11.07.2015 Views

BİRLİK BİLİNCİ - Sabiha Betûl

BİRLİK BİLİNCİ - Sabiha Betûl

BİRLİK BİLİNCİ - Sabiha Betûl

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sevgili Yoga Simurg Dostları,Dergimizin ikinci sayısında insanlığı aydınlatan ışık elçilerinin bilgelik doluyazı, söz ve şiirlerinden derlediğimiz yeni bir buketisizlerle sevinçle paylaşıyoruz.Huzur, Sevgi ve IşıklaHazırlayan <strong>Sabiha</strong> BetûlGrafik Tasarım Armağan KüpeliFotoğraflar <strong>Sabiha</strong> Betûl, Armağan Küpeli, Gamze KefuTercüme Emine Kortan, Göktuğ UslubaşBu bültenin tüm yayın haklarıDoğal Yollarla İyileşme Yöntemleri ve Bilinçli Yaşam Derneği’ne aittir. Ankara - Haziran 20102


Sri Yuktesvar (10 Mayıs 1855-9 Mart 1936)“… Uluslar Birliği, insan kalplerinden oluşan doğal ve isimsiz bir cemiyetolacaktır. Dünyevî kederlerin geçirilebilmesi için ihtiyaç duyulan enginsevgiler ve zekice kavrayışlar, insani farklılıkların zihinsel olarak basitçegöz önüne alınmasından değil, insanların en derin şekilde bir olduğuTanrı ailesi birliğinden doğacaktır. Yoga, Tanrısal olanla kişisel paylaşımagirebilme bilimi; her ülkedeki her insana ulaşıp dünyanın en yüksek idealiolan ‘kardeşlik aracılığıyla barış’ın idrak edilmesine yardımcı olacak şekildeyayılsın.”Sri Yukteswar4


<strong>Sabiha</strong> Betûlsabihabetul@bilincliyasam.org.trYOGA NEDİR?Yoga; yaşamın bütünlüğünü, Tek Mutlak Gerçek’ten doğan temel yaşam prensiplerini,parçalamadan, sahiplenmeden, bütünüyle ve bilimsel bir yaklaşımlaaçıklayan uygulamalı bir “Gerçek Yaşam Sistemi”dir.Evrensel Yoga anlayışına göre yaşam; “Tek Bir” şeyin kendisini sonsuz ve sınırsızbir alanda ifade ettiği, sonsuz ve sınırsız olanaklar ortamıdır. Görünürdevar olan her şeyin kaynağı, yaratıcısı, yöneticisi; O, “En Yüce Olan”dır. Varlığıntümü farkında olsa da, olmasa da, O’nun içinde, O’nunla birlikte, O’nun yasalarıylavar olur. Bilinçli varlıklarda gerçeği bilme, O’nunla birlikte var olma kapasitesivardır. Evrensel düzen, sürekli bir bilinç yükselişini kesin yasalarla kontrolaltında tutarak gerçekleştirir. Böylece içerdiği varlıklarla birlikte sürekli gelişir vegenişler. Evrensel düzene ve onun yasalarına saygılı her insan varlığı, bu yükselişsürecini başarıyla deneyimleme şansına sahiptir.Evrensel bilgiler içeren yoga bilimi ve uygulamaları; insan bilincinin gerçeğeuyanmasını, tek ve sonsuz kaynağıyla birliğini ve bu kaynakla sonsuz ve sınırsızilişkisini hatırlamasını sağlar.“Yoga” denildiğinde sınırlanmış ve sınırlayıcı bir bilgi ve uygulama alanından sözedilmediği, öncelikle ve net olarak anlaşılmalıdır.Biz “YOGA” dediğimizde;• Kaynakla parçanın ayrılamaz birliğinden, evrensel yaşamla dünya yaşamınınbütünlüğünden, bütüncül yaşam bilgilerinin yani gerçeğin bu dünyada, fizik bedeniçinde deneyimlenmesinden söz ediyoruz.• Evrensel sınırsız olanaklar alanının, sınırlı bedeni içindeki bireysel varlık insantarafından kendi özgür seçimleri vasıtasıyla, kendi kapasitesi ölçüsünde,en doğru, en güzel, en gerçek haliyle kavranması ve yaşanması hali “yoga”dırdiyoruz.• İnsanın, evrensel yaşamın bütünlüğü içinde, bilinçli bir varlık olarak, bilinçlifarkındalıkla yerine getirmesi gereken yüksek evrensel sorumlulukları olduğunadikkat çekiyoruz.5


• Hepimizin sınırlı bedenli ortamımızın, sınırsız evrensel ortamla ve bu ortamiçindeki tüm varlıkla, sürekli ve sonsuz bir ilişki içinde olduğu gerçeğini vurguluyoruz.• Bu gerçeğe uyanışımız, evrensel yasaların farkında ve bu yasalara saygılı birdünya yaşamıyla, kendimizi ve bütünü şifalandırma sorumluluğumuza uyanmamızanlamına gelir ve bu, insan olarak hepimiz için kaçınılamaz bir gerekliliktirdiyoruz.• Gerçek yaşam deneyimleri elde etmemiz, bilincimizin sıradan konumundandaha yüksek boyutlara açılımıyla mümkün olur. Bu nedenle yüksek ruhsal kalitelerimiziuyandırmak, yaşamımızı sürekli yükselen kalitelerle zenginleştirmekiçin uygulamada kalıcı sonuç yaratan gerçek bilgiye ihtiyacımız vardır. Bilinçliyoga uygulamaları, istekli kişiyi, bilinçli ve disiplinli uygulamaları sonucunda,hızlı ve kalıcı farkındalık artışı sağlayarak, hedefe kolayca taşıyabilir diyoruz.• Yoga; bireyin dünyevi yaşam boyutunda, evrensel temel prensipler ve evrenselyasalarla uyumlanmasını öngören bilgi ve uygulamalar bütünüdür diyoruz.Bütün bu açıklamalara rağmen karşılaştığımız soruları ise şöyle yanıtlıyoruz:• Yoga yaşamdan kopuk biçimsel ayrıntılar içeren karmaşık bir öğreti değil; basit,işlevsel, günlük yaşamla doğrudan ilişkili, yaşamda yüksek kaliteler öngörenbilgi ve uygulamalar bütünüdür.• Yoga; dinlerin en üst ve derin boyutlarında açığa çıkan ve deneyimlenen“BİRLİK” ortamı, her şeyi ve herkesi kapsayan evrensel yaşam disiplinidir.• Yoga bilgileri ışığında “din”; insanın evrensel gerçekle ve kendi gerçekliğiyle ilgilibirlik, bütünlük idraki ve bu farkındalığın yaşamın içinde bütünü kucaklayarakcoşku ve cesaretle paylaşımıdır.• Yoga çalışmaları bir dine mensup olmayı gerektirmez.• Herhangi bir dine veya inanışa mensup olan kişiler, rahatlıkla kendi inançlarınıdaha da mükemmelleştirmek ve gerçeğin daha derin ve geniş boyutlarına ulaşmakiçin “yoga” bilgi ve uygulamalarından yararlanabilirler.• Yeryüzüne ilahi plandan aktarılan tüm dinler, insanlığı bütünleştirici yüce mesajlariçermektedir. Ancak insanın yetersiz bilinç düzeyi ve çarpık algılayışlarısonucunda bu mesajlar uygulamada tüm gerçek özelliklerini yitirmişlerdir. Budurum insanlık tarihi boyunca tekrarlanarak deneyimlenen bir dünya gerçeğidir.• Diğer yandan aynı dine mensup insanların bile din kavramını bir tartışma veçekişme konusu olarak algılayıp kullanmakta olduklarını görüyoruz. Hepimizinortak hedefi “Tek Gerçeği” bilmek ve O’nda, O’nun koşulsuz, tartışmasız sevgisindebirleşmektir ki, bu “yoga”dır.6


• Yoga yapmak isteyen “dindar” kişinin önce kendi dinini ve genel “din” kavramınıdoğru anlamış olması gerekir. Ancak sağlıklı, dengede, özgür, koşulsuz veaçık bir zihin evrensel yoga sistemlerini doğru anlayıp uygulayabilir.• Her insanın dini kendi içinde saklı, özgün bir hazinedir.• Yoga; kendi gerçeğini bilmek isteyen, sabırlı, kendine ve diğerlerine saygılı,kararlı ve tutarlı her insana kendi içindeki bu hazineyi bulduran evrensel bir haritadır.• Bu haritayı doğru kullanabilmesi için insana; sevgi ve ışık dolu bir kalp, sevgive ışıkla çalışan bir beyin, sevgi ve ışıkla hizmet eden bir beden sunulmuştur.Koşulsuz sevgi ve ışık en önemli ihtiyacımız, tek yakıtımız, sonsuz ve sınırsızkaynağımızdır.• Kendini tek kaynağa samimiyetle bağlayıp kaynaktan aldığı gücü kararlılıkla,tavizsiz, sürekli bütünün hayrı ve şifası için kullanan her bireysel varlık; dini, milliyeti,ismi ve cinsiyeti ne olursa olsun, sonunda kendini tüm varlığı koşulsuzcasürekli destekleyen ve besleyen tek yakıt istasyonunun önünde bulur. Hepimiz“Tek Kaynağa” bağlıyız ve O’nun içinde, O’nunla birlikte, hep birlikte var oluyoruz.İnsanın sıradan zihniyle ileri sürdüğü varsayımlar, “ben” yanılgısıyla reddedişveya sahipleniş rüyaları, bu dünya için gerçek sonuçlar yaratsa da evrenselgerçekliğin varlığını, birliğini ve yasalarını etkilemez. Ne var ki yoga bilgilerininhatırlattığı ve hassasiyetle kanıtladığı gibi bu kesin yasalar gereği insan seçimleriniyaşamak zorundadır.• Yoga, sonsuz ve sınırsız olanla, sınırlıymış gibi görünen küçük parçasının buluştuğunoktadadır. Burada sınırlı olan, sınırlı doğasını ve onun bağımlı olduğutüm sınırlı unsurları terk ederek sınırsızlığın gerçekliğine karışır. Bu “bir olma”halidir. Bütüncül kavrayışa hazır olan bilinç düzeylerinde gerçekten kararlılıklaistendiğinde tavizsiz bir disiplinle denenir ve yaşayarak bilinir.Sevgi ve ışığımızı her an, her nefesimizde, en saf niyetimizle güçlendirip büyüterekbütüne karışıp gerçek, güzel ve sonsuz oluşun coşkusuna ulaşalım. Hepbirlikte...Teşekkür ederim.Huzur, Sevgi ve Işıkla7


“Ey insanlar!Rabbiniz birdir; babanız da birdir.Hepiniz Adem’densiniz;Adem ise topraktandır.Allah yanında en kıymetliniz,en saf olanınızdır.”Hz. Muhammed810


BANA MUHAMMED OLARAK GEL *Ey Muhammed, Allah’ın telkin edici peygamberi!Senin deniz fenerin olan Kur’an, tehlike altındaki ruh gemilerini öldürücü günahkayalıklarından kurtarıp güvenli olan Nihai Liman’a yönlendirir.Senin askerlerin, ilmi zalim cehaletin elinden cesurca kurtarmak içinacele ederken zafer şarkıları söylüyorlar.Sen, insanları duyusal hazların çöllerinde serapları izlemektenseiçsel neşenin zengin çayırlarında gezinmeleri yönünde uyardın.Sen, Ramazan ayı boyunca, gün doğumundan gün batımına kadaroruç sistemini başlattın; böylelikle Ruh insanın arınmış olan tapınağındanetkilenir ve ona kendi özünü sunar.Senin takipçilerin, koyduğun yasağa uyarak ilahi idraki engelleyen vezihni zayıflatan alkol ve uyuşturucuyu kullanmıyorlar.Sen insanın sarhoş edici ürünlere duyduğu isteğin aslında dönüştürücü vegençleştirici yoğun bir dua olan “Namaz”a karşı duydukları isteğinçarpıtılmış bir formu olduğunu gösterdin.Sen dini resim ve sembolleri yasaklayarak her yerde var olan,biçime sıkıştırılmamış olan Ruh’a sade ve içsel bir ibadeti övdün.Ey Muhammed, “Allah-u Ekber” (Tanrı En Yüce Olandır!)çağrısı ile bizdeki maddeye tapınma şeytanını kov.Bu kutsal savaş çığlığı ile bize saldıran tüm korku vekısıtlamaları bozguna uğratalım.Amin.Paramahansa Yogananda(5 Ocak 1893 - 7 Mart 1952)* Exodus 33:11-Come to me as Mohammed / Whispers from Eternity-Paramahansa Yogananda Sf.134911


Gençliğimde, müşfik bir VarlıkBeni sardı ve içime işledi.Muhtaç durumdayken,İhtiyaçlarımı karşıladı.Yalnızken,Teselli etti.Zayıfken,Baktı, besledi.Bomboş, anlamsızken,Doldurdu, anlam verdi.Geleceğimin ne olacağınısorduğum zaman,Şöyle söyledi,“Bekle, sana açıklayacağım.”Ilık bir sonbahar günü, O dedi ki,“İleri gitme zamanıdır!Geriye bakma!”Roy Eugene Davis* Roy Eugene Davis, “Mistic Reflections” Sf. 171012


Roy Eugene Daviscsainc@csa-davis.orgİÇSEL GELİŞME VERUHSAL FARKINDALIĞIDENEYİMLEMEK İÇİN HER GÜNMEDİTASYON YAPIN *İçsel gelişme, ruhsal farkındalık ve dünyamızla daha yetkin bir iletişim sağlamak için yapılabileceken yararlı şey düzenli olarak ve doğru biçimde meditasyon yapmaktır. Bu şekilde derinsessizliği deneyimleyebilir, güç ve yaratıcılığın gerçek mekânında dinlenebiliriz.Doğru yapılan meditasyon sonucunda; yeteneklerin artışına paralel olarak ruhsal kalitelerimizinfarkındalığı ve ahlaki değerlerde de eşdeğer bir artış olmalıdır. Çünkü daha ince niteliklerimizibeslemeksizin, yalnızca yaratıcılığa dönük becerilerimizi ve kişisel performansımızıartırma yönünde gelişmek, dünyadaki uyumsuzluğun artışına katkıda bulunmak olacaktır.Meditasyon yalnızca mistikler ve çeşitli dinlerin inananları tarafından uygulanan gizemli biryöntem değildir. Basit, doğal ve hayat veren bir yöntemdir. Çünkü kişinin her seviyedeki bilinçlilikdurumlarını farkına vararak keşfetmesine ve gerçeğin doğrudan deneyimlenmesineolanak sağlar. Meditasyon, kendi kendine hipnoz, kendi kendine telkin veya herhangi bir zihinselprogramlama yöntemi değildir. Meditasyon; dikkatin, farkındalığı yükselten ve zihinötesi aşkın deneyime, süper bilinçlilik durumuna götüren saf bilinçlilik alanına yönelmesineizin verme yöntemidir.Süper bilinçlilik hali, dikkatin düşünce ve duyguların egemenliği altında olmadığı doğal farkındalıkdurumumuzdur. Rüyasız derin uyku halinde zihinsel boyutu aşarız. Rüya görürkenve bilinçaltı etkilere açık olduğumuz uyanık saatlerde bilinçaltımızla bağlantı halindeyizdir.Sıradan uyanıklık halimiz, bilinçaltına kök salmış eğilimler, dürtüler ve zihnin yüzeyine doğruçıkan anıların etkisi altındadır. Fakat sıradan uyanıklık esnasında ve bazen de uyurken süperbilinçliliğe ait ilham, yüksek bir farkındalık ve kozmik bilinçlilik bilinç boyutlarından bazıenerjiler aldığımız olur. İşte gerçek doğamızla ve evrenle olan bağlantımızın en çok farkınavardığımız anlar bu anlardır.Sıradan bir kişi büyük bir olasılıkla zihinsel şartlanmalarının, duygusal durumlarının, alışkanlıklarınınve gerçeğe dayanmayan inançlarının esiridir. Bundan dolayı o kişi yalnızca başedebilmekve ayakta kalabilmek için mücadele vermek çerçevesinde yaşamasına nedenolan, kendi dünyasına ait uyaranlar tarafından yönetilir ve hayatının sonuna kadar da bunadevam eder.Meditasyon, derin düşünme, tefekkür yoluyla benliğin yaratıcı süreçlerini doğru biçimde öğrenmemizeyardım eden bir uygulamadır. Kararlılıkla ve içtenlikle uygulama yapmamız sayesindeölümlü olduğumuza dair rüyadan uyanabiliriz ve bu dünyadaki rolümüzün bilincinevararak gerçek rolümüzü oynayabiliriz. Kendimize hizmet eğilimlerimizi bırakmamız ve içselkapasitelerimizin tam olarak gerçekleştirilmelerine uyanmamızı sağlayabilecek makul bireğitim programına girmemiz, bizi özgürlüğe götüren içsel değişim-dönüşüm sürecini kolaylaştıracaktır.Bu her zaman rahat ve huzur içinde olacağımız bir yol olmayacaktır, çünkü eskialışkanlıkların terk edilmesi ve doğru yönde devam etme cesaretine sahip olunması şartlan-* Roy Eugene Davis’in The Science of God-Realization adlı eserinden tercüme edilmiştir. (Davis, RoyEugene, The Science of God-Realization, CSA Press, Lakemont, Georgia USA, 2002, Pp. 105-107) Davis,Roy Eugene (1996) Yaratıcı İmgelemeden Nasıl Yararlanabilirsiniz? Ruh ve Madde Yayınları, Sf. 73-84


mışlık içindeki yapımıza ters gelebilir, fakat başkaları bunu yapmışlardır ve biz de yapabiliriz,tabii eğer istiyorsak...Meditasyon basitçe kişinin dikkatini bilinçli ve doğal biçimde içe yöneltme sürecidir; bu sayededuygular yatışır, zihinsel alan daha berrak bir hal alır ve saf farkındalık deneyimlenir. Bu bazende hiç umulmadık aşkınlık anlarında, kişi kendisini çok hayat dolu, bilinçli, sakin ve berrakhissettiği zamanlarda kendiliğinden olabilir. Kendiliğinden gelen aşkınlık anlarında zaman zamanyaşanılan durum, bedeni gevşetmeyi, duyuları ve zihinsel aktiviteyi yatıştırmayı ve sessizlikiçinde dinlenmeyi bilen meditatör tarafından iradeli olarak deneyimlenebilir.Meditasyon doğru biçimde uygulandığı zaman derin gevşeme, duygusal ve zihinsel sükûnetnedeniyle süper bilinçliliğe ait etkiler diğer etkenlere egemen olmaya başlarlar ve bu, zihinselalana, beyine, sinir sistemine ve bedene daha ince enerjilerin kesintisiz akışına neden olur.Düşünce süreçleri bir düzene girer, yıkıcı eğilimler ve şartlanmalar zayıflar, beyin ve sinir sistemitemizlenerek incelir, beden hayatiyet kazanır, zekâ keskinleşir, doğanın ve hayatın amacınadair içgörüler deneyimlenir, hayatın bütünselliği ve birliğinin kalıcı idrakine varılır. Bunlarmeditasyon disiplininin sağlayabileceği yararlardan bir kaçıdır.Meditasyonun birbiri ardına gelen altı dönemi vardır. Bazıları ilk dönemleri diğerlerinden dahahızlı geçerler, ama düzenli pratik sayesinde ilk dönemler çabucak aşılarak kolaylıkla sessizliğegeçilir. Hatırlayalım, biz bir şey oldurma amacıyla bir şeyler yapıyor değiliz, yalnızca doğalsürecin ortaya çıkmasına izin veriyoruz.1.Gevşeme ve İçe Dönme: Rahat bir pozisyonda sırtımız dik olarak oturalım. Ellerimizi bacaklarımızınüzerine koyalım, iç bakışımızı yukarılara doğru çevirelim ve dikkatimizi iki kaşımızınarasındaki yere yöneltelim. Bunu yaparken kendimizi zorlamayalım. Yalnızca bir kapınınaralığından içsel bölgelere bakmakta olduğumuzu hissedelim. İki üç kere derin derin ama zorlamadannefes alıp verelim. Kaslarımızın gevşediğini hissedelim. Mutlu olalım ve bunun keyifverici bir deneyim olmasını ümit edelim. Bu olacaktır. Bırakalım nefes alıp verme ritmimiz kendikendine ayarlansın, doğal biçimde diyafram nefesi alıp verelim.2.Dikkati Odaklama ve İçe Dönüş: Bir kelimeyi veya bir dizeyi (veya bir ideali) zihnimizdeserbestçe dolaştıralım. Eğer “Tanrı” veya “Allah”, “Barış”, “Sevinç” veya “Işık” gibi bir kelimeyitekrarlıyorsak, onu nefes verdiğimiz sırada zihnimizde dolaştıralım. Bu şekilde çaba harcamadandoğal bir ritim sağlamış oluruz. Çabasızlık başarının anahtarıdır.3.Çaba Göstermeksizin Mükemmel Konsantrasyon: Devam ettikçe, kısa zaman sonra dikkatintek bir noktaya odaklanmasıyla beraber çok doğal bir biçimde konsantre olabileceğiz.4.Şimdi Meditasyon Yapıyoruz: Artık duygu ve düşüncelerimizle bağlı ve ilgili değiliz ve zihnimizanılar tarafından istila edilmemiş bir durumdadır.5.Kesintiye Uğramadan Yoğunlaşma: Yoğunlaşma, konsantrasyon konumuzla bir olabilmekniyetiyle dikkatin odak noktasına akışını sağlamaktır. Bu birlik, üzerinde tefekkür edilenindoğrudan deneyimlenmesi ve bilinmesiyle sonuçlanır.6.Süper Bilinçlilik, Zirve Deneyimi: Artık meditasyonun farkında değilizdir; saydam, tamamenbilinçli ve varoluş farkındalığındayızdır. Bu durumda kalabildiğimiz kadar veya içimizdengeldiği kadar kalıp dinlenelim. Bunun ardından dikkatimiz, zihin-beden-çevre farkındalığınadönüş yapacak ve meditasyonumuz sona erecektir.Kişisel meselelerimize geri dönmeden önce, birkaç dakika meditatif sükûnet hali içerisindedinlenelim. Bu şekilde süper bilinçlilik zihnimize ve bedenimize daha yüksek oranlarda akacaktırve meditatif sükûnet halimiz bir müddet sürecektir.12


Uygulamalarımıza düzenli olarak devam etmek suretiyle, biz normal faaliyetlerimizle meşgulkendahi içsel dinginliğimiz kendisini korur. Uyanık, objektif, amacı olan ve akıllı seçimleryapabilen biri oluruz.Başlangıç dönemlerinde dikkatimizin düşünce süreçlerimize, duygusal dalgalanmalara vedışa yönelik ilgilere geri dönmesi nedeniyle süper bilinçliliğin etkileri kalıcı olmaz. Bununlaberaber zaman içinde sinir sistemi süper bilinçliliğe uyumlanmaya başlar ve uyanık olduğumuzzamanlardaki rutin fonksiyonlarımızı yaparken de bunlar etkinliklerini sürdürürler. Uykusırasında da süper bilinçlilik etkileri zihni değiştirmeye devam ederler ve bu da gayet net,açık rüyalar, rehberlik ve içgörü olaylarına neden olur.Mümkünse her gün aynı saatte meditasyon yapalım. Bu alışkanlığı kendimizde yerleştirmemizsayesinde kısa zamanda meditasyon saatlerimizi bekler hale geliriz ve ayrıca daha derinseviyelerde hazırlıklar meydana gelerek meditasyonlarımızı daha etkin kılarlar. Bize en uygungelen bir zamanı seçelim. Birçokları iyice dinlenmiş olarak uyandıkları sabahın erken saatlerininkendileri için en uygun zaman olduğu düşüncesindedirler. Günde iki defa yapılmasıdaha da iyidir. İkinci uygulama akşam bize en uygun gelen bir saatte yapılabilir. Ruhsal öğretmenler,meditasyonun gün doğmadan ve gün batımı sürecinde yapılmasını önermektedirler.Yeterince gevşeyebilmek ve tam anlamıyla yarar sağlayabilmek için her uygulama 20-30dakika sürmelidir. Günün diğer saatlerinde dikkatimizi toplamak ve yaratıcılık gerektiren birişe ön hazırlık olarak daha kısa süreli meditasyonlar da yapabiliriz.Burada açıklanan yöntem tüm meditasyon sistemleri için geçerlidir ve dinsel düşüncenin sınırlarınıaşar. Fiziksel, zihinsel, ruhsal anlamda doğal bir süreç olduğu için herkes tarafındankullanılabilir ve yarar sağlayabilir.Ruhsal olarak aydınlanıncaya kadar, yaşamlarımız bizim negatif düşüncelerimiz, kontrol edilemeyenduygu durumları, bilinçaltı şartlanmalar, akıllıca olmayan uygunsuz davranışlar, eylemlerveya fikirler ve diğerlerinin davranışları ile olumsuz biçimde etkilenebilir.Özgür, verimli ve keyif alarak yaşamak için;• Yapıcı düşünelim. Aklımızı ve farkındalığımızı çarpıtan negatif düşüncelere izin vermeyelim.Zihnimizi pozitif düşüncelerle ve diğerlerinin pozitif fikirleriyle besleyelim. İlham vereneserler okuyalım.• Duygular; isteklerimize, düşüncelerimize, gözlediğimiz veya duyduğumuz olaylara cevapolan hislerdir. Duygular kendine güven ve ruh farkındalığının gelişmesiyle kontrol edilebilir.Sadece yaşamımızın gelişmesine katkısı olan duygulara izin verelim.• Zihinsel durumlarımızı, duygularımızı, eylemlerimizi veya tepkilerimizi etkileyen negatif bilinçaltıyönelimlere ve eğilimlere izin vermeyelim. Negatif eğilim ve alışkanlıkları pozitif düşünceler,duygular ve eylemlerle değiştirelim. Zamanla, negatif bilinçaltı şartlanmalar zayıflayacakve güçleri yapıcı şekilde dönüşecektir. Daha önce negatif bilinçaltı durumlar tarafındansınırlanan ruhun gücü serbest kaldığında, O güç yaşamlarımızı güçlendirecektir.• Bütün eylemlerimizi mantıkla ve kararlı bir niyetle gerçekleştirelim.• Diğerlerinin kusurlu düşüncelerine ve baştan çıkarıcı davranışlarına aldırmayalım. Zihinselve sezgisel ayırt etme gücümüzü geliştirelim ve diğerlerinin söyledikleri ve yaptıklarındangereksiz yere etkilenmeden en yüksek ve en iyi şekilde yaşayalım.13


“Amacınız En Yüce Olan ile bir ve tekolmak olsun, yürekleriniz bir’e karışsın.Zihniniz hareketsiz uyum içinde.Herşeyle beraber huzur içinde olsun.”Rig Veda: X. 191.4“Ey Dhanancaya: Ben’dendaha büyük hiçbirşey yoktur!İpe dizili boncuktaneleri gibi, herşey bende durur.”Bagavatgida VII-7“Hem yanılgı hem aydınlanmazihinden kaynaklanır ve var olan ya daalgılanan herşey zihninişleyişi/zihinsel faaliyet ile ortayaçıkar, tıpkı bir sihirbazın elindenfarklı şeylerin belirmesi gibi.”The Teaching of Buddha, Sf. 96“De ki O Allah, tek birdir. Allah.O eksiksiz, Samed’tir.Herşey O’na muhtaçtır.Doğmadı ve doğurulmadı.O’na bir denk de olmadı.”Kur’an: 112(Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali-Elmalılı Hamdi Yazır, Sf. 604“Ağını yayan O; tüm dünyalarıyönetim güçleriyle yönetir.O: ortaya çıkan ve süregiden tümvarlıklarda tek başına durur.Onu bilenler ölümsüz olurlar”Upanişadlar: 3.adhiyaya, 1 Sf.280“Herşeyden önce Tanrıidrakini geliştirerek O’nunyaratısı olan İlahi düzenleuyum içinde ol.Sen Evrensel yasalarlatam olarak uyumlandığında,ihtiyacın olan herşey sana sunulur.”Mathew İncili, 6.33“Yüce Yaradan Ahura Mazda’ya sordu:Kendisiyle konuştuğun ilk insan kimdir?Cesurların başında yer almış kişidir.Ona hükmüm altındaki alemleregöz-kulak olmasını söyledim ve ona altınbir zafer kılıcı verdim. Çünkü insan,iyiyi ve kötüyü seçebilmek içinözgür irade ile yaradılmıştır.”Zendavasta. Vendidat-Sade, 21416


BİRLİKBeni seviyorsun, o halde bu risk taşır.Beni sevgiyle sarmak, kuşatmak istiyorsun, bu da bir maceradır.Sen gerçekten tüm okyanusu kucaklayabilir misin?Ve güneşi yakalayıp bir kutuya sokabilir misin?Tüm ay ışığını gözlerinden yansıtabilir misin?O halde merak ediyorum beni nasıl bu aciz,arzu dolu kalbe yerleştirmeye çalışıyorsun.Dikkat et, beni sevmek çok zordur.Beni sevmekSıkı kararlılıkSıkı adımlar,Kalpte fırtınaVeGözlerde meydan okuma gerektirir.Bak! Bana sahip olmak boğazda ölümcül bir zehir tutmak gibidir,Bana sahip olmak fırtınalara göğüs germektir,Bana sahip olmak, kılıcın keskin tarafında yürümektir.Fakat bu emsalsiz davranışYaşam sanatı,Yaşam coşkusu,Yaşam gerçeğidir.Gurudev Shreesadhak Satyam1517


Kafirlikten de, müslümanlıktan da dışarıda bir alan vardır ki,o boşlukta bizim bir sevdamız var.Arif oraya erişince başını verir; orada ne küfrün,ne de müslümanlığın yeri vardır.Mevlâna C. Rumî16


Horst GüntherReiki-Guenther@t-online.deBARIŞBarış, gerçekten ne anlama gelir?Başlangıç olarak barış bir kelimedir. İnanılmaz güçlü bir kelime!PEACE, PACE, FRIEDEN, POKÓJ, PAZ, PAIX, PAC, MNP, VREDE,Bu değerli kelimeyi hangi dilden söylersek söyleyelim,Onun hayat enerjisi ve ruhsal enerjisi konuşulan dile bağlı değildir!O, herhangi bir ülkeye de, normal insanlara da bağlı değildir!AMA birkaç insana bağlıdır!Bu kelimenin ruhsal zemini uzun vadeli ve evrenseldir ve insanoğlunun gerçek vehep süregelmiş bir problemiyle ilgilidir,İnsanlık sonunda SEVGİYİ ve ŞÜKÜRÜ gerçekten hissetmenin ve yaşamanın ne olduğunuöğrenmeye niyet edene kadar bu problem devam edecektir.Ancak bu şekilde bu gezegene barış gelecektir.Bunu nasıl uygulayacağız?1. Kendimizle başlayalım. Hayatımız için şükredelim ve kendimizi sevelim.2. Ailemiz için şükür duyalım: Aile fertlerimizin hepsine sevgimizi ifade edelim.3. Komşularımız ve günlük hayatımızdaki diğer insanlar için de aynı şeyi yapalım.Onların her birinin ne kadar özgün olduğunu görelim, kabul edelim ve uyumlanalım,BARIŞ gelecektir!Uygulamamızda bir problem yaşarsak, şu basit dua bize yardım edebilir:Tanrım, beni senin BARIŞININ bir aracı yap,Nefretin olduğu yerde sevgi tohumları atayım,Yaranın olduğu yerde, bağışlama,Huzursuzluğun olduğu yerde birlik,Şüphenin olduğu yerde inanç,Yanlışın olduğu yerde doğru,Umutsuzluğun olduğu yerde umut,Üzüntünün olduğu yerde neşe,Karanlığın olduğu yerde ışık olayım.Ey Yüce Tanrım, sen lûtfet ki,Teselli edilmeyi, anlaşılmayı ve sevilmeyi talep etmeyeyim,Teselli etmeyi, anlamayı ve sevmeyi talep ettiğim kadar.Çünkü, veriştedir alışımız,Bağışlarken bağışlanırız,Ve ölürken doğarız,Sonsuz hayata.17


Bir kez yüzünü gören ömrünce unutmaya,Tesbîhi sen olasın, ol ayrık din tutmaya.Tâat 1 eden zâhide 2 nazarın erer ise,Unuta tesbihini, mihrâba secdetmeye.Yûnus seni seveli, müjdeler buldu canı,Her dem yeni dirlikte ömrünü eskitmeye.Yunus Emre1 Tâat: Allah’ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme.2 Zâhid: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse)1820


Anne Marie Shimmel7 Nisan 1922 - 26 Ocak 2003Bizim öğrenmemiz gereken, diğer insanların dini duygularını anlamak ve bunları‘ortaçağ’dan kalma’ veya ‘kökten dinci’ olarak tanımlarken, kendini beğenmiş veküçümseyen bir tavırla bir kenara atmamaktır.İster darağacı olsun isterse taht, yaradılmışlardan her birinin bir görevi ve fonksiyonuvardır. Bu durum cehennem için dahi geçerlidir. Çünkü tam da burada Allah hatırlanırve düşünülür. Zira Allah buyurmuştur ki; “Ben kulumun düşünceleri ile birlikteyim.”Allah, alemleri, yeri göğü, güneşi, ayı, gezegenleri kendini yad; tesbih (zikr) etmeleri,kendine kulluk etmeleri için yaratmıştır. Cehennem ise yaradılışın bu temel yasasınıve Allah’ı sevip O’na şükretmeyi unutanların kendi amelleriyle yüzleşmelerinisağlamak üzere; Allah’ı hatırlayıp anmaları için gerekli görülmüş ve var edilmiştir.Bütün bu zıt şeylerin nasıl olup da Allah’ı zikrettiklerini hiç bir zaman anlayamayacaktırinsan; o, yaratıcının oyunu önünde şaşkın ve afallamış bir halde kalacaktır.Ancak İlahi Cemal’i gözleyebildiği zaman; kemale erdiği an görecektir ki, dünyaplanında tezatmış gibi görünen sıfatlar ve tecelliler birliğe ulaşınca ortadan kalkıyorlar.Goethe’nin “Cümle uğraşmalar çabalamalar, Allah’ın zatında ebedi sükûndur.”sözü; Allah’ın külli kudretini betimlemektedir......Adem; öylesine karanlık bir ezeli sebep,”müsbet bir yokluk”tur ki Allah, bütünher şeyi O’ndan, diyar-ı Adem’den (yokluk diyarı) zuhur ettirir ve yine ona döndürür.Bezm-i ezelde (yaradılıştan önce) alem sessiz bir birlik halinde iken, İlahi Kelam“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” hitabıyla yaratıkların görünüşte kendi öz varlıklarınınşuuruna varmalarını sağlamadan önceki durumdur burada söz konusu edilen.Başka bir ifade ile; “ney”in kamışlıktan kesilip de ebedi hasretin şarkısına başlamadanönceki durumdur.Evveldir O, başlangıcı yoktur; Ahir’dir O, sonu yoktur; Zahirdir O, her şeyde belirir;Batın’dır O; her şeyden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir O. (Kur’an,sure 57/3)Allah hakkında müsbet olarak ancak bunlar söylenir...* Anne Marie Shimmel - Ben Rüzgarım Sen Ateş Sf. 83BEN RÜZGARIM SEN ATEŞ *19


ALLAH, ALLAH, ALLAHUykunun derinliklerinden,Uyanıklığın spiral merdivenini tırmandığında, fısıldadığından emin ol:Allah, Allah, AllahTanrı gıdadır. Ve O’ndan gecelik ayrılıktan sonraOrucunu bozduğunda O’nu tat ve zihninde şöyle söyle:Allah, Allah, AllahNereye gidersen git, zihninin ışığınınHer zaman Tanrı’ya dönmesine izin ver;Allah, Allah, AllahVe hareketin kükreyen çarpışma sesindeBu senin sessiz savaş çığlığın olsun:Allah, Allah, AllahSınavların şiddetli fırtınası çığlıklar attığındaVe endişeler uluduklarında,Onların seslerini yüksek sesle bastır, şöyle söyleyerek:Allah, Allah, AllahZihnin hatıra iplikleriyle rüyalar ördüğü zaman,Bu büyülü kumaşların üzerine her zaman işle:Allah, Allah, AllahHer gece, en derin uyku esnasında,Düşlerin huzurken ve “Sevinç! Sevinç! Sevinç!” diye seslenirkenVe sevincin ebediyen şarkı söylerken;Her zaman içsel olarak tekrarla:Allah, Allah, AllahUyanıkken, yemek yerken, çalışırken, düş görürken, uyurken,Hizmet ederken, meditasyon yaparken, mantra söylerken,kutsal aşkla severken,Bırak ruhun, hiç kimse işitmeden aralıksız mırıldansın:Allah, Allah, AllahParamahansa Yogananda* Paramahansa Yogananda - God!God!God! / Songs of the Soul - Sf.16520


Yrd.Doç.Dr.Rahmi Oruç Güvençwww.tumata.comBİLGİ, SEVGİ VE BİRLİK YOLUBirlik vadisinde gezerken bir ere rastlanırsa, O’nun gözünde gönlü olduğu görülür.Sen O’nun gözündeki gönlünde, kendi gözündeki gönlünü görebilirsen, O’na:“Sen ben misin? de.” Bu ifade, 1970-1976 yıllarında, bir derin mistik yoğunlaşmasırasında algılanmıştı. Mânevi yollarda uzaklık-yakınlık ilişkisi ve uzağı yakına dönüştürmeiçin gereken özellik olarak kabul edilen “aşk”, insanlık âlemini çok ilgilendirmektedir.Çokluktan birliğe doğru yolculuğa niyet eden kişi, değişken olandandeğişmeyene uyum sağlamayı öğrenme azmini daima taze tutmalıdır. Bu duyguhasretlik duygusudur. Hz. Yakup (A.S.) bu duygu ile Hz. Yusuf (A.S.) ile bağınıkesmemiş ve ümidini kaybetmemiştir. 1Hz. Mevlânâ, Mesnevi’ye “ney”i anlatarak başlamış ve “kamış”ın, vatanı olan toprağaduyduğu özlem ile Birlik âleminden çokluk âlemine gelen insanın, asli vatanıolan birlik ve sonsuzluk âlemine olan hasretini sembollerle birleştirmiştir. Aşk’ın;“âşık ve mâşuk”u birleştirici olması, aşkın ne olduğunu bilme çabasını gerekli kılar.Hz. Mevlânâ “Aşk, sayıya gelmez, hesaba sığmaz sevgidir.” ifadesiyle bize yolgösterir. “Onlar Allah’ı; Allah da onları sever.” 2 Sevgi, Allah’ın güzel isimlerindenolan “el vedud” isminin anlamıyla âleme yayılmış ilahi bir rahmettir. Hz. Mevlânâ,sevgi ile bilgi ilişkisini, “Bu sevgi de bilgi sonucudur, noksan bilgi nereden aşk’ıdoğuracak?” sözleriyle belirtmekte ve bilginin kalitesini göstermektedir. Doğru bilgininbulunması yolunda insana armağan edilmiş çok önemli bir imkân olan akılise, iyi tanınması gereken bir olgudur. “Aklın hassası işin sonunu görmektir. Âkıbetigörmeyen akıl; nefistir, nefse yenilen akıl, nefis haline gelmiştir. Müşteri, Zuhal etkisialtında kalırsa Zuhalleşir.” 3 Akıl, yaşama potasını Aşk’a terk ettiğinde, aşk ile dolangönül, onun özellikleri ile bezenir. Aşk’ın bilgisi ve bilginin aşkı ile “Bugün sanaengel olan perdeyi açtık.” 4 ve “...yer Rabb’inin nuru ile aydınlandı.” 5 ayetlerinin idrakıve hissedilmesi yolu açılır. Madde-mânâ birliği ve dengesi ile uzakların yakınolması, doğru bilgi ile cehaletin ve karanlığın “nur”a dönüşmesi, samimiyetin, sabrın,ümit ve inancın ve de gayretin filizlenmesi kişiyi güvenli bir yola çıkarmaktadır:“Ey kullarım, bugün size korku yoktur... ve mahzun da olmazsınız.” 6Bu âleme Halife olarak gönderilen insan; erdemi öğrenip O’na layık olup, yaşamagayesini idrak ederek uygulamaya ulaştığında, uzaklıktan yakınlığa, ayrılıktan vuslatavarmakta ve görüşünü netleştirmektedir: “Kalbini parlatırsan O’nu bu âlemdede görebilirsin... Hakk’ın zikriyle kalbine cila çekmeye bak...” 7Hoşça kalınız, esen kalınız.1 Kur’an-ı Kerim, 12/84 -2 Kur’an-ı Kerim, 5/54 -3 Hz. Mevlânâ, Mesnevi, cilt II -4 Kur’an-ı Kerim, 50/22 -5 Kur’an-ı Kerim, 39/69” -6 Kur’an-ı Kerim, 43/63 -7 A. Geylani - Mektubat, Sf.35


Görünebilen maddenin kafesinde saklananGörünmez yaşam kuşudur.Dikkat et onaSenin şarkını söylüyor.Kabir2224


Eileen Caddy26 Ağustos 1917 - 13 Aralık 2006İÇİMİZDEKİ KAPILARI AÇMAK *“Ruhun gerçek özgürlüğünü arayıp bul, çünkü gerçek özgürlüğün olduğuyerde huzur vardır, huzurun olduğu yerde de sevgi vardır ve tüm kapılarıaçan sevgidir. Sevginin olduğu yerde, eleştirme, kınama ve yargılamayoktur; çünkü bilir ve anlarsın ki her şey Bende ve Benim sevgimdebirdir. İnsanlık ailesinin ve her şeyin Benim suretimde ve benzeyişimdeyaratıldığını görüp, anlarsın. Meselenin dışından özüne varırsın; oradaayrılık yoktur ve her şey tam bir birlik içinde birbiriyle karışıp kaynaşır.Her şeyin ve herkesin içindeki en iyi olanı görürsün. Sen kendi içindemükemmel bir huzura sahip olduğunda, artık başkalarını değiştirmeyeçalışarak vaktini harcamazsın. Sadece varolmayı öğrenirsin ve varoluştasen, tüm yaşamla birlik kavramını yaratırsın, huzur ve sevgi en yüceşekilde hüküm sürer…”* Eileen Caddy - İçimizdeki Kapıları Açmak Sf. 9223


İster Müslüman olsun, ister gavur, bana ne,Sımsıcak olsun yürek dediğin,Sevgiyle dolu olsun ağzına dek.Bizim deftere adın hele bir yazılsın, kardeş,O zaman cennet de vız gelecek sana,Göreceksin, cehennem de vız gelecek.Ömer Hayyam2426


TANRININ AİLESİ *Sizi Yaratmış olan sevgi dolu elBeni de yaratmış olan sevgi dolu eldir.Eğer o sizin yaratıcınız iseO zaman benim de yaratanımdır.Biz hepimiz aynı aileye mensubuz.Hindular, Müslümanlar ve tüm insanlarBizim kız kardeşimiz ve erkek kardeşimizdir.Hepimiz Tek Kaynağa aitiz.Rahibe Teresa(26 Ağustos 1910-5 Eylül 1997)Hinduların arasında yaptığımız çalışmalar bize gösteriyor ki;Tanrı onları seviyorTanrı onları yarattıOnlar benim kız ve erkek kardeşlerimdir.Doğal olarak inandığım şeyin neşesini onlara vermek istiyorumAma bunu yapamam;Bunu sadece Tanrı yapabilir.İman, sadece Tanrı’nın bir hediyesidir.Ama Tanrı kendini zorlamaz.Hıristiyanlar, Müslümanlar, Hindular, inananlar ve inanmayanlarBizimle beraber sevgi işleri yapma olanağına sahiptirlerBizimle beraber sevmenin mutluluğunu paylaşmaVe Tanrının varlığının farkına varma şansına sahiptirler.Hindular daha iyi Hindu olur.Katolikler daha iyi Katolikler olur.Müslümanlar daha iyi Müslümanlar olurlar.Rahibe Teresa* “Words to Love by Mother Teresa” kitabından2527


“Öğretmen sadece yolu gösterir.Kalbinizin içindeki Atman’ı içinize dönerek,Kendinizi analiz ederek ve meditasyon yaparakDerinden ve kararlı bir şekilde arayın.”Sri Swami Sivananda2628


Gurudev Shreesadhak Satyam13 Eylül 1949-10 Kasım 2009TEK DİN ALLAHGün boyunca hem iyiye hem kötüye olmak üzere sürekli dışarıya bakarız. Dışarıdanetkileniriz ve dikkatimizi içe çevirmeyi unuturuz. Bu yüzden yaptığımızçoğu şeyde başarısız oluruz. Başarının sırrı içsel konsantrasyondur. Ne kadarçok meditasyon yapar ve dikkatimizi içimize odaklayabilirsek, yaptığımız şeyi okadar mükemmel yapabilir hale geliriz.Zihnin konsantrasyon gücü, başarının ve verimliliğin sırrıdır. Zihnin bir konuyaodaklanma ve yoğunlaşma yeteneği arttıkça, titreşimi yükselir ve incelir. Yüksekbilinç düzeyinden yönetilen her işte başarı daha hızlı ve sonuç mükemmelolur…Hepimizin öncelikle, bu büyük saf gücün kapısını kendi içimizde açmamız gerekiyor.Sonrasında zihin, tüm varlık için çalışmaya başlar ve bize sonsuz güzelliklertaşır, gerçek ve başarılı sonuçlar verir.Allah, zihnimizi çok büyük bir güç ile doldurmuştur. Zihin hem dünyevi hem deilahi gücü barındırır. Zihnin tüm gücünü dengeyle kullanması, maddi ve ilahigüçlerini istikrarlı biçimde hedefe yöneltmesi kesin başarıya götürür. Bu öyle birgüçtür ki doğru kullanıldığı zaman tüm dünyayı canlandırabilir.Bağımsız zihin, evrenin tüm hazinesini dünyaya taşıyabilir. Sadece bu da değil,böyle bir varlık, dünyanın tüm başarı ve zenginlik anahtarını elinde tutar. Bu çokbüyük bir kefarettir. Bu kefareti başaran kişi, zihninin tüm gücünü kendi kontrolünealmış demektir.Tüm kozmosu, ayı, güneşi, bitkileri, çiçekleri ve tüm varlığı yaratmış olanla birlikhalinde yaşayamazsak gerçeği nasıl bilebiliriz? Tanrı’nın bu ihtişamlı şarkısınakatılabilmek için temiz ve saf bir zihinle yaşamak ibadettir. Bu şekilde yapılanibadet bedenin, zihnin ve aklın süptil merkezlerini harekete geçirecek ve buda hayatı başarılı ve erdemli kılacaktır. İbadet, hayatın gelişmesi ile derinden ilgilidir.Sadece dua etmek ibadet değildir. Tanrı’ya ibadetimiz çalışma yoluyla daolur. Tanrı bir kişi değildir; O her yerde ve her zaman sonsuza dek aktif halde27


olan bilinçtir. Ağaç kesmek, taş bilemek, tarlada çalışmak, ev temizlemek, tarlakazmak, bunların tümü Tanrı’ya ibadettir. Tüm bu işleri, o tek olan Ruh’a, dünyanıntümüne katkıda bulunacağımızı bildiğimiz için yaparız. Benlik unutularak,koşulsuz ve karşılıksız yapılan görevler Tanrı’yı, kendisinin muhteşemliğini anlatanövgü dolu şarkılardan daha çok memnun eder. Ruhsal tatmin için yapılanişler Tanrı’yı, O’nun için söylenen ilahilerden daha çok memnun eder. Görev vedisiplin bilincinde olmak ve bunları samimiyetle yerine getirmekten daha büyükbir ibadet yoktur.Dinin yolu; süptil bilinci uyandırmanın, ruhsal gelişimi hızlandırmanın, hayatımutlu ve güzel kılmanın, Tanrı’yı gerçekleştirmenin yoludur. Bu yol sadece kurtuluşundeğil, aynı zamanda hayatın gizemlerini keşfetmenin yoludur; ermişler,bilge kişiler ve kutsal ruhlar tarafından önerilmiş olan gerçek yoldur. Bu yol yoganın(birliğin) yoludur, Ruh’la, Tanrı’yla ve yaradılışla birleşmenin yoludur. Kendinigerçekleştirmeye giden yoldur. Bu yolda uygulama temiz ve saf zihinle başlarve zihnin devreden çıkması ile son bulur. Tüm yaradılışta zihnin/aklın kurallarıçalışır fakat ruhsal dünya sadece zihnin aşılmasıyla anlaşılabilir. Bu ruhani boyutagiren kişi kalıcı huzur ve dinginlik, neşe ve mutluluk hisseder ki bu duygularzihnin dünyasında mümkün değildir.Gerçek din, her varlıkta Tanrısallığı görebilmek, her insanda kutsallığı hissedebilmek,her yabancıyı kardeş bilmek, Ruhlar arasında ayrım yapmamak ve yaşayanher varlıkta tek bir Ruh’un ikamet ettiğini fark edebilmektir.Dinlerdeki yozlaşmanın kökü zihindir. Cehaletlerinden dolayı her din mensubukendi dinini kendi zihinsel algısına göre yorumlayıp yozlaştırmıştır. Kirli bir zihindini saptırır ve o zaman din bir gelenek formuna bürünür. Zihin devrede olduğusürece din de yoktur. Gerçek dinin sevgi olduğu temiz bir zihinle idrak edildiğinde,derin ve sonsuz olan AŞK; kalıcı bir coşku ile varlıktan dışarıya şefkat, anlayışve hoşgörü olarak akar.28


MAYAO’dur o, derin ve gizli dokunuşlarıyla varlığımı uyandıran,O en içten olandır.O’dur o, altın ve gümüşten, mavi ve yeşilden uçucu renkleriyleBu maya ağını ören, dokunuşuyla beni kendimden geçiren,Ayaklarımı, elbisesinin katları arasından gösteren O’dur.Günler gelir, asırlar geçer ve gönlümü pek çok isim ve şekil,Pek çok sevinç ve kederin neşesiyle dolduran hep O’dur.Rabindranath Tagore29


AŞK VE AĞAÇToprağın derinliklerindeki tohum, aşkla, aşktan yarılır.Kabuğu aşan aşk, aşkla gün ışığına çıkar.Güneşe doğru yükselirken, aşkla toprağın derinliklerine uzanır.Aşkın coşkusunu, aşkla topraktan alır, güneşe, havaya iletir.Aşkın ışığını, ısısını aşkla güneşten,havadan alır toprağa, suya verir.Her an aşkla, aşka hizmetle büyüyen gövdesi,Gökyüzü ile yeryüzü arasındaki gerçek aşk yoludur.Aşktan doğan dalları, yaprakları, aşkla uzar, güçlenir.Aşktan çiçeklerle anlatır “En Yüce Olan”ın gücünü, güzelliğini.Hiç unutmaz aşkının Yüce Kaynağını,Her mevsim, yeni meyveler sunar O’na, minnet dolu sabrıyla.Üzülmez ardından çürüyen meyvelerinin,dökülen yapraklarının, kırılan dallarının.Kökleri sağlam oldukça, inanır her bahar yeniden doğacağına,Daha güçlü bir aşkla, daha büyük bir gövdeyle,daha uzun dallarla,Daha yeşil yapraklarla, daha güzel çiçeklerle,daha bol meyvelerle hazır olur zamana.Kabullenmiştir doğasını, yaşar doyasıya...Aşk alır, aşk verir, huzur alır, huzur verir,Yaptığı “koşulsuz hizmet”, yaşadığı “koşulsuz sevgi”dir.<strong>Sabiha</strong> Betûl30


Zühtü Tigrel Caddesi Şehit Hakan Kandemir Sokak 6/AOran/Ankara Tel: 312 492 0686info@bilincliyasam.org.tr • www.bilincliyasam.org.trCopyright © 2010 Doğal Yollarla İyileşme Yöntemleri ve Bilinçli Yaşam Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!