11.07.2015 Views

105-2014081217653-6-turkiye-afet-farkindaligi-ve-afetlere-hazirlik-arastirmasi,-2014-edited

105-2014081217653-6-turkiye-afet-farkindaligi-ve-afetlere-hazirlik-arastirmasi,-2014-edited

105-2014081217653-6-turkiye-afet-farkindaligi-ve-afetlere-hazirlik-arastirmasi,-2014-edited

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

AFET: İnsanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal <strong>ve</strong> çevresel kayıplar doğuran, normal yaşamı <strong>ve</strong> insan faaliyetlerini durdurarak <strong>ve</strong>yakesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, etkilenen topluluğun yerel imkân <strong>ve</strong> kaynaklarını kullanarak baş edemeyeceği doğal,teknolojik <strong>ve</strong>ya insan kökenli olayların sonuçlarıdır. Bir olayın <strong>afet</strong> sonucunu doğurabilmesi, bu koşulların mevcudiyetine bağlıdır.ACIL DURUM: İ<strong>ve</strong>dilikle müdahale etmeyi <strong>ve</strong> acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren durum, hal <strong>ve</strong> olayları ifade eder. Afetinmeydana gelmesi hali olarak da tanımlanabilir. Meydana gelmesi sırasında olağanüstü tedbirlerin alınmasına <strong>ve</strong> faaliyetlerinyürütülmesinde gerek duyulan geçici bir durumdur.Deprem: Tektonik kuv<strong>ve</strong>tlerin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucunda ortaya çıkan enerjinin sismik dalgalar halinde yayılarakgeçtikleri ortamları <strong>ve</strong> yeryüzünü kuv<strong>ve</strong>tle sarsması olayıdır. Deprem için kullanılan yer sarsıntısı, zelzele, hareket, hareket-iarz gibi farklı kelimeler de bulunmaktadır.Sel: Suların bulunduğu yerde yükselerek <strong>ve</strong>ya başka bir yerden gelerek, genellikle kuru olan yüzeyleri kapsaması olayına <strong>ve</strong>rilengenel addır. Normalde kuru olan yerlerin yağışlara bağlı olarak yükselen yüzey suları, gel-git olayları <strong>ve</strong>ya nehir yükselmesi nedeniylegeçici bir süre sular altında kalmasıdır.Yangın: Maddenin, yeterli derecede ısı <strong>ve</strong> oksijen (hava) ile birleşmesi sonucunda yanarak kimyasal şekil değişikliğine uğramasıolayıdır. Yangının oluşabilmesi için yanıcı madde, yüksek ısı <strong>ve</strong> oksijene ihtiyaç vardır.5 <strong>ve</strong> Üzeri Ölümlü Trafik Kazası: Oluş şekline göre çeşitlilik gösteren, tek, iki <strong>ve</strong>ya çok taraflı şekilde meydana gelebilen <strong>ve</strong>neticesinde en az 5 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazası olayıdır.Çığ: Genellikle dağların yamaçlarında biriken kar kütlelerinin kendiliğinden <strong>ve</strong>ya tetikleyici bir etki sonucunda aniden <strong>ve</strong> büyük birhızla harekete geçip akması <strong>ve</strong>ya yer değiştirmesi olayıdır.Kaya Düşmesi: Fiziksel <strong>ve</strong>ya kimyasal etkilerle bozulmuş <strong>ve</strong>ya parçalanmış büyük kaya parçalarının, kendiliğinden ya da depremler,aşırı yağışlar gibi harici etkilerle meyil aşağı hızla hareket etmesi olayıdır. Afet mevzuatımıza göre doğal <strong>afet</strong>ler kapsamındadır.Heyelan: Kaya, toprak <strong>ve</strong>ya arazi parçalarının, yer çekimi <strong>ve</strong>ya depremler, aşırı yağışlar gibi dış etkenlerin etkisi ile meyil aşağıkayması olayına <strong>ve</strong>rilen addır.Hortum: Doğadaki en şiddetli kendi ekseni etrafında dönen rüzgâr fırtınalarından birisine <strong>ve</strong>rilen özel addır. Küçük <strong>ve</strong> güçlü alçakbasınç alanlarında, büyük bir hızla kendi etrafında dönen hava hareketiyle oluşur. Hareket, huni seklini almış bir bulutun, şiddetligök gürültüleri ile birlikte, kendi etrafında, genellikle saat ibresinin ters yönünde büyük bir hızla dönmesi ile başlar <strong>ve</strong> fil hortumunabenzeyen bu hava hareketi yere ulaştığında hortum adını alır.5


SUNUŞBulunduğu coğrafyanın özelliklerinden dolayıTürkiye, deprem, sel, heyelan, çığ, yangın gibidoğal <strong>ve</strong> insan kaynaklı birçok <strong>afet</strong>in yol açtığıcan kayıpları bakımından dünyada en riskliülkelerden birisidir. Son 12 yılda ülkemizdekihızlı ekonomik gelişmeye paralel olarak millisermayemiz katlanarak büyümüştür. Bununlaeşzamanlı olarak; <strong>afet</strong>lerin yol açtığı can kaybınınyanı sıra ekonomik kayıplar da mutlakanlamda <strong>ve</strong> önemli ölçüde artış göstermiştir.Afetlerin ortaya çıkardığı fiziksel <strong>ve</strong> ekonomiketkiler, ülkelerin kısa, orta <strong>ve</strong> uzun vadeliekonomik büyümesini etkilemekte <strong>ve</strong> özellikleçevreye olan etkileri nedeni ile sürdürülebilirkalkınma açısından çok büyük önem arzetmektedir.Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan buyana, ülkemizde büyük can kaybına yol açanen üzücü <strong>afet</strong>, 32 binden fazla insanımızın hayatınıkaybettiği 1939 Erzincan Depremi iken15 binden fazla insanımızın ölümüyle sonuçlanan1999 Kocaeli Depremi ise diğer bir büyük<strong>afet</strong>tir. 1900 yılından bu yana, ülkemizdemeydana gelen önemli 76 doğal <strong>afet</strong> nedeniylehayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı89.236 <strong>ve</strong> yol açtığı doğrudan ekonomik zarar24,7 milyar dolardır.Ülkemiz, yaşadığı <strong>afet</strong>lerin acı tecrübelerindendersler çıkarmış, <strong>afet</strong>lerden ortaya çıkancan <strong>ve</strong> mal kayıplarını en aza indirmek amacıylakriz yönetimi anlayışını terk etmiş <strong>ve</strong><strong>afet</strong> yönetiminde önceliği “risk yönetimine”<strong>ve</strong>recek adımları atmıştır.AFAD, Afet Risk Yönetimi sistemine geçişitamamlamak amacıyla Afete Hazır TürkiyeProjesinin yanı sıra, Türkiye Afet MüdahalePlanı (TAMP), Ulusal Deprem Stratejisi <strong>ve</strong>Eylem Planı (UDSEP), AFAD Türkiye DepremVeri Merkezi (AFAD TDVM), Afet Yönetim <strong>ve</strong>Karar Destek Sistemi (AYDES), Türkiye AfetBilgi Bankası (TABB), Afetlerde İleri TeknolojiKullanımı (İZGE) <strong>ve</strong> Afet Risk Modellemesi<strong>ve</strong> Sensörler gibi onlarca projenin, bir kısmınıtamamlamış bir kısmını da halen devamettirmektedir.“Afete Hazır Türkiye Projesi” kapsamındayaptığımız faaliyetlerin başarısını değerlendirmek<strong>ve</strong> halkımızın <strong>afet</strong>ler konusundakifarkındalık <strong>ve</strong> hazırlık seviyesini belirlemekamacıyla Türkiye’de şimdiye kadar yapılanen kapsamlı “Afet Farkındalığı <strong>ve</strong> AfetlereHazırlık Araştırması”, Mart <strong>2014</strong>’te tamamlanmış<strong>ve</strong> araştırma bulgularının bir kısmı buraporda sunulmuştur.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Beşir ATALAYBaşbakan Yardımcısı“Ancak eğitim yoluyla, farkındalık <strong>ve</strong> hazırlıklıolma seviyesi tatmin edici bir düzeyeulaştığında, doğa olaylarıyla <strong>afet</strong> ya dafelaket haline gelmeden birlikte yaşamayıöğrenmiş olacağız. ”Araştırma sonuçları, AFAD’ın son iki yıliçerisinde yapmış olduğu eğitim <strong>ve</strong> bilgilendirmeçalışmalarının, halkımızın her kesiminde<strong>afet</strong> farkındalığı hakkında etkili olduğunugöstermektedir. Ancak, <strong>afet</strong>e hazırlıklı olmakonusunda ankete katılanların yüzde 10’ukendisini bir <strong>afet</strong>e karşı hazır hissetmektedir.Bu açıdan, <strong>afet</strong>e hazırlıklı olma konusundayapılacak önemli çalışmalara ihtiyaç olduğuortaya çıkmıştır.Ülkemizde, <strong>afet</strong>lerde mal <strong>ve</strong> özellikle can kayıplarına<strong>ve</strong> yaralanmalara neden olan faktörlerinarasında yapısal faktörler kadar yapısalolmayan faktörler de önemli rol oynamaktadır.Afetlerde yapısal olmayan faktörlerden kaynaklanankayıpları azaltmak <strong>ve</strong> tüm yurdumuzu<strong>afet</strong>lere dirençli bir toplum haline getirmeköncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu amaçla,önlem alma <strong>ve</strong> zarar azaltma kültürünü toplumiçinde geliştirmek, eğitim faaliyetlerinihızlandırmak, modern teknoloji <strong>ve</strong> iletişim imkânlarındanyararlanmak, yerel, bölgesel <strong>ve</strong>uluslararası ölçekte işbirliklerini geliştirmekiçin gerekli tüm adımlar atılmaktadır.Ancak eğitim yoluyla, farkındalık <strong>ve</strong> hazırlıklıolma seviyesi tatmin edici bir düzeye ulaştığında,doğa olaylarıyla, <strong>afet</strong> ya da felaket halinegelmeden birlikte yaşamayı öğrenmiş olacağız.Attığımız en önemli adımlardan birisi “AfeteHazır Türkiye Projesi”dir. Bu bilinçlendirme<strong>ve</strong> eğitim seferberliği projesi; “Afete HazırAile”, “Afete Hazır Okul”, “Afete Hazırİşyeri” <strong>ve</strong> “Afete Hazır Gönüllü Gençler”kampanyalarından oluşmaktadır. Eğitimler,kentsel <strong>ve</strong> kırsal alanda il, ilçe, belediye <strong>ve</strong>köy düzeyinde gerçekleştirilerek toplumunher kesimine ulaşılmaya çalışılacaktır.Bu bağlamda, AFAD Başkanlığı bünyesinde,“<strong>afet</strong>e dirençli bir toplum” oluşturmakamacıyla atmış olduğumuz önemli adımlardanbirisi olan Afete Hazır Türkiye Projesininhayırlı olmasını temenni ederim.Beşir ATALAYBaşbakan Yardımcısı7


ÖNSÖZDr. Fuat OKTAYAFAD BaşkanıDoğal zenginlikleri bakımından oldukçaşanslı olan Türkiye, doğal <strong>afet</strong>ler bakımındanne yazık ki aynı şansa sahip bir coğrafyaüzerinde yer almamaktadır. Son 20 yıl içindeyaşanan doğal <strong>afet</strong>ler içerisinde, özellikledepremlerin neden olduğu zararlar, toplumundoğal <strong>afet</strong>ler karşısında daha bilinçliolması gerçeğini ortaya koymaktadır.• Yapılan bir araştırmaya göre 1999 Kocaelidepremindeki yaralanmaların yüzde 50’si<strong>ve</strong> ölümlerin yüzde 3’ü yapısal olmayan nedenlerdenkaynaklanmıştır.• 1999 Kocaeli depreminden sonra, hayattakalanların yaşadığı maddi kayıpların yüzde30’unu mobilya, beyaz eşya, elektronik cihazların<strong>ve</strong> diğer değerli eşyaların oluşturduğutahmin edilmektedir.• Yapısal olmayan hasarlar, işyerlerinin <strong>ve</strong>okulların aylarca kapanmasına, öğrencilerinöğrenimlerini sürdürecek yerlerinin kalmamasınaneden olabilmektedir.Ülkemizde sık sık ortaya çıkan, orta <strong>ve</strong>daha büyük derecedeki <strong>afet</strong>ler, etkiledikleritoplumun kendi kaynakları ile başa çıkamadığıönemli doğa olayları olup, önemli düzeydeinsani, maddi ya da çevresel kayıplara nedenolmaktadır. Daha da önemlisi, bu <strong>afet</strong>lerortaya çıkardıkları yaygın kayıplardan dolayıtoplumun işlevinin ciddi şekilde aksamasıile sonuçlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütütarafından yayınlanan <strong>ve</strong>riler, dünyada ortalamaolarak her yıl, 100 binden fazla insanınçeşitli doğal <strong>afet</strong>ler nedeniyle yaşamını yitirdiğini<strong>ve</strong> milyonlarca insanın da yaralandığınıya da sakat kaldığını göstermektedir.Afet farkındalığı <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>e hazırlıklı olmaseviyesi yeterli düzeye ulaşmış toplumlarda,<strong>afet</strong>lerin yaratacağı kayıpları önlemekiçin, örgütsel <strong>ve</strong> sistematik çözümler üretmekmümkün olmaktadır. Her türlü çözüm,tüm toplum kesimlerinin <strong>afet</strong>ler konusundaeğitimden geçirilmesi ile anlam kazanacaktır.Farkındalık <strong>ve</strong> hazırlıklı olma seviyesinintatmin edici bir düzeye ulaşması <strong>ve</strong> doğaolaylarının “<strong>afet</strong>” ya da “felaket” haline gelmedengöğüslenmesi, ancak eğitim yoluylamümkün olabilecektir.Daha önce de çeşitli eğitim çalışmaları yapılmışolmakla birlikte AFAD, bu güne kadaryapılan en geniş kapsamlı eğitim kampanyasını,doğru temeller üzerine oturtmayı hedeflemektedir.Bu amaçla AFAD, Türkiye’ninbugüne kadar <strong>afet</strong> farkındalığı <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>e hazırlıkkonularında gerçekleştirilmiş en genişkapsamlı araştırması olan “Afet Farkındalığı<strong>ve</strong> Afete Hazırlık Araştırması”nı gerçekleştirmiştir.Bu çalışma, bundan sonra her yıltekrarlanarak, yaptığımız çalışmaların nekadar etkin olduğunu takip etmemize olanaksağlayacak <strong>ve</strong> bu çalışmalara, elde edilensonuçlara göre yön <strong>ve</strong>recektir.Araştırma, Türkiye genelini temsil edecekşekilde 4.038 haneden 96 soru ile elde edilen<strong>ve</strong>rilere dayanmaktadır. Anket <strong>ve</strong>rileri, sahadayüz yüze görüşme yoluyla elde edilmişTÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


<strong>ve</strong> saha çalışması Aralık 2013’te tamamlanmıştır.Araştırmanın çerçe<strong>ve</strong>sinde, ülkemizdehane halkı düzeyinde <strong>afet</strong>lere hazırlık <strong>ve</strong>farkındalıkların belirlenmesine yönelik birçalışma yürütülmüştür. Araştırmanın sonuçları,yapılan anket çalışmasından elde edilenbulgulara dayanmaktadır. Anketlerde TÜİKtarafından seçilmiş <strong>ve</strong> tüm Türkiye’yi en iyişekilde temsil eden hanelerde, ankete katılanlarındemografik özelliklerinin yanı sıra,<strong>afet</strong> konusundaki bilgi düzeyleri, <strong>afet</strong> hazırlıklarındanne anladıkları, günlük yaşamlarında<strong>afet</strong>lerin nasıl bir yer teşkil ettiği <strong>ve</strong><strong>afet</strong>lere yönelik farkındalık düzeylerinin neseviyede olduğu irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarınınbir kısmı raporda sunulmaktadır.Araştırma sonuçları, Türk toplumunun, <strong>afet</strong>lerkonusundaki bilinç <strong>ve</strong> yaklaşım tarzınaışık tutmaktadır. Araştırmada, toplumun <strong>afet</strong>farkındalığı <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>e hazırlıklı olma konusunda,çarpıcı bulgular elde edilmiştir. Daha öncesigorta firmalarınca yapılan araştırmalardanelde edilen sonuçlara göre, Türk toplumununyüzde 80’i oturduğu bölgeyi <strong>afet</strong> riski altındagörmemekte idi. AFAD’ın 2013 yılı Aralıkayı itibariyle tamamladığı anket çalışmasınagöre ise, bu oran yüzde 47’ye düşmüştür.Bu sonuç, iki yıldan daha az bir süre içerisinde,yaptığımız çalışmaların neticesinde<strong>afet</strong> farkındalığı konusunda yüzde 40’lık biriyileşme sağlandığını göstermektedir. Dahaspesifik olarak, Türkiye’nin <strong>afet</strong>selliği enyüksek 42 ilinde yaşayanlar içerisinde, yaşadıklarıalanda “<strong>afet</strong> riski vardır” diyenlerinoranı yüzde 45 iken, <strong>afet</strong>sel olmayan illerde,yaşadıkları alanda “<strong>afet</strong> riski vardır” diyenlerinoranı yüzde 52’dir. Daha önce yapılanbir araştırmada katılımcıların yalnızca yüzde14’ü deprem bölgesinde yaşadığını bildiğiniifade ederken, AFAD tarafından yapılan buaraştırmada, katılımcıların yüzde 22’si yaşadıklarıbölgenin kaçıncı dereceden deprembölgesinde olduğunu dahi bildiğini ifade etmektedir.Bu sonuca göre, deprem bölgesifarkındalığında, son zamanlarda yaptığımızçalışmaların yüzde 57 oranında iyileşmesağladığı görülmektedir. Bu sonuçlar,AFAD’ın başlattığı <strong>ve</strong> devam ettirdiği eğitimçalışmalarının, toplumun <strong>afet</strong> farkındalığınınartmasında önemli ölçüde etkin olduğunugöstermektedir. AFAD’ın başlatmış olduğufarkındalık <strong>ve</strong> hazırlık artırıcı çalışmalarınsonuçları alınmaya başlanmış olup bundansonraki dönemde çalışmalarımız daha daivme kazanarak devam edecektir.Türkiye’yi, <strong>afet</strong>e hazır bir ülke haline getirmekamacıyla yürüttüğümüz faaliyetlerdekidestek <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nleri için BaşbakanımızSayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a, BaşbakanYardımcımız Sayın Beşir ATALAY’a, Başkanıolduğum Başbakanlık Afet <strong>ve</strong> Acil DurumYönetimi Başkanlığı ile koordineli şekilde çalışantüm bakanlık, kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarımızateşekkürü bir borç bilirim. Bu araştırmaraporunun ortaya çıkmasında olduğugibi, diğer raporlarımızın da hazırlanmasındamesai mefhumu olmadan bazen sabaha dekuykusuz kalarak öz<strong>ve</strong>riyle çalışan AFAD UzmanYardımcısı Hakan BENLİ başta olmaküzere, AFAD Veri Yönetimi <strong>ve</strong> Rapor Hazırlamaçalışma grubu üyelerine teşekkür ederim.Araştırmanın her aşamasında emeği geçen<strong>ve</strong> her aşamasını yöneten Prof. Dr. MehmetBALCILAR’a, Strateji Geliştirme Dairesi BaşkanıH. Halil AFŞARATA’ya, Jeofizik MühendisiDr. Cemile ÖZTÜRK AKCA’ya, araştırmadabirlikte çalıştığımız Olgu Araştırma’danFiliz AYDIN KOÇ, Azmi AYDIN <strong>ve</strong> Doç. Dr.Erdem KARABULUT’a ayrıca teşekkür ediyorum.Raporda sunulan bulguların, alandaçalışan tüm ilgililer ile kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarafaydalı olması <strong>ve</strong> yol gösterici olarak kullanılmasınıdilerim.Dr. Fuat OKTAYAFAD Başkanı9


İÇİNDEKİLERSayfaNumarasıA. TABLO VE GRAFİK LİSTESİ 11B. YÖNETİCİ ÖZETİ 12C. GİRİŞ 14A. AFAD HAKKINDA 14B. TÜRKİYE’DE AFETLER VE AFET ÇALIŞMALARI 15C. ARAŞTIRMA VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİ HAKKINDA 18D. ÖRNEKLEM VE ÖRNEKLEMİN TEMSİL GÜCÜ 191. DEMOGRAFİK BİLGİLER 222. AFETE MARUZ KALMA VE ETKİLERİ 283. TÜRKİYE’DE AFET FARKINDALIĞI 343.1 BİREYSEL AFET BİLİNCİ 343.2 SOSYAL ÇEVREDE AFET FARKINDALIĞI 363.3 AFETLERE İLİŞKİN BİLGİ KAYNAKLARI 434. AFETLERE HAZIRLIK 485. AFET EĞİTİMLERİNE KATILIM 566. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 62D. HAZIRLAMA EKİBİ ÜYELERİ 68TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


A. TABLO <strong>ve</strong> GRAFIK LISTESIA. TABLO VE GRAFIK LISTESI1. DEMOGRAFIK BILGILERGrafik 1.1 Örneklemin Kır <strong>ve</strong> Kent Dağılımı 22Grafik 1.2 Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı 22Tablo 1.1 Katılımcıların Engellilik Durumu 23Grafik 1.3 Katılımcıların Eğitim Durumu Dağılımı 24Grafik 1.4 Katılımcıların Çalışma Durumu 25Tablo 1.2 Katılımcıların Oturdukları Evin Mülkiyet Durumu 252. AFETE MARUZ KALMA VE ETKILERIGrafik 2.1 Doğrudan Afete Maruz Kalma/Yakınları AçısındanAfete Maruz Kalma 28Grafik 2.2 Doğrudan Maruz Kalınan Afet Türleri 29Tablo 2.1 Afetlerin Can <strong>ve</strong> Mal Kaybı ile Göç Üzerine Etkileri 30Grafik 2.3 Afetlerden Etkilenme Düzeyleri 313. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.1 Bireysel Afet BilinciGrafik 3.1.1 Doğrudan Yaşanılan Afetin Bilinçlenmeye Katkısı 34Grafik 3.1.2 Yakınların Yaşadığı Afetin Bilinçlenmeye Katkısı 34Grafik 3.1.3 Afet Konusunda Kişisel Bilinç Düzeyine Bakış 35Tablo 3.1.1 Afet Bilincinin Artırılmasına Yönelik Yapılabilecekler 353.2 Sosyal Çevrede Afet FarkındalığıGrafik 3.2.1 Katılımcılara Göre En Sık Yaşanan Afet Türü 36Grafik 3.2.2 Katılımcılara Göre En Çok Can Kaybına Yol Açan Afet Türü 37Grafik 3.2.3 Katılımcılara Göre En Çok Maddi Hasara Yol Açan Afet Türü 38Grafik 3.2.4 Katılımcıların Yaşadığı Bölgede Afet Riski Var mı?Cinsiyete Göre Dağılım 39Grafik 3.2.5 Katılımcıların Yaşadığı Bölgedeki Riskli Afet Türleri 40Grafik 3.2.6 Katılımcıların Bölgelerinde Olabilecek Afetlere İlişkinEndişe Düzeyi 40Tablo 3.2.1 Katılımcılar Yaşadıkları Bölgenin Kaçıncı DerecedenDeprem Bölgesi Olduğunu Biliyor mu? Eğitim Durumuna Göre Dağılım 41Grafik 3.2.7 Afet Çalışmalarına Katılım,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre Dağılım 41Grafik 3.2.8 Afet Yaşamış Bir Bölge İçin Yardımda Bulunma,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre Dağılım 423.3 Afetlere İlişkin Bilgi KaynaklarıSayfaNumarasıGrafik 3.3.1 Evde <strong>ve</strong> İşyerinde Afet Konusunun Konuşulma Sıklığı 43Grafik 3.3.2 Afet Konusunda Konuşulan Konular 44Grafik 3.3.3 Afet Haberleri Katılımcıların İlgisini Çekiyor mu? 444. AFETLERE HAZIRLIKGrafik 4.1 Herhangi Bir Afete Karşı Ne Kadar Hazırlıklısınız? 48Grafik 4.2 Sizce Türk Toplumu Herhangi Bir Afete Karşı Ne Kadar Hazırlıklı? 48Tablo 4.1 Afetlere Yönelik Daha Hazırlıklı Olunması İçin Yapılabilecekler 49Grafik 4.3 Yaşanılan ya da Yakınların Yaşadığı Afetin Kişinin Afet Hazırlığına Katkısı 49Tablo 4.2 Afete Hazırlıklı Yaşamanın Kişiler İçin Önemi,Eğitim Durumuna Göre Dağılım 50Tablo 4.3 Afete Hazırlıklı Yaşamanın Kişiler İçin Önemi,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre Dağılım 50Grafik 4.4 Afet Bilinci ya da Afetler Hakkında Toplantılara Katılım,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre Dağılım 51Tablo 4.4 Afet Bilinci ya da Afete Hazırlık Hakkında Okuma Durumu,Eğitim Durumuna Göre Dağılım 51Tablo 4.5 Afete Hazırlık Kapsamında Somut Hazırlıklara İlişkin Bilgiler 525. AFET EĞITIMLERINE KATILIMGrafik 5.1 Katılımcıların Afetlerle İlgili Eğitim Alıp Almama Durumu 56Tablo 5.1 Katılımcıların Afetlere Hazırlık Kapsamında Aldığı Eğitimlerin İçeriği 56Grafik 5.2 Eğitimlere Katılanların Eğitimleri Faydalı <strong>ve</strong> Yeterli Bulma Dereceleri 57Tablo 5.2 Afetlere İlişkin Eğitim Alma İsteği, Eğitim Durumuna Göre Dağılım 57Tablo 5.3 Alınmak İstenen Eğitimin İçeriği 586. SONUÇ VE DEĞERLENDIRMED. HAZIRLAMA EKİBİ ÜYELERİSayfaNumarası11


B. YÖNETICI ÖZETIYÖNETICI ÖZETITürk toplumunun %61’ibölgelerinde meydanagelebilecek <strong>afet</strong>lerkonusunda endişelidir.• Türkiye nüfusunun yüzde 23’ü doğrudan bir<strong>afet</strong>e maruz kalmıştır.• Daha önce sigorta firmalarınca yapılanaraştırmalarda, Türkiye’de toplumun yüzde80’i oturduğu bölgeyi <strong>afet</strong> riski altında görmemekteiken AFAD’ın <strong>2014</strong> yılı Mart ayıitibariyle tamamlanan anket çalışmasınagöre, bu oran yüzde 47’ye düşmüştür.• İki yıldan daha az bir süre içerisinde,AFAD’ın yaptığı çalışmalar, <strong>afet</strong> farkındalığıkonusunda yüzde 40’lık bir iyileşmesağlamıştır.• AFAD’ın son zamanlarda yaptığı faaliyetlersonucunda deprem bölgesine yönelikfarkındalıkta yüzde 57 oranında iyileşmesağlandığı görülmektedir.• Türkiye’nin <strong>afet</strong>selliği en yüksek 42 ilindeyaşayanların yaşadıkları bölgede “<strong>afet</strong>riski vardır” diyenlerin oranı yüzde 45 iken<strong>afet</strong>sel olmayan illerde, yaşadıkları bölgede“<strong>afet</strong> riski vardır” diyenlerin oranı yüzde52’dir.• Araştırmaya katılanların yüzde 65’i maruzkaldıkları <strong>afet</strong>lerin bilinçlenmelerine katkısıolduğunu ifade etmiştir. Yüzde 19’u ise,yaşadıkları <strong>afet</strong>lerin bilinçlenmelerine katkısıolmadığını belirtmiştir.• Katılımcılar, ister kendisi bir <strong>afet</strong>e maruzkalsın, isterse bir yakını <strong>afet</strong>e maruz kalsın,bunun, kendi <strong>afet</strong> hazırlığına katkısıolduğunu yarıdan fazla bir oranda beyanetmişlerdir.• Afetler konusunda bilinçli olduğunu düşünenlerinoranı yüzde 33,5 iken, bilinçliolmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde35’tir. Bilinçli olduğunu düşünenlerin yüzde8’i medyadan takip ettiği kadar bilinçliolduğunu belirtirken; bilinçli olmadığınıdüşünenlerin yüzde 22’si eğitimsizlik/bilgisizliknedeniyle bilinçlenemediğini söylemiştir.• Katılımcıların yüzde 47’si yaşadığı bölgede<strong>afet</strong> riski olduğunu belirtmiştir. Yaşadığıbölgede <strong>afet</strong> riski olduğunu belirtenlerinyüzde 85’i deprem <strong>ve</strong> yüzde 7’si sel riskininbulunduğunu belirtmiştir.• Daha önce sigorta firmalarınca yapılan biraraştırmada katılımcıların yalnızca yüzde14’ü deprem bölgesinde yaşadığını bildiğiniifade ederken, AFAD tarafından yapılanbu araştırmada, katılımcıların yüzde 22’siyaşadıkları bölgenin kaçıncı derecedendeprem bölgesinde olduğunu dahi bildiğiniifade etmektedir.• Katılımcıların yüzde 61’i bölgelerinde meydanagelebilecek <strong>afet</strong>ler konusunda endişeduyduğunu belirtmiştir.• Türkiye’de <strong>ve</strong> dünyada meydana gelen <strong>afet</strong>haberlerinin ilgisini çektiğini belirtenlerinoranı yüzde 84’tür. Bunların yüzde 97’si buhaberleri görsel medya aracı ile takip etmektedir.• Katılımcıların yüzde 78’i yaşadığı bölgeninkaçıncı dereceden deprem bölgesi olduğunubilmemektedir. Eğitim seviyesi arttıkçabu konudaki bilincinde arttığı gözlemlenmiştir.• Evinde sadece <strong>afet</strong> olduğunda <strong>afet</strong> konusununkonuşulduğunu belirtenlerin oranıyüzde 64’tür. Afet konusunun hiç konuşulmadığınıbelirtenlerin oranı ise yüzde10’dur.• Katılımcıların yüzde 91’i daha önce <strong>afet</strong> yaşamışbir bölgede <strong>afet</strong> çalışmalarına katılmadığınıbelirtirken, <strong>afet</strong> yaşamış bir bölgeiçin para ya da eşya yardımında bulunduğunubelirtenlerin oranı yüzde 48’dir.• Daha önce <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>e hazırlıktoplantılarına katıldığını belirtenlerin oranısadece yüzde 11’dir.• Afete maruz kalan bireylerin yüzde 18 gibiönemli bir bölümü <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ehazırlık toplantılarına katıldığını bildirirken,bu oran <strong>afet</strong>e maruz kalmayanlardayüzde 9 civarındadır.• Daha önce <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>e hazırlıklailgili broşür <strong>ve</strong>ya kitap okuduğunu belirtenlerinoranı yüzde 26’dır.• Afet konusunda eğitim almak istediğini belirtenlerinoranı yüzde 47’dir. Eğitim konularındayüzde 74 ile ilk yardım en ön sıradagelmektedir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Katılımcıların %47’siyaşadığı bölgede<strong>afet</strong> riski olduğunudüşünmektedir.• Herhangi bir <strong>afet</strong>e karşı, kendisinin hazırlıklı olduğunu düşünenlerinoranı yüzde 10 iken hazırlıklı olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 70’tir.• Afete hazır yaşamayı “kesinlikle önemsiyorum” diyenlerin oranıokuryazar olmayanlarda yüzde 30 seviyesinde iken, ilköğretim düzeyindeyüzde 46 <strong>ve</strong> lisansüstü düzeyinde ise yüzde 50 olarak öneçıkmaktadır.• Katılımcıların yüzde 22’si, yaşadıkları bölgenin kaçıncı derecedendeprem bölgesi olduğunu bildiğini ifade etmiştir.• Türk toplumunun herhangi bir <strong>afet</strong>e karşı hazırlıklı olduğunu düşünenlerinoranı sadece yüzde 5’tir.• Katılımcıların yaklaşık yüzde 61’inin bölgelerinde meydana gelebilecek<strong>afet</strong>lere ilişkin endişe duydukları görülmektedir.• Evinde <strong>afet</strong> konusunun ya hiç konuşulmadığı ya da sadece <strong>afet</strong> olduğuzamanlarda konuşulduğunu belirtenlerin oranı yüzde 74’tür.• Katılımcıların yüzde 63’ü <strong>afet</strong> konusunda konuşurken <strong>afet</strong>in sonuçlarıile ilgili konuştuklarını ifade etmiştir. Afetlerde yaşananlarıkonuştuğunu belirtenlerin oranı yüzde 56, <strong>afet</strong>e hazırlık yapılmasıkonusunda konuştuğunu belirtenlerin oranı yüzde 32, alınmasıgereken önlemlerle ilgili konuştuklarını belirten kişilerin oranı iseyüzde 30 seviyesindedir.• Doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalan kişilerden, göç etmek zorunda kalanlarınyüzde 71’i deprem nedeniyle göç ettiğini bildirmiştir.• Katılımcıların yüzde 79’u <strong>afet</strong>lere karşı evini sigortalatmamıştır.Türkiye nüfusunun%23’üdoğrudan bir <strong>afet</strong>emaruz kalmıştır.13


C. GIRIŞa. AFAD HakkındaTürkiye sahip olduğu tektonik, sismik,topografik <strong>ve</strong> iklimsel yapısı gereği doğal<strong>afet</strong>lerle sıklıkla yüz yüze kalan bir ülkedir.Su baskını, sel, çığ, heyelan, yangın ama enönemlisi deprem…Ülkemiz, depremlerde insan kaybı açısındandünyada üçüncü, etkilenen insan sayısıaçısından ise sekizinci sıradadır. Ülkemizde,ortalama olarak her yıl, büyüklüğü 5ile 6 arasında değişen en az bir depremyaşanmaktadır. Doğal <strong>afet</strong>lerin doğrudan yada dolaylı olarak neden olduğu ekonomikkayıplar <strong>afet</strong> yönetiminin <strong>ve</strong> koordinasyonunungünümüz dünyasında ne kadar titizlikle elealınması gerektiğinin bir kanıtı…Ülkemizde doğal <strong>afet</strong>lere ilişkin politikalarilk olarak 1939 Erzincan Depremi sonrasıgeliştirilmeye başlanmış; 1959 yılında çıkarılan7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir AfetlerDolayısıyla Alınacak Tedbirlerle YapılacakYardımlara Dair Kanun” ile konuyla ilgili yasalboşluk giderilmeye çalışılmıştır. Afetlerle ilgiliyasal düzenlemeler 1988 yılında devletin tümimkânlarının <strong>afet</strong> bölgesine en hızlı şekildeulaşmasını <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>zede vatandaşlara enetkin ilk müdahalenin yapılmasını sağlamakamacıyla çıkarılan “Afetlere İlişkin AcilYardım Teşkilatı <strong>ve</strong> Planlama Esaslarına DairYönetmelik” ile devam etmiştir.Türkiye’de <strong>afet</strong> yönetimi <strong>ve</strong> koordinasyonualanında dönüm noktası ise 17 Ağustos 1999Marmara Depremi’dir. Büyük can kaybına <strong>ve</strong>geniş çaplı hasara neden olan bu deprem,ülkemizde <strong>afet</strong> yönetimi konusunun tekrargözden geçirilme zorunluluğunu acı bir şekildeortaya koymuştur.Eşgüdüm sağlanması gereken kurumların<strong>afet</strong>lerle ilgili yetki <strong>ve</strong> sorumluluklarınınyeniden tanımlanması ihtiyacı, <strong>afet</strong> <strong>ve</strong> acildurumlarda yetki <strong>ve</strong> koordinasyonun tek birelde toplanmasını zaruri kılmıştır.Bu doğrultuda <strong>afet</strong>lerle ilgili olarak görevyapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil SavunmaGenel Müdürlüğü, Bayındırlık <strong>ve</strong> İskânBakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü <strong>ve</strong>Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum YönetimiGenel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılındaçıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlıAfet <strong>ve</strong> Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)kurularak yetki <strong>ve</strong> sorumluluklar tek bir çatıaltında toplanmıştır.Başkanlığımız görev <strong>ve</strong> yetkilerini Başbakanadına Başbakan Yardımcımız Beşir ATALAY’abağlı olarak kullanmaktadır. Afet <strong>ve</strong> Acil DurumYönetimi Başkanlığı, <strong>afet</strong>lerin önlenmesi <strong>ve</strong>zararlarının azaltılması, <strong>afet</strong>lere müdahaleedilmesi <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> sonrasındaki iyileştirmeçalışmalarının süratle tamamlanmasıamacıyla gereken faaliyetlerin planlanması,yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordineedilmesi <strong>ve</strong> etkin uygulanması için ülkenintüm kurum <strong>ve</strong> kuruluşları arasında işbirliğinisağlayan, çok yönlü, çok aktörlü, bu alandakaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten,faaliyetlerinde disiplinler arası çalışmayı esasalan iş odaklı, esnek <strong>ve</strong> dinamik yapıda teşkiledilmiş bir kurumdur.Bu çerçe<strong>ve</strong>de; ülkemizde yeni bir <strong>afet</strong> yönetimmodeli uygulamaya konulmuş olup, getirilenbu model ile öncelik ‘‘Kriz Yönetimi’’nden ‘‘RiskYönetimi’’ne <strong>ve</strong>rilmiştir.Günümüzde ‘‘Bütünleşik Afet YönetimiSistemi’’ olarak adlandırılan bu model, <strong>afet</strong> <strong>ve</strong> acildurumların sebep olduğu zararların önlenmesiiçin tehlike <strong>ve</strong> risklerin önceden tespitini, <strong>afet</strong>olmadan önce meydana gelebilecek zararlarıönleyecek <strong>ve</strong>ya en aza indirecek önlemlerinalınmasını, etkin müdahale <strong>ve</strong> koordinasyonunsağlanmasını <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> sonrasında iyileştirmeçalışmalarının bir bütünlük içerisindeyürütülmesini öngörmektedir.Afet <strong>ve</strong> Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, <strong>afet</strong> <strong>ve</strong>acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, birşemsiye kurum anlayışıyla <strong>afet</strong> <strong>ve</strong> acil durumunniteliği <strong>ve</strong> büyüklüğüne göre gerek GenelkurmayBaşkanlığı, İçişleri, Dışişleri, Sağlık, Orman <strong>ve</strong>Su İşleri <strong>ve</strong> ilgili diğer bakanlıklar ile gereksesivil toplum kuruluşları ile işbirliği içerisindefaaliyetlerini sürdürmektedir.Kurulduğu günden bu yana ülkemizde yaşananElazığ, Simav <strong>ve</strong> Van depremlerinde en etkin<strong>ve</strong> hızlı müdahaleyi gerçekleştirmiş, depremsonrası yürüttüğü başarılı iyileştirme politikalarıile <strong>afet</strong>zede vatandaşlarımızın yaralarını en kısasürede sarmıştır. Antalya, Samsun <strong>ve</strong> Sinop’tayaşanan sel felaketlerinde ilgili kurumlarlakısa sürede koordinasyon sağlanarak <strong>afet</strong>bölgesinde hayatın normale döndürülmesiçalışmaları i<strong>ve</strong>dilikle tamamlanmıştır.Sadece ulusal çapta değil, uluslararasıanlamda da birçok başarılı operasyonaimza atan Başkanlığımız, dünyanın enuzak coğrafyalarında dahi, yaşanan <strong>afet</strong> <strong>ve</strong>acil durumlara kayıtsız kalmamış, kaliteli,profesyonel <strong>ve</strong> alanında uzman personeli,teknolojik ekipmanı ile Haiti’den Japonya’ya,Şili’den Myanmar’a kadar yardım elini uzatmış;Libya, Tunus, Mısır <strong>ve</strong> Suriye yaşanan toplumsalolaylarda dünyanın takdirini kazanan tahliye<strong>ve</strong> insani yardım operasyonlarını başarıylagerçekleştirmiştir.Afet <strong>ve</strong> Acil Durum Yönetimi Başkanlığıbundan sonraki süreçte de gerek ulusal gerekseuluslararası boyutta üzerine düşen görev<strong>ve</strong> sorumlulukları, sahip olduğu donanımlıpersonel <strong>ve</strong> geliştirdiği etkin politikalarla yerinegetirmeye devam edecektir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


. Türkiye’de Afetler <strong>ve</strong> Afet ÇalışmalarıCumhuriyet döneminde ülkemizin doğal<strong>afet</strong>lere ilişkin politikaları; özellikle 1939Erzincan depremi sonrası geliştirilmeyebaşlanmıştır. Ancak bu politikalar, <strong>afet</strong>lerekarşı alınacak tedbirler <strong>afet</strong> sonrasıdönemlerdeki acil yardım, geçici iskân<strong>ve</strong> yeniden yapılanma gibi iyileştirmeçalışmalarının düzenlenmesi ile sınırlıkalmıştır.Sonraki yıllarda meydana gelen doğal <strong>afet</strong>ler,arama, kurtarma, acil yardım gibi müdahalepolitikalarına olan ihtiyacı ortaya koymuştur.Bu konuda yapılan yasal düzenlemeler ile <strong>afet</strong>bölgelerindeki mülki amirler acil müdahalenineşgüdümü ile yetkili kılınmışlardır.Tarihsel olarak baktığımızda <strong>afet</strong> yönetimindekideğişimi aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.*1944 öncesi, olay sonrası müdahale dönemi,*1958 sonrası, kısmen zarar azaltıcıönlemler, <strong>afet</strong> yönetimi, yerleşme <strong>ve</strong>yapılardan sorumlu bakanlık kurulması,*2009 yılında, yeni bir kurumsal yapılanmayagidilmesi - Başbakanlık AFAD’ın kurulması.Ülkemiz, sahip olduğu tektonik, sismik,topografik <strong>ve</strong> iklimsel yapısı nedeni ile büyükcan <strong>ve</strong> mal kayıplarına yol açan doğal <strong>afet</strong>lerlesık sık karşılaşmaktadır. Topraklarımızın yüzde70’i birinci <strong>ve</strong> ikinci derece deprem bölgesindebulunmaktadır. Nüfusu bir milyonun üzerindeki 11büyük kentimizde, ülke nüfusunun yüzde 70’inin <strong>ve</strong>büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’inin kurulmuşbulunduğu bölgelerde, büyük bir deprem olmaihtimali oldukça yüksektir. Ülkemizde ortalamaolarak her yıl büyüklüğü 5 ila 6 arasında olanbir deprem yaşanmaktadır. Türkiye’de, 2013 yılıiçerisinde, değişik büyüklüklerde 21.353 adetdeprem meydana gelmiştir.Su baskını, sel, çığ, heyelan, kaya düşmesi<strong>ve</strong> yangınlar ülkemizde sık yaşanan <strong>afet</strong>türleri olmasına rağmen, yıkıcı etkileriaçısından değerlendirildiğinde ilk sırayıdeprem almaktadır. Sadece depremleryüzünden, 1950’lerden bu yana yaklaşık34.000 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.Son 60 yıllık istatistiklere bakıldığında; doğal<strong>afet</strong>lerin ülkemizde neden olduğu doğrudan<strong>ve</strong> dolaylı ekonomik kayıpların, GSMH’nınyüzde 3’ü kadar olduğu görülmektedir. En sonyaşadığımız Van depremlerinin de ülkemizemaliyeti 5,5 milyar TL’yi geçmiştir.Ülkemiz, “Güçlü Türkiye” hedefine doğrukararlılıkla ilerlerken, <strong>afet</strong>lerdeki olasıkayıpları azaltmak <strong>ve</strong> etkin bir <strong>afet</strong> yönetimsistemi oluşturmak için çatı kurum olarakkurulan Başbakanlık AFAD, kısa süreiçerisinde <strong>afet</strong> <strong>ve</strong> acil durum yönetimialanındaki yetki kargaşasını sonlandırarak,kaynak israfını önlemiş, <strong>ve</strong>rimliliği arttırmış,esnek, hesap <strong>ve</strong>rebilir <strong>ve</strong> etkin bir müdahalesistemi oluşturmuştur.AFAD’ın kurulması ile ortaya çıkan buyeni yapılanma Türk Kamu Yönetimi’ndeilk defa geliştirilen yeni bir model olmaözelliğini taşımaktadır. İdari yapımızdaki buyeni modelle hızlı karar alma, etkin <strong>ve</strong> aktifçalışma prensibi uygulamaya konulmuş, arakademelerin olmadığı, esnek bir yapı hayatageçirilmiştir.AFAD, yürüttüğü çalışmalar <strong>ve</strong> hazırladığı“Ulusal Deprem Stratejisi <strong>ve</strong> Eylem Planı”,“Türkiye Afet Müdahale Planı” <strong>ve</strong> “2013 –2017 Stratejik Planı” ile <strong>afet</strong>lerin yönetimineilişkin yol haritasını belirlemiş bulunmaktadır.2013 – 2017 Stratejik Planı ile <strong>afet</strong>leringerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğugerçeğinden hareketle, <strong>afet</strong> zararlarınıazaltmayı, önlemlerini almayı <strong>ve</strong> etkileriniazaltmayı amaçlamıştır.“UDSEP-2023 ile 10 yıllık yol haritasıbelirlenmiştir.”Depremlerin neden olabileceği fiziksel,ekonomik, sosyal, çevresel <strong>ve</strong> politik zarar<strong>ve</strong> kayıpları önlemek <strong>ve</strong>ya etkilerini azaltmak<strong>ve</strong> depreme dirençli, gü<strong>ve</strong>nli, hazırlıklı <strong>ve</strong>sürdürülebilir yeni yaşam çevreleri oluşturmakiçin hazırlanan UDSEP-2023 Strateji <strong>ve</strong> EylemPlanı belgesi 9 Ağustos 2011 tarihindeBaşbakanlık AFAD Afet <strong>ve</strong> Acil Durum YüksekKurulu tarafından kabul edilmiştir. 17 Ağustos2011 tarihinde Başbakan Yardımcımız Sn.Beşir ATALAY tarafından duyurulmuş olup,18 Ağustos 2011 tarihinde 28029 sayılı ResmiGazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.Afet yönetim tarihimizin ilk strateji planıolan UDSEP-2023 <strong>afet</strong> yönetiminin tümaşamalarını içermektedir.UDSEP ile birlikte;a) “Kentsel Dönüşüm Yasası” yürürlüğe girmiştir.b) “Afet Sigortaları Yasası” uygulanmayabaşlanmıştır.c) MTA “Diri Fay Haritası” yenilenmiştir.d) UDAP, “Ulusal Deprem AraştırmaProgramı” devreye girmiştir.e) “Bütünleşik Afet Tehlike HaritalarınınÜretilmesi” projesi başlatılmıştır.f) Mevcut ihtiyaçlardan dolayı DepremYönetmeliği’miz <strong>ve</strong> haritamızın güncellenmesiçalışmalarına başlanmış olup, çalışmalar tümhızıyla devam etmektedir.15


C. GIRIŞb. Türkiye’de Afetler <strong>ve</strong> Afet ÇalışmalarıAFAD, kurulmasının hemen ardındanneredeyse daha emekleme dönemindeülkemizde yaşanan Elazığ, Kütahya <strong>ve</strong>Van depremlerinde başarılı müdahale <strong>ve</strong>iyileştirme çalışmaları yapmıştır. Elazığ,Kütahya <strong>ve</strong> Van depremleri ile Rize <strong>ve</strong> Ağrı’dayaşanan sel <strong>afet</strong>lerinden sonra AFAD’ınkoordinasyonunda yapılan <strong>afet</strong> konutları kısabir sürede tamamlanmış <strong>ve</strong> vatandaşlarımızateslim edilmiştir. AFAD’ın kurulmasındansonraki 4 yıllık dönem içerisinde, yaklaşık40 bin <strong>afet</strong> konutu yapılmış <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>zedevatandaşlarımız sıcak yuvalarınayerleştirilmiştir.Yaşadığımız tüm <strong>afet</strong>lerde en hızlı <strong>ve</strong>etkin şekilde müdahalelerde bulunulmuş,vatandaşlarımız yalnız bırakılmamıştır.Devletimiz en kısa sürede vatandaşlarımızınyaralarını sarmıştır <strong>ve</strong> sarmaya da devamedecektir.Tüm Bakanlıklarımızın, kamu kurum, kuruluş<strong>ve</strong> üni<strong>ve</strong>rsitelerimizin katılım <strong>ve</strong> desteğiile “ülkemizi <strong>afet</strong> anında sıfırıncı dakikayahazırlama” çalışmalarımız kapsamında,Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)hazırlanmıştır.TAMP ile ulusal <strong>ve</strong> yerel düzeyde, olay türü<strong>ve</strong> ölçeğine göre esnek yapıda müdahaleorganizasyon sistemi oluşturulmuştur.Afet öncesi, sırası <strong>ve</strong> sonrasında olmaküzere yapılacak çalışmalar tanımlanmıştır.Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir ATALAY’ınbaşkanlığındaki “Afet <strong>ve</strong> Acil DurumuYüksek Kurulu” üyesi Sayın Bakanlarımıztarafından onaylanan Türkiye Afet MüdahalePlanı’nın Yönetmeliği de, Bakanlar Kurulu’ncaimzalanarak, 18 Aralık 2013 tarih <strong>ve</strong> 28855sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış <strong>ve</strong>yürürlüğe girmiştir.Afet denildiğinde genellikle akla doğal <strong>afet</strong>lergelmektedir. Küreselleşen dünyamızda,teknolojik <strong>ve</strong> insan kaynaklı <strong>afet</strong>lerin sayısı <strong>ve</strong>şiddeti de giderek artmaktadır.Ülke olarak, ulaşım, endüstri, maden,kimyasal, biyolojik, radyolojik <strong>ve</strong> nükleerkazalar, iklim değişikliği, kritik yapı çökmeleri,siber tehlikeler, deniz kirliliği gibi teknolojik<strong>afet</strong>ler konusunda da çalışmalar yapmakta <strong>ve</strong>kapasitemizi her geçen gün geliştirmekteyiz.Bu sayede, en kritik <strong>ve</strong> zor günlerdeTürkiye’nin kaynaklarını etkin bir şekildekullanarak, ülkemizin potansiyelini hareketegeçirmekte; Cumhuriyetimizin 100’ncü yılındayardım bekleyen değil, yardım eden bir Türkiyeinşa etmekteyiz.Afet önlemleri; kapsamlı <strong>ve</strong> yaşayan birönlemler silsilesidir. Sürekli yenilenmeli<strong>ve</strong> alınan önlemler revize edilerek değişenşartlara, gelişen bilim <strong>ve</strong> teknolojiye uygunolarak yeniden yapılandırılmalıdır.Büyüklüğü ne olursa olsun bir depremin<strong>ve</strong>rebileceği can kayıplarını <strong>ve</strong> ekonomikkayıpları en aza indirmek, ancak depremöncesi, planlama, hazırlık <strong>ve</strong> risk azaltamaçalışmaları ile mümkün olacaktır.Son yıllarda, tüm dünyada doğal <strong>afet</strong>lerinoluşum sıklığına paralel olarak, meydanagelen kayıp <strong>ve</strong> hasarlar da artmakta, yaşanan<strong>afet</strong>ler her yıl milyonlarca insanın hayatınıolumsuz etkilemektedir. Afetlerden kaynaklıbu olumsuzluklar sonucu; uluslararası alanda,müdahale tabanlı <strong>afet</strong> yönetimi yerine, <strong>afet</strong>risklerinin azaltılması <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> risk yönetimineönem <strong>ve</strong>ren bir <strong>afet</strong> yönetimi anlayışında fikirbirliği oluşmuş <strong>ve</strong> “risk azaltma” <strong>afet</strong> yönetimiuygulamalarının en önemli bileşeni halinegelmiştir.Günümüzde ‘‘Bütünleşik Afet YönetimiSistemi’’ olarak adlandırılan model, <strong>afet</strong><strong>ve</strong> acil durumların sebep olduğu zararlarınönlenmesi için tehlike <strong>ve</strong> risklerin öncedentespitini, <strong>afet</strong> olmadan önce meydanagelebilecek zararları önleyecek <strong>ve</strong>ya enaza indirecek önlemlerin alınmasını, etkinmüdahale <strong>ve</strong> koordinasyonun sağlanmasını<strong>ve</strong> <strong>afet</strong> sonrasında iyileştirme çalışmalarınınbir bütünlük içerisinde yürütülmesiniöngörmektedir.Bu yeni <strong>afet</strong> yönetim sisteminin en önemlibileşeni, <strong>afet</strong> tehlike <strong>ve</strong> risklerini öncedentespit edebilmek <strong>ve</strong> zararlarını azaltmayaçalışmaktan geçmektedir. Çünkü <strong>afet</strong>ler <strong>ve</strong>acil durumların sonuçlarıyla, müdahale <strong>ve</strong>iyileştirme çalışmalarıyla baş edebilmekiçin mutlaka riskin önceden yönetilebilir birseviyeye indirilmiş olması gerekir.İşte bu bilinçle <strong>afet</strong> sonrası yapılan etkin,hızlı <strong>ve</strong> başarılı çalışmalar, <strong>afet</strong> olmadan; riskazaltma, planlama, hazırlık gibi alanlarda daaynı şekilde yapılmaktadır.Bu bağlamda AFAD, <strong>afet</strong>lere hazırlanmakiçin misyonunu “Afetlere dirençli toplumoluşturmak” olarak belirlemiş, plan <strong>ve</strong>projelerini de bu amaç doğrultusundauygulamaya koymuştur.“Modern <strong>afet</strong> yönetimi anlayışı” içinde önemliyere sahip olan risk yönetimi aşamasınınen etkin bileşenlerinden biri; <strong>afet</strong>lere karşıhazırlıkta, halkın bilinçlendirilmesi <strong>ve</strong>eğitimler ile birey, kurum, kent <strong>ve</strong> toplumun<strong>afet</strong>lere hazır <strong>ve</strong> dirençli hale getirilmesidir.Toplumun bilinçlenmesi <strong>ve</strong> eğitilmesi; <strong>afet</strong>lerekarşı, ne zaman ne yapacağını bilen bireylerdenoluşması, <strong>afet</strong>lerin ardından geliştirilenpolitikaların odak noktası haline gelmiştir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Afetlerin zararını en aza indirmek içintoplumda önlem alma <strong>ve</strong> risk azaltmabilincini yerleştirmek AFAD’ın, en önemlihedefleri arasındadır. Bu bilinçle donanmışbir toplumda, <strong>afet</strong> öncesi, sırası <strong>ve</strong> sonrasındaneler yapılacağına dair temel bilgiler yerleşmişolacağından bireyler, kendileri, yakın çevreleri<strong>ve</strong> içinde yaşadıkları toplum için sorumlulukalabilir hale geleceklerdir. Halkımızdaki budonanım <strong>ve</strong> bilinç, <strong>afet</strong> zararlarını azaltmanınen önemli unsurlarından biri olacaktır.Ülkemizdeki <strong>afet</strong>lerde yaşanan kayıplar <strong>ve</strong>yapılan kamuoyu araştırmaları bireylerin <strong>afet</strong>öncesinde, <strong>afet</strong> sırasında <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> sonrasındayapılması gerekenler ile ilgili yeterli bilgiyesahip olmadığını göstermektedir.Afetlerde yaşanan can <strong>ve</strong> mal kayıplarınınen aza indirilmesi ancak toplumuntüm kesimlerinin <strong>afet</strong>ler konusundabilinçlendirilmesi ile mümkün olacaktır.AFAD, bu amaca yönelik olarak, “AfeteHazır Türkiye” projesi kapsamında; “AfeteHazır Aile”, “Afete Hazır Okul”, “Afete Hazırİşyeri” <strong>ve</strong> “Afete Hazır Gönüllü Gençler”başlıkları altında düzenlediği kampanyalar ilekamuoyunda gerekli duyarlılığı sağlayarak,toplumun tüm kesimlerini kapsayacakbir bilinçlendirme faaliyeti yürütmektedir.Böylece halkımızın; tüm <strong>afet</strong> <strong>ve</strong> acildurumlarda, en az zararla kurtulabilmesi içinbireylerin <strong>ve</strong> ailelerin <strong>afet</strong>lere karşı eğitimlehazırlanması sağlanacaktır.Afetlerin önlenmesi <strong>ve</strong>ya zararlarının en azaindirilmesi için sadece yasa <strong>ve</strong> yönetmeliklerhazırlamanın yeterli olduğu algısındankurtulmuş yeni <strong>afet</strong> yönetimi sisteminde,AFAD; bireylerden başlamak üzere toplumuntamamının katılımını sağlayacak, <strong>afet</strong> bilincinigeliştirecek, uygulamadaki eksikliklerigidermek için bilimsel <strong>ve</strong> teknik altyapıyıgüçlendirecek, zarar azaltma çalışmalarınakaynak ayrılmasını sağlayacak <strong>ve</strong> tümbu çalışmaların sürdürülebilir olması içinstratejileri olan bir model kurmayı temel gayeolarak belirlemiştir.Afet tehlike <strong>ve</strong> risklerinin tespiti, zararazaltma faaliyetleri <strong>ve</strong> halkımızda <strong>afet</strong> bilincioluşturmaya yönelik farkındalık eğitimleriAFAD’ın önceliği olmaya devam edecektir.17


C. GIRIŞc. Araştırma <strong>ve</strong> Araştırma Yöntemi HakkındaDoğal <strong>afet</strong>lerin doğrudan ya da dolaylı olarakneden olduğu sosyal <strong>ve</strong> ekonomik kayıplar<strong>afet</strong> yönetiminin <strong>ve</strong> koordinasyonunungünümüz dünyasında ne kadar titizlikle elealınması gerektiğinin bir kanıtıdır.Söz konusu <strong>afet</strong>lerin toplum tarafındannasıl algılandığını anlayabilmek, yapılacakhazırlıklara yön <strong>ve</strong>ren çok önemli bir unsurdur.Bu kapsamda, toplumsal bilinçlendirmeyigeliştirme <strong>ve</strong> farkındalık artırmaya yönelikyapılacak çalışmalar, <strong>afet</strong>lere karşı daha hazır<strong>ve</strong> <strong>afet</strong> sonrasında daha iyi koordine olabilenbir yapıya ulaşmak için tüm paydaşlara önemlisorumluluklar yüklemektedir.Bu projede, “Afet Farkındalığı <strong>ve</strong>Afetlere Hazırlık Araştırması” adıylahane halkı düzeyinde, <strong>afet</strong>lere hazırlık <strong>ve</strong>farkındalıkların belirlenmesine yönelik birçalışma yürütülmüştür. Demografik özelliklerışığında elde edilecek nitelikli <strong>ve</strong>rilerin analizisonucunda, <strong>afet</strong>lere hazırlık <strong>ve</strong> farkındalıkseviyelerine ışık tutacak bu rapor ile bukapsamda <strong>afet</strong>lere ilişkin farkındalık <strong>ve</strong>hazırlık düzeyini artırmak üzere çalışmalarayön <strong>ve</strong>recektir.“Hane Halkı Afetlere Hazırlık <strong>ve</strong> FarkındalıkAraştırması” Ocak - Mart <strong>2014</strong>’te Türkiyegenelinde gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmaülke genelinde <strong>afet</strong>e hazırlık <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> bilincidüzeyini tespit etmek üzere gerçekleştirilenaraştırmalar açısından bir ilk olma özelliğinesahiptir.Bu araştırmada, temel olarak, ülkemizdehane halkı düzeyinde <strong>afet</strong>lere hazırlık <strong>ve</strong>farkındalıkların belirlenmesine yönelik birçalışma yürütülmüştür. Anket çalışmasıçerçe<strong>ve</strong>sinde; TÜİK tarafından seçilmişhanelerde ankete katılanların demografiközelliklerinin yanı sıra, <strong>afet</strong> konusundaki bilgidüzeyleri, <strong>afet</strong> hazırlıklarından ne anladıkları,günlük yaşamlarında <strong>afet</strong>lerin nasıl bir yerteşkil ettiği <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>lere yönelik farkındalıkdüzeyleri irdelenmiştir.Bu amaca uygun olarak, soru formununhazırlanması sürecinde <strong>afet</strong>lere yönelikfarkındalık <strong>ve</strong> hazırlık konusunu araştırmaküzere çeşitli ana başlıklar, temel amaçlar <strong>ve</strong>öğrenilmek istenilen hususlar belirlenmiştir.Bu doğrultuda, Türkiye’de ya da uluslararasıdüzlemde gerçekleştirilmiş benzer çalışmalarincelenmiştir. Yapılan istişareler <strong>ve</strong> masa başıçalışmaları ile anket formu oluşturulmuş,pilot uygulama ile de son haline getirilmiştir.Soru formu toplamda, yedi bölüm <strong>ve</strong> 96sorudan oluşmaktadır. Bu bölümler, birey/vatandaş bilgisi, <strong>afet</strong> yaşama <strong>ve</strong> etkilenmebilgisi, Türkiye genelinde <strong>ve</strong> kendi bölgesinde<strong>afet</strong>lere ilişkin farkındalık bilgisi, <strong>afet</strong>çalışmalarına katılım, <strong>afet</strong>e yönelik eğitimbilgisi, kurumlara ilişkin düşünce <strong>ve</strong> bilgi;<strong>afet</strong>e hazırlık durumu konularını içermektedir.Soru formunda iki ana yol izlenmiştir. İlkolarak hanede 18 yaş üzeri <strong>ve</strong> tercihen dahaönce <strong>afet</strong> yaşamış bir hane bireyi katılımcıolarak alındıktan sonra, doğrudan herhangibir <strong>afet</strong>e maruz kalıp kalmadığı sorulmuştur.Katılımcı herhangi bir <strong>afet</strong>e maruz kalmışise yaşadığı <strong>afet</strong> ya da <strong>afet</strong>lerin türü, sayısıetkilenme derecesi, can kaybı, mal kaybı, <strong>afet</strong>sonrası göç durumu <strong>ve</strong> yaşadığı <strong>afet</strong> ya da<strong>afet</strong>lerin, <strong>afet</strong> konusunda bilinçlenmesine nederecede yardımcı olduğu sorgulanmıştır.Katılımcının doğrudan bir <strong>afet</strong> yaşamamasıdurumunda ailesinde ya da tanıdıklarındandoğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalan olup olmadığısorulmuştur. Eğer yaşamışlarsa, bu durumda,yukarıdaki sorular, ailesinin ya da tanıdıklarınınyaşadı <strong>afet</strong> ya da <strong>afet</strong>ler üzerinden devamettirilmiştir. Bu iki ana yol ile katılımcınınkendisinin ya da tanıdıklarının <strong>afet</strong> yaşamasıile bağlantılı olarak hem yaşanılan <strong>afet</strong>lerleilgili bilgi almak hem de bunlardan etkilenmederecesini belirlemek istenmiştir.Soru formunun devamında katılımcılara,algısı açısından Türkiye’de en sık yaşanan,en çok maddi hasara neden olan <strong>ve</strong> en çokcan kaybına yol açan <strong>afet</strong>lerin neler olduğusorulmuştur.Daha sonra, katılımcıların yaşadıklarıbölgede bir <strong>afet</strong> riski içinde olup olmadıkları;<strong>afet</strong> riski varsa, bu <strong>afet</strong>lerin neler olduğu; buolası <strong>afet</strong> riskinden etkilenme dereceleri <strong>ve</strong>endişe düzeyleri; yaşadıkları bölgenin kaçıncıdereceden deprem bölgesi olduğunu bilipbilmedikleri sorulmuştur. Böylece <strong>afet</strong>lereyönelik farkındalık düzeyleri belirlenmekistenmiştir. Bunların yanı sıra katılımcıların<strong>afet</strong>ler ilgili haberleri ne düzeyde takipettikleri, bu konularda bilgi alma kaynaklarınınneler olduğu da sorulmuştur.Araştırmada katılımcıların <strong>afet</strong> çalışmalarınakatılım düzeyleri, <strong>afet</strong>lere hazırlık eğitimialıp almadıkları, almışlarsa bunların faydalı<strong>ve</strong> yeterli olmalarına ilişkin düşünceleri incelenmiştir.Araştırmanın ana bölümlerinden biriolarak, müdahale <strong>ve</strong> iyileştirme faaliyetlerikapsamında, sivil ya da siyasal toplum kuruluşlarındanmemnuniyet ölçülmeye çalışılmıştır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


d. Örneklem <strong>ve</strong> Örneklemin Temsil GücüAraştırmaya esas teşkil eden örneklem planıtabloda sunulmuştur. Örneklem, Türkiyegenelini temsil edecek şekilde, kır/kent tabakalamadüzeyinde, Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) tarafından oluşturulmuş <strong>ve</strong> örneklembüyüklüğü %20 cevapsızlık oranı dâhil 4.917hane olarak belirlenmiştir.4.917 adres (410 küme x 12’şer örnek hane)iki aşamalı örnekleme yöntemi kullanılarak“Güncel Ulusal Adres Veri Tabanı” kullanılarakoluşturulan adres çerçe<strong>ve</strong>sinden seçilmiştir.Birinci aşamada ortalama 100 adrestenoluşan kümeler <strong>ve</strong> ikinci aşamada ise her örnekkümeden seçilen 12 adres esas alınmıştır.Örneklem listesinde 3.540 kent <strong>ve</strong> 1.380 kıradresi çıkmıştır. Adresler 81 ile yayılmaktadır.Saha çalışmasında yaklaşık %18’lik bir cevapsızlıkoranı ortaya çıkmıştır <strong>ve</strong> araştırmatoplam 4.038 hane ile tamamlanmıştır. Araştırmakapsamında 2.816 anket kent, 1.222anket kır hanesinde yapılmıştır. 4.920 haneninkentte gerçekleşme oranı yüzde 80 <strong>ve</strong> kırdagerçekleşme oranı ise bir kademe daha yüksekolarak yüzde 89 seviyesindedir.Araştırmada Esas Alınan Örneklem Planı%95 Gü<strong>ve</strong>n Düzeyinde Tablo Değeri (t2) 3,8416p 40%q 60%Hata Oranı (+/-) 3%Desen Etkisi 2Cevapsızlık Oranı 20%Tabaka Sayısı (Kır/Kent) 2Kır/Kent Tabakalamasında Örneklem Büyüklüğü 4.91719


1.DEMOGRAFİKBİLGİLER


1. DEMOGRAFIK BILGILER%301.222Kır%491.984Kadın%702.816Kent%512.054ErkekKentKırErkekKadınGrafik 1.1 Örneklemin Kır <strong>ve</strong> Kent DağılımıGrafik 1.2 Katılımcıların Cinsiyet DağılımıTabaka Sayı YüzdeKent 2.816 69,7%Kır 1.222 30,3%Toplam 4.038 100,0%Araştırmaya esas teşkil eden örneklemin kır <strong>ve</strong> kent dağılımı Grafik1.1’de <strong>ve</strong>rilmektedir. Buna göre araştırmaya 4.038 hane katılmıştır.Bu hanelerin 2.816’sı kent <strong>ve</strong> 1.222’si kırda yer almaktadır. Diğerbir ifadeyle katılımcıların yüzde 70’i kentlerde <strong>ve</strong> yüzde 30’u kırlardayaşamaktadır. Kırlar, nüfusu 10 bin kişi <strong>ve</strong>ya daha az kişinin yaşadığıyerleşim birimleri olarak tanımlanmaktadır.Sırasıyla İstanbul’da 704 katılımcı, Ankara’da 345 katılımcı, İzmir’de224 katılımcı, Bursa’da 148 katılımcı <strong>ve</strong> Antalya’da 118 katılımcı ilegörüşülmüştür. Bu sıralama, bu illerin Türkiye nüfusu içerisindeki sıralamasıylauyum göstermektedir.Cinsiyet Sayı YüzdeErkek 2.054 50,9%Kadın 1.984 49,1%Toplam 4.038 100,0%Grafik 1.2’de araştırmaya katılan bireylerin cinsiyet dağılımı <strong>ve</strong>rilmektedir.Araştırmaya katılan 4.038 bireyin 2.054’ü erkek <strong>ve</strong> 1.984’ükadındır. Oransal olarak incelendiğinde kadınların oranı yüzde 49,1 <strong>ve</strong>erkeklerin oranı ise yüzde 50,9’dur.TÜİK <strong>ve</strong>rilerine göre ülkemizin 2013 nüfus dağılımı da tıpkı araştırmayaesas teşkil eden örneklemin cinsiyet dağılımı gibidir. TÜİK <strong>ve</strong>rilerinegöre ülkemizin erkek nüfus oranı yüzde 50,2 (38.473.360 kişi) <strong>ve</strong> kadınnüfus oranı %49,8’dir (38.194.504 kişi).Araştırmada cinsiyet bir tabaka olarak ele alınmamasına rağmen kadın<strong>ve</strong> erkek dağılımının büyük ölçüde yakalandığı görülmektedir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞANEngellilik Durumu SayıToplam İçindekiOranıEngellilerİçerisindeki OranıEngelli Değil 3.886 96,2% -Kronik Hastalık 78 1,9% 51,3%Ortopedik Engelli 24 0,6% 15,8%Görme Engelli 21 0,5% 13,8%Çoklu Engelli 14 0,3% 9,2%İşitme Engelli 12 0,3% 7,9%Konuşma Engelli 3 0,1% 2,0%Toplam 4.038 100,0% 100,0%Tablo 1.1 Katılımcıların Engellilik DurumuTablo 1.1, katılımcıların engellilik bilgilerini <strong>ve</strong>rmektedir. Bu tablodahem tüm örneklem içerisindeki engellilik oranları hem de engelli bireylerinkendi içerisindeki oranları görülebilmektedir.Çalışmaya katılanların yüzde 96’sı herhangi bir engeli olmadığını belirtmiştir.Engelli olduğunu belirten 152 birey bulunmaktadır. Engellileriçerisinde kronik hastalığı bulunanların oranı yüzde 51, ortopedikengeli bulunanların oranı yüzde 16, görme engeli bulunanların oranıyüzde 9, işitme engeli bulunanların oranı yüzde 8 <strong>ve</strong> konuşma engelibulunanların oranı ise yüzde 2’dir.Sonuç olarak katılımcılarının büyük bir yüzdesinin engelli olmadığı,engelli olanlar içerisinde ise yarıdan biraz fazlasının kronik hastalığıbulunduğu <strong>ve</strong> bunu ortopedik engelin takip ettiği görülmektedir.23


1. DEMOGRAFIK BILGILER40,0%35,0%30,0%25,0%20,0%15,0%10,0%5,0%0,0%OkuryazarDeğilOkuryazar İlköğretim Ortaöğretim Üni<strong>ve</strong>rsite LisansüstüGrafik 1.3 Katılımcıların Eğitim Durumu DağılımıBaşbakan Yardımcımız Sayın Beşir ATALAYKatılımcıların eğitim durumu Grafik 1.3’te <strong>ve</strong>rilmektedir. Örneklemdekibireylerin eğitim durumları Türkiye nüfusunun eğitim dağılımı ileyakınlık göstermektedir. Katılımcıların yüzde 39’u ilköğretim seviyesindeeğitim almıştır. Ortaöğretim seviyesinde eğitim almış olanlarınoranı yüzde 34, üni<strong>ve</strong>rsite seviyesinde eğitim almış olanların oranıyüzde 17 <strong>ve</strong> lisansüstü seviyesinde eğitim almış olanların oranı iseyüzde 1’dir.Katılımcıların yüzde 5’i okuryazar olmadıklarını ifade ederken okuryazarolduğu halde herhangi bir seviyede eğitim almamış olanlarınoranı da yaklaşık yüzde 4 seviyesindedir.Sonuç itibariyle katılımcıların yaklaşık yüzde 52’si ortaöğretim <strong>ve</strong>daha yukarı seviyede eğitim almışken, yüzde 48’i ilköğretim <strong>ve</strong> dahaaşağı seviyede eğitim almıştır.Eğitim Durumu Sayı YüzdeOkuryazar Değil 199 4,9%Okuryazar 171 4,2%İlköğretim 1.574 39,0%Ortaöğretim 1.361 33,8%Üni<strong>ve</strong>rsite 685 17,0%Lisansüstü 42 1,0%Toplam 4.032 100,0%TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


%15622Emekli%361.455ÇalışıyorGrafik 1.4 Katılımcıların Çalışma Durumu%301.199Ev Hanımı%19762ÇalışmıyorOturulan Evin Mülkiyet Durumu Sayı YüzdeKendine Ait 2.133 53,0%Kira 1.047 26,0%Haneye Ait 587 14,6%Yakınına Ait, Kira Vermiyor 207 5,1%Evi Var, Kirada Oturuyor 39 1,0%Lojman 12 0,3%Toplam 4.025 100,0%Tablo 1.2 Katılımcıların Oturdukları Evin Mülkiyet DurumuÇalışma Durumu Sayı YüzdeÇalışıyor 1.455 36,0%Çalışmıyor 762 18,9%Ev Hanımı 1.199 29,7%Emekli 622 15,4%Toplam 4.038 100,0%Araştırma kapsamında katılımcılara herhangi bir işte çalışıp/çalışmadıklarısorusu yöneltilmiştir. Bu soruya ilişkin cevaplar Grafik 1.4’te <strong>ve</strong>rilmektedir.Buna göre katılımcıların yüzde 36’sı çalıştığını ifade ederken, ev hanımıolduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 30, emekli olduğunu bildirenlerinoranı yüzde 15 <strong>ve</strong> çalışmadığını bildirenlerin oranı da yüzde 19’dur.Çalışmayan, ev hanımı <strong>ve</strong>ya emekli olan grubu çalışmayanlar altında sınıflandıracakolursak, katılımcıların yüzde 64’ünün çalışmadığı sonucunavarabiliriz. Bu durum, anketlerin uygulanma saatleri itibariyle hanede bulunanbireyler itibari ile doğal bir sonuçtur.Ayrıca araştırma kapsamında, herhangi bir işte çalıştığını ifade edenlere,nerede çalıştıkları (idari yönden) sorusu da yöneltilmiştir. Buna göre katılımcılarınyüzde 37’si bir ilde, yüzde 42’si bir ilçede, yüzde 4’ü bir kasabada<strong>ve</strong> yüzde 17’si de bir köyde çalıştığını ifade etmiştir.Çalışmaya katılanların oturdukları evin mülkiyet durumuna ilişkinbilgiler Tablo 1.2’de yer almaktadır. Tabloda göze çarpan ilk noktakatılımcıların yarısından fazlasının kendine ait bir evde oturduğudur.Bu oran yüzde 53 ile en büyük grubu oluşturmaktadır. Bunu, yüzde 26ile kirada oturanlar, yüzde 15 ile evin haneye ait olduğunu belirtenler,yüzde 5 ile evin bir yakınına ait olduğunu ifade edenler izlemektedir.Evi olduğu halde kirada oturanlar <strong>ve</strong> lojmanda oturanlar ise ihmaledilebilecek düzeyde azdır.25


2.AFETE MARUZ KALMA<strong>ve</strong> ETKİLERİ


2. AFETE MARUZ KALMA VE ETKILERI%22,7E<strong>ve</strong>t%6,0E<strong>ve</strong>tDoğrudanBir AfeteMaruz Kaldınız mı?YakınlarınızArasında Bir AfeteMaruz Kalan Var mı?%77,3Hayır%94,0HayırGrafik 2.1 Doğrudan Afete Maruz Kalma/Yakınları Açısından Afete Maruz KalmaAraştırmaya katılanlara <strong>afet</strong>lerle ilgili olarak sorulan ilk soru, dahaönceden herhangi bir <strong>afet</strong>e maruz kalıp kalmadığıdır. Bu soruya <strong>ve</strong>rilencevaplar hem kendileri hem de yakınları için grafik 2.1’de görülmektedir.Doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalanların oranı yüzde 23 <strong>ve</strong> doğrudan bir<strong>afet</strong>e maruz kalmayanların oranı da yüzde 77’dir. Diğer bir ifadeylearaştırmaya katılanların dörtte üçünden fazlası doğrudan bir <strong>afet</strong>emaruz kalmadığını ifade ederken, doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalanlaryaklaşık dörtte birlik bölümü oluşturmaktadır.Kendisi <strong>afet</strong> yaşamayan bireylere “Yakınlarınız arasında bir <strong>afet</strong>emaruz kalan var mı?” şeklinde soru yöneltilmiştir. Bu soruya katılımcılarınyüzde 94’ü hayır cevabını <strong>ve</strong>rirken, yakınlarının bir <strong>afet</strong>e maruzkaldığını ifade edenlerin oranı yüzde 6’dır. Bu yüzde 6’lık oran tümkatılımcıların değil, doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalmayan yüzde 77’lik kesiminyüzde 6’sıdır.Sonuç itibariyle araştırmaya katılanların yüzde 73’ü diğer bir ifadeyledörtte üçüne yakını hiçbir şekilde kendileri <strong>ve</strong>ya yakınları açısındanbir <strong>afet</strong>le karşı kaşıya kalmamıştır.Doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalma-kalmama ayrımı, <strong>afet</strong> farkındalığını,<strong>afet</strong>i yaşayanlarla yaşamayanlar arasında ne derecede belirlediğiniortaya koymak <strong>ve</strong> karşılaştırmalar yapmak açısından oldukçaönemlidir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


80,0%70,0%69,7 %60,0%50,0%40,0%30,0%20,0%10,0%0,0%11,0 %6,8 % 3,7 %Deprem Sel Yangın Heyelan Çığ TrafikKazası3,4 % 2,9 % 1,3 % 1,1 %KayaDüşmesiDiğerGrafik 2.2 Doğrudan Maruz Kalınan Afet TürleriDoğrudan bir <strong>afet</strong>e kaldığını ifade eden bireyler hangi türde bir <strong>afet</strong> yaşamıştır? Bu sorunun cevabıGrafik 2.2’de <strong>ve</strong>rilmektedir. Katılımcıların yüzde 70 gibi büyük bir bölümü depreme maruzkaldığını ifade etmiştir. Diğer bir ifadeyle katılımcıların dörtte üçüne yakını bir deprem <strong>afet</strong>i yaşamıştır.Depremi sırasıyla yüzde 11 ile sel, yüzde 7 ile yangın, yüzde 4 ile heyelan, yüzde 3 ile çığizlemektedir.Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalanların yüzde 3’ü trafik kazası yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu noktada,trafik kazasından kastın en az 5 kişinin hayatını kaybettiği <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> kapsamında değerlendirilenkazalar olduğunu belirtmekte fayda vardır. Trafik kazasını yüzde 1 ile kaya düşmesi takip etmektedir.Grafikten görüldüğü üzere, Ülkemizde en sık gözlenen <strong>ve</strong> ne yazık ki can <strong>ve</strong> mal kayıplarınaneden olan deprem felaketi, katılımcılar arasında da deneyimlenen bir <strong>afet</strong> türü olarak karşımızaçıkmaktadır.AFAD Başkanı Sayın Dr. Fuat OKTAY29


2. AFETE MARUZ KALMA VE ETKILERIAfet TürüCan Kaybı Mal Kaybı GöçSayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı YüzdeSel 12 19,4% 68 19,9% 11 8,5%Heyelan 0 0,0% 16 4,7% 13 10,1%Deprem 35 56,5% 173 50,7% 92 71,3%Çığ 1 1,6% 21 6,2% 1 0,8%Yangın 4 6,5% 43 12,6% 12 9,3%5 <strong>ve</strong> Üzeri Ölümlü Trafik Kazası 10 16,1% 9 2,6% 0 0,0%Kaya Düşmesi 0 0,0% 0 0,0% 0 0,0%Diğer 0 0,0% 11 3,2% 0 0,0%Toplam 62 100,0% 341 100,0% 129 100,0%Tablo 2.1 Afetlerin Can <strong>ve</strong> Mal Kaybı ile Göç Üzerine EtkileriDoğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalmış olanların yaşadıkları <strong>afet</strong>lerle birlikteaynı zamanda yaşadıkları bu <strong>afet</strong>lerde herhangi bir can kaybı,mal kaybı ya da göç olup olmadığı da sorulmuştur. Afetlerin can <strong>ve</strong>mal kaybı ile göç hareketleri üzerindeki etkilerini ifade eden bu rakamlarTablo 2.1’de görülmektedir.Afetlerde yaşandığı belirtilen toplam can kaybı sayısının yüzde 57gibi büyük bir bölümüne depremlerin neden olduğu görülmektedir.Bunu yüzde 19 ile sel izlemektedir. Selin ardından 5 <strong>ve</strong> daha fazlakişinin hayatını kaybettiği trafik kazaları, yangın <strong>ve</strong> çığ gelmektedir.Mal kayıplarında ise yine birinci sırada depremler yer almaktadır.Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalanlardan, mal kaybına uğrayanların yarısıdeprem nedeniyle mal kaybına uğramışken, bu oran selde yüzde 20,yangında 13, çığda yüzde 6 <strong>ve</strong> heyelanda yüzde 5’tir.Afetlerin göç hareketleri üzerindeki etkileri tablonun son sütunundagörülebilmektedir. Doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kalan kişilerden göçetmek zorunda kalanların yüzde 71’i deprem nedeniyle göç ettiğinibildirmiştir. Diğer bir ifadeyle göç eden kişilerin neredeyse dörtte üçüyaşadığı bir deprem felaketi nedeniyle yer değiştirmiştir. Tüm göçlerinyüzde 10’u heyelan <strong>ve</strong> yüzde 9’u yangın nedeniyle gerçekleşmiştir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


100,0%90,0%80,0%92,9 %87,5 %85,0 %82,1 %80,8 % 80,5 %75,3 % 72,6 %70,0%60,0%50,0%40,0%30,0%20,0%10,0%0,0%KayaDüşmesiYangın Heyelan Ortalama TrafikKazasıÇığ Sel DepremGrafik 2.3 Afetlerden Etkilenme DüzeyleriAraştırmaya katılan kişilere, yaşadıkları <strong>afet</strong>lerden ne derece etkilendiklerini belirleyebilmekamacıyla etkilenip etkilenmedikleri sorusu yöneltilmiştir. Grafik 2.3, <strong>afet</strong> bazında, yaşadıkları<strong>afet</strong>ten etkilenenlerin oranı <strong>ve</strong>rmektedir.Afete maruz kalan kişilerin ortalama olarak yüzde 82’si yaşadıkları bu <strong>afet</strong>ten etkilendikleriniifade etmişlerdir. Kaya düşmesi, yangın <strong>ve</strong> heyelan etkilenme bakımından ortalamanın üzerindeyer alırken, bunlara nazaran daha sık gözlenen deprem, sel, çığ, trafik kazası gibi <strong>afet</strong>ler etkilenmebakımından ortalamanın altında yer almaktadır.Kaya düşmesi yaşayanların yüzde 93’ü bundan etkilendiğini belirtirken bu oranlar sırasıyla,yangın için yüzde 88, heyelan için yüzde 85, trafik kazası için yüzde 81, çığ için yüzde 81, sel içinyüzde 75 <strong>ve</strong> en sık gözlenen <strong>afet</strong> olan depremde yüzde 73’tür.31


3.TÜRKİYE’DEAFET FARKINDALIĞI


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.1 Bireysel Afet Bilinci60,0%53,1 %50,0%50,0%44,7 %40,0%40,0%30,0%30,0%20,0%10,0%20,0%13,5 %15,5 % 12,3 %18,3 %11,0 %10,0%5,5 % 5,9 %19,1 %0,0%Kesinlikle KatkısıOlmadıKatkısı Olmadı Kararsızım Katkısı Oldu Kesinlikle KatkısıOldu0,0%Kesinlikle KatkısıOlmadıKatkısı Olmadı Kararsızım Katkısı Oldu Kesinlikle KatkısıOlduGrafik 3.1.1 Doğrudan Yaşanılan Afetin Bilinçlenmeye KatkısıGrafik 3.1.2 Yakınların Yaşadığı Afetin Bilinçlenmeye KatkısıGrafik 3.1.1, doğrudan maruz kalınan <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong> bilinçlenmesi konusundakişiye katkısını göstermektedir. Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalanlarınyüzde 53’ü <strong>afet</strong> konusunda bilinçlenmesinde, yaşadığı bu<strong>afet</strong>in etkili olduğunu ifade etmiştir. Diğer bir deyişle doğrudan <strong>afet</strong>emaruz kalanların yarısından fazlası, yaşadığı bu <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong> konusundabilinçlenmesine katkısının olduğunu düşünmektedir. Kesinliklekatkısı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 12’dir. Kesinlikle katkısıoldu diyenler ile katkısı oldu diyenleri bir arada değerlendirirsek; <strong>afet</strong>emaruz kalanların yaklaşık yüzde 65’i yaşadığı <strong>afet</strong>in kendisini, <strong>afet</strong>konusunda bilinçlendirdiğini ifade etmiştir.Bu durumun tersine, yaşadığı <strong>afet</strong>in <strong>afet</strong> bilinçlenmesi konusundakatkısı olmadı <strong>ve</strong> kesinlikle katkısı olmadı diyenlerin toplam oranıyüzde 19’dur.Sonuç itibariyle, <strong>afet</strong>e maruz kalanların beşte üçünden fazlası, yaşadığı<strong>afet</strong>in, bilinçlenmesine katkısı olduğunu düşünürken, beşte biribu konuda bir katkı sağlamadığını belirtmiştir. Kararsızlar ise toplamınyüzde 16’sını oluşturmaktadır.Grafik 3.1.2, Grafik 3.1.1’in aksine doğrudan maruz kalınan <strong>afet</strong>leryerine yakınların maruz kaldığı <strong>afet</strong>lerin, bilinçlenmeye etkisini incelemektedir.Yakınları <strong>afet</strong>e maruz kalanların yüzde 45’i <strong>afet</strong> konusundabilinçlenmesinde, yakının yaşadığı bu <strong>afet</strong>in etkili olduğunu ifadeetmiştir. Diğer bir deyişle yakını <strong>afet</strong>e maruz kalanların neredeyseyarısı, yakınının yaşadığı bu <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong> konusunda bilinçlenmesinekatkısının olduğunu düşünmektedir. Kesinlikle katkısı olduğunubelirtenlerin oranı yüzde 19’dur. Kesinlikle katkısı oldu diyenler ilekatkısı oldu diyenleri bir arada değerlendirirsek; yakını <strong>afet</strong>e maruzkalanların yaklaşık yüzde 64’ü yakının yaşadığı <strong>afet</strong>in kendisini <strong>afet</strong>konusunda bilinçlendirdiğini ifade etmiştir.Bu durumun tersine, yakınının yaşadığı <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong> bilinçlenmesikonusunda kendisine katkısı olmadı <strong>ve</strong> kesinlikle katkısı olmadı diyenlerintoplam oranı yüzde 18’dir.Grafik 3.1.1 <strong>ve</strong> Grafik 3.1.2 beraber değerlendirildiğinde, kişilerin, isterkendileri isterse yakınları <strong>afet</strong>e maruz kalsın, bu konuda eşdeğerbir bilinçlenme yarattığı görülmektedir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Kesinlikle Bilinçliyim4,9 %BilinçliyimKararsızım30,1 %31,5 %Bilinçli DeğilimKesinlikle Bilinçli Değilim8,7 %Grafik 3.1.3 Afet Konusunda Kişisel Bilinç Düzeyine Bakış24,8 %0.0 % 5,0 % 10,0 % 15,0 % 20,0 % 25,0 % 30,0 % 35,0 %Anket kapsamında katılımcılara “Afetler konusunda bilinçli biri olduğunuzudüşünüyor musunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya ilişkin cevaplarGrafik 3.1.3’te <strong>ve</strong>rilmektedir. Afetler konusunda kesinlikle bilinçliolduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 5 seviyesindedir. Buna karşınkesinlikle bilinçli olmadığını düşünenlerin oranı yaklaşık yüzde 9’dur.Afet konusunda bilinçli olduğunu <strong>ve</strong> kesinlikle bilinçli olduğunu ifadeedenleri bir grup olarak değerlendirirsek, katılımcıların yüzde 35’inin kendilerini<strong>afet</strong> konusunda bilinçli olarak tanımladığını sonucuna ulaşabiliriz.Bilinçlenme Konusunda Yapılabilecekler Sayı YüzdeGenel Olarak Kamuda Afetlere Karşı Bilgilendirmelerin YapılıyorOlması LazımYaşadığım Bölgede Muhtemel Afetler KonusundaBilgilendirilmem LazımTablo 3.1.1 Afet Bilincinin Artırılmasına Yönelik Yapılabilecekler1.930 47,8%1.643 40,7%Daha Önce Yaşanmış Afetler Konusunda Bilgi Sahibi Olmam Lazım 1.640 40,6%Yaşadığım Bölgede Afetlere İlişkin Etkinliklerin Yapılması Lazım 1.083 26,8%Yaşadığım Bölgede Afetlere Karşı Yerel Örgütlerin Olması Lazım 562 13,9%Seminer, Toplantı, Eğitim, Konferans Verilmeli Kamu SpotlarıArtırılmalı280 6,9%Afete Karşı Farkındalık Konusunda Özel Sektörün Teşvik Edilmesi 276 6,8%Buna karşın bilinçli olmayanlar <strong>ve</strong> kesinlikle bilinçli olmayanların toplamoranı yaklaşık yüzde 34’tür. Kararsız olduğunu ifade eden büyük bir çoğunlukvardır. Katılımcıların yüzde 32’si <strong>afet</strong> konusunda ne bilinçli ne debilinçsiz olduklarını belirtmişlerdir.Kendini hem bilinçli hem de bilinçsiz olarak ifade eden her iki gruba dabu görüşlerinin nedenleri sorulmuştur. Buna göre;*Afetler konusunda bilinçli olduğunu belirtenlerin yüzde 20’si <strong>afet</strong> yaşadığıiçin bilinçli olduğunu ifade ederken, yüzde 16’sı ne yapması gerektiğinibildiği için bilinçli olduğunu düşünmektedir.*Afetler konusunda bilinçli olmadığını belirtenlerin yüzde 50’si eğitimsizlik<strong>ve</strong> bilgisizlik nedeniyle bilinçli olmadığını düşünürken, yüzde 24’ü<strong>afet</strong> bölgesinde yaşamadığı için bilinçsiz olduğunu ifade etmiştir.Araştırmadan elde edilen <strong>ve</strong>riler göstermiştir ki, kişilerin eğitim seviyeleriarttıkça bilinçli olduğunu düşünenlerin oranı da aynı düzeyde artmaktadır.Örneğin okuryazar olmayanların sadece yüzde 16’sı <strong>afet</strong>lerkonusunda bilinçli olduğunu düşünürken bu oran lisansüstü düzeyindeeğitim alan kişilerde yüzde 52 gibi bir çoğunluğu oluşturmaktadır.Kişilere, kendilerinin <strong>afet</strong> konusunda daha bilinçli olabilmeleri adınayapılması gerekenler sorulmuş <strong>ve</strong> cevaplar Tablo 3.1.1’de <strong>ve</strong>rilmiştir.Buna göre katılımcıların yüzde 48’i kamuda <strong>afet</strong>lere karşı bilgilendirmelerinyapılması gerektiğini ifade etmiştir. Yüzde 40’lık kesim iseyaşadığı bölgedeki muhtemel <strong>afet</strong>ler konusunda bilgilendirilmesi gerektiğinisöylemiştir. Yine yüzde 40’lık bir kesim daha önce yaşanmış<strong>afet</strong>ler konusunda bilgi sahibi olması gerektiğini belirtmiştir.Öne çıkan bu üç öneriden de görülebileceği gibi, bilgilendirme konusundakihassasiyet göze çarpmaktadır. Kişilerin büyük bir bölümü,<strong>afet</strong> konusunda bilgilendirilmelerinin bilinçlenmelerine katkı sağlayacağınıdüşünmektedir.Dikkat çekici bir kesim ise yaşadığı bölgede <strong>afet</strong>lere ilişkin etkinliklerinyapılması gerektiğini bildirmiştir. Bu kesimin oranı yüzde 27’dir.Diğer bir ifadeyle kişilerin dörtte birinden fazlası <strong>afet</strong>lere ilişkin etkinliklerlebilinç seviyelerinin artacağını düşünmektedir.Seminer, toplantı <strong>ve</strong> konferans gibi etkinlikler ile kamu spotlarınınartırılması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 7 seviyesindedir.35


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.2 Sosyal Çevrede Afet Farkındalığı60,0%50,0%Afet Türü Sayı Yüzde40,0%Deprem 2.277 56,5%30,0%20,0%Trafik kazası 875 21,7%Sel 525 13,0%Yangın 296 7,4%10,0%Heyelan 36 0,9%0,0%DepremTrafikKazasıSel Yangın Heyelen DiğerDiğer 18 0,4%Toplam 4.015 100,0%Grafik 3.2.1 Katılımcılara Göre En Sık Yaşanan Afet TürüAnket kapsamında katılımcılara kendilerine göre en sık karşılaşılan<strong>afet</strong> türleri sorulmuştur. Bu kapsamda <strong>ve</strong>rilen cevaplar birinci en sık,ikinci en sık <strong>ve</strong> üçüncü en sık olarak gruplandırılmıştır. Grafik 3.2.1 katılımcılaragöre en sık karşılaşılan birinci <strong>afet</strong> türünü göstermektedir.Buna göre katılımcıların yüzde 57’si en sık karşılaşılan <strong>afet</strong> türünündeprem olduğunu düşünmektedir. Diğer bir ifadeyle kişilerin yarısındanfazlası en çok depremlerin yaşandığını düşünmektedir. Depremiyüzde 22 ile beş <strong>ve</strong>ya daha fazla ölümle sonuçlanan trafik kazaları,yüzde 13 ile sel, yüzde 7 ile yangın izlemektedir. Katılımcıların yüzde1’inden azı heyelanların en sık karşılaşılan <strong>afet</strong> türü olduğunu düşünmektedir.Katılımcılara göre, en sık yaşanan <strong>afet</strong>lerin kent <strong>ve</strong> kır karşılaştırmasıda yapılmıştır. En sık yaşanan <strong>afet</strong> olarak gösterilen depremin,kentte yaşayanlara göre yüzde 54 <strong>ve</strong> kırda yaşayanlara göre ise yüzde62 oranında en sık yaşanan <strong>afet</strong> olduğu görülmektedir. İkinci sıradakitrafik kazalarında bu oranlar, kentte yaşayanlara göre yüzde 24<strong>ve</strong> kırda yaşayanlara göre yüzde 17 civarındadır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


80,0%70,0%60,0%50,0%Afet Türü Sayı Yüzde40,0%Deprem 2.837 70,7%30,0%20,0%Trafik Kazası 924 23,0%Sel 129 3,2%Yangın 101 2,5%10,0%Heyelan 15 0,4%0,0%DepremTrafikKazasıSel Yangın Heyelen DiğerDiğer 9 0,2%Toplam 4.015 100,0%Grafik 3.2.2 Katılımcılara Göre En Çok Can Kaybına Yol Açan Afet TürüGrafik 3.2.2, katılımcılara göre en çok can kaybına yol açan birinci<strong>afet</strong> türünü göstermektedir. Buna göre katılımcıların yüzde 71’i ençok can kaybına yol açan <strong>afet</strong> türünün deprem olduğunu düşünmektedir.Diğer bir ifadeyle kişilerin dörtte üçüne yakını, en çok depremlernedeniyle can kayıplarının yaşandığını düşünmektedir. Depremi yüzde23 ile beş <strong>ve</strong>ya daha fazla ölümle sonuçlanan trafik kazaları, yüzde3 ile sel <strong>ve</strong> yaklaşık yüzde 3 ile yangın izlemektedir. Katılımcılarınyüzde 1’inden azı heyelanların en çok can kaybına yol açan <strong>afet</strong> türüolduğunu düşünmektedir.Katılımcılara göre, en çok can kaybında sebep olan <strong>afet</strong>lerin kent<strong>ve</strong> kır karşılaştırması da yapılmıştır. En çok can kaybına sebep olan<strong>afet</strong> olarak gösterilen depremin, kentte yaşayanlara göre yüzde 71<strong>ve</strong> kırda yaşayanlara göre ise yüzde 70 oranında en sık yaşanan <strong>afet</strong>olduğu görülmektedir. İkinci sıradaki trafik kazalarında bu oranlar,kentte yaşayanlara göre yüzde 24 <strong>ve</strong> kırda yaşayanlara göre yüzde21 civarındadır.37


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.2 Sosyal Çevrede Afet Farkındalığı80,0%70,0%60,0%50,0%Afet Türü Sayı Yüzde40,0%Deprem 2.904 72,3%30,0%20,0%Trafik kazası 495 12,3%Sel 305 7,6%Yangın 284 7,1%10,0%Heyelan 15 0,4%0,0%DepremTrafikKazasıSel Yangın Heyelen DiğerDiğer 12 0,3%Toplam 4.015 100,0%Grafik 3.2.3 Katılımcılara Göre En Çok Maddi Hasara Yol Açan Afet TürüGrafik 3.2.3, katılımcılara göre en çok maddi hasara yol açan birinci<strong>afet</strong> türünü göstermektedir. Buna göre katılımcıların yüzde 72’sien çok maddi hasara yol açan <strong>afet</strong> türünün deprem olduğunu düşünmektedir.Diğer bir ifadeyle kişilerin neredeyse dörtte üçü en çokdepremler nedeniyle can kayıplarının yaşandığını düşünmektedir.Depremi yüzde 12 ile beş <strong>ve</strong>ya daha fazla ölümle sonuçlanan trafikkazaları, yüzde 8 ile sel <strong>ve</strong> yaklaşık yüzde 7 ile yangın izlemektedir.Katılımcıların yüzde 1’inden daha azı heyelanların en çok can kaybınayol açan <strong>afet</strong> türü olduğunu düşünmektedir.Katılımcılara göre, en çok maddi hasara sebep olan <strong>afet</strong>lerin kent<strong>ve</strong> kır karşılaştırması da yapılmıştır. En çok maddi hasara sebep olan<strong>afet</strong> olarak gösterilen depremin, kentte yaşayanlara göre yüzde 73<strong>ve</strong> kırda yaşayanlara göre ise yüzde 71 oranında en sık yaşanan <strong>afet</strong>olduğu görülmektedir. İkinci sıradaki trafik kazalarında bu oranlarınkent <strong>ve</strong> kır ayrımında farklılık göstermediği görülmüştür.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


60,0%50,0%40,0%30,0%Yaşadığınız BölgedeAfet Riski Var mı?Erkek Kadın ToplamSayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde20,0%E<strong>ve</strong>t, Var 1.011 49,2% 898 45,3% 1.909 47,3%10,0%Hayır, Yok 1.043 50,8% 1.086 54,7% 2.129 52,7%0,0%E<strong>ve</strong>t, VarHayır, YokErkekKadınToplam 2.054 100,0% 1.984 100,0% 4.038 100,0%Grafik 3.2.4 Katılımcıların Yaşadığı Bölgede Afet Riski Var mı? Cinsiyete Göre DağılımGrafik 3.2.4, katılımcıların yaşadıkları bölgede <strong>afet</strong> riski olup olmadığınıncinsiyete göre dağılımını <strong>ve</strong>rmektedir. Cinsiyet ayrımı yapılmaksızınbakıldığında kişilerin yüzde 53’ü yaşadıkları bölgede <strong>afet</strong>riski olmadığını belirtmektedir. Buna karşın yaşadığı bölgede <strong>afet</strong>riski olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 47’dir.Bu oran kadın <strong>ve</strong> erkek katılımcılar arasında küçük de olsa farklılıkgöstermektedir. Erkeklerin yüzde 49’u yaşadığı bölgede <strong>afet</strong> riskiolduğunu belirtirken bu oran kadınlarda bir kademe daha düşüktür.Kadınların yüzde 45’i yaşadığı bölgede <strong>afet</strong> riskinin varlığından sözetmektedir.Katılımcıların %47’siyaşadıkları bölgede<strong>afet</strong> riski olduğunudüşünmektedir.39


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.2 Sosyal Çevrede Afet Farkındalığı90,0%85,2 %50,0%80,0%70,0%45,0%40,0%43,5 %60,0%35,0%50,0%40,0%30,0%20,0%17,6 %20,6 %30,0%15,0%12,8 %20,0%10,0%0,0%Deprem7,1 %TrafikKazası10,0%5,0%2,9 % 2,3 % 0,9 % 1,6 %0,0%Sel Yangın Heyelen Diğer KesinlikleEndişeliyim5,5 %Endişeliyim Kararsızım/Fikrim Yok Endişeli Değilim Kesinlikle EndişeliDeğilimGrafik 3.2.5 Katılımcıların Yaşadığı Bölgedeki Riskli Afet TürleriGrafik 3.2.6 Katılımcıların Bölgelerinde Olabilecek Afetlere İlişkin Endişe DüzeyiGrafik 3.2.5, katılımcılardan bölgelerinde <strong>afet</strong> riski olduğunu düşünenlerin,riskli gördükleri <strong>afet</strong> türlerini göstermektedir. Katılımcıların yüzde 85’i, diğerbir deyişle onda dokuzuna yakını yaşadığı bölgede deprem riskinin bulunduğunubelirtmiştir. Depremi yüzde 7 ile sel <strong>ve</strong> yüzde 3 ile heyelan takipetmektedir. Yaşadığım bölgede yangın riski var diyenlerin oranı yüzde 2 <strong>ve</strong>yaşadığı bölgenin çığ riski altında olduğunu ifade edenlerin oranı ise yüzde1 seviyesindedir.Riskli <strong>afet</strong>ler olarak deprem <strong>ve</strong> seli bir arada değerlendirirsek, yaşadığı bölgede<strong>afet</strong> riski olduğunu düşünenlerin yaklaşık yüzde 92 gibi büyük bir yüzdesideprem ya da sel riskini ifade etmiştir. Bu oranlar ülkemizde meydanagelen <strong>afet</strong>ler içerisinde deprem <strong>ve</strong> sellerin sıklığı ile tutarlılık göstermektedir.Katılımcılara ayrıca, bölgelerindeki bu muhtemel <strong>afet</strong>lerin yaşanması durumundabundan maddi olarak ne derecede etkilenecekleri sorulmuştur.Katılımcıların yüzde 52’si yaşadığı bölgede meydana gelecek olası <strong>afet</strong>lerdenmaddi olarak kesinlikle etkileneceğini belirtmiştir. Bu <strong>afet</strong>lerden maddiolarak etkilenirim diyenlerin oranı da yüzde 30’dur. Bu iki kategori birliktedeğerlendirildiğinde, yaşadığı bölgede <strong>afet</strong> riski bulunan bireylerin yüzde82’sinin bundan maddi anlamda olumsuz etkileneceğini düşündüğü sonucunavarılmaktadır.Grafik 3.2.6, katılımcıların bölgelerinde meydana gelebilecek <strong>afet</strong>lereilişkin duydukları endişe düzeyini göstermektedir. Buna göreendişeli olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 44 <strong>ve</strong> kesinlikle endişeliolduğunu belirtenlerin oranı yüzde yaklaşık yüzde 18’dir. Bu iki grububir arada değerlendirecek olursak bireylerin yaklaşık yüzde 61’ininbölgelerinde meydana gelebilecek <strong>afet</strong>lere ilişkin endişe duyduklarıgörülmektedir. Kararsız olduğunu ya da fikrinin bulunmadığını belirtenlerinoranı yüzde 21 civarındadır. Katılımcıların yüzde 13’ü bölgelerindemeydana gelebilecek <strong>afet</strong>ler nedeniyle endişeli olmadığını <strong>ve</strong>yüzde 6’sı ise kesinlikle endişeli olmadığını belirmiştir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


100,0%90,0%80,0%70,0%60,0%Eğitim DurumuE<strong>ve</strong>t,BiliyorumTablo 3.2.1 Katılımcılar Yaşadıkları Bölgenin Kaçıncı Dereceden Deprem Bölgesi OlduğunuBiliyor mu? Eğitim Durumuna Göre DağılımHayır,BilmiyorumToplamSayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı YüzdeOkuryazar Değil 4 0,4% 195 6,2% 199 4,9%Okuryazar 11 1,2% 160 5,1% 171 4,2%İlköğretim 239 26,8% 1.335 42,5% 1.574 39,0%Ortaöğretim 341 38,2% 1.020 32,5% 1.361 33,8%Üni<strong>ve</strong>rsite 274 30,7% 411 13,1% 685 17,0%Lisansüstü 24 2,7% 18 0,6% 42 1,0%Toplam 893 100,0% 3.139 100,0% 4.032 100,0%Genel Toplam 22,1 % 77,9 % 100,0 %50,0%40,0%30,0%20,%10,0%0,0%Gönüllü OlarakKatıldımAfete Doğrudan Maruz KalanProfesyonel OlarakKatılmadımKatıldımAfete Doğrudan Maruz KalmayanEğitim DurumuAfete Doğrudan Afete DoğrudanMaruz Kalan Maruz KalmayanToplamGönüllü Olarak Katıldım 14,1% 3,5% 5,9%Profesyonel Olarak Katıldım 2,5% 3,7% 3,4%Katılmadım 83,4% 92,8% 90,7%Toplam 100,0% 100,0% 100,0%Grafik 3.2.7 Afet Çalışmalarına Katılım, Afete Maruz Kalma Durumuna Göre DağılımaTablo 3.2.1, katılımcıların yaşadıkları bölgenin kaçıncı derecedendeprem bölgesi olduğunu bilip bilmeme ile eğitim durumunun çaprazlanmasınıgöstermektedir. Çaprazlamaya geçmeden önce, geneldeğerlendirmeye bakıldığında, katılımcıların yüzde 22’sinin yaşadıklarıbölgenin kaçıncı dereceden deprem bölgesi olduğunu bildiklerigörülürken, bilmeyenlerin oranı yaklaşık yüzde 78’dir.Yaşadığı bölgenin kaçıncı dereceden <strong>afet</strong> bölgesi olduğunu bilenleriçerisinde üni<strong>ve</strong>rsite düzeyinde eğitim almış olanların oranı yüzde31 iken, bilmeyenlerde bu oran sadece yüzde 13’tür. Diğer taraftan,yaşadığı bölgenin kaçıncı dereceden deprem bölgesi olduğunu bilmeyenleriçerisinde ilköğretim seviyesinde eğitim almış olanların oranıyüzde 43 iken bu oran bilenlerde yüzde 27 seviyesindedir.Yaşadığı bölgenin kaçıncı dereceden deprem bölgesi olduğunu bilipbilmeme konusuna kır/kent düzeyinde bakıldığında; kentte yaşayanlarınyüzde 23’ünün, yaşadığı bölgenin kaçıncı dereceden deprembölgesi olduğunu bildiğini ifade ederken bu oranın kırda yaşayanlararasında yüzde 19’a düştüğü görülmektedir.Grafik 3.2.7, <strong>afet</strong> çalışmalarına katılım durumunun, <strong>afet</strong>e maruz kalmadurumuna göre dağılımını <strong>ve</strong>rmektedir. Genel itibariyle değerlendirildiğindekatılımcıların yüzde 91’inin <strong>afet</strong> çalışmalarına katılmadığınıgörülmektedir. Bir başka deyişle katılımcıların onda dokuzu dahaönce <strong>afet</strong> çalışmalarında yer almamıştır. Afet çalışmalarında gönüllüolarak yer aldığını ifade edenlerin oranı yüzde 6 <strong>ve</strong> profesyonel olarakyer aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 3 seviyesindedir.Afete doğrudan maruz kalan bireyler arasında <strong>afet</strong> çalışmalarınagönüllü katılım oranı, <strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalmayan bireylere göreoldukça yüksektir. Afete doğrudan maruz kalan bireylerin yüzde 14’ügönüllü olarak <strong>afet</strong> çalışmalarına destek <strong>ve</strong>rmişken bu oran <strong>afet</strong>edoğrudan maruz kalmayan bireyler arasında yaklaşık yüzde 4 seviyesindedir.Bu <strong>ve</strong>riler, <strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalan bireylerde, <strong>afet</strong>farkındalığının, <strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalmayan bireylere göre dahaiyi noktalarda olduğunu göstermektedir.41


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.2 Sosyal Çevrede Afet Farkındalığı70,0%60,0%50,0%40,0%30,0%20,0%10,0%0,0%E<strong>ve</strong>tAfete Doğrudan Maruz KalanGrafik 3.2.8 Afet Yaşamış Bir Bölge İçin Yardımda Bulunma,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre DağılımHayırAfete Doğrudan Maruz KalmayanAfet Yaşamış Bir Bölgeİçin Para/Eşya YardımındaBulundunuz mu?Afete DoğrudanMaruz KalanAfete DoğrudanMaruz KalmayanToplamE<strong>ve</strong>t 58,8% 45,2% 48,3%Hayır 35,6% 47,2% 44,6%Hatırlamıyorum 5,6% 7,6% 7,1%Toplam 100,0% 100,0% 100,0%Grafik 3.2.8, <strong>afet</strong> yaşamış bir bölge için para/eşya yardımında bulunmadurumunun, <strong>afet</strong>e maruz kalma durumuna göre dağılımını<strong>ve</strong>rmektedir. Genel itibariyle değerlendirildiğinde katılımcıların yüzde48’inin <strong>afet</strong> yaşamış bir bölge için para ya da eşya yardımında bulunduğugörülmektedir. Böyle bir yardımda bulunmadığını belirtenlerinoranı ise yüzde 45’tir.Afete doğrudan maruz kalan bireyler arasında, <strong>afet</strong> yaşamış bir bölgeiçin para/eşya yardımında bulunduğunu belirtenlerin oranı <strong>afet</strong>edoğrudan maruz kalmayan bireylere göre daha yüksektir. Bu oran<strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalan bireyler arasında yüzde 59 iken, <strong>afet</strong>edoğrudan maruz kalmayan bireyler arasında yüzde 45 seviyesindedir.Aradaki 14 puanlık fark çok anlamlıdır. Afete maruz kalmış bireylerinyardım konusunda daha cömert <strong>ve</strong> istekli oldukları <strong>ve</strong> bu alanda birfarkındalığa sahip oldukları anlaşılmaktadır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


3.3 Afetlere İlişkin Bilgi Kaynakları70,0%63,6 %Evdeİşyerinde60,0%50,0%60,0%50,0%52,0 %40,0%40,0%30,0%30,0%24,7 %20,0%10,0%10,2 %4,1 %7,9 % 7,6 % 6,6 %20,0%10,0%2,9 %7,3 % 7,2 % 6,0 %0,0%Hiçbir ZamanSadece AfetolduğundaHaftadaBirkaç KezAyda Bir Kez Altı Ayda Bir Yılda Bir Kez0,0%Hiçbir ZamanSadece AfetolduğundaHaftadaBirkaç KezAyda Bir Kez Altı Ayda Bir Yılda Bir KezGrafik 3.3.1 Evde <strong>ve</strong> İşyerinde Afet Konusunun Konuşulma SıklığıKatılımcılara <strong>afet</strong> konusunun ev <strong>ve</strong> işyerlerinde ne sıklıkla konuşulduğusoruları yöneltilmiştir. Bu sorulara ilişkin cevaplar Grafik3.3.1’de sunulmaktadır.Evde, sadece <strong>afet</strong> olduğunda <strong>afet</strong> konusunun konuşulduğunu belirtenlerinoranı yüzde 64’tür. Evimde hiçbir zaman <strong>afet</strong> konuşulmuyordiyenlerin oranı yüzde 10, haftada birkaç kez konuşuluyor diyenlerinoranı yüzde 4, ayda birkaç kez konuşuluyor diyenlerin oranı yüzde 8seviyesindedir. Altı ayda bir kez konuşuluyor diyenlerin oranı yaklaşıkyüzde 8 <strong>ve</strong> yılda bir kez konuşuluyor diyenlerin oranı ise yüzde 7civarındadır.Sonuç itibariyle katılımcıların yüzde 74’ünün evinde <strong>afet</strong> konusununseyrek olarak konuşulduğu görülmektedir ki bu oran katılımcılarınyaklaşık dörtte üçüdür.İşyerinde ise, sadece <strong>afet</strong> olduğunda <strong>afet</strong> konusunun konuşulduğunubelirtenlerin oranı yüzde 52’dir. Afet konusunun işyerinde hiçbirzaman konuşulmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 25 seviyesindedir.Diğer bir deyişle katılımcıların dörtte biri işyerinde <strong>afet</strong> ile ilgilikonuşmaların hiçbir zaman gündeme gelmediğini ifade etmektedir.İşyerinde de tıpkı evde olduğu gibi katılımcıların yaklaşık dörtte üçünün<strong>afet</strong> konusunu seyrek olarak konuştuğu görülmektedir.43


3. TÜRKIYE’DE AFET FARKINDALIĞI3.3 Afetlere İlişkin Bilgi Kaynakları%6,8Afet Haberleriİlgimi Çekmiyor%9,2KararsızımÜlkede ya da Dünyada Olan Afetler18,3 %Alınması Gereken Önlemler29,7 %Afete Hazırlık Yapılması32,1 %Afetlerde Yaşananlar56,2 %Afetin Sonuçları62,5 %0.0 % 10,0 % 20,0 % 30,0 % 40,0 % 50,0 % 60,0 % 70,0 %%84,0Afet Haberleriİlgimi ÇekiyorGrafik 3.3.2 Afet Konusunda Konuşulan KonularGrafik 3.3.3 Afet Haberleri Katılımcıların İlgisini Çekiyor mu?Katılımcıların <strong>afet</strong> konusunda, evlerinde, işyerlerinde <strong>ve</strong> sosyalçevrelerinde konuştukları konular başlıkları itibariyle Grafik 3.3.2’de<strong>ve</strong>rilmektedir. Buna göre katılımcıların yüzde 63’ü <strong>afet</strong> konusundakonuşurken <strong>afet</strong>in sonuçları ile ilgili konuştuklarını ifade etmiştir.Afetlerde yaşananları konuştuğunu belirtenlerin oranı yüzde 56,<strong>afet</strong>e hazırlık yapılması konusunda konuştuğunu belirtenlerin oranıyüzde 32, alınması gereken önlemlerle ilgili konuştuklarını belirtenkişilerin oranı ise yüzde 30 seviyesindedir. Ülkede ya da dünyada olan<strong>afet</strong>leri konuşanların oranı ise yüzde 18’dir.Grafik 3.3.3, katılımcıların <strong>afet</strong> haberleri konusundaki ilgilerini göstermektedir.Katılımcıların yüzde 84’ü <strong>afet</strong>lerle ilgili haberlerin ilgisini çektiğini ifadeetmiştir. Diğer bir ifadeyle katılımcıların dörtte üçünden fazlasının <strong>afet</strong> haberlerineilgisi bulunmaktadır. Afet haberleri ilgimi çekmiyor diyenler yüzde 7 <strong>ve</strong>bu soruya kararsızım şeklinde cevap <strong>ve</strong>renlerin oranı ise yüzde 9’dur.Bu sorunun eğitim durumu ile çaprazlanması neticesinde ortaya çıkanbazı sonuçlar şöyledir: İlköğretim mezunlarının yalnızca yüzde 12’si <strong>afet</strong>lerleilgili haberleri kesinlikle ilgi çekici olarak nitelerken bu oran lisansüstüdüzeyinde eğitim alanlarda yaklaşık yüzde 38 seviyesindedir. Buna karşınokuryazar olmayanların yüzde 9’u <strong>afet</strong> ile ilgili haberlerin ilgisini çekmediğinibelirtirken bu oran lisansüstü düzeyinde eğitim alanlarda sadece yüzde2’dir. Sonuç olarak eğitim seviyesi yükseldikçe <strong>afet</strong>le ilgili haberlere olanilginin de arttığı görülmektedir.Peki, bu kişiler <strong>afet</strong> ile ilgili haberleri nereden alıyor? Katılımcıların yüzde97 gibi büyük bir çoğunluğu bu haberleri görsel medyadan aldığını ifadeederken, yüzde 48’i yazılı basını kaynak göstermiştir. Afet haberlerini çevremdenalıyorum diyenlerin oranı yüzde 21 <strong>ve</strong> yerel basın yoluyla bu haberlereulaşıyorum diyenlerin oranı ise yüzde 16 civarındadır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


4.AFETLEREHAZIRLIK


4. AFETLERE HAZIRLIKAraştırmada, ulaşılmak istenen temel amaçlardan biri de halkımızın <strong>afet</strong>lere hazırlık düzeyini ölçmektir. Bu amaçla, sırasıyla, kendisinin, ailesinin <strong>ve</strong> toplumun<strong>afet</strong>lere ne kadar hazır olduğu <strong>ve</strong> kendisini <strong>afet</strong>lere daha hazır hale getirmek için ne yapılması gerektiği sorulmuştur. Sonrasında ise <strong>afet</strong>lere karşısomut hazırlıkları olup olmadığı sorulmuştur. Bu bölümle ilgili son olarak <strong>afet</strong>lere hazırlık için herhangi bir toplantıya katılıp katılmadığı, kitap ya da broşürokuyup okumadığı <strong>ve</strong> eğitim alıp almadığı sorulmuştur.Kesinlikle Hazırlıklı0,6 %Hazırlıklı4,4 %50,0%40,0%30,0%20,0%26,1 %43,6 %20,1 %KararsızımHazırlıksızKesinlikle Hazırlıksız20,1 %29,5 %45,1 %10,0%0,0%0,1 %Fikrim YokKesinlikleHazırlıksızım9,3 %0,7 %Hazırlıksızım Kararsızım Hazırlıklıyım KesinlikleHazırlıklıyımFikrim Yok0,1 %0.0 % 10,0 % 20,0 % 30,0 % 40,0 % 50,0 %Grafik 4.1 Herhangi Bir Afete Karşı Ne Kadar Hazırlıklısınız?Grafik 4.2 Sizce Türk Toplumu Herhangi Bir Afete Karşı Ne Kadar Hazırlıklı?Grafik 4.1, kişilerin <strong>afet</strong>ler konusundaki hazırlık düzeyini <strong>ve</strong>rmektedir.Katılımcılara “Herhangi bir <strong>afet</strong>e ne kadar hazırlıklısınız?” sorusuyöneltilmiştir. Buna göre katılımcıların yüzde 44’ü herhangi bir <strong>afet</strong>ekarşı hazırlıksız olduğunu ifade etmiştir. Kesinlikle hazırlıksız olanlarınoranı yüzde 26 seviyesindedir. Kesinlikle hazırlıksız olduğunu belirtenlerile hazırlıksız olduğunu belirtenler bir arada değerlendirilirse,kişilerin yüzde 70 gibi büyük bir bölümünün <strong>afet</strong>lere karşı hazırlıksızolduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle katılımcıların dörtteüçüne yakını <strong>afet</strong>ler konusunda hazırlıksız olduğunu ifade etmiştir.Afetlere hazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9 <strong>ve</strong> kesinliklehazırlıklı olduğunu belirtenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 1’dir. İki grupbirlikte değerlendirildiğinde katılımcıların sadece yüzde 10’unun <strong>afet</strong>lerehazır olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.Grafik 4.2, kişilerin, Türkiye’deki toplumun <strong>afet</strong>ler konusundaki hazırlıkdüzeyi hakkındaki düşüncelerini göstermektedir. Buna göre, katılımcılarınyüzde 45’i Türk toplumunun herhangi bir <strong>afet</strong>e karşı hazırlıksız olduğunudüşünmektedir. Türk toplumunun <strong>afet</strong>lere kesinlikle hazırlıksız olduğunudüşünenlerin oranı yüzde 30 seviyesindedir. Kişilerin yüzde 65 gibi büyük birbölümü Türk toplumunun <strong>afet</strong>lere karşı hazırlıksız olduğunu düşünmektedir.Diğer bir ifadeyle katılımcıların beşte ikisinden fazlası <strong>afet</strong>ler konusunda Türktoplumunun hazırlıksız olduğunu düşünmektedir.Türk toplumunun <strong>afet</strong>lere karşı hazırlıklı olduğunu düşünenlerin oranıyüzde 4 <strong>ve</strong> kesinlikle hazırlıklı olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 1 seviyesindedir.Bu iki grup bir arada değerlendirildiğinde, katılımcıların sadeceyüzde 5’inin, Türk toplumunun <strong>afet</strong>lere karşı hazırlıklı olduğunu düşündüğügörülmektedir.Afetlere yönelik bir hazırlığı olmayan katılımcılara, neden hazırlıkları olmadığınıaçık uçlu olarak sorduğumuzda <strong>ve</strong>rilen cevaplar şu şekildedir: Afete hazırlıkkonusu ile ilgilenmediğini, umursamadığını ya da bunun için vakti olmadığınıbelirtenlerin oranı yüzde 26’dır. Bilgisizlik <strong>ve</strong>ya bilinçsizlik nedeniyle <strong>afet</strong>lere hazırlıklıolmadığını belirtenlerin oranı yüzde 21’dir. Bu iki grup bir arada değerlendirilirsekişilerin neredeyse yarısı <strong>afet</strong>ler konusunda kayıtsız kalmaktadır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


Afetlere Yönelik Olarak Daha HazırlıklıOlmanız İçin Yapılması GerekenlerSayıYüzdeAfetin Varlığı Konusunda Bilgilendirilmem Lazım 2.281 56,5%60,0%50,0%52,1 %KendisiYakını51,2 %Afete Karşı Çalışmalar Yapılıyor Olması Lazım 1.577 39,1%Afete Hazırlık Konusunda Doğrudan, TeknikOlarak Bilgilendirilmem Lazım1.368 33,9%Afet Konuları Sürekli Gündemde Tutulmalı 986 24,4%Afete Karşı Toplum Örgütlenmesi Lazım 862 21,3%Afet Tehlikesine Karşı Örgütlenmeye DâhilEdilmem Lazım473 11,7%Bireylere Yasal Sorumluluk Getirilmeli 414 10,3%Afet Hazırlık Konusunda Özel SektörünTeşviki Sağlanmalı374 9,3%40,0%30,0%20,0%10,0%0,0%Katkısı Oldu26,1%Kararsızım21,8 %KatkısıOlmadıKatkısı Oldu26,8 %Kararsızım22,0 %KatkısıOlmadıTablo 4.1 Afetlere Yönelik Daha Hazırlıklı Olunması İçin YapılabileceklerGrafik 4.3 Yaşanılan ya da Yakınların Yaşadığı Afetin Kişinin Afet Hazırlığına KatkısıTablo 4.1, katılımcıların <strong>afet</strong>lere yönelik daha hazırlıklı olabilmeleriadına neler yapılması gerektiği konusundaki düşüncelerini <strong>ve</strong>rmektedir.Buna göre katılımcıların yüzde 57’si <strong>afet</strong>lerin varlığı konusundabilgilendirilmesi gerektiğini düşünmektedir. Diğer bir ifadeyle katılımcılarınyarıdan fazlası <strong>afet</strong>lerin varlığı konusunda bilgilendirildikleritakdirde <strong>afet</strong>lere yönelik daha hazırlıklı olacağını düşünmektedir.Bunu takip eden grup yüzde 40 ile <strong>afet</strong>lere karşı çalışmalar yapılmasıgerektiğini düşünen gruptur. Afetlere hazırlık konusunda doğrudan<strong>ve</strong> teknik olarak bilgilendirilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde34, <strong>afet</strong> konularının sürekli gündemde tutulması gerektiğini belirtenlerinoranı yüzde 25, <strong>afet</strong>lere karşı toplumsal örgütlenmenin gerçekleştirilmesigerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 21, bu örgütlenmeyedâhil edilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı da yüzde 12 seviyesindedir.Katılımcıların yüzde 10’u bireylere yasal sorumluluk getirilmesigerektiğini düşünürken, yüzde 9’u özel sektörün bu konuda teşvikedilmesi gerektiğini ifade etmektedir.Grafik 4.3’te kişilerin kendilerinin ya da yakınlarının yaşadığı <strong>afet</strong>lerin,<strong>afet</strong> hazırlığına olan katkısı ayrı ayrı <strong>ve</strong>rilmektedir. Buna göre kişilerinyüzde 52’si yaşadığı <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong>lere hazırlık konusunda kendisine katkıyaptığını belirtmiştir. Diğer bir deyişle <strong>afet</strong> yaşayan katılımcıların yarısındanfazlası bunun ileride meydana gelebilecek diğer <strong>afet</strong>lere hazırlıkkonusunda kendisine katkı sağladığını ifade etmiştir. Grafikten degörülebileceği gibi kararsızların oranı da oldukça yüksektir. Afet yaşayanbireylerin yüzde 26’sı, diğer bir ifadeyle dörtte biri, yaşadığı <strong>afet</strong>in,<strong>afet</strong>lere hazırlık konusunda kendisine katkı yapıp yapmadığı noktasındakararsız kalmıştır. Yaşadığı <strong>afet</strong>in, <strong>afet</strong>lere hazırlık konusunda katkısağlamadığını belirtenler yüzde 22’lik kesimi oluşturmaktadır.Grafiğin ikinci bölümünde kişilerin kendilerinin değil de yakınlarınınyaşadığı <strong>afet</strong>lerin, kişinin <strong>afet</strong> hazırlığına katkısı incelenmektedir. Bunagöre, yakını <strong>afet</strong>e maruz kalmış kişilerin yüzde 51’i, bunun kendilerini<strong>afet</strong>lere hazırlama konusunda katkı sağladığını belirtmiştir. Katkı sağlamadıdiyenler yüzde 22 <strong>ve</strong> kararsızlar yüzde 27 civarındadır.Kişiler, ister kendisi bir <strong>afet</strong>e maruz kalsın, isterse bir yakını maruzkalsın, bunun kendi <strong>afet</strong> hazırlığına katkısı olduğunu yarıdan fazla biroranda beyan etmişlerdir.49


4. AFETLERE HAZIRLIKAfete Hazırlıklı YaşamakSizin İçin Ne Kadar Önemli?OkuryazarDeğilEğitim DurumuOkuryazar İlköğretim Ortaöğretim Üni<strong>ve</strong>rsite LisansüstüToplamSayı 1 0 6 6 5 0 18Kesinlikle ÖnemsizYüzde 0,5% 0,0% 0,4% 0,4% 0,7% 0,0% 0,4%Afete Hazırlıklı YaşamakSizin İçin Ne Kadar Önemli?Doğrudan Afete Maruz KalmaE<strong>ve</strong>t,KaldımHayır, KalmadımToplamSayı 5 13 18Kesinlikle ÖnemsizYüzde 0,5% 0,4% 0,4%ÖnemsizSayı 13 2 21 7 4 0 47Yüzde 6,5% 1,2% 1,3% 0,5% 0,6% 0,0% 1,2%ÖnemsizSayı 10 37 47Yüzde 1,1% 1,2% 1,2%KararsızımSayı 12 5 62 51 20 2 152Yüzde 6,0% 2,9% 3,9% 3,8% 2,9% 4,8% 3,8%KararsızımSayı 31 122 153Yüzde 3,4% 3,9% 3,8%ÖnemliSayı 114 88 762 613 317 19 1.913Yüzde 57,3% 51,5% 48,4% 45,1% 46,3% 45,2% 47,5%ÖnemliSayı 406 1.511 1.917Yüzde 44,4% 48,4% 47,5%Kesinlikle ÖnemliSayı 59 76 723 683 339 21 1.901Yüzde 29,6% 44,4% 45,9% 50,2% 49,5% 50,0% 47,2%Kesinlikle ÖnemliSayı 463 1.439 1.902Yüzde 50,6% 46,1% 47,1%Sayı 199 171 1.574 1.360 685 42 4.031ToplamYüzde 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%Tablo 4.2 Afete Hazırlıklı Yaşamanın Kişiler İçin Önemi, Eğitim Durumuna Göre DağılımToplamSayı 915 3.122 4.037Yüzde 100,0% 100,0% 100,0%Tablo 4.3 Afete Hazırlıklı Yaşamanın Kişiler İçin Önemi,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre DağılımTablo 4.2, <strong>afet</strong>e hazırlıklı yaşamanın bireyler için ne kadar önemli olduğukonusunu eğitim durumu bazında <strong>ve</strong>rmektedir. Eğitim düzeylerinin incelemesinegeçmeden önce genel durum incelenecek olursa; katılımcılarınyüzde 47’sinin <strong>afet</strong>e hazır yaşamanın kesinlikle önemli olduğunu düşündüğügörülmektedir. Bunu önemli olan niteleyenler yüzde 48’lik büyük birbölümü oluşturmaktadır. Bu iki grup bir arada değerlendirildiğinde, kişilerinyüzde 95 gibi büyük bir bölümünün <strong>afet</strong>e hazır yaşamayı önemsediğigörülmektedir. Bu noktadaki bilinç düzeyi yeterli <strong>ve</strong> önemlidir.Tablo, eğitim durumuna göre değerlendirildiğinde, eğitim düzeyinin yükseldikçe<strong>afet</strong>e hazır yaşamanın da önemsendiği görülmektedir. Örneğin,<strong>afet</strong>e hazır yaşamayı kesinlikle önemseyenlerin oranı okuryazar olmayanlardayüzde 30 seviyesinde iken ilköğretim düzeyinde yüzde 46 <strong>ve</strong> lisansüstüdüzeyinde ise yüzde 50 olarak öne çıkmaktadır. Buna karşın <strong>afet</strong>ehazır yaşamayı önemsiz bulanların oranı, okuryazar olmayanlarda yüzde7 iken eğitim düzeyi arttıkça yüzde 1’in altına düşmekte <strong>ve</strong> lisansüstündesıfırlanmaktadır.Tablo 4.3, <strong>afet</strong>e hazırlıklı yaşamanın bireyler için ne kadar önemliolduğu konusunu daha önce <strong>afet</strong>e maruz kalma durumu ile çaprazlayarakgöstermektedir. Afete maruz kalmanın, <strong>afet</strong>e hazır yaşamanınönemini çok fazla etkilemediği görülse de küçük farklılıklar bulunmaktadır.Afete maruz kalan bireylerin yüzde 51’i <strong>afet</strong>e hazır yaşamanın kesinlikleönemli olduğunu bildirmiştir. Diğer bir deyişle <strong>afet</strong> yaşamış bireylerinyarısından fazlası, <strong>afet</strong>e hazır yaşamanın kendileri için kesinlikleönemli olduğunu ifade etmiştir. Bu oran <strong>afet</strong>e maruz kalmayanlarda5 puan daha az olarak yüzde 46 olmuştur. Afete hazırlıklı yaşamanınönemli olduğunu belirtenler, <strong>afet</strong>e maruz kalanlar arasında yüzde 44iken bu oran <strong>afet</strong>e maruz kalmayanlarda yüzde 48 düzeyindedir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


100,0%80,0%60,0%40,0%20,0%0,0%E<strong>ve</strong>t, Katıldım Hayır, Katılmadım HatırlamıyorumAfet Bilinci ya da AfetlerHakkında ToplantılaraKatılımE<strong>ve</strong>t, KatıldımHayır, KatılmadımHatırlamıyorumToplamAfete Maruz KaldımDoğrudan Afete Maruz KalmaE<strong>ve</strong>t,KaldımAfete Maruz KalmadımHayır, KalmadımGrafik 4.4 Afet Bilinci ya da Afetler Hakkında Toplantılara Katılım,Afete Maruz Kalma Durumuna Göre DağılımToplamSayı 163 265 428Yüzde 17,8% 8,5% 10,6%Sayı 704 2.707 3.411Yüzde 76,9% 86,7% 84,5%Sayı 48 151 199Yüzde 5,2% 4,8% 4,9%Sayı 915 3.123 4.038Yüzde 100,0% 100,0% 100,0%Daha Önce Afet Bilinci Ya DaAfetlere Hazırlık HakkındaHerhangi Bir Broşür ya daKitap Okudunuz Mu?E<strong>ve</strong>t, OkudumHayır, OkumadımHatırlamıyorumToplamOkuryazarDeğilEğitim DurumuOkuryazar İlköğretim Ortaöğretim Üni<strong>ve</strong>rsite LisansüstüTablo 4.4 Afet Bilinci ya da Afete Hazırlık Hakkında Okuma Durumu,Eğitim Durumuna Göre DağılımToplamSayı 4 11 248 433 352 25 1.073Yüzde 2,0% 6,4% 15,8% 31,8% 51,4% 59,5% 26,6%Sayı 181 152 1.256 839 294 14 2.736Yüzde 91,0% 88,9% 79,8% 61,6% 42,9% 33,3% 67,9%Sayı 14 8 70 89 39 3 223Yüzde 7,0% 4,7% 4,4% 6,5% 5,7% 7,1% 5,5%Sayı 199 171 1.574 1.361 685 42 4.032Yüzde 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%Grafik 4.4, <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ler hakkında toplantılara katılımdurumunu <strong>afet</strong>e maruz kalma durumuna göre çaprazlamaktadır. Çaprazlamadanönce kişilerin <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ler hakkında toplantılarakatılım durumlarına bakalım. Buna göre, katılımcıların sadeceyüzde 11’i daha önce <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ler hakkında toplantılarakatıldığını ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 85 gibi büyük bir bölümüdaha önce buna benzer çalışmalara katılmamıştır. Bu soruya hatırlamıyorumşeklinde cevap <strong>ve</strong>renlerin oranı ise yüzde 5 civarındadır.Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalan bireylerin <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ler hakkındakitoplantılara daha fazla katılım sağladıkları görülmektedir.Buna göre, <strong>afet</strong>e maruz kalan bireylerin yüzde 18 gibi önemli bir bölümü<strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>ler hakkındaki toplantılara katıldığını bildirirken,bu oran <strong>afet</strong>e maruz kalmayanlarda yüzde 9 civarındadır. Afetemaruz kalan bireylerin <strong>afet</strong>e hazırlık kapsamında gerçekleştirilenbilinçlenme toplantılarına daha sık olarak katıldıkları görülmektedir.Tablo 4.4, daha önce <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>lere hazırlık hakkında herhangibir broşür ya da kitap okuma durumunu eğitim düzeyine göre<strong>ve</strong>rmektedir. Çaprazlamaya geçmeden önce daha önce <strong>afet</strong> bilinci yada <strong>afet</strong>lere hazırlık hakkında broşür ya da kitap okuma durumunungenel dağılımını inceleyelim. Katılımcıların yüzde 27’si daha öncebuna benzer kaynakları okuduğunu ifade ederken yüzde 68 gibi birbüyük bölümü ise okumadığını bildirmiştir. Diğer bir ifadeyle katılımcılarındörtte üçüne yakını daha önce <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>lere hazırlıkhakkında herhangi bir broşür <strong>ve</strong>ya kitap okumadığını bildirmiştir.Okuryazar olan katılımcılar arasında <strong>afet</strong>lerle ilgili bu kaynaklarıokuduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6 seviyesinde iken lisansüstüdüzeyinde bu oran yüzde 60’lara çıkmaktadır. Diğer taraftan ilköğretimdüzeyinde eğitim alanların yüzde 80’i <strong>afet</strong> bilinci ya da <strong>afet</strong>lerehazırlık konuları ile ilgili kaynakları okumadığını ifade ederken buoran lisansüstü düzeyde eğitim alan kişilerde yüzde 33’e inmektedir.Toplumun genel okuma anlayışı ile paralel olarak eğitim seviyesiarttıkça <strong>afet</strong>le ilgili kaynakların okunma seviyesinin de yükseldiği görülmektedir.51


4. AFETLERE HAZIRLIKSomut Hazırlıklar E<strong>ve</strong>t Hayır Fikrim Yok ToplamElektrik sigortalarının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığınıbiliyor musunuz?Su vanasının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığını biliyormusunuz?Oturduğunuz yere yakın boş alanların <strong>ve</strong> sağlıkkuruluşlarının yerini biliyor musunuz?Doğal gaz vanasının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığınıbiliyor musunuz?Evinizde yüksek dolapları, mobilyaları ya da duvaraasılı büyük objelerden (ayna, resim vb.) herhangi birinisabitlediniz mi?Tablo 4.5 Afete Hazırlık Kapsamında Somut Hazırlıklara İlişkin Bilgiler89,3% 10,7% 0,0% 100,0%87,6% 12,4% 0,0% 100,0%74,4% 25,6% 0,0% 100,0%55,5% 44,5% 0,0% 100,0%27,5% 72,5% 0,0% 100,0%Evinize <strong>afet</strong>lere karşı sigorta yaptırdınız mı? 20,6% 79,4% 0,0% 100,0%Evinizde deprem sırasında sığınabileceğiniz gü<strong>ve</strong>nlibir yer belirlediniz mi?Evinize yetkililerce dayanıklılık kontrolü yaptırdınızmı?Afet olduğunda sizi arayarak sağlığınızı kontroledecek yakınınızı belirlediniz mi?Afet anında hanenizde bulunan çocukları, yaşlı,engelli, kilolu bireyleri nasıl tahliye edeceğinizibelirlediniz mi?15,4% 84,6% 0,0% 100,0%15,1% 76,7% 8,2% 100,0%13,3% 86,7% 0,0% 100,0%12,1% 87,9% 0,0% 100,0%Bu zamana kadar bir <strong>afet</strong> tatbikatına katıldınız mı? 10,7% 89,3% 0,0% 100,0%Herhangi bir <strong>afet</strong> ya da kaza sonrası, sizinle ilgili kimebaşvurulacağını belirlediniz mi?Afet sonrası hane üyelerinizle buluşma yeribelirlediniz mi?Evinizde her katta, duman detektörü ya da yangınalarmı var mı?9,8% 90,2% 0,0% 100,0%9,3% 90,7% 0,0% 100,0%9,3% 86,9% 3,8% 100,0%Evinizde acil durum planı yaptınız mı? 9,0% 91,0% 0,0% 100,0%Afet sonrası haberleşme planı yaptınız mı? 7,5% 92,5% 0,0% 100,0%Sizin <strong>ve</strong> ailenizin önemli kayıt <strong>ve</strong> evraklarınınkopyaları evin dışında bir yerde saklanıyor mu?Acil durum planınız hakkında konuşup tatbikatuyguladınız mı?6,9% 89,0% 4,1% 100,0%4,5% 95,5% 0,0% 100,0%Size ait Afet Acil Yardım Kartı taşıyor musunuz? 3,5% 96,5% 0,0% 100,0%Tablo 4.5 bireylerin <strong>afet</strong>e hazırlık kapsamında somut olarak sunulanbazı önermelere <strong>ve</strong>rdikleri cevapların oranlarını sunmaktadır. Cevaplare<strong>ve</strong>t, hayır ya da fikrim yok olarak <strong>ve</strong>rilmiş <strong>ve</strong> e<strong>ve</strong>t cevabına göre sıralanmıştır.Tabloya ilişkin yorumlar madde madde <strong>ve</strong>rilmiştir.Katılımcıların;Yüzde 89’u elektrik sigortalarının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığını bildiğini,Yüzde 88’i su vanasının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığını bildiğini,Yüzde 74’ü oturduğu yerin yakınındaki boş alanların <strong>ve</strong> sağlık kuruluşlarınınyerini bildiğini,Yüzde 56’sı doğalgaz vanasının yerini <strong>ve</strong> nasıl kapatıldığını bildiğiniifade etmiştir.Buna karşın katılımcıların;Yüzde 73’ü evindeki dolap, mobilya ya da duvara asılı büyük objelerisabitlemediğini,Yüzde 80’i evini <strong>afet</strong>lere karşı sigortalatmadığını,Yüzde 85’i evinde deprem sırasında sığınacakları gü<strong>ve</strong>nli bir yeri belirlemediklerini,Yüzde 77’si evine dayanıklılık kontrolü yaptırmadığını <strong>ve</strong> yüzde 8’i bukonuda fikri olmadığını,Yüzde 87’si <strong>afet</strong> olduğun kendisini arayarak sağlığını kontrol edecekyakınını belirlemediğini,Yüzde 88’i <strong>afet</strong> anında hanedeki bireyleri nasıl tahliye edeceğini bilmediğini,Yüzde 89’u bu zamana kadar bir <strong>afet</strong> tatbikatına katılmadığını,Yüzde 90’ı <strong>afet</strong> sonrası kendisiyle ilgili kime başvurulacağını belirlemediğini,Yüzde 87’si evinde duman detektörü ya da yangın alarmı olmadığını,yüzde 4’ü bu konuda fikri olmadığını,Yüzde 91’i evinde acil durum planı yapmadığını,Yüzde 93’ü evinde <strong>afet</strong> sonrası haberleşme planı yapmadığını,Yüzde 96’sı acil durum planı hakkında bir tatbikat uygulamadığını,Yüzde 97’si Afet Acil Yardım kartı taşımadığını belirtmiştir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


5.AFETEĞİTİMLERİNE KATILIM


5. AFET EĞITIMLERINE KATILIM%4,0Hatırlamıyorum%7,5E<strong>ve</strong>t, Afetlerleİlgili Eğitim AldımAfete Hazırlık Kapsamında Alınan Eğitimin İçeriği Sayı YüzdeDeprem Eğitimi 89 30,7%Afete Ön Hazırlık Eğitimi 53 18,3%Yangın Eğitimi 45 15,5%İlkyardım Eğitimi 43 14,8%Afet Sırasında <strong>ve</strong> Sonrasında Yapılması Gerekenler Eğitimi 22 7,6%Arama Kurtarma Eğitimi 9 3,1%%88,5Hayır, EğitimAlmadımSivil Savuma Eğitimi 6 2,1%Diğer 23 7,9%Toplam 290 100,0%Grafik 5.1 Katılımcıların Afetlerle İlgili Eğitim Alıp Almama DurumuTablo 5.1 Katılımcıların Afetlere Hazırlık Kapsamında Aldığı Eğitimlerin İçeriğiGrafik 5.1, katılımcıların daha önce <strong>afet</strong>lerle ilgili herhangi bir eğitimalıp almadığı sorusunu yanıtlamaktadır. Katılımcıların yüzde 89 gibibüyük bir bölümünün herhangi bir <strong>afet</strong> eğitimi almadığı görülmektedir.Afetlerle ilgili eğitim aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 8 civarındadır.Bu sorunun eğitim durumu ile çaprazlanmasından elde edilen temel<strong>ve</strong>riler şöyledir: Katılımcılardan ilköğretim mezunu olanların sadeceyüzde 3’lük kesimi bu eğitimleri almışken lisans düzeyinde bu oranyüzde 19’a <strong>ve</strong> lisansüstü düzeyinde ise yüzde 23’e yükselmektedir.Buna karşın ilköğretim düzeyinde eğitim alanların yüzde 94’ü bu eğitimlerialmadığını ifade ederken bu oran lisansüstü düzeyinde yüzde71’e gerilemektedir.Tablo 5.1, katılımcıların daha önce <strong>afet</strong>lere hazırlık kapsamında aldıklarıeğitimlerin içeriğini göstermektedir. Katılımcıların yüzde 31’ideprem eğitimi almıştır. Diğer bir ifadeyle <strong>afet</strong>e hazırlık kapsamındaeğitim alan bireylerin üçte birine yakını deprem eğitimi almıştır. Bunuyüzde 18 ile <strong>afet</strong>e ön hazırlık eğitimi takip etmektedir. Yangın eğitimialdığını ifade edenlerin oranı yüzde 16, ilkyardım eğitimi alanlarınoranı yüzde 15, <strong>afet</strong> sırasında <strong>ve</strong> sonrasında yapılması gerekenlerleilgili eğitim aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 8 civarındadır.Afete hazırlık kapsamında eğitim almış katılımcıların yüzde 3’ü arama<strong>ve</strong> kurtarma eğitimi <strong>ve</strong> yüzde 2 si de sivil savunma eğitimi aldıklarınıbelirtmişlerdir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


60,0%50,0%40,0%30,0%20,0%10,0%0,0%24,8 %KesinlikleFaydalı53,8 %FaydalıEğitimin Faydası16,8 %Kararsızım3,3 % 1,3 %12,9 %FaydalıOlmadıKesinlikleFaydalı OlmadıEğitimin YeterliliğiKesinlikleYeterli40,4 %Grafik 5.2 Eğitimlere Katılanların Eğitimleri Faydalı <strong>ve</strong> Yeterli Bulma DereceleriYeterli26,8 %Kararsızım15,6 %Yetersiz4,3 %KesinlikleYetersizAfetlere İlişkin Eğitim Almakİster misiniz?E<strong>ve</strong>t,Almak İsterimHayır,Almak İstememKararsızımToplamOkuryazarDeğilEğitim DurumuOkuryazar İlköğretim Ortaöğretim Üni<strong>ve</strong>rsite LisansüstüTablo 5.2 Afetlere İlişkin Eğitim Alma İsteği, Eğitim Durumuna Göre DağılımToplamSayı 62 59 672 690 381 21 1.885Yüzde 31,2% 34,5% 42,7% 50,7% 55,7% 50,0% 46,8%Sayı 103 95 664 461 211 13 1.547Yüzde 51,8% 55,6% 42,2% 33,9% 30,8% 31,0% 38,4%Sayı 34 17 238 209 92 8 598Yüzde 17,1% 9,9% 15,1% 15,4% 13,5% 19,0% 14,8%Sayı 199 171 1.574 1.360 684 42 4.030Yüzde 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%Grafik 5.2, <strong>afet</strong>lere hazırlık kapsamında eğitim almış bireylerin bu eğitimlerine kadar faydalı <strong>ve</strong> ne kadar yeterli bulduklarını göstermektedir.Eğitim almış bireylerin yüzde 54’ü bu eğitimleri faydalı bulmuştur. Kesinliklefaydalı bulanların oranı ise yüzde 25’tir. Diğer bir ifadeyle, bu iki grup bir aradadeğerlendirilirse, eğitim almış katılımcıların yaklaşık beşte dördü bu eğitimlerifaydalı bulduklarını belirtmiştir. Buna karşın bu eğitimlerin faydalı olmadığınıdüşünenlerin oranı yüzde 3 <strong>ve</strong> kesinlikle faydalı olmadığını düşünenlerinoranı ise yüzde 1 seviyesindedir. Eğitim almış kişilerin yüzde 17’si bu konudakararsız olduklarını belirtmişlerdir.Eğitim yeterliliği konusunda katılımcılar daha olumsuz bir görünüm çizmektedirler.Buna göre eğitim almış kişilerin yüzde 16’sı bu eğitimleri yetersizyüzde 4’ü ise kesinlikle yetersiz olarak tanımlamıştır. Bu iki grup toplamınbeşte birini oluşturmaktadır. Buna karşın eğitim alan bireylerin yüzde 40’ı bueğitimleri yeterli <strong>ve</strong> yüzde 13’ü ise kesinlikle yeterli olarak değerlendirmiştir.Bu iki grup bir arada değerlendirildiğinde, eğitim alan bireylerin yarıdan fazlasınınbu eğitimleri yeterli bulduğu görülmektedir. Kararsızlığını belirtenlerinoranı ise yüzde 27’dir.Eğitim alan bireylerin, eğitimlerini faydalı bulma dereceleri, yeterli bulmaderecelerinden daha yüksektir. Eğitimi faydalı bulanların oranı beşte dördeyaklaşırken, yeterli bulanların oranı yarıdan biraz fazladır.Tablo 5.2, <strong>afet</strong>lere ilişkin eğitim alma isteğini, eğitim düzeylerine göreifade etmektedir. Katılımcılara “Afetlere ilişkin eğitim almak ister misiniz?”sorusu yöneltilmiştir. Buna göre katılımcıların yüzde 47’si bueğitimi almak istediğini belirtirken yüzde 38’i <strong>afet</strong>lere ilişkin eğitim almakistemediğini ifade etmiştir. Diğer bir ifadeyle kişilerin beşte ikisineyakını <strong>afet</strong>lere ilişkin herhangi bir eğitim alma konusunda isteksizdir.Kararsız olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 15 seviyesindedir.Diğer tablo <strong>ve</strong> grafiklerde de olduğu gibi eğitim düzeylerine göre <strong>afet</strong>lereilişkin eğitim alma isteği bakımından anlamlı bir fark bulunmaktadır.Buna göre okuryazar olmayanların yüzde 31’i bu eğitimlere katılmakistediğini belirtirken, bu oran üni<strong>ve</strong>rsite düzeyinde eğitim alanlardayüzde 56 <strong>ve</strong> lisansüstü düzeyinde eğitim alanlarda yüzde 50’dir. Bunakarşın, bu eğitimi almak istemediğini belirtenlerin oranı okuryazarlariçerisinde yüzde 56 iken lisans düzeyinde yüzde 31’e gerilemektedir.Afetlere doğrudan maruz kalan bireylerde de <strong>afet</strong>lere ilişkin eğitimalma isteği belirgin derecede fazladır. Afetlere doğrudan maruz kalankatılımcıların yüzde 56’sı, diğer ifadeyle yarısından fazlası, bu eğitimlerekatılmak istediğini belirtirken, <strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalmamış olanbireylerde bu oran yüzde 44’e gerilemektedir.Tablo <strong>ve</strong> grafikler yorumlanırken genelde kır <strong>ve</strong> kent ayrımında belirginfarklar göze çarpmamaktadır. Ancak <strong>afet</strong> eğitimi konusunda kır<strong>ve</strong> kent ayrımında bariz farklılıklar bulunmuştur. Kentlerde yaşayanbireylerin <strong>afet</strong>e ilişkin eğitimlere katılma konusunda kırlarda yaşayanbireylere göre daha isteksiz olduğu görülmüştür. Kentlerde yaşayanbireylerin yüzde 44’ü <strong>afet</strong> eğitimi almak istediğini belirtirken bu orankırlarda yaşayan bireyler arasında yüzde 54 seviyesindedir. Aradaki bu10 puanlık fark oldukça anlamlı <strong>ve</strong> önemlidir.57


5. AFET EĞITIMLERINE KATILIMAlınmak İstenen Eğitimin İçeriği Sayı Yüzdeİlkyardım Eğitimi 2.992 74,1%Psikolojik Yardım Eğitimi 1.433 35,5%Afetlere Müdahale Şekilleri Eğitimi 1.415 35,0%Afet Davranışları Eğitimi 1.370 33,9%Yasal Mevzuat Eğitimi 651 16,1%Afet Gönüllülüğü Eğitimi 632 15,7%Tablo 5.3 Alınmak İstenen Eğitimin İçeriğiTablo 5.3, <strong>afet</strong>lere ilişkin eğitim almak isteyen bireylerin bu eğitimleriniçeriklerine yönelik görüşlerini sunmaktadır. Eğitim almak isteyenkişilerin yüzde 74’ü ilk yardım eğitimi almak istemektedir. Diğerbir ifadeyle eğitim konusunda istekli bireylerin yaklaşık dörtte üçüilk yardım konusunda eğitim almak istemektedir. İlk yardım eğitiminiyüzde 36 ile psikolojik yardım eğitimi, yüzde 35 ile <strong>afet</strong>lere müdahaleeğitimi, yüzde 34 ile <strong>afet</strong> davranışları eğitimi, yüzde 16 ile yasal mevzuateğitimi <strong>ve</strong> yine yüzde 16 ile <strong>afet</strong> gönüllülüğü eğitimi izlemektedir.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


6.SONUÇ <strong>ve</strong>DEĞERLENDİRME


6. SONUÇ <strong>ve</strong> DEĞERLENDİRMEAfet farkındalığı <strong>ve</strong> <strong>afet</strong>e hazırlık ekseninde ele aldığımızraporun bu bölümünde çarpıcı bazı sonuçlarındeğerlendirmesi <strong>ve</strong> yorumlaması yapılacaktır.4.917 hane olarak belirlenen örneklem büyüklüğünün,örneklem planında öngörüldüğü üzerecevapsızlık oranı yüzde 20’ye yakın olarak gerçekleşmiş<strong>ve</strong> çalışma kır/kent düzeyinde 4.038hane görüşmesi ile tamamlanmıştır. Bu hanelerin2.816’sı kent <strong>ve</strong> 1.380’i kır adresidir.Çalışma, demografik bilgilerin tutarlığı açısındanoldukça başarılıdır. Örneklemin cinsiyet dağılımıTürkiye nüfusunun cinsiyet dağılımı ile birebir örtüşmektedir.Yine, örneklemin eğitim durumu dağılımıTürkiye genelinin eğitim düzeyleri ile uyumgöstermiştir.Afete maruz kalma bakımından örneklemin <strong>ve</strong>temsil gücü de ele alınırsa Türkiye nüfusununyüzde 23’ünün doğrudan bir <strong>afet</strong>e maruz kaldığı,doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalmayanların ise yüzde6’sının bir yakını <strong>afet</strong>e maruz kalmıştır. Çalışmadaele alındığı üzere, <strong>afet</strong>e maruz kalma durumunagöre çaprazlamalarda oldukça önemli çıktılar eldeedilmiştir. Bireylerin <strong>afet</strong>e doğrudan maruz kalmasıya da kalmaması, <strong>afet</strong>e bakış açılarında önemli değişiklikleryaratmıştır. Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalanbireylerin gerek <strong>afet</strong> farkındalığı gerekse <strong>afet</strong>e hazırlıkkonularında, doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalmayanbireylere göre daha iyi durumda oldukları gözlenmiştir.Afete maruz kalma durumunun buna benzerdiğer çalışmalarda temel bir değişken olarak elealınması gerekliliği çok açıktır. Bu değişken ile beraberdeğerlendirilecek parametreler oldukça anlamlı<strong>ve</strong> aydınlatıcı olacaktır.Doğrudan maruz kalınan <strong>afet</strong> türleri içerisindedepremler yüzde 70 ile ilk sırada yer almaktadır.Depremi yüzde 11 ile sel <strong>afet</strong> izlemektedir. Ülkemiztopraklarının büyük bir bölümünün birinci <strong>ve</strong>ya ikincidereceden deprem bölgesi içerisinde olduğu düşünülürsebu oranların tutarlı olduğu görülmektedir.Afetlerin göç üzerine etkileri de çalışma kapsamındaincelenmiş <strong>ve</strong> <strong>afet</strong> nedeniyle göç eden bireylerinyüzde 71’inin depremler nedeniyle göç ettiğigörülmüştür. Bunun en yakın örneği 2011 Van depremidir.Van depremi nedeniyle kent, 2011 yılındaaldığı göçün yaklaşık üç katını <strong>ve</strong>rmiştir. Hatta Vanili nüfusunun 2010 yılına göre 2011 yılında yüzde1,24 azaldığı görülmüştür. Aynı dönemde ülke nüfusuise yüzde 1,36 oranında artmıştır. Bu rakamlardepremlerin göç hareketleri üzerindeki etkileriniçok açık bir biçimde örneklemektedir.Bireysel <strong>afet</strong> bilinci, <strong>afet</strong> farkındalığı içerisindeönemli bir yer tutmaktadır. Katılımcıların yüzde 35’ikendilerini <strong>afet</strong> konusunda bilinçli olarak tanımlamıştır.Bilinçli olmadığını ifade edenlerin oranı iseyüzde 34 seviyesindedir. Eğitim düzeyi arttıkça kendinibilinçli olarak ifade eden bireylerin oranı da aynıdoğrultuda artmaktadır. Doğrudan <strong>afet</strong>e maruz kalanbireylerin ise yüzde 65’i yaşadığı <strong>afet</strong>in kendisini<strong>afet</strong> konusunda bilinçlendirdiğini belirtmiştir.Afet konusunda bilinçli olduğunu ifade eden bireylerinyüzde 20’si bu bilinçlenmesini <strong>afet</strong> yaşamışolmalarına bağlamaktadır. Bilinçli olmadığını belir-TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


6. SONUÇ <strong>ve</strong> DEĞERLENDİRMEtenlerin yüzde 50’si ise eğitimsizlik <strong>ve</strong> bilgisizlik nedeniylebilinçli olmadığını ifade etmiştir. Bu oranlar<strong>afet</strong> bilinci konusunda eğitim çalışmalarının öneminivurgulaması açısından oldukça önemlidir.Saha araştırması kapsamında kişilere, yaşadıklarıbölgede <strong>afet</strong> riski olup olmadığı sorulmuştur. Katılımcılarınyüzde 53’ü yaşadıkları bölgede <strong>afet</strong> riskiolmadığını düşünmektedir. Bu soruda çarpıcı olanbir başka durum ise özetle şu şekildedir. Türkiye’nin<strong>afet</strong>selliği en yüksek 42 ilinde yaşayan bireylerinyüzde 45’i yaşadıkları bölgede <strong>afet</strong> riski olduğunuifade ederken, <strong>afet</strong>sel olmayan illerdeki bireylerinyüzde 52’si yaşadıkları bölgenin <strong>afet</strong> açısındanriskli olduğunu düşünmektedir. Bu sonuçlar göstermektedirki, toplum genelinde <strong>afet</strong> riskleri algısı <strong>ve</strong>bölgesel <strong>afet</strong> riskleri konusunda bir kafa karışıklığımevcuttur. Bu görüşü destekleyen başka bir sonuçise kişilerin yaşadıkları bölgenin kaçıncı derecedendeprem bölgesi olduğunu bilip bilmediğine ilişkindir.Buna göre, kişilerin sadece yüzde 22’si yaşadıklarıbölgenin kaçıncı dereceden deprem bölgesi olduğunubilmektedir ya da bildiğini ifade etmektedir. Diğerparametrelerde de olduğu gibi, eğitim düzeyi arttıkçakişilerin yaşadığı bölgenin kaçıncı derecedendeprem bölgesi olduğunu bilenlerin ya da bildiğiniifade edenlerin oranı yükselmektedir.Afet çalışmaları kapsamında gerçekleştirilençalışmalara katılım düzeyi oldukça düşüktür. Katılımcılarınsadece yüzde 6’sı gönüllü olarak buçalışmalara katkı sağladığını ifade ederken, yüzde91’i bu çalışmalara hiç katkı sağlamamıştır. Kalanyüzde 3’lük kesim ise bu çalışmalarda profesyonelolarak yer aldığını belirtmiştir. Ülkemizin <strong>afet</strong>selliğidüşünüldüğünde bu oranların yetersiz olduğugörülmektedir. Ancak oranlar itibariyle daha iyidurumda olan bölümü <strong>afet</strong>e maruz kalmış kişileroluşturmaktadır. Afete doğrudan maruz kalan kişilerde<strong>afet</strong> çalışmalarına gönüllü katılım oranı yüzde14 seviyesindedir. Afete doğrudan maruz kalmanın<strong>afet</strong> bilincinin yanı sıra <strong>afet</strong> çalışmalarına katılımı dabelirlediği sonucuna ulaşılmaktadır.Afet farkındalığına ilişkin somut bir diğer göstergede <strong>afet</strong>lerin evde, işyerinde <strong>ve</strong> sosyal çevredekonuşulma sıklığıdır. Evinde hiçbir zaman <strong>afet</strong> konusununkonuşulmadığını belirtenlerin oranı yüzde10 iken bu oran işyerlerinde yüzde 25’lere ulaşmaktadır.Afetlerin, sadece <strong>afet</strong> olduğunda konuşulduğunubelirtenlerin oranı ise evlerde yüzde 64 <strong>ve</strong>işyerlerinde yüzde 52’dir. Afet konusunun evlerde<strong>ve</strong> işyerlerinde çok sık konuşulmadığı görülmektedir.Afete ilişkin konuşmaların ise hazırlıktan ziyade<strong>afet</strong>in sonuçlarına yönelik olduğu görülmektedir.Katılımcıların yüzde 63’ü <strong>afet</strong>lere ilişkin konuşmalarınkonusunun <strong>afet</strong> sonuçlarına ilişkin olduğunuifade etmiştir. Afetlere hazırlığa ilişkin konuşmalarise yüzde 32 seviyesindedir.Toplumun <strong>afet</strong> haberlerine yönelik ilgi düzeylerioldukça yüksek görünmektedir. Katılımcıların yüzde84’ü <strong>afet</strong>lerle ilgili haberlerin ilgisini çektiğinibildirmiştir. Afet haberlerinin ilgisini çekmediğinibelirtenlerin oranı sadece yüzde 7’dir. Eğitim seviyesi,<strong>afet</strong> haberleri konusunda da belirleyici olmuş-TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


6. SONUÇ <strong>ve</strong> DEĞERLENDİRMEtur. Okuryazar olmayan bireylerin yüzde 9’u <strong>afet</strong>haberlerinin ilgisini çektiğini ifade ederken bu oranlisansüstü düzeyinde eğitim alanlarda yüzde 2’leregerilemektedir.Kişilerin <strong>afet</strong> ile ilgili haberleri aldıkları kaynaklarçeşitlilik göstermekle beraber görsel <strong>ve</strong> yazılı kaynaklarınön plana çıktığı görülmektedir. Katılımcılarınyüzde 97 gibi büyük bir çoğunluğu, <strong>afet</strong> haberlerinigörsel medyadan aldığını ifade etmiştir. Görselmedyayı yüzde 48 ile yazılı basın izlemektedir.Katılımcılara “Herhangi bir <strong>afet</strong>e ne kadar hazırlıklısınız?”sorusu yöneltilmiştir. Buna göre katılımcılarınyüzde 70’i <strong>afet</strong>lere karşı hazırlıksız olduğunubelirtmiştir. Hazırlıklı olduğunu bildirenlerin oranıyaklaşık yüzde 9’dur. Katılımcılara ayrıca, Türk toplumunu<strong>afet</strong>lere ne kadar hazır olduğunu düşündükleride sorulmuştur. Türk toplumunun <strong>afet</strong>lerehazır olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 5’seviyesindedir.Kişilerin yaklaşık yüzde 57’si <strong>afet</strong>e dahahazırlıklı olması için bilgilendirilmeleri gerektiğiniifade etmektedir.Toplumun <strong>afet</strong>e hazırlıklı yaşamayı çok fazlaönemsediği görülmektedir. Kişilerin yüzde 95’i <strong>afet</strong>ehazırlıklı yaşamanın kendisi için önemli olduğunubelirtmiştir. Bu noktadaki bilinç düzeyi oldukçayeterli <strong>ve</strong> önemlidir. Kişiler <strong>afet</strong>e hazır olmadıklarınıifade etseler de <strong>afet</strong>e hazırlıklı yaşamayı oldukçaönemsemektedir. Bu nokta, <strong>afet</strong>e hazırlık kapsamındayapılacak çalışmalarda göz ardı edilmemesigereken bir çıktıdır.Afet bilinci ya da <strong>afet</strong>e hazırlık hakkındaki toplantılarakatılım yüzde 11 seviyesindedir. Bu orandaha önce <strong>afet</strong>e maruz kalanlarda yüzde 18 <strong>ve</strong><strong>afet</strong>e maruz kalmayanlarda yüzde 9 civarındadır.Bu oranlar düşük gibi görünse de, <strong>afet</strong>e hazırlıklıyaşamayı önemseyenlerin oldukça büyük bir grubuoluşturduğu göz önünde bulundurulursa, yapılacakçalışmalar sayesinde bu oranlarda ilerleme sağlanabileceğiaçıktır.Kişilere yöneltilen, eğitim alıp almadıkları sorusundaise toplumun yüzde 8’inin <strong>afet</strong>lerle ilgili eğitimaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sorunun, eğitimdurumu ile çaprazlanmasından elde edilen temel<strong>ve</strong>riler şöyledir: Katılımcılardan ilköğretim mezunuolanların sadece yüzde 3’lük kesimi bu eğitimlerialmışken lisans düzeyinde bu oran yüzde 19’a <strong>ve</strong> lisansüstüdüzeyinde ise yüzde 23’e yükselmektedir.Bu alanda yapılacak çalışmalar, toplumun özellikledaha az eğitim almış bireylerine yönelik olarak yoğunlaştırılmalıdır.Afet eğitimi almış olan bireylerin ise yüzde 31oranında deprem eğitimi aldığı görülmektedir. Ülkemizdeyoğun olarak maruz kaldığımız depremlereyönelik eğitimlerin yanı sıra, diğer <strong>afet</strong> türlerinegöre, özellikle bölgesel riskler de hesaba katılarakbu eğitimlerin çeşitlendirilmesi ile büyük faydasağlanacaktır. Eğitim alan bireylerin yüzde 79’u bueğitimleri faydalı <strong>ve</strong> yüzde 53’ü yeterli bulmaktadır.TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


D. HAZIRLAMA EKİBİ ÜYELERİTÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETLERE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI | <strong>2014</strong>


TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI YÜRÜTÜCÜ EKİBİ ÜYELERİAd SoyadÜnvanıDr. Fuat OKTAYAfet <strong>ve</strong> Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) BaşkanıH. Halil AFŞARATA Strateji Geliştirme Dairesi BaşkanıProf. Dr. Mehmet BALCILAR DanışmanDr. Cemile ÖZTÜRK AKCA Stratejik Yönetim <strong>ve</strong> Planlama Çalışma Grubu Başkanı (Jeofizik Mühendisi)Hakan BENLİVeri Yönetimi <strong>ve</strong> Raporlama Çalışma Grubu Başkanı (AFAD Uzman Yardımcısı-İstatistik)TÜRKİYE, AFET FARKINDALIĞI <strong>ve</strong> AFETE HAZIRLIK ARAŞTIRMASI ÇALIŞMALARINA KATILANLARAd SoyadÜnvanıİmge BAYSALStrateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (İstatistik)Ebru SARPER PEKDEMİR Strateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (İstatistik)Hüseyin Alp KAYAStrateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Kamu Yönetimi)Harun YILDIZStrateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Endüstri Mühendisliği)Ramazan AÇIKSÖZ Strateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Mali Hizmetler)Aslı AYARÖZ AKSOY Yönetim Hizmetleri Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Psikoloji)Gülşah ALAKARA ÖZCAN Müdahale Dairesi – Sosyal ÇalışmacıAyşegül ALSANMüdahale Dairesi – Sosyal ÇalışmacıÖzüm DİNÇERMüdahale Dairesi - AFAD Uzman Yardımcısı (Sosyoloji)Özlem Sıla TALAYStrateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Sosyoloji)Sezin TUNAStrateji Geliştirme Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Sosyoloji)Ahmet Reha SOYKAN Planlama <strong>ve</strong> Zarar Azaltma Dairesi – AFAD Uzman Yardımcısı (Sosyoloji)Savaş GÖKMüdahale Dairesi – Sosyal ÇalışmacıAsiye BEKARCA ŞEN Müdahale Dairesi – Sosyal ÇalışmacıCem VURALMüdahale Dairesi - AFAD Uzman Yardımcısı (Sosyoloji)69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!