11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

koyup düşünün; eksiniz mi fazla, artınız mı? Tamam mı, devam mı?Kararınızı buna göre verin!Erken karar vermeyin! 20.7.<strong>2001</strong>Günümüz insanını sıkıntıya düşüren sebeplerin başında, “Erkenkarar vermek” gelir. Nedense olayları yorumlamada çok acele ediyoruz.Neticenin ne olacağını bilmeden hemen kararımızı veriyoruz. Halbuki,hüküm neticeye göre verilirse, doğru olur. Olay daha bitmeden, kafamızdansenaryo üretip neticelendiriyor, buna göre karar veriyoruz, bu da sıkıntıya,çıkmaza, karamsarlığa itiyor bizleri. Konunun daha iyi anlaşılması için,geçmişte yaşanmış meşhur bir hikayeyi sunmak istiyorum.Eskiden, köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış. Çok fakirmiş, fakatzamanın hükümdarı bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atıvarmış ki... Hükümdar at için ihtiyara yedi sülalesine yetecek para teklifetmiş, ama adam satmaya yanaşmamış. 'Bu at, bir at değil benim için. Birdost. İnsan dostunu satar mı?' dermiş hep...Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. “Seniihtiyar bunak! Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi.Hükümdara satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdine paran var, ne de atın” demişler.İhtiyar “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp”deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar.Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüzbilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğinikimse bilemez.” Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler.Aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Meğerçalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki onikivahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardanözür dilemişler. “Babalık” demişler. “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması birtalihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir sürü atın var.”“Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. 'Sadece atıngeri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin negetireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç. Birinci cümlenin birincikelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?” Köylülerbu defa açıktan ihtiyarla dalga geçmemişler ama, içlerinden “Bu herifsahiden geri zekalı” diye geçirmişler.Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tekoğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul, şimdiuzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bir kezdaha haklı çıktın” demişler. “Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzunsüre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdieskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. İhtiyar “Siz erkenkarar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş. “O kadar aceleetmeyin. Oğlum bacağını kırıdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!