ibâdetlerde kullanmak, meselâ, radyo, TV'deki imâma uyup namaz kılmak,ibâdetin şeklini değiştirmek olur, bid'at olur. Böyle kılınan namaz kabûlolmadığı gibi, ibâdet değiştirildiği için ayrıca büyük günâha girilmiş olur.Enes bin Mâlik hazretleri, birgün ağlıyordu. Sebebi sorulduğunda,”Resûlullahtan öğrendiğim ibâdetlerden, değiştirilmemiş bir namaz kalmıştı.Şimdi, bunun da elden gittiğini görüyor, bunun için ağlıyorum” buyurdu.Bid’atin bir tehlikesi de tevbe etme durumu olmamasıdır. Çünkü, birMüslüman, bid'at ortaya çıkarırsa veya başkasının çıkarmış olduğu birbid'ati yaparsa, bu bid'ati iyi bildiği ve karşılığında sevap beklediği için,bundan tevbe etmek alına gelmiz. Bir hadîs-i şerîfte, “Bid'at sahibi, bid'atiniterk etmedikce, Allahü teâlâ ona tevbe etmesini nasîb etmez.” buyuruldu.Tevbe etmedikçe de yaptıklarından sevap alamaz. Hadîs-i şerîfte de,“Allahü teâlâ, dinde bid'at olan birşeyi yapan, bu bid'ati, Allah rızâsı için terketmedikçe, onun hiçbir amelini kabûl etmez.” buyuruldu.Bunun için bid’atten, bid’at sahibi olanlardan uzak durmak lazımdır.Bid'at sâhibi olanlara, hürmet eden, dirilerini ve ölülerini medheden, bunlarıbüyük bilen, dîn-i islâmı yıkmaya, dünyadan kaldırmağa yardım etmiş olur.Bilerek veya bilmeyerek, bir Müslümanın dinin yıkılmasına yardımetmesi ne büyük felaket!..“Bana bir saatini ayırır mısın?” 6.7.<strong>2001</strong>Ekonomik kriz, sıkıntılar toplumun her kesimini sarstı. Bunlardan biriside aile. Birçok aile reisi sabahın köründe evden çıkıyor, gece yarılarınakadar çalışmak zorunda kalıyor. Sabah çıkarken daha uyanmadığı, akşamgeldiğinde de uyumuş olduğu için çocuklar babalarını ancak hafta sonundagörebiliyorlar. Bazıları bu şansa bile sahip değil.İşte böyle bir ailede baba, akşam yorgun argın eve döndüğünde, yediyaşındaki oğlunu kapının önünde beklerken bulur. Çocuk babasına "Bababir saatte ne kadar para kazanıyorsun ?" diye sorar. Zaten yorgun gelenadam sinirlenir, fakat belli etmez, "Bu senin işin değil, sana lazım değil, senderslerine çalış!" diye cevap verir.Bunun üzerine çocuk, "Babacığım lütfen söyle, öğrenmek istiyorum"diye ısrar eder. Adam, "illaki öğrenmek istiyorsan, söyleyeyim 10 milyon"diye cevap verir. Bunun üzerine çocuk, "Peki, bana 5 milyon borç verirmisin?" diye sorar.Adam iyice sinirlenip, "Yine oyuncak mı alacaksın? Benim, oyuncakiçin ayıracak param yok, hadi derhal odana git ve yat!" der. Çocuk sessizceodasına çekilip kapısını kapatır.Adam bir müddet sonra biraz sakinleşir ve davranışı için üzülürçocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşünür, belki degerçekten lazımdı. Yukarı çocuğun odasına çıkar. Yatağında olan çocuğa"Oğlum uyuyor musun ?" diye sorar. Çocuk, "Hayır babacığım" diye cevapverir.Babası üzgün bir şekilde, "Al bakalım istediğin beş milyonu. Sana azönce sert davrandığım için üzgünüm, ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim"
der. Çocuk sevinçle haykırır "Teşekkürler babacığım". Sonra, yastığınınaltından diğer buruşuk paraları çıkarır, babasının yüzüne bakar ve yavaşçaparaları sayar. Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu haldeneden benden para istiyorsun?” diye azarlar. Çocuk, "Ama yeterinceyoktu." der ve paraları babasına uzatarak "İşte 10 milyon, madem birsaatlik kazancın bu kadar, bunun karşılığında bana bir saatini ayırır mısın?”der.Baba, bu hiç beklemediği davranış karşısında şaşırır, ne kadar büyükbir yanlış içinde olduğunu anlar. Şartlar ne olursa olsun ailesiyle, çocuklarıile ilgilenmeye kesin olarak karar verir.Sevgi, şefkat çocuğun en önemli manevi gıdasıdır. Nasıl maddi gıdayeterli alınmazsa veya dengesiz olursa çocuğun sağlığı bozuluyorsa,sevgiden mahrum olan çocuğunda da ruhi dengesi bozulur.Yetersiz sevgi, çocuğu terk etmeği kabullenmektir. Sevgi ileyönlendirme yerine, olur olmaz kurallarla, çok sıkı şartlarla, çocuğu belli birkalıba sokma çabası, en küçük hataları abartmak, fiziksel cezayı ön plandatutmak çocuğun kişiliksiz yetişmesine sebep olur.Bu tür davranışlarla, çocuğun kendine güveni kaybolur, kişiliği hiçesayılır. Kibar, sessiz, uslu ve dürüst; fakat çekingen, küskün, kolayetkilenebilen, aşırı hassas bir çocuk haline gelir.Yetersiz sevgi ve sıkı eğitimle yetişen çocuklar; karşı çıkma vesaldırganlık yollarıyla kendilerini kabul ettirmeye çalışırlar ve iç dünyalarınıaçıklamakta zorlanırlar.Sevgi, çocuğun kendisini tanımasına ve yeteneklerini geliştirmesineyardım eder. Sevginin de davranışlarla, sözlerle belli edilmesi şarttır.İçinden sevmek diye bir sevgi türü yoktur. Dokunmadan, okşamadan,dinlemeden, paylaşmadan, şakalaşmadan sevgi olmaz.İlgisizlik, vurdumduymazlık;çocuğun neyi yapması, neyi yapmamasıgerektiğini ayıramamasını beraberinde getirir. Serbestliğin vesorumluluğunun sınırlarını bilmeyen bir insan tipi meydana getirirSevgi; övgü ve takdir, insana değerli olduğu duygusu verir; değerliolduğunu hisseden insan da çevresine değer verir. Çevresiyle bütünleşir;bağımsız değil, toplumla beraber hareket etmeyi öğrenir. Bu da onu,kendisine, ailesine, topluma faydalı hale getirir.Zamanımız ilgi, sevgi devri 7.7.<strong>2001</strong>İnsanın alışkanlıklarından vazgeçmesi kolay değildir. Hele bualışkanlık, asırlardır devam ede gelen, bir alışkanlık, bir davranış şekli ise,durum daha da zorlaşır.Aile içi eğitimden, çocuklarımıza karşı davranış şeklimizdenbahsediyorum. Asırlardır süre gelen bu davranış şeklimiz; otoriter, mesafelibir metot idi. Bu zamana kadar iyi neticeler de alındı bu metoddan.Ancak, zamanımızda herşey çok hızlı değiştiğinden istenilen neticetam olarak alınamıyor artık. Zorlamalar, katı prensipler geri tepiyor. Baskıaltında belli bir kalıba sokulan gençler, delikanlılık çağına girince, tamtersine bir kalıpla çıkıyor karşımıza.
- Page 2 and 3:
görüşebilirsin. Yok, sesi gür b
- Page 4 and 5:
İnsanoğlu hep sıkıntısız olur
- Page 6 and 7:
sevkeder. Tamam mı devam mı, diye
- Page 8 and 9:
aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şek
- Page 10 and 11:
Ne yapalım artık bu tür tepkiler
- Page 12 and 13:
Yüce olan Allahın, "Kim bir köt
- Page 14 and 15:
Dünya derin bir deryâdır 3.2.200
- Page 16 and 17:
kıymetli kumaştandır. Bunu da al
- Page 18 and 19:
Çağırıp durumunu sorar. O da ol
- Page 20 and 21:
Başarılı olmanın kuralları 17.
- Page 22 and 23:
yaralı veya değil patır patır d
- Page 24 and 25:
sonra da devam edecektir. Mühim ol
- Page 26 and 27:
İnsana gelen bu iki bilginin doğr
- Page 28 and 29:
tohumlarını ekmiş, daha sonraki
- Page 30 and 31:
gülebilmenizi; para konusunda tart
- Page 32 and 33: Olumsuzlukların konuşulmamasını
- Page 34 and 35: Yine yıllardır halkın kurban der
- Page 36 and 37: “Ey insan, sana gelen her iyilik,
- Page 38 and 39: Yapılan araştırmalara göre, Tü
- Page 40 and 41: Çocuklarımız niçin bizim gibi d
- Page 42 and 43: "Yâ Rabbi, beni îmân ve islâmda
- Page 44 and 45: da buradaydı zaten. Bu, sadece yaz
- Page 46 and 47: Bu bozma işini tam istedikleri kı
- Page 48 and 49: Eskiden buna çok dikkat edilirdi;
- Page 50 and 51: esas kaynak, Kur’an-ı kerim ve H
- Page 52 and 53: kazandığından fazla harcayana da
- Page 54 and 55: kimseye, aynı yerde yine rastladı
- Page 56 and 57: Büyük âlim Süfyân-ı Sevrî ha
- Page 58 and 59: Pek derindir bu kazan hemen bulunma
- Page 60 and 61: Ülkemizin en büyük çıkmazları
- Page 62 and 63: Amerikan ve Batı cemiyetleri için
- Page 64 and 65: Ecdadımızın “ateş ve barut”
- Page 66 and 67: sonraki antlaşmalar hep bu şartla
- Page 68 and 69: gerçek islamı öğrenirler diye k
- Page 70 and 71: “Roma İmparatorluğunun Yükseli
- Page 72 and 73: Dedik ya maksat o değil, maksat ü
- Page 74 and 75: ir şekilde ahlâksızlığa doğru
- Page 76 and 77: Peygamber efendimiz de; “Lût kav
- Page 78 and 79: Heyet başkanı, önce cemiyetin ga
- Page 80 and 81: Başına kaldırıp, “ Evlad, iyi
- Page 84 and 85: O zamana kadar zorlamalar ile namaz
- Page 86 and 87: İngilizce, Unidentified Flying Obj
- Page 88 and 89: koyup düşünün; eksiniz mi fazla
- Page 90 and 91: Mehmet cevap, vermez ama daha beter
- Page 92 and 93: vakit bulamazsanız, tövbe edersin
- Page 94 and 95: Bid’atin ne kadar tehlikeli bir g
- Page 96 and 97: “Vatan sevgisi imandandır” had
- Page 98 and 99: Batı’nın Osmanlı ile mücadele
- Page 100 and 101: asırlarca ayakta tutmasını becer
- Page 102 and 103: de dâhi ile.Dehâ genellikle sosya
- Page 104 and 105: Dünya ve ahiret saadeti için 18.8
- Page 106 and 107: kanının dökülmesine, hem de sah
- Page 108 and 109: Eğer ilim adamları, gençler, İs
- Page 110 and 111: Atomdan - Hücreye, gezegenlerden -
- Page 112 and 113: Dinimize göre, gayrimüslime “Ra
- Page 114 and 115: herşeyden önce insanoğluna diğe
- Page 116 and 117: Bütün mesele şunda düğümleniy
- Page 118 and 119: Bu hâdiseden sonra, kilisenin yar
- Page 120 and 121: gelseler de burada yaşayamayıp ö
- Page 122 and 123: Pâdişâh şöyle cevap verdi, “
- Page 124 and 125: de rahatsız ettiğinden, bunların
- Page 126 and 127: yardım, hattâ kiliselerini tamir
- Page 128 and 129: alemlerini geçip, bilinmeyen, anla
- Page 130 and 131: çıkarmamak Ehli sünnet olmanın
- Page 132 and 133:
öyle terbiye etmesi yüzünden, il
- Page 134 and 135:
Bunun üzerine Efendimiz; “Bizi a
- Page 136 and 137:
olmayan emirlerini açıklamışlar
- Page 138 and 139:
çok önemli olsaydı, bildirilirdi
- Page 140 and 141:
Aklın çok olmasının alameti 10.
- Page 142 and 143:
Onbir ayın sultanı; Ramazan ayı
- Page 144 and 145:
ederdi. Sahûru geciktirmek ve ift
- Page 146 and 147:
da, saraylara yakın olan Beşikta
- Page 148 and 149:
şeyler husûsunda elinden geleni e
- Page 150 and 151:
yoktur. Osmanlı mülkünde yok den
- Page 152 and 153:
artırıyordu. Osmanlının bu huzu
- Page 154 and 155:
idi. Bundan dolayı, pek çok mille
- Page 156 and 157:
Sonunda bulutlar dağıldı; Vatika
- Page 158 and 159:
Burada önemli olan, sıkıntılard
- Page 160:
Teknedeki papaz da Oruç Reis hakk