünitesindegerçekleştirilmektedir. Her türlü girişimsel radyolojiişleminin yapılabildiği anjiyo ünitesi de ameliyathaneiçinde bulunmaktadır. Bunlara ek olarak Gastroenterolojibölümümüzde çocuk ve erişkin gastroentestinalişlemlerinin hepsi yapılabilmektedir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 51 >


TDV Özel 29 Mayıs Hastanesi’nin Sosyal GüvenlikKurumu ile her branşta anlaşması vardır. Bunundışında yurt içi ve yurt dışı özel sağlık sigortasınasahip kişiler de hastanemizden hizmet alabilmektedir.TDV Özel 29 Mayıs Hastanesi’ne başvuran hastalarınişlemleri hasta danışmanları tarafından sadeceT.C. kimlik numarası kullanılarak en kısa süredetamamlanmakta ve 24 saat kesintisiz hizmet verilmektedir.TDV Özel 29 Mayıs Hastanesi uluslarası standartlardaakredite olan bir hastanedir. Akreditasyonile tüm hastane ve polikliniklerde ortak bir dil oluşturur,sağlık hizmetleri, uygun fiziksel ortamlardasunulur ve sürekliliği sağlanır, hasta ve çalışan güvenliğianlayışı artar, ortaya çıkabilecek tıbbi hatalarazalır, böylece tedavinin başarısı artar, ekip çalışmasıgüçlendirilir, tıbbi kayıtlara önem verilir, hastanıntedavisinin sürekliliği ve doğruluğu sağlanır. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Özel 29 Mayıs Hastanesi yukarıdabelirtilen sözkonusu standartları iki yıl gibi çok kısabir sürede sağlayarak JCI Akreditasyon belgesini almayıbaşardı.Tüm bu standartları sağlamada sadece tıbbi alandaiyi olmak yetmemektedir. Aynı zamanda, tüm süreçlerinplanlanması ve iyi bir yönetim yapısı oluşturulmasışarttır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Sağlık Kurumları İşletmeleri2010 yılı itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafındanyapılan hastane sınıflandırmasında en üstsıralarda yer alarak A sınıfı hastaneolmuştur. Şubat 2010’da gerçekleştirilendenetimler sonucundaÇevre Yönetim Sistemi ile ilgili çalışmalarınınsonucu ISO14000 belgesiile ödüllendirilmiştir. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Sağlık Kurumlarıİşletmeleri Türk vakıfçılık anlayışınınbir gereği olarak fiyat politikasındadeğişiklik yapmadan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı bünyesinde çalışmalarınadevam etmektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı SağlıkKurumları İşletmesi bilimsel ve evrenseldeğerler ışığında sağlık hizmetisunmayı amaçlar. Bu süreçteçalışanların yenilikçi ve yaratıcıdüşünceleri işbirliği ve dayanışmalarıile şeffaflık içeren katılımcı anlayışlarıçevre ve insan sağlığındaen iyiye ulaşmayı hedefler. Bu bağlamdamisyonumuz, hastalarımızasağlık hizmetini, uluslararası standarttasunabilmek için tıptaki yeniliklerive teknolojik gelişmeleri yakındantakip etmek, hekim, hemşireve tüm personelimizin süreklieğitim almasını sağlamak, çalışanlarımızınve hastalarımızın iyiliğive mutluluğu için çalışmak.Uzun dönemli hedefimiz, sürekligelişim anlayışı ile bilimselve teknolojik yenilikler doğrultusundaçevre, insan ve toplum sağlığındaen iyiye ulaşmayı hedefleyenevrensel düzeyde bilgi ve teknolojiüretebilen bir sağlık kurumuolmaktır. Bu bağlamda vizyonumuz;toplumumuzun sağlık konusundakibeklenti ve ihtiyaçlarınıdikkate alarak, bilimsel kurallarauygun ve kaliteli sağlık hizmetinien üst seviyede vermek, kaliteyisürekli iyileştirme prensibiyleülkemizde sağlık hizmeti veren lidersağlık ve eğitim kurumlarındanbiri olmaktır.< 52TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Türkiye genelinde üniversitesayısının artmasına paralelolarak üniversite gençliğininde sayısı artmış, bu da beraberindebarınma ihtiyacını gündeme getirmiştir.Bu konuda devletimizinomuzlarına binen yükü hafifletmeyive yükseköğretim gençliğine huzuriçinde kalabilecekleri yer temin etmeyiamaçlayan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, milli, manevive kültürel değerlerimizle donatılmış, çağa hitap eden,bilgiyle mücehhez, irfanı, gönlü ve vicdanı hür kadrolaryetiştirmek amacıyla, ülke genelinde üniversite bulunanbazı büyük illerde yurtlar inşa ederek hizmetesunmuştur.Vakfımızca eğitim, kültür ve sosyal hizmetlerçerçevesinde faaliyete açılan yükseköğretim öğrenciyurtları ve sosyal tesisler, Vakfımız Eğitim-Kültür vewww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 53 >


Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerinisürdürmekte iken idari ve mali mevzuat gereğince sözkonusu birimlerin bir iktisadi işletme bünyesinde yürütülmesiamacıyla, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlar veSosyal Tesisler İktisadi İşletmesi kurulması kararlaştırılmıştır.İşletmemiz faaliyetlerini merkez ve 13 şubede bulunan130 personel ile sürdürmektedir. Ticaret sicilinetescili yapılan İşletmemiz, Mütevelli Heyetimizce kabuledilen Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlar ve Sosyal Tesislerİktisadi İşletmesi Talimatı (Ana statü sözleşmesi)gereğince Vakfımız bünyesindeki yükseköğretimöğrenci yurtları ile sosyal tesislerin tamamını bünyesinedahil etmiş olup, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlar veSosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Yükseköğretim ÖğrenciYurtları Talimatı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlarve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Sosyal TesislerTalimatı çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.İşletmemizin amacı; Vakıf Genel Müdürlüğü veMütevelli Heyeti Kararları ile, yükseköğretim kurumlarınınbulunduğu yerlerde, barınacak yerleri olmayan,dürüst, çalışkan ve başarılı öğrencilere, çalışma,beslenme, temiz ve sağlıklı barınma imkanları sağlamak,sosyal ve kültürel gelişmelerine yardımcı olmaküzere ilgili Yönetmelik esasları çerçevesinde “ÖğrenciYurtları” açmak ve işletmektir.İşletmemizin misyonu; Öğrencilerimizin sağlıklı,güvenli bir ortamda barınmalarının temini ile, personelinkonularında donanımlarını tamamlayarak, sunulanhizmetin kalitesinin sürekli artırılmasını sağlamaktır.Öğrenci yurtlarımızda ve sosyal tesislerimizde,başta <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı, Vakıf personeli ile çocuklarına(indirimli olmak üzere) ve diğer vatandaşlarımızahizmet verilmektedir. Bu çerçevede yurtlarımızdaçok ekonomik fiyatlarla hiçbir özel yurdun yemeğiile kıyaslanamayacak ölçüde yemek menüsü uygulanmakta,yurtlarımızda ve sosyal tesislerimizdepersonelimize <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı veya Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının bir mensubu olmasının önemi önplanda tutularak öğrenci ve konuklarımızla yakındanilgilenilmektedir.İşletmemiz bünyesindeki bütün yurtlarımız kaloriferliolup, mesai günlerinde sabah-akşam olmak üzere2 öğün, cumartesi, pazar ve tatil günlerinde sabahöğle-akşamolmak üzere 3 öğün yemek verilmekte-dir. Öğrencilerimizin beslenmelerineözen gösterilmekte ve yemeklerinher yönüyle kalite standardınauygun çıkması sağlanmaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlarve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesitarafından işletilen yükseköğrenimöğrenci yurtlarında hizmetin en güzelininverilmesi için azami özengösterilmektedir. Bu sebeple Vakfımızyurtlarına evladını teslim edenanne-babalar tam bir güven ve huzuriçinde yurtlarımızdan ayrılmaktadır.Bir aile yuvasının sıcaklığındasevgi ve saygı yumağı ile yoğrularakverilen yurt hizmetinde ulaşılanbaşarının sırrı, samimiyet ve hizmetaşkıdır. Emsal yurtlara göre hemdaha iyi ve kaliteli hizmet verilmekteve hem de Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıYurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesiyurtlarında daha ekonomikfiyatlarla barınılmaktadır.Yurtlarımız, kurulduğu tarihtenitibaren verdiği hizmetlerle büyükbir tecrübe kazanmış, haklı olarakda eğitim çevrelerinin ilgi ve takdirinitoplamış ve bulundukları illerdeörnek birer yurt haline gelmiştir.Yurtlar anne-baba ve öğrencilerimiziçin büyük önem taşımaktadır.Aile ortamı içinde güvenilir,sağlıklı, modern sıcak bir yurt;öğrencinin başarısına ve iyi yetişmesineetki eden faktörlerden biridir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yurtlarve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesiöğrenci yurtlarında bu hususaazami özen gösterilmektedir. Yurtlarımızdaöğrenciyi başarısızlığa,oyalamaya, rahatsız etmeye, çalışmasınıengellemeye yönelik hiç birolumsuz duruma meydan verilmemekteve bütün öğrencilerimize bireranne-baba şefkati ile sahip çıkılmaktadır.< 54TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Öğrencilerimiz çalışmaya ve başarılıolmaya özendirilmekte, kültürelve sosyal faaliyetlerle öğrencilerimizinözgüven ve kişiliklerinin gelişmesineyardımcı olunmaktadır.Bu konuda başarılı olan öğrencilerimizödüllendirilmektedir. Öğrencilerimizekendi katılımları ile kandilve özel gecelerde programlar,yaz aylarında gezi ve piknik, mezunolan öğrencilerimiz için mezuniyetgeceleri düzenlenmektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı; yurt dışındakisoydaş ve dindaşlarımızınmilli ve dini kimliklerinin muhafazasına katkıda bulunmak,din adamı ihtiyacını karşılamak ve İslâm dinininhurafelerden arındırılmış bir şekilde gerçek hüviyetiyleöğrenilmesini sağlamak amacıyla; başta Türkcumhuriyetleri ve dünyanın muhtelif ülkelerindekiTürk topluluklarından, Balkanlar ve Orta Doğu ülkeleriile talep olması halinde diğer bölge ve ülkelerden,ülkemize getirilen başta ilahiyat alanı olmak üzereyükseköğretim ile lisansüstü eğitim gören öğrencilerİşletmemize bağlı öğrenci yurtlarımızda barındırılmaktadır.2009-2010 yılında İşletmemize bağlı öğrenci yurtlarımızdayaklaşık 1.700 öğrenci barınmakta olup dolulukoranımız % 90’dır.altindag@diyanetvakfiyurt.com.tr1989 yılında faaliyetine başlayan yurdumuzdayükseköğretimde okuyan kız öğrencilerimizehizmet verilmektedir. Yurdumuzunkapasitesi 202’dir. % 100 dolukapasite ile çalışmaktadır. Odalarımız 3kişiliktir.2008 yılında Vakfımızca Yurdun tabanı laminantparke ile kaplatılmış, Eski ranzalar kaldırılıpyerine ahşap karyolalar yaptırılmış, eskiçelik elbise dolapları kaldırılıp yerine ahşap elbisedolapları ve kitaplıklar yaptırılmıştır. Yurdumuzunkapasitesi Ankara İline göre çok yetersizdir.Eğitim-öğretim sezonunda çok talepolmasına rağmen alamadığımız çok öğrenci olmaktadır.Yurdumuzdan mezun olan öğrenciler içindaha önceleri yurt bünyesinde yapılan yıl sonumezuniyet şölenleri son iki yıldır KocatepeKonferans salonunda mezun olan öğrencilerimiztarafından öğrenci ve velilerin katılımı ileyapılmaktadır.Yurdumuzda güler yüzlü tecrübeli personelimizleaile ortamında öğrencilerimize en iyihizmet verilmektedir. Yurdumuzda kablosuz internetbağlantısı, kütüphane, kantin, ders çalışmasalonları ve spor salonu bulunmaktadır. Öğrencilerimizekendi katılımları ile özel gecelerdeprogramlar, yaz aylarında gezi ve piknik, mezunolan öğrencilerimiz için mezuniyet geceleridüzenlenmektedir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 55 >


afyon@diyanetvakfiyurt.com.tr1997 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz 175 yatakkapasitelidir. % 100 dolu kapasite ile çalışmaktadır.Odalarımız 4 kişiliktir. Afyonkarahisar ilindegüvenilirliği ile bilinen yurdumuza talep olmasınarağmen alamadığımız çok öğrenci olmaktadır.Yurdumuzda kablosuz internet bağlantısı, kütüphaneve spor salonu bulunmaktadır. Öğrencilerimizekendi katılımları ile özel gecelerde programlar,yaz aylarında gezi ve piknik, mezun olanöğrencilerimiz için mezuniyet geceleri düzenlenmektedir.Yurdumuz; güler yüzlü ve tecrübeli personelimizleaile ortamında öğrencilerimize en iyi hizmetivermeye çalışmaktadır.isparta@diyanetvakfiyurt.com.tr2000 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz 167yatak kapasitelidir. 2008 yılında yurdumuzun bahçedüzenlemesi yapılmıştır. Çok geniş yeşil alanımevcuttur. Bahçesinde her türlü çiçek ve meyveağacı bulunmaktadır. % 95’lik doluluk oranına sahipolan yurdumuzda odalar 4 kişiliktir.Yurdumuzda güler yüzlü tecrübeli personelimizleaile ortamında öğrencilerimize en iyi hizmet verilmektedir.kastamonu@diyanetvakfiyurt.com.tr1987 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz 180yatak kapasitelidir. Vakfımızın en eski yurtlarındandır.2009 yılında yurdumuzun tefrişi Vakfımızcayeniden yapılarak karyola ve dolap sistemideğiştirilmiş olup, modern bir görünüme kavuşturulmuştur.Yenilenmenin de etkisi ile yurdumuzbu sezon tam kapasite ile çalışmaktadır. Yurdumuzdaher yıl mezun olan öğrenciler yıl sonundamezuniyet gecesi düzenlemektedirler. Odalar 4 kişiliktir.< 56TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


kayseri@diyanetvakfiyurt.com.tr1994 yılında faaliyetine başlayan yurdumuzun kapasitesibazı alanların öğrenci odasına dönüştürülmesiile 203’e çıkartılmıştır. Odalar 4 kişiliktir.Ancak yurdumuza aşırı talep olduğundan gelenöğrenciler geri çevrilmektedir. Bu itibarla, yurdunyanında bulunan arsaya 150-200 kişilik ek birblok yapılması Mütevelli Heyetimizce uygun görülmüşolup Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Kayseri Şubemizceinşaat çalışmaları devam etmektedir. Yurdumuz% 100 kapasite ile çalışmaktadır. Yurdumuzdagüler yüzlü tecrübeli personelimizle aile ortamındaöğrencilerimize en iyi hizmet verilmektedir.sakarya@diyanetvakfiyurt.com.tr1997 yılında faaliyetine başlayan yurdumuzda 117kapasite ile iki blok halinde hizmet verilmektedir.Ancak Sakarya ilinde 50.000 civarında öğrenci olduğundanyurt yetersiz kalmaktadır. Sakarya’dakiyurt açığını kapatmak ve daha çok öğrenciye hizmetsunmak amacıyla yurdun bitişiğinde bulunanVakfımıza ait arsa üzerine yeni bir yurt binası yapılmasıMütevelli Heyetimizce uygun görülmüşolup çalışmalar devam etmektedir.1996 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz 310yatak kapasitelidir. Odalar 4 kişiliktir. Yurdumuzdakalan öğrencilerin sıcak bir ortamda eğitimlerinisorunsuz bir şekilde sürdürmeleri için bütünimkanlar seferber edilmiştir. Yurdumuzda sportif,kültürel faaliyetler de öğrencilerin istifadesine sunulmuştur.bursa@diyanetvakfiyurt.com.trwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 57 >


konya@diyanetvakfiyurt.com.tr1989 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz405 yatak kapasitelidir. Odalar 3 kişilik olupöğrencilerin motivasyonu için gerekli kültürelve sosyal etkinlikler düzenlenmektedir.Yurdumuzda güler yüzlü tecrübeli personelimizleaile ortamında öğrencilerimize en iyihizmet verilmektedir. Yurdumuzda kablosuzinternet bağlantısı, kütüphane, kantin, dersçalışma salonları ve spor salonu bulunmaktadır.osmangazi@diyanetvakfiyurt.com.tr1997 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz150 yatak kapasitelidir. Yurdumuzun yanınaVakfımızca yeni bir yurt binası yapılmaktaolup halen inşaatı Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıBursa Şubemizce yürütülmektedir. Yurdumuzdagüler yüzlü tecrübeli personelimizleaile ortamında öğrencilerimize en iyi hizmetverilmektedir.incesu@diyanetvakfiyurt.com.tr2007 yılında faaliyetine başlayan yurdumuz 90yatak kapasitelidir. Yurdumuzda <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığının özel bir projesi çerçevesindeilahiyat öğrenimi için ülkemize getirilenAvrupa’da çalışan vatandaşlarımızın çocuklarıbarınmakta olup Ankara Üniversitesi İlahiyatFakültesinde eğitim görmektedirler. Yurdun kapasitesininsınırlı ve özel bir proje olmasındandolayı yerli öğrenci barındırılamamaktadır.< 58TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Mersin İlimizin güzel bir ilçesi olanBozyazı’da bulunan Sosyal Tesisimizde,Mayıs ayından itibaren tatil sezonumuz açılmaktaolup rezervasyonlarımız yapılmaktadır. <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Vakfımız personellerinin aileleriile birlikte denizin imkanlarından faydalanmalarıiçin güzel ve sakin bir dinlenme ortamı hazırlanmıştır.Yıl boyunca misafirhane olarak yaz dönemindeise tatil amaçlı hizmet vermektedir.Tesisimizde misafirlerimizeüç öğün yemek verilmektedir.Denize sadece 150 m olan tesisimizde1,2,3,4 kişilik odalardarahat, ekonomik, huzurlu bir dinlenmeimkanı sunulmaktadır. Kışaylarında (Eylül-Nisan) tesisimizher türlü seminer, sempozyum,eğitim çalışmaları için uygun olupbu yöndeki talepler uygun şekildekarşılanabilmektedir.< 60TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


KOMAŞ A.Ş., Kocatepe Modern Mağazacılık İşletmeleriSanayi ve Ticaret A.Ş unvanı ile 5 Mart 1990 tarihindekurulmuştur. Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının şirketleriVETAŞ A.Ş., 29 MAYIS A.Ş., GİNTAŞ A.Ş. ve Dİ-VANTAŞ A.Ş. 30 Eylül 2001 tarihinde KOMAŞ A.Ş ilebirleşmiştir.Sermayesinin %99,75’i Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınaait olan şirket, Ticaret ve Pazarlama, İnşaat ve Taahhütİşleri, Özel Okul İşletmeciliği, Market İşletmeciliğive Kafeterya İşletmeciliği, Doğrama ve Dekorasyon İşleri,Seyahat ve Turizm ile Soğuk Hava Deposu İşletmeciliğialanında faaliyet göstermektedir.Şirketin yürütmekte olduğu faaliyetler için gerekliolan malzemelerin temini, ticari ürünlerin satış vepazarlanması, ihracat ve ithalat işlemleri şirket merkezindeyürütülmektedir.Hac ve umre organizasyonunun ve Vakfımızın ihtiyaçduyduğu birçok malzeme, en uygun fiyat ve eniyi kalitede şirketimiz tarafından temin edilmektedir.İNŞAAT FAALİYETLERİCumhuriyet döneminin en büyükdini yapılarından biri olanKocatepe Camii ve Külliyesi inşaatının1981 yıllında borç ve alacaklarıile Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına devredilmesinimüteakip, bir ticari faaliyetalanı olan inşaat işlerinin doğrudanVakıf eliyle yürütülmesinde birçokzorluk ve sıkıntılar ortaya çıkmıştır.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 61 >


Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, kendi inşaatlarını kaliteli ve enuygun maliyetlerle yaptırabilmek gayesiyle 25.05.1983tarihinde GİNTAŞ A.Ş. ni kurmuştur.Ağırlıklı olarak Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafındanyaptırılan; dini, hayri, resmi ve sosyal hizmet binalarınınyapım hizmetlerini yürüten GİNTAŞ A.Ş., 2001 tarihindeVakıf şirketlerinin tek bir çatı altında toplamasıile birlikte, KOMAŞ A.Ş. ile birleşerek 27 yıllık tecrübe,bilgi, teknik personel ve teçhizat birikimi ile inşaat vetaahhüt faaliyetlerini yürütmeye devam etmiştir.KOMAŞ tarafından yurt içi ve yurt dışında çoksayıda cami, okul, yurt, resmi hizmet binası, iş merkezi,misafirhane, hastane, vb. inşaatlar, projelerinin hazırlanmasıda dahil, anahtar teslimi olarak tamamlanmıştır.KOMAŞ, eski eser restorasyonları, betonarmegüçlendirmeleri, tadilatlar ve bakım onarım işlerindede göz ardı edilemeyecek, ciddi tecrübelere sahip bulunmaktadır.Yurt içi ve yurt dışında KOMAŞ tarafındanbirçok önemli camiinin proje ve inşaatları yapılmıştır.KOMAŞ, özellikle cami inşaatları konusundakazanılan tecrübe birikimi ile ülkemizin bu alandakien önemli inşaat firmaları arasında yer almaktadır.KOMAŞ tarafından aşağıda belirtilen sahalardainşaat faaliyetleri yürütülmektedir:• Kubbeli ve Çatılı Her Türlü Cami İnşatları• Eğitim Tesisleri ve Yurt İnşaatı• Kamu ve Sosyal Hizmet Binaları İnşaatları• Konut ve Ticari Alan İnşaatları• Sağlık Tesisi İnşaatları• Betonarme Güçlendirme İnşaatı• Tadilat Bakım Onarım İnşaatlarıÇorum Meydan Camiiİnşaat işlerinin yanında, projeüretme sahasında da önemli çalışmalaryapılan KOMAŞ marifetiyle,özellikle eski eser restitüsyon ve restorasyonprojeleri ile kubbeli ve çatılıtiplerde muhtelif cami projeleriolmak üzere bir çok yurt, lojman,iş merkezi, vb. yapılara ait projelerhazırlanmış ve büyük bir çoğununda imalatları tamamlanarak hizmetealınmıştır. İstanbul Bab-ı Meşihat binasırestitüsyon projeleri, KastamonuŞeyh Şaban-ı Veli külliyesi restorasyonprojeleri gibi bazı özel projelerimizçeşitli mecralarda uzmanlarıncaincelenmeye değer evsafta bulunaraketüt edilmiş ve takdir ile karşılanmışlardır.KOMAŞ tarafından yürütülmüşişlerin neredeyse tümünde,ihtiyaçlar doğrultusunda her türlüproje KOMAŞ tarafından hazırlanarak,detaylandırılmış ve uygulamalarıyapılmıştır. KOMAŞ tarafındanaşağıda belirtilen sahalarda proje çalışmalarıyürütülmektedir:• Çatılı ve Kubbeli Cami Projeleri• Her Türlü Konut, Hizmet BinasıProjeleri• Betonarme Güçlendirme ve TakviyeProjeleri• Restorasyon Projeleri• Restitüsyon Projeleri• Her Türlü Tadilat ve OnarımProjeleriÇeyrek asrı aşan bir süreçte kazanılmışolan teknik ve idari tecrübelerin,şirketin kuruluş maksadınında her zaman göz önünde bulundurulmaksuretiyle değerlendirilmesisonucu, günümüzde KOMAŞ; iddialıbir şekilde, taahhüdü altına aldığıtüm işlerde istenen kaliteyi, olabileceken kısa süre ve en düşük maliyetlerile tamamlamayı başarmıştır.Teknik uygulamaların yanında, resmikurumlarla yürütülmesi gereken işlemlerhususunda da önemli tecrübesahibi olan şirket, bu kurumlarla her< 62TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


hangi bir probleme sebep vermeksizin,yükümlülüklerini vaktinde vetam olarak yerine getirmek suretiyleişlerini eksiksiz olarak ikmal edebilirbir konuma gelmiştir.Taahhüt edilen işlerin ikmalindeemanet usulü ile çalışmayı terciheden KOMAŞ, bu sayede maliyetlerien düşük seviyelere çekerken,iş kalitesin de istenen seviyeyi yakalayabilmektedir.Her türlü malzemenindoğrudan temin edilerek, kendikadroları ile ve kendi alet, edevat,makine, teçhizat ve inşaat malzemelerikullanılmak suretiyle yürütülmektedir.Personel kadrolarında eksikveya yetersiz kalındığı durumlardaise, işe aracılık eden bir müteahhitile muhatap olunmayarak, doğrudansöz konusu işin ustalığını yapantaşeron ekipler ile çalışmak suretiyleen üst seviyede kalitenin, en düşükmaliyetlerle yakalanması sağlanmaktadır.İşlerin takip ve yürütülmesi esnasındaistihdam edilen tüm personelinkıdem ve becerilerine özellikleönem gösterilerek; gerek duyulduğuzamanlarda yıllar önce tamamlanmışinşaatların; işin bitmiş, kabullerininyapılmış, teminat süresinin dolmuşolmasına bakılmaksızın, her ne problemve sorun ile karşılaşılacak olunursaolsun, bu personelin tecrübeve bilgileri ile tamirat, bakım, onarımhususlarında kolaylıkla gereklimüdahalelerde bulunulabilmektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı için inşaatişlerinin kendi kuruluşu olan birşirket marifetiyle yürütülmesi neticesinde;işlerin yapım aşamalarındaprojeye ve uygulama detaylarınaişin her aşamasında teknik ve maliyetunsurları yönünden müdahaleimkanı bulunabilmekte ve bu sayedemaliyetler asgari seviyelere çekilirken,malzeme ve işçilik kalitesininistenen seviyelerde yakalanabilmesisağlanmaktadır.KOMAŞ, inşaat birimi, taahhüt işlerinin yanı sıra,şirket bünyesinde yer alan tüm işletme ve birimler ileihtiyaç ve talep halinde <strong>Diyanet</strong> işleri Başkanlığı veTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı birimlerinin de inşaat ile ilgilitaleplerinin karşılanması yönünde teknik destek vermektedir.SİTELER AHŞAP VEMOBİLYA İŞLETMESİTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının iştiraklerinden olanGintaş A.Ş. ülkemizde ve yurt dışında yeniyapılan camilerimizin ihtiyacı olan, minber, mihrap,kürsü, kapı, kepenk gibi ahşap malzemelerininSelçuklu ve Osmanlı ahşap sanatı geleneğine uygunolarak imal edilmesi ve bu sanatın yaşatılmasıkonusunda yaşanan eksiklikleri görerek1991 yılında Ankara SitelerMobilyacılar Sitesinde4 katlı müstakil bir binadaSiteler Ahşap ve MobilyaAtölyesini hizmeteaçmıştır. Bu atölye,GİNTAŞ A.Ş.’nin 2001yılında KOMAŞ A.Ş. ilebirleşmesinden itibaren KO-MAŞ A.Ş. bünyesinde hizmetvermektedir.Ahşap ve doğrama atölyemizgeleneksel ahşap sanatınıninceliklerini bilenwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 63 >


Minberin yan aynalıklarında ve kapılardakullanılan “kündekari”, büyükustalık gerektiren ana ahşaptekniğidir. Yapılışına göre hakiki vetaklit kündekari olarak ikiye ayrılır.Hakiki Kündekari: Geometrikbloklar ve çıtalar yardımıyla, çivi,tutkal vb. kullanmadan ahşap parçalardanoluşur. Bu küçük şekillerbirleştiğinde büyük geometrik sistemleroluşur.Taklit Kündekari: Yapılış tekniğinegöre birkaç gruba ayrılır.- Çakma ve Kabartmalı Kündekari:Ayrı ahşap blokların yanyana getirilmesiyle oluşur. Ahşapbloklar kabartma şeklindeişlenir ve geometrik şekilleroluşturulur. Bu geometrik bloklarınarasına ise kirişler çakılır.Yapılması büyük ustalık isteyenbu teknik hakiki kündekari yeen yakın ağaç işleme usulüdür.- Tamamen Çakma ve YapıştırmaKündekari: Bu yöntemde geometrikşekiller ve kirişler zeminetutkal veya çivi ile tutturularakoluşturulur. Ayrıca geometveuygulayan ustaları bünyesinde toplamak sureti ileusta çırak ilişkisi içinde bu sanatı gelecek nesillereaktarma çabası içindedir.Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan camiive mescitlerimizde bulunan ahşaptan imaledilmiş mihrap, minber, vaaz kürsüsü, kapı ve kepenkgibi eserler zaman içerisinde yıpranmaktadır.Bu eserlerin asıllarına uygun olarak onarılabilmesiiçin geleneksel ahşap sanatının inceliklerini bilenve uygulayabilen ustalara ihtiyaç duyulmaktadır.Türkiye’de bu sahada yetişmiş usta sayısı son dereceazdır. Ahşap işletmemiz bünyesinde bulananalanında uzman olan ustalar vasıtası ile bu eserlerinonarımları yapılarak, tarihi mirasımızın geleceknesillere aktarılmasını sağlanmaktadır.Siteler ahşap atölyesi, bu hizmetinin yanı sıraher türlü ahşap dekorasyon işleri, ev mobilyası,projelendirme ve mühendislik hizmeti yapmaktadır.Ayrıca tasarımı kendisine ait hava kargo taşımacılığınauygun tabut, gömü tabutu ve yurt içindekullanılabilecek kollu tabutları imâl etmektedir.Selçuklu ve Osmanlıdan günümüze gelen ahşapel sanatları başlıca üç gruba ayrılmaktadır. Bunlardanbirincisi kündekari, ikincisi kakmacılık üçüncüsüise marküteri tekniğidir. Ahşap işleme tekniklerihakkında kısaca bilgi vermek gerekirse;KÜNDEKARİ< 64TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


ik bloklar ve kirişler birbirineyapıştırılarak da yapılabilir. Buteknikten iyi netice alınabilmesiiçin yetenekli ustalar tarafındanuygulanması gerekir.- Tamamen Kabartmalı Kündekari:Geometrik bloklar ve kirişler kabartmayöntemiyle tek blokta ortayaçıkar. Kabartmalar fazla yüksekdeğildir. En yaygın tekniktir.Bu teknikte ahşap kuruyunca vezamanla çatlamalar görüntü bozukluklarımeydana gelebilir.KAKMACILIKMARKÜTERİMarküteri, belirli renk ve dokulardaki ağaçların, uygunparçalarının belirli ölçü ve açılardan kesilerek, sanatsaldeğeri olan, aşınmaya dayanıklı, görsel panolarınoluşturulması sanatıdır.Marküteri, geleneksel mimarimizde, camilerinyanı sıra saraylarda ve yalılarda görülen örnekleriyleyüzlerce yıllık kullanımlarıyla zamana karşı direnmeninsimgesidir. Marküteri ile sadece geleneksel motiflerdeğil aynı zamanda çağdaş motifler de geleceğe taşınmaktadır.Siteler Ahşap ve Doğrama Atölyemiz yoğun olarakkündekari ve marküreti tekniği ile imalat yapmaklaMasif yada kaplamalı yüzeylere, değişikrenkte masif, ağaç kaplama,sedef, bağa (kaplumbağa kabuğu)fildişi, metal vb. ile gömülerek yapılanbir süsleme sanatıdır.Ağaçtan hazırlanan işlere kakmayapılırken ince ve renkli bir şekil,ağaç üzerine oyulur. Daha sonrabu yuva için hazırlanan masif, ağaçkaplama, sedef, bağa ya da metaldenhazırlanan parça oyulan yuvasınaoturtularak yapıştırılır. Düzeltiliptemizlendikten sonra cilası yapılır.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 65 >


irlikte, ihtiyaç duyulması durumunda her türlü ahşapsanatını uygulayabilecek bilgi birikimine ve kadrolarasahiptir.Camilerde uygulanan ahşap işleri imalatının camiimimarisine uyumlu olması için yerinde ölçü alınarakprojelendirilir. Caminin büyüklüğüne ve yapısına bağlıolarak model belirlenerek her caminin ölçüsü faklıolduğundan yeni bir proje çalışması yapılır.Cami için yapılacak olan ürünlerin aynı motif vedesenlerde olmasının yanında renk uyumu da sağlanmalıdır.Cami ahşap işlerinin tamamında gövde olarakithal limba kereste kullanılmaktadır. Cami ahşapişlerinde kerestenin kuru ve kaliteli olması çok büyükönem arz etmektedir. Ahşap atölyesindeki imalatlardakimotif ve hat yazılar tamamıyla el oyması ile yapılmaktadır.Bu motiflerin seçiminde Osmanlı ve Selçukluahşap sanatına uygun olmasına dikkat edilmektedir.İmalatı yapılan ürünlerin son aşaması olan cilalamasafhası da en az imalat kadar önemlidir. İmalatı tamamlananürünler yüzeyleri temiz bir zımpara ve temizliktensonra kalite kontrolü yapılarak caminin dokusunauygun renklerde cila işlemi yapılır. Cilalananürünlerde ton farkının olmamasıiçin tüm imalat aynı anda boyanır.Cilalanan ürünler yeterince dinlendirildiktensonra nakliye esnasındaherhangi bir şekilde zarar görmeyecekşekilde ambalaj yapılarak sevkiyatıyapılır. Ürünlerin montajınınimalatı yapan ustalar tarafından yapılarakcemaatin hizmetine sunulur.Ahşap işletmemiz yaptığı imalattakullandığı kaliteli ve kuru limbakereste, ahşap sanatının incelikleriniyetenekli ustalarca kullanması,imalatın her aşamasında kalitedentaviz vermeyen hassasiyeti sebebiile alanının lider kuruluşu halinegelmiştir.Yurt içi ve yurt dışında birçokcaminin mihrap, minber, kürsü,kapı, pencere ve kepenekleri şirketimiztarafından Selçuklu ve Osmanlıahşap sanatının inceliklerine uygunolarak yapılmaktadır.< 66TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


GİNTAŞ TURİZM VE SEYAHAT ACENTASIVakfımız iştiraklerinden KOMAŞ A.Ş bünyesindehizmet veren Gintaş Turizm ve SeyahatAcentası, Şubat 1991 yılında kurulmuş ve 30 Temmuz1991 tarihinde Turizm Bakanlığından A Grubu GeçiciTurizm İşletme Belgesi alarak faaliyete başlamıştır.1992 yılında Türk Hava Yolları İç Hatlar yetkiliAcentası olan Gintaş Turizm ve Seyahat Acentası,01.09.1993 tarihinde IATA-International Air TransportAssociation (Uluslararası Hava Taşımacılığı Derneği)üyeliğine kabul edilerek uluslar arası hizmet verenhava yolu şirketlerinin biletlerini satma yetkisinesahip olmuştur.IATA üyesi olmayan Öğertur ve Pegasus HavaYolları’nın yetkili Acentası olarak faaliyet gösterenGİNTAŞ, uçak bileti satışının yanı sıra araç kiralamahizmeti de vermektedir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ve bağlı kuruluşlarına Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı ile irtibatlı kurumlara, bu kurumlarınmensupları ve yakınları ile tüm halkımızın ihtiyaçduydukları turizm ve seyahat organizasyonlarınayardımcı olmaktadır.Seyahat Acentemiz salt kar amaçlı bir işletme olarakkurulmadığından dolayı bu alanda faaliyet gösterendiğer firmalardan farklılık göstermektedir. Turizmve seyahat alanındaki faaliyetlerini A sınıfı seyahatacentelerinin standartlarında yürütebilmek için gerekliolan IATA, TÜRSAB ve Turizm Bakanlığı ‘A’ GrubuSeyahat Acentesi İşletme Belgesine sahip olan acentemiz,talep edilen hizmetlerin en düşük maliyet ve olabileceken iyi şartlar ile gerçekleşmesini sağlamayı öncelikligörev olarak kabul etmektedir.Yüksek kalite standartlarında hizmet verme gayesiile 1991 yılında faaliyete başlayan GİNTAŞ; uçak bileti,kongre organizasyonu, yurt içi-yurt dışı tur ve otelrezervasyonları konusundaki çalışmalarını başarı ilesürdürmekte, turizm ve organizasyon sektörlerindekiönemli işlevini her gün geliştirmektedir. Deneyimlikadrosu ile müşterilerine 18 yıldır turizm ve organizasyonalanında ihtiyaç duyacakları her konuda en iyihizmeti vermektedir. Bu sebep ile Hakiş Konfederasyonu,Ozgıda İş Sendikası, Hizmet İş Sendikası, Öziplik İşSendikası, Türk Telekom, Telekomünikasyon Üst KuruluKatar Elçiliği, Kuveyt Elçiliği, Sudan Elçiliği baştaolmak üzere birçok kuruluş ve şahıslar uçak biletleriAcentemizden temin etmektedir.Acentamız, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıncadüzenlenen Hac, Umre ve her türlüseyahatlerde verdiği hizmetin haklıgururunu yaşamaktadır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınca düzenlenenkongre ve sempozyumlarayurt içinden ve yurt dışından gelenkatılımcıların uçak ve otobüs seyahatleriniherhangi bir aksaklığa meydanvermeden düzenleyerek, bu organizasyonlarakatkı sağlamaktadır.GİNTAŞ Turizm Seyahat Acentesiile ile çalışan kişi ve kurumlar,en doğru ürünü her zaman en iyi fiyatlasatın alabilecekler ve seyahatorganizasyonunda ihtiyaç duyacağıservisi en uygun şartlar ile teminedebileceklerdir. GİNTAŞ müşterilerinedünyanın birçok yerindeki binlerceotelde yaptıracakları konaklamarezervasyonlarında bütün avantajlıpromosyonlar kullanarak en iyi fiyatile konaklamalarını sağlayacaktır.Acentamız halen Tunalı HilmiCad. Kuğulu İşhanı B Blok No:123/136 Kavaklıdere / ANKARAadresinde faaliyetlerini sürdürmekteolup (0.312) 466 01 01 nolu telefonlarile Türkiye’nin her yerindenulaşarak seyahat organizasyonlarınızile ilgili bilgi ve yardım almasımümkündür.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 67 >


İzmir Bornova’da Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına ait17.420 m 2 arsa üzerinde kurulmuş 14.019 m 2kapalı alana sahip kampüste faaliyet gösteren “ÖZELBORNOVA EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI”KOMAŞ A.Ş. tarafından işletilmektedir. Özel BornovaKoleji, 1994–1995 ve 1995-1996 eğitim-öğretim dönemlerinde80 Lise öğrencisi ile TDV ÖZEL EĞİTİMVE ÖĞRETİM İŞLETMESİ bünyesinde faaliyet göstermiştir.1996-1997 döneminden itibaren Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının eğitim faaliyetlerini yürütmek amacıyla kurduğuVETAŞ A.Ş. tarafından işletilen Kurum, VETAŞA.Ş’nin KOMAŞ A.Ş. ile birleşmesi üzerine 2001 yılındanbu yana KOMAŞ A.Ş. bünyesinde faaliyetini sürdürmektedir.Özel Bornova Eğitim ve öğretim kurumları bünyesindedört birim bulunmaktadır:Anasınıfı-İlköğretim OkuluAnadolu LisesiFen LisesiYüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurduİlköğretim ve lise eğitimi veren binalarda 56 derslik,fen ve bilgisayar laboratuarları, proje çalışma veprojeksiyon odaları, kütüphane, müzik salonları, resimatölyeleri ile kampüs içinde kapalı spor salonu,kültür merkezi, çok amaçlı salon, kafeterya gibi müştemilatlaryer almaktadır.Bornova Koleji eğitim ve öğretim kalitesi ile oldukçasaygın bir konumdadır. Özel Bornova Kolejiyıllar itibari ile öğrenci sayılarını sürekli artırmaksuretiyle tam kapasite ile çalışır hale gelmiştir. 2006–2007 öğretim döneminden itibaren okulumuza kayıtiçin başvuran öğrenciler sınava tabi tutularak seçilmeyebaşlanmıştır.Halen Okulumuzda;Anasınıfı veİlköğretim Öğrenci Sayısı : 651Anadolu veFen Lisesi Öğrenci Sayısı : 388Toplam Öğrenci Sayısı : 1.039Yüksek Öğr. Kız Yurdunda : 163barınan öğrenci sayısı.Artan öğrenci sayısına paralelolarak ilköğretim binasında bulunantüm sınıflar dolmuş, bazı çalışmaodaları da sınıf haline getirilmiştir.Çocuklarımızın bedensel, psikomotor,zihinsel, dil, sosyal ve duygusalyönden gelişmelerinin sağlamasınıamaç edinen, ana sınıfındanbaşlayarak yoğunlaşan yabancı dileğitimimiz, öğrencilerimizin pratikve güncel yabancı dil kullanabilmesinikolaylaştırmakta ve ilköğretimyıllarında iken “yabancı dil öğrenmesorununu” çözümlemektir.Okulumuzun teknik araç, gereçve laboratuarları sürekli olarak sonteknolojiye uygun olarak yenilenmekte,öğrencilerimizin daha çağdaşbir ortamda kusursuz eğitimgörmeleri sağlanmaktadır.Anadolu ve Fen Lisemiz, modernderslikleri, tepegöz ve videoodaları, modern fen laboratuarları,müzik ve resim derslikleriyle< 68TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


modern bir eğitim yuvası kimliğinekavuşmuş ve bilgisayar destekli eğitimdeön sıralarda yerini almıştır.1994 - 1995 Eğitim ve öğretimyılında orta hazırlık sınıfına kayıtolan 80 örgencisi ile eğitim ve öğretimebaşlayan Özel Bornova Lisesi,1998 - 1999 eğitim ve öğretim yılısonunda ilk mezunlarını vermiştir.2009-2010 öğretim yılında 1.039öğrenci ile tam kapasite ile faaliyetlerinisürdürmektedir.Bornova Koleji Kampüsü içindebulunan binalarımızın yeni depremyönetmeliklerine göre güçlendirmeçalışmalarına başlanmış, güçlendirmeinşaatı ile birlikte binanın vekampusun modern bir görünümekavuşturulması hedeflenerek, eskiyenve yıpranan kısımların yenilenmesiiçin gerekli projeler hazırlatılmıştır.Kapalı Spor Salonu, YüksekÖğrenim Yurt Binası ve İlköğretimBinasının güçlendirme ve yenilemeçalışmaları tamamlanmıştır.Bornova Koleji Kampusu, imarplanında öngörülen yapılaşmasını tamamlamışolup, mevcut arsa üzerindeilave bir inşaat yapma imkanı bulunmamaktadır.Kurumumuzun başarısınındevamı ve özel okul ve yurtlararasında sürmekte olan yarışta gerikalmamak için disiplin içinde devamettirilecek eğitim, okul ve yurt işletmeciliğifaaliyetinin yanı sıra yeni yatırımlarınyapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.Önümüzdeki dönemde,lise binasının güçlendirme ve yenilemeinşaatının yapılması ile kampüsündaha modern hale getirilmesi projesitamamlanmış olacaktır. Öğrencilerimizinve velilerimizin istifade edebileceğiyüzme havuzu ve spor kompleksigibi tesisler ile değişik semtlerde anaokuluve kreş açılması yönünde hazırlıklaryapılmaktadır.2003-2004 Eğitim öğretim yılında hizmete açılanEge Bölgesinin en güzel spor salonlarından biri olansalonumuz ve kültür merkezimizle çok daha geniş kitlelerehizmet verilmektedir. Kaliteli eğitim anlayışı veuzman kadrosu ile hizmet veren kurum, Türkiye veuluslar arası bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif alanlardaönemli başarılar elde etmiştir.YÜKSEK ÖĞRENİM KIZ ÖĞRENCİ YURDUÖzel Bornova Eğitim Tesisleri bünyesinde yer alanyurt binası; 1997-1998 eğitim-öğrenim yılındanitibaren Özel Bornova Yüksek Öğrenim Kız yurduolarak hizmet vermeye başlamıştır.Konumu nedeniyle Ege Üniversitesi öğrencilerinehitap eden yurt binamız, aynı büyüklükte 59 yatakodası ile revir, etüt, dinlenme ve ibadet odalarındanoluşmaktadır.Yüksek öğrenim öğrencilerine 1, 2 ve 3 kişilikodalarda kalma imkanı sunan yurdumuz, 2009-2010öğrenim döneminde 163 öğrenciye hizmet vermektedir.Yurdumuz, 2005-2006 öğretim döneminden itibaren%99 doluluk oranı ile çalışmaktadır. Yurt binası,tamamen Şirket kaynaklarından finanse edilerek yapılanbetonarme güçlendirme ve iyileştirme yatırımlarıile 2006 yılı deprem yönetmeliklerine uygun hale getirilmiş,inşaat, donanım ve tefrişatıyla daha güvenli vekonforlu bir mekan halini almıştır.Adres : Erzene Mah. 116/5. Sok. No. 4Bornova - İZMİRTelefon : 0232 342 27 29Fax : 0232 373 46 86web : www.bornovakoleji.comE-Posta : bornovakoleji@bornovakoleji.comwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 69 >


“Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı;<strong>Diyanet</strong>tekidin görevlilerininhimmeti ile vehizmeti ilemilletimize vetüm insanlığaaçılmış rahmet,sevgi, barış kapısıdır.”Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, 1975 yılının 13Mart’ında, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı, Başkanlıkve İl Teşkilatı’nın gönül birliği içinde kurulmuştur.Vakfın kurulması öncelikle 633 sayılı Kuruluş Yasamızdagerekli olan zorunluluktan dolayı düşünülmüştü.Yeni çıkan teşkilat yasamızın hazırlanmasınıöngördüğü tüzük ve yönetmelikler arasında Bağış Tüzüğüde bulunuyordu. Fakat onun belirtildiği biçimdeçalışması zor olacaktı. Bu sakıncanın giderilmesi içinbir vakfın kurulmasının daha yararlı olacağını tasarladık.Ayrıca her türlü hayırların, infakın yanı sıra, zekat,fıtır sadakası gibi mali ibadetlerimizi; ‘alan el’ olmakadına; bunları hazırlanan zekat ve fıtır sadakasıfonunda başka gelirlere katmadan uygun kişi ve yerlerevermek olacaktı. Bu konuda önceden aynı amaçlaBaşkanlıkta ‘zekat sandığı’ adı altında bir girişim olmuş,ancak başarılı olunamamıştı.Tarihimizde ‘Zekat Taşı’ diye anılan, özellikleAnadolu Ahi’lerinde uygulanan yöntem gibi; alana vezekatı verene bir esenlik yolu açılmış olacaktı. Bugünküdeyimi ile buna Vakfımızda, Zekat Fonu diyorduk.Ayrıca Hac ibadetine yerine getirmek isteyen vatandaşlarımıza,hacca gitmeden önce eğitim vererek,bilinçli olarak bu zahmetli, huzurlu ibadete katılmalarınısağlamaya çalıştık. Ancak bu ibadetin de mali ve< 72TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Her şeyden önce, o günkü koşullariçinde senedimizi hazırlayarakmahkemenin tescili ile Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının kurulması, o günkü <strong>Diyanet</strong>ehizmet eden kurumun ve RuhaniKuruluşun başarısı idi. Bu onur,yalnız Başkanlık Teşkilatı’nın değil,tüm din görevlilerinindi. Bu güvenve hizmet kuruluşuna karşı durmakdeğil, her görevli kendi çapındabir şeyle yardımcı olmak istiyordu.Yeni meclisten çıkan 633 sayılı yasanınvereceği esenlik yanında, Vakfınresmen kuruluşu hepimizi bir sevincekattı. Allah’a şükür senedimizialdıktan sonra <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıbinası yanındaki binaya Vakfınmerkezini yerleştirdik. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının yeni kurulan mütevelliheyetinde (senette de belirtildiğigibi) <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı olarakben, aynı zamanda mütevelli heyetbaşkanıydım. <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanınınaynı zaman Vakfın MütevelliHeyeti Başkanı olması hususu; <strong>Diyanet</strong>Vakfının çalışmalarında başkanlığınhizmetleri dışında başka alanlaraherhangi bir nedenle kaydırılmamasıve vakfın sürekli başkanlığınhizmetine destek olmasını sağlamakiçin konulmuştu. <strong>Diyanet</strong> Vakfınınkuruluşu yalnız <strong>Diyanet</strong> din görevlilerinideğil, yurdumuzdaki iyiliği,hayrı, yardımı, insan değerlerini veİslam’ı düşünen, insana hizmet içinkendini iyiliğe, Allah sevgisine vakfedentüm yurttaşları da sevindirdi.Kuruluşu ve başarımızı kutlayandostlarımız sayısızdı. Ancak başkabir konunun da çığırı açılmıştı. Hayatımızdaülkemize çok acılar, ziyanlaraçan trafik canavarını el birliği ileolumsuz kılmak için tasarlanan TürkiyeTrafik Vakfı kuruldu. Başkanlığımızda bu kuruluşun içindeydi.Türk Kara Kuvvetlerini GüçlendirmeVakfı, Türk Deniz Kuvvetlerini GüçlendirmeVakfı, Türk Hava KuvvetleriniGüçlendirme Vakfı, sonra bunlarbir araya geldiler ve Aselsan’ı kurinsangönlüne hizmet eden saygın sevgililerde olabilirdi.Onlara, 633 sayılı bu yeni kuruluş kanunu çıkmadanönce ‘Hademeyi hayrat-hayırlar, iyilikler, faziletlerhadimleri diyorduk. Çok az imkanlar içindenice yıllar mihrapta ve mimberde hizmetten yılmadılar.Allah onların hepsinden razı olsun. Onları cennetinkonukları kılsın.Yıl 1975. Sık sık Din İşleri Yüksek Kurulu’ndaüyelerimizle ve birim müdürlerimizle toplanıyor,bu ağır sorunların altından kalkmak için maddigüçsüzlüğe bir çare düşünüyorduk. Bu sorumluluktankurtulmak için Hukuk Müşavirim Sayın AhmetUzunoğlu’nu çağırdım. <strong>Diyanet</strong> Vakfını nasıl kurabileceğimizinistişaresini yaptım. Uzunoğlu, o günlerdememurlarımıza öğle yemekleri için yaptığımızbir tabldotta birikmiş bir miktar -hatırladığımagöre 145.000 TL- para vardı. “Başkanım, önce Vakıfsenedini hazırlayalım, Vakıf Harcı için gerekli parayıonunla sağlarız.” dedi. Bu istişareden sonra toplantımızdavakfın senedini hazırladık. Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı; <strong>Diyanet</strong>’in tanınmayan manevi mimarları,tüm cami minarelerinden ezanı güzel sesleriyle yayanmüezzinlerin hutbede, etkili feyizli hitabetleriylegönüllere açan İmam-Hatip ve kürsülerin alimleriAnadolu’nun aydın, bilge bilginleri, vaiz ve müftüleriydi.Onları temsilen merkezden ve il teşkilatımızdankurucuları tespit ettik. Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,<strong>Diyanet</strong>’in güçlü, rahmetli eli olacaktı. Kim o eli tutarsa,sağlıklı yaşayacak Kur’an-ı Kerim’i öğrenecek,barış ve esenlik Peygamberini tanıyacaktı. Alemlerinrahmeti sevgili Peygamberimizin ahlâklı yolunun yıldızlarıolacaktı.O günü hatırlamıyorum. Kuruluş yılı 1975. Martayından bir hayli zaman önce bir araya yeniden geldik,yardımcılarım sayın Dr. Tayyar Altıkulaç, -sonradan<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı- Sayın Yakup Üstün’ünyanı sıra Ankara Müftüsü Lütfi Şentürk ve İstanbulMüftüsü ile Yönetim Kurulunu kurmuş olduk. Hukukmüşavirimiz kurucular arasında bulunuyordu.Yönetim kurulu adına mahkemede senedimizi tescilettirdik.<strong>Diyanet</strong> Vakfı, Türk milletinin yoksula,darda kalana, ihtiyacı bulunanaAllah tarafından uzatılmışnurani rahmet elidir.İnsanların vicdanlarını ve onurlarını korur.Yurttaşlarımızın güven veyaşam kaynağıdır.< 74TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


dular. Türkiye Polis Vakfı da onlarınarkasından oluştu. Milli bir dayanışma,hayırda yarışma sanki vakfımızınaçtığı çığırdan hızlandı. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, ulusal esenliğimizinrahmet kapısı oldu. Yalnız din görevlilerideğil, halkın içinde kalbi Allahsevgisine bağlı, hayır için bir şeyleryapmak isteyenler de boş durmuyorlardı.Mütevazı merkezimizde görevalan hukuk müşavirimiz sık sıksevindirici haberlerle geliyordu. EvetTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı toplumda yerinibulmuştu. Dünyada kimse bulunduğuyerde sürekli değildir. 1976yılında başkanlıktan ayrıldım ve görevimiDoçent Dr. Süleyman Ateş’ebir törenle teslim ettim. Yeni görevimdeBaşbakanlık Mütehassis Müşavirliğiidi; Bu görevde de fazla kalamadım.Israrlı istekler karşısındayeni bir hizmete geçmek durumundaoldum. 1977 de Malatya Milletvekiliseçildim. Yeni kişiliğimde Vakıf Mütevelliheyetinde kalmayı yakışıksızgördüğüm için yeni başkan SüleymanAteş’e bıraktım. Ancak, yukarıdada bir miktar temas ettiğim gibiHac konusu yeni bir proje istiyordu.Ben kurulan hükümette din işleriile görevli Devlet Bakanı idim. Sorunuçözecek etraflı bir proje hazırladık.Bakanlar kurulunda kabul edilenbu programı <strong>Diyanet</strong> İşler Başkanlığıyönetiminde, Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfınca yürütülmesi hakkındakikararnameyi çıkardık. Bu hazırlanançalışma, uzun yıllar gelişerekyeni hükümetlerin de katkısı ile halihazırda örnek bir Hac düzenlemesioldu. Geçen yıllar boyu <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığınca uygulanan bu proje,şimdi her Hacıya büyük mutluluksağlıyor. Kuşkusuz, <strong>Diyanet</strong> Vakfı damanevi ve maddi hizmetinden do-layı Allah’ın yardımı ile diyani hizmetlere güç katıyor.Hac düzenlememiz İslam milletleri arasında bir örnekolmuştur. Allah onun ecrini milletimize ve bu hizmetiyapanlara çokça versin.Yukarıda belirttiğim gibi, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığındanve <strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli heyeti başkanlığındanayrıldıktan sonra, önce <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı SayınDoç Dr. Süleyman Ateş, Vakfa da <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığında bulunduğu sürece hizmet etti. Vakıf senedigereği, yeni gelen Sayın Dr. Tayyar Altıkulaç mütevelliheyeti başkanı oldu. Onun zamanında da (kiben Devlet Bakanıydım) Avrupa’daki çalışan işçilerindini hayatları için yeni kuruluşlar ve görevli tayinleri<strong>Diyanet</strong> Vakfının kolaylaştırmaları ile sağlandı. Ayrıca,dışarıda Başkanlıkça atanan her nevi din görevlisiVakfın gelişmelerinden yararlandı. Sayın Dr. TayyarAltıkulaç’tan sonra atanan Sayın Başkanların Vakfasamimi ve yorucu hizmetleri oldu. Sayın Prof. Dr.Mustafa Said Yazıcıoğlu, Sayın Mehmet Nuri Yılmaz,özenle Vakıfta yaptıkları hizmetten sonra, halen <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğludaha geniş bir ufuktan yeni imkanlar içinde <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı hizmetleri yanında, <strong>Diyanet</strong> Vakfımızıgüçlendirdi. Türkiye sınırları dışında bulunandin görevlilerimiz, her türlü hizmetlimiz; bu mübarekvakfın olanaklarından yararlanmaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına hizmet eden yukarıdaisimlerini zikrettiğimiz <strong>Diyanet</strong> işleri Başkanları arkadaşlarımıza,mütevelli heyeti üyelerine, vakıfta hizmetigeçen her türlü görevlimize saygı ve sevgilerimizisunarım. Ayrıca güzel vatanımızın her yöresindemihrapta, mimberde ve camide ve minarede din hizmetindenşereflenen bütün görevlilerimize teşekkürlereder, hayır yolunda başarılara ermelerine dua ederim.Binlerce şükürler olsun Allah’a, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ile birlikte Doğuda,Batı’da kurduğu çalışmaları ile en uzak ufuklarıyan yana getiriyor, İslam dininin barış ve esenliğini,sevgili Peygamberimizin rahmet ve yüce ahlâkınıher gönüle yerleştirmek için durmadan çalışıyor. DoğudaJaponya’nın Tokyo’sunda inşa ettiğimiz harikuladegüzellikte Camiinin minarelerindeki ezan ileAmerika’nın çeşitli bölgelerinde kurduğumuz camilerinezanları dünyayı küçültüyor. Allah’ın adını, sevgilisiMuhammed’in ismini yüceltiyor. Ne mutlu bize. TDVN O TTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Kurucu ÜyelerindenSayın Dr. Tayyar ALTIKULAÇ‘tan işlerinin yoğunluğu sebebiylemülakat alınamamıştır. Siz değerli okuyucularımızın bilgisine sunarız.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 75 >


35yıl ne çabuk geçti. Bir asrın adeta üçtebiri. Kurucular olarak bizi bu günlereulaştıran Yüce Mevlaya hamd olsun. Vakfımızın bugünlerini görmeyi, onun ürettiği dev hizmetleri temaşaetmeyi de bize lütfetti.Bu adeta bir ailenin evlatlarının mürüvvetinigörmek gibi bir şey: Zaman zaman bizi üzen tezahürlerdeolmuyor değil. Ama hayat bu, hayatın gerçeğiböyle. İnişler çıkışlar da hayatın bir parçası.Her şeye rağmen Yüce Yaratana şükür borçluyuz.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, 35 yıl önce Niçin? Nasıl?Hangi şartlarda? kuruldu. Bilinen bir gerçektirki kurumların, kuruluşların ortaya çıkmasının enönemli sebebi şüphesiz ihtiyaçlardır. Bununla beraberTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı sadece belli ihtiyaçlarınbaskısı ile değil, tarihimizde, medeniyetimizde mevcutolan güçlü bir geleneğin ihya edilmesi, yaşatılması,gelecek nesillere hediye edilmesi amacına dayöneliktir.Bilindiği gibi Vakıf, fertlerde mevcut olan yardımve hayır duygusunun kurumsallaşmasıdır. Fertlerfanidir. Kudret tarafından çizilenömür yazgısı çok uzun değildir.Hâlbuki fertler yaptıkları hayırlarlauzun zaman yaşamak, insanlarıngönlünde uzun zamanyer etmek ve anılmak isterler. Vakıfstatüsünde kurumlaşan hayırlar,uzun yıllar yaşarlar. Çok büyükhizmetlerin gerçekleşmesinevesile olurlar. Yüce Mevla’nın “hayıryapın ki, kurtuluşa, mutluluğaeresiniz” emrine uyan müminlerinimanlarının gereği olarak güçlübir hayır ve yardımlaşma arzusutaşıdığı gerçektir. ÜlkemizdekiVakıf geleneği bunun şahididir.Tarihçilerin Osmanlı medeniyetinibir Vakıf medeniyeti olarak vasıflandırmalarıboşuna değildir. Busebeple Anadolu’da, Ortadoğu’da,< 76TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Balkanlarda, Kıbrıs’ta ve diğerbölgelerde bulunan han, hamam,medrese, cami gibi nerede bir esermevcutsa bu ruhla ortaya çıkmıştır.Günümüzde de milletimizdekihamiyet duygusu, hayır yapmaarzusu, bütün gücüyle devam etmekte.Dünyanın neresinden biryardım talebi ile karşılaşsa, gücününyettiğince oraya ulaşmaya çalışmaktadır.Cumhuriyetin kuruluşundan1967 yılına kadar yeni Vakıf kurmaimkânı mevcut değildi. Bu sebepteno yıllara Türkiye için kayıpyıllar denilebilir. Zira Türk milletiningeleneğinde ve kültüründemevcut olan hayır yapma potansiyeli45 yıl kullanılamadı. 1967 yılındaparlamentoda kabul edilen903 sayılı kanun bu yoldaki engelinortadan kalkmasını sağladı. Butarihten sonra yeni yeni Vakıflarkurulmaya başladı.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı hizmetlerinidesteklemek amacıylabir Vakıf kurulması gündeme geldi.Bu amaçla çeşitli toplantılar, teşebbüsleroldu. Dr. Lütfi Doğanhocamızın Başkanlığa atanması ilebu konu tekrar canlandı. Vakfınkurulması için arayışlar, gayretlerhızlandı. Sayın Başkan, bir günDin İşleri Yüksek Kurulu salonundaBaşkanlığın üst kademe yetkililerininkatılımıyla bir toplantı tertipetti. <strong>Diyanet</strong> Vakfının artık kurulmazamanının geldiğini, ziraböyle bir Vakfa ihtiyaç bulunduğunu,aksi takdirde <strong>Diyanet</strong> hizmetlerinikısıtlı bütçe imkanlarıylayürütmenin zorluğunu dile getirdi.Cebinden çıkardığı bir kâğıttanisimler okumağa başladı. Bu listeyaklaşık 20 kişi kadardı. “İşte bu zevatla bunlarınmaddi desteği ile Vakfı kuruyoruz” dedi. Meslek,meşrep ve mekân itibariyle birbirine yakın olmayanbu zevatın bir araya gelmesi, bir hizmet üretmesiadeta imkânsızdı. Üstelik bunlardan bazılarının kamuoyuncakabul görmesi ve olumlu karşılanması damümkün değildi.Söz alarak “Sayın hocam bu Vakfı bu zevatla kurarsakhalkı, tabanı kaybederiz. Tabandan güç almayanböyle gönüllü bir kuruluş yaşayamaz.” dedim.Sayın Başkan “Ama bunlar yardım edecek, para verecekler”dedi. Bende “bu hizmet sadece bunların vereceği5-10 Lira ile yürümez. Asıl biz milletimizin güvenine,itimadına muhtacız. Bu güveni zedelersek, buVakıf ölü doğar, gelişmesi, büyümesi mümkün olmaz”dedim. Orada bulunan arkadaşların çoğunluğu bugörüşe katılınca, Sayın Başkanın biraz canı sıkıldı,listeyi katladı cebine koydu ve toplantıyı kapattı.Bir müddet Vakıf kurulma çalışmalarına ara verildi.Vakıf kurmak için gerekli kaynak arayışlarıbaşladı. Nihayet emanet küçük bir para ile Vakfınkuruluşu gerçekleşti.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının kurulmasında başkanımızDr. Lütfi Doğan’ın himmet ve gayreti, SayınAltıkulaç’ın pratik yaklaşımı ve ihlâsı etkili oldu.Dışarıdan kimse alınmadı. Sn. Başkan, iki yardımcısıve Hukuk Müşaviri Vakıf kurucuları oldular.Hepimiz aşkla, şevkle ve heyecanla yeni doğanbu kuruma dört elle sarıldık. Müftülerimiz başta olmaküzere, Din Görevlilerimiz ve halkımız Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfına güvenerek, inanarak derin birümitle sarıldı. Kısa zamanda Vakıf gelişti, büyüdü,çok önemli hizmetlere vesile oldu. Böylece zamanhaklılığımızı da ortaya çıkarmış oldu. Çünkü halkıngüveninden daha kıymetli bir sermaye düşünülemezdi.O yıllarda <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı çok kısıtlıimkânlarla hizmet veriyordu. Hâlbuki ihtiyaç alabildiğinebüyüyor, merkez ve taşrada müftülüklerimizihtiyaç halinde kıvranıyordu. O kadar ki müftülüklerbir kısım ihtiyaçlarını halkın yardımıyla karşılıyor.Merkezde Başkanlığın çatısı aksa veya başkanınınarabası arıza yapsa veya benzin ödeneği tükensebu problemlerin halli bir mesele oluyordu. Kısıtlıresmi kaynaklarla bu ihtiyaçları karşılamak mümkünwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 77 >


Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı35 yıllık geçmişi ilemilletimize,memleketimize,Türk irfan hayatınakazandırdığıunutulmazkalıcı hizmetler ileTürk Vakıf geleneğininen önemli örneklerindenbiri olduğunu göstermiştir.değildi. Yolda kalıpda Başkanlığa başvuran veya <strong>Diyanet</strong>esığınan ihtiyaç sahibi bir kimseye on lira verecekbir kaynak mevcut değildi. Zaman zaman aramızdatopladığımız beş-on lira ile bu ihtiyacı karşılamayaçalışırdık.Yurt dışından, İslâm âleminden, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığını ziyaret için bir misafir gelse ne yapacağımızışaşırır, o misafiri Nasıl? Nerede ağırlayacağımız?Masraflarını nasıl karşılayacağımız? Endişesibizi tedirgin ederdi. Hatta böyle durumlarda,Çıkrıkçılar Yokuşu esnafına giderek itibarlı bir zattanbir miktar para tedariki için ricada bulunurduk.Bugün sevinerek görüyoruz ki; dünyanın çeşitliyerlerinden gelen ziyaretçiler, yüzlerce din görevlileri,öğrenciler ve konuklar günlerce misafir edilipağırlanıyor.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı 35 yıllık geçmişi ile milletimize,memleketimize, Türk irfan hayatına kazandırdığıunutulmaz kalıcı hizmetler ile Türk Vakıf geleneğininen önemli örneklerinden biri olduğunu< 78TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


göstermiştir. Bu Vakıf, bu süre içerisinde zaman zamansıkıntılara, karalamalara, hatta ihanetlere uğrasada gelişmiş, yerleşmiş güzel hizmetlere imzasınıatmış, kurumsallaşmış ve belli alanlarda geleneklerkazanmış bir kuruluştur.Vakıf, kuruluş amacına uygun olarak <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı hizmetlerini destekleme görevini,Genel Merkez ve Şubeleri aracılığı ile imkânlarölçüsünde yerine getirmeye çalışmaktadır. Eğitimmerkezlerine, yurt içi ve yurt dışı irşat faaliyetlerinedestekler devam etmiş. Özellikle eğitim-öğretim,kültür ve sağlık alanlarında verimli hizmetler üretilmiştir.Dünyanın bir çok bölgesinde özellikleAfrika’da Hıristiyanlığın yayılmasında katkıda bulunankilise hastanelerine hep gıpta ile bakmışızdır.Vakfımızın bu konuda bize ümit veren sağlık kuruluşları,bu sahada beklentimize bir ölçüde cevap verirmahiyettedir. Yurt dışında açılan okulları, çeşitliülkelerden getirilip eğitilen öğrencileri Vakfımızınyüz akı, övünülecek hizmetleri olarak görüyorum.Zira büyük milletler okutan-öğreten milletlerdir.Bu çok önemli asil bir vizyon, büyüklük için konulmuşbir hedeftir. Bana göre bu hizmetler, milletimizinbüyüklüğünün âlicenaplığının göstergesidir.Bugün memnuniyetle görüyoruz ki Vakfın hizmetalanları genişlemiş, Amerika’dan - Avrupa’ya,Arnavutluk’tan - Balkanlara, Kırım’dan - Moğolistan,Orta Asya’ya, Güney Asya’ya oradan Afrika’yakadar çok geniş coğrafyalara yayılmış bulunuyor.Bu yönüyle Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı hizmetleri,evrensel bir boyut kazanmış bulunmaktadır. Dünyanınşurasında burasında bulunan yurttaşlarımız,dindaşlarımız bizden yardım talep ediyor. Siz büyüksünüz,tecrübelisiniz bize el uzatın, yardımınızıesirgemeyin diyorlar. Böyle bir hizmet tarihimizin,medeniyetimizin bize yüklediği bir misyondur. Bunlaragözümüzü, kulağımızı, gönlümüzü kapatabilirmiyiz? Kapatamadık. Elbette kapatamayız.Demek ki <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığımızın yanı başındahükmi şahsiyeti haiz, mali, idari ve mevzuat yönündengelişmiş, güçlenmiş, yerleşmiş bir kurum gereklidir.Bir şekilde <strong>Diyanet</strong> Vakfını korumak, güçlendirmek,onun daha çok hizmet üretmesine, milletimizinşanına uygun kalıcı daha güzel hizmetler vermesinekatkıda bulunmak hepimiz için bir görevdir.Bu görev, gönülle bu konununöneminden kaynaklanan heyecanla,<strong>Diyanet</strong>-Vakıf işbirliği ve ahengi ileifa edilebilir. Bu birliktelik Başkanlıkve Vakıf üst kademe yetkililerininVakfa bakışlarındaki sıcak tavır,Vakfa olan güvenin giderek artmasınavesile olacaktır. 28 Şubat dönemindeVakıf aleyhindeki karalamalar,yalan-yanlış haberler, andaçlar,o dönemde Vakıf hakkında ortayakasıtlı olarak yayılan gerçekdışı söylentilere yetkililerce bunlarakararlılıkla karşı çıkılmaması Vakfaçok pahalıya mal olmuştur.Bir zamanlar yolda kalmışın, hastanın,fakirin, öğrencinin, hacet kapısıolan Vakıf, aynı özelliğini koruyarakhizmete devam ettirilmelidir. BugünVakıf hizmetinin itici gücü olanmali kaynaklarının çoğaltılması, faaliyetalanlarının daha genişletilmesihayati önem taşımaktadır. Bu vesileyle<strong>Diyanet</strong> Vakfının bugüne kadarolan konumunu kazandırmada enbüyük katkı sağlayan ilk hac kararnamesininçıkmasını sağlayan merhumOrhan Eyüpoğlu’nu takdirle, şükranlaanıyorum.Bunlar bir yana her şeye rağmen,şahsen Vakfın geleceğinin dahaparlak olacağına inanıyorum. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı üniversitesinin kurulmaçalışmaları ümidimizi güçlendirdi.Dünyanın her tarafında güçlübir sektör olarak gönüllü kuruluşlardestekleniyor ve gelişiyor. Buradabir noktayı daha önemli bulduğumusöylemek istiyorum. Kurumların başarısıiyi yetişmiş yapıcı, işin heyecanınıduyan elemanlara bağlıdır. Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfında seçerek alınan,ciddi bir eğitimle yetiştirilen Vakıfruhu ve heyecanı aşılanan bir personelpolitikası uygulanmalıdır. TDVwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 79 >


Mart 1975 tarihi Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınkuruluş tarihidir. Zira Vakfın kuruluşu ile13ilgili resmi senet kurucular tarafından Ankara 11. Noterihuzurunda bu tarihte imzalanmıştır.Kurucuların vakıf kurma iradesi bu tarihte ortayaçıktığı için Vakıf resmî senedinin noter huzurundaimzalandığı tarihi Vakfın kuruluş tarihi olarak kabuletmek gerekir. Vakıf senedinin tescil ve ilanı gibi işlemlervakıf kurma iradesini tamamlayan işlemlerdir.Başkanlık hizmetlerini desteklemek üzere kapsamlıbir vakıf kurulması, Başkanlık tarihindeki önemliolaylardan biridir. Zira daha önce böyle bir teşebbüsolmamıştır.Vakıf Kurma DüşüncesiNasıl Doğdu ve Gelişti?Vakfımızın 35. kuruluş yılını idrak ettiğimiz bugünlerde, 35 yıl önce yaşadığımız bazı olaylarıiçinde yaşamış kişi olarak, o günlerdeki şartların bilinmesiaçısından faydalı görüyorum.Başkanlık hizmetlerini desteklemek üzere “Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı” adı altında bir vakıf kurulması düşüncesiilk defa 1972 yılında tarafımdanortaya atılmıştır. Ben o zamanBaşkanlık Merkez Teşkilatında Özlükİşleri Müdürü olarak görev yapıyordum.Vakıf kurma düşüncesinin doğuşunubaşlıca iki sebebe dayandırmakmümkündür: Bunlar, DevletBütçesi ile Başkanlığa tahsis edilenödeneklerin yetersiz olması ve ogünlerde vakıflarla ilgili mevzuattayapılan yeni düzenlemelerdir.1. Devlet Bütçesi ileBaşkanlığa Tahsis EdilenÖdeneklerin Yetersiz OlmasıBilindiği üzere 3 Mart 1924tarih ve 429 sayılı kanunlaŞeriye ve Evkaf Vekâleti lağvedilmiş,yerine Başvekâlete bağlı <strong>Diyanet</strong>İşleri Reisliği ve Vakıflar UmumMüdürlüğü kurulmuştur.< 80TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Bu yeni düzenleme ile Vakıflar Umum Müdürlüğükatma bütçeli bir kuruluş olurken, <strong>Diyanet</strong> İşleri Reisliğide Genel Bütçeye dâhil kuruluşlar arasına alınmıştır.Ancak çeşitli sebeplerle Başkanlığa yeterli kadrove ödenek tahsis edilememiştir. Bu durum Başkanlıkhizmetlerinin sınırlı kalmasına sebep olmuştur. Bu sebepleBaşkanlık teşkilatı, hizmetlerini gereği gibi yürütebilmekiçin bütçe dışı kaynaklara, yani hayırseverMüslümanların mali desteğine ihtiyaç duymuştur.Taşra teşkilatında müftüler bu konudaki ihtiyaçlarınıderneklerle karşılamaya çalışmışlardır. Müftülerindesteği ile inşa edilen hizmet binaları derneklerinmülkiyetine geçtiğinden, müftülerle dernek yönetimleriarasında devamlı problemler yaşanmaktaydı.Birçok hizmet binaları da Vakıflar Genel Müdürlüğününmülkiyetindeydi. Merkez teşkilatının ise bütçedışında bir kaynağı yoktu.22.6.1965 tarih ve 633 sayılı <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıKuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 14ncü maddesinin (e) fıkrası ile Başkanlık hizmetlerindekullanılmak üzere yapılacak ayni ve nakdi şartlı bağışlarınbir fonda toplanması hükme bağlanmış ise de,kanuni düzenlemenin eksik yapılması sebebiyle, kanundaöngörülen uygulama tüzüğü yürürlüğe konulamamıştır.Böylece Başkanlığın, hizmet için bütçe dışıkaynak temini teşebbüsü akim kalmıştır.Bu açıklamalar göstermektedir ki, vakıf kurmadüşüncesi doğmasının esas sebeplerinden biri Başkanlıkhizmetleri için, bütçe dışında kaynak temini ihtiyacıdır.2. Vakıflarla İlgili Mevzuatta YapılanYeni DüzenlemelerVakıf kurma düşüncesinin doğmasının ikinci sebebiise vakıflarla ilgili mevzuatta yapılan yenidüzenlemelerdir.İsviçre Medeni Kanunu terceme edilerek alınanTürk Medenî Kanununda da vakıflarla ilgili hükümlerbulunmaktaydı. Ancak Türk Medenî Kanununun vakıflarlailgili hükümleri yeterli değildi, “vakıf” kelimeside “tesis” olarak terceme edilmişti.Bu sebeple kanunun yürürlüğe girdiği 1926 yılındansonra ülkemizde çok az vakıf kurulmuştur.1967 yılında yeni kurulacak vakıflarla ilgili olarakönemli bir gelişme oldu.Türkiye’de vakıf müessesesini geliştirmek üzere1964 yılında Balıkesir Milletvekili Ahmet Aydın Bolakile 27 arkadaşı tarafından MilletMeclisi Başkanlığına bir kanun teklifisunuldu.Bu teklif 3 yıl Millet Meclisi, Senatove Cumhurbaşkanlığı arasındagidip geldikten sonra 13.7.1967 tarihindeTürkiye Büyük Millet Meclisindegörüşülüp kabul edilmiş ve 903 sayılıkanun sıra numarası ile 24.7.1967tarih ve 12.655 sayılı Resmî Gazetedeyayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Bu kanun yeni kurulacak vakıflarlailgili önemli hükümler getirmiştir.Mesela Türk Medenî Kanunundaki“tesis” kelimesi yerine “vakıf”kelimesi konulmuş, vakıf kurmakisteyen hayır sahiplerine kolaylıklargetirilmiştir.Aynı kanunla genel, özel ve katmabütçeli idareler, bütçeleri içindeyer alan bir hizmetin veya hizmetlerinyerine getirilmesi amacıyla kurulacakvakıflara Bakanlar Kuruluncavergi muafiyeti tanınması hükmebağlanmak suretiyle, kamu hizmetlerinidesteklemek amacıyla vakıflarkurulması teşvik edilmiştir.Böylece Devletin “Kamu HizmetiYükü”nün, vakıflar eliyle hafifletilmesiamacı güdülmüştür.Konuya bu açıdan bakınca <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı Genel Bütçelibir kuruluştu. Bu kuruluşun hizmetlerinidesteklemek üzere kurulacakbir vakıf da kurulması teşvikedilen vakıflardan olacaktı.İşte Başkanlık hizmetlerini desteklemeküzere vakıf kurma düşüncesinindoğma sebeplerinden biride Türk Medenî Kanununun vakıflarlailgili hükümlerinin değiştirilmesidir.Bu kanun çıkmasaydı, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı kurulamazdı.Yukarıda açıklanan Vakfın kuruluşsebeplerine, vakıf kurucularınınbilgi, feraset ve vizyon sahibikişiler olmalarını da ilave etmekmümkündür.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 81 >


Vakıf Kurma ÇalışmalarınaBaşlanması26.8.1972 tarihinde Dr. Lütfi Doğan <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığına atanmıştı. Yardımcıları Tayyar Altıkulaçile Yakup Üstün’dü. Başkanlık hizmetlerini desteklemeküzere bir Vakfın kurulabilmesi için Başkan Dr.Lütfi Doğan’ın onayı şartı. Aksi halde Vakıf kurulamazdı.Başkan Dr. Lütfi Doğan bu gibi teşebbüslere açıkbir insandı. Yardımcıları ile diğer mesai arkadaşlarınave onların görüşlerine değer verirdi.Başkan olduktan sonra iki yardımcısı ile birlikteTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı projesini arz ettik, kabul etti.Böylece Başkanlık hizmetlerini desteklemek üzerebir Vakıf kurulmasına prensip olarak karar verilmişoldu.Vakfın kuruluşu ile ilgili işleri yürütme görevinikim üstlenecekti? Hepimiz Başkanlıkta yoğun işleriolan kişilerdik. Özlük İşleri Müdürü olarak benim işlerimde yoğundu.O zamanlarda Başkanlık görevlileri arasında dernekkurmasını ve yönetmesini bilen kişiler vardı. Fakatvakıf mevzuatı ve uygulamasını bilenler pek yoktu.Neticede Vakfın kurulması ile ilgili işlerin benimtarafımdan yürütülmesi uygun görüldü. Ben de TayyarAltıkulaç ve Yakup Üstün’ün de muvafakati ile işyoğunluğu daha az olan Hukuk Müşavirliği’ne atanmamıistedim. Bu takdirde vakıf kurma işlerine dahaçok zaman ayırabilecektim. Neticede Başkan teklifyaptı ve 3’lü kararnamenin 31.3.1973 tarihli ResmiGazetede yayımlanmasıyla Hukuk Müşavirliğine atanmışoldum. Böylece Vakfın kurulması için önemli biradım daha atılmış oldu.Vakıf Kuruluş SenedininHazırlanmasıBaşkanlık makamınca Vakıf kurulmasına kararverilmiş, sıra vakfın kuruluş senedinin hazırlanmasınagelmişti.903 Sayılı Kanun ile uygulama tüzüğü henüz yeniçıkmıştı. Yeni mevzuata göre kurulmuş vakıf sayısı daazdı.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı senet taslağını hazırlarken,yeni mevzuata göre kurulmuş vakıflardan birininsenedini örnek almayı düşündüm ve bir kaç vak-fın senedini inceledim. ZamanınHava Kuvvetleri Komutanı OrgeneralMuhsin Batur tarafından kurulan“Türk Hava Kuvvetlerini GüçlendirmeVakfı” senedinin bizim içiniyi bir örnek olduğunu gördüm vebuna göre Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı senettaslağını hazırladım.Ancak senet taslağı hazır olduğuhalde 1973 ve 1974 yıllarındavakıf kurulması konusunda bir mesafealınamadı.Bunun sebeplerine gelince; Başkanlıkçakendi hizmetlerini desteklemeküzere vakıf kurulması, önemlibir olaydı. Böyle bir vakfın kurulmasıiçin zaman uygun muydu? Başkanzamanın uygun olduğunu ve hemenkurulması gerektiğini düşünüyordu.Yardımcılarının ise zamanlama konusundabazı tereddütleri vardı.Vakıf kurma işi Başkanlığın görevalanı içinde olmayan ve gönüllü olarakyapılması gereken bir iş olduğundan,Başkan Dr. Lütfi Doğan yardımcılarınavakfın biran önce kurulmasıkonusunda baskı yapmamıştır.Gecikmenin bir başka sebebi de,Başkan dışındaki Başkanlık üst yönetimindebulunan kişilerce, kurulacakvakfın Başkanlık için önemininyeterince kavranamamış olmasıdır.Nihayet 1975 yılında Başkanlıkhizmetlerini destekleyecek bir vakfaihtiyaç olduğu, kurucuların tamamıtarafından daha iyi bir şekilde anlaşılmışve çalışmalara hız verilmiştir.Senet TaslağınaSon Şeklinin VerilmesiOzaman Din İşleri Yüksek Kurulueksik üyeler ile çalışırdı.Başkanlığın önemli işleri, mevcutkurul üyeleri, Başkan yardımcılarıve birim başkanlarından meydanagelen bir kurulda görüşülüp kararabağlanırdı.< 82TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Başkan Dr. Lütfi Doğan, hazırlanmışolan senet taslağını incelemeküzere bu kurulu toplamış vetaslak bazı ilave ve değişikliklerlekurulca kabul edilmiştir.Böylece Başkanlık hizmetlerinidesteklemek üzere “Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı” adı altında bir vakıf kurmaprojesi Başkanlıkça da kabul edilmişoldu.Sermaye BulmaÇalışmalarıVakfı kurabilmemiz için kuruluşsermayesine ihtiyaç vardı.Normal şartlar altında vakfa tahsisedilecek sermayenin kurucular tarafındanödenmesi gerekiyordu.Fakat hepsi de devlet memuruolan kurucuların maddi durumlarıvakfa sermaye tahsisine müsait değildi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı adınakurulacak bir vakfı cüzi bir sermayeile kurmak da uygun olmazdı.Vakfa tahsis edilecek kuruluşsermayesini müftülükler eliyletemin etmeyi düşündüm ve bukonuda Karabük Müftüsü RemziYavuz’a ricada bulundum. Makbuzolmadıkça halktan para toplamasınınuygun olmayacağını haklı olarakifade etti. Artık bundan sonrabaşka müftülüklerden de bir istektebulunmadık. Başkan Dr. Lütfi Doğan5-10 bin TL. ile de bir an önceVakfın kurulması için beni sıkıştırıyordu.633 Sayılı Kanunun 14. maddesinin(e) fıkrası gereğince, cami kasalarınacemaat tarafından bağışolarak atılan paraların çoğu o camihizmetlerine harcanır, bir kısmı daBaşkanlıkça merkezde açılan fonhesabına gönderilirdi. Bu hesaptakiparalar Donatım MüdürlüğünceBaşkandan alınan onaylarla din hizmetlerineharcanırdı.Bu paralardan 150.000 TL.’yi emanet olarak alıp,kurulacak vakfa kuruluş sermayesi olarak tahsis etmeyi,vakıf kurulduktan sonra da makbuzla toplanacakparalardan iade etmeyi düşündüm.Bu düşüncemi o zamanki Donatım Müdürü ArifM. Özdemir’e açtığım zaman önce itiraz etti. “Bu parayıamacına aykırı harcamış oluruz”, dedi. Başkanlıkonayı alacağımızı, vakıf kurulduktan sonra iade edeceğimizisöyleyince kabul etti.Durumu Başkan Dr. Lütfi Doğan’a arz edince, oda memnuniyetle kabul etti ve onayı getirin imzalayayımdedi.Böylece kurulacak vakfa tahsis edilecek sermayeyi,Donatım Müdürü Arif M. Özdemir ile birlikte bulmuşolduk.O zaman bir Amerikan Doları 14 TL. değerindeidi. Kurulacak vakfa tahsis edilecek sermaye 150.000TL. olduğuna göre, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına 10.700Amerikan Doları değerinde 150.000 TL. kuruluş sermayesitahsis edilmiş olmaktadır.Bundan sonra vakıf senedi kurucular tarafındanAnkara 11. noteri huzurunda imzalandı. Ankara Barosuavukatlarından İsmail Alptekin ile Hamdi Mert’evekâletname verildi ve Vakıf Senedinin ilgili mahkemecetescil ve ilan işleri yapılarak, Vakfın kuruluşu ileilgili işlemleri tamamlandı.Buraya kadarki açıklamalarımdan şu sonucu çıkarabiliriz:Başkanlık hizmetlerini desteklemek üzere bir vakıfkurmayı düşünüp bu düşüncelerini gerçekleştirenlerinhepsi, başta Başkan Dr. Lütfi Doğan olmak üzere,Başkanlık kadrolarında çalışan devlet memurlarıdır.Bu kişiler vakfı kurarken görev unvanlarını kullandıklarıgibi, vakfa tahsis ettikleri kuruluş sermayesinide cami kasalarına inançlı Türk halkı tarafındanatılan paralardan temin etmişlerdir.Bütün bu olaylar Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığınca kurulmuş olduğunu göstermektedir.Vakıf Kurucularının TespitiBurada Vakıf kurucularının nasıl tespit edildiğikonusuna da kısaca temas edelim.Vakıf kurucuları olarak senedi kimler imzalayacaktı?Bu konu Başkan Dr. Lütfi Doğan ve iki yardımcısı ilebirlikte müzakere edildi.Bu müzakere sırasında Başkan Dr. Lütfi Doğan bazıtanınmış kişilerin kurucu üye olarak alınmasını teklifwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 83 >


etti. Bu takdirde Vakfımız hem halkımıztarafından daha çabuk tanınacak,hem de bu kişilerden önemlimiktarlarda bağış temin edilecekti.Bunlardan hatırımda kalanlar VehbiKoç, İhsan Doğramacı, Kemal Dedeman,Mevhibe İnönü gibi tanınmışkişilerdi.Ben de bu kişilerin kendilerininVakıflar kurduklarını, bu sebepleVakfımıza maddi destek sağlayamayacaklarınısöyledim. Bunun yerinebiz Vakfımızı Başkanlık teşkilatınatanıtmaya ve benimsetmeyeçalışmalıyız. Bu vakıf tamamıylaBaşkanlığın vakfı olmalı. Eğerbunu başarabilirsek bizim bir müftümüzvakfımıza Vehbi Koç’tan, İhsanDoğramacı’dan daha fazla faydasağlar, dedim. Tayyar Altıkulaç ileYakup Üstün de bu düşünceye katıldılar.Başkan Dr. Lütfi Doğan demokratbir insandı. Vakıf çalışmalarımızsırasında hep bizlerin düşüncelerinedeğer vermiş, kendi düşüncelerindeısrarlı olmamıştır. Bu sebeple kurucularkonusundaki düşüncesinde deısrar etmedi.Senet taslağının görüşüldüğübiraz önce sözünü ettiğim toplantıda,kurulacak vakfın senedininkimler tarafından imzalanacağı konusuda görüşülmüştü. Çünkü senediimzalayanlar vakfın kurucusuolacaklardı. Kurul Üyeleri ve BirimBaşkanları da kurucu üye olmakistediler. Kurul Üyelerinin veBirim Başkanlarının hepsinin kurucuüye olarak alınması mümkündeğildi. Birim Başkanları arasındatercih yapılmasının ise bazı kırgınlıklarasebep olabileceği düşünülmüştür.Bu sebeple Başkan ve iki yardımcısıile benim vakıf kurucusuolmam Başkanlık makamınca tensipedilmiştir.İlk Mütevelli Heyetine SeçilenKişilerVakıf Senedine göre Vakfın üç organı olacaktı.Bunlar;1. Genel Kurul2. Mütevelli Heyeti3. Denetim KuruluBu organlar içinde Vakıf yönetimi açısından enönemlisi Mütevelli Heyetiydi. Çünkü diğer organlarınyetkileri sınırlıydı. Mütevelli Heyeti, Vakıf yönetimiyleilgili en geniş yetkilere sahip bir organdı.Vakfı tanıtacak, geliştirecek en geniş yetkilere sahipicra organı Mütevelli Heyetiydi.Kurucular olarak hedefimiz, bu Vakfı Başkanlıkteşkilatına tanıtmak ve benimsetmekti. Bunda başarılıolabilirsek, Vakfımızın kısa zamanda büyüyüp gelişeceğineinanıyorduk.Bu hedefe varmak için Vakıf Senedine bazı hükümlerkonulmuştur. Mesela; <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanının MütevelliHeyeti’nin de tabii başkanı olması öngörülmüştür.Bununla iki amaç güdülmüştür. Bunlardan birincisi,Vakıf Mütevelli Heyeti ile Başkanlık yönetimininahenk ve işbirliği içinde çalışmalarını sağlamaktı.Mütevelli Heyetinin tabii başkanı olacak <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlarının, ileride Vakıf yönetiminde meydanagelebilecek her türlü yozlaşmaları önleyeceği dedüşünülmüştür.İki yıl görev yapmak üzere tespit edilen ilk MütevelliHeyeti 9 kişiden meydana gelmekteydi.İlk Mütevelli Heyetinin Başkan ve Üyelerinin adlarıile görevleri aşağıda gösterilmiştir.Adı, SoyadıBaşkanlıktaki Görevi1. Dr. Lütfi DOĞAN <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı2. Tayyar ALTIKULAÇ <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan Yardımcısı3. Yakup ÜSTÜN <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan Yardımcısı4. Ahmet UZUNOĞLU <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı1. Hukuk Müşaviri5. Lütfi ŞENTÜRK Ankara Müftüsü6. A. Şeref GÜZELYAZICI İstanbul Müftüsü7. İsmet KARAOKUR Konya Müftüsü8. Zeki ÜNAL Bursa Müftüsü9. Celal YILDIRIM Afyon MüftüsüListenin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere ilkMütevelli Heyetine merkezden 4 kişi alınırken, Başkanlıktaşra teşkilatından 5 büyük ilin Müftüsü alınmıştır.< 84TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Bu sebeple daha sonraki MütevelliHeyet seçimlerinde de iki İlMüftüsünün Mütevelli Heyete alınmasıbir gelenek haline gelmiştir. Bütünbu tedbirler, Vakfı Başkanlık teşkilatınatanıtıp benimsetmek için alınantedbirlerdir.İlk Mütevelli Heyeti toplantısı 16Mayıs 1975 Cuma günü saat 10.00’daBaşkanın makam odasında yapıldı.Toplantıya İstanbul Müftüsü AbdurrahmanŞeref GÜZELYAZICI ile BursaMüftüsü Zeki ÜNAL katılmadılar.Heyetin tabii Başkanı senet gereğinceDr. Lütfi Doğan’dı. İkinci Başkanlığada bu toplantıda ben seçilmiştim.Böylece Vakıf Mütevelli Heyetifiilen çalışmalarına başlamış oldu.Vakfın İdare Merkezi veYönetimiKurulmuş olan Vakıf, Başkanlıktanayrı hükmî şahsiyetesahip bir sivil toplum kuruluşuydu.Faaliyetlerini sürdürebileceği ve merkezadresi olarak gösterebileceğimizbir büro ile yeteri kadar personele ihtiyacıvardı.Banka hesabında Başkanlıktanborç olarak aldığımız 150.000 TL.bulunmaktaydı. Bu parayı büro kirasıve personel ücreti olarak harcamakistemiyorduk.Kocatepe Camiini inşa etmekteolan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Sitesi Yaptırmave Yaşatma Derneğinin Genel Merkezolarak kullandığı, Başkanlığın yanındakibinayı Vakfın Genel Merkezadresi olarak gösterdik.Vakfı, Başkanlık teşkilatına ve hayırseverhalkımıza tanıtmak için yapılacakçok iş vardı. Mütevelli Heyetİkinci Başkanlığına seçildiğime göreVakfın idari işlerini de ben yürütecektim.Vakfın yönetimi ile ilgili işlerinbenim başında bulunduğum Başkan-lık Hukuk Müşavirliği bürosundan yürütmemize Başkanizin verdi.Böylece Vakıf yönetimi ile ilgili bütün işleri HukukMüşavirliği bürosundan yürütecek, büroda görevli Başkanlıkpersonelini ücretsiz olarak Vakıf işlerinde çalıştırıp,Vakıf harcamalarından tasarruf sağlayacaktık.Bu arada Mütevelli Heyeti beni Vakfın Genel Müdürlüğünede tayin etmişti. Mütevelli Heyeti Üyeliği ilebirlikte Vakfın Genel Müdürlüğünü yedi yıl süre ile fahriolarak yürüttüm.Yardımcılarım Şemsettin Yazırlı ile Rıdvan Nizamoğluve 8 kişi civarında olan bütün Hukuk Müşavirliğipersoneli Cumartesi-Pazar demeden ve kendi görevimiziaksatmadan gönüllü olarak ve şevkle Vakıf işlerindeçalışırdık.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Vakfın Mütevelli HeyetiBaşkanı Sayın Tayyar Altıkulaç da Vakıf işlerine mesaigünlerinde yardımcı olduğu gibi Cumartesi-Pazar günleride büroya gelir yardımcı olurdu.Bu şekildeki çalışmamız tam 7 yıl sürdü;Burada değerli arkadaşlarım Şemsettin Yazırlı veRıdvan Nizamoğlu ile diğer Hukuk Müşavirliği personelinisaygı ve takdirle anıyorum.1981 yılına geldiğimizde, Vakıf işleri artık HukukMüşavirliği bürosundan devlet memurları eliyle yürütülemeyecekkadar arttı. Hac seferlerinden önemli miktarlardagelir elde ediyorduk.Vakfa bir Genel Müdür alınmasını ve Vakfın artıkayrı bir büroya taşınmasını Mütevelli Heyetine teklif ettim.1981 yılı Mayıs ayında rahmetli Kemal Güran’ınGenel Müdür tayin edilmesiyle Vakfın işleri ile HukukMüşavirliği işleri ayrıldı.Vakıf Amacına Ulaşmış mıdır?Aşağıda belirtilen olaylar Vakfın büyük çaptaamacına ulaştığını göstermektedir.1. Vakıf kurulurken varılmak istenen hedeflerden biri<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlık Teşkilatı tarafından Vakfınbenimsenmesiydi. Bu gerçekleşmiştir. Vakıf kurulduktansonra İl ve İlçe Müftülüklerimizin Vakfagösterdikleri yakın ilgi ve destek tahminimizin deüzerinde olmuştur.2. Başkanlık hizmetleri için bütçe dışı kaynak teminihedefi de gerçekleşmiştir. Bu gün taşrada Vakfın 957civarında şubesinin bulunması, müftülüklerimizinbirçok hizmetlerini Vakfın kaynakları ile gerçekleştirmesibu konuda da hedefe varıldığını göstermektedir.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 85 >


3. Müftülük ve Kur’an kursu hizmet binalarının Vakıfüzerine tescil edilmesiyle müftülüklerimiz hizmet binalarıaçısından bir nevi muhtariyete kavuşmuşlardır.4. Vakıf kurulduktan sonra Hac seferlerine başlanması,İslam Ansiklopedisi’nin neşri, Kocatepe Camii inşaatınıntamamlanması ve yeni kurulan Türk Cumhuriyetlerineverilen hizmetler, açılan yurtlar, yayın işletmesive son yıllarda gerçekleştirilen sağlık hizmetleri,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı’nın kurulmasıyla gerçekleştirilençok önemli din ve hayır hizmetleridir.5. Bunların dışında yurt içindeki ve yurt dışındaki birçokhizmetler Başkanlık Vakıf işbirliği ile gerçekleştirilmektedir.Bugün Vakıf ile Başkanlık teşkilatı adetaet ve tırnak gibi olmuşlardır. Artık bugün Vakıfsızbir Başkanlık hizmeti düşünmek mümkün değildir.Bütün bunlar Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının Başkanlıkhizmetleri için vazgeçilmez bir sivil toplum kuruluşu olduğunuve bu sahada bir boşluğu doldurduğunu göstermektedir.Böylece Vakfın büyük çapta amacına ulaştığınısöyleyebiliriz.Netice olarak, 1975 yılında <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıÜst Yönetiminde görevli zevatın, başta Başkan Sayın Dr.Lütfi Doğan olmak üzere, Türkiye’de Vakıf sektörünün na-sıl bir gelişme göstereceğini fark etmeferaset ve uyanıklığını gösterip, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfını kurmakla çok hayırlıbir iş yapmış oldukları anlaşılır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı kurulduktansonra diğer kamu kurum ve kuruluşlarıda kendi hizmetlerini desteklemeküzere vakıflar kurmuşlardır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı kendihizmetlerini desteklemek için Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfını kurmakla diğerkamu kurum ve kuruluşlarına da öncülüketmiştir.Vakıf kurulduktan sonra BaşkanlığınDöner Sermaye ve Yayın MüdürüM. Saim Yeprem Vakıf senedini<strong>Diyanet</strong> Gazetesinde büyük boy olarakilan etti. Ayrıca Vakıf senedini güzelbir şekilde dizayn edip, broşür halindebastırmıştı. İşte bu broşürün“Vakıf Niçin Kuruldu” başlıklı takdimyazısının son paragrafını buraya aynenalarak yazıma son veriyorum.TDVİlk Mütevelli Heyetimiz Soldan Sağa : Celal YILDIRIM, İsmet KARAOKUR, Lütfi ŞENTÜRK,Yakup ÜSTÜN, Dr. Lütfi DOĞAN, Tayyar ALTIKULAÇ, Ahmet UZUNOĞLU< 86TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı, PeygamberEfendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’egelen ilk vahyin üzerinden 1400 yılgeçmiş olmasına rağmen, ilk günkü tazeliğini koruyanKur’an-ı Kerim’in insanlığa sunduğu mesajındaha iyi anlaşılması amacıyla; 2010 yılını ‘Kur’anYılı’ ilan etti.Kur’an’ın nüzûlünün 1400. yılı ve 3 Mart 2010tarihinin <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının kuruluşunun86. yıldönümü olması münasebetiyle, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığında bir tanıtım toplantısı düzenlendi.Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması,Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösterimiylebaşlayan programa; BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan, DevletBakanı ve Başbakan YardımcılarıBülent Arınç ve Hayati Yazıcı,Devlet Bakanı Faruk Çelik, milletvekilleri,Vakfımız MütevelliHeyeti Üyeleri ve <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı personeli katıldı.Törende Başbakan RecepTayyip Erdoğan, Devlet BakanıFaruk Çelik ile <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlubirer konuşma yaptılar.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 87 >


Recep Tayyip ERDOĞANBaşbakan“İslâm’la, Müslüman’laterörü eş değer görmekart niyettir,kötü niyettir,suizandır, çirkin birpropagandanınneticesidir.”<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınkuruluşunun 86. yıl dönümününülkemize, milletimize,hayırlı olmasını temenni ederekkonuşmasına başlayan BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan <strong>Diyanet</strong>’in,dünyaya yayılmış, yüz binlerdenfazla personelini de tebrik ettiğini,gayretlerinden ve özverili çalışmalarındandolayı şükranlarınısunduğunu ifade ederek, “Müftülerimizolsun, imamlarımız olsun,müezzinlerimiz olsun, vaizlerve vaizelerimiz olsun, Kur’an kursuöğreticileri ve <strong>Diyanet</strong> personelinintamamı Türkiye’nin 81 vilayetindeve yurt dışında gerçektenfedakâr biçimde vazifelerini yapıyorlar.24 saat esasına göre çalışan,her an hayatın, toplumun içindeler.Türkiye’de bir çok insanın yetişmesindeerdem, fazilet, bilgi hikmeteulaşmasında formel eğitimle birlikte<strong>Diyanet</strong> personelinin çabalarıda etkili olmaktadır. Kur’an eğitiminden,sağlıklı bilgi aktarımınakadar hayata müteallik her alandaonların bilgi ve tecrübesinden faydalandık.<strong>Diyanet</strong> personeline şükranborçluyuz.” dedi.Kur’an-ı Kerim’in 1400 yıl önce PeygamberimizHz Muhammet aracılığıyla “oku” emriyle nazil olmayabaşladığını ve o andan itibaren de tüm insanlığıkucakladığını, sıcaklığı hikmeti ve nuruylatüm insanlığı kuşattığını belirten Başbakan RecepTayyip Erdoğan “İlahi muhafaza altında olan kutsalkitabımız Kur’an, bugün de gönüllere şifa olmaya,inananların yolunu aydınlatmaya, tüm insanlığabarış ve kardeşlik mesajı vermeye devam ediyor. Şuhususu burada dikkatlerinize sunmak isterim. Başbakanlığımsüresince 81 ülkeye 233 ziyarette bulundum.Bu ziyaretlerimde İslâm ülkelerindeki manzarayıgörme fırsatım oldu. Bunun yanında diğer ülkelerdede İslâm imajını, Müslüman imajını ve algısınımüşahede etme fırsatı buldum. Ortada hakikatien güzel şekilde ortaya koyan kutsal bir kitap varkenve o kitap 1400 yıl boyunca muhafaza edilmişkennasıl olup da böyle birbirinden çok zıt yorumlarınortaya çıktığını, bu mesaja uygun olmayan durumlarınyaşandığını, emin olun anlamakta zorlandımve zorlanıyorum. Elbette farklı yorumlar, farklıtefsirler olacak, bunu yadırgamıyorum. Hatta farklı,fakat birbiriyle çatışmayan yorumları, tefsirleri gördüğümüzzaman Kur’an’ın büyüklüğünü ve zenginliğinidaha iyi anlıyoruz. Ama, eğer Kur’an; bir kesimtarafından hayat veren kitap olarak algılanıyor, diğerbir kesim tarafından bunun tam tersi bir şekildealgılanıyorsa, burada biz Müslümanları ilgilendirençok ciddi bir mesele olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.”dedi.< 88TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Kur’an’ın, özellikle Batı dünyasındave toplumlarında farklı şekillerdealgılanmasında art niyetinve propagandanın etkisi olduğunaişaret eden Başbakan Recep TayyipErdoğan “Ama bu ön yargılarıgidermek için ne yaptık? Hatta buön yargıları oluşturacak ne yaptık?Bunu da kendimize sormamız veöz eleştiriyi artık gecikmeden yapmamızgerekiyor. Merhum MehmetAkif ne güzel ifade etmiş; ‘İbret olmazbize, her gün okuruz ezberde.Yoksa bir maksat aranmaz mıayetlerde?, Lafz-ı muhkem yalnız,anlaşılan, Kur’an’ın, Çünkü kaydındadeğil, hiçbirimiz mânânın,Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarızyaprağına,Yahut üfler geçeriz, birölünün toprağına.’ Esasen, Akif ’ingönül ve hikmet diliyle ortaya koyduğubu dizeler, benim bahsettiğimo farklı algılamaların sebebini degayet açık bir şekilde ortaya koyuyor.Evlerimizin odalarında, duvarlarındaasılı durur ama bunun içindeğil tabii hikmeti nüzulü.” dedi.Hoşgörüsüzlüğün arttığı, çatışmaların, savaşlarınolduğu bir çağda yaşadığımıza dikkat çekenBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan “Ziya paşanın ifadeettiği gibi ‘Dolaştım mülkü İslâm’ı, bütün viranelergördüm’ dizesin de olduğu gibi. Gerçekten deyoksulluğun had safha da olduğu, gelir dağılımındakiuçurumun büyüdüğü, hoşgörüsüzlüğün arttığı,savaşların, çatışmaların terörün artık alın yazısına,yaftasına dönüştüğü bir çağı yaşıyoruz. Hiç kuşkusuzbu manzara bizi var eden öğretilerin eseri değil.Tam tersine bu manzara bir uzaklaşmanın, teoriile pratik arasında oluşan uçurumun eseridir.” dedi.Dünyayı değiştirmek, dönüştürmek için kafayoranların, kendisine büyük hedefler belirleyenlerin,bu yolda uçlara doğru yolculuk yapanlarınmikro meseleleri unuttuğunu, ihmal ettiğini belirtenBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan İslâm dünyasınınproblemlerini belki de çok küçük hatalar daaramanın gerektiğini ifade ederek, “Acaba sokaktabir yaşlının ayağına mı bastık? Acaba semtimizdebir yoksul var da bizim haberimiz mi yok? Acababirine hor gözlemi baktık? Kalp mi kırdık? Bir gönülmü yıktık? Bence asıl sorulması gereken sorularbunlardır. Gençlere, çocuklara anlatılması gerekenhiç kuşkusuz, dünyayı değiştirme hedefinden ziyadekendisini, kendimizi değiştirme hedefi olmalıdır.Dünyayı kurtarmak için yola çıkanların kendiwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 89 >


yuvasını, sokağını, semtini, mahallesini, ilini ve ilçesinigözetmesi öncelikle tavsiye edilmelidir.” dedi.Kur’an’ın ve hadislerin bir çoğunda güzel ahlâkavurgu yapıldığına dikkat çeken Başbakan RecepTayyip Erdoğan, ayrıntı gibi görülen bu ilkelerinterk edilmesinin telafisi son derece güç zararlarayol açtığını belirterek “‘Kendini bilmeyen Rabbinibilmez’ diyor ilahi mesaj. Ondan esinlenerek YunusEmre, ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Senkendin bilmezsen bu nice okumaktır.’ diyor. Kur’an’ınve hadislerin bir çoğunda güzel ahlâka vurgu yapılıyor.Ne yazık ki bu ayrıntı gibi görülen ilkelerin terkedilmesi, telafisi son derece güç zararlara yol açıyor.Ben, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının bu manada çokönemli bir vazife yüklendiğine inanıyor ve bu vazifeyide hakkıyla taşıdığını düşünüyorum. <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı, her türlü siyasi tartışmanın dışındatutulmalıdır. ‘Bu kurumu daha verimli kılacak tavır,budur. Başkanlığın her adımının linç yaklaşımıylaeleştirilmesini, başkanlık personelinin hakları sözkonusu olduğunda konunun çok farklı yerlere çekilmesini,ülkeye ve millete yönelik ciddi bir sorumsuzlukolarak görüyorum. Radikal İslâm değil, ılımlıİslâm değil, buna benzer önüne sıfatlar eklemek suretiylegetirilmiş bir İslâm anlayışı değil, dosdoğru veson derece sade bir anlayış, baskıdan uzak, zorlamadanuzak, iradeyi gözeten bir yaklaşım sergileniyor.’dünya konjonktürü dikkate alındığında <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığının yaklaşımının ne kadar doğru olduğunuda işte o zaman görürüz.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının, Medeniyetler İttifakıProjesine eş başkanlık yapan ülkenin, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı olduğunu belirten Recep TayyipErdoğan “Biz, ülke olarak kültürler arasında,medeniyetler arasında çatışmayı değil, uzlaşmayıve diyalogu teşvik eden uluslararası bir projeninsahibiyiz. Bu kökten gelen bir dinin mensuplarıyız.Öyleyse, dünya barışında baş aktör olması gerekenülke biziz. Bu ülkede de birincil noktada da konuşacakolan bence sizlersiniz.Yine ulusal ve uluslararasıbazda bunu söylüyorum. Tarih boyunca, 3kıta üzerinde kurulmuş devletlerimiz, böyle bir hoşgörüiklimini inşa ettiler ve yaşattılar. Bunu ecdadımızdagörüyoruz. Bugün o devletlerin mirasçısı olarak,bu iklimi geliştirmek ve çağın imkanları doğrultusundainsanlığa taşımak gibi bir sorumluluğumuzvar. 100’den fazla ülkenin desteklediği bu proje, zatenaynı zamanda bizim dilimizdeki inceliğin, o yu-muşaklığın da bir tezahürüdür. Bizimtarihi tecrübemizin yanında<strong>Diyanet</strong>’in de gayretiyle inanıyorumki bu proje başarıya doğru yolalacaktır.” dedi.Bu noktada <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı’nın gerekli birikimininolduğunu belirten Başbakan RecepTayyip Erdoğan, Medeniyetlerİttifakı gibi uluslararası projeyibaşarıyla taşırken, ülke içindede kardeşliği, birliği, bütünlüğüpekiştirecek, beraberliği pekiştirecek,destek olacak kurumlardanbirisinin de yine <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı olduğuna vurgu yaparak,“Tüm kurum ve kuruluşlarımızla,sivil toplum kuruluşlarıyla,aydınlarımız, sanatçılarımızlabirlikte <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınve onun değerli mensuplarınıda bir devlet projesi olan millibirlik ve kardeşlik sürecinde, aktifrol almalarını ben sizlerden ricaediyorum, istirham ediyorum. Esasen,sürecin başarıya ulaşmasındaön yargıların kırılmasında toplumsalhastalıkların şifa bulmasında<strong>Diyanet</strong> kurumumuz tarihibir sorumlulukla karşı karşıya.Çok ciddi çalışmaların olduğunubiliyorum. Farklı dil ve lehçelerdevaaz ve hutbe, farklı dil ve lehçelerdeKur’an-ı Kerim meali, ilmihalgibi çalışmalar belli bir aşamayageldi. Bunun ötesinde gönüllerehitap etmek, gönülleri birbirineısındırmak, bizi var eden yapıtaşlarını, bizi birbirimize bağlayano sarsılmaz bağları tekrar hatırlatmaknoktasında da sizden destekbekliyoruz. Ülkenin sadece bellibölgelerinde değil, 7 coğrafi bölgesinde,81 vilayetinde, hatta yurtdışı teşkilatlarımız da hükümetimizinbaşlattığı ve bir devlet projesiolarak gördüğü Milli Birlik ve KardeşlikProjesi en iyi şekilde <strong>Diyanet</strong>< 90TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


“Gençlere, çocuklaraanlatılması gerekenhiç kuşkusuz,dünyayı değiştirmehedefinden ziyadekendisini, kendimizideğiştirme hedefiolmalıdır.Dünyayı kurtarmak içinyola çıkanlarınkendi yuvasını,sokağını, semtini,mahallesini, ilini veilçesini gözetmesiöncelikletavsiye edilmelidir.”İşleri Başkanlığımız tarafından anlatılacağınayürekten inanı yorum.Zira biz, birliğin, beraberliğin, kardeşliğinadeta bir çimento gibi birbirineiyice kenetlendiği, birbiriylekaynaştığı toplumuz, milletiz, böyleolmamız gerekiyor. Hiç kimsebunu farklı yerlere çekmeye çalışmasın.Bakınız, Hakkari’deki anneile Yozgat’taki anne, evlatlarınınbaşında aynı Fatiha’yı, aynı Yasin’iokuyorsa, aynı duayı ediyorsa, cemaataynı kıbleye dönüyorsa, buradaciddi bir yanlış var. Ben bunusöyledim. Bu ifadelerimin bile farklıyerlere çekildiğini gördüm. ‘Başbakanmeseleyi din üzerinden miçözmek istiyor’ şeklinde yüzeysel veart niyetli yorumlar yapıldı. Bentürküleri de, şarkıları da dile getirdim,kahramanlarımızdan, birliktegazi olduğumuzdan, birlikte şe-hit verdiğimizden bahsettim. Elbette inançlarımız dabu noktada ortak paydamızdır. Elbette sahip olduğumuzinancın temel ilkelerini hatırlatmak durumundayım.Söz konusu olan kan, söz konusu olan gözyaşı,söz konusu olan insan. Biz yeter ki insanı yaşatalım,yeter ki insanı yüceltelim. Bunu, ne şekilde venasıl yaptığınız teferruattır. Ortak inancı paylaşan,aynı yöne dönen, aynı ruh ikliminde yaşayan insanlarınbirbirine husumet duymasının hiçbir mazeretiolamaz.” dedi.Bizim tarihimizde, Kerbela gibi, HazretiPeygamber’in torununun ve ailesinin katledilmesigibi son derece acı bir vakıanın bulunduğunu vebu vakıadan ders çıkarmak yerine, husumeti yaşatmanın,yeni Kerbelalara zemin hazırlamak anlamınageldiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan“Ülkemizin hiçbir ferdi arasında husumet ve hoşgörüsüzlüğünmazereti olamaz. Birbirimizi dinleyecek,anlayacak, hoşgörü ile birbirimize yaklaşacağız. Aramızdakimeseleleri konuşarak, asgari müşterekte uzlaşarakçözüm yoluna koyacağız. Bize yakışan budur,medeniyetimize, inancımıza yakışan budur. 1400 yılboyunca dalga dalga büyüyen ilahi mesaj; ‘inananlarkardeştir’ diyor. Bunun, tevile de, tefsire de bence ihtiyaçyoktur. Bu kadar özet ve net bir ifadedir. Tabiatboşluk kabul etmez, Bir alan boş bırakıldığında oralarınnasıl doldurulduğunu, kimler tarafından doldurulduğunuacı tecrübelerle gördük, görüyoruz. İslâm’la,Müslüman’la terörü eş değer görmek art niyettir, kötüniyettir, suizandır, çirkin bir propagandanın neticesidir.Ama, bu algıyı pekiştiren, bu algının oluşmasınayol açan hataların yapıldığı da görmezden gelinemeyecekbir gerçektir. Bu hatalar bir alanın boş bırakılmasının,ihmal edilmesinin, buna ehemmiyet gösterilmemesininneticesidir. Gerçek bilim adamlarının, gerçekaydınların, münevverlerin boş bıraktığı alanların,‘medya vaizleri’ tarafından doldurulduğunu ve soruişaretlerinin hızla çoğaldığını da müşahede ediyoruz.Ben, onun için siz değerli kardeşlerimden, ‘lütfen,bizi medya vaizlerinden kurtarın’. Bunu istirham ediyorum.Ben açıkçası Türkiye’nin güzide bir kuruluşuolan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının sadece ulusal ölçektedeğil, küresel ölçekte bir örnek teşkil ettiğine, etmesigerektiğine inanıyorum. Taraf tutmadan, soru işaretleriniartırmadan, sade bir şekilde, anlaşılır bir şekildemalayani tartışmalara kapılmadan, dosdoğru biryol tutturduklarını ve bu yolda kararlılıkla ilerlediklerinigörüyorum.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 91 >


Faruk ÇELİKDevlet Bakanı“Kur’an-ı Kerim,sadece Müslümanlar için değil,bütün insanlık için bir referanstır.Çünkü Kur’an-ı Kerim, insanlığışereflendirdiğigünden buyana muhafaza ettiğiilahi mesajlarla kalpleri vegönülleri aydınlatmaya devametmektedir.”Dünyada meydana gelen sosyo-kültürel değişimlerin,hayatın anlamına dair arayışlar vebireyin manevi dünyasında oluşan boşlukların, inancaolan ilgi ve yönelişin her geçen gün artırdığını ifadeederek konuşmasına başlayan Devlet Bakanı FarukÇelik “İnsanlık, çeşitlenen bu problemler karşısındakendisine sunulan felsefi reçetelerin çare olmadığını, bilakismanevi yaraları daha da derinleştirdiğini defalarcatecrübe etmiştir. Bu tecrübeler insanın sığınabileceğien güvenilir ve sağlam limanın din olduğu gerçeğini deberaberinde getirmiştir.” dedi.Din konusunun ele alındığı her platformda, laikliktartışmalarının öne çıktığını, dinle laiklik arasındabir gerilim yaratıldığını ve bu durumun, devletletoplum arasındaki ilişkileri zedelediğini vurgulayanFaruk Çelik; her fırsatta din alanını tartışmakonusu yapmanın vatandaşlarımız üzerinde rahatsızlığaneden olduğunu; oysa dinin varlığımızınvazgeçilmez unsurları arasında yer aldığını belirterek“Çünkü din, her şeyden önce yaşadığımız evreni,sürdürdüğümüz hayatı, fiziği ve metafiziği açıklamagücü ve perspektifi verir. Anlam dünyamızı derinleştirerekbizlere tatminkar huzur alanı sağlar.Böyle geniş bir alana hitap eden ve insanı tümüylekapsayan din; neslimize, gençliğimize nasıl aktarılmalı,nasıl sunulmalı diye gerek bilim çevreleri, gereksosyal kesimler, üzerinde enine boyuna düşünüpprojeler üretmeleri gerekirken, ne yazık ki nasıl dindenuzak tutarız gibi yaklaşımların gündemde olmasıgerçekten üzüntü vericidir. İslâm dininin esasları-nı teşkil eden ve Allah tarafındanPeygamber Efendimiz aracılığıylainsanlıkla buluşturduğu, ana vedoğru kaynak Kur’an-ı Kerim’dir.Kur’an-ı Kerim, sadece Müslümanlariçin değil, bütün insanlık içinbir referanstır. Çünkü Kur’an-ı Kerim,insanlığı şereflendirdiği gündenbuyana muhafaza ettiği ilahimesajlarla kalpleri ve gönülleri aydınlatmayadevam etmektedir. Bizleriçin insanın yaratılış gayesineuygun bir hayat tarzını sunan buYüce kitap; iman ve ibadet konularınınyanında, gündelik hayatta dahakikati içeren mesajlar sunmaktadır.Bundan dolayı Kur’an-ı Kerimhepimizin bildiği gibi, ‘ölüler kitabı’değil, ‘diriler kitabıdır.’ O, sadeceölülerimizin ruhlarını değil, bizlerin,yaşayanların, hepimizin degönüllerini ve ruhlarını huzura kavuşturacakbir yüceliğe sahiptir.”dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının, günümüzünihtiyaç ve beklentilerinigöz ardı etmeyen bir yaklaşımla,dinin ana kaynaklarına uygunluğunuve asırların getirdiği dini tecrübeyidikkate alarak hizmetlerini< 92TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


sürdürmekte olduğunu; bu hizmetlerlebireysel ve toplumsal hayatımızaönemli katkılar sağladığını vurgulayanDevlet Bakanı Faruk Çelik,Başkanlığın bu hizmet anlayışıyla,İslâm dininin doğru aktarılmasındave böylece din adına aşırılıkların,hurafelerin ve istismarların önlenmesindeçok önemli fonksiyonlaricra ettiğini, din hizmetlerinde nizamı,intizamı ve istikrarı sağladığınısöyledi.Başkanlığın 2010 yılını yüceKitabımız Kur’an-ı Kerim’in insanlıkalemiyle buluşmasının 1400. yılıvesilesiyle düzenlediği, “Kur’an Yılı” etkinliklerininyerinde bir girişim olduğunu ifade eden Faruk Çelik“Kur’an-ı Kerim, İslâm’ın hiçbir şekilde müdahalekabul etmeyen en temel kaynağıdır. Kur’an-ı Kerim’lesağlam ve kalıcı bir düzeyde bilgi akışının sağlanması,insanlığın her geçen gün daha da uzaklaştığı değerlerlebuluşması için Kur’an-ı Kerim emsalsiz bir rehberolacaktır. Bu emsalsiz kaynağı, tüm insanlar içinseferber etmek, yüce kitaba inanan herkesin, insanlığakarşı bir borcudur, görevidir. 2010 Kur’an yılı gayretleride bu amaca hizmet etmesi açısından düzenlenmiştir.Kur’an-ı Kerim’in 1400 yıl öncesinden yaktığıışığı, dün olduğu gibi bu gün ve yarın da insanlaraulaştırmak, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının en temel görevlerindenbiridir.” dedi.Prof.Dr. Ali BARDAKOĞLU<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı“Kur’an ve Sünnet;bize kendimizi,Rabbimizi ve varoluşunsırrını tanıtan bir hakikatbilgisi olarak 14 asırdırbizleri korumuş,dünya hayatınınengebeli yolculuğundadimdik ayakta durmamızıve dosdoğru yol üzereyürümemizi sağlamıştır.”3Mart 1924 tarihinin <strong>Diyanet</strong> camiası açısındanher zaman bir milat olarak değerlendirildiğinibelirterek konuşmasına başlayan <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanıProf. Dr. Ali Bardakoğlu, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınbundan 86 yıl önce yeni Cumhuriyet’in ayrılmazbir öğesi olarak ortaya çıktığını söyledi.Beşiri ilişkilerin bir çok alanında İslâmın hissedilirşekilde var olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Bardakoğlu“Ülkemizin bugün en baskın özelliklerinden biri, sadecenüfusta ve tezahür dünyasında değil gündelik hayatınve beşeri ilişkilerin birçok alanında İslâm’ın hissedilirşekilde var olmasıdır. Bu tespit için sokağa, mahalleye,hayata nazar etmek yeterlidir. Ancak bu nazar başkahiçbir Müslüman ülkede rastlanamayacak bir dengeve huzura da tanıklık edecektir. Gerçekten de ülkemizdevarolan dini hayat, farklılıklarızenginlik kabul etmede, geçmişinmirası ile çağın dinamizmini sağlıklıbir şekilde buluşturmada, dini bilgideyenilenmeyi, davranışlarda samimiyeti,dindarlıkta ahlâkîliği öne çıkarmadaemsalsiz örnekler sunmaktadır.”dedi.Bu noktaya erişmede <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığının rolünün asla gözardı edilemeyeceğine dikkat çekenProf. Dr. Ali Bardakoğlu “Başkanlık,ilgili kanunlarda kendisine yüklenengörevleri bugüne kadar eksiksizve yüksek bir sorumlulukla yerinewww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 93 >


Yurtdışından, özellikle de İslâmülkelerinden bakıldığında <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığının örnek bir kuruluşolarak görüldüğünü belirten Prof.Dr. Ali Bardakoğlu “Müslümanlıklamodern hayatın, laikliğin ve demokrasininbirbiriyle yarıştırılmadan vekarşı karşıya getirilmeden ahenk içerisindeyaşatılabileceğini, 21. yüzyıldindarlığının sahih dini bilgiyi, barışve hoşgörüyü esas alarak, bid’at ve taassuptanuzak biçimde inşa edebileceğinigösteren önemli ve özgün bir örnekolarak görülür. Bugün başta yakınve civar komşularımız olmak üzere,birçok İslâm ülkesinde üzülerek izlediğimizkaos ortamı, bizlere <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı gibi bir kurumun neanlama geldiğini yeterince anlatmaktadırsanırım.” dedi.Ülkemizde <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınçok önemli sorumluluklarüstlendiğini belirten Prof. Dr. AliBardakoğlu “Ülkemize gelince, çevresinedin konusunda sağlıklı bilgi vehizmet sunması ölçüsünde rehberlik,saygınlık ve otorite yönü öne çıkanbinlerce personeli sebebiyle <strong>Diyanet</strong>Teşkilatı, kamuoyunun, dini bilgininve gündelik dindarlığın, hatta geleceğinşu veya bu yönde oluşumununbaş sorumlusu veya umudu olarakda algılanır. İyi günde kötü gündebirlik ve beraberliğin, acıyı, umuduve coşkuyu paylaşmanın en bilinen,Milletin merkezle ve devletle buluşmasıiçin açılan ana yol, kulvar vegüzergâhlardan biridir kurum. Ancakçevreden merkeze yani Ankara’yadoğru gelindiğinde durumun bir haylideğiştiğini görürüz. Merkezde, bakarsınız,sıradanlaşan, zaman olur yöneticilerininuyumlu bürokratlar olmasıyeterli görülen, Ankara’daki birçokönemli kurum ve kuruluş arasındayer edinmekte zorlanan, her biryeni ve önemli kurum ortaya çıktığındadurumu tekrar gözden geçirigetirmegayreti içinde olmuştur. Devletin kurumları içindebelki de sivil bir vizyona en çok sahip olan Başkanlığınsiyaset üstü bir düzeyde kalma kararlılığı, her türlüpolemikten uzak kalma iradesi, toplumu din konusundakidoğru bilgilendirme ve topluma kuşatıcı din hizmetisunma çabası dün olduğu gibi bugün de hayati bir önemihaizdir.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlının tıpkı 3 Mart 1924’de aynıKanunla kurulan Genelkurmay Başkanlığı gibi siyasetüstü bir kurum olarak tasarlandığını belirten Prof. Dr.Ali Bardakoğlu, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının başlangıçtayüksek itibarlı bir kurum olarak tasavvur edildiğini,ancak bu öngörünün ve bu yöndeki ilk dönem uygulamalarınileriki dönemlerde çok iyi algılanamadığını,korunamadığını ve kurumun giderek sıradanlaştırıldığınıifade ederek “bunu söylemekle kimseye haksızlık etmişolmayız.” dedi.Başlangıçta yeni kurulan devletin itibarını pekiştirerekşekillenen <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının ilerleyensüreçlerde kendi itibarını kendisi üretmek zorundakaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Bardakoğlu “Elbettebu gelişmenin birçok açıklaması yapılabilir ve herbiri tartışılabilir. Ancak, Rahmetli Atatürk’ün bunu geçicive muktezay-ı hal bir durum olarak öngördüğünü veuyguladığını, sonrakilerin ise asıl olması gerekeni yaptığınıileri sürmek, gerek zihni arka plan, gerek içerdiği imalar,gerekse doğurduğu sonuçlar yönüyle kabul edilemez.”dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının Cumhuriyetin başta gelenkazanımları arasında yer aldığına vurgu yapan Prof.Dr. Ali Bardakoğlu “Cumhuriyet’in başta gelen kazanımlarıarasında saydığımız <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının bugüngeldiği nokta, baktığımız yön ve sahip olduğumuzduruşa göre birbirine zıt nitelendirme ve değerlendirmelerekonu olabilmektedir. Avrasya coğrafyasından tarihtebirçok acı ve tatlı hatırayı paylaştığımız yakın komşularımızakadar, Balkanlar, Kafkasya, Rusya, soydaşve akraba topluluklardan Afrika’nın içlerine kadar genişbir alanda, özgün, güvenilir, donanımlı ve yol göstericibir dini tecrübeyi temsil eden, bağlılık ve vefa karışımıbir duyguyla kendisine yönelen bu dünyaya bilgi vehizmet sunan <strong>Diyanet</strong>, Avrupa’daki insanımız için sadecebir din hizmetinin değil, adeta bir kimlik ve özüyle varoluşmücadelesinin de adıdır. Başkanlığın dış dünyadakitemsil gücü ve etkinliği, kurumsal inisiyatifin yanı sıra,tarihten bu yana milletimizin bu coğrafyalara götürdüğühizmet ve ülkemizin dışarıda sahip olduğu önem ve itibarlada bağlantılı bir husustur.” dedi.< 94TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


“Kur’an-ı Kerim’i veâlemlere rahmet olarak gönderdiğiPeygamberimiz (sav)’inSünnetini daha iyi anlamaya,bunun için de gönlümüzüKur’an’a açmaya,onun ahlâk değerleriniyaşamaya ve yaşatmaya veSevgili Peygamberimiz (sav)’inörnek hayatını ve ahlâkınırehber edinmeye büyük ihtiyacımız var.”len, 657’nin sistemi içine alınarak ve bürokratik yapısıgüçlendirilerek hal çaresi bulunduğu varsayılan, kamusalniteliğini kimilerinin laiklik adına reddettiği, kimilerininsivilleşmesini ve özerkliğini Cumhuriyet adına tehlikeligördüğü bir kurum oluverir. Kimilerine göre devletin dinikontrol ve baskı altında tutmasının bilinen en açık yöntemi,kimilerine göre devlet eliyle toplumu dindarlaştırmaaracı. Ve bu bakış açıları uzayıp gider. Avrupa Birliğineüyelik ve küreselleşme sürecinin hız kesmeden sürdüğüve bizi yarınlara hazırlanmaya zorladığı şu günlerdekeşke, özgüvenimizi kazanıp, yaşadığımız eski tecrübelerive 86 yıllık son tecrübeyi sağlıklı biçimde değerlendirip,iyi yaptıklarımızı geliştirip eksiklerimizi tamamlayabilsek.21. yüzyılı kendimizce ve öz yararımıza hizmeteder tarzda inşa edebilsek.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının; dinimizin temel kaynağıKur’an-ı Kerim’in, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’evahyedilmeye başlanmasının 1400. yılı münasebetiyle2010 yılını ‘Kur’an Yılı’ ilan ettiğini ve bu yılda toplumuKur’an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber konusundadaha etkili bir şekilde aydınlatmayı planladıklarınıbelirten Prof. Dr. Ali Bardakoğlu “Başkanlığın, kuruluşununertesi yılında, 1925’de Atatürk’ün emriyle veTürkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ve bütçe tahsisiile Hak Dini Kur’an Dili adlı Tefsiri ve Buhari’den seçmehadislerin şerhini neşir hazırlığına başlaması, İslâmDininin bu iki ana kaynağı konusunda toplumu doğrubilgilendirmenin Başkanlığın ilk günden itibarenüstlendiği temel bir misyon olduğunu göstermektedir.”dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının kuruluşundanbu yana, bilgi ve ahlâkeksenli din hizmetini şiâr edindiğiniifade eden Prof. Dr. Ali Bardakoğlu,milletimizin inancına, kültürve medeniyetine kaynaklık edenKur’an-ı Kerim’in insanlığa sunduğurahmet yüklü mesajlarını bütün toplumkesimleriyle paylaşmak ve getirdiğideğerlerin anlaşılması ve yaşanmasıiçin yeni farkındalıklar meydanagetirmek düşüncesinde olduklarınısöyledi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının,toplumu din konusunda doğru bilgiile aydınlatma görevinin ayrılmazparçası olarak, İslâm’ı doğru anlamanınyolunun Kur’an’ı ve PeygamberEfendimizin sahih sünnetini anlamadanve bu iki temel kaynağın bilgisiniahlâkî sorumluluk olarak hayatımızayansıtmaktan geçtiğini herplatformda ısrarla vurgulamakta olduğunubelirten Prof. Dr. Ali Bardakoğlu,“Çünkü dinin iyi anlaşılmadığıyerde bid’at ve hurafenin, törelerin, çıkarilişkilerinin, dinle şöhret ve servetkazanmanın dini bir zemin bulmasıve burada kökleşmesi kaçınılmaz olur.Hedonizmin, çıkarcılığın ve acımasızlığınöne çıktığı, manevi ve ahlâkî değerlerinhırpalandığı, aile değerlerininve toplumun ortak bağlarının hoyratçayok edildiği, dünyanın sanal ve geçicimeşgalelerinin ve sonu gelmez heveslerininbütün hayatımızı ve geleceğimiziipotek altına aldığı moderndönemde, Rabbimizin rahmet yüklümesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlererahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz(sav)’in Sünnetini daha iyi anlamaya,bunun için de gönlümüzüKur’an’a açmaya, onun ahlâk değerleriniyaşamaya ve yaşatmaya ve SevgiliPeygamberimiz (sav)’in örnek hayatınıve ahlâkını rehber edinmeye büyükihtiyacımız var. Çünkü Kur’anve Sünnet, bize kendimizi, Rabbimiziwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 95 >


ve var oluşun sırrını tanıtan bir hakikat bilgisi olarak 14asırdır bizleri korumuş, dünya hayatının engebeli yolculuğundadimdik ayakta durmamızı ve dosdoğru yol üzereyürümemizi sağlamıştır.” dedi.Günümüzde Kur’an’ın yeterince anlaşılamadığınavurgu yapan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu “Bugün yüksekbir sadakat ve derin bir duyarlılıkla kendisine itibar ettiğimizve sağlam bir melce olarak da kabul edip teyit ettiğimizyüce Kitabımızın, kamuoyunda bu ilgiye paralelbir duyarlılıkla kavrandığından, anlaşılıp müzakere edildiğinden,inanç ve amellerimize bihakkın yansıdığındansöz etmek ne yazık ki zordur. Kabul etmek gerekir ki herMüslüman, Kur’an-ı Kerim’in, içinde yaşadığımız dünyanındili içinde kavranması konusunda pek çok sorunlakarşı karşıyadır. Bu nedenle, Kur’an-ı Kerim’le sadeceduygu değil bilgi ve amel yönüyle de irtibat kurmamız,inanç ve ahlâk değerlerimizin korunması, sağlıklı birdin anlayışının muhafaza edilerek geliştirilmesi ve kalıcımutluluğun yakalanması açısından son derece önem arzetmektedir.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıile işbirliği içinde, Kur’an’ın nüzûlünün 1400. yılı münasebetiyle,Kuran-ı Kerim’in çağlar üstü evrensel mesajınıolabildiğince geniş kitlelere ulaştırmak, onu okuma,anlama ve yorumlama konusundaki çabaları desteklemek,Kur’an-ı Kerim hakkındaki yanlış yargı, izlenim,korku ve abartılar karşısında onun ruhuna uygun, yenive ufuk açıcı yaklaşımların öne çıkmasına fırsat vermek,bu doğrultuda geliştirilebilecek çabaların neşv-ü nemâbulmasına vesile olmak için yurdumuzun her köşesinde,yurt dışındaki vatandaş ve soydaşlarımızın bulunduğuülkelerde, sempozyumlar, açıkoturumlar, paneller,çalıştaylar, ilmi toplantılar, konferanslar, Kur’an tila-veti programları, radyo ve televizyonprogramları, yarışmalar, Kur’an’la ilgiliilmi yayınlar vb. bir dizi etkinliğinplanlandığını belirten Prof. Dr.Ali Bardakoğlu “Kuşkusuz bu amaçlagerçekleştirilecek bütün faaliyetler,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığımızın uhdesineverilen toplumu din konusundaaydınlatma görevi doğrultusundasunduğu din hizmetlerine ayrı birivme kazandıracak ve toplumda sevgi,dayanışma ve birliğe vesile olacaktır.”dedi.Prof. Dr. Ali Bardakoğlu konuşmasınınsonunda, planlanan bufaaliyetler ve ‘Kur’an’la buluşma’çağrısının insanların Kur’an’la bilgilenmeve soluklanmasını hedefaldığını belirterek “Bu faaliyetlerlemodern insanın sadece Kur’an’labilgilenmesi imkanı değil, aynı zamandaKur’an ikliminde soluklanması,Kur’an ahlâkı kazanması, ilahikelamın esintisi ile üzerindeki ölütoprağı silkeleyerek dirilmesi, varoluşahikmetle bakarak ve kalp gözünüaçarak huzur bulması fırsatıdır.Bunun için de herkesi, bu vesileyle,başta Yüce kitabımız olmak üzereinsanı ve varlık alemini konu edinen,insanı yücelten ve hayatı anlamlıkılan her şeyi okumaya ve anlamayadavet ediyoruz.” dedi. TDV< 96TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


Dinî-millî kültürümüzü evrensel alanlarataşımak, bir oluşum içerisinde bulunanmüşterek dünya kültürü içerisindeTürk-İslâm varlığının en geniş manada temsilinisağlamak amacında olan Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,gerçekleştirdiği kültürel faaliyetler çerçevesindedünya kadınlar günü münasebetiyleTürk Müziği Nağmeleri Işığında Kadın Tasvirikonulu bir konferans düzenlediKonuşmacı olarak Prof. Dr. Ahmet İnam’ın katıldığıprogramda, Kültür Bakanlığı sanatçıları tarafındanseçkin eserler seslendirildi.Programın açış konuşmasını Kadın FaaliyetleriMerkezi Müdürü Ayşe Sucu yaptı.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 97 >


SUNUŞVildan KarabulutKadın olmak ne demek?Hepiniz bilirsiniz aslında, kadın olmak ne demek.Bazen sofrada aş, yemek; bazen o yemekle pişmek;Hatta ağlarken bile gülmek.Yaptığınız her işe yüreğinizi de vermek.Belki bu değildi hayata ait düşleri,Kim bilir hayalini ne prensler süsledi?Kim bilir yüreğinde ne duygular besledi?Bazen paylaştı sesini, bazen sustu, durdu, tuttu nefesini.Aslında kadın, evin düzenini sağlayan kişi,Çabucak yapmak aynı anda birden çok işi.Daha hızlı olmak uçup giden zamandan,Herkesi takip eden evdeki gizli kumandan.Birçok kişi ondan bir sürü görev bekler,Onun varlığı yaşama, gizli bir mana ekler.Satranç ustası gibi, hamleyi önce yapan kazanır,Bir kadın için yaşanan gün, aslında bir gün önce yaşanır.Gün değil haftalar, aylar planlanırsa önceden,Başarının sırrı işte buna dayanır.Evde yaşayan herkesin hayatını, bir kadın yeniden, tek tek yaşar.Böylece bir ömrün içinde birden çok ömür, çılgınca koşar.Gün olur bir dağbaşı gibi sessiz, mağrur,Gün olur akan sular gibi çağlar, coşar.Bazen biri için akar gözünden yaşlar,Bazen diğerinin aşk heyecanı başlar.Bazen küser herkese, hayata darılır,Bazen umutla her gördüğüne sarılır.Bazen sevinç, keder birbirine karışır,Bazen tüm duygular birbiriyle yarışır.Hem beden, hem yürek, hem emek vermek,Her yere hemen, hızla, koşarak gitmek,Ağlamak yok, hep gülmek,Öfke yerine sevmek.O küçücük bedende kocaman, dev bir yürek.Eş demek, dost demek, anne demek,Hâlâ soruyor musunuz, kadın olmak ne demek?Ayşe SucuKadın Faaliyetleri Merkezi MüdürüBütün kadınların dünya kadınlargününü kutlayarakkonuşmasını başlayan Ayşe Sucu,kimilerine göre, verilen kadın mücadelesininanlamlı, kimilerinegöre ise hâlâ kadınların hak arayışları,mücadelelerinin gereksiz sayılmaktaolduğunu ifade ederek “Herne kadar 1857’de Amerika’nın NewYork eyaletinde 40 bin tekstil işçisikadının greviyle başlattıkları birmücadele gibi görünse de, aslındakadının serüveni ta Hazret-i Ademve Havva’ya kadar gider.” dedi.Bütün tek tanrılı dinlerin kültüründekadının suçlu olarak görüldüğüneişaret eden Ayşe Sucu,İslâm öncesi dönemlerde, kadınlailgili tartışmaların da çok yoğunolduğunu belirterek “Kadın, insanmıdır, şeytan mıdır, cin midir, tartışmaları;cadı avları, Ortaçağ’ınkadınlar üzerindeki zulmü, anlatmaklabitmez.” dedi.Kendi kaynaklarımızın da bumanada çok masum olmadığınıifade eden Ayşe Sucu, egemen kültürdeerkeğin asıl, kadının ise erkeğineğe kemiğinden, kaburgasın-< 98TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


dan yaratılmış olarak görüldüğünüve öteki olarak algılandığını belirterek“bu anlayışta kadın eksiketektir, saçı uzun aklı kısadır, fitneunsurudur. Bu hep böyle söylenegeldi.”dedi.Bütün bunlara rağmen bir cihettende kadına ana ve bacı olarakbir değer atfedildiğini ifadeeden Ayşe Sucu “Diğer taraftan,kadın anadır, kadın bacıdır, kadınyârdır, kadın candır, kadın sevgilidir.İçten içe bir paradoks oluştursada kadından vazgeçilmez; heleki ana ise, yâr ise. Hani derler ya‘bir evlat pir olsa da anaya muhtaçimiş.’ Ya da ‘Ana gibi yâr bulunmaz.’Enteresandır, kadın yine birkadınla ölçülür, ana ve yâr. Edebiyatınvazgeçilmez unsuru oluvereceklerdirher ikisi de.” dedi.Her şeye rağmen kadın olmaktanmemnun olduklarını ve dünyayabir daha gelme imkanı olsayine kadın olmak istediklerini belirtenAyşe Sucu “Çünkü, öncelikle,Yüce Allah’ın yaratıcı sıfatını taşıyoruz.Hazret-i Mevlana’nın, ‘Sanki omahluk değildir de Halık’tır.’ dediğigibi. Kimilerince olumsuz gibi değerlendirilsede, evet, değişken birruh haline sahibiz, bunu inkâr etmiyoruzama değişkenlik ve doğurganlıkbizim hayata bakışımızı değiştiriyor,bizi dinamik kılıyor. Annelik,dünyanın en güzel mesleği;annelik, dünyanın en güzel duygusu;kelimelerin anlatmakta kifayetsizkaldığı şey. Bir başka husus, kadınolmazsa erkeğin bir anlamı yok.Bunu tersinden de okumak mümkünhiç kuşkusuz ama erkeği erkekyapan kadındır arka planda. Kadınsızhayatın ne kadar zor olduğunusöyleyenler, bizatihi erkekler değilmi? Kadınsız evler eksiktir, kadınsızevler tatsızdır, kadınsız evlermutsuzdur.” dedi.Ayşe Sucu konuşmasını Mustafa Kemal Atatürkile Ankara’nın Kazan ilçesinde bir kadınla arasındageçen diyalogu anlatarak bitirdi.“Olay Kazan’da geçmektedir. Ankara’da, yakıcıbir yaz günüdür. Atatürk, beraberinde arkadaşları veyaverleri olduğu halde Kızılcahamam’a giderken Kazanköyü yakınlarında durmuş ve otomobilinden inmiştir.Köyün kadını, genci, yaşlısı, ihtiyarı köylerininiçinden geçen şosede duran bu yabancı konuklarıgörünce koşuşturdular, kimi su seyirtti, kimi ayran.Bunlardan biri, güğümünden aktardığı soğuk ayranıAta’ya uzattı, ‘bir soğuk ayran içer misiniz’ dedi. Buçorak iklimin kavurduğu bronzlaşmış yüzünde Türkkadınının en bariz ifadelerini taşıyan bir Türk anasıydı.Böğrüne sıkıştırdığı kundağı biraz daha bastırdıktansonra zekice bir davranışla önce ayranı kendisiiçti, sonra tekrar doldurduğu ayran bardağınıuzattı, bekledi. Atatürk, ayranı kana kana içti vebir an durakladıktan sonra, ‘Senin kocan kim?’ dedi.Köylü kadını, yüzü tunçlaşmış, elleri nasırlı bir Türkanası, Ankara’nın kendine has şivesiyle kocasının Sakaryaharbinde boğazından yaralanmış bir cengâverolduğunu söyledi. Ata bir daha sordu, ‘Ne zamandoğdun?’ 1919’da Atatürk Samsun’a çıktığı gün doğdum,dedi. Atatürk bir an düşündü, yıl 1934 idi, kadınınbu ifadesine göre 15 yaşında olması lazım gelirdi,halbuki karşısındaki kadın 25 – 30 yaşlarındagösteriyordu. ‘Nasıl olur?’ dedi. Evet, nasıl olurdu,bu Satı Kadın, hiç tereddütsüz, o her zamankinüktedan haliyle ve memleketin işgal altında geçirdiğiacı yılları ima ederek, ‘Evet Paşam, ondan önceyaşıyor muyduk ki’ der. Tam 6 çocuklu bu Anadolukadını, 1890 doğumluydu, Kazan köyünün muhtarıydı,Türkiye’nin ilk kadın muhtarı. ‘Babam Karamehmetlerden,Kazan’ın muhtarlık mührü bana ondanmiras kaldı. Sizi görmek fırsatını bize bahşettiğiniziçin bahtiyarız efendim’ dedi. ‘Peki, kadınlarında erkekler gibi çalışıp çeşitli mevkilere yükselmesikonusunda ne düşünürsün bacı?’ dedi Atatürk. ‘Şüphesizdoğrudur, kadınlarımız cumhuriyetin mefkuresialtında bunu başarmak azmine sahiptir. Biz kadınlarhedefe yürüyecek ve cumhuriyet meşalesini heralanda taşıyacağız Paşam’ dedi. Mustafa Kemal buyanıttan son derece memnun kalmıştı. Bu konuşmaonu bir hayli düşündürdü. Ayrılırken yaverine, kadınınismini, adresini not ettirdi. Daha sonar Satı Kadın,Büyük Millet Meclisine giren ilk kadın milletvekilimizoldu.”www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 99 >


Prof. Dr. Ahmet İnam, sohbeti için dokuz eseriseçtiğini ve bu yolculuğa bir Kürdili Hicazkâr şarkıylabaşlayacağını belirtti.Birinci eserde; bestekârı Selahattin Pınar’a, sözleriYusuf Ziya Ortaç’a ait bir “Nereden sevdim o zalimkadını, bana zehretti hayatın tadını” adlı eseri yorumlayanAhmet İnam, kadının bu eserde zulmeden biryanının olduğuna vurgu yaparak “Demek ki, zulmedebiliyorsakadının hâkim gücü var. Ama oradaki problemşu: Bu zalim – mazlum ilişkisi, hep birbirine dönenbir ilişkidir. Bunu biz felsefede köle – efendi diyalektiadıyla da anarız. Bir yerde köle ve efendi varsa,orada köle ve efendi birbirine karışır çünkü köle anlarsaki ‘Yahu bu efendi bana muhtaç, şimdi ben bu efendiyegerekli köleliği yani efendiliği yapabilirim. Kahvegetir, dediği zaman getiririm, içine tükürebilirimo görmeden, zehir bile koyabilirim çünkü ben olmazsamefendi olamaz, ben köle olmadan efendi olamaz.O kendinin efendi olduğunu zannediyor ama…’ Öyledir,kim köle kim efendi belli değil. Demek ki, zalim vemazlum ilişkisi, bu manada.” dedi.Erkek ve kadın olarak birbirimize başka türlübakmayı öğrenmemiz gerektiğine vurgu yapan Ahmetİnam “Çünkü ben kadına nasıl bakılacağını bilemezsem,aynaya da bakamam erkek olarak çünkü benimkendime bakışımda kadının bana bakışı vardır;kadının kendine bakışında erkeğin…” dedi.İnsanın bir tarafının zalim olduğunu belirten Ahmetİnam “‘Nereden sevdim o zalim kadını’, neredensevdim o zalim insanı? Çünkü insanın bir tarafı zalimdir,insan zulmeden bir varlıktır, dolayısıyla zulümgören de bir varlıktır ama zulmetmeyi ve zulümgörmeyi, yüzyıllar boyu, çok ağır biçimde biz insanlarödedik. Hâlâ dünyada zulüm devam ediyor fakat zulmübir şarkı olarak dinlediğimizde, onu bir muhabbetolarak algılayıp üzerinde düşünmeye başladığımızda,o musikinin verdiği estetik ruhuyla, etik sorumluluğumuzuartırabiliriz.” dedi.İkinci eser olarak söz ve müziği Teoman Alpay’aait “Sürülmez sefa, çekilmez cefa, beklenmez vefa gibisinkadın” eserini yorumlayan Ahmet İnam, bu esertetipik bir erkek egemen bakışın net olarak görüldüğünüifade ederek, bu eserde çelişkilerin çokça görüldüğünü,erkeğin bir duygu karmaşası yaşadığını belirtti.Şarkının bütününde; “kadının sevgiye kanmaz, hemenardından da aşka inanmaz” gibi çelişkilere rast-Prof. Dr. Ahmet İnamDünya kadınlar gününükutlayarak konuşmasınabaşlayan Prof. Dr. Ahmet İnam,musikinin sadece teknik bir icradanibaret olmadığını, musikinin,bir mana ifade eden, bizim hayatımızadair mana yansıtan, bizi hemduygular âlemine götürüp, hemdüşünceler yolculuğu yaptıran birsanat olduğunu ifade ederek “Sadeceduyup, hüzünlenip, sevinip unutmayacağız,oradaki sözlerle bütünleşmişmusikinin derinliğinde düşünmeyide öğrenmemiz lazım. Musikiyledüşünebiliriz, musiki sadecebir eğlence aracı değildir, musiki birtefekkür imkânıdır da aynı zamanda.”dedi.Musikimizde kadın hakkındasözlü eserlere bakıldığında, bu hususunçok zengin olduğunun görüleceğinibelirten Ahmet İnam, kadınüzerinde değişik eserleri gözdengeçirdikçe, kadının bizim tarafımızdannasıl görüldüğünün muhtelifcephelerinin ortaya çıkabileceğinisöyledi.< 100TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


lanacağını belirten Ahmet İnam,erkeğin kadın karşısında bir aczi vekorkusunun olduğunu, diklenmesininde aczini örtmek için kullandığınısöyledi.Üçüncü eserde; sözleri FuatHulusi’ye bestesi Sadettin Kaynak’aait “Çözmek elinde değil gönlümüsenden kadın, benim sana bağlanan,sen beni bağlamadın” eseri yorumlayanAhmet İnam, bu eserde erkeğinyavaş yavaş kendini fark etmeyeve mesuliyetleri üzerine almayabaşladığını belirterek “Erkek yavaşyavaş, üçüncü adımda biraz kendinedoğru, kendini tanımaya doğrubir dönüş yapmıştır, artık karşı taraftanşikâyet etme, kadın konusundakiaşırı övgülerle, aşırı yergilerdenbiraz arınmış gibi gözüküyor, sevdayıüstlenmiş bir insan görünüşüylekarşımıza çıkıyor.” dedi.Dördüncü eserde; Üstad SuphiZiya Özbekkan’ın “Gücendi biran sözlerime, münfail oldu, gönlünneye incindi deyince, gözü doldu.”isimli bestesini yorumlayan Prof.Dr. Ahmet İnam, bu eserde erkeğinkendi egoizminden çıkıp, karşıtarafın insan olduğunu fark etmeyebaşladığını ve karşı tarafın söylediğisözlerden incinebileceğini idrakettiğini ifade ederek, “Bu tabiibir duyarlılık ve olgunluk işidirve dikkat edin, karşı tarafın üzüldüğünü,incindiğini anlamak önemlibir hassasiyet, sorumluluk, duyarlılıkve saygı, dikkat isteyen bir tavırdır.”dedi.Beşinci eserde; Sözleri İstiklalMarşımızın yazarı Mehmet AkifErsoy’a ait “Ezelden aşinanım ben,ezelden hemzebanımsın.” adlı eseriyorumlayan Ahmet İnam, bu eserdekarşılıklı muhabbetin başladığını,kadın ve erkeğin birbirlerininhemzebanı olduğunu belirterek “Sevgili budur, ezeldendir.Çünkü bizim kültürümüzde insani görünensevgilinin hep ilahi boyutları vardır, yani Leyla – Mecnunhikâyesinde de bunu görürsünüz. Bizim sevgiliye,yârimize olan aşkımız, ilahi varlığa olan aşkımızlayoğrulmuştur. Ezeldendir onun için. ‘Hemzebanımsın’yani aynı dili konuşuyoruz, dildeşimsin, gönüldeşimsin.Ne güzel, demek ki karşı tarafın incindiğini anladıve hemzeban oldu. Demek ki muhabbet başlayabiliyor,sağlıklı bir muhabbet kurma imkânı sanki buradagörünmektedir.” dedi.Altınca eserde; güftesi Mehmet Akif Ersoy’a, bestesiLemi Atlı’ya ait, “Zaman olur ki anın hacle-i visalinde,bir inziva ve o canan-ı bi vefa bulunur.” adlıeseri yorumlayan Ahmet İnam, bu eserde büyük birhasret sonucu bir visalin söz konusu olduğunu belirterek,“Bu eserde bir kavuşma, buluşma, vuslat, hasretardından yerine gelmiştir.” dedi.Bu eserde insanın yaşadığı vuslatın, dalgalanmalarınınyer aldığını ifade eden Ahmet İnam, “Zamanzaman sevgilinin hayalini bile gözümüzün önüne getiremediğimizdurumlar olabilir, kendimizi çok uzakhissettiğimiz durumlar bile olabilir ama o durumlardada hayat-ı ruhuma müşfik bir aşina var, uzağımdaykenbile. Bakın, ruh-u hayatım demiyor, ‘hayat-ı ruhumamüşfik.’ Çünkü sonuçta galiba insan yavrusu, doğardoğmaz, bir şefkat ihtiyacı duyuyor. Yani sonuçtadeğişik renklere bürünse de aşkın cismani boyutları,hormonsal boyutlarını da düşünmüş olsak, sonundagaliba aradığımız bir şefkattir, o güvencedir, o sıcaklıktır;bu kâinat dediğimiz uçsuz bucaksız âlemde yalnızwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 101 >


olmadığımızı hissetmektir; o tutmaktır, tutuşmaktır; ohayatı ruhumuza müşfik aşinalar bulmaktır. Ama buaşina, yabancılığın, uzaklığın ardından gelen bir aşinadır;bu aşinalık, böyle bir aşinalıktır. Belki de aşinalığınyozlaşmaması, kokuşmaması buna bağlıdır. Belkide yaşama ustalığı böyle bir şeydir yani hayatı birliktesürdürebilmenin ustalığı buradadır.” dediYedinci eserde; sözleri Şahin Çandır’a, bestesi FethiKaramahmutoğlu’a ait, “Güller koymuşsun vazoya.”adlı Hüseyni eseri yorumlayan Ahmet İnam, bu eserinilk bakışta bir fantezi gibi görünebileceğini, fakatbiraz incelendiğinde birlikte yaşamanın, birlikteliğinnasıl sürdürülebileceği konusunda birtakım ipuçlarıverdiğini ifade ederek, bu eserde paylaşmanın getirdiğikendinden emin olma halinin de var olduğunu veartık hayatın paylaşıldığını söyledi.Sekizinci eserde; güftesi ve bestesi Bestekâr TamburiÖzcan Korkut’a ait, Annem adlı Hicazkar eseriyorumlayan Prof. Dr. Ahmet İnam, bu eserde birlikteyaşamanın, hayatı nasıl birlikte sürdürülebileceğinin,birlikte nasıl güzel insan olabileceğinin işlendiğinibelirterek, “Bu şarkıyı genellikle ‘Annem’ diyebiliyoruz, anneye bir borç ödeme olarak, yani ne kadardeğerli bir varlıksın diye yapılmış bir şarkı. Tabiî,sözlerinin o kadar çok kuvvetli olduğunu söyleyemeyizama içten söylenmeye çalışılmıştır.”dedi.Dokuzuncu eserde; BestesiKadri Şençalar’a, güftesi VecdiBingöl’e ait, “Uyu yavrum ninni diyeyimsana” adlı Dügâh eseri yorumlayanAhmet İnam, bu eserinçok yanık bir makam olduğunu, birkadının evladına söylediği bir ninniolduğunu belirterek “Bu eser hayatındevamı için kadının ne kadarönemli olduğunu ve kadın gücünebu hayatın ne kadar ihtiyaç duyduğunugösteren bir eserdir. Çünkübir başına evladıyla birlikte hayatınzorluklarına direnen birisi var. Buninniden anlaşılıyor ki, uyuyan çocuk,maral dediğine göre, kız çocuğuolsa gerek. O da anne olacaktır,o da bir kadın olacak, yoluna devamedecek. Kadın ve erkek birbirininellerinden tutacaklar ve tutmalarısonucunda tutuşacaklar ve oradançıkan ateş, bu yolculuğun enerjisinisağlayacak.” dedi.TDV< 102TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİwww.diyanetvakfi.org.tr


DİYANET EMEKLİLERİ DERNEĞİ’NDEND U Y U RUDİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EMEKLİLERİNE YÖNELİK“DİYANET’TE ÇALIŞMAK” KONULU ANI YARIŞMASIKONU : <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığında Çalışmak.HEDEF KİTLE : Tüm <strong>Diyanet</strong> EmeklileriSÜRE : Ocak 2010-Temmuz 2010AMAÇ : <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı’nda uzun yıllar çalışmış, emekli olmuş, bilgi vebirikim sahibi <strong>Diyanet</strong> emeklilerinin çalıştıkları yıllar içinde yaşadıklarıözel ve unutulmaz hizmetleri, olayları ve anılarını paylaşmak ve yazarakyaşatmaktır.İÇERİK : <strong>Diyanet</strong> emeklileri, <strong>Diyanet</strong> hizmetlerine büyük katkı sağlamışlar ve<strong>Diyanet</strong>’in günümüze kadar yapmış olduğu tüm çalışmalarında paysahibi olmuşlardır. Bu yarışma sayesinde; <strong>Diyanet</strong>’ten emekli olankişilerin çalıştıkları hizmet süreleri içinde yaşadıkları anıların kaybolupgitmelerinin önlenmesi, o güzel anıların hiç değilse bir kısmınınkaydedilmesi, Kurum mensuplarıyla paylaşılması ve kalıcı hale getirilerekgelecek nesillere aktarılması sağlanmış olacaktır.ÖDÜLLER Birinciye : 500.00 TL.İkinciye : 300.00 TL.Üçüncüye : 250.00 TL.MANSİYON Üç adet : 150.00’şer TL.YARIŞMA ŞARTLARI1. Yarışmaya, <strong>Diyanet</strong>’ten emekli olmuş bütün emekliler katılabilir.2. Anlatılacak anı, yaşanmış olmalı, zamanı, yeri ve varsa anıyı paylaşanlar belirtilmelidir.3. Anılar A4 kâğıda 1.5 aralıklı olarak yazılacak, en fazla 2500 kelimeyi ve 10 sayfayıgeçmeyecektir.4. Anının en son teslim edileceği tarih 31 Temmuz 2010’dur. Bu tarihten sonra gönderilenanılar dikkate alınmayacaktır. İsteyenler elektronik posta adresine “E-Posta ile” degönderebileceklerdir.5. Dereceye giren ve jüri tarafından beğenilen anılar, daha sonra Derneğimizce kitap halindebastırılacaktır. Bir emekli yarışmaya en fazla iki anı ile katılabilecektir.6. Dereceye giren anıların yazarlarına ödülleri 2010 yılı Ekim ayının ilk haftasında <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı’nca düzenlenen “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nda törenle verilecektir.7. Anı gönderenler, hangi görevden ve nereden emekli olduklarını, açık adresleri ile ev ve ceptelefonlarını belirterek, ad ve soyadlarını yazıp imzaladıktan sonra göndereceklerdir.8. Dernek Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, yarışmaya katılmaları halinde ödüllendirmeyedâhil edilmeyeceklerdir.9. Anı Değerlendirme Komisyonu, <strong>Diyanet</strong> Emeklileri Derneği Yönetim Kurulu’nca bilaharebelirlenecektir.BÜTÜN DİYANET EMEKLİLERİNE DUYURULURİrtibat Adresimiz: Dr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B 06640 Kocatepe/ANKARATelefon: 0.312 419 09 17 - 0.533 730 01 75 - 0.533 469 30 92E-Posta: diyanet.emeklileri.der@hotmail.com


TDV 2009 Yılı“Kutlu Doğum Haftasıİslâm AraştırmalarıYarışması” 3.’lük ÖdülüAlevîlik-Bektaşîlik, son yirmi yıldır ülkemizde tartışılan ve güncelliğini koruyankonuların başında gelmektedir. Ancak Alevîlik ya da tarihsel adıyla Kızılbaşlığınçeşitli siyasi ve sosyal sebeplerle tarih boyunca “kapalı toplum” özelliği sergilemesi,Alevîliğin kesintisiz bir tarihsel sürekliliğe sahip olmamasına ve varlığını daha ziyade“sözlü kültüre” dayalı olarak sürdürmesine neden olmuştur. Sözlü kültüre dayalı olarakvarlığını sürdürse de Alevîliğin bu sözelliğinin dayandığı yazılı ürünler mevcuttur. Ancakgünümüzde bu eserlerin, meselenin taraflarınca yeterli derecede bilindiğini söylemekzordur. “Buyruklara Göre Kızılbaşlık” ismini taşıyan bu çalışma, yukarıda bahsettiğimizsorunsalı aşmak adına Alevîliğin temel yazılı kaynaklarından Buyruklara dayanılarakhazırlanmıştır. Bu çalışma ile amaçlanan, hem Kızılbaşlığın ne olduğunu ortaya koymak,hem de Alevîlerce çok önemsenen ancak Osmanlı Türkçesi ile yazıldığı için artıkokunmayan ve anlaşılmayan Buyrukların mahiyetini ortaya koymaktır.TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYIN MATBAACILIK VE TİCARET İŞLETMESİAlınteri Bulvarı 1256. Sokak No: 11 Ostim - Yenimahalle / Ankara - Tel : 0.312 354 91 31 Faks : 0.312 354 91 32Web : www.diyanetvakfiyayin.com.tr - E-posta : bilgi@diyanetvakfiyayin.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!